Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM D Ü N Y A S I N D A N K I S A K I S A Dinozor çağında Kriket oyuncuları ve ilkel yaşam oksijen K milyon yıl önce atmosferde bulunan oksijen miktarının, şu andakine oranla yüzde 50 daha fazla olduğu belirtildi. ABD Jeoloji Derneği bilim adamları, 80 milyon yıllık kehribar örnekleri içine sıkışmış hava kabarcıklarının analizi sonucu, havadaki oksijen oranının yüzde 30 olarak belirlendiğini kaydettiler. Bu oranın da, şimdiki miktarın bir buçuk katı olduğu belirlendi. Bilim adamları, hava kabarcıklarının kehribar ile reaksiyona girmesi yoluyla oksijen miktarının zamanla değişme ihtimali bulunmadığını vurguladılar Bilim adamları, belirlenen yüzde 30 oksijen ve yüzde 69 azot oranının, dinozorların yaşadığı devirdeki havanın kompozisyonu hakkında doğru bilgi verdiğini belirttiler. ABD Jeoloji Derneği bilim adamları, bu keşfin ışığında, havanın, 80 milyon yıl içinde nasıl bir evrim geçirdiği sorusunun yeni boyutlar kazandığını kaydettiler.' Bilim adamları, 80 milyon yıl önceki toprağın da, şimdiki ile karşılaştırıldığında değişik özellikler taşımasının muhtemel olduğuna dikkatı çektiler. (AA) üçük, yuvariak bir nesneyi güç ve dikkat kullanarak atma yeteneği, öyie görünüyor ki yalnızca kriket oynamak.için geliştirilmiş bir şey değil. Harvard Üniversitesi'nden Barbara Isaacs'a göre bu yetenek insan evriminin ilk aşamalarında önemli bir rol oynadı. insan yaşamının Afrika savannaları üzerindeki evrimini açıklayan modellerin çoğu, insanlara özgü ölan bu atma davramşını gözardı etmekteydiler. Ama Isaacs taş atma yeteneğinin atalarımıza yiyecek bulmada büyük etoburlarla rekabet ederken çok yardımcı olduğunu ileri sürüyor. "öldürdüğü hayvanı yemekte olan ilkel bir insan topluluğunun üyeleri, eger ellerinde taş varsa daha güvenlikli bir durumda olacaklardı" diyor Isaacs. Ona göre insanlar, yaklaşık 2 milyon yıl önce keskin uçlu araçlar yapmaya baslamalanndan itibaren artık esas olarak vejeteryan değillerdi. Büyük hayvan ölülerini yiyebıliyorlar ve ayrıca da küçük yırtıcıları avlayabiliyorlardı. Isaacs, insanlann sistematik araç yapımının gelişmesinden önce maymunlardan farklı olarak davranıssal bilinç eşiğinden geçmiş olduklarına inanıyor. Eğer ilk insanlann taş atabilme yeteneğine sahip olduklarını kabul edersek, bu evrimsel kayma daha da anlamlı hale gelecektir. 3 milyon yıl önce dahi insan eli bu amaçla kullanılmaya uygundu, daha sonraları araç yapımı için hammadde bulduklan yer olan kurumuş nehir yatakları o sıralarda da taşlarla doluydu. Isaacs Doğu Afrika'daki eski arkeolojik Sttelerde bulunan bazı kaldırım taşlarının biçim ve ebat olarak fırlatmaya uygun olduğunu belirtiyor. Ayrıca taş atmanın uzun bir süre boyunca hayli etkili ve bazen de öldürucü bir insan yeteneği olduğuna ilişkin eski zamanlara ait kanıtlar da bulunmuştur. (F.A. N«w Sctorrtlst, 16 Tcmımız 87) kin oluyorlar. Iki Fransız doktor, Audeval ve Bouchacourt'a göre ise midye içinin etkisi klasik iltihaplanma ilaçlarına benziyor; artritin tedavisinde %6070 başarıya ulaşabiliyor Şimdiki sorun ise, Yeni Zelanda'da yaşayan bu midyelerin üretilmesinden kaynaklanıyor. (M.Ar Sclence VI«10/87) Astım ve alerjiye karşı filtre stımlıları ve alerjik bünyeye sahip olanları rahatlatacak bir filtre geliştirildi. Küçük bir bavul içine monte edilen cihaz, büroda, evde, arabada kullanılabilir. Cihaz çalıştırıldığında, havadaki çiçek tozlarını, tozları, buhan, boya tozlarını, kükürt dioksiti ve formaldeyhin'i temizliyor. Cihaz 2975 DM'ye satılıyor. (Flrma: Holter GMBH, Postfach 120, 4390 Gladback, Almanya). A Tarihin en yumuşak fosili keşfedildi silia (kirpik) şeridine sahip su hayvanlarıdır. Araştırmacılar, taraklı jelatinimsi hayvancıkın silia dizileri (tarak dizileri) ve eşeylik organları karşılığı bulunan organlar dahil tüm hassas yapısını daha fazla gösteren bir örnek daha buldular. (Nature, cilt 328, sayfa 61) X radyografisi tekniği olmaksızın, fosilin fark edilmesi mümkün değildi. X ışınları, bir yandan yazıtaşındaki taraklı jelatinli hayvancıkın yerini saptarken, bir yandan da Stanley ve Sturmer'a fosili taşıma imkânı da sağladı. Yazıtaşına ince (2 milimetre) bir seksiyon yerleştirdiler ye bunu X ışınına tuttular. Fosil, tıpkı diğer pek çok Hunsruck yazıtaşı fosili gibi, yassılaştı. Stereoskopik radyograflar canlının orijinal biçimi hakkında daha iyi fikir verecek bir imajı "bastılar". Archeocydippida hunsrueckiana adı verilen yeni fosil, 23 milimetre uzunluktadır; ağız olduğu tahmin edilen bir organı, sekiz tarak dizisi (şeridi) ve bazılan hâlâ görülebilen hassas silia plakalarına sahip sekiz tarak şeridi vardır. Bir tarak dizisinin bir parçası, canlı ctenophoraların eşeylik organlarına benzeyen yuvariak nesne salkımlarıyla kaplıdır. Ne bu örnek ne de önceki fosir bugünkülerden herhangi bir farklılığa sahip görünmemektedir. Jelatinimsi hayvanların öyle hassas anatomilerı vardır ki bugün bile ıhmal edilmektedirler. İnceleme sürecinde dağıldıkları için okyanustan pek az taraklı jelatinimsi hayvancık örneği toplanmaktadır. Denizaltına inen biyologlar derin suların jelatinimsi hayvanlarla dolu olduğunu buldular. D Genç bilim adamlannaçağn vrupa Patent Bürosu zor durumda. Yayımladığı son rapor, fen mezunlarını büroda çalışmaya davet ediyor ve yeni buluşlar için teknoloji alanları öneriyor. Büronun sorunu, kendilerine gelen on binlerce başvuruyu değerlendirecek elemanların azlığı. 2000 görevli bu başvurularla başa çıkamıyor ve bu nedenle genç bilim adamlarını Munich veya Hague'da sırada bekliyor. Patent başvurularını değeriendirmek 1çln, Avrupa Patent Bürosu, dünyanın en büyük veri bankasın kurmaya çalışıyor. Üç yılda tamamlanması planlanan bilgisayar merkezi 65 milyon sayfayı bilgisayarlara geçirecek. Bu verilerin içinde 1920'den berl alınan bütün patentler bulunacak. Büronun raporuna göre son yıllarda yapılan başvuruların büyük çogunluğu, insanlann doğaya verdiği zararları engelleyen projeler. Örneğin asit yağmurlarına, deniz kirlenmesine, nükleer artıklara karşı alınacak önlemlerle ilgili. Son Çernobil kazası, toprakların kirlenmesini önleyecek buluşlan teşvik etmiş. A Katlanabilir bisiklet Midyeler ve artrit eni Zelanda'nın doğu kıyılarında yaşayan Perna canalicus adlı midyelerin artrit (eklemlerin iltihaplanması) üstünde iyileştirici etkileri olduğu belirlendi; midyeler iltihaplanma ve acıyı azaltıyorlar. Avustralyalı doktor Robert Borland tarafından dört yıldır şürdürülen çalışma bu sonucu veriyor. İskoç doktor Robin Gibson'un 34 kişi üstünde yürüttüğü çalışmalar da bunu doğruluyor. Midyelerde, hastalık ıçın iyileştirici etkisi olan hangi özel maddelerin bulunduğu henüz bilinmiyor. Midye içinin incelenmesi sonrasında bilinen unsurların (izolösin, lösin, lizin, methiyonin, bakır, demir, çinko ve manganez) dışında bir şey bulunamadı. Shizuoka Üniversitesi'nden Doktor Kosuge'ye göre midye içi, artritin belirmesinde rol oynayan histaminin salgılanmasını engelliyor. Yeni Zelandalı T.E. Miller ise, midye içinin yenmesinin, (farede) prostaglandin bileşimini engellediğini kanıtladı. Doygun olmayan yağlı asit prostaglandinler iltihaplanmada et Y K 10 atlanabilir bisikletlerin en minisi yapıldı. HonFaltrad bisikletleri 50x26x27 boyutlarında küçültülebiliyor. 12 kg. ağırlığındaki bisiklet 20 saniyede, binilebilir hale getlrllebiliyor. Hamburg'ta satışı: 750 DM.D osil kayıtlarında tarihi aşamalarda büyük atlamalar vardır, çünkü çok seyrek rastlanan istisnalar dışında, sadece canlıların sert kısımları korunmaktadır. Yumuşak gövdeli hayvanlar hakkında bilinenler hiç denecek kadar azdır. Bununla birlikte son yıllarda Montana Ünlversltesl'nden George Stanley, ve Batı Alman paleontolojist Wllhelm Sturmer Hunsruck Yazıtaşından örneklemleri X ışınlarına tuttuklarında dünyanın muhtemelen en ender "fosilleri"ni buldular. Söz konusu yazıtaşı, 400 milyon yıl öncesl Alt Devon dönemine tarihlenmektedir ve bazıları dokuları ve yumuşak organları da gösteıen harlkulade fosllleriyle ünlüdür. 1983'te Stanley ve Sturmer, bir fosili Ctenophora filumuna bağlı jelatinimsi bir hayvan olan (comb jelly) fosili olarak tanımladılar. Ctenophora'lar ince, biyolojik olarak ışık geçiren ve suyu iterek hareket etmelerinı saglayan sekiz F