15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 14 MART 2021 PAZAR HABER Vatandaş kanaat beyan eder, vekil de dinler Geçen perşembe günü AKP’nin hayvanları koruma kanunu teklifi üzerinde görüşlerimizi paylaşmak üzere TBMM’ye davet edildik. Sanıyorduk ki AKP grubunun yasa teklifi sonunda bize sunulacak ve onu değerlendireceğiz. Ancak öyle olmadı, bize bir taslak verilmedi. Garip olan da buydu. Çünkü 2019 yılı boyunca Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu’nda yasa hakkında görüşülmüş ve Aralık 2019’da beş partinin anlaştığı söylenen rapor açıklanmıştı. Ortada yasa teklifi yoksa ne konuşacaktık? Komisyon toplantılarında konuşulup karara bağlanmış konular perşembe günü defalarca yinelendi. Bu durumda doğal olarak toplantının “Yasa teklifi öncesinde STK’lerin görüşünü aldık” demek için yapıldığını düşündük. Sürekli müdahale ile konuşturmama taktiği Dokuz saat süren toplantının başında ve sonunda iki kere söz aldım. Ancak AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in müdahalesi yüzünden görüşlerimi rahatça açıklamam engellendi. Sözüm sürekli kesilse de hayvan hakları yasası için hazırlanan rapordaki eksik ve çelişkilere dair eleştirilerimi dile getirmeye çalıştım. Hayvana yönelik şiddete verilecek cezanın alt sınırının 3 yıl olması gerektiğini, aksi halde cezasızlığın süreceğini belirttiğimde, Özlem Zengin itiraz etti. İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer alan ve bir yıl içinde uygulamaya konacak düzenlemeye göre alınan ceza ile orantılı hapis uygulanacağını söyledi. Ancak şu anda bizim talebimiz olan alt sınırı üç yıldan başlayan ertelemesiz ceza düzenlemesi yapılmıyor. Yasada hayvanların bilinç sahibi, doğuştan hakları ve duyguları olan canlılar olarak tanımlanmasının önemine vurgu yaptım. AKP milletvekili Mustafa Yel’in verdiği bilgiye göre böyle bir tanım yok; “mal olmaktan çıkarılınca gerek kalmıyor zaten” yaklaşımı var.  En çok konuşulan konuları sıralarsak: Mevcut yasadaki 6. maddeye (kısırlaştır, aşılat, aldığın yere bırak) dokunulmuyor. Ev hayvanları ile ilgili sınırlama yok ama iktidar vekilleri çoklu hayvan bakanlara “istifçi” demeyi sürdürdü. Sahipli sahipsiz hayvan ayrımı kalkıyor; 3. kişilere hayvan sahibine kötü muamele yüzünden dava açma hakkı veriliyor. Kısırlaştırma zorunlu hale geliyor. Kanundaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen belediyelere İçişleri Bakanlığı izni ile soruşturma açılması gündemde ama bunun uygulanabilirliği inandırıcı değil. “Yasaklı ırk” denilen köpekler, belli bir süre içinde kısırlaştırılmaları şartıyla sahibinde kalacak. Ben ilk konuşmamda olumlu gördüğüm bazı düzenlemeleri kısaca sıraladıktan sonra özellikle hayvanlar arasında yapılan ayrıma dikkat çektim. Çünkü toplantıya katılanların ağırlıklı olarak sokak hayvanları ve belediye ile ilişkilere odaklanacağı belliydi. Öyle de oldu. Oysa mevcut hayvanat bahçeleri ve yunus parkları kapatılmıyor, sadece yenileri açılmayacak. Deve güreşleri ve atlı faytonlar yasaklanmıyor. Pet shop’larda sadece kedi ve köpek satışı yasaklanıyor ama satış katalogdan sürecek. Diğer hayvanların satışı serbest. Hayvan deneyleri sürecek. Av ihaleleri açılarak hayvanlar katledilmeye devam edilecek. Madem konuşturmayacaktınız, neden davet ettiniz? Toplantının sonunda 2. kez söz aldığımda, konuyu üzerinde hiç durulmayan canlı hayvan ticaretine getirdim. AKP milletvekili Yunus Kılıç’ın “Siz ülkenin politikası ile ilgili fikir vermeye gelmediniz. Bunları söylemek size düşmez. Sohbetin sırası değil” diyerek terslemesi son derece yakışıksızdı. Ülke politikaları hakkında söz söylemek her vatandaşın hakkıdır. AKP’nin “ucuz et” politikası yüzünden yıllardır ölüm gemilerinde korkunç işkencelere maruz kalan hayvanların durumu hayvan hakları ile ilgili toplantıda konuşulmayacak da nerede konuşulacak? Bunları, bu vahşeti yıllardır ortaya çıkarmak için mücadele eden ben dile getirmeyeceğim de kim getirecek? At yarışındaki şiddetten söz edip “İnsanlar kumar oynuyor, atlar can veriyor” dediğimde ise yine Özlem Zengin tarafından “Hakkımızda kanaat beyan etmeyin” diyerek susturulmak istendim. Toplantıdaki diğer temsilciler konuşmalarını videoya kaydedebilirken, çifte standart uygulanarak benim konuşmamın kaydı durduruldu. İktidar partisi, hayvanlar üzerinden devletin kazanç sağladığı sektörlerin gündeme getirilmesini istemiyor. Bu yönde sorgulama yapanı susturuyorlar. Kendi görüşlerine uygun konuşan STK ve baro temsilcilerine müdahalede bulunmazken, ayırt etmeden tüm hayvanlar için sömürüye karşı çıkanları susturuyorlar. Daha önce komisyonda dinlediklerini tekrar tekrar dinlerken, fikirlerini ilk kez doğrudan aktarma olanağı bulanları susturuyorlar. Bir acı gerçek de şu: Bir kez daha görüldü ki hayvansever olmak, hayvan haklarını doğru bir yaklaşımla savunmak için yeterli değildir. Kendisine “yaşam hakkı savunucusu” diyenler arasında “et kalitesi”, “insani kesim”, “çalışan hayvan”, “ekonomik değeri olan hayvan” ifadelerini kullananların olması da kabul edilebilecek bir şey değildir. Bu mücadelede çıta öylesine düşük tutuluyor ki “kırmızı çizgimiz” söylemiyle bazı hayvanlara öncelik verilirken, bazılarının esareti konu bile edilmiyor... Böyle bir yasa, hayvan hakları yasası değil, BAZI HAYVANLAR İÇİN REFAH YASASI’dır. Türk havacılığı, Nakşibendilerin kontrolüne verildi Tarikata emanet Türk havacılığının endüstriyel anlamda gelişmesi için kurulan TUSAŞ Motor Sanayii AŞ’de (TEI) tarikat yapılanmasına gidildiği iddia edildi. Gaye Vakfı, 1994 yılında Prof. Dr. Mustafa Cevat Akşit önderliğinde kuruldu. İskenderpaşa Nakşibendi çevresinin halihazırda öne çıkmış isimlerinden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Akşit’in oğlu Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, 2013 yılı aralık ayında TEI Genel Müdürlüğü’ne atandı. İddiaya göre TEI’deki tarikat yapılanması böylelikle başladı. Akşit’in genel SEYHAN AVŞAR Akşit YAYINEVI SORUMLUSUNU BAKIM LIDERI YAPTI Gaye Vakfı’na ait yayınevinden sorumlu olan Bekir Ercil, “TEI Tesisler Bakım Lideri” görevine getirildi. Yine vakfın üyesi Cafer Kuruca’nun akrabası olduğu öğrenilen Mehmet Zahid Kuruca, TEI’de tesisler bakım lideri yapıldı. müdür olmasının ardından Gaye Vakfı yöneticisi olan Mehmet Baldöktü’nün kardeşi Mustafa Baldöktü de TEI’da çalışmayı başladı. Baldöktü, TEI’da insan kaynakları müdürü görevine getirildi. Kısa bir süre sonra ise Baldöktü’nün kendisiyle aynı ismi taşıyan öz yeğeni Mustafa Baldöktü ArGe’de mühendis olarak görevlendirildi. Çocukluk arkadaşı Kadrolaşma, vakıf mensuplarıyla da sınırlı kalmadı. Genel müdür Akşit’in çocukluk arkadaşı Serhan Sökmen, TEI Tesisler ve Destek Hizmetler Müdürü olarak kuruma yerleştirildi. Yüzlerce akraba Ayrıca kurumda yüzlerce kişinin birbiriyle evli, akraba, eş, dost olduğu iddia edildi. Bu kadar önemli bir kuruma personel alınırken nelere dikkat edildiği merak konusu olurken iddiaları sormak için aradığımız kurum yöneticilerine ise ulaşamadık. l İSTANBUL Başer EMEKLI ORGENERAL BAŞER SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI Tedavi gördüğü hastanede önceki gün yaşamını yitiren Genelkurmay İkinci Başkanlığı ve 2. Ordu Komutanlığı görevlerinde bulunan emekli Orgeneral Halit Edip Başer (79) dün Büyük Selimiye Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Cenazeye 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, eski Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul Merkez Komutanı Tuğgeneral Ahmet Atilla Dündar ile ailesi ve silah arkadaşları katıldı. Eşi Hülya Başer, oğulları Batuhan ve Burak taziyeleri kabul ederken Başer’in yakınları tabuta sarılarak uzun süre gözyaşı döktü. Başer için kılınan cenaze namazının ardından naaşı askerler tarafından alınarak cenaze aracına konuldu. Halit Edip Başer, Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazeye katılan eski Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Ülkesini seven çok değerli 2. Ordu Komutanlığı’nı yapmış paşamız, üstlendiği görev döneminde hakkıyla görevini yerine getirdi. Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekânı cennet olsun” diye konuştu. l DHA OHAL raporu: Başka bankadan kredi çekip Bank Asya’ya yatırdılar FETÖ havaleleri 175 12 KiTAP 193 TL yerine 3200T.0L0yeTriLne 3255T.0L0yeTriLne 3202T.5L0yeTriLne 1182T.0L0yeTriLne 3200T.0L0yeTriLne 2145T.0L0yeTriLne 2145T.0L0yeTriLne 2157T.5L0yeTriLne 127.T5L0yTerLine 108.T5L0yTerLine 2157T.5L0yeTriLne 2102T.5L0yeTriLne www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017 ERDEM SEVGİ Cumhurbaşkanlığı Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu’nca “2020 Faaliyet Raporu” yayımlandı. Komisyonun raporunda dikkat çeken ayrıntılar yer aldı. Başvuruları değerlendirme sürecinde komisyon, Bank Asya’ya destek amacıyla para yatıran kişilerin tespitine yönelik uyguladığı sisteme ilişkin ayrıntıları da açıkladı. Buna göre FETÖ’nün Bank Asya’ya para yatırılmasına yönelik çağrıda bulunduğu, 25 Aralık 2013 ile bankanın TMSF’ye devredildiği 29 Mayıs 2015 arasındaki tarihlere ait veriler toplandı. TMSF ve Türkiye Bankalar Birliği Risk 10 BAŞVURUDAN 9’U REDDEDİLDİ Rapora göre son üç yılda komisyona 126 bin 630 başvuru yapıldı. Başvuruların 13 bin 170’i kabul edilirken 99 bin 140’ı hakkında “ret kararı” verildi. Buna göre komisyon, başvuruların yüzde 88.2’sini reddetti, yüzde 11.8’ini de kabul etti. 112 bin 310 başvuru üzerine karar veren komisyon, 14 bin 320 başvuruya yönelik incelemelerini de sürdürüyor. Komisyon, KHK’ler ile kamu görevinden çıkarılan 12 bin 988 kişinin kurumlarına geri dönmesini kararlaştırırken yurtdışı öğrencilikle ilişiği kesilen 5 kişi hakkında da “kabul kararı” verildi. 116 emekli personelin rütbesinin geri verilmesine ve kapatılan 61 kurum ve kuruluşun yeniden açılmasına yönelik de karar alındı. Merkezi’nden edinilen veriler karşılaştırıldığında komisyona başvuruda bulunan 11 bin 516 kişinin, başka bankalardan kredi çekerek edindikleri paraları destek amacıyla Bank Asya’daki hesaplarına yatırdıkları tespit edildi. Aynı dönemde başvuranlar ve yakınları tarafından Bank Asya’da 465 bin yeni hesap açıldığı ve destek amaçlı hesaplara giren tutarın 2 milyar 369 milyon TL olduğu bilgisine yer verildi. Usulsüz sınavlar FETÖ’nün yaptığı sınav usulsüzlüklerine de yer verilen raporda, 2009, 2010 ve 2011 KPSS, 2012 Devlet Gelir Uzman Yardımcılığı, 2013 Vergi Müfettiş Yardımcılığı, 2012 Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı Denetçi Yardımcılığı, 2012 Kaymakamlık, Gümrük ve Ticaret Müfettiş Yardımcılığı, 2009 SPK Uzman Yardımcılığı, 2013 Sayıştay Denetçiliği sınavları ile 2013 ALES sorularının örgüt tarafından bazı kişilere verildiğine yönelik beyanlar bulunduğu kaydedildi. l ANKARA IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN HATİPOĞLU’NDAN AÇIKLAMA 4 fakültenin dekanlığını ramazana bağladı! Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Nihat Hatipoğlu, gazetemizin gündeme getirdiği dört fakültenin dekanlık görevini yürütmesine ilişkin kendini “ramazan” ile savundu. Haberimizi “Haberin başlığı tamamen önyargılı ve hak etmediğimiz bir şekilde çirkin algı oluşturucu şekilde dizayn edilmiştir” sözleriyle hedef alan Hatipoğlu, “Yeni bir üniversitedir. Sıfırdan kuruldu. 8 fakültesi var. Bu fakültelere öğrenci almak ve resmi işlemleri yürütmek için dekan atamak zorundayız. Dekanlık için de ‘profesör şartı’ gerekiyor. Üniversitemizde şu anda ben dahil, üç profesörüz. Yeni profesörler alacağız. Bu vekâletler bize ekstra yük ve sorumluluk getirmiştir. Bir kuruş ücret veya maaş ödenmemiştir. Tabii, ramazan geliyor. İlla ki algı lazım. Bu açıklamalarım, üniversitenin medyaya gönderdiği açıklamalar, görmek ve anlamak istemeyene biliyorum bir fayda sağlamayacak. Çünkü mesele başka. Derdim de değil. Derdim gerçeği görüp ‘Yahu dolduruşa gelmişiz, hata ettik’ diyenlerdir. Ve siz sevgili kardeşlerimdir. Gerisi hesaba” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle