27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 10 ŞUBAT 2021 ÇARŞAMBA HABER Anayasa tartışması halka açılmalı İktidar bir süredir hamlesizdi, “yeni anayasa” gündemini bu hamlesizlik içindeki yeni hamle olarak görmek mümkün. Ancak demokratik bir anayasa için iki yol gerekir: Anayasa yapım yönteminin demokratikleştirilmesi ve anayasanın içerik olarak demokratikleştirilmesi. Bir de elbette anayasanın uygulanabilmesi gerek. Türkiye’nin acil sorunu yeni anayasa mı, yoksa anayasa kurallarını kendilerine işletmeyen, yürütmeyi aşırı güçlendirerek denetimsiz hale getiren siyasal anlayış mıdır? Bu noktada Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yeni anayasa için 1921 Anayasası ruhuna atıf yapması da ilginç. Fakat gerçekçi değil. Şu nedenlerle: 1921 Anayasası, egemenliğin saraydan alınıp halka aktarılması, kısacası halk egemenliği anlayışı temelinde, Atatürk’ün Halkçılık Beyannamesi üzerinde şekillendi. Halkçılık uzun süre ayrıcalıklara karşı eşitlik ve demokrasi anlamında kullanıldı. Örneğin ilk Türkçü düşünürlerden Yusuf Akçura, halkçılık yerine demokratizm de demekteydi. Halkçılık; egemenliğin bir kişi, sınıf, elit grup ya da zümre tarafından, ayrıcalıklılar eliyle kullanılmasına itirazın adıydı. Bugün ayrıcalıklılar azaldı mı, arttı mı? 1921 Anayasası, Kurtuluş Savaşı şartlarında milletin iç cephede en geniş birliğini sağlamak amacıyla tasarlanmıştı. Karşıtlarını daha iki sene önce illet, zillet ittifakı olarak kodlayan; her eleştiriyi, itirazı suç, ihanet, terörle eşitleyerek susturmaya çalışan bir iktidarın milletin iç cephedeki birliğini sağlama olanağı var mı? 1921 Anayasası, saray egemenliğinin yerine meclis egemenliğini güçlendirmiş; bu çerçevede de yürütme üzerinde yasamayı kuvvetli kılmıştı. Yasamada kuvvetler birliği sistemiyle Meclis, yürütmenin olağanüstü güç toplamasına karşı belirleyici aygıt olarak işlev görmekteydi. Bugünkü yürütmede kuvvetler birliğini andıran yeni sistemde Meclis’in rolü bu denli geriletilmişken, bu iktidarın 1921 ruhunu yakalaması nasıl mümkün olacak? Yürütme merkezli yeni sistemin işlemediğinin itirafı mıdır yoksa? Doğru; Türkiye’nin yeni bir toplumsal sözleşmeye, her görüşten yurttaşı adalet, sosyal ve siyasal haklar temelinde güçlendirecek, tek kişi ya da organın denetimsizce gücü elinde toplamasına karşı denetleme ve siyasal katılım kanallarını genişletecek bir anayasaya ihtiyacı var. Yeni sistemin iktidarda kalmaya yetmeyeceğinden endişe duyanların milletin sorunlarını çözmeye odaklanmak yerine kendi geleceklerini garantiye almak için ülkeyi oyalamalarına değil. Şili örneği Ne yapılabilir? İlginç bir örnek var. Şili’de halk bastırdı, Pinochet döneminden kalma darbe anayasasının değiştirilmesi için büyük bir mutabakat oluştu. Geçen ekim ayında iki soruluk bir referandum gerçekleştirildi. İlk soru, “yeni anayasa yapılsın mı”, ikinci soru da “bu anayasayı hangi organ yapsın”dı. Sonuçta yüzde 80’e yakın bir oranla, “Evet, yeni anayasa yapılsın ve bu anayasayı sadece anayasa yapmak üzere oluşturulacak bir meclis yapsın” yanıtı baskın geldi. Önümüzdeki aylarda anayasa meclisi için seçim yapılacak. Mevcut yasama meclisi yasa yapımı faaliyetlerine devam ederken anayasa meclisi de yaklaşık bir buçuk yıllık süre içinde anayasayı yazacak; metin çoğunlukla kabul edilirse bir daha halkoylamasına sunulacak. Bizde de hukukçular, demokratikleşme isteyen partiler buna dönük anayasa değişikliğinin yollarını konuşsa, önce anayasa yapım sürecinin demokratikleştirilmesi, halk katılımına açılması tartışılsa fena mı olur? Bu tartışma niye halktan uzak sürdürülüyor? Bütün partiler anayasanın değiştirilmesinden yana olduğuna göre. İktidar da muhalefet de hepimizi ilgilendiren anayasa değişiklikleriyle ilgili konuları halkı dışarıda bırakarak, partiler/liderler arasında, kapalı kapılar ardında konuşuyor. Hangi sistem olursa olsun, halkı dışarıda bırakarak, halkı sadece referandumda “evet” ya da “hayır” diyecek onay makamına dönüştürerek demokratikleşme mümkün mü? Bu nedenle asıl yapmamız gereken, hemen her toplum kesimini, baraja, engellere, partiler oligarşisine, yasaklara takılmadan, anayasa yapmakla görevli bir meclise taşımaktır. Demokrasi sadece içerik değil, yöntemdir de. Partiler sadece anayasa yapmakla görevli bu Meclis’te çoğunluğu elde etmek için yine aday gösterebilir. Bunun dışında da temsil edilmeyenler, sesi duyulmayanlar, kendilerinden bağımsız yürütülen anayasa tartışmasına temsilci olarak katılabilir, sayısal kilidi elinde tutabilir. Asgari ücretlileri, geçinemeyenleri, işsizleri, öğrencileri, gençleri, kadınları, adaletsizlik mağdurlarını, emeklileri tartışmaya katmayan bir anayasa ne kadar demokratik olabilir ki? “1921 Ruhu” 2021’e ancak böyle bir yürekle uyarlanır. Erdoğan’ın da katıldığı Fidan’ın yemin töreninde konuşan AYM Başkanı, kararlara uyulmasını istedi Anayasaya sadakat vurgusu Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, AYM kararlarına uyulmamasına yönelik tartışmalar yaşanırken, “AYM kararlarının uygulanmaması, anayasayı tamamen anlamsız ve işlevsiz hale getirebilir” dedi. Erdoğan tarafından AYM üyeliğine seçilen İrfan Fidan için AYM Yüce Divan Salonu’nda yemin töreni düzenlendi. Törene Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muharrem Akkaya, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Erdoğan Fidan LIDERLERDEN FIDAN BOYKOTU CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İrfan Fidan’ın göreve getirilme şekli nedeniyle yemin törenine katılmadı. Fidan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yaparken HSK tarafından 27 Kasım 2020’de Yargıtay üyeliğine atanmıştı. Bu süreçte Yargıtay, Fidan 1 Aralık’ta aday olamazken, AYM üyeliği için yapacağı seçimi 17 Aralık’a ertelemişti. Fidan, yapılan seçim sonucunda 107 oyla en çok oyu alan isim olmuştu. Erdoğan da 3 aday arasından Fidan’ı seçerek AYM üyeliğine atamıştı. ve AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yüksek yargı üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Anayasaya sadakat vurgusu yapan Arslan, “Tüm anayasal ve yasal kurumların ortak sorumluluğu olan hukukun üstünlüğüne saygı ve bunun gereği olan anayasaya sadakat, aynı zamanda İstiklal Marşı’na vefanın ve onun ruhuna bağlılığın da zorunlu bir sonucudur” dedi. TBMM Başkanı Şentop, CHP’li Enis Berberoğlu’nun hak ihlali kararının Meclis’e gönderilmesinin ardından “Böyle bir çağrı yapma yetkisi yok” ifadelerini kullanmıştı. Arslan ise şunları kaydetti: “Anayasa Mahkemesi ihlal tespit ettiğinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmetmektedir. Kanunun açık hükmü, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal tespit ettiğinde, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere de hükmetmesini gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla bu bir tercih, takdir meselesi olmayıp kanundan ve bireysel başvurunun doğasından kaynaklanan bir zorunluluktur. İlgili kurumlara düşen ihlali ortadan kaldırmak ve benzeri ihlallerin önlenmesini sağlamak için gerekenleri yapmaktır. Bu kapsamda ihlalden önceki duruma dönülmesi sağlanmalıdır.” ‘İşlevsiz hale gelir’ Arslan, “Kararların uygulanmaması anayasayı tamamen anlamsız ve işlevsiz hale getirebilir. Anayasanın anlamsız hale geldiği, bireylerin ve toplumun hukuka ve devlete olan güveninin sarsıldığı yerde ise bizleri bir arada tutan değerleri koruma imkânı kalmayacaktır” ifadelerini kullandı. Ardından yemin eden yeni üye Fidan’a kisvesi Arslan tarafından giydirildi. l ANKARA/ Cumhuriyet Yeniden yargılamayı yapacak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi gönderdi MECLIS’E DÖNMESINE KARŞI Berberoğlu fezlekesi bakanlıkta MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin dava kapsamında yargılanan ve hakkında 5 yıl 10 ay hapis cezası verilen eski CHP milletvekili Enis Berberoğlu hakkında, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından ikinci kez hak ihlali kararı verilmesinin ardından yeniden yargılamayı yapacak olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, mevzuat, karar ve iddianameyi ekleyerek hazırladığı fezlekeyi Türkiye Büyük duğunu hatırlatan heMillet Meclisi’ne (TBMM) yet, “hak ihlali” kararı sunulmak üzere Adalet uyarınca hükümlünün Bakanlığı’na gönderdi. yeniden yargılama taİstanbul 14. Ağır Celebinin kabulü ile inza Mahkemesi’nce hazırfazın durdurulmasına lanan fezlekede, Enis Berberoğlu ile ilgili dava sükarar verildiği anlatılBerberoğlu dı. Berberoğlu hakkınreci anlatıldı. AYM’nin 21 da verilen kararın YarOcak 2021 tarihli ikinci “ihlal” gıtay 16. Ceza Dairesi’nin 20 Eykararı uyarınca mahkemece ön lül 2018 tarihli kararıyla kesinceki gün yeni bir hüküm kurul leşmesi ve yeniden yargılama kararı verilmesi sebebiyle kesinleşmiş hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırıldığına işaret edilen fezlekede, yargılama sürecinde yeniden milletvekili olan Berberoğlu hakkında yasama dokunulmazlığı kaldırılıncaya kadar yargılamanın Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 223/8. maddesi uyarınca durduğuna yer verildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet İYİ PARTI LIDERI MERAL AKŞENER’DEN, ERDOĞAN’A ‘AYŞE BUĞRA’ TEPKISI: Senin fesline benzemez İYİParti Genel Başkanı Meral Akşener’den Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Buğra ile ilgili “Türkiye’de, Soros’un adeta ofis temsilcisi olan birinin karısı” sözleri nedeniyle tepki geldi. Buğra’nın yazar Tarık Buğra’nın kızı olduğunu anımsatan Akşener, “O Tarık Buğra ki senin fesline, burma bıyıklına benzemez. O Tarık Buğra ki TRT’nin TRT olduğu zamanlarda, bu millete ecdadını hakkıyla anlatan, Milli Mücadele ruhunu hakkıyla aktaran dizilerin uyarlandığı, muhteşem romanların yazarıdır. Sen artık kabak tadı veren cehaletinle, bunları bilmeyebilirsin. Terbiyeli, efendi olacaksın. Bu sözler, devletin başına yakışmaz. Cuma namazı çıkışında abuk sabuk konuşup, abdesti gıybetle bozmak, bu ülkenin cumhurbaşkanına yakışmaz” dedi. İYİ Parti lideri Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada tepkisini şöyle sürdürdü: “Sen eskiden siyasetin raconunu bilirdin. Hapisteki birinin ailesine laf edilmeyeceğini de bilirdin. Saray’a girdiğinden beri ne racon kaldı ne nezaket kaldı ne de izan kaldı. Yazıklar olsun. Bu vesileyle, Sayın Erdoğan’ın iş dünyasıyla kurduğu, bu çarpık ilişkiyi, daha iyi anlamak isteyen gençlerimizi, Ayşe Hoca’nın eserlerini okumaya davet ediyorum. Özellikle, Türkçesi 1995’te yayımlanan ‘Devlet ve İşadamları’ kitabını şiddetle tavsiye ederim. Sayın Erdoğan’ın o 5 müteahhidi neden kolladığını, çevreyi katletmelerine neden izin verdiğini, vergi cezalarının nasıl hemen affedildiğini çok daha iyi anlayacaksınız. Çünkü onYunanistan Başbakanı Miçotakis’in, “Stratejik hedefimiz adadaki Türk işgalini sona erdirmek” sözlerine “Bir türlü kabul etmeseniz de KKTC müstakil bir devlettir, haddinizi bilin. Biz sizin o stratejik hedeflerinizi, Megali Idea’larınızı, Enosis’lerinizi daha önce çok gördük” yanıtını verdi. DESTİCİ İLE YENİ ANAYASA GÖRÜŞMESİ Cumhur İttifakı ortaklarından Büyük Birlik Partisi’nin Genel Başkanı Mustafa Destici, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i İYİ Parti Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Yeni anayasa için terörle ilgisi olmayan her partiyle görüşebileceklerini söyleyen Destici, ilk dört maddenin değişemez olduğunu belirterek “Bunların değişmesini isteyen BBP’nin de hışmına uğrar” dedi. Akşener ise ilk dört maddenin değişmezliği konusuna katıldıklarını ama iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi önerdiklerini söyledi. Akşener, “Sayın Erdoğan’ın anayasa çıkışına dair kendi görüşlerini ilettiler. Görüşmeden çok istifade ettik. Sayın Erdoğan’ın teklifinin içinde ne var bilmiyoruz. Sayın Destici önyargısız bakın dedi, buna katılıyorum” dedi. Destici’nin önümüzdeki hafta CHP ile görüşeceğini belirten Akşener, “Sayın Destici’nin bu ziyaretleri belki Türkiye’de diş sıkarak konuşan grupların dişlerini açmasına neden olur” dedi. lar sövecek, bizler okuyacağız. Çünkü onlar bağıracak, bizler anlayacağız ve biz asla onlar gibi olmayacağız. Sayın Erdoğan, buradan seni ve ortaklarını bir kez daha uyarıyorum. Ellerinizi kadınlardan ve gençlerimizden çekin. Suçsuz insanları, hedef göstererek siyaset yapmaktan vazgeçin. Anadolu’nun bir köyünden, Türkiye derecesi yaparak üniversiteye girmiş olan bir evladımıza biri, ‘Bunlar zaten terörist’ diyerek bir şey yapsa, bunun hesabını kim verecek? Toplumsal barışı riske atıyorsunuz. Böyle devlet yönetilmez.” ‘Türkeş’i örnek al’ Akşener, gençlere “Başları ezilmeli” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de “Alparslan Türkeş’i örnek almaya” davet etti. Türkeş’e Deniz Gezmiş’in de aralarında olduğu 3 gencin idam oylamasına neden girmediğini sorduklarında, “Gençlerdi, şans tanımak lazımdı, ileride eylemden vazgeçebilirlerdi” yanıtını verdiğini dile getiren Akşener, “Başbuğ’un sözlerine bakınca, Şeyh Edebali’nin sözleri de benden küçük ortağına nasihat olsun. Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutmayasın” diye konuştu. Takvim ve AA’ya tepki Kürsüden Takvim gazetesini gösteren Akşener, “market alışverişi kılavuzu” haberine atıfta bulunarak “Marketteki cazip kokulara aldanmayın, büyük market arabası kullanmayın, doldurmaya teşvik eder” gibi ifadelerin kullanıldığına dikkat çekerek “Bunu mahalle bakkalının veresiye defteriyle yaşayan, milletime söylüyor. Hiç mi utanmıyorsunuz? Bu rezaleti gördün mü Sayın Erdoğan? Ceplerine para koyup, medya satın aldırdığın bu vicdansızlar, milletimin acı gerçeğiyle alay ediyor, alay. Ayıptır, günahtır” görüşünü dile getirdi. AA’da yer alan “Japon esnaf zor durumda” başlıklı haberi de anımsatan Akşener, “Tokyo’ya değil, İstanbul ve İzmir’e bakılması gerektiğinin” altını çizdi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Dekan mı, çete mi, mafya mı?’ Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Cevdet Kılıç’ın, Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’nun atanmasına tepki gösteren öğrencileri tehdit eden “Bizim zaten abdestimiz var. Biz gece vakti işi bitirir, ertesi gün işe gideriz” paylaşımı, Meclis’te de gündeme geldi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Bu vatandaş, bu zat dekan mı, çete mi, mafya mı, silahlı bir gücü mü var? Derhal görevden alınmalı. Toplu katliam yapma tehdidinde bulunmuştur” dedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise “Bakalım, devlet ne yapacak?” sorusunu yönelterek, “Bu ayıptır, kepazeliktir, yüzsüzlüktür, hadsizliktir, millete saygısızlıktır, insana saygısızlıktır, edepsizliktir, ağır bir tehdittir, tahriktir” dedi. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan ise “Yapılan yanlıştır, ayıptır. Zaten buna ilişkin YÖK de savcılık da mutlaka adım atmalıdır, atacaktır” diye konuştu. Turan, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin eylemlerine ilişkin “Öğrencinin eylemine saygı duymak, gösteri hakkına sahip çıkmak hepimizin görevi. Kızdığımız, karşı çıktığımız polise ‘katil’ diyenlerdir; PKK ile LGBT sapkınlarıyla öğrencilerimizi aynı yere koyanlardır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet MECLIS’TE YANGIN PANIĞI TBMM yerleşkesi içindeki bahçe lokantasının mutfağında yangın çıktı. Kısa süreli paniğe neden olan yangın, TBMM itfaiyesinin müdahalesiyle söndürüldü. Milletvekillerinin odalarının bulunduğu Meclis halkla ilişkiler binasından yangın sonrası duman görüntülendi. l ANKARA Berberoğlu’na Bahçeli itirazı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’li Enis Berberoğlu hakkında yerel mahkemenin aldığı kararı, “İnfazın durdurulmasına karşıyız” sözleriyle değerlendirirken, TBMM Genel Kurulu’nda “dokunulmazlığının kaldırılması yönünde oy kullanacaklarını” açıkladı. Bahçeli, gazetecilerin sorusu üzerine de “Yargıya saygımız var. Mahkemenin davayı yeniden görmesini de uygun buluyoruz ancak infazın durdurulmasına karşıyız. Enis Berberoğlu ile ilgili dokunulmazlığın kaldırılmasıyla alakalı fezleke, komisyon ve genel kurula geldiğinde de MHP daha önceki tutum ve davranışına uygun olarak dokunulmazlığın kaldırılması yönünde oy kullanacaktır” dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, HDP ile görüşen CHP yönetimine de “Yasak ilişkinin bir bedeli olmalı. Mertseniz sahneye çıkın, boyunuzu görelim” tepkisini gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesine de atıfta bulunan Bahçeli, “aralarında pazarlık, ihtilaf ve utanacakları bir konu olmadığını” belirtti. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte yeni bir anayasa yazılmasının da “mecburiyet olduğunu” söyleyen Bahçeli, MHP’nin yeni baştan anayasa yazım sürecine önyargısız şekilde başladığını kaydetti. Bahçeli, “yeniden anayasa yazılmasını ikinci Cumhuriyet olarak tercüme edenlerin ciddiye alınacak hiçbir yanlarının bulunmadığını” söyledi. Bahçeli, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu da ileri sürerek “Parlamenter sistemin izlerini silmek, kalıntılarını temizlemek lazımdır” dedi. ‘Ders veremezler’ Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlere ilişkin Bahçeli, eski Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri’nin “üniversitede konuşlanan örgütlere ve Demirtaş’a yönelik destek açıklamalarının bir meczupluktan ibaret olduğunu” söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün de “endişe duyduklarını” ifade etmesinin “çelişki yumağı olduğunu” belirten MHP lideri Devlet Bahçeli, “Hiç kimse bize demokrasi dersi veremez” dedi. LGBTİ’ler hedefte Bahçeli, konuşmasında, LGBTİ’leri de hedef aldı. “Müslüman Türk milletinin bu oyuna gelmeyeceğini” belirten Bahçeli, “Twitter, bazı paylaşımlarıma sansür uyguladı. Demek ki çok doğru yoldayız. Varsın kısıtlasınlar, isterse bütün mesajlarımı kaldırsınlar” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle