02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 28 OCAK 2021 PERŞEMBE HABER Ayrıntılar Yeni Türkiye’nin elçisi! Kültür Bakanlığı’nın elçi olarak görgüsüz bir kasabı seçmesi şaşırtıcı değildir. Hakkıyla elde edilmiş bu unvandan dolayı kimse temsilciyi suçlamamalıdır, “Yeni Türkiye” dedikleri budur. Dönemin ruhuna uygun bu elçilik atamasının Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör, Çekya’ya büyükelçi göndermekten farkı yoktur, aynı ölçülerle olmuştur. Herkes kendine sormalıdır: “Bu ülkede bana yer var mı?”, “Memleketime kendimi ait hissediyor muyum?” diye. (Ülke mutfağını dünyaya anlatmak, eğer tüm kültürel konularda yeterli hassasiyet gösterilmişse anlaşılabilir. Lakin tüm kürede hayvan hakları tartışması sürerken, çevre sorunları hayvansal gıda tüketimi ile iç içe geçmiş haldeyken, memleketi kanlı hayvan görüntüleriyle tanıtmak pek akıl kârı olmasa gerek.) HHH Yurtsuz kalmak korkunçtur. Kendi yurdunda kimsesiz kalmak, yabancı olmak daha beterdir. Bugün ülkenin içinde bulunduğu koşullarda “yaban” hissetmeyen kimse iyi niyetli değilse kördür. Farklı kesimlere boncuk dağıtarak iktidar olan, dünyanın en kıvrak siyasal yapısı AKP, tüm değerleri altüst ettiği için giderek daha fütursuz davranmaktadır. Önünde herhangi bir engel kalmayınca, kültürümüzü tanıtma görevi verilen kişiler de böyle bulunuyor. Baskı rejimleri kendi hukukunu dayatır. Bu zorunludur. Zaman akar, koşullar değişir, meşruiyetini şu ya da bu biçimde hukuka dayandırmayan her iktidar güçlük yaşar. Yargı tartışmaları salt mahkemeler düzeyinde yapılıyor. Doğrusu tarihsel yargıyı hiçbir mahkeme veremez. Bir toplumun ya da tümden insanlığın yolculuğunda takınılan/takınılmayan tutumdan iktidar, muhalefet birlikte sorumludur. Bunu tek tek bireyler için de söylemek mümkündür. Bulunduğu kurumlarda itiraz etmeyen, itiraz etmesi gereken yerde susan herkes, günlük çıkarları uğruna olan bitene göz yuman kim varsa, bu yargıdan payına düşeni alacaktır. HHH Dünya küçülüyor, bu biçimde daha kolay bilgi sahibi olduk sanıyoruz, sonuçları itibarıyla durumun böyle olmadığı ortada. Neyin görünür olup olmayacağına kim karar veriyorsa, geniş kesimler onun gözüyle olayları algılıyor. AKP’ye sövüp saydıktan sonra “Oyunu kime vereceksin” diye sorulan yurttaşın “Erdoğan’a vereceğim. Başka kimse var mı?” demesi bunun kanıtıdır. Ekranlardan ve her yerden boca edilen gürültünün dışında hiçbir sese kulak vermeyen kalabalıklar için, ancak günlük yaşamı darbe alırsa bir çeşit farkındalık olur. İçinde bulunduğumuz süreç tam da buna uygundur. AKP rejiminin geriletilmesinde uzlaşan muhalif blokun yerine ne koyacağı konusunda kafası karışık. Geleneksel bürokrasi çökmüş vaziyette, üstelik varlığını sürdürse bile, kadrolaşma söz konusudur. İktidarı devralacak her kim varsa bütünlüklü bakmak zorundadır. Bu düzenin yama tutmayacağı açıktır, topluma “Eski Türkiye(!)”yi özlettirmeyi başardı AKP. En azından o zamanlar ülkeyi İdil Biret, Suna Kan temsil ediyordu, asgari görgü söz konusuydu. HHH AİHM kararlarını tanımayan, üstelik bununla övünen iktidarın bundan sonra topluma vaat edeceği hiçbir şey yoktur. Hukukun üstünlüğünden vazgeçtikten sonra elde hiçbir şey kalmaz, gelinen nokta budur. Gün ortasında insanların kaçırıldığı, herkesin gözü önünde gazetecilerin/siyasilerin dövüldüğü ortamdan ne tür demokrasi bekleniyor merak ediyorum. Zamanında verilen verilmeyen her tepki önemlidir. Otoriter rejimler önüne konulan bariyerlerin gücüne paralel güçlenir. Şu halde Demirtaş ve benzer durumdaki mahkumların haklarını savunmak, hukuku savunmaktır. Türlü milliyetçi numaralarla varlığını sürdüren bu koalisyon karşısında her birey kendi ölçüsünde şiddete uğramaktadır. Bazılarımızın bunun ayırdında olmayışı durumu değiştirmez. Bugün Alevi yurttaşların evleri işaretlenmeye başladıysa memleketin ne halde olduğunu varın siz düşünün. Salgın döneminde kârlarını artıran patronların bu türden demokrasi (!) işleyişinden şikâyetçi oldukları iyi niyetli varsayımdır. HHH Çalkantılı dönemler umut kırar, öte yandan yeni olanaklar doğurur. Siyasal İslamcılığın, kaba milliyetçiliğin, saldırgan piyasacılığın en güçlü sanıldığı günler, tersinin de göstergesidir. Hamasete karşı hamaset ile mücadele yanlıştır. Bilimin, sanatın, aklın savunusunun tam zamanıdır. Canımız Sibelimiz Atölyemizin ışığıydın, hiç sönmeyeceksin. Atölye Baraka 15 Arkadaşların Tarımı dışa bağımlı hale getiren iktidar gıda fiyatlarından yakınıyor YURTDIŞINDA YAŞAYAN Sorun politikada! Ayrıntılar TÜRKLER IÇIN ‘VERGI VE CEZA’ GÜNDEMDEYDİ Finansal Ayrıntılar bilgi Sıfır gümrük vergileriyle, teşviklerle ülkeyi tarımda dışa bağımlı hale getiren AKP, şimdi de bu politika‘İTHALAT YANLIŞINA DÜŞÜLDÜ’ ların sonucu olan gıda fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyor. Oysa fiyatlardaSuiçmez, üretimin artırılması, destek tı. “Çiftçinin eline geçen para artmıyor” lerin zamanında verilmesi, planlama diyen Suiçmez, çayır ve meraların öneki artışın temel nedeni uygulada ayçiçeğine öncelik tanınması, girdi mine işaret etti. Son olarak maliyetlerin nan bu yanlış politikalar. Para maliyetlerinin düşürülmesi, kredi faizle yüksekliğinden şikâyet eden üreticilerin kazanamayan çiftçinin banka rinin aşağıya çekilmesi gerektiğini vur çağrısı üzerine Biyogüvenlik Kurulu’nun ve kooperatiflere milyarlarca lira borcu var. Ucuza ürün tüketemeyen yurttaş ise marke MUSTAFA te para yetiştiremiyor. HarcaÇAKIR mayı kredi kartı ile yapıp bankaya borçlanıyor. Devlet yeterli denetimi yapmıyor. Tarımda kâr tamamen şirketlere ve aracılara kalıyor. Çiftçi borç batağında Artan gıda fiyatları, salgın nedeniyle zaten geliri düşen yurttaşın bütçesini sarsarken, diğer yandan ürününü ucuza satan çiftçi ise borç batağında yüzüyor. Çiftçinin kullandığı banka kredileri 130 milyar TL’ye yaklaştı. Tarım kredi kooperatiflerinin kullandırdığı kreguladı. Tüm bunları yaparak çiftçinin üretmesini sağlamak yerine çözüm olarak ithalat yanlışına düşüldüğüne işaret eden Suiçmez, 5 Kasım’da ayçiçeği ithalatında gümrük vergisinin sıfırlandığını, 25 Kasım’da ise ayçiçek yağında yüzde 36 olan gümrük vergisinin yüzde 3’e indirildiğini anımsattı. ‘Fiyatlar böyle düşmez’ Fiyatların düşmesini beklerken yüzde 50 arttığına dikkat çeken Suiçmez, “Vergileri sıfırlayarak içeride yağ fiyatları düşmez. Salgın ve kuraklık nedeniyle daha pahalı ithalat yapmak zorunda kalırız. Gıda fiyatları da düşmez. Üreticimiz kazanamaz. Tüketicimiz ucuz yağa ulaşamaz. Bizim içeride üretimi artırmamız mısır ve soyada GDO’lu hayvan yemine izin verdiğine işaret eden Suiçmez, bunu da yanlış bulduklarını söyledi. Suiçmez, “Yanlış devam ettiriliyor. Çiftçinin kazanması, tüketicinin ucuza ürün alması sağlanamıyor. Ana kâr şirketlere gidiyor. Zincir marketlere, aracılara gidiyor. Kamu yeterli denetimi yapmıyor. Alanı özel sektöre bırakıyor. En önemli sorun bunlar” dedi. Gıda fiyatlarını “dışalımla terbiye etme” anlayışının ülkeyi birçok üründe dışı bağımlı hale getirdiğini belirten Suiçmez, kendi çiftçimizden esirgenen desteğin başka ülke çiftçilerine verilmeye devam ettiğini söyledi. Suiçmez, “Ülkemizde önceki yıllarda olduğu gibi pandemi sürecinde de yapısal sorunları çözmek yeridilerin tutarı da yaklaşık 9 milyar TL. lazım” dedi. Buğdayda, soyada, mısırda ne ‘yerli ve milli’ söylemi dışında maaBorcunu ödeyemeyen çiftçi takibe düş da durumun aynı olduğunu anlatan Su lesef yerli üretimi ve üreticiyi korumaya memek için başka bankalardan yüksek içmez, bu ürünlerin aynı zamanda yem yönelik somut ekonomik desteklere dafaizle aldığı kredilerle borcunu kapatmaddesi olarak kullanıldığını, fiyatlar yalı üretim seferberliğine yönelik kamumaya çalışıyor. İcralık olan çiftçi, tarlasını, traktörünü satıyor. Yurttaş ise artan gıda fiyatlarıyla başa çıkabilmek için banka kredisi ve kredi kartlarına biraz daha yükleniyor. Bir süre sonra daki artışın otomatik olarak et, yumur cu tarım politikaları uygulamaya konulZeytinyağında durum ne? ta ve süt fiyatlarını artırdığına vurgu yap mamaktadır” dedi. borç ödenemiyor. Bireysel takip borçlularından halen borcu devam eden kişi Türkiye, zeytinyağında üretici ül tan yağı alan tüccar da var. Market kelerden birisi. Ancak diğer ürün raflarında ise zeytinyağının litre fisayısı tüketici kredilerinde 2.3 milyon lerde olduğu gibi zeytinyağında yatı 30 liradan başlıyor 50 liraya kakişi. Bireysel kredi kartlarında ise 2.4 milyon kişi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, tarımda planlama yetersizliğinden arz talep dengesinin da en az kazanan yine çiftçi. Yıllardır üretici, zeytinyağını maliyetinin çok altında düşük fiyattan sattı. Bu yıl ise çiftçi zeytinyağını 2025 liradan satıyor. Çok daha düşük fiyatdar çıkıyor. Çeşitli adlar altında daha yüksek fiyattan satılan da var. Sonuç olarak çiftçi yine kazanamıyor. Kazanan, şirketler ve aracılar oluyor. l ANKARA sağlanamamasına, girdi maliyetlerinin yüksekliğinden dışa bağımlılığa, ku ma dikkat çekti. Suiçmez, şunları söy kuraklığın da etkisiyle ayçiçekyağına raklık ve salgından dünyada fiyatların ledi: “Ayçiçeği konusunda ülkemiz za olan aşırı talep nedeniyle ağustosta ton yükselmesine kadar birçok sorun bu ten hem tohum hem yağ konusunda dı başına 390 dolar olan fiyat, kasımda lunduğuna dikkat çekti. Zincir market şarıya bağımlı. 2002’den 2020’ye kadar 605 dolara kadar çıktı. 2016’da 382 bin lerin fiyatları belirleyip yönlendirdikle ithalat miktarı 8.5 kat artmış durumda. ton yağlık ayçiçeği tohumu ithalatı yarini, bu tekelci yapının mutlaka kamu Dünya ithalatının yüzde 30’u ile birin pılırken, 2019’da 1.1 milyon ton ayçitarafından denetlenmesi gerektiğini be ci sıradayız. ABD Tarım Bakanlığı’nın çeği tohumu ithalatı yapıldı. Ayçiçeğinlirten Suiçmez, fiyatı arttığı için eleş tahminlerine göre de ithalat oranımız de kendimize yeterlilik oranımız yüzde tiri konusu olan ayçiçeğindeki duru yüzde 37’ye kadar çıkacak. Dünyada 66.4. Üretim eksiğimiz var.” Soma davasında deprem Heyet değişti, patron kurtuldu Yargıtay 12. Ceza Dairesi, beş kişilik heyette bulunan üç üye değiştirildikten sonra, Soma katliamı davasında patron Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu dört sanık hakkında Eylül 2020’de verdiği “olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama suçundan ceza almaları gerektiği” kararını bozdu. Yargıtay'ın kararı yerel mahkemeye gidecek. Eynez Maden Ocağı’nda 14 Mayıs 2014’te meydana gelen maden faciasında 301 işçi yaşamını yitirmişti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, dört sanığa olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama suçundan ceza verilmesi gerektiğine hükmetmişti. Sözcü’de yer alan habere göre, Yargıtay 12. Ceza Dairesi, heyetteki üç üye değiştirildikten sonra kendi kararını bozdu. Daire sanıkların “bilinçli taksirle ölüme neden olma” ve “bilinçli taksirle yaralanmaya neden olma” suçlarından cezalandırılmalarını istedi. Soma davasının avukatı Murat Kemal Gündüz, bu durumda Can Gürkan’a en fazla 22 yıl kadar ceza verilebileceğini, bunda da infaz yasası ve diğer indirimlerin olacağını belirtti. Soma davası Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne döndüğünde beş kişilik heyetteki üç üye değiştirilmişti. Başkan Ahmet Er ve üye hâkim Nadir Güngündeş kalırken, üç hâkim tayin edilmişti. Onların yerine eski Adalet Bakanı ve Müsteşarı Kenan İpek, eski HSK Genel Sekreteri Fuzuli Aydoğdu ve eski Ceza ve Tevfikevleri Genel Müdürü Mustafa Yapıcı atanmıştı. Yeni heyet ikiye karşı üç oyla önceki kararını bozdu. l ANKARA Can Gürkan paylaşımına erteleme HÜSEYİN HAYATSEVER Yurtdışında yaşayan Türkler arasında vergi ve ceza endişesi yaratan Finansal Bilgi Transferi Anlaşması kapsamında Türkiye’nin bu yılbaşından itibaren başlaması öngörülen Türk vatandaşlarının banka hesabı ve diğer finansal bilgilerinin yaşadıkları ülke makamlarına bildirilmesi ertelendi. Ertelemeyi ilk kez TBMM Dışişleri Komisyonu toplantısında duyuran Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “Şu anda hiçbir ülkeyle bu bilgileri paylaşmadık ve önümüzdeki yakın dönemde de pandeminin getirdiği zorluklar sebebiyle paylaşamayacağımızı muhataplarımıza ilettik” dedi. Türkiye, 2011 yılında taraf olduğu “Vergi Konusunda Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi” kapsamında 2018 yılından itibaren vergi kaçakçılığıyla mücadele için diğer ülkelerle otomatik finansal bilgi paylaşımına başlamayı taahhüt etmişti. Uygulama, yurtdışında yaşayan 5 milyondan fazla Türk vatandaşını da yakından ilgilendiriyor. Yurtdışında yaşayıp Türkiye’deki gelir ve finansal varlıklarını bulundukları ülkeye beyan etmemiş olan Türk vatandaşlarının, otomatik bilgi paylaşımı üzerinden bu gelir ve varlıklarının ortaya çıkması durumunda vergi ve cezayla karşı karşıya kalabileceği endişesi doğmuştu. Bu endişelerin kamuoyunda gündeme gelmesi üzerine Gelir İdaresi Başkanlığı, konuyla ilgili hazırladığı rehberde 2019 verilerinin 2020 yılı sonunda 54 ülkeyle paylaşılacağını, bu yıl ise paylaşım yapılacak ülkeler arasında yurtdışında Türk vatandaşlarının en çok bulunduğu 5 ülke olan Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve Avusturya’nın bulunmadığını açıklamış, ancak bilgi değişiminin zaman içinde anlaşmaya taraf tüm ülkeleri kapsayacağını duyurmuştu. Buna karşın 2020 sonunda bilgi paylaşılacak 54 ülke arasında İngiltere, İsveç, Danimarka gibi Türk göçmenlerin yoğunlukta olduğu ülkeler de bulunuyordu. Rehberde Türkiye’nin bilgi paylaşımı taahhüdünü yerine getirmemesi durumunda OECD Avrupa Birliği nezdinde vergisel açıdan işbirliği yapmayan ülkeleri kapsayan “kara liste” uygulamasıyla karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekildi. ‘Erteleme yetmez’ Komisyon toplantısında konuyla ilgili konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ise salgın gerekçesiyle ertelemenin yeterli olmadığını, yurtdışındaki vatandaşların konuyla ilgili yeterince bilgilendirilmediğini, ayrıca Türkiye’nin çok sayıda vatandaşı yurtdışında yaşayan bir ülke olarak anlaşmayla ilgili imtiyaz talebinde bulunması gerektiğini belirtti. l ANKARA TÜBİTAK MARMARA ARAŞTIRMA MERKEZİ (TÜBİTAK MAM) TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi Fıstık Çam Kozalakları Satışı TÜBİTAK Taşınır ve Taşınmazlarının İdaresine Dair Yönetmeliğin 25. Maddesinin 3. Fıkrasının (a) bendine göre Pazarlık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Dosya numarası 1İdarenin a) Adresi b) Telefon ve faks numarası c) Elektronik posta adresi ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) 2İhale konusu işe ait bilgiler a) Niteliği, türü ve miktarı 3İhalenin a) Yapılacağı yer b) Tarihi ve saati : 2021/01 :Barış Mah. Dr. Zeki Acar Cad. No:1 Gebze/KOCAELİ : 262 6772053 262 6772069 ::: TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde bulunan fıstık çam ağaçlarından İSTEKLİ tarafından toplanarak satışının yapılmasıdır. : TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Enerji Enstitüsü Müdürlük Binası (A Blok) : 12/02/2021 14:00 4 İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler 4.1. İsteklinin gerçek ve tüzel kişi olması halinde, ilk ilan tarihinin bulunduğu yıl içinde alınmış ticaret veya sanayi odasına kayıtlı olduğunu gösteren belgenin, 4.2. Tebligat için adres beyanının, 4.3. İsteklinin tüzel kişi olması halinde, tüzel kişiliğin yönetiminin son durumunu gösteren ticaret sicil gazetesi ile imza sirkülerinin, 4.4. Vekaleten ihaleye katılması halinde, noter onaylı vekaletname ile imza beyannamesinin, 4.5. İhale dokümanı satın alındığına dair belge, 4.6. İhale dokümanı ekinde verilen standart forma uygun Teklif mektubunun, 4.7. Geçici teminatın yatırıldığını gösteren makbuz veya dekontun, 4.8. İş ortaklığı olması halinde iş ortaklığı beyannamesinin, Verilmesi zorunludur. 5 İhaleye sadece yerli istekliler katılabilir. 6 İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: TÜBİTAK MAM Satın Alma Müdürlüğü (Kuzey Yemekhane Üstü) 6.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 (Yüz) Türk Lirası karşılığı aynı adresten satın alınabilir. 6.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları zorunludur. 7Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü Müdürlük Binası (A Blok) Barış Mah. Dr. Zeki Acar Cad. No:1 Gebze/KOCAELİ adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 8 İşin Tahmin Edilen Bedeli: 19.612,50 TL 9 Geçici teminat tutarı: 1.961,25 TL (Y.bindokuzyüzaltmışbirTürkLirasıyirmibeşKuruş) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1301542) T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 8. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN DOSYA NO: 2019/576 Esas Basit Tehdit, Basit Yaralama suçundan Mahkememizin yukarıda Esas numarası yazılı dosyasında şikayetçi SEPIDEH KHOSRAVI’yı 17/08/2019’da basit yaraladığından ve basit tehdit ettiğinden bahisle Türk Ceza Kanunu 86/2,86/3a.1,53/1,106/12.cümle uyarınca Mohammadbagher ve Nasrin oğlu,05/02/1985 doğumlu Meysam Gharegozlı hakkında kamu davası açılmıştır. Atılı suça öngörülen yaptırım süresine göre basit yargılama usulü uygulanarak yargılama tamamlanacaktır. Tüm aramalara rağmen bulunmadığından sanık Mohammadbagher ve Nasrin oğlu,05/02/1985 doğumlu Meysam Gharegozlı’ya savunma ve delillerini 15 gün içerisinde Mahkememize sunması yönündeki ihtarın ilanen tebliğine karar verilmiş olup, 1Yukarıda yazılı ihtarın ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı İLAN OLUNUR. 26.01.2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1301713)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle