22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİYOTEKNOLOJİ Rekombinant DNA yöntemi ile tarım yeni bir devrimin eşiöindedir. Bu teknolojinin ülkemize transferi ve gelıştirilmesi, uzman tarımcı, ormancı ve biyologların yetiştirilmesi bir zorunluluktur. Prof. Dr. Ahmet Çınar Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölüm Başkanı Ulkemizde biyoteknoloji destek bekliyor nik çağını, genetik mühendıslığinin izlediği fikri tüm bilim adamları ve hükümetler tarafından kabul edilmiş görülmekiedir. Bu nedenlerdir ki, yeni teknolojinin atom gibi insanlık yararına kullanılmama olasılığı bilincinde olan insanoğlu, hem büyük bir merak ve tutku ile araştırmaların sarhoşluğu ıçındeyken, diğer taraftan bu teknolojinin sahip olduğu potansiyel tehlikeyi dile getirerek, bunun korkusu içinde genetik olarak değıştırilmiş organizmaların çevreye salınmasına şiddetle karşı çıkmaktadır. Bu gerçektir. İnsanoğlu, tüm bu çalışmaları bilgi sınırları içinde yürütmekte ve gerçekleştirmektedir. Ancak canhlar içinde özellikle moleküler biyoloji, bilgilerinin az olduğu bitkilerde bunların gerçekleştirilmesinin, henüz bulunmayan ve görünmeyen tehlikelere ulaşabileceğinı hıç kimse inkâr etmemektedir. Nitekim çağımızın vebası olarak tanımlanan AIDS üzerine yapılan spekülasyonlar, bu düşüncelerin bir ürünüdür. Çünkü bir organizmaya eklenen bir veya birkaç genin yalnız veya verildiği canlının kromozomlarından alabilecekleri birkaç gen ile bağımsız hale (virüs, viroid gibi) geçme olasılığı olmadığını, bugünkü bilgiler ışığı altında kimse inkâr etmemektedir. Ancak genetik mühendisliğinin tüm olumlu ve olumsuz yönlerine rağmen açık veya kapalı bu araştırmaların hızla yapılacağı bir gerçektir. Bu nedenledır ki, özellikle rekombinant DNA teknolojisi uygulamasına olanak verecek bıtkı doku, hücre ve protoplast kültür çalışmalarının ülkemize transferi ve geliştirilmesl biyolojik üretim sektörlerınin gelişmesinde stratejık uç noktalardan biri olmalıdır. Zaten eşeysel üretimde dahi etkinliğimizin az olduğu, hükümet ye eğitim politikalarında bunagidilınediği bir gerçektir. Şıtndi temel ve uygulamalı biyoloji biliminde gerek ünıversite eğitim ve gerekse araştırmalarda bu hususun göz önünde tutularak düzenlemeler yapılması ve yaoılanları anlar tarımcı, ormancı ve biyologların yetiştirilmesi bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır. U T ürk kamuoyu, dünyada çok önemli bir gelişme olan biyoteknoloji ve buna bağlı olarak genetik mühendisliği üzerinde maalesef yeterli bılgı sahibi değildir. Konu geniş olarak yalnızca Bilim Teknık Dergisi tarafından ele alınmış ve ulkemizde biyoloji ile ilgilenenlerin vazgeçemeyeceği bir yaytn haline gelmiştir. Genetik mühendisliği, son 40 yıl içinde geliştirilen yeni biyoteknolojik yöntem zincirinin son halkalarından biridir. Bu nedenledır ki bu yöntemden önce geliştınlen ve özellikle tıp, tarım vb. sektörlere önemli bir potansıyel yaratan hücre ve doku kültürlerl olmadan genetik mühendisliği düşünülemez. Özellikle bitkisel organizmalarda doku ve hücre kültürlerinin yarattığı ek potansiyel, bugün pratikte ürünlerini vermeye başlamıştır. Ayrıca hücre (protoplast) kültürleri rekombinant DNA'ların yüksek bıtkılere uygulanmasına olanak sağlamaktadır. Böylece bilim adamları için bitkiler üzerinde genetik değişiklikler şeklinde yapılabıleceklehn boyutları düşünce sınırtarını zorlar hale gelmiştir. Insanoğlu bir taraftan fungus ve bakterılerde mevcut genleri bitkılere aktarmayı düşünürken, diğer taraftan bitkileri hücre düzeyinde tutarak fermentörler içinde aynen bakteri ve mayalar gibi ikincil metabolitlerin üretimi için kullanmayı tasarlamaktadır. Tüm bunların ışığı altında tarımda bitkisel üretlmln artışına etklll olan vasıtaları ilk zamanlarda seleksiyon ve adaptasyon, daha sonra eşeysel hibridizasyon (melezleme) ve en son olarak da somatlk hibridizasyon ve rekombinant DNA teknolojisi olarak özetlemek mümkündür. Eşeysel hibridizasyon ile yeşil devrimi yaratmış olan insanın, somatik hibridizasyon ve rekombinant DNA teknolojisi ile yapabıleceklerinin değerlendirmesini sizlere bırakıyorum. insanoğlu endüstri ve sanayide sağladığı devrimin arkasından canlı mühendisliği fikrını ortaya atarak yeni çağa adını koymuştur. Bu çağ canlı mühendisllğldir. Bu gelişme tüm gelişmış ülkeler tarafından kabul edilmiş ve elektro aliç'i yıllar öncesinin özlenen duruluğuna kavuşturmak ve îstanbul'un kanalizasyon sorununu toptan çözmek amaayla yapımı süren Büyük Kanalizasyon Projesi, bilindiği gibi atık suların Marmara Denizi'ne verilmesini öngörüyor. tzmit Körfezi bölümü, sanayi atıkları "sayesinde" canlı yaşama tamamen kapanan Marmara Denizi'ndeki kirlenme artık gözle bile görünür hale gelmişken^Haliç'i kurtarma projesi, Marmara'yı daha da kirletme eylemine mi dönüşecekti? Araştırmaa tlham Artüz, dergimizde yayımlanan Denizlerimiz Dosyası 'nda bu sorunu incelemiş, Boğazlar ve Marmara Denizi'ndeki kirlenmeyi, biyolojik yaşamı, akmtı rejimlehni araştırmış, ciddi bir arıtmaya tabi tutulmayacak deşarjlar konusunda endişelerini dile getirmişti. İleri sürülen görüşlere karşı vurdumduymazlığın genel eğilim halini aldığı günümüz Türkiyesi'nde, tlham Artüz'ün araştırmasının en azmdan denizbilimcilerimiz arasmda yankı bulması ve bir tartışmayı başlatması, arzu ettiğimiz bir gelişme oldu. tstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin 1 milyarlık bir proje ile kanalizasyon deşarjlarının Marmara'ya etkisini incelettirdiği ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nden gelen yanıtı üç bölüm halinde yayımladık. Yanıtlarında, Saym Umit Ünlüata ve Sayın Emin özsoy, Marmara için endişeye gerek olmadığını, deşarjların alt akıntılarla Karadeniz'e ulaşacağını belirüyordu. tlham Artüz, bu hafta da tartışmayı sürdürüyor. tstanbul'u tstanbul yapan etkenin, Marmara ve Boğazlar olduğunu bilenler için, konunun taşıdığı önemi vurgulamak gereksiz olur. Sayın tlham Artüz'ün Marmara için taşıdığı endişeleri, aralannda tstanbul Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Müdürü Prof. Fikret Baykut'un da bulunduğu geniş bir bilimsel çevre de paylaşmaktadır. Haliç'i kurtaralım derken Marmara'yı berbat mı edeceğiz? • • • Gelecek cumartesiye kadar, hoşçakalın... H HAFTANINGÜNDEMİ O K U R D A N BİZE Bilime büyük ilgim var Derginizi ilk saytntzdan beri alıyorum. Son gelişmelersayfa aaedinin azaltumasıbeni çok üzdu. Ancak son zamlan görerek ve Curnhuriyef'in iyi hober, bol haber için reklamı az sayıda alma özelliğini bildiğim için anlayışla /carşı/odım. Bana göre bu problemi Cumhuriyet Bilim feknik dergisini 64 sf*. 'lık daha geniş, daha kapsamlı, paralı bir dergiyle çözebiliriz. Bu dergi, şimdiki dergiden daha çok konuyu işlemelidir: Sürekli bir bilgisayar ve elektronik köşesi, iibernetikki bilimler bilimi diye adlandınlan bu bilimle ilgili tek bir yazı bugüne kadar derginizde hiç çıkmadı köşesi, matematiği sevdiren ve ilginç prob/em/er sunan matematik kösesi, modern fiziği kuantum, görelilik feori/eri vb. anlatan modern fizik köşesi vb. Şimdi sizden bir ricam var: Bilime icarşı büyük bir ilgim var. Özellikle sibernetik ve kozmoloji ilgimi çok çekiyor. Bu neden/e birçok bilim kitabı alıyorum. Ancak çok önemli bazı kitapları bulamıyorum. Ve bu kitaplar benim için çok gerekli. Ben sizaen sadece iki kitabı büfün masrafları ödemeyi kabul ederekbulmanızı istiyorum. Bunlar: COSMOS Carl Sagan (yayınevini bilmiyorum) Fiziğin Evrimi A. Einstein, L. Infeld (Onur yay.) kitaplandır. Kitapçılar bana baskılannın kendilerinde kalmadığını söylüyor. Halka yardımı seven tek gazete olduğunuz şeklindeki inancıma güvenerek, kütüphanemde bu iki önemli eseri görmek istiyor ve sizden bana yardım etmenizi rica ediyorum. BOĞAÇ LEVENT GÜVEN I İST. Not: Cumhurlyet Kitap Külübüne başvurmanızı rica ederiz. Güze/e doğru gelişeceğine inanıyorum Gazetenizin BilimTeknik Dergisini her hafta alıyorum. özellikle Tıp, Biyoloji, Fizik, Kimya, Sorun Cevaplayalım, Bilim Kültür bölümlerini daha da istekli okuyorum. Derginin anketine ben de katılmıştım. Daha iyi, daha güzel o/sun derken, kâğıt zamlarıyla birlikte dergimiz, "sayfa sayısı" açısından geriye gitti. Dergı içinde ele aldığınız konular nitelikli. Yazışma köşesinde birçok kere sayfa sayısı ele alındı. İnanıyorum ki, ileride dergimiz güzele doğru gelişecektir. SlDAL ASLAN I ANTALYA Cumhurlyvt Blllm Teknlk • Sahibi Cumhurlyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadlr Nadl • Genel Yayın Müdürü: Haaan C«mal • Müessese Müdürü: Emln* Uaaklıgil • Yazı işleri Müdürü: Okny Oonansln • Yayın Yönetmeni: Ortıan BurMlı. Grafik Yönetmen: Tüles Hasdamir Yandakl resim, bitki yaprak parçasından In vitro koşullarında elde edilmiş kallus dokusu (Organıze olmamış hücre topluluğu). Bu doku bitkilerde genetik değişiklikler yapmak üzere hücre ve protoplast kültürlerde de kullanılmaktadır. Alttakimsim, bitkilerde gen translerlerınde kullanılanbiractınomycet kültürü. Fotoğratlar: Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle