Katalog

APİTERAPİ VE ARI ÜRÜNLERİ 13 19 MART 2021 CUMA Çin ve Brezilya’dan gelen propolis ve arısütü gibi ürünler mağdur ediyor Yerli, destek bekliyor Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, “Yerli üreticimiz dururken yurtdışından gelen ne olduğu belirsiz bu ürünlere prim veriliyor” dedi. Dünyada son yılların trendi sağlıklı yaşam. Küresel sağlık ekonomisi 4.2 trilyon dolarlık bir pazar. Pandemiyle sağlıklı gıda trendi daha da yükselişe geçti. Bağışıklık sistemini güçlendirilmesini öneren doktorların tavsiye ettiği ürünlerden biri de propolis. Arıların bitkilerin tomurcuk ve gövdelerinden topladığı reçinemsi maddeleri işlemesiyle üretilen bir arı ürünü propolis. Türkiye, 8.2 milyon arı kovanı ile önemli üreticilerden biri olmasına rağmen Çin ve Brezilya’dan getirilen ürünler piyasanın en önemli sorunlarından biri. Yapılan araştırmalara göre piyasadaki ürünlerin yüzde 98’inde propolis içeriğinin yanlış beyan edildiği, yüzde 38’inin hiç propolis içermediği ve yüzde 66’sının etiketinde içerdiği propolis miktarının yer almadığı ortaya çıkmış. Türkiye’de bulunan propolis ve arısütü gibi ürünlerin genellikle Çin ve Brezilya’dan getirilen ürünler olduğunu belirten Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, “Yerli üreticimiz dururken yurtdışından gelen, ne olduğu belirsiz bu ürünlere prim veriliyor” dedi. Sahte bal da sorun Propolisin pandemi döneminde bağışıklığı güçlü tuttuğu ve Covid19 virüsüne karşı etkili olduğu için gündeme geldiğini söyleyen Şahin, ülkemizde 3 bin 900 çeşit endemik bitki türü olduğunu söyleyerek “Sürekli bununla övünüyoruz. Ama bu gibi ürünleri sürekli olarak yurtdışından getiriyoruz ve paralarımız yurtdışına gidiyor” diye konuştu. Tarım Bakanlığı ile Yerli üreticinin desteklenmesi ve sözleşmeli üretim modellerinin yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekildi. bu konuda görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Şahin, yerli üreticinin bu konuda desteklenmesi gerektiğini vurguladı ve sözleşmeli üretim modelini önerdiklerini söyledi. Türkiye’de arı kovanlarının Tarım Bakanlığı’nın Arıcılık Kayıt Sistemi ile kayıt altına alındığını ancak bu kovanlardan çıkan balların kayıtlanmadığını aktaran Şahin, “Bu doğal kovanlardan çıkan ballar ile merdiven altında üretilen sahte ballar karıştırılıp piyasaya sürülüyor. İşin acı tarafı, bu sahte balların hiçbir şekilde anlaşılmamasıdır” dedi. Tarım Bakanlığı ile yapılan görüşmelerde yerli üretici, il birlikleri ve sanayicilerin bir araya getirilmesi gerektiğini belirttiklerini de aktaran Şahin, yerli propolis, arısütü ve bal gibi ürünlerin piyasada yer edinebilmesi ve hem yerli üreticinin kazanması hem de tüketicinin gerçek ürünlere ulaşabilmesi için bakanlığa çağrıda buZiya Şahin lundu. ECZANEDEKI ÜRÜN BILE GÜVENILIR DEĞIL Piyasada Çin’den gelen propolislerin yerli üretim diye satıldığına dikkat çeken İstanbul Arıcılar Birliği Başkanı Onur Çilenk ise “Yerli propolis oranı çok az, halbuki bizdeki bitki çeşitliliği hiçbir yerde yok diyebiliriz. Anadolu propolisi tek çeşitlidir ama Marmara ve özellikle Ege bölgesinde propolis çeşitliliği çok. Eczanelerde satılan ürünlerin bile kalitesinin sorgulanması gerekiyor” diyor. Yerli ham propolisin kilosunun 350700 TL arasında değiştiğini söyleyen Çilenk, yurtdışından işlenmiş halinin 8001000 TL gibi fiyatlara getirilerek piyasada rahatça dolaşıma sokulduğuna dikkat çekti. Onur Çilenk Aslı Elif Tanuğur Samancı GLOBAL OYUNCU OLDU Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, Türkiye’de propolis ve arı ürünlerini BEE’O markası ile gündeme getiren bir girişimci. Oğlunun bağışıklık sorununa doğal formüllerle çözüm bulmak için yola çıkan Samancı, ABD başta olmak üzere dünyada 14 ülkeye ihracat yapıyor. Samancı’nın girişimiyle 2013 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Teknokent’te çalışmalarına başlayan BEE’O, bugün 5 bini aşkın sözleşmeli arıcısı ile Anadolu’nun ürünlerini dünyaya tanıtarak uluslararası 37 ödül aldı. Sözleşmeli arıcılık modeli ile yerli arı üreticilerinin gelişmesine de katkı veren BEE’O, 180 kişilik uzman kadrosu ile Türkiye’nin en büyük propolis üreticilerinden birisi. Samancı, “Türkiye’nin büyük bir şansı var. Yeni Zelanda’da manuka bitkisinden elde edilen bir bal çeşidi olan “Manuka Balı” devlet stratejisi ile destekleniyor. Anadolu propolisimiz antimikrobiyal ve antioksidan özellikler açısından Manuka Balı’ndan çok daha üstün özellikler gösteriyor. Dünya markası haline gelmesi için devlet politikası gerekiyor” diyor. Balparmak’tan YENI ARI ÇEŞITLERI Balparmak, bal ve propolis ürünlerinin yanı sıra iki yeni takviye edici gıda ürünü ApiteraDox ve ApiteraGest’i de piyasaya sürdü. Balparmak’tan yapılan açıklamaya göre ApiteraDox, içeriğindeki altınotu, barut ağacı kabuğu, enginar, maydanoz tohumu ve tarçın ile toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olarak detoks etkisi yaratıyor. Kakule, rezene ekstresi, kekik ekstresi, tıbbi nane ekstresi içeren ApiteraGest ise sindirim sistemini destekliyor. Balparmak’ın ArGe Merkezi’nde, TÜBİTAK desteğiyle gerçekleştirilen Balparmak Propolis’in ise glikol dahil hiçbir bir alkol kullanılmadan elde edildiği belirtildi. SALGINDA BAĞIŞIKLIK ARTIRIYOR Doğal ürünler üreticisi AksuVital AŞ’nin ArGe sorumlusu Kimya Mühendisi Dr. Ebru Koç, pandemi döneminde en önemli vitaminlerden birinin C vitamini olduğunu belirtti. Vücudun bu vitamini kendi kendine üretemediğini vurguladı. Koç, bağışıklık sisteminin bir bütün olduğunu ve vücudun bağışıklık direncinin eksiksiz bir şekilde ortaya çıkabilmesi için tüm vitamin ve minerallerin vücutta eksiksiz bulunması gerektiğine dikkat çekerek “Bu sebeple propolis ile C vitamini kullanımı önemlidir. Klinik bir çalışmada ekinezya, propolis ve C vitamininden oluşan karışımın 15 yaş arası 430 hasta çocuğun 12 hafta izlenmesi sonucu hastalıklı toplam gün sayısında belirgin bir şekilde azalma görüldüğü tespit edilmiştir” dedi.