05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 1 NİSAN 2021 PERŞEMBE İYİ PARTI LIDERI AKŞENER’DEN TBMM BAŞKANI ŞENTOP’A ‘MONTRÖ’ TEPKISI: SARAY’IN BÜRO ŞEFI İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un, “Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden de Cumhurbaşkanı kararıyla çekilebileceğine” yönelik sözlerine, “Aklınızdan bile geçirmeyin. Kanal İstanbul saçmalığınıza kılıf uydurmak için de Montrö’ye göz dikmeyin’’ dedi. Akşener, İstanbul Sözleşmesi için de “Kadınlar bitti demeden bitmez’’ ifadelerini kullandı. Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugünlerde 7’den 70’e herkeste bir tedirginlik olduğunu, herkesin “Eyvah yoksa damat geri mi dönüyor” diye sorduğunu kaydetti. Akşener, “Kendisinin ekonomi yönetimi kariyerinde Hazine’nin 128 milyar dolarlık rezervi erimiş, TL pula dönmüş, işsizlik artmış, faiz, enflasyon artmışken; bu işi beceremediğini, defalarca kanıtlamış bir insanın tekrar bu konularla anılmasını bile son derece saçma ve sakıncalı buluyorum” dedi. Merkez Bankası (MB) Başkanı’nın bir gece kararnamesiyle görevden alındığını anımsatan Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, “Madem yeni başkan, faiz düşürmeyecekti o zaman, Sayın Ağbal’ı neden görevden aldın? Madem yeni başkan aynı politikaları sürdürecekti, o zaman, neden bizi bir gecede yüzde 15 fakirleştirdin” diye sordu. MB başkanı değişikliğinin gerekçesinin “AKP içindeki siyasi hesaplaşma ve çekişmeler olduğunu” dile getiren Akşener, Kürşat Ayvatoğlu’nun “şaşalı yaşantısından” da söz etti. Akşener, şunları söyledi: “Ahlak, erdem ve doğruluk AKP Genel Merkezi’nin ve Saray’ın kapısından içeri giremiyor. Ahlaksızlığı bü‘KADINLAR BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ’ Meclis’in onayladığı İstanbul Sözleşmesi’ni, Erdoğan’ın aklına esip kendi kendine verdiği yetkiyle iptal ettiğini dile getiren Akşener, “kim ne derse desin o sözleşmenin hâlâ geçerli olduğunu” vurguladı. Akşener, Erdoğan’a, “Burası muz cumhuriyeti değil, burası memleketi benzetmeye çalıştığın bir üçüncü dünya ülkesi de değil. Burası binlerce yıllık devlet geleneğinin sonucu olan, büyük Türkiye Cumhuriyeti. Aklını başına devşir. Böyle şımarıklık olmaz. Böyle devlet yönetilmez” diye seslendi. Erdoğan’ın cuma namazı çıkışında “kadınları tehdit eder gibi”, “O iş bitti, önünü ardını kurcalamayın” dediğini de aktaran Akşener, “Şu tarza, tavra bakar mısınız? Emrin olur ağam. Bu tehditler, kadınlara sökmez. Elinden geleni ardına koyma. Tacize, tecavüze, hakarete, dayağa boyun eğmemiş o kadınlar, senin tehditlerine hiç boyun eğmez” diye konuştu. Akşener, Erdoğan’ın sözleşmeyi iptalinin ardından yaşanan kadın cinayetlerini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Söyle bakalım o iş bitmiş mi ErdoAkşener ğan? Sen, ‘O iş bitti’ dediğinden beri 7 kadınımız öldürüldü. Sen söyleyemezsin, ben söyleyeyim. ‘O iş’, kadınlar bitti demeden bitmez. ‘O iş’, kadınlara musallat olan, bu ahlaksızlık bitmeden bitmez. ‘O iş’, kadınlar sokakta korkmadan yürümeden bitmez. ‘O iş’, kız çocuklarımıza göz koyan sapıklar bitmeden bitmez. ‘O iş’, o kokuşmuş zihniyetiniz bitene kadar bitmez.” yüklerinden öğrenmiş bir genci, elbette linç edecek değilim. Benim meselem, o gencimiz de dahil, tüm gençlerimizi bu zihniyetin yarattığı ahlak erozyonundan koruyup kollamaktır. O gencimiz ne diyor: AKP’de görev alırsam, daha çok kazanmamın önü açılır diye düşündüm. Ne kadar acı değil mi? Gençlerimizi böyle düşünmek zorunda bırakanlara, yazıklar olsun.” ‘Bakanı utanıyor...’ Konuşmasında Erdoğan’ın açıkladığı salgın önlemlerine de değinen Akşener, kararın doğru olduğunu belirterek, iktidara, “Sizin lebaleb kongrelerindeki keyfiniz Allah’ın sofrasından daha mı kıymetliydi? Kongrelerinize yasak gerektirecek bir durum yoktu da mübarek sofralarda mı aklınız başınıza geldi” diye sordu. “Lebaleb kongreler olduğunda İçişleri Bakanı Soylu’nun da ortada olmadığını, Sağlık Bakanı Koca’nın ise utancından salona bile gelemediğini” ifade eden Akşener, Koca’nın en son “Kongreleri konuşmanın kimseye bir faydası yok” dediğini aktardı. Bu cümlenin tercümesinin “Lütfen bu bahsi kapatalım, verecek cevabım yok, çok utanıyorum” olduğunu söyleyen Akşener, “Bakanları utanıyor, Sayın Erdoğan utanmıyor” dedi. TBMM Başkanı Şentop’un, Türk§iye’nin Montrö’den de Cumhurbaşkanı kararıyla çıkabileceğine yönelik sözlerine de sert tepki gösteren Akşener, “bu lafı edenin hukuk profesörü olduğuna” da işaret ederek, Şentop’un Meclis’i ve milletin iradesini çiğnediğini, “Hâkimiyet milletindir” diyeceğine bir de “üzerinde tepindiğini” belirtti. Akşener, “Gazi Meclis’in başkanı değil sanki, Saray’ın Meclis’teki irtibat bürosu şefi konuşuyor. Yazıklar olsun. Uyarıyorum: Aklınızdan bile geçirmeyin. Ege’deki adalarımıza çöken Yunanistan karşısındaki ezikliğinizi gizlemek için Lozan’a, Kanal İstanbul saçmalığınıza kılıf uydurmak için de Montrö’ye göz dikmeyin. Ne tarih ne de kahraman ecdadımız sizi affeder’ tepkisini gösterdi. Çinli bakanın geldiği gün “Kanal İstanbul projesiyle ilgili plan değişikliklerinin askıya çıkarıldığının açıklandığına” dikkat çeken Akşener, Erdoğan’a, “Milletimizin bu dar zamanında Kanal İstanbul saçmalığı için kapalı kapılar ardında, Çin’le iş mi çeviriyorsunuz” diye sordu. Akşener, Erdoğan’ın illa kanal açacaksa Urfalıların feryadını duymasını ve GAP’ta sulama kanalı açması gerektiğini vurguladı. Akşener’in grup toplantısında “2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü” dolayısıyla otizmli Cemil Akşemsettinoğlu, Andımız’ı okudu. Yazıcıoğlu anıldı Akşener, partisinin Ankara’da düzenlediği “Şehit Muhsin Yazıcıoğlu” konulu konferansa katıldı. Akşener konuşmasında “Ben rahmetli Muhsin Başkan’la kız kardeş, erkek kardeş konumundaydım. Çeşitli şeyler yaşardık, o yaşadıklarımızı kimseye şikâyet edemediğim zaman kendisi anlar, konuşurduk ve bir bakardım arkamda durmuş. Allah mekânını cennet eylesin” dedi. Alparslan Türkeş için pazartesi günü anma programı düzenleyeceklerini bildiren Akşener, “Değerlerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet ‘SÜLEYMAN ŞAH BOMBASI’ HABERİNE İLİŞKİN DAVA Küçükkaya ve Yıldız ikinci kez beraat etti Genel Yayın Yönetmenimiz Aykut Küçükkaya ve Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Yıldız, 2014’te beraat ettikleri “Süleyman Şah Bombası” davasından ikinci kez beraat ettiler. Dışişleri Bakanlığı’nda Suriye’ye yönelik planların tartışıldığı toplantıya ait ses kaydının “Süleyman Şah Bombası” manşetiyle haberleştirilmesiyle ilgili olarak Küçükkaya ve Yıldız hakkında “gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasıyla 2014’te dava açıldı. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’de yargılanan Küçükkaya ile Yıldız ilk celsede beraat etti. Yargıtay’ın “eksik soruşturma” gerekçesiyle kararı bozmasının ardından dava İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görüldü. Dünkü duruşmada söz alan gazetemiz avukatı Buket Yazıcı, mahkemenin ilk verdiği beraat kararında direnmesini talep ederek, “Esasen olayda görüntüler YouTube’a düştükten sonra aleni hale gelen bir haberin yayımlanması söz konusudur, bir sırrın ifşası söz konusu değildir. Müvekkillerin beraatı gerekir” ifadelerini kullandı. Esas hakkındaki mütalaası sorulan duruşma savcısı da “atılı suç unsurlarının oluşmadığını” belirterek Küçükkaya ve Yıldız hakkında beraat kararı verilmesini istedi. Mahkeme de mütalaa doğrultusunda suç kastının bulunmadığı ve ses kayıtlarının daha önce internette yayımlanmış olması nedeniyle Küçükkaya ve Yıldız’ın ayrı ayrı beraatlarına karar verdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet SP LİDERİNDEN İKTİDARA: Milletin iliğini sömürdünüz Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin konuştu. Karamollaoğlu, “Cumhurbaşkanı, problemi, hep Merkez Bankası başkanlarında arıyor. Başkanlar kendi haline bırakılmış olsaydı inanıyorum ki Türkiye bugünkünden daha kötü olmazdı” dedi. Kanal İstanbul’un bir “yatırım projesi” gibi sunulmasını eleştiren Karamollaoğlu, “Türkiye’nin en büyük yatırımı olacakmış ve garanti verilecekmiş. Biz bu garantiyi otobanlarda, havalimanlarında, köprülerde gördük. Milletin iliğini sömürdünüz” ifadelerini kullandı. AKP kongrelerini de eleştiren Karamollaoğlu, “Şimdi kongreler bitti kısıtlamalara geri dönüyoruz. Biz kongrelerimizi mesafe kuralına uygun bir şekilde gerçekleştirmeye özen gösterdik. Buna rağmen valilikler 600 delegesi olan illerde salona 200250 kişi katılabilirsiniz deyip engellemeye çalıştı” diye konuştu. Partisinin iki üyesine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya hakaret ettikleri iddiasıyla ceza verilmesine ilişkin ise “PKK ile anlaşma imzaladığımızı iddia ediyorlar, bu imzayı getirmeyen şerefsizdir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet 126 EMEKLI DIPLOMATTAN KANAL ISTANBUL VE MONTRÖ UYARISI: Beka sorununa yol açar Soyer’e Hizmet Ödülü 38federasyon ve 380 dernekten oluşan İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e çalışmalarından dolayı 2020 EN’leri Hizmet Ödülü’nü verdi. İzmir Konfederasyonu Genel Başkanı Yalçın Kocabıyık, Ege Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Nurgül Uçar ve konfederasyon üyeleri, Başkan Tunç Soyer’i makamında ziyaret ederek Soyer’e ödülü ve teşekkür plaketini sundu. İzmir’in iki yıl içerisinde çok ağır badireler atlattığını belirten Soyer, “Bu süre içerisinde İzmir muazzam bir dayanışma örneği gösterdi, Türkiye’ye ilham verecek, Türkiye’ye örnek olacak bir başarı hikâyesi yazdı. Burada sivil toplumun örgütlü gücünün büyük bir payı var. İzmir’in ve kentteki sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’ye öğretecek çok şeyi var” dedi. Soyer, kentteki en büyük başarının İzmirlilere ait olduğunu, bu nedenle ödülü bütün İzmir adına kabul ettiğini de sözlerine ekledi. l İZMİR / Cumhuriyet Güvenlik Soruşturması teklifi muhalefet oylarıyla engellendi AKP’nin teklifine ret Kamuya ilk kez atanacaklar için güvenlik soruşturması öngören kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda muhalefetin oylarıyla reddedildi. AKP’nin sunduğu 18 maddelik “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun” teklifi TBMM Genel Kurulu’nda gündeme alındı. Teklifin bölümlerinin konuşulmasından sonra maddelere geçilmesi oylandı. Oylama sırasında muhalefet milletvekillerinin sayısı AKP ve MHP’li milletvekillerinin sayısı‘Ayvatoğlu’ tartışması TBMM Genel Kurulu’nda, lüks otomobilinde uyuşturucu kullandığı görüntüleri sosyal medyada yayımlanan eski AKP personeli Hamza Kürşat Ayvatoğlu konusunda tartışma yaşandı. CHP’li Özgür Özel, Ayvatoğlu’nun görüntülerini anımsatarak “O videolar ve Kürşat Ayvatoğlu ismi, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin savrulduğu noktayı, yaşadığı çürümeyi, içinde bulunduğu yozlaşmayı gösteriyor. Harun olmak için yola çıkıp da Karun olanların ne noktalara savrulduğunu hep beraber ibretle takip ettik” dedi. AKP’li Cahit Özkan ise “Eğer bir hata yapan varsa onu yargı makamlarına teslim eden irade bizde var” savunmasını yaptı. HDP ise kamu otoritesinin gücünü kullanarak yolsuzluklar üzerinden elde edilen haksız kazançların ortaya çıkarılması amacıyla Meclis araştırma önergesi verdi. Ancak önerge reddedildi. nı geçti. MHP’li Levent Bülbül’ün “Başkanım, biz fazlayız” ve AKP’li Cahit Özkan’ın “2 el kaldırıyor” gibi itirazlarına karşın, teklif çoğunlukta olan muhalefet milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Ret kararının duyurulmasının ardından muhalefet vekilleri kararı alkışladı. CHP Milletvekili Murat Emir, oylama sonucunu sosyal medyadan “AKP ve MHP milletvekilleri şaşkın” sözleriyle duyurdu. Teklifin yeniden oylanamayacağını belirten Emir, “Maddelerin görüşülmesine geçilmesinin reddedilmesi içtüzük gereği teklifin bütününün reddedildiği anlamına gelmektedir. TBMM tarafından reddedilmiş olan kanun teklifleri, ret tarihinden itibaren bir tam yıl geçmedikçe aynı yasama dönemi içinde verilemez” dedi. 31 Mart anımsatması HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy da sosyal medya hesabından 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde AKP’nin büyükşehirleri kaybetmesine gönderme yaparak “Beğenmediğim seçimi tekrar ederim demeyi alışkanlık haline getiren AKP MHP bu kez de Meclis’teki oylamayı; vekilleriyle, Meclis Başkanı ile baskı kurarak tekrar ettirmek istiyor. Ne yapacaksınız, Meclis’e de mi kayyum atayacaksınız?” dedi. Teklifin oylanmasının ardından Meclis oturumuna ara verildi. Aranın ardından da Meclis Başkanvekili Haydar Akar, muhalefet milletvekillerinin alkışıyla Meclis oturumunu kapattı. l ANKARA/Cumhuriyet Türkiye’yi dünyanın önemli merkezlerinde temsil etmiş 126 emekli diplomat bir araya gelerek Kanal İstanbul projesiyle tartışmaya açılan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin kritik tarihsel önemini vurgulayan ortak bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada “Kanal İstanbul, Montrö Sözleşmesi’ni tartışmaya açacaktır. Atatürk Türkiyesi’nin, Lozan Antlaşması’ndan sonra en büyük diplomasi başarısı olan Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması ise Türkiye’nin İstanbulÇanakkale Boğazları ile Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğinin kaybedilmesine yol açar. Kanal İstanbul’dan vazgeçilmelidir. Montrö, Türkiye Cumhuriyeti’nin, ülkenin askerden arındırılmış, uluslararası yönetime ve denetime bırakılmış son parçası üzerinde mutlak egemenliğini tescil eden belgedir. Montrö Sözleşmesi’ne taraf olmayan ve sözleşmeyi Karadeniz’e dilediği gibi çıkmasının önünde engel olarak gören müttefikimiz ABD, yıllardır Montrö’yü ortadan kaldırmaya veya kendisinin de taraf olacağı yeni bir sözleşme yapılmasını sağlamaya çalışmaktadır. ‘ABD’ye hizmet eder’ Kanal İstanbul ve ÇED Raporu’nda sözü edilen Çanakkale Kanalı, ABD’nin Montrö’yü tartışmaya açmak amacına hizmet edecektir. Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması, Türkiye’ye bütün bu kazanımlarını kaybettirebilecek yaşamsal bir egemenlik ve güvenlik, kısacası gerçek bir beka sorununa yol açacaktır. Türkiye Cumhuriyeti üzerinde çeşitli emelleri olan devletlerin çıkarına hizmet edecek olan Kanal İstanbul’dan vazgeçilmelidir” denildi. Aralarında bakanlık, Dışişleri’nde müsteşarlık, genel müdürlük ve sözcülük de yapmış olan imzacı diplomatlar arasında Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) ilk sivil müsteşarı olan emekli büyükelçi Sönmez Köksal, halen BM İşkenceyi Önleme Komitesi üyesi olan Erdoğan İşcan, eski AİHM yargıçlarından Rıza Türmen de yer aldı. l Haber Merkezi Kürşat, ‘Kral çıplak’ dedi! Kindar ve dindar gençlik yaratmak istemişlerdi, lüks ve sefahat düşkünü, iş bitirici gençlik yarattılar! Kürşat, AKP’li genç prototipidir, iktidar ve gücün yanında, iktidar nimetlerine ortak, rant yaratan, rant dağıtan, bir parmak da kendine alan. Kürşat’ın kısacık yaşamında nereden nereye geldiğini izlerken aklıma Rakel Dink’in Hrant’ın katili için söylediği geldi hep: Masum bir bebekten katil yarattılar! Kürşat, Efe Subaşı ve diğerleri, masum bir bebekti. Ama vicdanları masum değildi, hırsları vardı, Rabbim de verdikçe verdi. Ne ki bu prototiplerin imalat hataları var, hak etmeden elde ettiklerini ve yaşadıkları şatafatı göstermeyi seviyorlar, Kürşat da gösterdi, Subaşı da. Ve bu görüntüler en somut haliyle “Kral çıplak” dedirtti! Kürşat’ın suçu AK Parti’nin icraatlarından da ak tozu çekmesi değil, o kendisini ilgilendirir; o, sıfırdan elde edilmiş haksız servetin yol haritasını gösterdi, memur bu kadar çarpıyorsa, yukarıda neler olmaz, herkesin gözüne soktu, “Kral çıplak” derken sembol oldu. Artık AKP gençliği dediğiniz zaman akla Kürşat gelecek, lüks arabasının içinde pudraşeker çekerken. Ha bir de danışman vardı sahiden, yerde yatan maden işçisine hırsla uçarak tekme atan! İşsiz üniversiteli gençler Ya memleketimin diğer gençleri? Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 200 kişilik işçi alımı için açtığı ilana 52 bin genç başvurdu, bunların 45 bini üniversite mezunu. Zeydan Başkan dertli, “Sosyal bilim okumuş genç kızı park ve bahçeler müdürlüğünde işçi olarak mı çalıştıracağım” diye düşünüyor. Hadi, CHP’li belediyelerde ücretler yüksek, o gençler ücretli öğretmen olsa o paranın yarısını bile alamaz, onun için başvurdu. Ama bu tablo tek değil, Çaykur’un 200 kişilik işçi ilanına da 23 bin genç başvurdu, çoğu üniversite mezunu! İzmir’de Tunç Soyer, 90 bin kişinin CV’sinin önünde durduğunu söylüyor. En yüksek işsizlik oranının üniversite mezunu gençler arasında görülmesi, eğitim politikasının iflas ettiğinin ispatıdır. Her ile, ilçeye açtığınız o üniversite taklidi yüksekokullar, eğitim vermeye değil, o bölgenin esnafını kalkındırmaya, yandaşlarınıza akademik kadro açmaya yarar. Bu sözde eğitim kurumlarından mezun olacak gençler iş bulamaz, işe yaramaz! O gençler ve ailelerinin yıllarını, parasını, umutlarını boşa harcamaktır bu! Yazıktır! Boğaziçi Üniversiteliler Ya bu ülkenin en yüksek puanlarını tutturmuş, bunun için çok ve disiplinli çalışmış, zeki, yetenekli gençler? Onların da hayatını kararttınız! Bu ülkenin yüz akı üniversitesi Boğaziçi’ne çakma rektör ataması üniversitenin de öğretim üyelerinin de öğrencilerinin de hayatını altüst etti! Kayyım rektöre itiraz eden öğrenciler, her gün hırpalanıyor, gözaltına alınıyor, nezarette yatıyor, serbest bırakılıyor, tekrar itilip kakılıyor. Biri isyan ediyordu: “Bizi rahat bırakın, serbest bırakın da ders çalışalım, sınavlar geldi!” Ve o gençler, eğitimleri bitince başka ülkelere gidecekler; her birini kapıyorlar, onlar da burada kalmıyorlar haklı olarak! Psikopat gençlik Ya bu ülkenin bir baltaya sap olamamış, loser, şiddet meraklısı gençleri? Ne kadar çok psikopat yetiştirmişiz! Biri LGBTİ+ bireye şiddet uygular, videoya çekip sosyal medyada yayımlar; diğeri çocuğunun annesini bıçaklar, 16 yaşındaki kız çocuğu tecavüze uğradığı için evlendiği istismarcısının 16 bıçak darbesiyle can verir. Her türlü psikopat türedi: Kedi parçalayan, köpeğe tecavüz eden, kuzuların kulağını kesen, öldüren. Bu manyaklar bir de hayvanlara şiddet uygulayıp videosunu yayımlıyorlar? Otoriter ve dindar AKP, 19 yıllık iktidarının yol haritasında Avrupa Birliği, özgürlükler ve insan haklarından başladı ama viraj ala ala gerçek yüzü olan otoriter ve şeriatçı hedefini artık saklamıyor. Azalan oylarına rağmen iktidarda kalmayı sürdürmek, üstelik de hizmet için değil, ülke kaynaklarını talan etmeye devam etmek için! Esnaf, lokantacı, kahveci parasızlıktan intihar ederken “Ramazanda her yer kapalı!” kararı niye? Pandemide sağlık koşulları bahanesiyle ülkeyi şeriat devletine dönüştürdü; kongreler lebaleb yapıldı ama ramazanda lokantalar kapalı. Toplu iftarı yasaklamaksa amacın, iftar saatinde zaten kısıtlama var, öğle yemeği yiyeceğim, gündüz niye kapatıyorsun? Gece teravihe gitmek serbest, pazar günü bira satın almak yasak! Kürşat’a gelince: AKP’nin yarattığı bir AKGENÇ modelidir, tek değildir ve her anlamda utanç vericidir! O modeli yarattılar, geri kalanların tek derdi bu ülkeden kaçıp gitmek, çünkü inançları kalmadı! İMAMOĞLU’NDAN ADAYLIK YANITI Kararı birlikte vereceğiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, KRT TV’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı adayı olup olmadığının sorulması üzerine İmamoğlu, “Bu konuda aynen genel başkanımız gibi düşünüyorum; dostlarımızla kazanacağız, günü geldiğinde hep birlikte karar vereceğiz” dedi. HDP ile ilgili soruya ise İmamoğlu,“6 milyon oy almış partiye terörist gözüyle bakarsanız ben bunun karşısındayım” yanıtını verdi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle