23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 19 ŞUBAT 2021 CUMA YÜKSEK YERİLİM HATTI / Erdinç UTKU Göle maya çalan Nasrettin Hoca “Ya tutarsa” diyordu. Vaatleri uzaya ulaşan bizim ülkenin yöneticileri de “Ya yutarsa”... H “Ulusal yas” yok. “Ulusal yasak” var... H Yoksulluk intihar ettirirken, tüketici kredileri ve kredi kartları sayesinde bankalar 2020’de tüm zamanların en yüksek kârına ulaştı. Tüketerek, tükeniyoruz... H “Kandan kına yakanlar” var. Gözünü seçim sandığına dikenler var! H Eskiden “Dev Yol” falan vardı. Şimdi “Dev yol ihalesi”... H Bize “yeniden kuruluş anayasası” değil , “yeniden kurtuluş anayasası” lazım... H Boş vaatlerle OYALIYORLAR, OY ALIYORLAR! H “Gülünecek yerde hakaret davası açmak, şehitlere ağlanacak yerde gülmek” değildir “devlet adamı ciddiyeti”! Lütfen biraz ciddiyet... H ODTÜ komünist Boğaziçi terörist İTÜ vatan haini H AKP’deki, hükümet ve devlet dairelerindeki tüm mezunlar görevden alınıp içeri atılsın! H X, Y, Z kuşaklarından sonra AKP sayesinde nur topu gibi yeni bir kuşağımız daha oldu: T Kuşağı. Terörist Kuşağı! HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ / Günhan AYDIN l CemalettinGüzeloğlu Türkan Saylan’ın Harfi Hangisiydi? CUK Günel ALTINTAŞ Bir milletvekili, yapılmak istenen yeni anayasanın “Kuruluş Anayasası” olacağını söylemiş. Eğer bu ülkede böyle konuşan bir adamı sürüm sürüm süründürecek bir ceza yasası yoksa, bu ülkenin anayasadan önce öyle bir ceza yasasına gereksinimi var demektir. H Peru’da yoksulluğu önlemek amacıyla, 1996 yılında, Devlet Başkanı Alberto Fujimori , 300 bin kadını zorla kısırlaştırtmış. İşte iktidar gücünün insanoğlunu ne kadar alçaltabildiğinin ibret alınası örneklerinden biri daha. H Yeni hükümet sistemimizde bakanlar kasetle gelip kasetle gitmiyor, “Gel!” deyince geliyor, “Git!” deyince gidiyorlar. O yüzden de kasete masete gerek kalmıyor! İçlerinde “Git” denince sırra kadem basanları bile var. l Birol Çün l Önder Önerbay l Cem Koç l Zafer Temoçin l Ercan Baysal l Menekşe Çam l Raşit Yakalı l İbrahim Tuncay l İsmet Lokman l Kadir Doğruer 16 ŞUBAT: Kurye Samet, Cumartesi günü 14 saat çalışmış. 14 saat boyunca 3 çocuğuna ucu ucuna bir öğünlük sipariş verebilecek bahşişi ancak toplamış. Çok yorgunum, dedi. Bazen motorun üstündeyken uyku dopdolu bir kaşık bal gibi, ağır ağır akıyormuş. Daha önce yazmıştım galiba onu bu defterde. En sevdiği roman Parma Manastırı, cinsel ya da etnik anlamda ayırt edici bir özelliği yok... Orta 2’den terk olduğu için; Şenkayalar Pide Salonu’nda komi olarak başladı kariyeri; üniversite sınavlarına giremedi ve üniversite sınavlarına giremeyince üniversite sınavlarında ilk 1000’e de giremedi. “Bu ülke beni mutlu edemezse ben de Avrupa’ya ya da Amerika’ya giderim” gibi bir cümle kurmaya kalksa ona gülerler... Orta iki zormuş zaten; 13 yaşındayken Şenkayalar Pide Salonu’na sabah 10’da gelir akşam 10’a kadar orada kalırdı; cahil bir adam. Onunki de bir oy bizimki de bir oy. Gerçi epeydir oy kullanmıyor. Bazıları onu hiç görmüyor, bazıları tükürecekmiş gibi bakıyor; bazen sushi götürdüğü bir kadın nereye oy verdiğini soruyor, bazen bacak kadar bir velet “Niye geciktin, vermeyeceğim pizzanın parasını” diyor. Bütün birikimini cebinde taşıyor, 22 lira. “Çocuklar olmasa 2023’te Ay’a gider bir daha da geri gelmezdim”, dedi, Bonhof Nazmi’nin Kırkkonaklar’daki hırdavat dükkânında çay içerken. Pembe kovanın yanında dev çiviler, duvarda bitmeyen sevda Ankaragücü, üşenmeden dolmuş değiştirip geliyorum buraya, severim Nazmi’yi. Biraz patavatsızdır ama iyi adamdır. Önündeki boş çay bardağının yanında Byung Chul Han’ın Kapitalizm ve Ölüm Dürtüsü ve bir kibrit kutusu var. Pat diye sordu Samet’e “Canım senin kuşak hangisiydi?” diye. “Nasıl abi?“ dedi Samet, “Harf olarak soruyorum” dedi Nazmi. Samet biraz düşünüp, tam şey yapamadığını, söyledi. Yardımcı olmak için, “Y de olabilir ama X ve Z’ye kaymalar da olabilir,” dedim. Nazmi kibrit kutusuna, çay bardağına ve kitaba hitap ederek sanki, “Sen hiç, bu ülke benim kıymetimi bilmezse ben de mesleğimi Anadolu’da değil yurtdışında sürdürürüm istemeye istemeye de olsa, diyen bir Türkan Saylan tahayyül edebiliyor musun mesela” diye sorunca hayal gücümün çok kısıtlı olduğunu söyledim. Fakat bildiğim kadarıyla, Erdal Eren’i asmayın, dememişti Amerikan sözcüsü. “Abi bana müsaade paket alacağım,” dedi Samet. Biraz daha oturup ben de kalktım. KADINA ŞİDDETE SON l Ahmet Öztürklevent l Zeki Bol l Murteza Albayrak l Erdoğan Başol
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle