05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 30 NİSAN 2021 CUMA SAĞLIK TESISLERINDEKI KREŞLER AÇIK Tam kapanma döneminde sağlık tesislerinde bulunan kreşler, salgın önlemlerine dikkat edilerek, açık tutulacak. 270/140 280/150 220/130 220/140 290/110 170/80 200/70 240/130 320/170 280/160 270/170 270/170 120/70 290/190 140/20 130/50 160/40 170/80 120/40 210/100 200/140 220/160 TARİHTE BUGÜN 1945: Adolf Hitler ve iki gün önce evlendiği Eva Braun intihar etti. 1975: Anayasa Mahkemesi’nce 1971’de kapatılan Türkiye İşçi Partisi yeniden kuruldu. 1998: ABD, PKK’yi en tehlikeli terör örgütleri arasında saydı. Tekel bayilerine imzalatılmak istenen belgede yasak kararı Erdoğan’a dayandırıldı Alkollü içki fermanı Polislerin İstanbul’da dün çok sayıda Tekel bayi işletmecisine, hazırladıkları tebliğnameyi imzalatmaya çalıştığı öğrenildi. İçişleri Bakanlığı genelgesinde alkollü içki yasağına ilişkin herhangi bir ibare yer almazken, tebligatta yasak ka‘Yasal dayanağı yok’ rarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına dayandırıldı. Tebligatta “Cumhurbaşkanımızın yapmış olduğu basın açıklaması sonrasında tam kapanma sürecinde alkollü içki satışı yapılmayacağı bildirilmiştir” denildi. Emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen yasaları inceledi, alkol satışı2021/22 sayılı kararında alkollü içki satışlarının yasaklanmasına ilişkin herhangi bir İstanbul’da polis tekel bayilerine içki satışı yapmayacaklarına dair tebliğname imzalatmaya başladı. UygulaTUĞBA maya tepki gösteren Tekel BaÖZER yiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, “Hiçbir meslektaşım bu tebliği imzalamasın” şeklinde konuştu. Barodan dava Ankara Barosu, alkollü içki satışı yasağına karşı Danıştay’da dava açtı. Uygulamanın durdurulması ve iptali istemiyle yapılan başvuruda, tam kapanmaya ilişkin yayımlanan genelgede alkollü içki satışı yasağına ilişkin düzenna yasaklama getirilmesikurala yer verilmediğini vurnin yasal dayanağı olmadığına vurgu yaptı. Esen, bulaşıcı ve salgın MUSTAFA ÇAKIR guladı. Alkollü içkilerin satış usul/esaslarının, İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Yasahastalıklar konusunda yası başta olmak üzere, mevzupılacak işlerin, Umumi Hıfzıssıh atta ayrıca ve ayrıntılı olarak düzenha Yasası ile düzenlendiğine dikkat lendiğni belirten Esen, “Yasanın 6. çekti. Esen, “Tehlikeli genel sağlı maddesine göre ‘alkollü içkilerin bağı ilgilendiren genelgelerin Sağlık sın/yayın yoluyla tüketicilere satıBelgeyi sosyal medya hesabından paylaşan Aybaş, “Ferman niteliğinde ele alınan yasaklar karşısında ülkemizde açıkça anayasal suç işlenmektedir” dedi. Aybaş’a mesaj gönderen bir tekel bayi işletmecisi kaygısını şu sözlerle dile getirdi: “Tebliğe henüz imza atmadık ama ne yapacağımızı bilmiyoruz. Dediğim gibi çok çaresiziz, bize bir yol göster. Geceleri uyku uyuyamaz olduk. İmza atmazsak başımıza neler gelir leme bulunmadığı vurgulandı. “Tebliğ Tebellüğ Belgesi” başlıklı yazıya dikkat çetilen başvuruda, “Bakanlık genelgesinde yer almayan, yasal dayanağı bulunmayan, keyfi, sebepsiz ve kamu yararından yoksun ve hukuka aykırı fiili uygulama hayata geçirilerek icrailik kazanmıştır” denildi. Uygulamanın açıkça anayasaya aykırı olduğu kaydedilen başvuruda, uygulamanın, Anayasa’da korunan “özel hayatın gizliliğine” yapılan “ölçüsüz” bir müdahale olduğuna dikkat çekildi. l ANKARA / Cumhuriyet Bakanlığı’nca yayımlanması gerekmektedir. Bu konularda halen yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre İçişleri Bakanlığı’nın Umumi Hıfzıssıhha Yasası’na dayalı (toplumun genel sağlığını ilgilendiren konularda) herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır” dedi. Esen, Ankara İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun 27 Nisan 2021 gün ve şı ve posta ile satış yöntemi kullanılarak gönderilmesi’ yasaktır. Anılan hüküm uyarınca bakkal, market, kuruyemis¸c¸ilerin online siparis¸ firmalarının adrese servis s¸eklinde alkollü içki satışı yapmaları olanaklı değildir. Belirtilen durumlar dışında alkol satışlarının ayrıca yasaklanmasının yasal dayanağının olmadığı düşünülmektedir” dedi. l ANKARA hiçbir fikrimiz yok.” EKMEK İSYANI İFTAR SERBEST Aybaş, “Firmalar bize, kapanma sürecinde çalışmayacaklarına dair mesaj göndermişti. Şimdi yeni mesajlar atarak çalışacaklarını bildirdiler. Henüz netlik yok ama bu durumda yasak kararından geri adım atılacağını düşünüyoruz. Vatandaşın, esnafın tepkisiyle bir kamuoyu oluşturuldu” dedi. Cezalar için dayanak Durumun hukuki boyutunu değerlendiren İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Bu tartışma özünde hukuki olsa da amacı itibarıyla siyasidir. Yayımlanan genelge ile içki satışı yapılmasının yasaklanması, hiçbir yasal gerekçesi olmayan bir karardır. Bu karar ile ramazan ayından istifade ile belli çevrelerin konsolidasyonu amaçlanmaktadır. Tartışmanın tırmandırılması amacıyla “tebliğ tebellüğ belgesi” imzalatılması hiçbir hukuki sonuç doğurmasa da verilmesi planlanan cezalar için dayanak olarak düşünülmektedir. Bu nitelikte bir yasak genelge ile konulamaz. Anayasa gereğince ancak yasal düzenleme yapılabilir. Bu bile insan hakları içermesi nedeniyle mümkün değildir. Anayasaya aykırı olur” ifadelerini kullandı. ‘Emniyet yapıyordur’ Tebligat hakkında bilgi edinmek için İçişleri Bakanlığı’nı ve İstanbul Valiliği’ni aradık. Bakanlığa bağlı Basın Müşavirliği, basın müşavirinin makamında olmadığı gerekçesiyle sorumuza net bir yanıt veremeyeceklerini belirtirken, İstanbul Valiliği Basın Bölümü’nden ulaştığımız çalışan, tebligatla ilgili bilgilerinin olmadığını söyledi. Çalışan, “Tebligata bakın üzerinde yazıyordur. Bunu emniyet mensupları yapıyordur. Benim bilgim yok” şeklinde konuştu. İdare Hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday ise tebligata ilişkin, “Bir genelge dahi yok! ‘Basın açıklaması’ ile bir idari işlem tesis edilmiş. Bunca yıl idare hukuku ile uğraşıyorum. İlk kez tanık oluyorum” dedi. Kapanmaya tepki gösteren Urfalı esnaf önceki akşam işyerlerini kapatmayarak eylem yaptı. Haliliye ilçesine bağlı Açıksu Caddesi üzerinde dükkânları bulunan esnaf, zabıta ekipleri tarafından uyarıldı, daha sonra olay yerine polis geldi. İş yapamadıklarını dile getiren esnaf ile zabıta ve polis ekipleri arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Bir saat boyunca işyerlerini kapatmayan esnaf, polis ekiplerince ikna edildi. l Haber Merkezi Bodrum’da virüs korkusu Tam kapanma öncesi yurttaş turistik kentlere aktı. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “En büyük korkumuz gelenlerin bize bulaşı taşıması ve artırması” diye konuştu. KAÇIŞ KUYRUĞU ‘Seyahat izin belgesi’ almak isteyenler dün kaymakamlıklar önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Antalya’nın Konyaaltı Plajı, kapanma öncesi yoğundu. Koronavirüs tedbirleri kapsamında toplu iftar yasağına uymayan Türk Diyanet Vakfı, Çorum İl Müdürlüğü’ne bağlı yurtlarda kalan 200 öğrenciye toplu iftar yemeği verdi. İçişleri Bakanlığı tarafından geçen haftalarda tüm illere gönderilen genelgede, vatandaşların toplu katılım gösterdiği iftar, sahur gibi kalabalık grupları bir araya getiren her türlü etkinliğe ve iftar çadırlarına müsaade edilmeyeceği duyurulmuştu. l Haber Merkezi ‘Şeritle kapatın’ Ankara Kuruyemişçiler Odası, üyelerine gönderdiği mesajda işyerlerini alkol satışı yapmadan açabileceklerini bildirdi. Mesajda, “Alkolleri şerit ve perdeyle kapatmanız doğru olacaktır” denildi. Başkan Erdinç Özbakır, mesajı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına istinaden esnafa verilebilecek cezaların önüne geçebilmek için gönderdiklerini belirtti. TESK: Olmayan yasağı konuşuyoruz Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, kendilerine hâlâ yasağa ilişkin herhangi bir bildiride bulunulmadığına vurgu yaparak, “İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde böyle bir yasak kararı yok. Olmayan yasağı konuşuyoruz. Ruhsatınız varsa size kim ‘satamazsın’ diyebilir? Ruhsat varsa sen zaten buna yetkinsindir. Ortada resmi bir yasak kararı yokken ben nasıl satma diyebilirim esnafa? Vallahi benim bilgim dahilinde bir yasak yok. Olsa ilk önce biz açıklarız” açıklamasında bulundu. Akşamdan sabaha aşı krizi İKİNCİ DOZ KAOSU 3209 TNEIMSMAUNZ PPEERRŞŞEEMMBBEE 278 BIN 108 46 MILYON 37 BIN 674 996 BIN 712 2 BIN 715 339 39 BIN 737 43 BIN 253 % 2.4 4 MILYON 788 BIN 700 3 BIN 581 4 MILYON 255 BIN 714 BioNTech aşısının ikinci dozu için alınan randevuların ertelendiğinin duyurulması krize neden oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önceki akşam “Prof. Dr. Uğur Şahin Hocamızın da görüşünü alarak BioNTech aşısının iki dozunun uygulanması arasındaki sürenin 68 hafta olarak uygulanmasına karar verilmiştir” diyerek randevuların ertelendiğini duyurmuştu. Randevuların ertelendiği, yurttaşların telefonuna gönderilen kısa mesajla da bildirildi, ardından enabız’da görünen randevular iptal edildi. Yurttaşlar ikinci aşı için ileri bir tarihe randevu alırken, sabah saatlerinde iptal edilen ikinci randevular aktive edildi. İleri bir tarihe randevu almayanların eski randevuları aktive edilirken, tekrar randevu alanlar bir yeni randevu daha alarak aşılarını yeniden öne çekti. İlk doz BioNTech aşısı olacaklar için ise 68 hafta esasına göre aşının ikinci dozu uygulanacak. İstifa çağrısı CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ‘’Aşı temininde en baştan farklı alternatifler, seçenekler yaratmayanlar, şimdi ‘İki ay dişinizi sıkın’ diyemezler. Başta Sağlık Bakanı olmak üzere, süreci yönetemeyenler istifa etmelidir’’ ifadelerini kullandı. l ANKARA ‘Sözünü tutsaydı CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, di. Özkoç, Koca’nın bugüne kadar verMeclis’te yaptığı açıklamada Koca’nın, diği sözlerin yerine gelmesi durumun200 milyon olurdu’ “Önümüzdeki 2 ay aşı sıkıntısı ile karşı da Türkiye’de 200 milyon aşı olacağını karşıyayız” açıklamasına tepki göster belirtti. l ANKARA Ermeni Gailesi (1) Osmanlı, Ermeni sorununa “Ermeni Gailesi” derdi. Yani “Ermeni derdi, Ermeni sıkıntısı, hatta Ermeni belası”... Bu soruna tarafsız bakan Batılı bir yazar bulmanız olanaksızdır. Bu tuzağa düşmeyen ilk ve neredeyse tek yazar, 1921 yılında “Türkler ve Avrupa” (“Les Turcs et l’Europe”) adlı bir kitap yayımlayan Fransız yazar Gaston Gaillard’dır. Bu önemli kitap, Fransa’da 1920 yılında “Librairie Chapelot” tarafından yayımlandı. Yazar, 1928 yılında öldü. Ve kitap bir daha asla yayımlanmadı. Doğruyu ve gerçekleri anlattığı için mi? (Bu arada, daha sonra gelen Justin McCarthy’nin adını anmamak olmaz.) Kitabın Türkçesi Kanon Yayınevi tarafından yayımlandı (2021). Kitaptan bir alıntı yaparak işbaşı yapıyorum: HHH “Ermenilerin devrimci manevraları yüzünden Türklerin tepkisi de giderek sertleşiyordu; oluşan bu karşılıklı etkitepki ortamı, eski husumetleri diriltmekten öteye gidemiyor, dolayısıyla her iki taraf için de çok kötü sonuçlara yol açıyordu. TürkRus savaşı, ardından 189596 olayları, Balkan Savaşı, Adana’daki ayaklanmalar ve nihayet bu son savaşla birbirini takip eden karşılıklı misillemelerin yarattığı bu koşullar altında halkın her iki kesimi arasında daimi çatışmaların çıkmış olduğu su götürmez bir gerçektir. Ancak Türklerin 800 binden fazla Ermeniyi katlettiğini iddia eden, buna karşılık Ermenilerin katlettiği tek bir Türkten dahi söz etmeyen bir bilgiyi kabul etmek de imkânsızdır. Bu rakamların abartıldığı açıkça ortadadır. Zira savaştan önce Türk imparatorluğunun tamamında sayıları 2 milyon 300 bin kadar olan Ermeni nüfusunun, Doğu vilayetlerinde yaşayan kesimi 1 milyon üçyüz bini bile aşamıyordu; buna rağmen Ermeniler, o dönemde bir devlet kurmak için halen yeterli nüfusa sahip oldukları iddiasındaydılar.” (s.278) Rusya elçisi olarak altı yıl boyunca Erzurum ve Van’da görev almış ve bu yetkisiyle Türkiye’ye karşı daima düşmanca tavırlar sergileyen bir ülkenin temsilciliğini yapmış olan General Mayewsky’nin hazırlamış olduğu Bitlis ve Van Vilayetleri İstatistikleri başlığı altındaki şu rapor, Ermenilerin büyük bir istek ve ısrarla, belli bir amaca (kışkırtma) yönelik olarak sürekli dile getirdikleri şikâyetler için verilebilecek en iyi cevap olabilir. Raporda şöyle denilmektedir: “Kürtlerin, Ermenileri yok etmek için büyük bir gayret içinde olduklarını iddia eden tüm politik söylemler asılsızdır. Eğer bu iddialar güvenilir olsaydı, Kürtlerin arasında farklı ırka mensup tek bir kişi dahi barınamazdı ve bu farklı ırktan olan insanlar ya bir lokma ekmek için onların kölesi olurlar ya da kitleler halinde göç etmeye mecbur kalırlardı. Oysa böyle şeyler hiç olmadı. Bilakis, Doğu vilayetlerini tanıyan herkesin de bildiği gibi o bölgedeki Hıristiyan mahalleleri, Kürt mahallelerinden çok daha müreffeh bir durumda idi. Eğer Kürtler, Avrupa’da sık sık dile getirildiği gibi sadece katil ve hırsızlardan ibaret bir toplum olsaydı, Ermenilerin 1895’e kadar sürdürdüğü bu refah düzeyinden bahsetmek mümkün olamazdı. Dolayısıyla, 1895 yılına gelene dek Türkiye’deki Ermenilerin vahim şartlarda yaşadığı iddiası, sadece bir efsaneden ibarettir. Neticede Türk Ermenilerinin durumu, diğer ülkelerde yaşayan Ermenilerden daha kötü değildi. Türkiye’deki Ermenilerin dayanılmaz şartlarda olduğuna dair şikâyetler, şehirlerde oturanların durumunu temsil etmemektedir, zira onlar, daima özgür ve her açıdan imtiyazlı bir konumda olmuşlardır. Köylülerin durumunu ele alırsak tarım ve sulama konusunda geniş bilgi sahibi oldukları için Rusya’nın iç kısımlarındaki köylülere göre çok daha iyi koşullarda yaşamışlardır. Ermeni din adamlarına gelince; onlar, dini eğitim vermek konusunda hiçbir girişimde bulunmamış, buna mukabil milli fikirleri yaymak için büyük emek sarf etmişlerdir. Gizemli manastırların içinde Türk düşmanlığının tohumlarını atmak, dini ibadetlerin yerini almış, okullar ve seminerler de bu dini liderlere gönülden katkı sağlamışlardır.” (s.279280) HHH DÜZELTME: Zihin yorgunluğu, gazete yazıcılığının en büyük düşmanıdır. 27 Nisan 2021 tarihli “Aydınlanma ve milliyetçilik” yazımda başıma geldi ve bir çuval inciri berbat etti. İtalik bölümden sonraki paragafta yer alan “Türk milliyetçiliğinin” aslı “Cumhuriyet milliyetçiliği”dir. Düzeltir, özür dilerim. Sağlık emekçisi öldü Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Orhan Balcı (35), koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Bir çocuk babası ve Öz Sağlık İş üyesi olduğu öğrenilen Balcı’nın ölümünün ardından İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi sosyal medyadan “Ailesine ve sağlık emekçilerine başsağlığı diliyoruz” dedi. l Haber Merkezi Kurt hakkında soruşturma izni Kültür ve Turizm Bakanlığı, sahne ve kostüm tasarımcısı Ali Cem Köroğlu’nun, Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Mustafa Kurt’un da adının karıştığı ihmaller nedeniyle koronavirüsten yaşamını yitirdiği iddiaları üzerine aralarında Kurt’un bulunduğu 4 isim hakkında soruşturma izni verdi. Kurt’un koronavirüse yakalanmasının ardından virüsün önce eşine sonra İzmir DT’de oyuncu olan oğlu Akın Kurt’a ve Kurt aracılığıyla oyunculara ve ekibe bulaştığı gündeme gelmişti. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle