05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO [email protected] STERLIN FAİZ BORSA 11 1 NİSAN 2021 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 8.2660 4.2 kuruş 9.7400 1.5 kuruş 11.3560 19.15 2.4 kuruş Sabit 1392 4.06 puan 3036.58 6 lira 449.96 9 kuruş Ramazan’da sadece ‘paket servis’ verme şartı, yemeiçme sektöründe büyük kaygı yarattı ‘20 milyar TL’ korkusu Bloklaşma eğilimi Büyük gelir kaybı beklediklerini dile getiren TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl, “Ramazan ayı bizim yıllık kazancımızın büyük bir bölümünü oluşturuyordu” dedi. ALİ CAN POLAT Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, salgın kapsamında yüksek riskli illerde hafta sonu sokağa çıkma yasaklarına cumartesi gününün yeniden eklendiğini ve Ramazan ayı boyunca yemeiçme sektöründeki bütün mekânların yalnızca paket servis hizmeti verebileceğini açıklaması bu kesimin temsilcilerinin tepkilerine neden oldu. Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Bingöl, Ramazan ayında uygulanacak yasakların sektöre tahmini maliyetinin 20 milyar TL’yi bulacağını vurgulayarak “Ramazan ayı bizim yıllık kazancımızın büyük bir bölümünü oluşturuyor. Bütün yıl kötü geçse bile Ramazan ayında büyük bir toparlanma yaşanırdı ancak şimdi yaşanamayacak” dedi. Hatırlanacağı gibi sektör, salgın kapsamındaki 7 ay süren ilk kapanma döneminde 33 milyar TL kayba uğramıştı. Yaşadıkları sorunların çözümü için faizsiz kredi taleplerinin olduğunu haİFLASA SÜRÜKLENDI Türkiye’deki KOBİ’lerin durumu İngiliz Financial Times gazetesinde de tartışılıyor. Bu gazetede yer alan habere göre, Türkiye’de sayıları 3.2 milyona ulaşan KOBİ’lerin toplamda 107 milyar dolar borcu var ve bu işletmelerin birçoğu borçlarını ödeyemeyerek iflasa sürüklendi. Gazete ayrıca, resmi kayıtlara göre 2020’de 120 bin esnafın iflas başvurusunda bulunduğunu, çok daha fazlasının ödeme gücü olmadığı için hukuki süreci başlatamasa da dükkânını kapattığını aktardı. tırlatan Bingöl, kısa çalışma ödeneğinin de sona ermesi ile birlikte istihdam kayıplarının önüne geçilebilmesi için sektöre özel yeni destekler verilmesinin şart olduğunu belirtti ve şöyle devam etti: “SSK primlerinin alınmaması ve KDV’nin düşürülmesi de bizim taleplerimiz arasındaydı. Bu taleplerimizin dikkate alınmış olması bizi sevindirdi, şimdi faizsiz kredi desteğinin de çalışmalarını yürütüyoruz.” Beyoğlu Esnaf Dayanışması adına konuşan Zorbey Çelik ise yasaklar dönem dönem gevşetilse de bar, taverna, diskotek ruhsatları olan mekânların bir yıldır hiç açılmadığını belirtti ve kira desteği de dahil birçok desteğin alkollü mekân sahiplerine verilmediğini dile getirdi. ‘Bize ambargo var’ Kira desteğinin koşulları arasında Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’na kayıtlı olma şartı olduğuna atıf yapan Çelik, İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı olan birçok esnafın kira desteğinden faydalanamadığını dile getirdi ve şu noktalara dikkati çekti: “Kira desteği alsak da bir işe yaramazdı zaten ama onu bile alamadık. Bunun yanında her yıl ödediğimiz alkol ruhsatı vergisini, bu yıl hiç kullanmamamıza rağmen, yine ödemek zorundayız. Üstelik de zamlı olarak ödeyeceğiz. Geçen yıl 1800 TL’ye aldığımız TAPDK ruhsatını bir yıl boyunca hiç kullanamadığımız halde bu yıl 2400 TL’ye yenilemek zorundayız. Ayrıca esnafımız konuşmaya bile korkuyor, gazetelere röportaj veren insanların ruhsatlarını iptal ediyorlar, mekânlarını taciz ediyorlar. Burada adı koyulmamış bir ambargo var.” 121 bin adet SGK göre, yemeiçme sektöründeki işyeri sayısı. 441 adet Türkiye’deki AVM sayısı. Perakende satış yüzde 24 düştü Ece Türkiye Eş Genel Müdürü Semet Yolaç Canlıel, geçen yıl 2019’a göre perakende satış cirolarının yüzde 24 düştüğünü vurguladı. Hafta içi AVM girişlerinin pandemi öncesine göre yüzde 15 azaldığını da aktaran Canlıel, en büyük kaybı hafta sonu yaşadıklarını vurguladı. AVM’lerin en büyük ciroyu pazar günleri yaptığını hatırlatan Canlıel, kısıtlamalarla bunda büyük düşüş olduğunu, 2020’de müşteri girişlerinde de önceki yıla göre yüzde 40’lık azalış olduğunu belirtti. Canlıel, “Bugün ise AVM‘lerde yüzde 98 doluluk var” dedi. 2020’nin nisan ve mayıs aylarında kiracılarından hiç kira almadıklarını vurgulayan diğer Eş Genel Müdür Nuri Şapkacı ise, şu bilgiyi verdi: “Haziran ayında yüzde 60, temmuz ayında ise yüzde 40 indirim uyguladık. AYD verilerine göre sektörde 9 milyar TL’lik bir kira indirimi oldu. Portföyümüzdeki AVM’lerde bu rakam 400 milyon TL’yi buldu.” Öte yandan şirket yöneticileri, Almanya’da uygulanan “Digital Mall’ı Türkiye’ye taşımak istediğini duyurdu. l Ekonomi Servisi BÜROİŞ’TEN TEPKİ KDV uygulaması esnafın aleyhine Büroİş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, KDV’nin yüzde 30’dan fazla pay ile Türkiye’nin en önemli vergi kalemlerinden biri olduğunu belirtirken, bu kapsamda gerçekleştirilen tevkifat (kesinti) uygulamasının yarattığı sorunlara dikkat çekti. Mal veya hizmet satan işletme ve esnaf aracılığıyla ödenen KDV’nin, bazı kurum ve kuruluşlarla yapılan işlerde kesintili olarak ödenmesinin esnafı olumsuz etkilediğini vurgulayan Hamzaçebi, “Kapsam ve oranların özellikle salgın döneminde artırılması, ekonomik olarak zor günler geçiren işletmeleri finansal olarak dar boğaza sürüklemekte, istihdamın azalmasına sebep olmakta. Bu durum, işletmesini ayakta tutmakta zorluk çeken esnafın aleyhinedir” dedi. l SEFA UYAR CARREFOURSAHEKTAŞ Güvenli gıda için platform kurdular CarrefourSA ile HEKTAŞ’ın işbirliği yaparak “İzlenebilir Güvenli Gıda Platformu“ projesi başlattığı açıklandı. Projeyle sebzelerin güvenilebilir ve belli standartta yetişmesi sağlanırken, ürünlerdeki “QR Kod” sayesinde o ürüne dair üretici bilgisi, yer, zaman ve yetiştirilme şartları ile akredite olmuş kuruluşlardan alınan tüm kalıntı analizlerine anlık olarak ulaşılabilecek. Uygulama yılsonuna kadar tüm marketlerde olacak. l Ekonomi Servisi ŞİŞECAM’DA DEĞİŞİM Kırman’ın yerine Elverici geliyor Şişecam’ın önceki gün yapılan genel kurulunda yönetim kurulu başkanı seçilen Prof. Dr. Ahmet Kırman’ın, sürdürdüğü genel müdürlük görevini 30 Haziran itibarıyla halen şirketin mali işler başkanı olan Görkem Elverici’ye devredeceği açıklandı. KAP’taki açıklamaya göre, Elverici 1 Temmuz’dan itibaren genel müdür olacak. Kırman 2011 yılından bu yana hem başkanvekili hem genel müdürdü. l Ekonomi Servisi GÖREVDEN ALMADA ‘SARAY’DAKI HIZIP VE 130 MILYAR DOLAR ETKILI OLDU Ağbal gitti, dedikodu sürüyor Merkez Bankası başkanı olduktan 4.5 ay sonra Naci Ağbal’ın görevden alınmasının etkileri devam ederken, bunun nedeniyle ilgili yeni kulis bilgileri de ortaya çıkıyor. Reuters’in 6 kaynağa dayandırarak hazırladığı haberi göre, görevden almada AKP ve Cumhurbaşkanlığı ‘sarayı’ndaki hizipler rol oynarken, son faiz artırımı da bardağı taşıran damla oldu. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ağbal’ı beklenmedik şekilde görevden alması Türkiye’yi yeni bir kur krizinin eşiğine getirdi. Soruşturma olabilirdi Üst düzey hükümet ve merkez bankası yetkilileri Ağbal’ın TCMB başkanlığına hızla yükselişi ve görevden hızla alınmasında ekonomi politikalarına karşı takındığı farklı tutumun ve Erdoğan’ın damadı ve önceki Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a karşı tehdit olarak görülmesinin etkili olduğunu belirttiler. Kaynaklar, Ağbal’ın 2019’da Albayrak’ın Hazine ve Maliye bakanlığı döneminde başlayan ve ülkenin döviz rezervlerinde yaklaşık 130 milyar dolar kayba neden olan döviz satışı ile TL’nin değerinin korunması politikasını inceleme kararının geçen şubat ayında Erdoğan’ın dikkatini çektiğini ve Cumhurbaşkanlığında rahatsızlık yarattığını belirttiler. Kaynaklardan biri, “Bunun rahatsızlığı oluştu mu? Evet bence oluştu. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bu etkili konulardan biriydi” ifadelerini kullandı. Diğer bir kaynak ise “Bildiğim kadarıyla araştırma konuları belli aşamaya gelmişti ve oradan bir soruşturma çıkabilirdi” dedi. Hazine’ye 30.2 milyar kâr payı Merkez Bankası’nın (TCMB) 2020 yılı dönem kârının dağıtımı önceki gün yapılan genel kurulda kabul edildi. Buna göre 2020 yılında 43 milyar lira olan dönem kârından 30.2 milyar lirayı Hazine’ye aktaracak olan TCMB, 2019 yılı kârından ayrılan 5.6 milyar lira ihtiyat akçesini de hissedarlara dağıtacak. Banka 2019 yılında 55.8 milyar lira dönem kârı açıklamıştı. Genel kurulda ayrıca, Hazine’nin verdiği önergeyle görev süresi dolan Banka Meclisi üyesi Ömer Duman’ın yerine Ertan Aydın seçildi. ŞUBATTA IHRACAT 16 MILYAR, ITHALAT 19.3 MILYAR DOLAR Ticaret açığı artıyor TÜİK’in “Dış Ticaret İstatistikleri, Şubat 2021” raporuna göre, şubat ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla ihracat yüzde 9.6 artarak 16 milyar dolar, ithalat yüzde 9.4 artarak 19.3 milyar dolar oldu. Ocak ayında yüzde 32.4 azalan dış ticaret açığı ise şubatta yeniden hızlanarak yüzde 8.7 arttı ve 3.3 milyar dolar oldu. İlk 2 ayda da ihracat yüzde 5.9 artarak 31 milyar dolar, ithalat yüzde 1.4 artarak 37.4 milyar dolar ve açık yüzde 15.9 azalarak 6.4 milyar dolar oldu. Yılın ilk 2 ayındaki ihracat teknoloji yoğunluğu açısından bakınca, yüksek teknoloji ürünleri payının yüzde 3.2’den yüzde 3, düşük teknoloji ürünleri payının yüzde 34.2’den yüzde 33.5’e düştüğü, buna karşın ortak yüksek teknoloji ürünleri payının yüzde 36.2’den yüzde 36.3’e orta düşük teknoloji ürünleri payının yüzde 26.5’ten yüzde 27.3’e yükseldiği görülüyor. Altın ihracatı hızlı Öte yandan geçen yıl 25.2 milyar dolarla zirve yapan altın ithalatı bu yıla sakin başladı. Yılın ilk 2 ayında altın ithalatı yüzde 21.7 azalarak 2.4 milyar dolar olurken, geçen yılın tümünü 2.8 milyar dolarla kapatan ihracat ise ilk 2 ayda yüzde 132.3 artarak 644.8 milyon dolara yükseldi. l Ekonomi Servisi ‘Ekonomik güven’ martta yükseldi TÜİK’in “Ekonomik Güven Endeksi, Mart 2021” raporuna göre, ekonomik güven endeksi martta yüzde 3.3 artarak 98.9 oldu. Bu gelişmede tüketici güven endeksinin yüzde 2.5 artarak 86.7, reel kesim güveninin yüzde 1.4 artarak 110.2, hizmet sektörü güveninin yüzde 5.1 artarak 105.5 ve perakende sektörü güvenin yüzde 0.2 artarak 109.2 değerini alması olumlu, inşaat sektörü güveninin yüzde 4 azalarak 79.8’e inmesi ise olumsuz etki yaptı. Ancak bu endeksin 100’den küçük olması ekonomiyle ilgili kötümserlik işareti. l Ekonomi Servisi Dijital dönüşümde eşitlik esas olmalı Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin (UN Women) toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarına yön verecek “Nesiller Boyu Eşitlik Forumu”nun ilk buluşması Meksika’da yapıldı Forumun “Teknoloji ve İnovasyon Eylem Grubu”nda yer alan Koç Holding’den yapılan açıklamaya göre, burada konuşan Koç Holding Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl, şu noktaya dikkat çekti: “Grup liderleri olarak kamu ve özel sektördeki paydaşlarımızla beraber Covid19 sonrası toparlanma döneminde toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan bir dijital dönüşüm modelini benimsemeliyiz. Önümüzdeki dönemde belirlediğimiz hedeflere ulaşabilmek ve edindiğimiz tecrübeyi kendi ekosistemimiz ve daha da ötesine taşıyabilmek için teknoloji ve inovasyon alanındaki kabiliyetlerimizi en iyi şekilde kullanmayı hedefliyoruz.” Grup, temelde 2026’ya kadar cinsiyetler arası dijital uçurumu yarı yarıya azaltmak istiyor. l Ekonomi Servisi güçleniyor I Uluslararası ilişkilerde bloklaşma eğilimi hızlandı. Bu eğilim 30 yıllık neoliberal küreselleşmenin temel varsayımlarını ve ürettiği biçimleri de sorguluyor. ABD, safları sıklaştırıyor Geçen ay, Alaska’da ABD ve Çin temsilcileri iki ülke arasındaki sorunları tartışmak için bir araya geldi. Toplantıda, ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Çin temsilcilerine insan hakları üzerine bir söylev verdi. Çin tarafı da toplantı başlarken saptanan 6 dakika konuşma sınırını 15 dakika aşarak “sen kendine bak” türünden sert ve uzun bir söylevle cevap verdi. Sonunda Blinken, “Kurallara uymaya niyetli olmadığınızı bir kez daha kanıtladınız” derken, Çin temsilcisi “Kendi demokrasi anlayışınızı başkalarına dayatamazsınız” tepkisiyle cevap verdi. İki büyük gücün, Biden dönemindeki ilk toplantısı, ağız dalaşının ötesine geçemedi. Ancak, ABD temsilcileri Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan’ın, Alaska toplantısına gelmeden önce Avrupa Birliği ve Asya’daki, Japonya ve Güney Kore, Avustralya gibi müttefikleriyle görüşmüş olması, bu sert tutumun belli bir bloklaşma eğilimi mutabakatı içinde şekillendiğini de gösteriyordu. AB üyelerinin ABD ile birlikte, Çin’i Uygur Türklerini hedef alan bir soykırım uygulamakla suçlaması da çelişkileri derinleştirdi; Avrupa Birliği ile Çin arasında yapılan son ticaret ve yatırım anlaşmasının, onaylanma olasılığını, AB’nin “tarafsız kalma” hesaplarını sıfıra indirdi. Aynı günlerde ABD Başkanı Biden’ın Rusya Başkanı Putin için “katil” ifadesini kullanması, bloklaşma eğiliminin yalnızca ABD ve müttefikleriyle Çin arasında yaşanmadığını, Rusya’yı da hedef aldığını gösteriyordu. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in “NATO’nun, Çin’in hızla büyüyen gücüne karşı dost ülkelerle birlikte davranması gerekir” sözleri, NATO’nun bu bloklaşma eğiliminin askeri kanadı olmaya, harekât alanını küreselleştirmeye hazırlandığını düşündürüyor. Rusya, Çin ve diğerleri Alaska toplantısından 72 saat sonra, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Pekin’deydi. Çin ve Rusya yakınlaşması ikinci blokun omurgasını oluşturuyor. Bu yakınlaşma, öncelikle ABD merkezli dünya ekonomisinin (neoliberal küreselleşmenin) finansal yapısının temel taşı olan ABD Doları’nın, telekomünikasyon, bilgi işlem, sosyal medya ayaklarını kontrol eden ABD teknoloji, yazılım ve bilgisayar şirketlerinin egemenliğine, ABD’nin ambargo uygulamasını kolaylaştıran dolara dayalı elektronik ödemeler sistemine (Swift) karşı şekilleniyor. Rusya ile Çin arasındaki ekonomik ilişkiler de gelişmeye devam ediyor. Rusya, Çin’e petrol ve değerli mineraller satıyor, Çin’den elektronik tüketim malları ve yüksek teknoloji ürünleri alıyor. İki ülke arasındaki silah ticareti de bir başka önemli boyut. Çin’in, Rusya’ya ek olarak nükleer silahlara sahip Kuzey Kore ve petrol, gaz kaynaklarına, bir nükleer teknoloji sektörüne sahip İran gibi önemli müttefikleri de var. Çin’in Orta Asya ve Ortadoğu’da etkisi de giderek artıyor. Orta Asya üzerinden Avrupa’ya kadar uzanan “Kuşak ve Yol Projesi”, Çin’in tedarik zincirlerini, ABD denetimindeki denizyollarının dışına taşımaya başlıyor; hem Çin’e bu proje üzerinden yeni diplomatik ilişkiler, müttefikler getiriyor hem de Çin ekonomisine, kriz eğilimlerini, mal, sermaye nüfus fazlası ihracatıyla dışlaştırmaya uygun yeni mekânlar açıyor. İkincisi Çin, ABD’nin aksine, Ortadoğu’da hem İran’la hem de İran’a karşı şekillenmekte olan Arapİsrail yakınlaşmasıyla iyi ilişkiler sürdürmeyi becerebiliyor. Çin ile İran arasında geçen hafta imzalanan 25 yıllık ve yaklaşık 400 milyar dolarlık ticaret ve yatırım anlaşması da Çin’in bölge jeopolitiğini güçlü biçimde etkileyecek adımlar atmaya başladığını gösteriyor. Bir tarafta ABD, Avrupa, Japonya, Güney Kore, Avustralya, Yeni Zelanda diğer tarafta, Çin, Rusya, İran, Kuzey Kore olarak şekillenmekte olan bloklaşma süreci, Güneydoğu Asya’da, Orta Asya’da, Ortadoğu’da birçok ülkeyi taraf olmaya zorluyor. Taraf olmadan her iki kampla birlikte yaşamaya çalışan ülkelerin manevra alanı hızla daralıyor. Bu bağlamda hem NATO üyesi ve uluslararası sermaye girişine bağımlı hem de ABD merkezli küreselleşmenin ekonomik, kültürel ve siyasi hatta askeri kurallarıyla sorunları gittikçe derinleşen AKP Türkiyesi’ni oldukça “ilginç” günler bekliyor. (Devam edecek.) Benzine 19 kuruş zam Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası’nın (EPGİS), sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı duyuruya göre, dün gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere benzinin litre satış fiyatına 19 kuruş zam yapıldı. Ancak mevcut uygulama olan Eşel Mobil Sistemi gereği zam oranı ÖTV’den karşılanacağından pompa fiyatlarında değişiklik olmayacağı belirtildi. Benzinin litresi İstanbul’da ortalama 7,07 liradan, Ankara’da 7,13 liradan, İzmir’de ise 7,16 liradan satılıyor. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle