29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 17 MAYIS 2021 PAZARTESİ SALGIN, CEZAEVİNDE KALAN ÇOCUKLARIN SORUNLARINI KATLADI Araftaki çocuklar! Avukat Cansu Şekerci: Kapalılık halinin şiddeti tetiklediği gerçeği de göz önüne alındığında önlemlerin yarattığı tecrit, çocuğun üstün yararını korumaktan uzaklaştı. Adalet Bakanlığı’nın nisan ayı verilerine göre 528’i SEYHAN tutuklu, 1030’u hüAVŞAR kümlü olmak üzere 1558 çocuk cezaevinde. 06 yaş aralığında 345 çocuk annesi ile cezaevinde tutuluyor. Koronavirüsün cezaevindeki çocukları mağdur ettiğini belirten Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Hapiste Çocuk Tematik Alan Temsilcisi avukatı Cansu Şekerci, “Bu süreçte çocukların ortak alan etkinlikleri, kursları iptal edildi. Acil durumlar olmadığı müddetçe hastane sevkler ya da başka bir hapishaneye yapılan sevkler durdurulmuş durumda. Sivil toplum örgütlerinin ya da öğrenci kulüplerinin bazı hapishanelerde yaptıkları kültürelsosyal etkinlikler ise askıya alındı” dedi. Önlemler kapsamında uygulanan kapalılık halinin “şiddeti tetiklediğini” aktaran Şekerci, cezaevindeki çocuklara ilişkin sorularımızı yanıtladı. n Annesiyle ya da herhangi Cansu Şekerci bir suç nedeniyle cezaevinde kalan çocukların yaşadığı sıkıntılar neler? Öncelikle hapishaneler, çocuk olmanın ve çocuk gelişiminin doğasına ters olmasından kaynaklı ağır sonuçlar doğurmaktadır. 06 yaş arası çocuklar annelerinin tutulma koşullarından doğrudan etkilenmektedir. Bu koşulların değerlendirilmesi, annenin bir kadın hapishanesinde mi yoksa kadın hapishanesinin çocuk koğuşunda mı tutulduğu sorusuyla başlar, o hapishanede çocuğun gündüzleri vakit geçirebileceği kreşanaokulu olup olmamasıyla devam eder... Öncelikli kural çocukların çocuk hapishanelerinde, istisnai olarak yetişkin hapishanelerinin çocuk koğuşlarında tutulmasıdır. Yetişkin hapishanesinin çocuk koğuşlarında kalan 12 18 yaş arası çocuklar için ise hapsedilme koşulları daha ağır.Yetişkin hapishanelerinin çocuk koğuşları için gelişimsel kurs ve etkinlikler çok çok daha az sayıdayken çocuk hapishanelerinde bunlar daha yapılandırılmış, belki müfredata sokulmuş şekilde uygulanır. Bunlar dışında elbette eğitime, sağlığa erişim, kendini ifade edebilme hürriyeti gibi tüm haklar için infaz sisteminin ve uygulamalarının yarattığı dezavantajlar mevcut. ‘Tahliye edilmeleri gerekiyor’ n Çocukların yaşadığı bu zorlu sürece bir de pandemi önlemleri eklendi. Koronavirüs, cezaevindeki çocukları nasıl etkiledi? Bugün ülkedeki hemen hemen tüm çocukların eğitime erişimleriyle ilgili ciddi sorunlar gündeme getirilirken ve çözüm ihtiyacı hâlâ devam ederken hapishanelerde çocukların akademik desteğe erişebileceği ve okulla bağlarının güçlendirileceği bir sistem, yasal olarak da öngörülmüş ve yapılandırılmış değil. Salgının başlarında hapishanelerde aile görüşleri tümden kaldırılmışken telefonla görüş hakkı kapalı hapishaneler için 10 dakikadan 20 dakikaya çıkarıldı. Daha sonra aile görüşleri yalnızca kapalı görüş şeklinde daha seyrek bir periyotla tekrar başladı. Denetim mekanizmalarının ziyaretleri minimize edildi. Halihazırda bazı hapishanelerin salgına dikkat ederek ortak alanda koğuş etkinlikleri yapmaya başladığına ilişkin aktarımlar alıyoruz ama tabii bunun da öngörülmüş bir standardı yok. Kapalılık halinin şiddeti tetiklediği gerçeği de göz önüne alındığında önlemlerin yarattığı tecritin çocuğun üstün yararını korumaktan uzaklaştığı endişesi, bir süredir dile getirdiğimiz bir konu. Kapalılık halinin tüm mahpuslarda yarattığı zorluğa ek olarak 06 yaş arasındaki çocuklar dışarıdaki yakına teslim edilirse anne dışarıdaki çocuğu yanına alamıyor. n Yaşanan bu ihlallerin önüne geçmek için CİSST’in tavsiyeleri neler? Öncelikle pandemiden bağımsız olarak çocukların hapsedilmemesini savunuyoruz. Pandemiyle bağlantılı olarak yine tahliye gerekliliğini vurgulamak gerekiyor. Hem salgın riski hem de tecrit etkisi çocukların tahliye edilerek güvenilir yaşam alanlarına gönderilmesi gerektiğini bize gösteriyor. Pandemi olsun olmasın bir çocuğun tutuklanması başvurulacak son yöntem olmalıdır ve en kısa süreyle uygulanmalıdır. Anneleriyle tutulan çocuklar için annelerin infaz erteleme talepleri, çocuğun üstün yararı da dikkate alınarak yerine getirilmelidir. Akut olarak alınması gereken önlemler ise tutulma şartlarının iyileştirilmesidir. Tecrit etkisini azaltacak, çocukların fiziksel ve ruhsal sağlıklarının bütüncül olarak korunmasını sağlayacak adımlar atılmalıdır. l İSTANBUL TUNCELİ’DE 31 MUHTARDAN ERDOĞAN’A, NAZİF YILDIRIM DİLEKÇESİ: Keyfilik düzenini sürdürüyor Mobbing iddiasıyla gündeme gelen Tunceli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Nazif Yıldırım hakkında 31 muhtarın şikâyette bulunduğu ortaya çıktı. Tunceli’deki toplam 52 muhtardan 31’inin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben yazdığı şikâyet dilekçesinde, Yıldırım’ın AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş’a “yaslanarak keyfilik düzenini sürdürdüğü” öne sürüldü. Muhtarlar, Mülkiye Başmüfettişinin Yıldırım hakkındaki incelemesinin sonuçlanmadığını da anımsattılar. Yıldırım hakkında işlem yapılması istenen dilekçede, yurttaşlarda ayrışmaya neden olduğu ileri sürülerek, “Yerel yönetim ve teknik bilgiyle ilgisi olmayan, düz memuriyete geçip sonrasında İl Özel İdaremizin başına atanan Nazif Yıldırım, hem devletimizin hizmetinin vatandaşa ulaşmasının önünde bir engel teşkil etmekte hem de kurumunda yarattığı adam kayırma, suç isnadı ve iftira düzeniyle personel arasında derin ayrışmalara sebep olmaktadır” denildi. l ANKARA Göçmenlere darp iddiası İzmir Valiliği, Çiğli ilçesindeki Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde, 2 yabancı uyruklu göçmenin görevliler tarafından darp edildiği iddiaları üzerine yaptığı açıklamada, “yasal çerçevede müdahalede bulunulduğunu” açıkladı. Geçen 12 Mayıs’ta M.S. ve V.E. isimli iki göçmen iddiaya göre olay çıkararak taşkınlık yaptı. Takviye ekiplerin gelmesiyle 5 kişi gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılan iki göçmenin baş ve sırt kısmından ağır darp edildikleri yönünde rapor düzenlendi. Şiddet gördüklerini iddia eden göçmenler İzmir Barosu’ndan gelen avukatlar aracılığıyla şikâyetçi oldu. İddialar üzerine İzmir Valiliği açıklama yaparak şunları kaydetti: “Suriye uyruklu M.S. ve V.E., odalarına girmeyi reddetmiş ve görevli personele mukavemet göstermişlerdir. Söz konusu ikinci yabancı, katta bulunan diğer odaların kapılarını açarak odalardaki yabancıları kışkırtmaya çalışmıştır. Olayı başlatan ve Filistin uyruklu olduğunu iddia eden, kayıtlarımıza Suriye uyruklu olarak geçen V.E., koridorda bulunan yangın tüpünü etrafa sıkmış, kamera ve oda kapılarını kırarak, kamu malına zarar vermiştir. Olaya yasal çerçevede müdahale edilerek durum kontrol altına alınmıştır.” l İZMİR / Cumhuriyet CHP’LİLER PANKARTI POLİSE VERMEDİ Köprüye ‘128 milyar nerede’ pankartı CHP’li milletvekilleri Ali Mahir Başarır, Sera Kadıgil ve Mahmut Tanal, Merkez Bankası rezervlerinde eriyen 128 milyar doların akıbetini sormak üzere, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne “128 milyar dolar nerede” yazılı pankart astı. 450 metrekare büyüklüğündeki pankartın asıldığını gören polis ekipleri, milletvekillerinin yanına gelerek pankartın kaldırılmasını istedi. CHP’liler, polis ekiplerine pankartı teslim etmedi. Burada konuşan Mahmut Tanal, “Süleyman Demirel şapkayı kaptırmazdı. Biz de pankartımızı kaptırmadık. Mülkiyeti bize ait. Başka eylemlerde de kullanırız. O nedenle polisin almasına izin vermedik, kendimiz topladık aldık” dedi. l İç Politika İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Eğitime 39 milyon TL’lik yardım İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, eğitimde eşitlik ilkesi doğrultusunda son iki yılda 39 milyon 383 bin liralık kaynak aktardı. Okullara bakım onarım çalışmalarından çevre düzenlemesine, öğrencilere dağıtılan tablet, bot ve monttan spor malzemelerine kadar birçok alanda destek sağlandı. Soyer, “Eğitime destek vermeyi bir öncelik olarak kabul ettik. Çünkü geleceğimizi başka türlü inşa edemeyiz. Okulların onarım çalışmalarından tutun öğrencilere verilen tablet ya da kırtasiye malzemesi desteğine kadar biz her konuda çocuklarımızın, gençlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet TAŞCIER: 100’E YAKIN İNTİHAR OLDU Müzisyenler destek bekliyor SARP SAĞKAL CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, salgında yüze yakın müzisyenin intihar ettiğine dikkat çekerek, “Müzisyenlere 1000 liralık bir yardımdan söz ediliyor. Bu yardım çözüm değil. Bu insanlar bir yıldan uzun süredir işsiz” dedi. CHP’nin salgından etkilenen sanatçılar için verdiği yasa teklifinin detaylarını da paylaşan Taşcıer, eylül ayında 100’e yakın müzisyenin intihar ettiğini gündeme getirdiğini anımsattı. Taşcıer, “O günden bu yana hâlâ bir şey yapılmış değil” dedi. Taşcıer’in paylaştığı öneriler arasında, CD, harici sabit disk, USB gibi içerik depolamaya yarayan araçlardan alınan Özel Kopyalama Harcı gelirlerinin sanatçılar için kullanılması, işsizlik fonundan yararlanılması, tiyatroculara yapılan salgın desteklerinde zorunlu belge olarak gösterilen “Vergi ve SGK borcu yoktur” yazısının istenmemesi bulunuyor. l ANKARA ŞULE İDİL’İN ANNESİ NESRİN ASLAN: Tesadüfen yaşıyoruz Anayasa Mahkemesi (AYM), hafriyat kamyonunun çarpması sonucu yaşamını yitiren Şule İdil Dere hakkındaki başvuruyu “yargısal yollar tüketilmeksizin yapıldığı” gerekçesiyle reddetti. Dere’nin annesi Nesrin AsZEHRA lan, “KaraÖZDİLEK rı duyunca umuNesrin Aslan dum olmadığı halde öfkelendim. Tesadüfen yaşıyoruz. Bayram, dokaldı. Bana uğramıyor. Geçen ğum günleri gibi neşeli telaş yıla kadar gençlerden bilar çok geride kaldı. Bana uğ le uzak duruyordum. Şu karamıyor” dedi. dardı; İdil’le aynı yaşta kızıÜniversite öğrencisi Şunı, oğlunu evlendiren sevdile İdil Dere (23), 12 Mağim arkadaşlarım bana söyıs 2016 tarihinde İstanzünü bile etmediler. Elbette bul Kadıköy’deki Yoğurtçu onları anladım ve daha çok Parkı’nda yayabisiklet yosevdim. lunda, Kurbağalıdere’den balçık taşıyan İstanbul Büyükİdil’in sevdikleri... şehir Belediyesi’ne (İBB) ait n Yokluğunda neler dehafriyat kamyonunun çarp ğişti? ması sonucu yaşamını yitirİlk günlerde “nasıl yaşadıydi. Kamyon şoförü Mümin sam öyle devam edecek” deKılıç’a “Taksirle ölümüne ne miştim. Sözümü de tuttum. den olma” suçundan 3 yıl 10 Biz zor yaşıyorduk ve değişay 20 gün hapis cezası veril mesini hiç düşünmedim bile. di. Kararda 4 sanık beraat et Canımı çok acıtacağı için deti, 2 sanık da adli para cezası ğişiklik istemiyorum. Kaçana çarptırıldı. Dere Ailesi ka madığım değişiklikler de olrara itiraz etmişti fakat hedu tabii. Tam bir yıl sonra bu nüz sonuçlanmadı. süreç boyunca kahrımı çeken Hukuk mücadelesini sürdü arkadaşım Aydoğan, karşı daren anne Nesrin Aslan soru iresi boşalınca “artık yeter” larımızı yanıtladı. diye belediye aracıyla evimi n AYM kararını nasıl de taşıdı. Can acıtması konusunğerlendiriyorda haklıymışım sunuz? meğer. Eve alıKim ne yaparşamıyorum. Arsa yapsın değiştık “Yenir” dimeyecek olanı ye yemek yapçok iyi biliyor, mıyorum, meyyaşıyorum. Ayve almıyorum. rıca hukuk süreİdil’in sevdiği cinin ilk adımı hiçbir şeyi yida değil, başınyemiyorum, yadan beri yeterinpamıyorum. ce deneyim biÖrneğin denize riktiği için umut giremiyorum. gereksiz ve lüks Zorunlu olan olurdu zaten. dışında para “Herkes aklı ne kadar eriyorsa Şule İdil Dere harcamıyorum ve artık böyle ve kendine naolacağını hissıl yakıştırıyorsa öyle davra settiğim için kendimi de zornır” diye sevdiğim çokça kul lamıyorum. Mutfağımda uylandığım bir söz var. Anaya durduğum hızlı şeyler geliştirsa Mahkemesi de öyle yapdim. Kısaca hiçbir şey eskisi mış. Hukuk, adalet, vicdan gibi değil ve olmayacak. genel olarak ne kadar kaldıyn Mücadelenize, tanık olsa o kadar bile olamamış. Her duk. Adaletin yerini bulacaadımda koca kurumların ku ğına inanıyor musunuz? ral çiğnemesine öfkeyle taBu olan biteni yaşayan bir nıklık ederek nereye kadar yurttaş neye inanırsa ona sa oraya kadar, vazgeçmeinanıyorum. “Sürmekte olan mi kimse beklemesin. Yaşa bir davayla ilgili” konuşacak nan sadece beni ağlatmasın. da değilim ama kısaca ve göBu büyük kurumların da “ne nül rahatlığı ile şunu söyleyapıyoruz” diye ağlaması ge mek isterim: Bu konuda kureken bir durumdan söz edi rallara uygun davranmak biyorum. Çok acıklı ama ger ze düştü. Biz başından itibaçek bu... ren her evresinde öyle yapn İdil olsaydı bayram na tık, yapıyoruz. Uymayanı da sıl geçerdi? uyarıyor, uymaya davet ediBayram, doğum günleri gi yoruz. Böyle de sürecektir. bi neşeli telaşlar çok geride l İSTANBUL VEFAT VE TEŞEKKÜR CHP eski yöneticilerinden Nihal Ejder’in hayat arkadaşı, Ebru, Haydar Lütfü ve Emre’nin sevgili babaları, Emir ve Deniz’in çok sevdiği dedeleri, CEMAL EJDER’i (10.03.1946 08.05.2021) kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Bizi bu acılı günümüzde yalnız bırakmayan, acımızı paylaşan, taziyelerini bildiren, çelenk gönderen, kurumlara bağışta bulunan sevenlerine ve dostlarına teşekkürlerimizi sunarız. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle