06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 6 MART 2021 CUMARTESİ CHP Sözcüsü Öztrak’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anayasa eleştirisi: Hep millet kaybetti Bizim gelin başını örter... CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye’nin geleceğinde CHP yok” sözlerine ve CHP’li belediyelere yönelik iddialarına yanıt verdi. Öztrak, “CHP’ye ömür biçmeye kalkmayın. CHP Kurtuluş Savaşı meydanlarında kuruldu. Milletimize tıkır tıkır hizmet veren belediyelerimize takır tukur saydırıyorlar” dedi. Öztrak, Erdoğan’ın her “anayasa” dediğinde milletin kaybettiğini söyledi. CHP’li Öztrak yaptığı basın toplantısında özetle şunları söyledi: Birlikten kuvvet doğar: Hükümetin beyin ölümü gerçekleşti. Bir an önce milletin hakemliğine başvurun. Ama onlar işi gücü bırakmış tüm engellemelerine rağmen milletimize tıkır tıkır hizmet veren CHP belediyelerine takır tukur saydırıyorlar. Kendimize güveniyoruz, milletin sıkıntılarını bitirmeye talibiz. Şuna inanıyoruz: “Birlikten kuvvet doğar.” Demokrasiye inanan milletimizle, kimseyi ötekileştirmeden, dışlamadan, herkesi kucaklayarak Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Rejimi mutlaka bu ülkeye getireceğiz. 15 Temmuz’u lütuf gördü: Bugün yaşadığımız derin devlet krizinin taşları 2008MİLLETVEKİLİ SANCAR, CHP’DEN İSTİFA ETMİŞTİ Sancar’a şantaja 3 tutuklama Teoman Sancar CHP’den istifa eden Denizli milletvekili Teoman Sancar’a yönelik şantaj soruşturmasında gözaltına alınan 6 şüpheliden 5’i adliyeye sevk edildi. 1’i polis, 3 şüpheli tutuklanırken, 2’si serbest bırakıldı. 1 şüpheli ise polisteki ifadesinin ardından salıverildi. CHP’li Sancar, 27 Şubat’ta Denizli Cumhuriyet Savcılığı’na giderek kendisine şantaj yapıldığı gerekçesiyle şikâyetçi oldu. Sancar, bir gün sonra da partisinden istifa etti. Sancar’ın şikâyeti üzerine Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında polis memuru Mustafa Bülent görev yaptığı Aydın’ın Kuşadası ilçesinde, kayınbiraderi Fatih Selamet ve Fatih Kintaş Denizli’de yakalanıp, gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilere yardım ettikleri belirlenen 3 şüpheli de göazltına alınarak Emniyet’e getirildi. Emniyet’te işlemleri tamamlanan şüphelilerden 1’i serbest bırakılırken 5 kişi adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden polis memuru Mustafa Bülent, kayınbiraderi Fatih Selamet ve Fatih Kintaş tutuklanırken, ismi açıklanmayan diğer 2 şüpheli ise mahkemece serbest bırakıldı. l İç Politika Öztrak, “Bugün yaşadığımız derin devlet krizinin taşları 20082009’dan sonra Erdoğan tarafından döşendi. Ergenekon ve Balyoz davalarıyla, yurtsever, liyakatli komutanlarımız tasfiye edildi” dedi. Faik Öztrak TORUN’DAN IDDIALARA TEPKI CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan hakkında bazı internet sitelerinde çıkan, “evlilik dışı ilişkiden çocuk sahibi olduğu” yönündeki iddialara ilişkin, “Hiçbir boş dedikodu, hiçbir iftira başkanımızı yolundan alıkoyamayacak. Başkanımıza yapacağı hizmetlerde başarılar diliyoruz” dedi. Torun, Tarsus Belediye Başkanı Bozdoğan hakkında bazı internet sitelerinde çıkan iddialara tepki gösterdi. Torun, “Belediye Başkanımız hakkında, bu konuda bize ulaşan herhangi bir bilgi de yoktur” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet 2009’dan sonra Erdoğan tarafından döşendi. Ergenekon ve Balyoz davalarıyla, yurtsever, liyakatli komutanlarımız tasfiye edildi. 12 Eylül 2010 Referandumu’nda FETÖ ile birlikte anayasayı değiştirdiler. “Tek adam vesayet rejimi” için İmralı’da, Dolmabahçe’de masalar kuruldu. Erdoğan ne zaman ki “Seni başkan yaptırmayacağız” çıkışını duydu. Kendi kurduğu masayı dağıttı. Tarafsız bir cumhurbaşkanı olarak tüm milletle kucaklaşmak yerine, tek adam vesayet rejimini inşa etmek için 15 Temmuz’u siyasi bir lütuf olarak gördü. Bu tarihten sonra kuraldan, saydamlıktan, hesap vermekten de uzaklaştı. En sonunda Merkez Bankası’nın kasasındaki 128 milyar dolar buhar oldu. Çiçek ile diken: Kural tanımayan Erdoğan, şimdi çıkmış, “Anayasayı bir kez daha değiştirelim” diyor. Erdoğan ne zaman “anayasa” derse kazanan o kaybeden milletimiz oldu. Saray, “İnsan Hakları Eylem Planı” açıkladı. Millet dönüp, bakmadı. Esnaf borç değil, gelir desteği istiyor. Çiftçi borçlarının faizsiz yapılandırılmasını istiyor. İşçiler insanca yaşayacağı bir ücret istiyor. İşsizler iş istiyor. Gençler güzel bir gelecek istiyor. 19 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan insan haklarından, adaletten dem vururken çiçek ile dikeni ayırmaktan bahsediyor. Kimin çiçek, kimin diken olduğuna karar vermek kimin haddine? l ANKARA/Cumhuriyet BAYKAM ÖNCÜLÜĞÜNDE ‘DEMOKRATİK DİJİTAL DEVRİM’ TÜZÜĞÜ AÇIKLANDI CHP’ye ‘dijital Baykam, taslağın detaylarını katılım’ önerisi Kılıçdaroğlu’na sunacağını söyledi. LEYLA KILIÇ CHP için oluşturulan “Demokratik Dijital Devrim” tüzüğü ressam Bedri Baykam öncülüğünda tanıtılarak CHP’nin iktidar olma gücünü ittifaklardan önce örgütünden alabileceği vurgulandı. Parti üyelerinin her birini karar alma mekanizmalarına taşımayı hedeflediklerini belirten Baykam, önümüzdeki günlerde taslağın detaylarını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sunacağını açıkladı. Eski CHP Parti Meclisi üyesi ressam Bedri Baykam CHP’de parti içi demokrasi adına en gerçekçi adım olarak gördükleri, “Demokratik Dijital Devrim” (D3) tüzük taslağını Taksim’deki Piramid Sanat Galerisi’nde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Prof. Dr. Tolga Yarman, Tevfik Kızgınkaya ve Mustafa Pınar’ın da katıldığı toplantıda konuşan Baykam, amaçlarının halkla siyaseti doğrudan buluşturmak olduğunu belirterek “Her üyenin bulunduğu noktadan milletvekilini, belediye başkan adayını, ilçe başkanını ve genel başkanını kendisinin seçebileceği bir sistemi uygulamaya sokmak istiyoruz” dedi. Teknolojik sistemleri kullanarak parti içi demokratikleşmeyi sağlamanın önemine vurgu yapan Baykam, “Hayatımıza uyguladığımız teknolojik girişimleri siyasete uygulamıyoruz. O yüzden insanToplantıya Bedri Baykam, Tolga Yarman, Tevfik Kızgınkaya ve Mustafa Pınar katıldı. 3D TÜZÜĞÜNDE NELER VAR 4 Cumhurbaşkanı adayının tüm üyelerle belirlenmesi. 4 Genel Başkan, PM üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları yüzde 3’lük genel merkez kontenjanı dışında tüm üyelerle seçilmeli. 4 Gençler ve kadınlar için kota seçilebilir yerden olmalı. 4 2 kez üst üste seçim kaybeden genel başkan görevi bırakmalı. lar, gençler ve Z kuşağı siyasete uzak kalıyor. Biz diyoruz ki bırakın İzmir milletvekilini İzmir’de oturanlar seçsin, Kütahya’nın il başkanını Kütahya’da oturanlar seçsin” diye konuştu. ‘Tekeli kırmak istiyoruz’ Prof. Tolga Yarman ise “Yeni bir ‘ekmek için Ekmeleddin’ faciası istemiyoruz. CHP’yi kimseye yedirmeyiz. Cumhurbaşkanı adayımızı kendimiz belirlemek istiyoruz. Bizim yapmaya çalıştığımız siyasette tekeli ve tekelleşmeyi kırmak” dedi. Mustafa Pınar ise “Tek adam rejimine karşı çıkan bir siyasal parti liderinin, parti içerisinde tek adayı dayatmasını kabul etmemiz mümkün değildir” diye konuştu. Tevfik Kızgınkaya da “Bizim burada hepimizin bir tek hedefi var, örgütüyle bütünleşmiş, üyeleriyle, enerjisiyle iktidara inanmış, kitlenmiş bir CHP. Ancak böyle iktidar olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Anadolu’da yaygın bir deyimdir. Birbiriyle tezat işler yapanlar için kullanılır. “Bizim gelin başını örter...” derken örtülmesi gereken yerlerini de açar diye devam eden bu sözle kişinin birbiriyle çelişkili tutumuna dikkat çekilir. İktidarın “İnsan Hakları Eylem Planı”nı büyük bir şamata ile açıklamaları ile yaptıkları da başını örtüp bir yerlerini açan gelinlerin durumunu çağrıştırıyor. Planın içeriği üzerine açıklandığı günden beri bir alkış bir tezahürat, sormayın gitsin. Hani bir parti iktidara yeni gelir de hükümet programına bunları koyar; o zaman “Durun bakalım hele bir uygulamalarını görelim” diye kredi açarsın. Ama malum parti buna benzer tam 5 kez yargı reformu 67 kez de ekonomi reformu paketi açıkladı. Bu konuda İiki de referandum yaptı. Her seferinde “Bu paket var ya, bu paket... Hele bir çıksın.. Türkiye demokrasisi şaha kalkacak” denildi. Her paket Meclis’te ya da referandum yoluyla oylanıp yürürlüğe girdikten sonra eski günlerimizi mumla aramaya başladık. Peki, aylardır hazırlığı süren paketin içeriğinin hazırlandığı günlerde atılan adımlara bir de bakalım... TBMM’de bekleyen 1336 fezlekeden cımbızla ayıklanıp HDP’li 9 vekilin fezlekeleri apar topar başkanlığa indirildi. AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “HDP hem siyasi hem de hukuken kapatılacaktır” dedi. Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyım rektörü protesto ettikleri için öğrenciler terörist suçlamasıyla tutuklandı. Paketin üçüncü maddesinde “Dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri sebepler temelinde hiçbir ayrımcılık söz konusu olmaksızın, herkes hukuk önünde eşittir” yazıyor. Paketin açıklanmasından sonra AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e sosyal medyada saygı ve edep sınırlarını aşan paylaşımda bulunan kişi tutuklanırken HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a ağzı lağım çukuru olan bir adam müsveddesinin yazdıkları karşısında yargı da iktidar ve ortakları da üç maymunu oynadı. Yetmedi, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelik cinsiyetçi ve hakaret içeren paylaşımları bizzat aynı partinin bu konuda sicili hayli kabarık yöneticisi yaptı. Soruşturma açılmadığı gibi iktidar cenahından bir kınama mesajı bile gelmedi. Çünkü Akşener fezleke oyununu bozdu. Millet İttifakı’nda fezlekeler nedeniyle arıza çıkacağını umanlar morardı da ondan. Biz ne planlar, paketler gördük Bu millet ne hukuk reformları ne insan hakları eylem planları gördü. Bunların başarılı olanlarından biri 1991’deki DYPSHP koalisyon protokolü ve hükümet programıydı. Program açıklanınca gazeteler “Devrim gibi...” manşetiyle çıktı. Cumhurbaşkanı Özal tarafından Meclis ve hükümet bypass edilerek kararnamelerle yönetiliyordu. Demirel, programı açıklarken “Devlet kerameti kendinden menkul adamların iradelerinden kurtarılacak” dedi. Programda yargı reformu, terörle mücadelenin hukuk devleti içinde çözüm bulunması, basın özgürlüğünün önündeki sansür, muzır yasası gibi yasalardan kaynaklanan kısıtlayıcı düzenlemelerin ortadan kaldırılacağı vaatleri bulunuyordu. Doğrusu yargı ayağında dönemin Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın çabalarıyla çok önemli adımlar atıldı. Ancak güvenlik bürokrasisi ve devletin içindeki bir odak da “Siz ne söylerseniz söyleyin, biz bildiğimizi okuruz” deyip gerçekten de bildiklerini okudular. Demirel’in Cumhurbaşkanı, Çiller’in de Başbakanlığa gelmesinden sonra faili meçhuller, köy yakmalar, bırakın gazetecilerin tutuklanmasını katledilen gazeteci sayısı 30’ları geçti. HEP kapatıldı, Meclis’ten milletvekili boğazları sıkılarak yaka paça polis araçlarına bindirildi ve idamla yargılandı. Meclis’te program hakkında görüşlerini açıklayan RP Genel Başkanı Erbakan’ın sözleri bugünü de özetliyor aslında. Şöyle demişti Erbakan: “Ben bu filmi 6 kez seyrettim. Bu program 1979’daki hükümet programı ile satır satır aynı içerikte. Şimdi önemli olan tek adam yönetiminden sonra mutlakiyetten sonra meşrutiyete mi, Cumhuriyete mi geçileceği hükümetin uygulamalarına bağlı. Hükümet Meclis’i dikkate aldığı takdirde meşrutiyete, TBMM’nin her şeyin sahibi ve temsilcisi olduğundan hareket etmesi durumunda Cumhuriyete geçilecektir.” RefahYol hükümet programında da “Din ve vicdan hürriyeti ve düşünce hürriyeti demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarıdır” yazıyordu. Yukarıdaki konuşmayı yapan aynı Erbakan, güvenoyu alıp başbakan olunca kürsüden “Bu ülkeye şeriat gelecek de kanlı mı olur, kansız mı bilemem artık” diye konuşmuştu. Konuyu yine bir Anadolu özdeyişiyle bitirelim: “Nasıl ki kızcağız öyle de gelincağız.” Meali: Bir kadın kızlığında ne ise gelinliğinde de odur, değişmez. İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERINDEN DEMIRTAŞ’IN TAHLIYESI ÇAĞRISI İnsan hakları örgütleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde ayrıntılı bir sunum yaptı. Aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu’nun da olduğu beş örgüt tarafından yapılan sunumda, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nden Türkiye’ye, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, AİHM’nin kararı uyarınca tahliye edilmesi için çağrıda bulunması istendi. Demirtaş’ın “derhal serbest bırakılması” yönündeki kararını hatırlatan örgütler, “Türkiye’nin kararı ihlal etmeye devam ettiğini” kaydetti. Avrupa Parlamentosu’nun önde gelen gruplarını temsil eden isimler de Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyükelçilerine mektup göndererek tüm hükümetlere Türkiye’nin AİHM kararına uyup Demirtaş’ın serbest bırakılması için tüm imkânlarını kullanmaları çağrısı yapmıştı. l Haber Merkezi ANMA Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarından itibaren Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim ordusunda yer alarak fikri, vicdanı hür aydınlık kuşakları yetiştiren Cumhuriyet Çınarlarından Sevgili Annem ve Babam Öğretmen Refika ve Tevfik GÜNEL'i ölüm yıl dönümlerinde özlemle anıyorum. Prof. Dr. Esin Emin ÜSTÜN ERDOĞAN, ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL ILE GÖRÜŞTÜ Turizm nisanda engelsiz başlayacak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile dün video konferans görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre görüşmede, Erdoğan, salgınla ilgili olumlu gelişmelerle birlikte nisan ayında turizmin engelsiz ve güvenli biçimde başlayacağına inandığını söyledi. Erdoğan, Suriye’de insani yardıma ihtiyaç duyan milyonlarca Suriyeliyi fiilen koruyan ve yardım sağlayan tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak gönüllü geri dönüşler konusunda AB’nin mali ve teknik destek vermesi gerektiğine işaret etti. 18 Mart Mutabakatı’nın güncellenmesi konusuna da değinen Erdoğan, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Ege konularında da yapıcı tutumunu sürdürdüğünü dile getirdi. Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert de yaptığı yazılı açıklamada, “Şansölye ve Cumhurbaşkanı, Abdulhamid Dibeybe altında Libya’da devam eden bir hükümet kurulmasının Libya içinde ve dışında tam desteğe ihtiyacı olduğu konusunda hemfikir” dedi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle