01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 30 OCAK 2021 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.2910 8.3 kuruş 8.8650 8 kuruş 10.0200 9.8 kuruş 14.69 0.04 puan 1.473 24.87 puan 2953.11 5.35 lira 439.14 1.95 lira İşverenlere sadece SGK primi için verilen destek tutarı 150 milyar TL’ye yaklaştı Destek hep patrona DİSK, vergiden tümüyle muaf tutulması ve prim desteği verilmesiyle, bugün 2 bin 826 lira olan net asgari ücrette 752 TL artış yapılmasının mümkün olduğuna dikkat çekti. Hükümetin 2010’dan bu yana işverenlere verdiği SGK prim desteğinin DİSK’in hazırladığı tabloya göre yıllara göre işverenlere sağlanan 5 puanlık SGK prim bütçe içerisindeki payı yüzde desteği tutarı şöyle: 2010’da 4’e kadar yükseldi. Türkiye Devrimci İşçi SendiMUSTAFA 3.8 milyar TL, 2011’de 4.7 milÇAKIR yar TL, 2012’de 5.5 milyar TL, kaları Konfederasyonu (DİSK), 2013’te 7.3 milyar TL, 2014’te asgari ücretin vergiden muaf tutul 8.8 milyar TL, 2015’te 9.9 milyar ması ve prim desteği sağlanması TL, 2016’da 22.7 milyar TL, 2017’de halinde asgari ücrette 751.6 TL ar 23.6 milyar TL, 2018’de 20.3 milyar tış yapılmasının mümkün olduğuna TL, 2019’da 15.3 milyar TL, 2020’de dikkat çekerken, yıllar itibarıyla iş 25.3 milyar TL. verenlere sağlanan prim destek tutarlarını rapor haline getirdi. 2008 Yük, halkın sırtında yılında başlatılan uygulama ile SGK Asgari ücret artışının çok önemişveren prim payının 5 puanı bütçe li bölümünün kamu kaynaklarından den karşılanıyor. sağlandığına işaret eden DİSK, “Böy10 yılda katlandı lece işverenin yükümlülüklerinin bir bölümü halkın sırtına yüklenmekteDİSK, bu uygulamanın 2010’dan dir. Bütçeden karşılanan 5 puanlık bu yana bütçeye yükünün 147 mil SGK desteği halkın, emekçilerin veryar TL’yi aştığına dikkat çekti. gileriyle işverenlerin finanse edilme2010’da 3.8 milyar TL olan işveren si anlamına gelmektedir. Bütçeden lere prim desteği toplamı 2020’de işverenlere 5 puanlık SGK prim indi25 milyar TL’yi geçti. SGK işveren rimi sağlanmasına karşın aynı uyguprim desteği payının 2010 yılında lama işçiler için söz konusu değildir. bütçe içindeki oranı yüzde 1.3 iken İşçiler için de SGK prim desteği büt10 yılda bu oran hızla artarak yüz çeden sağlanmalıdır” dedi. DİSK, asde 2.2’ye yükseldi. Bu dönem içeri gari ücrette 751.6 TL artış yapılması sinde işverenlere SGK prim desteği halinde halen 2 bin 826 TL olan net miktarı bütçe içinde yüzde 4’lük pa asgari ücretin 3 bin 577 TL’ye yükseya kadar çıktı. leceğine dikkat çekti. l ANKARA Giyim asgari ücretli ‘zengini’ Merkez Bankası’nın yeni “Enflasyon Raporu”ndaki “Türkiye’de Ücret Dağılımı ve Ücretlerin Enflasyona Etkisi” başlıklı değerlendirme, “ucuz emek ülkesi”ne dönüşen Türkiye’nin geldiği noktayı ortaya koydu. Buna göre veriler 2017, 2018 ve 2019 yılları için incelendiğinde, tarım dışında asgari ücret ve bunun altında ücretlerde çalışan oranı ortalama yüzde 42.8, bu kapsamda sanayide yüzde 50, inşaatta yüzde 53.9 ve hizmetlerde yüzde 39.1 oldu. İmalat sanayisinde yüzde 51.7 olurken bu kapsamda giyim yüzde 72.2 ile ilk sırada. Çalışmadaki şu vurgu da dikkat çekti: “Asgari ücret artışının ekonomi genelinde ücret artışları için önemli bir referans olduğu dikkate alındığında, yakın dönemdeki gelişmeler 2021’de öngörülen dezenflasyon sürecini olumsuz etkileyebilecek bir unsur olarak değerlendirilmektedir.” l SERHAT ALİGİL MERKEZ BANKASI FAST’te işlem limiti 1000 lira Merkez Bankası bünyesinde geliştirilen anlık perakende ödeme uygulaması Fonların Anlık ve Sürekli Transferi (FAST) sisteminde işlem üst limiti 1000 TL’ye yükseltildi. Banka, bu sistemi 8 Ocak’ta kullanıma 50 TL limit ile açmıştı. Açıklamaya göre kullanıma açılmasından itibaren FAST üzerinden 9 milyon anlık ödeme gerçekleştirildi. Ayrıca ödemelerin, kimlik numarası, telefon numarası ve eposta adresi ile kolay ve hızlı bir şekilde başlatılmasını sağlayan “Kolay Adresleme Sistemi”nde kayıtlı kullanıcı sayısı 5.3 milyona ulaştı. l Ekonomi Servisi HAZİNE AÇIKLADI: Gıda fiyatlarına erken uyarı sistemi Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi (Gıda Komitesi), Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın ev sahipliğinde toplandı. Yapılan açıklamaya göre Türkiye’de işlenmiş ve işlenmemiş gıda fiyat gelişmelerinin yanı sıra salgın sürecinin 2020 yılı gıda fiyatlarına etkisi ve 2021 yılı beklentileri değerlendirildi. Toplantıda, piyasadaki gelişmeler konusunda zamanlı kararlar almaya fayda sağlayacak bir “erken uyarı sistemi”nin oluşturulmasına ilişkin teknik altyapı çalışmaları da komiteye sunuldu. l Ekonomi Servisi 63 MİLYON DOLAR Akkim Kimya, USK Kimya’yı satın aldı Akkök Holding iştiraki olan Akkim Kimya, Aydın’da faaliyet gösteren Türkiye’nin en büyük karboksimetil selüloz (CMC) üreticisi USK Kimya’yı 63 milyon dolara satın aldı. Rekabet Kurulu’nun şubat ayı içerisinde onay vermesi beklenen satın alma ile ilgili açıklama yapan Akkim Kimya Genel Müdürü Onur Kipri, satın alma yatırımıyla ihracatlarını 2 katına çıkarma fırsatı yakaladıklarını dile getirdi. Muharrem Yılmaz, Bingöllü gençlerin Karacabey Meslek Yüksekokulu’nda 8 yıl eğitim gördüğünü, şimdi Bingöl’e döndüklerini ve bu tesislerde görev yapacaklarını belirtti. ÜRÜNLERE YÜZDE 2025 ZAM YAPILDI Bingöl’deki tesisin enerjisinin tamamının atık gübrelerden elde edildiğini ifade eden Muharrem Yılmaz, “Buradaki inekler sadece süt üretmiyor, elektrik enerjisini de üretiyor” dedi. Sütaş’ın 3 tesisinde 16 bin 600 hayvan sayısına ulaşıldığını, Bingöl’deki tesiste üretilecek ürünlerin pandemi sonrası Arap ülkeleri ve zengin pazarlardan ilgi göreceğini anlattı. Yılmaz, ürünlerin fiyatlarına ise 14 ay aradan sonra Ocak 2021’de yüzde 2025 zam yaptıklarını belirterek çiğ sütte fiyatın 3 lira 20 kuruşa çıktığını açıkladı. Sütaş’ın 1 milyar 115 milyon TL’lik ‘Bingöl Entegre Tesisi’ mayısta açılıyor Bin kişiye istihdam yaratacak ŞEHRİBAN KIRAÇ Türkiye’nin önde gelen süt ürünleri üreticisi Sütaş, Karacabey, Aksaray ve Tire’den sonra 4. entegre tesisi “Bingöl Entegre Tesisleri”ni Mayıs 2021’de açmayı hedefliyor. Tek imzada Sütaş’ın en büyük yatırımı olma özelliğini taşıyan ve 3.5 milyon m2 arazi üzerine kurulu tesislerde, 1012 kişiye doğrudan istihdam sağlanacak. 1 milyar 115 milyon TL yatırım bedelli “DoğuGüneydoğu Anadolu Sütçülük Projesi Bingöl Entegre Tesisleri”nde ilk aşamada iç piyasa için süt, ayran ve yoğurt üretimi yapılacak, ekim ayından itibaren de peynir üretimine geçilecek. Sütaş, yatırımın bölgesel etkisini de analiz etti. Prof. Dr. Erinç Yeldan ve Kamil Taşçı tarafından hazırlanan etki raporuna göre tesisler, 2033’e kadar şehirde kişi başı GSYH’yi 2 bin 900 dolar artırıp 10 bin 221 dolara çıkaracak. Göçü de tersine çevirecek yatırımla Bingöl, fert başı GSYH’de 35 basamak yükselerek 38’inciliğe çıkacak. Sütaş yatırımının doğrudan ve dolaylı toplam istihdama etkisinin 2033 itibarıyla 8 bin 611 kişi olacağı tahmin ediliyor. “Bölgesel Etki Analizi Raporu”, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla Bingöl’de açıklandı. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, fabrikanın günde 1000 ton kapasiteyle çalışacağını belirterek tesis tam kapasite ile çalıştığında bölgede, yıllık 1 milyar 22 milyon TL süt hasılası sağlanacağını söyledi. Personel ücretleri, taşıma, dağıtım giderleri ve diğer mal, hizmet alımlarıyla beraber Sütaş’ın bölgede yaratacağı doğrudan ekonomik faaliyetin toplamının yıllık 2 milyar 945 milyon TL olacağını aktardı. l BİNGÖL Geçen yıl dış ticaret açığı 50 milyar dolara yükseldi Altın ithalatında rekor TÜİK’in “Dış Ticaret İstatistikleri, Aralık 2020” raporu, Türkiye’nin 2020’yi ciddi bir dış ticaret açığıyla kapattığını, bu kapsamda hem zaman tartışma konusu olan altın ithalatının da patladığını ortaya koydu. Verilere göre geçen yıl 2019’a kıyasla ihracat yüzde 6.3 azalarak 169.5 milyar dolar, ithalat yüzde 4.3 artarak 219.4 milyar dolar ve açık yüzde 69.1 artarak 49.9 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 86’dan yüzde 77.2’ye düştü. Aralık 2020’de ise Aralık 2019’a göre ihracat yüzde 16 artarak 17.9 milyar dolar, ithalat yüzde 11.6 artarak 22.4 milyar dolar ve açık yüzde 3 düşerek 4.5 milyar dolar oldu. Altın dış ticareti kapsamında ise 2019’da 11.3 milyar dolar olan ithalat 2020’de yüzde 123 artarak 25.2 milyar dolar, 2 milyar dolar olan ihracat ise yüzde 40 artarak 2.8 milyar dolara çıktı. ‘Teknoloji’ azaldı Geçen yıl ihraç edilen mallara teknoloji düzeyi açısından bakıldığında yüksek teknolojili ihracat payının yüzde 3.5’ten yüzde 3.4’e düştüğü görülüyor. Düşük teknoloji payı ise yüzde 32.8’den yüzde 33.5’e çıktı. l Ekonomi Servisi TURIST SAYISINDA DÜŞÜŞ YÜZDE 69 Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın dün açıkladığı verilere göre salgının büyük etkisiyle Türkiye’ye gelen turist sayısı 2020’de 2019’a göre yüzde 69.1 azalarak 15 milyon 963 bin 997 kişiye düştü. Türkiye’ye gelenlerin yüzde 79.8’i yabancı ziyaretçiler, diğerleri yurtdışında yaşayan yurttaşlardan oluşuyor. 2019’da 34.5 milyar dolar olan turizm geliri de geçen yıl 12.1 milyar dolara geriledi. Öte yandan Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, Covid19 salgını nedeniyle 2020’de dünyada uluslararası seyahat edenlerin sayısının bir yıl öncesine oranla yüzde 74 düştüğünü açıkladı. 2020’de turizm sektöründeki ekonomik kayıp 1.3 trilyon dolar olurken sektörde 100 ila 120 milyon istihdamın risk altında olduğu açıklandı. l Ekonomi Servisi İnsani sorumluluk süzgecinden geçmiş gerçeklere bak.. Virüsün dünyayı, yaşamı altüst eden gelişmelerinin çıkmazında, çaresizlik duygusu ile en az virüsler kadar güçlü olmak zorunda olan insanoğlunun, yaşam, ayakta kalma savaşımında gelgitler içinde, yanlış yollara sapma lüksümüz kalmadı.. Dünün yoğunlaşan gelişmelere ilişkin haberlerde, virüsün ne kadar hızlı, kendi yaşam savaşı adına ne kadar da ürkütücü güçlenmiş olarak mutasyona uğradığı paylaşılıyordu.. Aşı savaşlarında gözleri dönmüş güçlülerin kendilerini kurtarma adına, milyonlara acımadan, vahşet içinde yaptıklarının ortaya çıkmış sonuçlarının yeni verileri paylaşılıyordu. Bilim insanlarının, insani sorumluluk süzgecinden geçmiş gerçeklere ilişkin bugünlere kadar yapmış oldukları uyarılar işe yaramamış, ürkütücü tehdidin boyutlarının kendilerini de vuracak silaha dönüşmüş olması uyarıları ile insanlık suçları işlenmesi gidişinden geriye dönüş sağlanamamıştı. İnsan odaklı uyarılardan sonuç alınamadıkça, insanlığa, dünyaya verilmekte olunan zararların boyutlarına ilişkin daha bilimsel, daha gerçekçi, daha çarpıcı bilimsel gerçeklerle, güçlü veriler üzerinden çabalara gereksinimin yeni örnekleri, gerçekleri ile yüz yüzeyiz.. Dünün ikinci yarısında durumun vahameti karşısında yapılmak zorunda kalınılan yeni bilimsel çalışmaların sonuçlarına ilişkin yeni bilimsel gerçeklerle de yüzleştik. “Aşı eşit dağıtılmazsa dünya ekonomik bunalımdan kurtulamayacak” olarak spot haline getirilebilecek, yeni bilimsel çalışmaların verilerini, sonuçlarını öğrendik. İster ülkemiz boyutlarında isterse dünya ölçeğinde “Ya hep beraber ya hiçbirimiz..” işçi sloganındaki gerçekle yine yüzleştik.. İşin ciddiyetini anlamak istersek, aslında dünyanın en güçlü, en acımasız emperyal odaklarında da bu türden sorgulamalar ve tartışmaların gidişatın çaresizliğinin bir sonucu olarak gündeme geldiğini gözlemleyebiliriz.. Hani virüse yakalanmamak adına önünü görememiş yoğun bakım hastaları ile reklamların doldurulmakta olduğu bir süreci yaşıyoruz ya..İşte öylesine bir gerçekliğin sermayenin en güçlü örgütlenmelerinin içinde de Davos gündemlerine de girdiğini, ABD’de gelinen tabloda siyasetin arayışlarında, en güçlü sermaye örgütlenmeleri yapılanmalarında bile derinden derinden tartışmaların yaşandığının haberleri ufaktan ufaktan ağırlık kazanıyor. HHH Dünyanın güçlü, kirli çıkarlar adına çarpık gelişmesinde insanlık adına yaşanmış onca acı, onca tarihsel geçmişlerin dersleri alınmamışken, virüse yenik düşmüş olma gündemi ile toz pembe bir düzelme, ders almanın yaşanabileceğini savunmak elbette saflık olur. Ancak yine de en acılı yaşanmışlıkların ardından insanlığın varlığının sürdürülebilmesi, nefes alınabilmesi adına bal gibi de pek çok anlamlı karşıt ekonomik, sosyal, siyasal gelişmelerin yaşanmış olduğu da yine tarihsel gerçeklikler olarak yadsınamaz.. Herhalde insanoğlunun yaşam içgüdüleri, yapay zekânın gerisinde kalacak değil. Son virüs ile mutasyonlarına karşı da çıkış yolu bulunmak zorunda değil mi? Hem tarihten ders almak bu demek değil mi? Kirli çıkarlar ve hırslarla başı dönmüş insanoğlu ile sevgi ve yaşam üzerinden savaşımdan vazgeçmeyen insanoğlu gerçeği her daim çatışmadılar mı? Haklıdan yana, gerçeklerden yana savaşım verenlere ne kadar ağır acılar çektirilirse çektirilsin, sonunda yaşamın ağır basması bir zorunluluksa, devrim olmasa da evrimlerin yolunda değişimler de kaçınılmaz olacaktır. Hele bir en güçlü, en acımasızlar silahın kendilerine de döndüğünün gerçeği ile yüzleşiversinler? Virüsle ilişkili görülmese de dün elime ulaşan bir sevindirici gerçeklik üzerinden bir haberi paylaşarak bugüne nokta koymak en azından bana iyi gelecek. Aslında kirliliğin haberi ama tokat gibi de yüze çarpıyor. TMMOB’den gelen son bir açıklamada Kanal İstanbul projesinde bilim insanlarına yapılan baskıların mahkemede nasıl deşifre olduğunun ayrıntılı bilgileri paylaşılıyor; Yıldız Teknik Üniversitesi’nden bilim insanları baskıyla zorlandıkları raporlara imza atmaktan kaçındıkları paylaşıldıktan sonra, İTÜ’den ve iki vakıf üniversitesinden gelen raporlarda da istenen teknik sonuçların alınması başarılamamış. İstenen raporlardan sonuç alınamayınca yeniden yeniden rapor düzenlemeleri talep edilmiş..Haberin başlığında, “Kanal İstanbul’da bilim insanlarına baskı deşifre oldu: Hukuksuzluğa son, proje iptal edilmelidir” cümlesi var.. Çıkış yolu, gerçekler, ortada sırıtıyor..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle