07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 3 MART 2021 ÇARŞAMBA Yaptığı projelerde binlerce ağaç kesen AKP’nin gözbebeği işadamı 1 milyon TL ayırdı CENGIZ’DEN AĞAÇLANDIRMA IÇIN VAKIF Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre İstanbul’da “Mehmet Cengiz Eğitim ve Kültür Vakfı” kuruldu. Vakfedenin Mehmet Cengiz olduğu kaydedilen vakfın amacı “eğitim, bilimsel, araştırma ve geliştirme, sağlık, sosyal, yardım, kültür, doğa ve çevrenin korunması ve ağaçlandırma konularında kamuya açık olarak devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı faaliyetlerde bulunmak; kamu yararına vakıf olarak vergi muafiyeti statüsü almak” olarak belirlendi. Yönetim kurulunda, AKP döneminde kamudan en fazla ihale alan şirketlerden olan Cengiz Holding’in sahibi Mehmet Cengiz ile Ahmet Cengiz ve Uğur Cengiz yer alıyor. Vakfın mal varlığı ise 1 milyon lira. Vakfın sona ermesi halinde mal varlığı devri için “Hacı Şaban Cengiz Vakfı” belirlendi. l ANKARA/Cumhuriyet CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan Sağlık Bakanı Koca’ya ‘1 milyon doz’ aşı uyarısı: Erdoğan seni aldatıyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’ye ücretsiz geldiği açıklanan 1 milyon doz aşının Devlet Malzeme Ofisi’ne (DMO) 12 milyon dolara fatura edildiğini belirtti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, “Bakanlar ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seni aldatıyor. DMO ile Sinovac arasındaki anlaşma elimde var. Arzu edersen senin bulamadığın o anlaşmayı gönderebilirim” uyarısında bulunan Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası’nın (MB) satılan 128 milyar dolarına yönelik de Erdoğan’a 5 soru yöneltti. Kılıçdaroğlu, “Satışı hangi yöntemle, hangi tarihlerde yapıldı? Hangi kurdan ne kadar döviz satıldı? Bu ticaretin alıcıları kimlerdir? İşleminin altında kimlerin imzası var?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi: Sağlık Bakanı’nı yanıltıyorlar: Sağlık Bakanı Koca, “Anlaşmamızı doğrudan Sinovac ile yaptık. DMO ile Sinovac arasında aracı yok” dedi. Ben de aracı olan firmanın adını açıkladım. Keymen İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. Size aracı yok diyen kim? Onu iyi tanı, o kişi sana doğru bilgi vermiyor. Senin bütün bakanların ve Erdoğan sana doğru bilgi vermiyor, seni aldatıyorlar. 1 milyon doz aşıyı bedava alacak, götürüp DMO’ya 12 dolara satacaksın. Ben bunu sorduğum zaman da “Ticari sırlar açıklandı.” Ne sırrı? Faturalar var, kesilmiş. 1 milyon doz Filistin’e gönderilirdi: Sinovac da diyor ki: “Aşının Sinovac ve Keymen arasında imzalanan anlaşmalara uygun olarak Sağlık Bakanlığı’na Sinovac adına temin edildiğini teyit etmekteyiz.” Anlaşmayı DMO ile yaptıklarını hiç söylemiyor. Demek ki Sayın Bakan yanıltıldı. Cevap vermesi gereken Hazine ve Maliye Bakanı. Sağlık Bakanı’nın sırtına yıkıyorlar. Ayrıca 1 milyon doz aşı bedava gelseydi ve CHP iktidarda olsaydı o 1 milyon doz aşı Filistin’e gönderilirdi. MB ‘Kur politikamız yok’ diyor: 128 milyar dolar küçük bir rakam değil. Erdoğan şu cevabı veriIĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN yor: “Salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik” Soru şu: 128 milyar doları kime sattın? Farz edelim ki MB döviz satıyor. O zaman ilgili kurumlardan yetki almak zorundadır. MB meclisi böyle bir karar aldı mı, almadı mı? Damat ile el ele tefecilere verdiniz: Erdoğan’a tüyü bitmemiş yetim, çiftçi, emekli, esnaf adına beş soru soruyorum: Bu satış hangi yöntemle yapıldı? Bu satış hangi tarihlerde yapıldı? Hangi kurdan ne kadar döviz satıldı? Bu ticaretin alıcıları kimlerdir? Bu satış işleminin altında kimlerin imzası var? Damadı tasfiye etti çünkü bütün suçu damadın üzerine yıktı. Sen ve damadın el ele verdiniz, 128 milyar doları Londra’daki bir avuç tefeciye teslim ettiniz. 128 milyar dolarla neler yapılırdı? Asıl soru şu: 128 milyar dolarla ne yapılabilirdi? 932 milyar TL yapıyor. Eski parayla 932 katrilyon TL yapıyor. 10 milyon işsize 1 yıl boyunca 3 bin TL verebilirdi. 1 milyon 300 bin esnafın 13 milyar liralık kredi borcunu silebilirdi. Çiftçilerin takibe düşen 5 milyar kredi borcunu kapatabilirdi. Yoksulluk sınırının altında gelire sahip olup doğalgaz kullanan bir 1 milyon 600 bin hanenin Kasım 2020 ile Nisan 2021 arasında borçlarının tamamı kapatılabilirdi. EMİR, SAVCILIĞI GÖREVE ÇAĞIRDI CHP Milletvekili Murat Emir ve 21 milletvekili “bedelsiz 1 milyon doz aşı” ile ilgili TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi sundu. Önerge üzerinde konuşan Emir, bedelsiz 1 milyon doz aşı için ödenen 12 milyon doların aracılık faaliyetinin karşılığı olduğunu belirterek özetle şu ifadeleri kullandı: “İlk parti ödemeden 12 milyon dolar aldıysa toplamda 5060 milyon dolar aracılık faaliyetinden para kazanmadığını hanginiz iddia edebilirsiniz? Peki, bu 5060 milyon doların bakanlığın koridorlarında, gizli odalarında paylaşılmadığını hanginiz söyleyebilirsiniz? Savcılığı devreye sokmamız lazım.” Konuşmaların ardından önerge kabul edilmedi. l ANKARA/Cumhuriyet 4 milyon 80 bin öğrenciye tablet verilebilirdi. Şimdi diyorlar ki “128 milyar doların önemi ne?” İşte önemi bu. Kime gitti bu para? Milletvekili her şeyi söyleyebilmeli: Yasama dokunulmazlığını kaldırırsanız siyaset alanını daraltırsınız, demokrasiden vazgeçmiş olursunuz. Dokunulmazlıkların gerçek anlamda kaldırılabilmesi ya da sağlıklı karar alınabilmesi için Türkiye’de yargı bağımsızlığının olması lazım. Yargı bağımsızlığının olmadığı bir yerde dokunulmazlık dışında milletvekilinin hiçbir güvencesi yoktur. Milletvekili her şeyi söyleyebilmeli. Fezlekeler ittifakı bozma arayışı: 67 yıl önce bir olay olmuş, insanlar ölmüş. “Şimdi acaba Millet İttifakı’nı nasıl bozabiliriz” diye yola çıkıyorlar. Fezlekeleri getirelim, CHP zor durumda kalsın. Siyaseti dizayn edecekler, Millet İttifakı’nı bozacaklar. Yok arkadaş, biz bildiğimiz yoldan yürürüz. Anayasadaki dokunulmazlığın ruhuna uygun hareket ederiz. Milletvekilinin dokunulmazlığı bir kişinin iradesine terk edilemez. Türkiye bir avuç tefeciye çalışıyor: TÜİK yayınlamış, 2020 yılında Türkiye bir yılda yüzde 1,8 oranında büyümüş. Çiftçi kardeşlerime, hayvan üreticilerine, esnafa, işsizlere soruyorum. Sizde bir büyüme var mı? Yok. Herkes perişan. Saray ve beslemelerinin tamamı büyüdü. Bir maaş yetmiyor, beş ayrı yerden alıyorlar. “Beşli çete” büyüdü. 128 milyar doları götürenler zaten çok iyi büyüdüler. Devlete dolarla, altınla borç verenlerin durumu çok iyi. Bunlar olurken yerli ve milli ayaklarına yatılıyor. Sayın Bahçeli’ye sormak isterim: Bu tablonun neresi yerli ve milli? Yüzde 1,8 büyümüşüz, 1 milyon 272 bin vatandaşımız işinden olmuş. Ama finans sektöründeki büyüme yüzde 21. Döviz fiyatları düştü, doğalgaza ocak, şubat, martta zam geldi. Elektrik fiyatlarına da zam geldi. Dolayısıyla Türkiye bir avuç tefeciye çalışır halde. l ANKARA/Cumhuriyet Bahçeli, HDP’li vekillerin fezlekeleri üzerinden CHP ve İYİ Parti’ye ‘imtihan var’ diye seslendi Muhalefeti sıkıştırma hamlesi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP’li milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekeler üzerinden CHP ve İYİ Parti’yi hedef aldı. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, “Erken seçim” tartışmalarına tepki göstererek, “Erken seçim tartışmalarının sıcak gündemde tutulması maksadıyla sipariş açıklamalar yapan gafillerin, 2023 yılının haziran ayını beklemek durumunda olduklarını hatırlatmayı lüzumlu görüyoruz” dedi. Bahçeli, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, terör örgütü PKK’yla irtibatı, iltisakı ve ittifakı meydanda olan HDP hakkında inceleme başlatmasının çok önemli ve bekledikleri bir gelişme olduğunu” söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin belgeli bir şekilde HDP’nin terör eylemlerinin odağı olduğunu tespit etmesi halinde “HDP diye bir partiden söz etmenin artık mümkün olamayacağını” söyleyen Bahçeli, “Türkiye bir hukuk devletiyse HDP’nin kapatılması acildir, hayatidir, şarttır. Ayrıca başka bir ad altında, mesela Demokratik Bölgeler Partisi isimli paravan terör oluşumu çatısıyla bile tekrardan faaliyette bulunmasına fırsat verilmemelidir” görüşünü dile getirdi. Bahçeli, CHP ve İYİ Parti’yi de fezlekeler üzerinden şu sözlerle hedef aldı: “Soruyorum: CHP, fezlekeli HDP’lilerin dokunulmazlık zırhının kaldırılmasına var mıdır, yok mudur? ‘Fezlekelerin içeriği nedir bir görelim’ diyen kimliksiz CHP Sözcüsü acaba senin kararın nedir? İttifak ortağı CHP gibi, ‘Fezlekelerde ne var ne yok ona bir bakalım mı diyecekler? Önümüzde büyük bir imtihan vardır. Ak koyun kara koyun yakında ortaya çıkacaktır. Kim kiminle yürüyor belirginlik kazanacaktır. MHP, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ‘evet’ diyecek, HDP’nin kapatılmasını da sonuna kadar savunacaktır. Bizde kıvırma yoktur.” l ANKARA AFAD TOPLANTISINA ÇAĞIRILDI İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından düzenlenen İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlık Toplantısı’nda konuşma yaptı. Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan toplantıya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve yetkililer katıldı. ‘Değişimin parçası olmak istiyoruz’ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki gün C40 Büyük Kentler İklim Liderlik Grubu’nun düzenlediği, “Avrupa Bölgesi Belediye Başkanları Toplantısı”nda konuştu. Toplantıya; Atina, Barselona, Heidelberg, İstanbul, Kopenhag, Londra, Los Angeles, Madrid, Milano, Oslo, Roma, Stockholm, Tel Aviv ve Varşova kentlerinin belediye başkanları katıldı. İmamoğlu, “İBB olarak; C40’ın misyonunu, küresel değişimdeki rolünü önemsiyor ve bu büyük değişimin aktif bir parçası olmak istiyoruz. İstanbul’u yaşanabilir bir şehir haline getirmek için aktif yeşil alan miktarımızı önemli ölçüde artırdık. Güneş enerji santralları ile 2024’e kadar yenilenebilir enerjinin toplam enerji tüketimindeki payını, yüzde 18’e çıkarmak için adımlar attık. Yeni enerji üretim tesisimiz sayesinde, 500 bin hanenin enerji ihtiyacını karşılayacak ve yıllık 3,6 milyon ton karbon salınımının engellenmesini sağlayacağız” dedi. l İç Politika YARGITAY HDP HAKKINDA RUTIN INCELEME BAŞLATTI Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP ile ilgili inceleme başlattı. Cumhur İttifakı’nın HDP’nin kapatılması için yaptığı çağrılar ve HDP’lilerle ilgili fezlekeler gündemdeki yerini korurken, Yargıtay da HDP hakkında adım attı. Yargıtay, HDP hakkında inceleme başlattığını duyurdu. HDP hakkında inceleme başlatan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Siyasi Partiler Bürosu, inceleme kapsamında 108 sanıklı Kobani iddianamesi ve HDP’li milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekelerin örneğini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istedi. Başsavcılıkça yapılacak inceleme sonucu, HDP’nin “örgüt eylemlerinin odağı” olduğu tespit edilirse, parti hakkında kapatma davası açılması da gündeme gelebilecek. l ANKARA/Cumhuriyet HDP’DEN DEMOKRASİ BLOKU ÇAĞRISI HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında, Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olarak kabul edilmesini istedi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, HDP’nin kapatılması çağrısına yanıt veren Sancar, “İktidarın küçük ortağı yine kapatma tehditlerini dolamış ağzına. Herhalde kendilerinin yolunu açmak için tek çarelerinin olduğunu biliyorlar; o da bizi kapatmak” dedi. Sancar, “28 Şubat yıldönümünde darbelerle hesaplaştığını, darbenin mağduru olduğunu söyleyen iktidar, 28 Şubat iktidarından, zihniyetinden daha da zalim pratiklere imza atıyor” diye konuştu. “Saldırılarına devam etsinler, kapatma tehditleri savursunlar, fezlekeleri tartışsınlar, bizim gündemimiz halktır” diyen Sancar, diğer muhalefet partilerine “demokrasi bloku oluşturma çağrısı yaptı. l ANKARA Reklamın, içeriği kapladığı bu dünya Diyelim ki; Her gün milyonlarca kişi gibi internette yığınla haber sayfasını didik didik okuyorsunuz. Ülkede ve dünyada ne olupbittiğini o sayfalardan öğreniyorsunuz. Politik sevincinizi de politik öfkenizi de o mecrada okuduğunuz haberler, yazılar belirliyor. Kadın cinayetlerine tepkiniz internetten aldığınız bilgilerle şekilleniyor. İnsan haklarına duyarlılığınız, sosyal medyadan öğrendiğiniz meselelerle gelişiyor. Peki... İnternette haber okumaya çalışırken sayfanın sağında solunda beliren reklamlar... Ve onları kapatmak için harcanan çabalar... Kapatmazsanız gözünüze çarpan ve mütemadiyen sayıları artan mallar... O malların arasında okuduğunuz haberler... O haberlerin içeriğinde kan dondurucu gerçekler... O gerçeklerin önüne geçen ticaretler... Algoritmalarla belirlenen tahmini ilginizin ve ihtiyaçlarınızın okuduğunuz her haberde, her yazıda kıyıdan köşeden lamba cini gibi beliren reklamlarla gözünüze sokulması... Tüm bunlara nasıl katlanıyorsunuz ve neden isyan etmiyorsunuz? Ekranın sağında beliren bir mobilya reklamı İçeriğini önemsediğiniz bir haber sitesinde “derin internet”te satışa çıkarılan 7 yaşındaki Yezidi bir kız çocuğuyla ilgili haberi okuyorsunuz. Bir çocuğun internetten satılabiliyor olması yeterince korkunçken... Polisin bu ticaretin kökünün kazınmasına gücünün yetmemesi daha da korkunçken... IŞİD’in bu ülkede kaçırılmış çocukları bünyesinde barındırdığı bir ortamı rahatça gizleyebilmesi felaketken... Bütün bunların başkent Ankara’da gerçekleşmesi kan dondurucuyken... Kaçırılan Ezidi kadınların ve çocukların bir pazarı olabilmesinin, bu ülkede, bu dünyada kanıksanabilecek kadar olağan sayılması dehşet vericiyken... Ekranın sağında beliren bir mobilya reklamı... Haberin altında yanıp sönen bir elektronik eşya tanıtımı... Yanda akan boy boy bilgisayar teklifleri... Yanıp sönen palto modelleri ya da mayo resimleri... Bir görünüp bir kaybolan, en pahalısından en ucuzuna takı setleri... Nasıl oluyor da sizi şiddetli bir öfkeye ve itiraza sürüklemiyor? İnternetten ücretsiz haber alma hakkını, sosyal medyayı para ödenmeden kullanma fırsatını kazanabilmek için bu planlı reklam bombardımanına maruz kalmak zorunda olduğunuza sizi ikna eden düzen, duygularınızdan ahlakınıza, inançlarınızdan sezgilerinize, bilgilerinizden tercihlerinize kadar, her açıdan sizi biçimlendiriyor. Okuduğunuz onca korkunç haberin, önemli metnin sağında solunda reklam olmasının paradoksuna gönüllü olarak katlandığınızın ve buna itiraz edebilecek ciddi dayanaklarınız olduğunun bile farkına varamayacak kadar uyuşturulmuş bir algıyla, oy veriyorsunuz, ahlak tarif ediyorsunuz, inançlarınıza, değerlerinize sahip çıkıyorsunuz ve gelecek için hayaller kuruyorsunuz. Kurmayın. Çünkü bugününüzü de geleceğinizi de hayalleriniz ya da istekleriniz belirlemeyecek, düştüğünüz kapitalist tuzaklar belirleyecek. Ruhunuzun duymadıkları Bu dünyada derin internet diye bir şey olduğuyla... O derin internette çocuk bile satıldığıyla... O çocukları satan şebekenin devletlerle ilişkileri olan ve savaşlarda kilit roller oynayan terör örgütleri olduğuyla... O örgütlerin bu ülkenin başkentinde bile rahatça bir ev tutup kendisini gizleyebilecek ve korkunç ticaretini sürdürebilecek kadar gücü bulunduğuyla... İtiraz etmediğiniz hatta neredeyse artık rahatsız bile olmadığınız bu reklam ve haber ilişkisinin bağını kurmadığınız için; Şu anda muhtemelen bir kız çocuğu daha derin internette satışa çıkarılmaya hazırlanıyor. Polis, bu kez o satışı yapanları yakalayamayacak. O çocuğun başına gelenler haber bile olmayacak. Sizin ruhunuz bu ticareti duymayacak. Siz parmağınızı, tam iktidara ya da düzene ya da bir terör örgütüne öfkelendiğiniz bir haberi okurken ilginizi çeken bir reklamın üzerine götürüvereceksiniz. Bir eksiğinizi giderme dürtüsüyle alışverişe odaklanacaksınız. Reklamın, içeriği kapladığı alandaki haber bir kez daha güme gidecek. Eksiğiniz gerçekten eksik miydi onu bile düşünmeyeceksiniz. Kendi aldığınızla ve verdiğinizle ilgili hesaplar yaparken, sizden alınan nedir, size verilen nedir görmezden geleceksiniz. Tıpkı biz gazetecilerin haberler arasına sıkıştırmazsak ayakta kalamayacağımıza çoktan ikna olduğumuz internetteki, televizyonlardaki, gazetelerdeki, dergilerdeki o reklamların etik açıdan ne anlam taşıdığını görmezden gelmemiz gibi. ... Hep birlikte her şeyi tüketirken ne de güzel tükeniyoruz. Ve dünyayı cehenneme doğru hep birlikte ne de güzel yuvarlıyoruz. CHP’DEN ISTIFA EDIP AKP’YE GEÇTILER İLAYDA KAYA CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş, CHP’den istifa ederek AKP’ye geçen Üsküdar Belediyesi Meclis üyelerine tepki göstererek “Beklentilerinin karşılanmadığını belirterek gittiler. AKP’ye geçmişler. CHP seçmeninin iradesiyle seçildiler, belediye meclis üyeliğinden de istifa etsinler” dedi. CHP’den geçen aylarda istifa eden Üsküdar Belediyesi Meclis üyeleri Köksal Durmuş ile Selahattin Kamışoğlu, önceki gün AKP’ye katıldı. Eski meclis üyelerinin AKP’ye geçmesine tepki gösteren CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş ise Cumhuriyet’e yatığı açıklamada, “Belediye meclisinizde 15 CHP’li Meclis üyemiz vardı. 6 ay önce de 3 üye istifa etti. İstifa etme gerekçeleri olarak beklentilerinin karşılanmadığını söylediler. Partiden istifa ediyorlarsa, meclis üyeliğinden de istifa etmeleri gerekir. İstifanın arkasında kişisel beklentilerin olduğu ortaya çıkmıştır” diye konuştu. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle