05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 1 NİSAN 2021 PERŞEMBE HABER/YORUM Bir ressam olarak konuşuyorum, güzel bir manzara resmi, yavaş yavaş eklenen küçük fırça darbeleriyle, siz fark etmeden nasıl bir meydan muharebesine çevrilebilir, çok iyi bilirim. Bir orman, “imarı çıktı” kılıflarıyla nasıl parsel parsel talan edilir, bir sahil nasıl işgale uğrarsa, aynen öyle... Birileri bizi enayi yerine koyuyor, hem de hiçbir rahatsızlık hissetmeden. Bizler de çeşitli konulara tepkilerle bir nevi deşarj olup hızla değiştirilen esas tablo hedefini gözden kaçırıyoruz. 163’ten irtica açılımına, AYM düşmanlığına İktidar, 7. viteste Atatürk’ü silmekle ölüm yolculuğu meşgulken... İktidar, Atatürk Türkiyesi’nden uzaklaşma hızında altıncı vitesten yedinci vitese geçti. Her yerde, her noktada yapılan ağır müdahalelerin bazıları çaktırmadan bazıları ise abartılı şekilde, filin zücaciyeci dükkânına girmesi mantığıyla yapılıyor. Ulu Önder ve Cumhuriyetimize karşı yapılan bütün bu akıl almaz silme operasyonu sürerken de arada “Gazi Mustafa Kemal”, “değerli Atatürk”, “Cumhuriyeti kuran gazi ve şehitlerimizin büyük özverileri unutulmayacak” şeklinde, acının farkına varmamamız için damardan belirli dozlarda uyuşturucular veriliyor. Suda haşlanırken, ölüm seviyesine geçecek kurbanın son tepkilerini etkisiz hale getirmek için zerk edilmiş dozlar bunlar. “Merak etmeyin bir şey yok; Cumhuriyet, Atatürk ve bildiğiniz Türkiye yola aynen devam ediyor”. Zaten halkın beyninin yarısı Covid’den nasıl korunacağı ile diğer yarısı da ay sonunu getirme dertleri ile mücadelede; geri kalan küçük bölümü de futbol kavgaları, sosyal medya oyalanmaları, aile içi sevinçler/ölümler ile kaplanmışken, TSK’ye veya askeri okullara girişte hangi kelimeler silinmiş yerine hangi cümleler konmuş, 85 yıllık Montreux Anlaşması gibi konuların ölümcül önemleri fark edilemiyor. İktidarın verdiği ara uyuşturucu dozlarının doğal tamamlayıcısı da tabii ki günlük diğer gündemler... Bakın, sizleri iki dakikalığına 19881990 arasındaki yıllara götüreceğim. Bugün bize dayatılan, zoraki kabuk değiştirmelerle ortalığı kan revan içinde bırakan Atatürk ve Cumhuriyetten uzaklaşma sürecinin akıl almaz ilk adımı neydi? 141. ve 142. maddeler ile beraber, şeriat propagandasını yasaklayan 163. maddenin de Türk Ceza Kanunu’ndan çıkarılıp atılması! “Demokratikleşiyoruz” makyajı altında yapılan bu değişikliğin yaşanmaması için rahmetli Muammer Aksoy, Türkan Saylan, Aysel Ekşi ve mücadeleye hâlâ devam eden Oktay Ekşi, Yekta Güngör Özden ile sayısız hukukçu ve kitle örgütü önderi ile beraber büyük bir mücadele verdik. Maalesef, biraz da içten hançerlenerek, bu savaşı kaybettik. Özalizmin göbeğinde, herkesin bozuk düzenden nasibini almakla meşgul olduğu bir süreçte, bir kısım demokrat insan da saf bir şekilde bunun eski kalıplardan kurtulmak için atılmış bir demokrasi adımı olduğuna kendilerini inandırmışlardı. Bugün yapılmaya çalışılan, ordu dönüşüm felaketi Bugün, 163. maddenin yok edilişinin 31. yılında, “irtica tanımı muğlak” bahanesiyle, harp okulları ve astsubay yüksekokullarına giriş şartları arasında bulunan “irticai ve bölücü görüşleri benimsememiş veya bu faaliyetlere karışmamış olmak” hükmünün kaldırılması ve bunun yerine “terör örgütlerine veya milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen gruplara üyelik, iltisak ya da irtibatı bulunmamak” şartı getirilmesi artık bu ilk korkunç adımı tamamlayan son ölümcül fiyonk niteliğinde. Bahçeli’nin, “Madem irticai faaliyetlere karşı bu kadar hassastınız, o zaman FETÖ’nün 1980’li yılların başından itibaren askeri okullara nasıl sızdığını, örgüt üyelerinin nasıl kamufle olduklarını, ne çabuk hafıza kayıtlarınızdan çıkardınız?” şeklindeki 15 Temmuz’a gönderme yapan bilgi ve mantıktan uzak yorumu da “gerekçesonuç” bahaneleriyle bu korkunç operasyonu küçümsemeye ve aradan geçirmeye yönelik bir çabadan başka bir şey değil. İrtica ile beyni yıkanmış veya bu kökenden gelen bir aile yapısına sahip birinin TSK’ye sokulması, “Laiklik kaldırılsın, faiz yok edilsin, İstanbul Sözleşmesi feshedilsin” diyen imamlardan çok daha farklı bir çöküş yaratır. Bu değişikliği savunanlar, devletin ağır silahlarını irticanın eline veriyor. İleride bu güce erişen laiklik, çağdaşlık ve demokrasi düşmanı insanlar bu silahları kendi halkına karşı yönelttiği veya tehdit unsuru olarak ortaya koyduğu zaman, kim kafasını nereye vuracak? Yeniden bir “kandırılma sorunsalı” mı dinleyeceğiz? Engin Altay ve Özgür Özel bu olayın vahametini ortaya koymak için gecesini gündüzüne katıp duyarlılık oluşturmaya çalışıyor, ben ise aklı başında her siyasiden bu ivedi ve cesur tepkileri vermelerini, masaya yumruklarını vurmalarını bekliyorum. Özellikle, sağ kökenden gelip ana muhalefet partisine girmiş insanlardan da bu ağır konuda çok daha net ifadeler görmek istiyorum. Bu konu, yoğun bakımdaki bir hastanın oksijen maskesini çıkararak onu ölüme taşımaktan farksız bir hamle! Abarttığımı mı zannediyorsunuz? Üzülerek hatırlatayım ki, 40 yıldır “paranoya” diye eleştirilen her görüşüm haklı çıktı. Hem de haksız çıkabilmek için bu uğurda ömrümüzü ters dalgaları durdurmaya adamışken... Fark şu, Silahlı Kuvvetlerimizi adeta yok etmek isteyen bu hamle gerçekleşirse, 510 yıl sonra yine bu doğruları haykıran bizler haklı çıktığımız zaman, size seslenebileceğimiz mecralar da olamayacak! Bizi dibine atmak istedikleri çukurun derinliğini ve geri dönülmezliğini daha nasıl anlatabilirim? Son dakika: Devletin AYM’sini de kapatabilen Bahçeli! Son dakika gündemi: AYM’nin HDP dava dosyasını Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na iade edip yeniden düzenlenmesini talep etmesinin ardından, Bahçeli’nin “HDP’nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesi’nin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalıdır” sözleri, artık gözlerin nasıl köreldiğini bize mükemmel şekilde göstermektedir. Bu yaşanan, “folie des grandeurs” tutkusuna girenlerin, nasıl kendilerini devletten üstün görebildiğinin kanıtıdır. Yapmaya çalıştığım, konunun günlük siyasi bir olay olmadığını anlatmak ve bu büyük operasyonun hangi yöntemlerle yaşama geçirileceğinin kodlarını deşifre etmek. Siyasette, insan ilişkilerinde, sanatta, toplumsal olaylarda, durumlar ve değişimler vardır. 1981’de yaptığım “Durum ve Değişim” serisinin ana konusu budur. Durumlar, bazen direkt fark edilir bazense yavaş yavaş gelişir; çok önemli görünmeden, arada en fazla homurdanmalara neden olacak şekilde dev bir tsunaminin hazırlık safhası olurlar. Değişimlerde ise deprem olmuş gibi, ülkeler, rejimler, hayatlar, toprak her şey altüst olabilir, göçük altında kalınabilir ve hiçbir şey anlayamamış insanlar “Bunlar da nereden çıktı, alt tarafı şurada ‘dolar çıktı dolar indi’ diye oyalıyorduk” diye bakakalırlar, bilmem anlatabildim mi? BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 234 5 678 9 1/ Erkeksi, eril. 2/ Bir 1 K Ü M M E L A L renk... Elma, armut, ayva 2 A N İ R U B L E gibi meyvelerin yenme 3 P İ L O T R A L yen iç bölümü. 3/ Nijer’in 4 U T K E S E N E başkenti... Bir nota. 4/ 5 Ç E K E L E Z M Kâğıt oyunlarında ortaya 6 İ Ü Y E İ L E para koyma... “ olan 7 N İ Ş M E L E N belli olur sözünden” (Ka 8 O K Ü L E R O D racaoğlan). 5/ Bir sanat 9 A M İ K İ N İ yapıtının ilk taslağı... Bir nota. 6/ Kâğıda sarılarak hazırlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne... İran’da, Şiiliğin merkezi olan kent. 7/ Can Yücel’in bir şiir kitabı. 8/ Alınmış bir şeyi geri verme... Sarı ya da kırmızıya boyanmış yün iplik. 9/ Bozcaada’ya özgü bir üzüm cinsi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Tuzak, oyun” anlamında argo sözcük. 2/ Hz. Muhammed’in aile üyelerine verilen ad... Bir renk. 3/ Anayurdu Orta Amerika olup ülkemizde de yetiştirilen, armut görünümlü bir meyve. 4/ Kötü, fena... Sırtta taşınan yük. 5/ Vaşak denen hayvanın ufak bir türü... Uzaklık anlatmakta kullanılan söz. 6/ “Geceler” anlamında eski sözcük... Bir ilimiz. 7/ Yabancı... Bir düşünce yazısı türü. 8/ Divan edebiyatının en büyük hiciv şairi... Asya ile Avrupa’yı ayıran dağ sırası. 9/ İri taneli bir zeytin cinsi. ABD Dışişleri, insan hakları yıllık raporunu yayımladı ‘Türkiye’de baskılar sürüyor’ ABD Dışişleri Bakanlığı, ülkelerin insan hakları uygulamalarının kapsamlı şekilde değerlendirildiği yıllık raporunu açıkladı. Raporun Türkiye bölümünde hükümetin ifade ve basın özgürlüğünü engellemeye ve internet erişimini kısıtlamaya devam ettiği belirtildi. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı raporda yer almadı ancak bakanlığın 2021 yılı ortasında raporun kadınlara ilişkin bölümü için ek bir rapor yayımlayacağı vurgulandı. Eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala’nın durumlarının anlatıldığı raporda, öğrencilerin, sanatçıların ve dernek üyelerinin sosyal medya paylaşımları sebebiyle terör bağlantılı faaliyetler iddiasıyla cezai soruşturmalarla karşı karşıya kaldıkları belirtildi. Gazetecilerin yargılamasının ve cezaevine konulmasının ifade özgürlüğünü engellediğine dikkat çekilen raporda, iktidar ve destekçilerinin gazetecileri dava, tehdit ya da fiziksel saldırı ile korkutmak ve baskı uygulamak için çeşitli araçları kullandıkları ifade edildi. l Haber Merkezi Ankara’dan tepki Ankara ise rapora tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Raporda FETÖ’den bu yıl da ‘Gülen hareketi’ olarak bahsedilmesi, ABD’nin bu terör örgütüyle haklı mücadelemizi halen idrak edemediğini, raporu hazırlarken de yine malum çevrelerin görüşlerine alet olduğunu göstermektedir” denildi. Açıklamada, “Ülkemizin, insan haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik iradesi tamdır. Türkiye, demokrasi ve hukukun üstünlüğü temelinde, hakların korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalarını kesintisiz sürdürecektir” ifadeleri kullanıldı. Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi yapıldı Bayram sonrası Şuşa ziyareti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi’ne Vahdettin Köşkü’nde video konferans yöntemiyle katıldı. Ramazan Bayramı sonrası Azerbaycan’da Şuşa’ya gideceğini söyleyen Erdoğan, “Azerbaycan’ın bu bölgeyi ayağa kaldırmak suretiyle, bütün muhacir kardeşlerimizin yeniden topraklarına dönmesini çok çok önemsiyorum” dedi. Kıbrıs’a da destek isteyen Erdoğan, “Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türkleriyle dayanışma sergilememiz kardeşliğimizin gereğidir. Yıllardır maruz kaldıkları haksızlıklar ve ambargoların kaldırılması için gereken yardımı esiremeyeceğinize de inancım tamdır” diye konuştu. l İç Politika Sözde sorumlular etkisiz hale getirildi Eren5 Operasyonu kapsamında Mardin’de öldürülen 6 terörist arasında kırmızı kategoride aranan PKK’nin sözde Mardin sorumlusu Hasan Mahmudi ve turuncu listedeki sözde Mardin Bagok alan sorumlusu Teyyüp Çam’ın bulunduğu bildirildi. İçişleri Bakanlığı, Mahmudi’nin Eylül 2016’da ŞırnakVan yol yapım inşaatı şantiyesine yapılan saldırı sonucu 6 jandarma personelinin şehit edilmesi eylemine katıldığını ve örgütün sözde yöneticisi Murat Karayılan’ın da korumalığını yaptığını belirledi. Teyyüp Çam’ın ise 2017’de Mazıdağı’nda 2 jandarma personelinin şehit olduğu ve 2019’da İdil’de 2 jandarma personelinin şehit olduğu EYP’li saldırılara katıldığı açıklandı. l ANKARA 1 NİSAN 2021 SAYI: 34872 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:13 06:41 13:13 16:46 19:35 20:57 Ankara 05:00 06:26 12:58 16:31 19:19 20:39 İzmir 05:26 06:50 13:20 16:54 19:41 20:59 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] [email protected] Türkiye neden F35 almamalı? ABD’nin Türkiye’yi S400 aldığı için F35 programından çıkarması, aslında bir cezalandırma değil, tersine iyiliktir, büyük fırsattır. O nedenle Türkiye, F35 programına dönebilmek ya da Amerikan yaptırımlarından kurtulabilmek için S400’e “Girit formülü” aramak yerine, enerjisini F35 için yatırdığı parayı kurtarmaya ayırmalıdır. Türkiye’nin F35 konusundaki tek kaybı, F35’in kimi parçalarının burada üretilmesinden kaynaklı kayıplardır. Peki, F35 programından çıkarılmak neden fırsattır? F35’in 871 kusuru 1) ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Test ve Değerlendirme Ofisi, F35’lerde tam 871 kusur tespit etti. Kasım 2019’daki testlerde ise ofisin tespit ettiği kusur sayısı 873’tü. F35 programı test birimi direktörü Robert Beler, hataların çoğunun Nisan 2018’de tamamlanan geliştirme ve tanıtım aşamalarından önce tespit edildiğini, o dönemde 941 kusurun olduğunu belirtti (14.1.2021). Demek ki 2.5 yılda F35’in 941 kusurundan sadece 70’i, son bir yılda da sadece 2’si giderilebilmiş! 2) F35, eğitim uçuşu sırasında kendi kendini vurdu! Gece görevi için havalanan F35B’den ateşlenen 25 mm’lik mermi, namlu ağzından çıktıktan hemen sonra infilak ederek uçağın gövdesinde “A sınıfı” hasara neden oldu. Uçağın artık uçamayacağı açıklandı (12.3.2021). 3) Forbes, F35’leri analiz ettiği yayınında, “ABD Hava Kuvvetleri, gizli F35 avcısının başarısız olduğunu kabul etti” değerlendirmesini yaptı. Forbes’a konuşan uzmanlara göre, “başka bir savaş uçağına” ihtiyaç var (26.2.2021). ABD Savunma Bakanı: F35 beş para etmez 4) ABD Sayıştayı’nın Kongre’ye sunduğu yıllık raporda Pentagon’un F35 savaş uçaklarını 6 ayda bir yenileme projesinin 2 milyar dolar ek maliyet getirdiği belirtildi. Raporda, yaklaşık 20 yıldır süren ve şimdiye kadar 398 milyar dolara mal olan programa ilişkin ciddi endişeler dile getirildi (20.3.2021). 5) Eski bir asker olan ve Trump’ın son savunma bakan vekilliğini yapan Christopher C. Miller, F35’ler için “beş para etmez” yorumunda bulundu (22.1.2021). 6) İngiltere’nin eski genelkurmay başkanı Lord Richard Dannatt, F35 savaş uçaklarının İngiliz ordusunu iflasa sürüklediği uyarısında bulundu (15.3.2021). İngiliz general, ülkesinin 138 adet F35B satın alma planının büyük ihtimalle 48’e düşeceğini dile getirdi. 7) ABD’nin The National Interest dergisi, Rus S400 hava savunma sisteminin, hayalet uçak denilen F35’i tespit edebildiğini yazdı (26.3.2021). MİLGEM dersi Bu teknik ve ekonomik tablo açıkça gösteriyor ki Türkiye’nin F35 programından çıkarılması, büyük şanstır. Ancak, bu teknik ve ekonomik tablo tersi bile olsaydı, Türkiye’nin yine de F35 programında bulunmamasında sayısız yarar vardı. Zira konunun “ulusal silahlanma” boyutu, uzun vadede konunun teknik ve ekonomik yönünden çok daha önemlidir. Şöyle ki Türk Hava Kuvvetleri’nin zaten oranı yüksek olan ABD’ye bağımlılığı, F35 ile neredeyse “tamamen” bağımlılığa dönüşecek. Bunun “ulusal savunma” bakımından ne derece sorunlu olduğunu, en iyi Türk Deniz Kuvvetleri biliyor. Nitekim 90’larda temeli atılan Milli Gemi Projesi (MİLGEM) ile Türk Deniz Kuvvetleri o bağımlılığı kırdı ve şimdi kendi gemisini yaptığı gibi, dışarıya da satar hale geldi. Ulusal savunma stratejisi Türkiye, ulusal savunmada tek bir adrese bağımlı olmasının olumsuz sonuçlarını Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra fazlasıyla yaşadı. Amerikan ambargosu, Türk ordusunu ciddi ölçekte olumsuz etkiledi. İşte o ambargonun dersiyle Türkiye Aselsan, Roketsan gibi ulusal savunma kurumlarını oluşturdu. O nedenle Türkiye silahlanmada olabildiğince “yerli üretim” yapmalıdır. Kuşkusuz bu kolay değil. Örneğin Türkiye’nin 5. nesil savaş uçağı üretmesi de füze savunma sistemi üretmesi de kısa (hatta orta) vadede olası değil. Bu durumda ulusal çıkarları gözeten silahlanma yaklaşımı şu şekilde olmalıdır: 1) Tek adrese bağımlılığı azaltmak için silah envanteri çeşitlendirilmelidir; başka ülkelerden de alım yapılmalıdır. 2) Uzun vadede yerli üretime geçebilmek için, bu alternatif alımlar, teknoloji transferi ve ortak üretim şartlarına zorlanmalıdır. Bu stratejik yaklaşım hem savunmanın ulusal olmasını hem daha ekonomik olmasını hem de yetkin insan kaynağı oluşturulmasını sağlayacaktır. ‘Ergenekon’ hâkimleri için yakalama kararı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın talebi üzerine, adli kontrol tedbirlerine uymayan ve bir süredir ulaşılamayan Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nde tutuksuz yargılanan Ergenekon Davası’nın özel yetkili hâkimleri Ercan Fırat ve Nihat Topal ile ilgili tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, görevi kötüye kullanma, suç delillerini yok etme ve resmi belgede sahtecilik ile suçlanan Fırat ve Topal hakkında “yurtdışına çıkış yasağı” bulunuyor. l ANKARA/ Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle