Katalog

KÜLTÜR 13 21 NİSAN 2021 ÇARŞAMBA AYVALIKLI ÇOCUKLAR, 23 NISAN’DA 23 GÜN BOYUNCA KONSER, DINLETI, RESIM SERGILERI OLMAK ÜZERE 23 KUTLAMA YAPACAK Zeytin Çekirdekleri’nden 23 Nisan’a 23 kutlama Ayvalık Belediyesi ve Zeytin Çekirdekleri Derneği’nin, sosyoekonomik açıdan dezavantajlı ailelerin çocuklarını müzikle tanıştırmak ve eğitimlerine destek olmak için yedi yıl önce hayata geçirdiği Zeytin Çekirdekleri girişimi 23 Nisan’ı 23 günlük bir zaman diliminde, 23 etkinlikle kutluyor. l Kültür Servisi 3 BIN ÇOCUĞA ULAŞILDI “Bir çocuk gelişir, dünya değişir” inancıyla yola çıkan Ayvalıklı emekli bilgisayar mühendisi Gül Gürsoy’un Venezüella’nın ünlü El Sistema hareketinden esinlenerek başlattığı girişim Ayvalık’ta yedi yılda 3 bin çocuğa ulaştı. Alileriyle birlikte 12 bin kişilik bir etki alanı oluşturan girişimi destekleyenler “Zeytin Çekirdekleri Gönüllü Ailesi”ni oluşturuyor. Devlet senfoni orkestraları sanatçılarının yanı sıra opera, bale sanatçıları, akademisyenler, bireysel bağışçılar Ayvalık Belediyesi, ilçe resmi kurumları, Ayvalıklı esnaf ve özel sektör bu kocaman ailenin fertleri. Ayrıca 10’a yakın üniversite ve 120’ye yakın gönüllü öğrenci Zeytin Çekirdekleri’yle projeler geliştiriyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri örneğin Ayvalıklı çocuklara yaz döneminde kurslar düzenliyor. 23 Nisan’da koro ve sergi Pandemide eğitim sürdü Pandemi döneminde Zeytin Çekirdekleri’nin şefi Antalya Opera ve Balesi Şefi Hakan Kalkan. Koro şefi ise İzmir Opera ve Balesi Çocuk Korosu’nun şefi Başar Ünal. Yine pandemi döneminde Zeytin Çekirdekleri’ne Cumhuriyet Senfoni Orkestrası, İzmir Devlet Opera ve Balesi, Antalya Devlet Opera ve Balesi, Muğla Belediyesi Senfoni Orkestrası elemanları gönüllü eğitim verdi. Pandemi nedeniyle 2020 Mart ayından itibaren tüm çalışmalarını çevrimiçi platformlara taşıyan Zeytin Çekirdekleri bu sene 23 Nisan kutlamalarını da sosyal medya platformlarında gerçekleştirecek. 23 güne yayılacak etkinlikler özetle şöyle: 30 çocuğun olduğu 2 farklı Zeytin Çekirdeği Korosu 3 gün boyunca yayın yapacak. 6 keman, 6 çello, 4 flüt, 1 klarnet eşliğinde 17 mini dinleti, 25 çocuğun katılımıyla da 3 farklı sergi düzenlenecek. Gül Gürsoy, 23 Nisan etkinlikleriyle ilgili “20’ye yakın gönüllü eğitmenin çevrimiçi çabalarla gerçekleştirdiği bu etkinlikler Zeytin Çekirdekleri Derneği ve Ayvalık Belediyesi’nin işbirliği ve çok sayıda gönüllü, sponsor sayesinde hayata geçti. Ancak perde arkasındaki asıl kahramanlar çocuklarımızın aileleridir. Video çekiyorlar, notaları tutuyorlar. Pandemi döneminde çevrimiçi müzik aleti çalmayı öğrenen çocuklarımız bile oldu. Pandemi dönemi Zeytin Çekirdekleri için aile boyu çalışmalara dönüştü” diye konuştu. Pandemi öncesi çocuklara müzik aletleri almak için seferber olan gönüllüler, pandemi sürecinde çocukların internet üzerinden eğitim almaları için devreye girdiler. Çocuklara tablet dağıtıldı, internet ücretleri için destek sağlandı. Akbank Sanat’ta eğitmenlere seminerler Eğitmenliğini PACE Çocuk Sanat Merkezi’nin kurucusu, sanatçı N. Barış Karayazgan’nın üstlendiği “Sanat, Çocuklar ve Yaratıcılık Üzerine Farklı Bir Bakış” seminer serisi Akbank Sanat’da başlıyor. Seminerlerde “Sizce sanat nedir” sorusundan yola çıkarak “Çocuklar niçin sanat yapar”, “Yetenek nedir ve gerekli midir” sorularına yanıtlar aranacak. Seminer Programı: 29 Nisan Perşembe 18.3021.00 / “Sanat sizce nedir?” 30 Nisan Cuma 18.3021.00 / “Çocuklar ve Sanat”. 1 Mayıs Cumartesi 18.3021.00 / “Çocuklar için Uygulanmış Sanat Projeleri İncelemesi”. 2 Mayıs Pazar 18.3021.00 / “Uygulamalı Örnek Aktiviteler”. Likya’nın anıtsal kaya mezarları PICASSO’NUN TABLOSUNA 18 MILYON DOLAR... Sanyu’nun çıplak bir kadını resmettiği “Nu avec un pékinois” adlı yapıtı. (1950) Sotheby’s müzayede evi, dünyaca tanınan sanatçıcılar Pablo Picasso, Alberto Giacometti, Sanyu’nun resimlerinin yanı sıra 11. yüzyıldan bir Sung Hanedanlığı Bodhisattva heykelinin yer aldığı “ICONS: Masterpieces from Across Time and Space,” başlıklı beş lotluk bir müzayede düzenledi. Açık artırmada yaklaşık 48.1 milyon dolar elde edildi. “ICONS” satışının önde gelen işlerinden biri, ÇinPablo Picasso, Buste de matador, 1970. li Fransız ressam Sanyu’nun çıplak bir kadını resmettison dönemine ait portresi “Buste de ği “Nu avec un pékinois” (1950’ler) matador” (1970) adlı yapıtı 18 miloldu. Eser 13.5 milyon dolara alıcı yon dolara satılarak açık artırmanın buldu.Pablo Picasso’nun kariyerinin en pahalı eseri oldu. Sanat severlere 5 günlük etkinlik Yapı Kredi Kültür Sanat (YKKS) Yayıncılık’ın Tüpraş işbirliğiyle 2011 yılında başlattığı “Anadolu Uygarlıkları” kitap serisi kapsamında düzenlenen Anadolu Uygarlıkları Konferansları Prof. Dr. Zeynep Kuban’ın vereceği “Likya’nın anıtsal kaya mezarları” ile devam ediyor. “Anadolu Uygarlıkları” serisinden yayımlanan, Zeynep Kuban’ın da yazarlarından olduğu Lukka’dan Likya’ya Sarpedon ve Aziz Nikolaos’un Ülkesi kitabından yola çıkılarak hazırlanan konferansın moderatörü dizinin editörü Nihat Tekdemir. Herkesin katılımına açık ve ücretsiz olarak 21 Nisan Çarşamba günü 18.00’da başlayacak söyleşiye YKKS Yayıncılık’ın YouTube kanalı üzerinden ulaşılacak. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 5. İstanbul Tasarım Bienali, 24 Nisan Cumartesi günü saat 12.00’den itibaren İKSV YouTube kanalından izlenebilecek “Pek kapanış sayılmaz!” başlıklı çevrimiçi etkinlikle kapanıyor. Bienalin bu edisyonunun ruhunu yansıtan film gösterimleri, performatif dersler, videolu podcastler, ses manzaraları, yürüyüşler ve sohbetlerden oluşan etkinlik Dele Adeyemo, Ibiye Camp ve Dámaso Randulfe, Black Athena Collective, Counterspace, Linda Schilling Cuellar, Dansbana!, Sophie Krier & Eric Wong, Aslıhan Demirtaş, FRAUD, Ilana HarrisBabou, Ayşenaz Toker ve Merve Tuna, Anna Puigjaner MAIO & Alina Abouelenin, BUREAU, Pelin Tan & Vivien Sansour & Luigi Coppola, Orkan Telhan & elii, theOtherDada, TiriLab, Aslı Uludağ gibi uluslararası tasarımcı, mimar ve sanatçıların projelerine odaklanıyor. Etkinliğin Can Remzi Ergen moderatörlüğünde gerçekleşecek açılış ve kapanış konuşmalarının konukları ise bienal direktörü Deniz Ova’nın yanı sıra bienalin küratoryal ekibi Mariana Pestana, Sumitra Upham ve Billie Muraben olacak. Empatiye Dönüş: Birden fazlası için tasarım başlıklı 5. İstanbul Tasarım Bienali, bu etkinlik aracılığıyla, tasarıma empati üzerine temellenen yeni bir rol biçme arayışına ve diğer türler ve bedenlerle nasıl bir duygu ilişkisi kurduğumuz sorusuna yanıtlar arayacak. Rotary Kısa Film Yarışması heyecanı başladı Uluslararası Rotary 2420 Bölge, “Çevreni Koru, Evreni Kucakla” konulu 2. Rotary Kısa Film Yarışması’nın finalistleri belli oldu. Ödül töreni ile galasının pandemi koşulları nedeniyle mayısın son haftasında yapılacağı açıklandı. Yarışmaya 77 filmin katıldığı belirtildi. Bu filmler arasından finale kalan 17 film şöyle: Anıl GökCansuyu, Can YeşiloğluHayır!, Damla ErsanViran, Evrim İnciBulak, Fırathan Mehmet GüleçFikirtepe Sosyal Hüsran, Harun AkçaEfe Dayı, Itır Sevigben mi? Murat YükselJeotermal Yetti Gari, Naz Melis ÖzdilOrada Bir Yerde, Ömer Faruk GülerTaze Süt, Peter SalvatoreMarmara’nın Yaşam Döngüsü, Sabri OcakPestisit Tarımsal İlaçlama, Selçuk AtamanYakın Gelecekten Bir Gün, Selin MincinozluKök, Sezgin YüzayKoku, Yeliz GürkanKimin Umurunda, Yusuf BozbeyGöz. ‘Manifesto’nun dünya prömiyeri! Moda Sahnesi’nin pandemi dolayısıyla hayata geçirdiği “Sahneden Naklen” etkinliklerinde bugün saat 21.00’de Oyun Sandalı’nın “Manifesto” oyunu dünya prömiyerini yapacak. Harun Güzeloğlu’nun Marx ve Engels’in “Komünist Manifesto”sundan uyarladığı oyunda Cansu Fırıncı rol alıyor. “Manifesto” oyunu aynı zamanda İngilizce altyazılı olarak yayımlanacak. Moda Sahnesi’nde yarın akşam saat 21.00’de ise Perdeci Oyuncuları ve Aysa Prodüksiyon Tiyatrocuları’nın “Adalet Sizsiniz” oyunu sahneden naklen olacak. Oyunda Rutkay Aziz ve Taner Barlas yer alıyor. Müzik yazarlığı Bugüne dek 25 kitap yazdım. “Zaman İçinde Müzik”, başta olmak üzere bunların bir kısmı genel müzik tarihi veya çoksesli Türk müziğinin tarihi; çoğu da besteci veya yorumcu biyografisidir. Onun dışında bir de romanım var: “Teodora’nın Düşmanları”, Yunancaya da çevrildi ve Atina’da basıldı. Bu kitapta Arnavutköy’de, doğup büyüdüğüm köşkü bir semt romanı olarak anlatmıştım. O zamanlar İstanbul’da bir tane Arnavutköy vardı, Boğaz kıyısında. Her kitabım benim bir başka çocuğumdur. Biyografiler, konu kahramanıyla ve zamanın tanıklarıyla yaptığım uzun söyleşilere dayanır. Ara başlıklarla ve kutularla kitabın akışını ve okunuşunu kolaylaştırmaya çalışırım. Genelde biyografisini yazdığım besteci kitaplarının arkasına ikişer CD eklemiştim. Birisi besteciyle yaptığım konuşmaları, diğeri bestecinin yapıtlarından örnekleri içeriyordu. Bu çalışmalarımda bazen bir müzik sözlüğü; mutlaka bir kronoloji ve kaynakça yer almıştır. Portrelerime Türk Beşleri’nin en yaşlı üyesi Cemal Reşit Rey ile yola çıkmış, en genç üyesi Necil Kazım Akses ile devam etmiştim. Cemal Bey, kitaba ekli bir CD’de 1904’te başlayan yaşamöyküsünü kendine özgü şivesiyle anlatırken, piyanosu eşliğinde Lüküs Hayat’tan bölümler söylemişti. Necil Kazım da Kanuni’nin Hürrem Sultan’a yazdığı “Gazel”i Osmanlı üslubunda okuyordu. Ardından İlhan Usmanbaş, Bülent Tarcan, Nevit Kodallı, Yalçın Tura gibi besteciler sıralandı. Yorumcu biyografilerim arasında Ayla Erduran, Gürer Aykal, Zehra Yıldız, Leyla Gencer gibi sanatçılar vardı. Antoloji niteliğindeki çağdaş Türk müziği kitaplarım ise yıllar boyu nice müzisyenin el kitabı haline geldi. Bunlardan 71 Türk bestecisi hem Türkçe hem İngilizce olduğu için dünyanın birçok kütüphanesinde yer aldı. 550 sayfalık Salkımsöğütün Türküsü uzun yılların söyleşi, değinme ve portrelerini kapsıyordu. Yazar ve kahraman ilişkisi Kimi kahraman kendi yaşamöyküsü yazılırken yazarına hiç karışmaz, sadece eksik bilgileri, belgeleri tamamlar, tanıklar önerir, yazara her konuda yardımcı olur. Bazen da kahraman, hayatının gözler önüne serildiğini görünce yazara müdahale etmeye başlar. Örneğin “ailemdeki yoksul dönemin beni ne kadar etkilediğini” veya “geçirdiğimiz o büyük yangında her şeyimizi kaybettiğimizi yazma” diyebilir. Oysa ailedeki o süreç mutlaka çocuğu sarsmış, sanat yaşamında iz bırakmıştır. O “büyük yangın” kaç kuşaktır kulaktan kulağa anlatılmaktadır ama nedense bu kitapta yer almamalıdır. Haftalarca uğraşıp bin bir zorlukla gazete arşivlerini araştırmış, ailede birkaç kuşağı sarsan bir cinayet olayını yazmışsınız. Kahramanınız o bölümü yasaklanınca, kitabın anlatımı birden boşluğa düşer! O boşluğu okur fark edecektir. Çünkü okur için bir yaşamöyküsünün akışındaki bu tür kavşaklar çok ilginçtir. Yazar onları özgürce anlatabilirse kitap daha içten bir sese sahip olacaktır. Şu sıralarda elimden düşmeyen Julian Barnes’ın “The Noise of Time” adlı kitabı gibi. Şostakoviç’in yaşamındaki başarılar kadar tüm acıları da çok değişik bir anlatımla sergilemiş. Kahramanınız hayattaysa onunla dostluk kurarsınız; onun anılarını aktarırken yaşadığı duyarlılığı paylaşırsınız. Kahramanınız hayatta değilse vârislerin müdahalesiyle karşılaşabilirsiniz. Bu kez elinizde kanıt oluşturan belgeler gerekir. Besteci olsun, yorumcu olsun müzikçiler diğer sanat dallarının üyelerine göre daha zor yollardan geçen sanatçılardır. Yazar onların yaşamöyküsünü kaleme alırken konu hakkındaki bilgi ve deneyimini yine onların veya vârislerin desteğiyle sergileyecektir. Çocuklar için çevrimiçi oyunlar Yeni bir dijital tiyatro platformu olan MAX Sahne, Uygur Sanat Tiyatrosu işbirliği ile 23 Nisan’da ailelerle dijital ortamda bir araya geliyor. Platformda, “Hadi Oyuna!” sloganıyla 23 Nisan’da 6 farklı oyun sahnelenecek. Tiyatro oyunlarını izlemek isteyenlerin www.maxsahne.com internet sitesi üzerinden kayıt yaptırması gerekiyor.