09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 21 NİSAN 2021 ÇARŞAMBA HABER Kılıçdaroğlu, tüm saldırılara karşı 128 milyar doları sormaya devam edeceklerini söyledi: Hiçbiri Şimdi belki yeterince anlaşılmıyor ama pandemi dönemi, ekonomik ve sosyal etkiler bakımından bir “Büyük Dönüşüm” hikâyesi yaratıyor alttan alta. Güneydoğu Asya ve Latin Amerika dahil olmak üzere gelişmekte olan bölgelerde pandemi döneminde yoksullaşma, işçileşme derinleşiyor. 2000’li yılların orta sınıflaşma döngüsü tersine işlemeye başladı bile. Son olarak PEW araştırmanın yayımladığı sonuçlar da bunu doğruluyor. Şili’den Güney Afrika’ya, Brezilya’dan Hindistan’a kadar geniş bir coğrafyada orta sınıflar işçileşiyor, yoksullaşıyor. Buna, orta sınıflaşma arzusu taşıyan ama beklentileri karşılanmayan, hayal kırıklıkları derin, eğitimli alt tabaka gençlerin karşı karşıya kaldıkları işsizlik ve güvencesizlik tablosu da ekleniyor. Orta sınıfların böyle kritik düzeyde işçileşmesinin tarihsel açıdan olağanüstü politik sonuçlara yol açabildiğini unutmamak gerek. İkincisi, özellikle aşıya erişim konusunda ortaya çıkan küresel eşitsizlikler, insan sağlığını ve salgının seyrini kötü etkilediği gibi azgelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde pandeminin ekonomik ve sosyal olumsuzluklarının daha da uzamasına ve derinleşmesine yol açıyor, açacak. Gelişmiş dünya kendini kurtarmanın ve bu süreçte de daha yüksek duvarlar örmenin arayışı içinde. Göç ve sınır güvenliği politikalarının daha da keskinleşeceği öngörülebilir. İşte tam da böyle bir ortamda, hem geleneksel orta tabakanın (esnaf, küçük girişimci başta olmak üzere) hem de eğitimli, beyaz yaka yeni orta tabakanın çözülme işaretleriyle karşı karşıyayız. Kuşkusuz bunlar genelde kapitalizmin, özelde de son 40 yıllık neoliberal modelin zaten yarattığı sonuçlar; yeni olan, bu gelişmelerin hızlanması, “olayların şimşek hızında” yayılması. Karl Polanyi’ye atıfla “Büyük Dönüşüm” vurgusu yapmam da bundan kaynaklı. (Kitabı dilimize kazandıran Ayşe Buğra Hoca’ya da şükranla.) Bu durumda, bir yandan ülkeler arasındaki eşitsizliklerin artacağı, diğer yandan da ülkelerin kendi içinde gelir ve sınıf ayrışmasının daha da pekişeceği yeni bir kriz dönemine girdiğimizi, bunun etkilerinin yıllara yayılacağını, “merkez siyaset”in temsil krizinin derinleşeceğini öngörmek zor değil. Peru’daki seçimlerin sonuçlarından Lübnan’daki gıda fiyatları enflasyonuna kadar, yaşanan her yeni gelişmeyi bu çerçeve içinde, bütünlüklü okumak gerekiyor. Derinleşen krizler Benzer durum bizde de yaşanıyor. Ülkeyi yönetenler, elde avuçta ne varsa özelleştirerek, rezervleri tüketerek, kaynakları yandaşlara dağıtarak denetimsiz bir rejim inşa ederek dikensiz gül bahçesi yaratmak istedi. Pandemiye de böyle bir modelin altında girdik. Şimdi esnafın, işçinin, emeklinin, yoksulun hali ortada. Emeğiyle geçinenler açısından pandemi, yoksulluk, işsizlik, sömürü, iş cinayeti, intihar ya da virüse yakalanıp ölmek demek. Çünkü bu acımasız sistem, insanı yaşatmaya odaklı değil. Böylesi derin dönüşüm zamanlarında, var olan ekonomik modeller yetersizleşir, temsil krizi derinleşir. Toplum, daha yeni, daha ileri, radikal çözümleri konuşmaya açık hale gelir. CHP’nin kamulaştırmayla ilgili açıklamalarına toplumun geniş destek vermesini de bu çerçeve içinde okumak gerekir. Ama yeter mi? Yetmediğini göstermeden önce bir anımı aktarayım: 2002 yılıydı; yüksek lisans öğrencisiydim henüz. Ülke 2001 krizinin etkisinde, halk kan ağlıyor. Konuştuğum bir esnafın sözü, onlarca kitabi cümleye bedel gelmişti bana: “Ya şeriat gelsin ya da komünizm” diyordu. İlk bakışta, “kafası karışıkmış” diyebilirsiniz. Değildi, kastettiği açıktı: Merkez siyasetlerin yaşanan derin ekonomik krize çözüm olamayacağı düşüncesini bu yolla anlatmaya çalışıyor, daha radikal çözümlere açık olduğunu kendi anlam dünyası içinde ifade etmenin yollarını arıyordu. İktidarıyla muhalefetiyle, merkez siyasete tepkiliydi. Krizden hepsini sorumlu görüyordu. “Bir de bunu deneyelim” sözü böyle yükseldi. AKP’nin yükselişini o tablo içinde de anlamlandırmak gerek. Nereden geldi aklıma? Geçenlerde sosyal medyada, Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki’nin bir paylaşımını gördüm. 57 Nisan’da 12 ilde, 1515 kişiyle görüşerek gerçekleştirdikleri araştırmanın sonuçlarını aktarıyordu. Buna göre “Türkiye’nin ekonomik sorunlarını hangi lider çözebilir” sorusuna yanıtlarda ilk sırayı, yüzde 38.5 ile “Hiçbiri” alıyormuş. Halbuki Mayıs 2020’de bu oran yüzde 20, Ekim 2020’de ise yüzde 32’ymiş. Bu yüzde 38.5’e, yükselen seçeneğe iyi bakmak gerek. Toplum, var olan siyasetlerin ilerisinde çözümlere aç, açık. Dünyanın gittiği yönü iyi görmek, cesur olmak ve gerçekten halkçıkamucu bir modeli, adını seslendirmekten çekinmeden savunmak gerekiyor. Özetle, ANAP’laşma değil, halkçılaşma zamanı. Yiğide savaş bayramdır CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 128 milyar doların kanunsuz bir protokolle satıldığını belirterek, “Malı götürmüşler, milleti kandıracaklar. Yer miyiz biz bunu” dedi. 128 milyar doların üstünü örtmek için emekli amirallere kelepçe takıldığını, CHP’li vekillerin fezlekelerinin Meclis’e getirildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Erdoğan duysun, yiğide savaş bayramdır” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi: n KANUNSUZ PROTOKOL: 128 milyar dolar olayımız var. Anaokuluna yeni başlayan bir çocuğun anlayacağı dille 5 tane soru sordum: 128 milyar doları hangi yöntemle sattın? Bu satışı hangi tarihlerde yaptın? Ne kadar sattın, hangi kurdan sattın? Bu ticaretin alıcıları kim? Ve bu satış işleminin altında kimlerin imzası var? Cevap yok. İl ve ilçe başkanlarımız, binalara afişleri assınlar, artı kiraladık billboard’ları, oraya yapıştıralım dedik. Vatandaş da sorsun, “Bu 128 milyar dolar nerede?” Nereye gittiğini şu ana kadar bilmiyoruz. Açıklamalar yapılıyor. Birinci sorunun cevabını aldık. Bu satış hangi yöntemle yapıldı? Şimdiki Merkez Bankası (MB) Başkanı çıktı, “21 Şubat 2017 itibarı ile Hazine Müsteşarlığı ile MB arasında bir protokol yapıldı ve o protokole göre satıldı” dedi. Bu protokolü dayandırdıkları kanun var. Ama 4059 sayıCHP TBMM grup toplantısında partili milletvekilleri, üzerinde “128 milyar dolar nerede?” yazılı maskeler taktı. lı Hazine Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi 2018 yılında 703 sayılı KHK ile iptal edildi. Ama satışlar devam ediyor. Öyle tahmin ediyoruz, bilmiyoruz. Yani protokol şu anda kanunsuz bir protokol. n KONUŞTUKÇA BATIYORLAR: Her bir kafadan ayrı cevap. Erdoğan, “Salgın bahanesiyle finansal dalga yaratmak isteyenlere fırsat vermemek için kullandık” diyor. Yine Erdoğan, “Bu para MB’de, kaybolan bir şey yok” diyor. Yiğit Bulut, “Türkiye’nin hiçbir zaman satılabilir rezervi olmadı” diyor. Hangisi doğru? Nurettin Canikli, “75 milyar doları Türkiye’deki yerleşik gerçek ve tüzelkişiler satın almışlar. Yani hane halklarının evinde” diyor. Devam ediyor Canikli, “Sonuç itibarı ile her şey açık ve net 128 milyar dolar burada, sizin aklınız nerede” diyor. Hamza Dağ, “128 milyar dolar kasada” diyor. Ama MB’nin internet sitesinde bakıyorsunuz, yok böyle bir para. Malı götürmüşler, milleti kandıracaklar. Yer miyiz biz bunu? Yemeyiz. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, “128 milyar dolar hesabını nasıl yaptıklarını bilmiyorum ve bu hesaba ulaşamıyorum” diyor. Açıklama yaptıkça batıyorlar. Lütfi Elvan açıklama yaptı. Diyor ki, “Ne kadarlık döviz alım satımı gerçekleştirilmiş hepsini görebilme imkânımız var.” Yani öncelikle 128 milyar doların satıldığını Hazine ve Maliye Bakanı kabul ediyor. Protokole göre Hazine yapmış bu işi. MB neden bundan kaçtı? Çünkü MB suça ortak olmak istemedi. “Alın kardeşim, bir protokol yapalım, parayı size verelim, ne yaparsanız yapın, bizi bulaştırmayın” dedi. İşin Türkçesi budur. Geçen çarşamba bu soruya cevap bekler benden kamuoyu diye Erdoğan grup toplantısı yapamadı. n İŞIN ŞAKASI YOK: 128 milyar dolar kimindir? Markette alarm takılan bebek mamasını alamayan annenin, dükkânını kapatan vatandaşın, lokantada çalışan işçinin, fabrikalarda, inşaatlarda alın teriyle çalışan işçilerin, toprağı işleyen, üreten çiftçinin, bir kişiyi daha kurtarabilir miyim diye çalışan sağlıkçıların, hakkı verilmeyen polislerin parasıdır. “Bunu sormayın” diyorlar. O zaman biz siyaseti bırakalım. Erdoğan’ın makul bir cevap vermesi lazım. İşin şakası yok, insanlar intihar ediyor. 128 milyar dolar kasada olsaydı bugün Türkiye’nin itibarı, ekonomisi farklı bir yerdeydi. Şu anda rezerv eksi bakiye veriyor. Olayı örtmek için “emekli amiraller darbe yapıyor” mizansenini koydular ortaya. Seksen yaşındaki emekli amirale kelepçe taktılar yetmedi, arkasından da benim ve arkadaşlarım için dokunulmazlığın kaldırılmasını istediler. Erdoğan kiminle gelirsen gel nasıl gelirsen gel, vız gelir tırıs gider. Fakir fukaradan alınan, çalınan o gençlerden çalınan bütün hakları aynen iade edeceğim ve telafi edeceğim. Yiğide savaş bayramdır. Erdoğan duysun. l ANKARA / Cumhuriyet CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 1211 Sayılı TCMB Kanunu’nun 42. maddesini anımsattı: MB Başkanı TBMM’ye bilgi versin CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Merkez Bankası (MB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun 128 milyar dolar tutarındaki Merkez Bankası rezervlerinin nasıl eridiği tartışmalarına ilişkin TBMM’ye davet edilmesini talep etti. CHP’li Özel, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz’a yaptığı başvuruda, 1211 Sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nun 42’nci maddesi gereği, TCMB Başkanı tarafından banka faaliyetlerine ilişkin olarak yılda iki defa TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun bilgilendirileceği hükmünü içerdiğini anımsattı. Özel, “Kanunda açıkça ifade edilmesine karşın, 2020 yılında TCMB Başkanı tarafından iki sunum yerine sadece bir sunum yapılmıştır. Başkan Kavcıoğlu’nun milletin yanıtlanmasını beklediği sorulara gecikmeksizin milletin temsilcileri önünde yanıt vermesi ve kamuoyundan gizlenen ‘128 milyar dolarlık’ rezervin akıbetine ilişkin bilgilendirmede bulunması gerekmektedir” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN CHP STRASBOURG BİRLIĞI ÜYELERINDEN AVRUPA KONSEYİ ÖNÜNDE EYLEM: 128 milyar dolar nerede? SABAH GAZETESINDEN BAKAN ELVAN’A SANSÜR AKP’ye yakınlığı ile bilinen Sabah gazetesi, 128 milyar dolar krizinde Bakan Elvan’ın, selefi Berat Albayrak’ı işaret eden çıkışını sansürledi. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın 128 milyar tartışmasında dün ilk kez resmi olarak Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile dönemini işaret etmesi ve rezerv satma talimatını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vermediğini belirtmesinin yankıları sürüyor. Dün birçok gazete, internet sitesi ve televizyon kanalı Elvan’ın bu açıklamalarına geniş yer ayırırken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak tarafından yönetilen Sabah gazetesinin, Albayrak’ı hedef gösteren açıklamanın ilgili kısmına yer vermemesi dikkat çekti. Sabah gazetesi, Elvan’ın açıklamalarına geniş yer vermesine rağmen gazetenin ne birinci sayfasında ne de iç bölümünde Albayrak’ın adres gösterildiği “Kasım’dan bu yana böyle bir döviz alım satım işlemini gerçekleştirmedik” kısmı sansüre uğradı. l İç Politika BOKSÖR ARIK, MAÇTA 128 MILYAR DOLARI SORACAK SEFA UYAR Almanya’da yaşayan Türk boksör Ünsal Arık, “128 Milyar Dolar Nerede?” sorusunu boks ringlerine taşıyacağını ve 24 Nisan’da Aleksandar Kuvac ile yapacağı maça “128 Milyar Dolar Nerede?” yazılı tişört ile çıkacağını açıkladı. Cumhuriyet’e konuşan Arık, Almanya Augsburg’da seyircisiz gerçekleştirilecek maçın internet üzerinden canlı yayımlanacağını belirtti. Arık, “Her zaman medya gücümü değerlendirip insanlara doğruyu göstermeye çalıştım. Şimdi ‘128 Milyar Dolar Nerede?’ tişörtü ile maça çıkacağım. Nedeni çok basit. Herkese terörist, FETÖ’cü ve vatan haini damgasını vurdular. Ben de terörist, hırsız, FETÖ’cü ve vatan haini kimin olduğunu hatırlatmak istiyorum” ifadelerini kullandı. l ANKARA CHP Strasbourg Birliği üyeleri, “128 milyar dolar nerede” diyerek Fransa’da Avrupa Konseyi önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. CHP Strasbourg Birliği Başkanı Burak Özkuzucu, kaybolan 128 milyar doların nerede olduğuna dair iktidara birçok soru yöneltti. “Tüyü bitmemiş yetimin, halkın, emeklinin, işçinin, esnafın, çiftçinin, öğretmenin, Z kuşağının parası nerede?” diye soran Özkuzucu, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önce ‘Kasada duruyor’ dedi, sonra ‘Pandemide kullandık’ dedi. Hepsinin palavra olduğunu biliyoruz. Sıkışınca en iyi bildikleri işi yapıyorlar, yalan söylüyorlar. Alın teriyle biriktirdiğimiz, vergilerimizden oluşan bir rezerv olduğu için bunun hesabını sormak zorundayız” ifadelerini kullandı. CHP’nin Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı’na yönelttiği 10 soruyu da Avrupa Konseyi önünde okuyan Özkuzucu, “Asla susmayacağız, korkmayacağız, yılmayacağız ve biat etmeyeceğiz” diye konuştu. l Haber Merkezi CHP ÜYESİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ Emniyet davulcuya benzetti, ceza kesti TUĞBA ÖZER Kastamonu’da geçen günlerde 128 milyar dolar nerede manisi eşliğinde ramazan davulu çalan kişiyi arayan emniyet, sırtı dönük olan ve yüzü görülmeyen davulcuya benzediği gerekçesiyle İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi ve CHP üyesi Emre Tiftik’e sokağa çıkma yasağını ihlal etme suçundan 900, kabahatler kanunu kapsamında ise 204 TL olmak üzere toplamda bin 114 TL idari para cezası kesti. Tebligatta delil olarak ise “Olay günü tutanak tutulmuş olması”, “Videodaki davulcuya benzediği” ve “Sosyal medyada davulcu hakkında paylaşımda bulunması” gösterildi. Kararı değerlendiren Tiftik, “Genç bir hukukçu adayı olarak ülkem adına çok üzüldüm. Bugün, yarın ve daima hukuksuzluklara karşı mücadele edecek, üstünlerin hukukuna karşı hukukun üstünlüğünü savunacağım” diye konuştu. Tiftik cezaya itiraz edeceğini de kaydetti. l İSTANBUL ‘128 MİLYAR NEREDE?’ PANKARTI CHP Gençlik Kolları Başkanı’na da ceza MEHMET İNMEZ CHP Aydın İl örgütü binasına “128 milyar dolar nerede?” pankartını astığı gerekçesiyle CHP Aydın Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Dinç’e, 427 lira para cezası kesildi. Daha önce Efeler ilçe örgütüne de para cezası kesilmişti. CHP Aydın il teşkilatı, il ve ilçe binalarına “128 milyar dolar nerede?” pankartı asmıştı. Pankartlar, polis eşliğinde vinçler yardımı ile indirildi. Asılan pankartlar nedeniyle CHP Aydın Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Dinç ve Efeler CHP İlçe Başkanı’na ‘Kabahatler Kanunu uyarınca idari para cezası kesildi. Kesilen cezanın kendilerini yıldıramayacağını belirten Dinç, “Biz ‘128 milyar dolar nerede’ diye sormaya devam edeceğiz. Bu ceza bizim için onurdur. Şunu da unutmayın bu cezalarla bizi yıldıramazsınız, sindiremezsiniz” dedi. l İZMİR İBB’DEN İNSAN KAÇAKÇILIĞI TEPKİSİ ‘Yurtdışı gezisi organize etmiyoruz’ AKP’li belediyeler aracılığıyla Avrupa’ya ‘insan kaçakçılığı’ yapıldığı iddialarının ardından başlayan tartışmaya İstanbul Büyükşehir Belediyesi de (İBB) sosyal medyadan yaptığı bir espriyle katıldı. Bir Twitter kullanıcısının “Tek yön gidiş kültür turlarınız ne zaman başlar” şeklinde İBB’ye yönelttiği soruya İBB’nin hesabından, “Faaliyetlerimiz arasında hizmet pasaportu sağlayarak yurtdışı gezisi organize etmek bulunmamaktadır” yanıtı verildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle