05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 30 NİSAN 2021 CUMA VEBITCOIN’IN YURTDIŞINA MILYARLARCA LIRALIK KRIPTO PARA TRANSFER ETTIĞI BELIRTILDI Gözaltından önce vurgun Kripto para piyasasında dolandırıcılıkla gündeme gelen Vebitcoin’in, müşterilerinin hesaplarını bir ay öncesinden bloke ettiği ve yurtdışına milyarlarca liralık kripto para transferi gerçekleştirdiği belirtildi. Diyarbakır’da 300’den fazla kişi, toplam 200 milyon TL dolandırıldıkları iddiasıyla şüphelilerden şikâyetçi olmaya başladı. Yaklaşık bir ay önce 16 milyon TL’lik hesabı bloke edilen müşteri, avukatıyla Muğla’daki Vebitcoin merkezine gitti. Şirketin CEO’su İlker Baş tarafından tehdit edilerek içeri alınmadıklarını belirten avukat Veysi Alphan müvekkilinin, 16 milyonluk hesabının 8 Mart tarihinden önce dondurulduğunu, ardından da 15 Mart tarihinde hesabına bloke konulduğunu söyledi. Alphan, aynı gün savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını aktardı. Alphan, “Fakat geçen süreç içinde savcılık kanalıyla herhangi bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine Vebitcoin firmasının 23 Nisan’da faaliyetlerini durdurduğuna dair yapmış olduğu açıklama sonrasında biz 26 Nisan günü söz konusu şirket hakkında hem icra takibi başlattık hem de bugün tarihi itibarıyla Diyarbakır’da ihtiyati haciz kararı aldık” diye konuştu. Büyük dolandırıcılık Mağdur avukatlarından Esra Çevik ise 23 Nisan tarihi itibarıyla Diyarbakır’dan kendilerine ulaşan ve toplam 200 milyon lira dolandırıldıklarını iddia eden mağdurlara hukuki süreçte yardımcı olmaya çalıştıklarını söyledi. Vebitcoin CEO’su İlker Baş’ın gözaltına alınmadan birkaç saat öncesine kadar şirketin içini boşaltmaya devam ettiğini ve sadece 20 Nisan ile 23 Nisan arasında milyarlık bir boşaltmanın söz konusu olduğunu ifade eden Çevik, “Mağdurlar tarafında bana ulaştırılan yurtdışına para aktarım sistemi var. Bu, sitenin yalnızca son bir hafta içinde binlerce işlem yaptığına ilişkin kanıt teşkil ediyor” ifadelerini kullandı. l DHA Thodex’te 6 tutuklama Thodex soruşturmasında hâkimliğe tutuklama talebiyle sevk edilen 13 şüpheliden aralarında şirketin firari kurucusu Faruk Fatih Özer’in kardeşleri Güven Özer’in ve Serap Özer’in de bulunduğu 6 şüpheli tutuklandı. Serap Özer ifadesinde, Faruk Fatih Özer’in 18 Nisan’dan itibaren şirkete ait hack’lenme raporu, şirket davalarıyla ilgili dokümanlar, mizan ve bütçeye ilişkin belgeler, karar, pay, genel kurul defterini istediğini söyledi. Gökhan Özer de ifadesinde, son dönemlerde işlerin kötü gittiğini ve şirketi tamamen devretmeye karar verdiğini veya yurtdışından ortak bulacağını anlattığını bildirdi. CHP’li Bingöl, AKP iktidarı döneminde satılan kamu taşınmazlarını raporlaştırdı: Haraç mezat sattılar ERDEM SEVGİ 19yılda 62.3 milyar dolarlık özelleştirme yapan AKP iktidarının ihaleyle sattığı Hazine arazileri 300 milyon metrekareye ulaştı. AKP iktidarında kamu taşınmazlarındaki özelleştirme ve satışlara yönelik çalışma hazırlayan CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, “300 milyon metrekare vatan toprağının tapusu nerede diye soruyoruz. Halkın fabrikalarını, sanayi tesislerini ‘özelleştirme’ diyerek bir bir sattılar, gelen 62 milyar doları tükettiler. Ellerinde satılacak varlık kalmayınca Hazine arazilerine yöneldiler. AKP’nin milyonlarca metrekarede haraç mezat yaptığı satışlar yağmadır, talandır” diye konuştu. Bingöl, Erdoğan’ın “Arsa ve arazi var. Araziyi arsaya dönüştürmek için belli bedel ödemek gerekiyor” sözlerini anımsatarak “Bedel gerekiyor’ dedikleri, yandaşlarının ceplerine giren milyonlardan başkası değil” dedi. Bingöl’ün çalışmasından öne çıkan başlıklar şöyle: n AKP VE ÖZELLEŞTIRME: Türkiye’de 1986’da başlayan özelleştirme sürecinde 2021’ye kadar 70 milyar dolarlık satış gerçekleştirildi. 2002’ye kadar geçen 16 yılda 8 milyar dolarlık özelleştirme işlemi tamamlandı. AKP iktidarının 19 yılında ise özelleştirme miktarı 62.3 milyar dolara ulaştı. n HISSELERDEN 39 MILYAR DOLAR: Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) verilerine göre, 400’e yakın kuruluşun özelleştirme adı altında sermayelerindeki kamu payları satıldı. 1986’dan 2019’a kadar yapılan 46 milyar dolarlık satışın 39 milyar dolarlık bölümü AKP döneminde gerçekleşti. n ÖZELLEŞTIRILEN TAŞINMAZLAR: ÖİB verilerine göre, 19862021 arasında özelleştirilen kurumlara ait 3 bin üzerinde taşınmaz satıldı. Aralarında TEDAŞ, Sümer Holding, PETKİM, TEKEL, Şeker Fabrikaları’nın taşınmazlarının da yer aldığı 3.9 milyar dolarlık satışların 3.7 milyar dolarlık bölümü AKP döneminde gerçekleşti. n HAZINE’DEN ÇAĞRILAR: Hazine Bakanlığı’na bağlı ÖİB tarafından Resmi Gazete’de yer alan “Yatırımcıya Duyuru” adı altında arazi satışları sürüyor. 2021’in ilk dört ayında 11 ayrı günde özelleştirme kararları yayımlandı. Geçmişte özelleştirilen 75 arazinin satışı da onaylanarak büyüklükleri 861 bin 898 metrekareye ulaştı. Büyük kısmı turizm bölgelerindeki arazilerin satışından 798 milyon 59 bin 500 TL gelir elde edildi. n 272 TRILYON METREKARE: Milli Emlak Genel Müdürlüğü 2020 sonu verilerine göre, Hazine adına tescilli 4 milyon 121 bin 681 adet taşınmaz bulunuyor. Bu taşınmazlarının toplam yüzölçümü 272 trilyon metrekare. Yüzde 77.65’ini ormanlar, yüzde 11.8’ini araziler, yüzde 6.8’ini tarlalar, yüzde 0.37’sini bağbahçe, yüzde 0.05’ini maden ve ocak alanları, yüzde 0.03’ünü de tarihi ve kültür alanları oluşturuyor. n 15 YILDA 309 MILYON METREKARE: 20052020 arasında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre toplam 309 milyon metrekare genişliğinde 72 bin 53 adet taşınmaz satışı yapıldı. Kurumlara yapılan devirler, trampa (takas), hibe ve teşviklerle elden çıkarılan alan ise 1.5 milyar metrekareye ulaşıyor. n GELIRLER SATIŞTAN: Son 5 yılda satışlardan 12 milyar 414 milyon 784 bin TL gelir elde edildiği açıklandı. 2016’da 1.8 milyar TL, 2017’de 2.3 milyar TL, 2018’de 2.2 milyar TL, 2019’da 2.5 milyar TL, 2020 yılında da 3.3 milyar TL değerinde satış geliri elde edildi. Sadece 2020 yılında 8 bin 300 açık artırma ihalesi yapılarak 5 bin 780 adet, 17.3 milyon metrekare taşınmazın satışı tamamlandı. l ANKARA İmamoğlu İMAMOĞLU IFTARINI AVCI AILESININ EVINDE AÇTI İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki gün iftarını, Bağcılar Kirazlı Mahallesi’nde ikamet eden SongülÖztürk Avcı çiftinin evlerinde yaptı. Ailenin oğulları Muhammet Avcı, Ergin Avcı ve gelinleri Zehra Avcı’yla da tanışan İmamoğlu, kapıda kolonya tutularak karşılandı. İmamoğlu, ev sahibi Öztürk Avcı’nın, “Seni gördüm; dünyayı verdin sen bana” sözlerine, “Hay sağ olasın. Mahcup ettin bizi. Allah razı olsun” diye yanıt verdi. Anne Songül Avcı “Ben hep dua ediyordum Başkanım. Seni görmeyi çok istiyordum. Dua ettim, Allah duamı kabul etti” dedi. Bunun üzerine İmamoğlu anne Avcı’ya “Ne mutlu bana. Ne güzel vallahi. Vesile olanlara teşekkür etmek lazım” karşılığını verdi. Sohbet sırasında Muhammet Avcı’nın, “Kanal, halkın yararına olmayacak. Projeleri görüyoruz. İnsanları kandırmasınlar” sözlerine İmamoğlu, “Bir de milletin yarın, öbür gün yaşamına risk taşıyan bir sürü de bedeli olacak. Geri dönüşü de yok yani” dedi. İmamoğlu bir süre de Avcı ailesinin 8 aylık torunu Alperen ile oynadı. İftarın ardından aile ile bir süre daha sohbet eden İmamoğlu, hatıra fotoğrafı da çektirdi. l İç Politika HDP’LI DEDE: TESADÜF DEĞIL Demirtaş’ın cezasına onama Yargıtay, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a verilen 4 yıl 8 aylık hapis cezasını onadı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Demirtaş’ı, 17 Mart 2013’te, İstanbul’daki Nevruz kutlamasında yaptığı konuşmaya ilişkin davada, “terör örgütü PKK’nin elebaşı Abdullah Öcalan’ı ve terör örgütü PKK’yi övdüğü” gerekçesiyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 4 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Yargıtay, Demirtaş’ın cezasını onadı. Konuya ilişkin açıklama yapan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, Kobani eylemlerine ilişkin davanın görülmeye başlandığını anımsatarak, “Karar partimize ve seçilmişlerimize karşı yargı eliyle yürütülen tasfiye saldırılarının bir parçası olduğunu göstermektedir” dedi. “Yargının, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözünü talimat olarak algıladığını ve siyasi talimatın gereğini yerine getirdiğini” kaydeden Dede, “Demirtaş’a ilişkin verilen kararlar siyasidir. Taraflı ve bağımlı yargı mensupları tarafından verilen bu karar da hukuken yok hükmündedir. Yargıtay’ın onama kararını 26 Nisan’da vermesi de tesadüf değildir” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet CHP LIDERI KILIÇDAROĞLU, ERDOĞAN’IN AÇIKLADIĞI DESTEKLERI ELEŞTIRDI ‘Esnafa borç verecekler’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı desteklere “Bu insanlar nasıl geçinecek? Kısmen ekonomik paket açıklandı. KOSGEB üzerinden faizsiz borç verecekler. Esnaf ne yapacak?” dedi. Kılıçdaroğlu, katıldığı bir YouTube programında, aşıdaki belirsizliğe işaret ederek, “5 maskeyi dağıtmaktan aciz olan iktidarın aşı olayını çözme şansı yok” dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, şimdiye kadar aşılara ilişkin yaptığı açıklamaları anımsatan Kılıçdaroğlu, “Hepsi birbiriyle çelişiyor. Sağlık Bakanı adına üzülüyorum. Bizim belediyelere bu yetki verilseydi, hepsini çözerlerdi. Siz yapamıyorsanız, özel sektör getirsin bu aşıları. Getirirdi özel sektör” diye konuştu. Yüz binlerce kişinin İstanbul’dan ayrılarak sahil şeritlerine gittiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, İstanbul’daki virüsün Kemal Kılıçdaroğlu o bölgelere taşınacağını vurgulayarak, “Eğer kapanmayı alıyorsanız, ulaşımı da engellemeniz gerekiyordu. Sorun çok ama yönetemiyorlar. Kapanmayla birlikte ekonomik önlemleri alacaksınız. Bu insanlar nasıl geçinecek?” ifadelerini kullandı. 128 milyar dolar afişlerinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın siluetinin olduğu için indirilmesine ilişkin “Kime soracağım soruyu? Manava sorduk haberi yok” diyen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası arasındaki protokole işaret ederek, “İkinci bir protokol var. Bakalım ne zaman çıkacak ortaya” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet CHP, YURTTAŞA DESTEK IÇIN SEFERBERLIK BAŞLATTI CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP’li belediyelebinde bulunulmayacak’’ dedi. Torun, CHP’li belediyelerin yıllık rin tam kapanma sürecinde, iktida harcamalarının yüzde 10’unu sosyal rın kaderine terk ettiği ihtiyaç sa yardımlara ayırdığını ancak iktidahibi vatandaşlar için yeni bir sefer rın yüzde 1.9’da kaldığını ifade edeberlik başlattığını söyledi. Torun, rek “Belediyelerimiz, pandemi sübelediyelere genelge gönderdikleri recinde 11 milyondan fazla vatandani belirterek “Borcu olan vatandaş şımıza hem ayni ve hem nakdi yarların suyu kesilmeyecek, belediye dım ulaştırıldı. Borcu olan 1.5 milyolere ait işyerlerinin kiraları ertele na yakın ailenin suyu kesilmedi. Benecek ve borçlara karşılık icra tale lediyelere ait işyerlerinin kiraları ertelendi. “Askıda Fatura” kampanyalarında, ihtiyaç sahibi ai‘Halkın verdiği yetkiyi lelerin 500 bine yakın faturası, çalacaksanız vazgeçin’ hayırsever vatandaşlarımız tarafından ödendi” diye konuştu. Torun, yerel yönetimlere en büyük zararı veren AKP’nin, belediyelerle ilgili yeni bir “reform” üzerinde çalıştığını basından takip ettiklerini belirterek “Bu iktidar ne zaman ‘reform’ kelimesini kullansa o işten millete bir fayda gelmiyor. 2012 yılındaki “bütünşehir” yasasının yarattığı sorunlar hâlâ çözülememişken şimdi 51 ilimizi daha ‘bütünşehir’ yapacaklarmış. Unutmayın ki: İlk hata saflığın, sonrakiler suçun ürünüdür. Bu hazırlık, artık büyükşehirleri kazanamayan siyasi iktidarın, masa başında yeni büyükşehirler yaratma çabasından başka bir şey değildir. İktidarı uyarıyoruz: Eğer, belediyelerimizin halktan aldığı yetkileri kanunla çalmak istiyorsanız, şimdiden vazgeçin” değerlendirmesinde bulundu. ‘Ekmeğe bile engel’ İktidarın, CHP’li belediyelerin hizmetlerini engelleme peşinde olduğunu belirten Torun, şunları söyledi: “Bir vatandaşımız, Halk Ekmek büfesini engellemek isteyen belediyeye şöyle sesleniyor: ‘Biz ona ekmek vermesin diye mi oy verdik. Geldiği gibi göndeririz onu...’ Evet, bu vatandaşımızın da söylediği gibi milletimiz ekmeğine göz diken bu yönetimi, geldiği gibi gönderecek.” l ANKARA/Cumhuriyet Beş maymun* ve bir toplum Tepesinden muz sarkıtılan bir kafese beş tane maymun konulur. Maymunlardan biri muza ulaşmaya çalışacak olursa, kafese tazyikli soğuk su fışkırtılarak maymunların beşi de ıslatılır. Maymunlar muza ulaşma çabalarıyla, ıslatılma halleri arasındaki bağlantıyı çabucak kurar. Ve tekrar tazyikli soğuk su yememek için muzu almaya çalışmaktan vazgeçerler. Sonra içlerinden biri dışarı çıkarılır ve yerine yeni bir maymun sokulur. Yeni gelenin, daha önce o kafeste yaşananlardan haberi yoktur. Haliyle muzu almak için yukarı uzanır ve diğer maymunlar başlarına gelecekleri bildiklerinden hemen saldırıp onu alaşağı ederler. Yeni gelen maymun, neden saldırıya uğradığını anlayamaz ama birkaç denemeden sonra dayak yememek için muzu almaya kalkışmaktan vazgeçer. Sonra ilk deneyde bulunan bir maymun daha kafesten çıkarılır ve yerine hiçbir şeyden haberi olmayan yeni bir maymun daha konulur. İkinci yeni maymun da doğal olarak kafesin tepesindeki muza uzanır hemen. Ve o da diğerleri tarafından dövülerek engellenir. Üstelik ona saldıranlar arasında, deneyin başlangıcında kafeste bulunmayan, hiç tazyikli su yememiş olan ama nedenini bilmeden sadece muza uzanmanın sonucunun dayak yemek olduğunu öğrenen maymun da vardır. Böyle böyle, beş maymun teker teker kafesten alınır ve yerlerine muza uzanıp da tazyikli su yememiş olan beş başka maymun koyulur. Deneyin sonunda kafeste yine beş maymun ve tepede asılı bir muz vardır. İçerideki maymunlar tazyikli soğuk su ile ıslatılmamışlardır. Ama artık hiçbiri o muza uzanmamaktadır. Öğrenilmiş çaresizlik Buna “öğrenilmiş çaresizlik” denir. Toplum psikolojisinin analizleri yapılırken hep negatif sonuçlara yönelik araştırmalara yoğunlaşan insanlık, çaresizliğin öğrenilebilen daha da kötüsü öğretilebilen bir şey olduğunda hemfikirdir. Peki, ya öğrenilmiş cesaret? Öğrenilmiş hak arama? Öğrenilmiş mantık? Öğrenilmiş adalet? Çaresizliği öğrenebilen insan aslında aynı şekilde çare bulmayı da öğrenebilecek kapasitededir. Önemli olan öğretmenin niyetidir. Biz toplum olarak yavaş yavaş ısınan suyun içinde başına geleni anlamayan kurbağa deneyinden, hem de haşlanarak henüz çıkmışken... Şu anda beş maymun deneyimini yaşıyoruz. Çaresizliğimizin sınırları daraltıla daraltıla bize en baştan öğretiliyor. Unutulmuş cesaret Bugün hukuksuz bir şekilde yasaklanan, hiçbir mantıksal dayanağı olmayan bir düzenlemeyle durdurulan içki satışı yasağını istersek satıcısıyla, alıcısıyla hep birlikte delebiliriz. Bunu yaptığımızda verilecek cezalara yine hep birlikte, satıcısıyla, alıcısıyla itiraz edebiliriz. Bize destek verecek gönüllü bir hukuk ordusuyla hızla olumlu sonuçlar alabiliriz. Hatta bu yasakları kanuna aykırı bir şekilde koyan, uygulayan ve bizleri mağdur edenlere karşı tazminat hakkı bile kazanabiliriz. Ama tıpkı çalınan oylara, taraflı bir cumhurbaşkanına, ülkenin canına okuyan bir illegal yapılanmayla işbirliği yapanların hâlâ iktidarda olmasına, mahkemelerdeki hukuksuz yargılamalara, açık açık politik niyetlere alet edilen KHK’lere karşı bunların hiçbirini yapmadığımız gibi hayat tarzımıza yönelik bu sinsi saldırıya karşı da hiçbir şey yapmayacağız. Söylene söylene içki stoklayacağız, el altından satış yapan gözü kara esnafla birlikte yeraltına ineceğiz, evde kendi içkimizi yapmanın yollarını bulacağız. Ve dini hassasiyetlere hizmet eden buna benzer çeşitli yasakları hazmede hazmede, o muza neden uzanmadığımızı bilmez bir halde, bambaşka bir ülkenin inşasında istemeye istemeye bizzat rol oynayacağız. Oysa ortada ne tazyikli su var ne hortum de sırılsıklam maymun. Ortada sadece kullanmayı hızla unuttuğumuz yasal haklar ve saçma sapan bir öğrenilmiş çaresizlik var. *Bir grup maymun ile gerçekleştirildiği düşünülen deneyden, ilk kez C.K. Prahalad ve Gary Hamel’ın “Competing For The Future by Gary Hamel” isimli kitabında bahsedilir. Kaynak belirtilmediği için deneyin gerçekten yapılıp yapılmadığı şaibelidir. Ama öğrenilmiş çaresizliği tanımlamak için güçlü bir örnek olarak sık sık kullanılır. ERDOĞAN ŞİKÂYETÇİ OLMUŞTU Kaftancıoğlu’na 56 bin lira ceza CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, sosyal medya hesabından hakaret içeren paylaşımlar yaptığı gerekçesiyle 56 bin lira para cezasına çarptırıldı. Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında, tarafların son teleplerini dinleyen mahkeme heyeti, Canan Kaftancıoğlu’nun 56 bin TL para cezası ödemesine hükmetti. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle