29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 [email protected] 17 MAYIS 2021 PAZARTESİ olaylar ve görüşler huru alkollü de olsa Pensilvanya’da yapıyor... Gel zaman git zaman iktidarla cemaatin arası bozuluyor... Cemaat ülkeyi tek baMansimov’a şına yönetmek istiyor... FETÖ’nün kanlı darbe girişimi sorulamayan soru... sonrası ülkeyi yönetenler “kandırıldık, aldatıldık” diyor... Resmen “lağım” patladı... Mafyasiyasetticaret sarmalında etrafa yine pis koSUDAN UCUZ İŞİTME AYGITI >> BİLİM TEKNOLOJİ Sayfası 16’da PAZARTESİ 19 EKİM 2020 96. YIL SAYI: 34708 KURUCUSU YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARLARI NADİR NADİ (19451991) İLHAN SELÇUK (19922010) FİYATI 2.5 TL KKTC’DE 3 TL HER GÜN BULMACA SAYFASI >> 14’te ‘Bodrum anısını’ duyuran isim, Ağansoy’un ‘12 Eylül itirafları’nda başrolde Fotoğrafı paylaşan Bir dönem iktidarın çok sevdiği yabancı uyruklu işadamına FETÖ davası açıkmuidlaersyiaaylmılıyıyoor.r!İ.n. sBairnıçnete IŞKENCECI ÇIKTI lmıyionrd..e.nDdaörbrteygılirsişoin ‘ÇAKICI’NINARKADAŞI’BodrumYalıkavak’taçekilen fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşan isim Üzera cezaevine atılı yir Çakmaktaş’tı. Bu isim her yerde, “Alaattin Çakıcı’nın yakın arkadaşı” olarak geçiyordu. 12 Eylül’e dönelim, Nurullah Tevfik Ağansoy’un, katledilen solcuların, kahvehane lideri, şu anki İçişleri Ba taramalarınınyeraldığı“itiraflarına”ve“günlüğüne...” yor... İşte tam o sı 12 EYLÜL İTİRAFLARI... Ağansoy’un12Eylülöncesiülkücülerin eylemleriyle ilgili itiraflarında Çakmaktaş’ın ismi sıkça geçiyor. 197980’de Cemal Kır, Necdet Demir ve Haluk kanı ile bir dönemin kud Kaşıkçı’nın da aralarında olduğu solcuların işkenceyle 8 ÖDÜL öldürülüp çuval içinde bir yerlere bırakılması eylemlerinin planlayıcısı olduğu anlatılıyor. >> AYKUT KÜÇÜKKAYA 2 ‘de Çakıcı Ağar Alan Eken retli eski İçişleri Bakanı’nı 19 Ekim 2020 rada eski İçişleri Ba Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’na göre, İYİ Parti MHP ile birleşsin isteniyor aynı anda hedef alıyor; ‘Sultanizm’in hedefi kanı, cezaevine atı 4AKPveMHP,HDPileİYİ lan bu işadamının Partiarasındakiideolojikfarklılıkları seçmenin gözüne sokmak peşinde. İYİ Parti, MHP ile birleşsin isteniyor. Türkiye oturmuş, bu vi 4HDP,dışlandığıtakdirde sahibi olduğu mari belki yüzde 10’u tutturmakta zorlanacak. Bilgen’in sözlerini içeriden bir uyarı olarak da alabiliriz. deoları “bir dizi senaryosu” gibi izliyor... 42017’deTürkiye,demokrananın önünde, şimdi videolar yayımla siylebağlantısınıtamamenkoKKTC’DE TATAR DÖNEMI YUNUS NADI ÖDÜLLERI 75. YILINDA 2020’de 6 dalda Gazetemizin kurucusu adına verilen Yunus Nadi Ödülleri’ni kazananlar belirlendi. Seçici kurullar 465 yapıtı inceledi. 6 dalda 8 kişi ödüle layık görüldü. >> 2’de KAZANANLAR l ROMAN: Ömer F. Oyal l ŞIIR: Gonca ÖzmenMehtap Meral l SOSYAL BILIMLER ARAŞTIRMASI: Prof. Dr. Şaduman Halıcı l KARIKATÜR: Önder Önerbay l ÖYKÜ: Kadir ÖztopçuMurat Çelik Fotoğraf: Zehra Çöplü Şimdi “herkesin anlayacağı dille” viz pardı.Hükümetinneredebittiği, devletin nerede başladığı, oradaki sınır bulanıklaşıyor. 4 Bizde bir tutarsızlık manzumesi olarak anayasa var. Bir anayaTÜRK BASININDA ACI KAYIP yan çeBteekirlCidoşekurnine düşman başka bir çesa var ama yok. Bu değişiyondaki filmin senaryosunun özeti mesiyasetbiliminde “anayasa takıyyesi” diyoruz. >> 9’da te lideriyle poz veriyor... Marina el de yaşamını yitirdi BASININ usta kalemlerinden, Sözcü ‘NUMARA FISILDANDI’ gazetesi yazarı Bekir Coşkun yaşamını ni yazalım... Evet... Yabancı uyruklu ‘On Numara’ şaibe iddiası bir yitirdi. Bir dönem gazetemizdeki yazığiştiriyor... Eski bakan poz vermekle larıyladaokurlabuluşanCoşkun,akciğer kanseri tedavisi görüyordu. 75 yaşındaki yazar, doğa ve hayvan sevgisiyle de tanınıyordu. >> 12’de işadamı var... Parası bol... Ülkeyi yöne kalmıyor,GÖ“ÇBENen CHP’liYavuzyılmaz,Demirören Grubu’nun aldığı Milli Piyango’da yeni şaibe iddiası ortaya attı. On Numara’nın canlı yayımlanan 28 Eylül çekilişinde, arkadan fısıldanan KKTC’DEKI ikinci tur seçimlerinde resmi ol ANKARA’NIN desteklediği Tatar, Erdoğan’a mayan sonuçlara göre Başbakan Ersin Tatar, teşekkür ederken “Türkiye ile ilişkilerimizin daoyların yüzde 51.74’ünü alarak cumhurbaşkanı ha da ileri taşınmasına önem vereceğim. Masaseçildi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı yüzde ya hazırız. Kıbrıs Rum halkına barış elini, dost48.26’da kaldı. KKTC halkı, tercihiyle federas luk elini uzatıyorum” dedi. Akıncı, siyasi yaşayon temelli çözüme de kırmızı ışık yaktı. mını noktaladı. Ankara Tatar’ı kutladı. >> 7’de BİR KÜRESELLEŞME PROJESİ: olmazsam buraya maften en önemli ismin yakınlarıyla ticari ya çöker” diyor... O fotoğrafta mafya li sayıların“şanslısayı”olarak belirlendiği ileri sürüldü. Sisal Şans ise “Teknik sorun” açıklamasını yaptı. >> 12’de ERMENİSTANAZERBAYCAN BM, İRAN’A AMBARGOYU ATEŞKESİ YİNE TUTMADI >> 7’de KALDIRDI >> 7’de DÜNYA DÜZENİ l Serbest piyasada göçmen rekabeti l Emekçiyi emekçiye kırdırmak ilişkisi var... İktidarın ülkeyi birlikteHyaöstalar kobdayeorlidyule poz verdiğini bile unutuyor... SENCERBİNYILDIZ: Halkın en büyük kaygısı ekonomi ARAŞTIRMA şirketi 16 kovid hastasına içeriği bilinmeyen ilaç verildiği iddia edildi l Küresel silahşorun göçmen silahı >> MİNE G. KIRIKKANAT’ın yazı dizisi 8’de F.BAHÇE nettiği cemaat gidip geliyor... Barem’in genel müdürü Binliderine, Pensilvanya’ya yıldız, halkın en büyük endişesinin salgın, deprem, işsizlik ve geçinememe olarak sıralandığını söyledi. Ancak Medikalciler eylemde KAMU ve üniversite hastanelerinin, ilaç ve tıb“işsizlik ve geçinememe”nin bi cihaz sektörüne 19 milyar liralık borcunun toplamı en büyük kaygının ödenmemesi ve yüzde 25 feragat istenmesi Öyle ki 13 kişilik uça ekonomiolduğunuortaya koyuyor. >> ŞEHRİBAN KIRAÇ 11’de üzerine tıbbi cihaz üreticileri Ankara Ulus’taki Atatürk Heykeli önünde eylem yaptı. >> 5’te ZIRVEDE SAĞLIK Bakan Yardımcısı Birinci’nin araştırmacıları arasında yer aldığı makalede, suç olmasına karşın, “içeriği Büyük laf etmiş olacak şu anki belliolmayanbazıilaçların16koronavirüs hastası üzerinde doğrudan denendiği” bilgisi yer aldı. CHP’li Emir, makalenin, Birinci’nin talebiyle yayımdan kalBakanı’ndan “özür diliyor...” dırıldığınıaçıkladı.>>MAHMUTLICALI5’te F.Bahçe, deplasmanda Göztepe’yi 32 yendi. SarıLacivertliler maç fazlasıyla liderliğe yükseldi. >> Spor’da İçişleri GLADIO’NUN MUHAFAZAKÂR EGEMENLIK KAYITSIZ ANKETLER VE S400’LERIN SEÇKİNLERİ ŞARTSIZ MILLETIN MI? ğına eski İçişleri Bakanı’nı, siyasile >>BARIŞTERKOĞLU3’te >> ERDAL ATABEK 4’te Şimdi gelelim senaryonun en can alı ÇIKARÇATIŞMASI >>ORHAN BURSALI 6’da SESSIZ TESTI >> MEHMET ALİ GÜLLER 12’de ri, işadamlarını alıp ABD’ye uçuyor, sa cı sorusuna... Sahi!.. Siz böyle aksiyon dolu bir filmi yönetseniz, yabancı uyruklu işadamına mahkemede hangi soruyu sorardınız? Sesinizi duyar gibiyim... “Söyle bakalım yabancı uyruklu işadamı, Pensilvanya’ya hangi isimleri götürdün? Aralarında hangi siyasiler vardı?” İşte film bu ya, senaryoda can alıcı soruyu yöneltmek kimsenin aklına gelmiyor... Filmin adı ne mi? Sizinki de soru... Ne olacak, “ÇÖKMÜŞLER...” Büyük Gurur Cumhuriyet ailesi olarak gururluyuz... Muhabirlerimiz birbiri ardına Türkiye’nin prestijli gazetecilik ödüllerini alıyor... Cumhuriyet geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) 2020 yılı ödüllerinde dört dalda kazandığı birincilikle zirveye oturan gazete oldu. TGC ödülünü kazanan arkadaşlarımız Işıl Özgentürk, İklim Öngel, Zehra Özdilek ve Kurtuluş Arı’yı kutluyoruz... Çevre ve kent muhabirimiz Hazal Ocak da İstanbul Çevre Konseyi tarafından ödüle layık görüldü. Muhabirlerimiz özel haberleriyle, yazarlarımız yorumlarıyla Türkiye’nin gündemini belirlemeye devam edecek... Kurtuluş için çare arayan Atatürk ve arkadaşları... 6 Ay'ın inanılmaz olaylarla dolu nefes kesen öyküsü. Alev Coşkun'un titiz ve usta kaleminden dönemin siyasal gelişmeleri etrafında Mustafa Kemal Atatürk’ün gün be gün temasları... ??ei???°IâJ×??????°?u° Kupa Kupa Orhan Veli Cumhuriyet Ukrayna, Karadeniz deniz güvenliği ve Türkiye Amiral Cem Gürdeniz Karadeniz, asırlardır her sahildarına değişik özelliklerde bir güvenlik perspektifi sunmuştur. Balkan, Kırım, Anadolu yarımadaları ile Kafkaslar bölgesi arasındaki bu deniz, Avrasya’nın deniz kalpgâhını (maritime heartland) oluşturuyor. Türk boğazları ile Almanya’ya kadar uzanan Tuna Nehri ulaştırma sistemi ve bölgedeki Rusya ve Ukrayna’ya ait iç suyolları Karadeniz’e ayrı stratejik önem yüklemektedir. Rusya’nın stratejik petrol ihracatı dahil dış ticaretinin yüzde 60’ı bu deniz ve Türk boğazları üzerinden yapılmaktadır. Karadeniz jeopolitiğinde, şüphesiz en önemli enstrüman, 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi’dir. Sadece Türk boğazlarından geçişi düzenlemekle kalmayan, aynı zamanda Karadeniz’de deniz güvenlik rejimi tesis eden Montrö Boğazlar Sözleşmesi bugüne kadar İkinci Dünya Savaşı, Soğuk Savaş ve 11 Eylül 2001’e kadar devam eden Soğuk Barış dönemi ile 2001 sonrası ABD güdümündeki terörle mücadele dönemini başarıyla atlatmıştır. Son olarak, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin hükümlerine hassasiyetle uyan Türkiye’nin soğukkanlı diplomasisi sayesinde, 2008 yazında yaşanan GürcistanRusya ve 2014 baharında yaşanan UkraynaRusya krizlerinde, denizde bir gerilim ve çatışma yaşanmamıştır. Dengeleyici etkin rol Cumhuriyet dönemi boyunca Karadeniz’de Türk dış politikasının temelini iyi komşuluk ve bölgesel işbirliği prensipleri teşkil etti. Türkiye, boğazlar üzerine 1945 ve 1946 Sovyet notalarına rağmen Soğuk Savaş dönemi boyunca karşı ittifak grubunda olmakla birlikte Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni titizlikle uyguladı. Karadeniz’de hiçbir zaman gerilimin tırmanmasına yol açacak, istismar yaratacak oldubittilere ve Atlantik kışkırtmalarına izin vermedi. Türkiye, böylece Karadeniz’in askeri yayılma açısından Basra Körfezi veya Doğu Akdeniz’e dönüşmesini önleyebildi. Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen Soğuk Savaş döneminde, Karadeniz’de NATO tatbikatına izin vermemesi onun güvenilir arabulucu (honest broker) rolünü daha da güçlendirdi. Bu güven duygusu, 2001 yılında Türk Deniz Kuvvetleri’nin girişimi ile başlatılan Karadeniz Deniz İşbirliği Görev Grubu’nun (BLACKSEAFOR) altı sahildar ile başarılı bir şekilde kurulmasını sağladı. ABD’nin Soğuk Savaş sonrası ve özellikle 11 Eylül sonrasındaki dönemde, NATO’nun Karadeniz’de sürekli operatif kimliği ile varlık gösterme girişimleri, 20042005 yıllarında zirve yaptı. Akdeniz’de süren NATO’nun Etkin Çaba Harekâtı’nı (Active Endevaour) Karadeniz’e genişletmek üzere Türkiye üzerinde ciddi baskı uygulandı. Türkiye, bu baskılara BLACKSEAFOR’un dönüşümü ve Karadeniz Uyumu Harekâtı (KUH) ile cevap verdi. Her iki girişime 2004 yılında açık katılım daveti yapan Türkiye’ye ilk müspet cevap veren ülke, çok ilginçtir, Turuncu Devrim döneminde NATO yanlısı Yuşçenko yönetimine rağmen, Ukrayna oldu. Arkası geldi. Rusya ve Romanya da daha sonra KUH’a katılma kararı aldı. Böylece NATO Etkin Çaba Harekâtı’nın Karadeniz’e çıkışı engellenmiş oldu. Türkiye’nin BLACKSEAFOR ve KUH girişimleri dışında 2006 yılında başlatılan “Karadeniz Sahildar Ülkeler Sahil Güvenlik İşbirliği Forumu”na da en büyük desteği Ukrayna vermiştir. Diğer taraftan Ukrayna liderliğinde 1993 yılında başlatılan, AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) kapsamında, TürkRus ilişkilerinin zamanın ruhu içindeki değerlendirmesini göz önüne alarak Ukrayna’daki askeri varlık ve faaliyetlerinin tatbikatlardan öteye geçmemesinin çıkarlarına olacağını söyleyebiliriz. Türkiye’nin de bu süreçte 1941 ile 1943 arasında yaşananlardan ders çıkarmasını bilecek birikimde olduğunu varsaymak isteriz. Karadeniz’de Deniz Kuvvetleri Alanında Güven ve Güvenlik Artırıcı Önlemler Girişimi (CSBM in the Naval Field) 2002 yılında altı sahildar tarafından onaylandı ve yürürlüğe girdi. Bu şekilde dünyada ilk kez deniz kuvvetleri arasında karşılıklı tatbikat bildirimlerini, üs ziyaretlerini, gözlemci görevlendirmeleri ve daha birçok güven ve güvenlik artırıcı önlemleri içeren bir rejim, tüm dünyaya örnek olacak şekilde Karadeniz’de uygulanmaya başlandı. ABD, Ukrayna üzerinden bu girişimi önlemeye çok çalıştı. Zira dünyanın en büyük deniz kuvvetinin sahibi olarak, kendisini sınırlamaya sokabilecek her türlü girişime karşı çıkmayı, jeopolitik bir gereksinim olarak algılıyor. Montrö rejimi ile zaten kısıtlı bir alan olan Karadeniz’de ikinci bir rejimin uygulanması, çıkarları ile örtüşmediği gibi, böylesine bir rejim dünyanın diğer sahildarları arasında uygulanmaya da mükemmel bir örnek teşkil ediyor. Kriz denize yansımadı Ancak Ukrayna, bu girişimden vazgeçmedi ve başardı. Karadeniz’de devam eden UkraynaRusya krizine rağmen AGİT çerçevesinde yürütülen girişimin (CSBM in the Naval Field) toplantıları devam ediyor. En son 11 Aralık 2020’de Viyana’da yapılan toplantıya sahildarlar tam olarak katıldı. Türkiye de bu sürece başından bu yana büyük destek veriyor. Sahildarlar 24 Nisan 2017 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ev sahipliğinde bir araya geldi. Karadeniz’in deniz güvenliğinin sahildarlar tarafından eşgüdüm ve işbirliği içinde sağlanması ile karasal kriz alanları ve donmuş krizlerden deniz alanlarının etkilenmemesi prensiplerinin öne çıktığı seminerde, en önemli kazanım şüphesiz Rusya’nın Mart 2014 Kırım ilhakından sonra ilk kez Rus ve Ukrayna taraflarının bir araya gelmesi oldu. 2004 ile Kırım ilhakının yaşandığı 2014 yılları arasında Karadeniz’de deniz güvenliği alanındaki en önemli denge unsuru Türkiye ile Ukrayna olmuştur. NATO ve AB’ye girmiş olmanın dayanılmaz hafifliği ve sorumsuzluğu içindeki Romanya, Bulgaristan ve onların dümen suyundaki Gürcistan ile NATO ve AB tarafından kuşatılmışlık endişesi içindeki Rusya Federasyonu arasındaki dengeyi, Türkiye ve Ukrayna sağlamıştı. 21 Kasım 2013 tarihinde Ukrayna’nın AB ile ortaklık anlaşmasını askıya almasıyla başlayan, ABD ve AB tarafından kışkırtılan iç karmaşayı kısa süre sonra Başkan Yanukoviç’in istifası ve 18 Mart 2014 tarihinde Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı takip etti. Halen doğuda Donetsk ve Luhansk bölgelerinde Rus yanlısı ayrılıkçılar ile Ukrayna arasında silahlı mücadele devam ediyor. Ancak bu kriz, Batı’nın her türlü kışkırtmasına rağmen 2018 kasımında Azak Denizi’nde ve Kerç Boğazı’nda yaşanan birkaç olay dışında denize yansımadı. Ukrayna’nın Kerç Boğazı’nı kullanabilmesi ve Azak Denizi’nin batı kıyılarında bulunan limanlarına erişimi artık Rusya kontrolünde. Zira Kerç’in iki yakası da Rusya’nın de facto egemenliğinde. Gerçekçi yaklaşmalı Rusya’nın NATO ile büyük bir savaş yaşayıp yenilmediği sürece Kırım’dan ayrılmayacağını söylemek realist bir tahmindir. Zira Rusya tarih boyunca Kırım’ı Avrupa’daki deniz gücünün merkez üssü ve anavatan Rusya’nın Karadeniz’deki en önemli savunma kalesi olarak görmüştür. Dolayısıyla, yaşadığımız nükleer çağda Ukrayna’nın yanına AB ve NATO’yu da alsa 18541855 arasında yaşanan Sivastopol kuşatması benzeri bir harekât ile Kırım işgali mümkün değildir. Ukrayna, zor günler geçirmesine rağmen bu gerçeği görebilmektedir. Diğer yandan ülkede karada yaşanan krizin, İkinci Dünya Savaşı’ndakine benzer şekilde Türkiye’nin deniz çıkarlarını etkileyecek şekilde denize yansıma olasılığı çok düşüktür. Rusya Federasyonu’nun ekonomik, tarihsel, jeopolitik, sosyal ve kültürel etki alanı içinde yaşamanın ve karşılıklı uzlaşma seçeneklerinin varlığı Ukrayna tarihinde ispatlıdır. Ukrayna’nın küresel egemenlerin demokrasi aldatmacası ve kenar kuşağın jeopolitik konsolidasyonu için bir bölünme sürecini yaşamaması dileğimizdir. Ukrayna’nın Finlandiya’dan öğreneceklerinin olduğuna inanıyorum. NATO, ABD ile AB’nin coğrafyanın, tarihsel geçmişin ve TürkRus ilişkilerinin zamanın ruhu içindeki değerlendirmesini göz önüne alarak Ukrayna’daki askeri varlık ve faaliyetlerinin tatbikatlardan öteye geçmemesinin çıkarlarına olacağını söyleyebiliriz. Türkiye’nin de bu süreçte 1941 ile 1943 arasında yaşananlardan ders çıkarmasını bilecek birikimde olduğunu varsaymak isteriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle