22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 YATAĞAN 3 EKİM 2008 CUMA Bodrum Yarımadası’nı çarpık kentleşme sararken, Pedesa, doğaya saygılı kentleşmenin anıtı olarak ayakta duruyor Pedesa’nın saygısı bitmedi! OLCAY AKDEN Z MİLAS Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden birisi olmasına karşın yoğun çarpık yapılaşma ve aşırı tesisleşme nedeniyle eleştiri konusu olan Bodrum Yarımadası'nda 3 bin yıl önceki Leleg kentleri, doğaya ve insana saygılı bir kentleşmenin anıtları gibi halen ayakta duruyor. Yarımadadaki Leleg kentlerinden Pedesa’da kazı çalışmaları yürüten Muğla Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adnan Diler “Leleg kentleri doğayı tahrip etmeden, doğayla barışık bir yapılaşmanın ve kentleşmenin olabileceğinin en güzel kanıtıdır. Mimarların ve özellikle belediyelerin buradan öğrenecekleri çok şeyler var” dedi. VARLIĞINI KORUYOR Antik çağların en gizemli halklarından birisi olan Leleglerin, Bodrum Yarımadası'nın yüksek tepelerindeki kent kalıntıları, doğaya saygılı ve uyumlu bir kentleşmenin ve yapılaşmanın olabileceğini kanıtlarcasına yaklaşık 3 bin yıldır varlığını koruyor. Yarımadadaki 6 Leleg kentinden birisi olan Pedesa’da 7 yıl yüzey araştırması yaptıktan sonra 2 yıldır arkeolojik kazı çalışmalarını yürüten Prof. Dr. Adnan Diler, Pedesa’da yapılaşmanın doğal malzemelerle olduğunu kaydetti. Kentteki kamusal amaçlı yapıların halkın kolayca ulaşabilmesi ve iletişimin rahatlıkla sağlanabilmesi için daha çok düz alanlara yapıldığını, buna karşın konutların genel ola Torbalamaya izin yok! ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLAYatağan ve çevresinde hava kirliliğine neden olduğu gerekçesiyle geçen yıl Muğla Valiliği tarafından kapatılan GELİ Torbalama Tesisi’nin yeniden açılmasına, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından izin çıkmadı. Bakanlık, sivil toplum kuruluşları ve demokratik kitle örgütlerinin bu yönde yaptığı başvuruyu reddetti. Yatağan’da torbalama tesisinin açılması için bir yıl boyunca Madenİş Sendikası öncülüğünde düzenlenen eylem ve imza kampanyasına, Yatağan Belediye Başkanı Haşmet Işık başta olmak üzere siyasi parti başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, demokratik kitle örgütleri, muhtarlar ve çok sayıda yurttaş katılmıştı. Muğla Valiliği de, kükürt ve kalori oranı yüksek olduğu gerekçesiyle incelemeye alınan kömürün 4 bin kaloride yakılması yönünde görüş bildirmişti. Valilikten çıkan karar yazıyla Çevre ve Orman Bakanlığı’na gönderilmişti. Söz konusu yazıya ve yaklaşık 10 bin imza toplanmasına karşın, tesisin açılmasına bakanlık izin vermedi. Bakanlık torbalama tesisinde satışı gerçekleştirilen 4 bin kalorilik kömürün çevre ve hava kirliliğine yol açtığına dikkat çekti. Yurttaşlar ise yaklaşan kış ayları öncesi ucuz kömür elde edemeyecekleri gerekçesiyle karara tepki gösterdiler. Leleg kentlerinden Pedesa’da kazı çalışmaları yürüten Prof. Diler 'Leleg kentleri doğayı tahrip etmeden, doğayla barışık bir yapılaşmanın ve kentleşmenin olabileceğini n en güzel kanıtıdır. Mimarların ve özellikle belediyelerin buradan öğrenecekleri çok şeyler var' diyor. ÜÇ BİN YILDIR rak yamaçlara inşa edildiğini ve hiçbir evin diğerinin önünü kapatmadığına dikkat çekti. Diler “Pedesa’ya ve bölgedeki diğer Leleg kentlerine baktığımızda yolların araziye saygılı bir şekilde yapıldığını görüyoruz. Yol açmak için bugün yapıldığı gibi arazinin hoyratça yarılmadığına, kazılmadığına tanık oluyoruz. Evleri veya surları yaparken de ana kayayı yontup çıkardıkları taş bloklarla aynı ana kaya üzerine duvar yaptıkları biliyoruz. Yapılan her şey doğaya saygılı bir şekilde doğal malzeme ile insan boyutlarıyla son derece uyumlu olarak yapılmış” ded. Öğrencilerden ve işçilerden oluşan 20 kişilik bir ekiple kazı çalışmalarını yürüten Diler, Ortaca beldesinin 3 kilometre kuzeyindeki Pedesa’nın turizme kazandırılması için çok uygun konumda olduğunu belirterek “Amacımız, burayı Bodrum turizmine kazandırmak. Pedesa’yı, Bodrum’a gelecek turistlerin uğrak yeri haline getirmeyi amaçlıyoruz. Bunun için de antik kent kalıntılarının rahatça gezilebilmesi için gezi yolları yapıyoruz. Kazı çalışmalarımız ilerledikçe Bodrum turizmi önemli bir seçenek daha kazanmış olacak” dedi. Öte yandan kazı ekibindeki öğrencilerden Haliç Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğrencisi Seçil Uzunçayır bir mimar adayı olarak Pedesa kazılarından evlerin kullanıma yönelik olarak, fonksiyonel biçimde yapılmış olduğunu, hiçbir gereksiz ayrıntıya veya abartmaya kaçılmadığını gördüğünü söyledi. O zaman da evlerin denize karşı yapıldığını gördüklerini anlatan Uzunçayır “Burada evler tümüyle ihtiyaca uygun yapılmış. Neye ihtiyaç duyuluyorsa o kadar yapılmış. Burada ayrıca taş duvarların da tuğla duvarlar gibi atkı sistemiyle işlendiğini belirledik” diye konuştu. KAÇAK REHBERLER Kıyı Alanları Yönetim Çalıştayı'nda kültürel mirasının korunması, kıyı ve denizlerin doğal yapısının bozulmaması istendi Sıkıntı dinmedi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Turist Rehberleri Odası Başkanı Yalçın Ulukaya, sektörlerinde “kaçak” sorununun dinmediğini belirterek, denetimleri sıklaştıracaklarını söyledi. Sosyal Güvenlik İzmir İl Müdürlüğü (SSK), vergi dairesi kontrolörleri ve esnaf sicil denetmenlerinin, kayıt dışı çalışanları belirlemek amacıyla ören yerleri ve liman giriş çıkışlarında geçtiğimiz günlerde yaptığı denetimler sonucunda 110 kaçak rehber yakalandı. Konuyla ilgili açıklama yapan İzmir Turist Rehberleri Odası Başkanı Yalçın Ulukaya, “Denetimler artık iki ayda bir yapılacak. Özellikle nisankasım ayları arasında denetimleri sıklaştıracağız. Acentelerin de önlem alması için bazı denetimleri haberli, bazılarını da baskın şekinde yapacağız. Kaçak rehber çalıştıran acenteleri Turizm Bakanlığı'na bildirerek onlarında ceza almasını sağlayacağız” diye konuştu. Datça kıyılarına sahip çıkıyor MEHMET EM N BERBER DATÇA Datça Çevre Derneği, Mimarlar Odası ve Demokrasi Derneği’nin düzenlediği “Kıyı Alanları Yönetim Çalıştayı”nda, kıyılara ilişkin yetki karmaşasının giderilmesi istendi. Çalıştayın sonuç bildirgesinde, “Datça Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetimi”nin uygulanması gerektiği vurgulandı. Datça öğretmenevi ve Palamutbükü’nde geçen günlerde gerçekleştirilen toplantılarda, Datça’nın kıyı sorunları ele alındı. Datça Belediye Başkanı Erol Karakullukçu, Datça Yarımadası’ndaki 52 koydan 10’unun yerleşime açık olduğunu, geriye kalan 42 koyun korunduğunu belirtti. Kıyılara yapılacak iskeleler konusunda yetki kargaşası yaşandığını vurgulayan Karakullukçu, “İskele yapımında Özel Çevre Koruma Kurulu, Liman Başkanlığı ve Bayındırlık Müdürlüğü kendilerini yetkili görüyor. Bu yetki, bazen birbirlerinin kararını etkiler nitelikte oluyor. Bazı koylarımızda, Mesudiye ve lerin zaman zaman bürokrasiye takıldığını, bu nedenle işlerin ağır yürüdüğünü, ancak planlamadan vazgeçmeyeceklerini kaydetti. İki gün süren çalıştaydan sonra yayımlanan sonuç bildirgesinde, Datça'nın sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi, doğal kaynaklarının akılcı ve verimli kullanılması, kültürel mirasının korunması, kıyı ve denizlerin doğal yapısının bozulmaması ve turizmin, yerel halkın çıkarları doğrultusunda yapılması istendi. Bildirgede şu görüşlere yer verildi: “Biz Datçalılar, üzerinde yaşadığımız coğrafyanın doğal, kültürel ve sosyal mirasının farkındayız. Bu topraklarda yaşamış uygarlıkların kültürel ve geleneksel dokusunun, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras olduğunu biliyoruz. Özel Çevre Koruma Kurumu ve bilimsel kuruluşların hazırlayacağı bilimsel çalışmaların ışığında, yerel halk, sivil toplum örgütleri ve ilgili tüm kurumlar bütünleşik biçimde çalışacağı ‘Datça Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetimi’nin uygulanmasını istiyoruz.” Datça'nın benzersiz koyları, görenleri cezbediyor. Palamutbükü’nde imar planı sorunları çözümlenemedi” diye konuştu. Datça Kaymakam Mustafa Kaya, yarımadanın butik otellerle zenginleştirilmesi ve çağdaş bir görünüme kavuşturulması gerektiğini söylerken, Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanı Önder Kıraç, proje C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle