Katalog

HABER 9 10 ŞUBAT 2021 ÇARŞAMBA Kadıköy’deki eylemde gözaltına alınan, aralarında Özge Elvan’ın da bulunduğu 53 kişi serbest bırakıldı ‘Beni evlatlarımla sınamasınlar’ İlahiyat dekanı öğrencileri tehdit etti Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Kılıç, sosyal medyadan yaptığı paylaşımla Boğaziçi eylemlerini ve öğrencileri hedef aldı. Kılıç, öğrencileri “Boğaziçili misiniz, Boğazdışılı mısınız onu bunu bilmem. Aklınızın ucundan bile geçirmeyin. Siz hani bir ayı geçti eylem yapıyorsunuz ya. Biz eylem falan yapmayız. Biz gece vakti işi bitirir ertesi gün işe gideriz bilin istedim” sözleriyle tehdit etti. Kılıç, ayrıca “Boğaziçi üniversitesini kapatalım, yerine üniversite kuralım” ifadelerini kullandı. Tepkiler üzerine açıklama yapan Prof. Kılıç, “Boğaziçilileri değil, darbecileri kastettiğini” iddia ederek, paylaşımında“15 Temmuz gecesi sokağa çıkılmış, darbe girişimi bastırılmış, ertesi gün de herkes işine gücüne dönmüştür” düşüncesini vurguladığını savundu. Trakya Üniversitesi, Kılıç hakkında soruşturma başlattı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Prof. Dr. Ayşe Buğra: Kavga ederek devam edemeyiz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hedef gösterdiği Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Buğra katıldığı canlı yayında Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolara ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın, “Osman Kavala denilen, adeta Soros’un temsilcisi olan kişinin karısı da aynı şekilde bu provokatörlerin içerisinde yer alıyor” şeklindeki sözlerini değerlendiren Buğra, “Provokasyon çok ağır bir ifade. İnsanları tanımamayı, o öğrencileri tanımamayı gösteriyor. Boğaziçi öğrencisi çok akıllı, çalışkan, ne yaptığını bilerek oraya gelmiş ve üniversitesini çok önemseyen bir öğrenci. Haksızlık yapılıyor” dedi. Buğra, “Devamlı kavga ederek, kurumlara saldırarak, kurumlar yıpratılarak devam edemeyiz. Memlekete yazık oluyor. Benim beklentim huzur ve adalet” diye konuştu. Öte yandan Buğra’ya destek vermek amacıyla 140 iktisatçı tarafından yayımlanan ortak açıklamada “Ayşe Buğra, sizinle meslektaş olmaktan onur ve kıvanç duyuyoruz” denildi. İmzacılar arasında gazetemiz yazarı Erinç Yeldan, Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Bilsay Kuruç ve Prof. Dr. Daron Acemoğlu gibi isimler yer aldı. ‘Ülkemiz adına üzgünüz’ Hedef gösterilen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri dün bir video yayımladı. Öğrenciler “Artık ülkemde dinlenmediğimi ve istenmediğimi düşünüyorum. Ülkem adına çok üzgünüm” diyerek yaşanan duruma tepki gösterdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Bir öğrenciye daha ev hapsi kararı Boğaziçi Üniversitesi içerisindeki protestoları görüntülerken önceki gün gözaltına alınan Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Ozan Acıdere, “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” gerekçesiyle tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Acıdere, ev hapsi ile serbest bırakıldı. Artvin Kemalpaşa’da dün yapılmak istenen destek eyleminde iki öğrenci gözaltına alındı. “Bu böyle gitmez, gençlik biat etmez” sloganları atan gençlere, yurttaşlar alkışlarla destek verdi. l Haber Merkezi Destek büyüyor Koç Üniversitesi öğretim üyeleri, bir açıklama yaparak Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve çalışanlarının yanlarında olduklarını duyurdu. Açıklamada, “Üniversite bileşenlerine üniversite yönetiminde söz, yetki ve karar hakkı tanınmasını, bilimsel özgürlük ve üniversite özerkliğine saygı gösterilmesini, tutuklu öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını ve yasaların üniversitenin sorgulayıcı eğitim ve bağımsız araştırma misyonlarıyla uyumlu hale getirilmesini talep ediyoruz” denildi. Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri de hazırladıkları video ile Boğaziçi öğrencilerine destek verdi. Denizli Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) öğrencileri yaptıkları açıklamada “Diğer kayyım rektörlerin geçmişleri birbirlerinden farklı değil. Kayyım aklı hiçbir yerde değişmiyor” diyerek PAÜ Rektörü Ahmet Kutluhan’a da istifa çağrısı yaptı. l İSTANBUL/Cumhuriyet İnci’ye istifa çağrısı Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan AKP’li Melih Bulu’nun yardımcılığına getirilen Mehmet Naci İnci’ye bir mektup yazan eski öğrencileri, İnci’yi “istifaya” çağırdı. Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü mezunları ve eski araştırma görevlilerinin kaleme aldığı mektupta, “Sizi haktan ve doğruluktan yana biri olarak tanırız. Yıllar boyunca böyle anmak istiyoruz. Sizi, görevinizden istifaya davet ediyoruz” denildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Kadıköy’deki eylemlerde gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 53 kişi, haklarında adli kontrol hükümleri uygulanmasına karar verilerek serbest bırakıldı. Berkin Elvan’ın ablası Özge Elvan da serbest bırakıldı. Kadıköy’de 4 Şubat’ta yapılmak istenen protesto eyleminde gözaltına alınan Özge Elvan’ın da aralarında olduğu 61 kişi Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na getirilmişti. 8 kişi savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakılmıştı. Şüphelilerden 33’ü tutuklama, 20’si ise adli kontrol talebi ile Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilmişti. Hâkimlikteki sorgusu tamamlanan 53 kişi hakkında, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçundan adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verildi. Serbest bırakılan Özge Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan gazetemize yaptığı açıklamada, “Özge gerçekten arkadaşıyla buluşmaya gitmişti. Çocuklar zorluk çıkarmadan GBT yapmalarına izin vermişler. Eyleme katılıp alınsaydı bu kadar zoruma gitmezdi. Orada öğrenciler de kendi haklarını talep ediyor. O ayrı bir konu. Özge’den bir süre haber alamadım, delirdim. Aklıma her türlü şey geldi” dedi. Elvan şöyle devam etti: “Özge gözaltına alındığında başa döndüm. Ben çocuklarımı 7 yıldır ekmek almaya göndermiyorum. Korkuyorum. Bir türlü aklımdan çıkmıyor. Bende bir travma yaratılmış zaten. Benim çocuklarımın üzerinden ellerini çeksinler. Evlatlarımla beni sınamasınlar artık. Bana bir daha yaşatmasınlar. Ben de bu ülkenin vatandaşıyım.” l İSTANBUL / Cumhuriyet Yargıtay kendi kararını bozdu, Soma davasında tutuklu kalmadı Madencilerin ailelerini bir kez daha yıktılar MEHMET İNMEZ Soma’da 2014 yılında 301 madenciye mezar olan facianın dosyasını inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2020 yılının ekim ayında verdiği kararı itiraz üzerine bozdu. Üyelerin değişmesinin ardından tutuklu bulunan 4 sanık tahliye edildi. Madenci yakınları, “Adalet sadece mahkeme salonunda yazılarda kaldı. O yazıyı indirsinler” dedi. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada karar 2018 yılında açıklandı ve basit taksir suçundan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a 15 yıl; bilinçli taksirden Genel Müdür Ramazan Doğru’ya 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik’e 18 yıl 9 ay, yardımcısı İsmail Adalı’ya 22 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020’de kararı bozdu. Gürkan, Doğru, Çelik ve Adalı’ya 301 kez olası kastla öldürme ve 162 kez olası kastla yaralama suçlarından ceza verilmesi gerektiği vurgulandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı karara itiraz etti. Bu süreçte 12. Ceza Dairesi heyetindeki 3 üye değişti. Yeni heyet ikiye karşı üç oyla dairenin daha önce aldığı kendi kararını bozdu. Yargıtay’ın kararını değiştirmesinin ardından, Soma davası Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülecek. Karar üzerine Ramazan Doğru, İsmail Adalı ve Akın Çelik 5 Şubat’ta tahliye edildi. Aileler isyan etti Somalı madencilerin aileleri karara isyan etti. Ailelerin tepkisi şöyle: Somalı aileler, facianın sorumlularının cezalandırılması için yıllardır mücadele ediyor. NACIYE KAYA: Bu karara pes diyorum. Bu kararı veren hâkimlerin savcıların vicdanları rahat mı. Adalet her zaman zenginin yanında olmak zorunda mı? Bile bile onları cezaevinden çıkarmak için mahkemeyi, hâkimi, savcıyı değiştirdiler. Adalet sadece mahkeme duvarlarında yazılarda kalmış. Bence onu da bu karardan sonra indirmeleri gerekir. 301 insan öldüğü ile kaldı. Bu kararla önlem almayan maden firmalarınında önünü açmış oldu. Maden firmaları önlem almadan işçi çalıştıracak. Çünkü ceza almayacağını bu karar ile görmüş oldular. GÜLTEN KAVAS: 4 yıl boyunca adalet için koşturduk. Biz en azından ölen her bir madenci için en az 1 yıl verilmesini istedik. 1 yıl olsa idi 301 yıl ile yargılanacaklardı. Ama şimdi hepsi serbest. Onu çok gördüler. Bir kere değil, 10 kere de yargılansalar adalet olmadığı sürece bizim için güzel bir karar çıkmayacak. Adalet zor. Parası olanın, çevresi olanın yanında adalet oluyor. SOMA 301 MADENCILER DERNEĞI BAŞKANI İSMAIL ÇOLAK: Sözde 4 kişi tekrar yargılanacak ama değişen bir şey olmayacak. Yeniden yargılama olacak diye bizim ağzımızı kapatmak istiyorlar. Bir kişinin talimatıyla yargılama yapılıyor. Onlar özgürce dolaşıyor ama bizim çocuklarımız toprak altında. Onlara özgürlük vererek ödüllendirdiler. l İZMİR CHP’li Çakırözer’in raporuna göre, gazetecilere yönelik saldırılar hız kesmedi 35 günde 30 saldırı Basın özgürlüğüne yönelik hak ihlalleri 2021’in ilk ayında deEVRENSEL YAZARI AYŞEN ŞAHIN’ E GÖZALTI vam etti. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in 2021’in ilk Sosyal medya paylaşımları düşmanlığa tahrik’ suçlama35 gününe ilişkin hazırladığı Basın Özgürlüğü Raporu’na göre, ilk 35 günde toplam 30 gazeteci fiili saldırıya uğradı. Boğaziçi gösterilerinde haber takibi yapan gazeteciler polisin plastik mermilerinin hedefi olurken, 29 gazeteci ise hâkim karşısına çıktı. 5 gazeteci gözaltına alıgerekçe gösterilerek gözaltına alınan Evrensel gazetesi yazarı Ayşen Şahin önceki gün gece saatlerinde serbest bırakıldı. Şahin, 8 Mart Kadın Platformu’nun toplantısı sırasında polisler tarafından gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne sı yöneltildi. Şahin, serbest bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamada, Sabah yazarı Hilal Kaplan’ın hedef gösteren tweet’leri nedeniyle gözaltına alındığını belirtirken “Benim için işler iyi gelişti ama gönül ister ki herkes için aynısı olsun. Biz de çıktığımıza nırken, bir gazeteci tutuklandı. götürüldü. Sosyal medya sevinebilelim ve içimizde bu Rapora göre başta gazetemiz muhabiri Hazal Ocak olmak üzeAyşen Şahin paylaşımları gerekçe göste burukluk kalmasın. Bana değil rilerek Şahin’e ‘halkı kin ve herkese özgürlük yani” dedi. re gazeteciler Müyesser Yıldız, İsmail Dükel ile birlikte 29 gazeteci hâkim karşısına çıktı. 4 gazete Sağdıç’ın özel yaşamının ihlal edildiğine karar verdi ci 4 yıl 10 ay 10 gün hapis cezasıAİHM’den Balyoz kumpası na çarptırıldı. 4 gazeteci hakkında yeni davalar açıldı. 2 gazeteci hakkında soruşturma açıldı. Siyamağdurları için kritik karar setçiler, gazetecileri hedef göstermeyi sürdürdü. Basın İlan Kurumu (BİK) ve RTÜK’ün basın kuruluşlarına yöF nelik baskı ve sansür uygulamaları yeni yılda da devam etti. BİK ETÖ’nün Balyoz kumpası nedeniyle mağdur edilen ve 3 haberlerde Sağdıç hakkında ağır suçlamalar yer aldığı, bu haberlerin toplam 500 gündür zaten ilan ver yıl 4 ay hapis yatan emekli Ora ise Sağdıç’ın itibarını zedeleyebilemediği Evrensel gazetesine ocak miral Kadir Sağdıç’ın o dönemcek düzeyde olduğu ancak yargılaayında da ilan cezası kesti. Ocak de hakkında basında yayımlanan mayı yapan mahkemenin özel hayaayında ağırlıklı olarak yolsuzluk, haberlere ilişkin AİHM’ye yaptı ta saygı ve basın özgürlüğü dengesirüşvet ve taciz konulu 11 habere ğı başvuru karara bağlandı. AİHM, ni sağlayamayarak davanın ciddiyeerişim engellendi. Sağdıç’ın özel hayatına ilişkin hak tini önemsemediği kaydedildi. Çakırözer, “Gazetecileri hedef ların ihlal edildiğine karar vererek, Kadir Sağdıç’ın avukatı “Karaalan bu saldırıların faillerinin ce Türkiye’nin Sağdıç’a 4 bin Avro rın maddi bir önemi bulunmamakla zasız kalması vahimdir. Cezasız tazminat ödemesine hükmetti. birlikte, ülkemizdeki yargı sistemilık saldırıları daha da artırıyor. İlan AİHM kararında Sağdıç’ın yargıla nin adil işletilmesi gereği anlamınambargolarından, cezalardan vaz masını yapan yerel mahkemeye iliş da, önemli yükümlülük yaratacak geçilmeli, basın ve ifade özgürlüğü kin dikkat çeken detaylar yer aldı. O örnek niteliğinin altı çizilmelidir” ne saygılı olunmalıdır” ifadelerini dönem Sağdıç hakkında Taraf ve Ye açıklamasını yaptı. l İSTANBUL / kullandı. l İç Politika ni Şafak gazetelerinde yayımlanan Cumhuriyet FETÖ ile mücadele mi, mukavele mi? 15Temmuz gecesi yaşananlar bütün boyutlarıyla aydınlatılmadıkça FETÖ ile mücadeleyle mukavele birilerine karışacak. Gündemdeki son gelişmeler bunun somut örneği. Bize göre 15 Temmuz’un perde gerisindeki fotoğraf şu: Başarısız olması planlanmış, Türkiye’yi iç savaşa sürüklemeyi ve dış müdahaleye açık hale getirmeyi amaçlayan bir alçak girişim. Dünyanın öteki coğrafyalarında yaşanan iç savaşların nasıl başladığı iyi irdelendiğinde durum daha iyi anlaşılacaktır. İç savaşlar 20 yıldan önce sonuçlanmamıştır. Bitimleri de ülke içindeki bütün tarafların kaybetmesinden ibarettir. Bu topraklarda yaşayan insanların bir arada yaşama duyguları yüksek olduğu için kolay kolay oyuna gelmez. Bu anlamda toplum siyasilerden daha ileridedir. Türkiye’nin yarım yüzyıllık toplumsal çatışma konuları dışarıdan hep, “iç savaşa sürükleniş” olarak yorumlanmış, her seferinde bu toprakların birliği kazanmıştır. HHH FETÖ ile mücadele, başta vurguladığımız gibi 15 Temmuz gecesinin aydınlatılmasıyla başlar. Bu olmadığı sürece mücadele başlamamış demektir. Her şeyi bir yana bırakalım, 15 Temmuz’un aydınlatılması için TBMM’de bütün partilerin verdiği üyelerden oluşan komisyonun hazırladığı rapor kayıp! Olayın görünen kahramanı, önceki TBMM Başkanı İsmail Kahraman. Yeni Başkan, “Bizde böyle bir rapor yok” diyor! O zaman sormazlar mı: Bu iktidar 15 Temmuz’un bütün yönleriyle ortaya çıkmasını istiyor mu, istemiyor mu? Sıcak konulara gelince... Hukukçu Ömer Lütfü Avşar, perşembe akşamı CNN’de çarpıcı bir gerçeği açıkladı. Emekli Tuğgeneral Serdar Atasoy, 15 Temmuz’dan sonra albay rütbesindeyken açığa alınmış, soruşturulmuş. Göreve iade edilip iki kez üst görevlere getirilmiş. Ağustos 2020’de tuğgeneralliğe terfi etmiş. Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı’na getirilmiş. Şu anda itirafçı olarak tutuksuz yargılanıyor! Atasoy ifadesinde 1993’te teğmenlik rütbesini Gülen’in taktığını söylüyor. Avşar’ın verdiği bilgiler 45 gündür medya gündeminde. Bunlar tartışılırken AKP medyasında haber: “15 Temmuz’dan bir gün önce CHP’nin ABD temsilcisi Yurter Özcan ABD Adalet Bakanlığı’ndaydı. Ne işi vardı?” Öyle anlaşılıyor ki Özcan o gün hep evinde olsaydı şunu sorarlardı: “Eve kapanarak ne yaptı?” Özcan zaman zaman AKP’nin ABD’deki faaliyetlerini konu ediyor. AKP, Biden yönetimiyle temas kurmanın yollarını ararken, geçmişteki işlevleri herkesçe bilinen eski AKP milletvekili Murat Mercan’ı ABD Büyükelçisi yaptı. Akla şu soru geliyor: Amaç, ABD faaliyetlerinin açığa çıkmamasını sağlamak mi? HHH FETÖ’nün şu anda “memleketinde” olduğu... İktidarın FETÖ’yü ABD’den getirmeye, ABD’nin de vermeye niyetli olmadığı... Başta yargı olmak üzere FETÖ’cü olduğu bilinen pek çok kişinin “istenen kararları vermesi” şartıyla görevde tutulduğu, yani “rehin FETÖ’cü” olduğu... İktidarın FETÖ’yü, muhalefeti susturma silahı olarak kullandığı... Dikkate alınırsa... Durum vahim demektir! Bu ülkeyi sevenler, karanlığa karşı birleşin! Hedef gösterilen etkinlik iptal edildi Ankara, İstanbul ve Trakya Üniversitesi tarafından dün düzenlenmesi planlanan “Dünya Yunanca Günü” etkinliği iptal edildi. İnternet üzerinden yapılması planlanan etkinliğin iptaline ilişkin Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dekanlığı’ndan yapılan açıklamada “Bilimsel bir faaliyet olarak programlanan ‘Dünya Yunanca Günü’ etkinliği, amacını aşan bir algıya sebep olduğundan iptal edilmiştir” denildi. İzmir Urla doğumlu Yunan şair Yorgos Seferis’i anma amaçlı düzenlenmesi planlanan etkinliğinin, Yunanistan’a yönelik nefret söylemlerine varan paylaşımlarla ve iktidara yakın medya ve çevrelerde hedef gösterilmesinin ardından iptal edildiği öne sürüldü. l Haber Merkezi Alevilere hakaret eden doktora 8 ay hapis cezası İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde kendisine tedavi için gelen hastaya “Aleviler Cemevi’nde dansöz oynatıyor. Şarap içiyor, buralar cümbüş evidir. Hepsi teröristtir” dediği iddia edilen Prof. Dr. A.Ş.D’nin yargılandığı davada karar verildi. Bianet’in haberine göre, İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi, Prof. Dr. A.Ş.D’nin “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, pişmanlık göstermediği için indirim uygulanmamasına hükmedildi. Sabıkası olmaması nedeniyle, hapis cezası ertelendi. l Haber Merkezi