05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR 13 17 MART 2021 ÇARŞAMBA Bünyamin Balamir’in 50. resim sergisi ‘Hattuşa’dan Engürü’ye’ açıldı MÜZIK ZOR DURUMDAKI MÜZISYENLERE DESTEK: kütüphanesi IŞIK KANSU Bünyamin Balamir ‘Ankara’ya vefa borcum var’ Bünyamin Balamir’in 50. resim sergisi, Ankara’da Armoni Sanat Galerisi’nde açıldı. Balamir, 9 Nisan’a değin açık kalacak sergisi ile ilgili sorularımızı yanıtladı: n Serginizdeki resimler, Ankara keçileri, Ankara kedileri ile Ankara’yı anlatıyor. Sergimin ismi “Hattuşa’dan Engürü’ye.” 1969 Eylül ayından bu yana Ankara’da yaşıyorum. Ankara’ya vefa borcum var. n Tablolarınızda hep buğulu ama canlı bir renk uyumu duyumsanıyor. Kendim neysem onu yapıyorum. Renkler, ruhsal yapımın renklerdeki anlamı ile buluşmasıdır. Buğulu derinlikler de ruhumun derin yapısının biçimde yansımasıdır. Karanlık bir dünyaya gücüm oranında ışıksevgi olabilme çabasıdır. n 50. serginizi açtınız. Yarım yüzyıllık sanatçı olmak nasıl bir duygu? Düşündüren bir duygu. “Ne zaman geçti bu yıllar” diyorum. Daha çok şey yapmalıyım ama zaman yok oluşa daha da yaklaşıyor telaşı içindeyim. Daha çok çalışıp insanlık adına daha çok şey yapmalıyım duygusu yaşıyorum. SARP SAĞKAL Uyanık, çalışmanın nasıl işleyeceğini de şöyle anlattı: Koronavirüs salgınında yaşanan eve kapanmalar, her kesimi ol“Çalışmaya katılmak isteyen ve ihtiyacı olan müzisyenler, öncelikle guduğu gibi müzisyenleri de [email protected] adresinden suz etkiledi. Çoğu müzisyen bu sü bize ulaşacak. Onların bize gönderrede geçim sıkıntısı çekti. Netflix’te diği müzikleriyle bir arayayımlanan “Rise Of Empires: Otya getirilen kütüphanetoman” gibi dizilerde ses müde bu eserler satışa çıkahendisi olarak çalışan Gücak. Bunu kullanabilecek kineş Uyanık, müzisyenleşilerin satın alması ve bağışları rin bu sıkıntısına karşı aracılığıyla eserler dağıtılacak. Buyeni bir proje başlattı. Müzisyenler için Ses radan gelen geliri de ihtiyacı olan ve çalışmaya katılmış kişilesanal ortamda bir mühendisi re ulaştıracağız.” “stok müzik kü Güneş Uyanık, tüphanesi” kurmayı hedeflediğikoronavirüs ni söyleyen Uya salgınından etkilenen ‘Örnek olabilir’ Şimdiye dek projeye Emmy Ödülü’ne nık, “Stok mü müzisyenler için aday gösterilen Suzik, müzik editörlerinin daha çok reklam veya tanıtım filmi gibi internet ortamında, “stok müzik kütüphanesi” kurma at Onur Ayaş ve Yüzüklerin Efendisi filminin ses efektleri editörü Tim Nielhızlı içerik bulmak çalışmaları sen gibi isimlerin de zorunda oldukları işlerde kullanabileceği başlattı. destek verdiğini söyleyen Uyanık, “Bu proje telifsiz lisanslı müziklere için asıl ihtiyacım olan şey, verilen isimdir. Reklam veya sahne sanatları icracısı büyükletanıtım filmi gibi dinamik ortamlar rimizin projeye destek vererek belda baştan müzik besteleme zamanı ki de işin finansal bölümünü onlabulunamıyor. Bu nedenle stok mü rın ele alması; çünkü benim ismizikler bu sektörde çok kullanılıyor. min Türkiye’de bir karşılığı bulunBunun müzisyenler açısından da en muyor. Bağış işi de güvene dayalı olönemli getirisi, kullanmayı düşün duğu için insanların güvenebileceği medikleri müzikleri finansal kayna isimlerin dahil olması projenin katığa dönüştürebilme şansı buluyor lımını ve itibarını artıracaktır” çağrılar” dedi. Bu durumu, koronavirüs sında da bulundu. Projenin gelecek nedeniyle zorda kalan müzisyenler için bir örnek teşkil edebileceğine için bir fırsata çevirebileceklerini de işaret eden Uyanık, “Bu proje mübelirten Uyanık, “Kuracağımız stok zisyenlere odaklanıyor ancak yarın, müzik kütüphanesiyle hem canbir gün tiyatrocular da çeşitli repliklı müzikten para kazanan kişilere lerin olduğu sesleri kaydederek bir maddi yardım yapabileceğiz hem de kütüphane oluşturabilir. Sanatın disektör için hizmet alımı sağlayaca ğer alanlarında da örnekler türetğız” ifadelerini kullandı. mek mümkün” dedi. l ANKARA Yapay zekâ ve robotlar, teknolojide çığır açarken yaratıcılık isteyen sanatta çok başarılı değil Yapay sanatçı henüz yok! YAZGÜLÜ ALDOĞAN Teknolojiye ne kadar vâkıfız? Eğitimde uzaktan erişim, EBA devreye girdikten sonra daha net ortaya çıktı ki herkesin Facebook’ta fotoğraf paylaştığı ülkemizde internete erişimde de kişisel bir bilgisayar, tablet, akıllı telefon gibi interneti kullanarak bağlanabilmekte de çok ilerlemiş durumda değiliz. Bilgisiyar sahibi olma oranı 50’de bir. Pandemi döneminde bu gerçek daha da sıkıntılı bir biçimde bizi sarsınca teknoloji firmaları da elini taşın altına koyup en azından eğitime destek verdi. Lenovo öncülüğünde çözüm ortaklarıyla hayata geçirilen Teknoloji İle Üretelim Platformu, İTÜ içinde bir yazılım merkezi kurdu. Teknoloji İle Üretelim Platformu, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV), 71 öğrenim biriminde 713 yaş arasındaki 50 bin çocuğa bir yıl boyunca kodlama eğitimi vermeyi hedefliyor. GPT3 veri toplama ile Wikipedia’nın 23 katı daha fazla bilgiye sahip bir yapay zekânın Şekspir’in duygularıyla şiir bile yazabileceğini söylesem? Lenovo Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Banu Soyak ile yaptığımız çevrimiçi sohbet toplantısında yapay zekânın sağlık, endüstri, pazarlama konularında üstlendiği rolü can kulağıyla dinliyorum ama bu sayfanın konumu itibarıyla sizlere sadece sanatla ilgili bölümlerini aktaracağım. Sanat konusunda şöyle bir sıkıntı var, iyi ki de var: Makineler yüklenen verileri birleştirip yeBaşrolünde Robin Williams’ın yer aldığı 1999 yapımı “Robot Adam” filminde ev işleri için üretilmiş bir robotun olağandışı bir zekâ geliştirerek zamanla insana dönüşme arzusu peşindeki maceraları anlatılır... ni bilgiler yaratabiliyor ama henüz beyin kadar mükemmel bir program yok. Derin öğrenmede beynin çalışma sistemi de öğreniliyor. Doktorlar, tıpkı Mucize Doktor dizisindeki Dr. Ali Vefa gibi ameliyat sırasında sadece bir gözlük takarak yeşil ışıkla gözün göremediği bilgileri görüp teşhis koyabilecek. Ama sanat, duygu ve yaratıcılık gerektiriyor. Bir arkadaşımızın toplantıda aktardığı gibi Louvre Müzesi’nde yeni uygulanan bir programla Mona Lisa’yla sohbet etmek mümkün. Ya da Pera Müzesi’nde Kaplumbağa Terbiyecisi’yle aynı mekânda dolaşmak. Hatta Google’ın binası önündeki piyanoya dünyanın her yerinden yüklenen beste ve müziklerin çalınması gibi atraksiyonlar da. Hatta o piyanonun özgün bir beste yapması bile bekleniyor ama henüz yok! Peki, yapay beyin resim yapabiliyor mu? Bence yapabilir! Son zamanlarda konuşulduğu gibi bu ilerde büyük sahtekârlıklara bile yol açabilir, bir tablonun bütün verilerini yüklerseniz size bire bir kopyasını yapabilir ve çok makul fiyatlara evinizde bir Picasso’nuz olabilir! Ama yeni, orijinal bir resim yapabilir mi? Henüz değil. Ya da yapsa bile bir sanatseverin ROBOTWÖ3X’in yaptığı resmi satın almak isteyeceğini düşünmek için erken. Ben ise hâlâ Robin Williams’ın canlandırdığı hizmet etmek için üretildiği kadına âşık olan sevimli robotu yapmalarını bekliyorum, satın almaya da hazırım! Gaye Su Akyol GSA’dan ‘filtresiz’ konser Çevrimiçi müzik festivali Evde Kal Fest, “Filtresiz Özel” programıyla @kendinehasonline Instagram hesabında devam ediyor. Geçen haftalarda konserlere sahne olan Evde Kal Fest #FiltresizÖzel’in bu haftaki konuğu Gaye Su Akyol. Konser, bu akşam saat 22.00’de yayımlanacak. EFZA ‘GEN’ ILE SORGULUYOR Efza, geçen yıl birçok şarkı yayımladıktan aktarımını sorguluyor. Elektronik seslerin sonra 2021’e de Avrupa ve canlı enstrümanlaMüzik etiketi ile yayım rın bir arada olduğu bu lanan “Gen” isimli tekli parçada sözmüzik, düsi ve klibi ile giriş yaptı. zenleme ve mix Efza’ya Varoluşun hikâyesi olan ait. Mastering ise Pie“Gen” şarkısı, içinde ter Snapper imzası tatüm insanlığın; iyiler ya şıyor. “Gen” klibinin yöEfza da kötüler sıfatları altın netmenliğini ise Meltem da bölünmesinin genetik Şentürk yaptı. ‘Vestel PSM Radyo’ yayın hayatına başladı Zorlu PSM’nin Vestel sponsorluğu ve Karnaval Medya Grubu işbirlikteliği ile hayata geçirdiği yeni performans alanı Vestel PSM Radyo yayın hayatına başladı. Dünkü tanıtım toplantısında konuşan Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova, “Yakın zamanda yapılan araştırma gösteriyor ki katılımcıların yüzde 83’ü pandemi döneminde daha çok radyo dinliyor. Radyo, altın çağını yaşıyor diyebiliriz. Radyonun herkese erişilebilir olmasını Zorlu PSM olarak özellikle önemsiyoruz. Bu yönüyle PSM sahnelerini radyomuza taşıyacak ve böylelikle içeriklerimizi 24 saat izleyicilerimize ulaştırabileceğiz” diye konuştu. Vestel PSM Radyo yayınları boyunca klasik rock, pop rock, indie rock, folk, Turkish folk, jazz ve soul gibi birçok farklı müzik janrını barındıran bir yayın akışının yanı sıra özgün içerikli programlar da yer alıyor. Bu kapsamda; caz davulcuları üzerine programıyla Ferit Odman, keşif temalı müzik programı ile Merve Evirgen, popüler kültür ve gündeme dair Play Tuşu, Okan Aydın, “Kutsal Motor”, Lokal Terapi ile Zeynep Güray ve Bloknot programı dinleyicilerle buluşacak. Vestel PSM Radyo, Karnaval. com, Karnaval IOS ve Android uygulamaları ve zorlupsm.com’dan dinlenebiliyor. Işıközlü’nün tarihi kayıtları Bestecilerin yapıtlarını belli bir ortak başlık altında toplayarak kayda alması, dinleyici açısından her zaman çok öğretici ve yararlı olmuştur. Örneğin senfonik yapıtlar, piyano soloları, şan yapıtları gibi. Birkaç gündür Çetin Işıközlü’nün (d.1939) “Oda Müziği ve Liedler” başlığını taşıyan CD’sini dinliyorum. AK Müzik’ten piyasaya çıkmış; eski kayıtlar olmasına karşın kayıt kalitesi çok başarılı. Seslendiren sanatçılar ise İdil Biret, Kamuran Gündemir, Hande Dalkılıç, Figen Yiğitgil gibi ünlü piyanistler; Hakan Aysev, Müjde Çeliktaş, Şule Köken Durhan, Güler Keskinkaya, Pekin Kırgız, Tuncay Kurtoğlu ve Sedat Öztoprak gibi operamızın seçkin isimleri. “Işıközlü Oda Orkestrası”nı Hikmet Şimşek yönetiyor. Anlayacağınız tarihi değeri olan kayıtlar bir araya getirilmiş. İlk yapıt Prelüd ve Şarkı (1968). Orhan Veli’nin “Anlatamıyorum” dizelerinden esinlenmiş. Prelüd’ün sözsüz şarkı olması çok etkileyici. Ardından “sözlü” şarkı giriyor. Bu yapıtı seslendiren soprano Güler Keskinkaya çok başarılı bir yorum getirmiş. Hikmet Şimşek yönetimindeki orkestraya piyanist Kamuran Gündemir de katılıyor. Ardından gelen 6 Lied Mehmet Dülger’in şiirleri üstüne bestelenmiş: Gizemli atmosferiyle “Tac Mahal” bas Tuncay Kurtoğlu’nun dolgun sesindeki güzel tınıyla yansıyor. “Kandilli Rüyada” lied’ini bariton Sedat Öztoprak’ın sesinden dinliyoruz. “Sanaa”yı soprano Şule Köken Durhan söylüyor. Tenor Hakan Aysev’den “İstanbul’u dinliyoruz”. Soprano Müjde Çeliktaş “Konya” adlı lied’i özenle söylemiş. Tunus’un önemli bir kenti olan Hamamet’i betimleyen lied’i piyanist Figen Yiğitgil’in eşliğinde tenor Pekin Kırgız seslendiriyor. Bu lied’lerin tümünü art arda dinleyince Türk makamlarının yansıttığı derin bir mistizim ve ustalıklı bir işleme çıkıyor karşımıza. Sonraki iki yapıtı iki ayrı kuşak piyanistimiz çalıyor: Makamsal ve folklorik olan “Şu Fırat’ın suyu akar”ı Hande Dalkılıç çalmış. İdil Biret’in çaldığı “Ballade” ise 12tona ve caz müziğine varan renkler içinde. Işıközlü, “Ağrı Dağı Efsanesi” gibi operalar, “Judith” gibi dünyanın nice köşesinde gösterime girmiş bale müziği ve “Türk Ordu Senfonisi” gibi piyano, koro, soprano, tenor ve orkestra topluluğunu içeren geniş çaplı eserlerin de yaratıcısı. Onlar zamanında Raks Müzik ve Odeon tarafından basılmıştı. Işıközlü, müziksel bir ortamda yetişmiş, küçük yaşta keman ve piyano çalmayı öğrenmiş. 1954’te Ankara Devlet Konservatuvarı’na girmiş, Ferruh Üstünel ile trombon, Tulga Cetiz ve Kamuran Gündemir ile piyano; Ahmed Adnan Saygun ile kompozisyon ve Hasan Ferit Alnar ile şeflik çalışmış. 1963’te trombon bölümünü, 1969’da kompozisyon bölümünün ileri dönemini bitirmiş. Eğitimini 1975’ten 1981’e dek İtalya, İngiltere ve Avusturya’da sürdürmüş: Roma Santa Cecilia Konservatuvarı’nda, Siena Chigiana Akademisi’nde; İngiltere’nin Ernest Read Music Association Yaz Okulu ve Canford Müzik Yaz Okulu’nda; ayrıca Viyana’da ustalık sınıflarında eğitim görmüş, Salzburg Mozarteum Akademisi’nde orkestra şefliği kurslarına katılmış. Bu kurumlarda Guido Turchi, Franco Ferrera, George Hurst, Terence Lovett ve Prof. Suitner ile çalışmış. Çetin Işıközlü, 196670 yıllarında Devlet Opera ve Balesi’nde önce bale sonra da opera repetitörü olmuştur. 1977’den 1985’e dek Almanya’da Giessen Operası’nda ve Detmold Operası’nda repetitör ve orkestra şefi olarak da görev yapmış. Bir süre, 198586 yıllarında İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’na orkestra şefi olarak atanmış, 1987’den 2004’teki emekliliğine dek Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’ndaki şeflik ve kompozisyon bölümlerinde ve Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde öğretim görevlisi olmuş. Bu CD’de kendini eğitimciliğe ve çağdaş düşünceye adamış bir bestecimizin arşiv kayıtlarını zevkle dinliyoruz. Umarım bunun ardından diğer senfonik yapıtları ve operaları da yeniden basılıp tanıtılır. Akbank Kısa Film Festivali başlıyor Akbank Kısa Film Festivali, 22 Mart1 Nisan tarihleri arasında 17. kez düzenlenecek. Festivalde tüm etkinlikler sinemaseverlerle çevrimiçi olarak buluşacak. 71 ülkeden toplam 2 bin 48 kısa filmin başvurduğu Akbank Kısa Film Festivali, “Festival Kısaları”, “Dünyadan Kısalar”, “Kısadan Uzuna”, “Deneyimler”, “Belgesel Sinema”, “Perspektif”, “Özel Gösterim” ve “Forum” bölümlerinden oluşuyor. Dünya festivallerinde yer almış birçok filmin yanı sıra çok sayıda Türkiye prömiyeri yapacak yeni filmin yer aldığı, 37 ülkeden 90 kısa ve üç uzun metraj film festivalde seyirciyle buluşacak. 17. Akbank Kısa Film Festivali hakkında detaylı bilgi için: www.akbankkisafilmfestivali.com ve www.akbanksanat.com.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle