Katalog

DIŞ HABERLER [email protected] 7 28 OCAK 2021 PERŞEMBE ABD ile Rusya, nükleer silahsızlanma anlaşmasını uzatmak için düğmeye bastı START’ta uzlaşı adımı ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, önceki akşam yaptıkları telefon görüşmesinde kriz başlıkları gündeme yansırken diğer yandan taraflar yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması’nın (START3) sürmesinden yana tutum aldı. Rus ajansı TASS’ın haberine göre Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, iki ülkenin “Moskova’nın koşulları çerçevesinde, beş yıllığına, önkoşul ve herhangi bir ilave olmadan” Start3’ün uzatılması konusunda anlaştıklarını söyledi. Meclis onayladı Ardından ise Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın da START3’ün, 5 Şubat 2026’ya kadar uzatılmasını öngören tasarıyı onayladığı belirtildi. Tasarının parlamentonun üst kanadı aşamasının ardından Teknoloji şirketlerini hedef aldı Rusya Devlet Başkanı Putin, Dünya Ekonomik Forumu çerçevesinde dün konuşma yaptı. Putin, Covid19 salgınının dünyadaki ekonomik sorunları ve eşitsizlikleri artırdığını belirtti. Ayrıca teknoloji devi şirketlere dikkat çekti. “Hizmete dayalı başarılı bir şirket ile büyük verileri toplayarak toplumu kendi takdirine göre kaba bir şekilde yönetmeye çalışan, meşru demokratik kurumların yerini alan bir şirket arasındaki çizgi nerededir” ifadesini kullandı. Putin, “ABD’deki seçim sürecinde de gördüğümüz gibi, bu şirketler artık sadece ekonomik devler değiller. Bazı alanlarda fiilen devletle rekabet ediyorlar” dedi. Putin’in masasına gelmesi bekleniyor. Putin de dün yaptığı açıklamada, uzlaşıya varılma adımından memnuniyet duyduğunu belirtti. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada da “İki ülke START anlaşmasını 5 yıl daha uzatmak için olan isteği görüşerek, ekiplerin 5 Şubat’a kadar acilen anlaşmayı uzatmayı tamamlamak adına çalışması için anlaştılar. Aynı zamanda artan güvenlik sorunları ve silahların kontrolü gibi çeşitli konulara dair stratejik istikrar görüşmeleri yapmayı değerlendirmek için anlaştılar” denildi. 5 Şubat 2011’de devreye giren 10 yıllık anlaşma, dünyanın en büyük iki nükleer gücü olan ABD ve Rusya’nın stratejik nükleer savaş başlıklarının, füzelerinin ve bombardıman uçaklarının sayısını sınırlandırıyor. Uzlaşı, iki ülke arasında nükleer silahlarla ilgili halen geçerli olan tek anlaşma olması nedeniyle, rafa kaldırılması halinde silahlanma yarışını daha da tetikleyeceği kaygıları doğuruyor. Trump döneminde ABD, anlaşmadan çekileceği sinyali vermiş, iki ülke karşılıklı uzlaşının çiğnendiğine dair suçlamalarda bulunmuştu. Biden, işbaşı yapmasıyla birlikte selefi Trump’ın birçok tartışmalı kararını geriye çevirme hamlesinde. Biden’ın başkanlık koltuğuna gelmesinden bu yana Rus lider ile yaptığı ilk görüşmede Ukrayna, muhalif Navalny krizi konusunda Moskova’ya eleştiriler yönelttiği, ikilinin Covid19 ve İran konularını da ele aldıkları duyurulmuştu. Tarafların işbirliğini, diyaloğu sürdürme mesajı verdiği de gündeme yansımıştı. B52 yine havalandı ABD, Joe Biden’ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından dün Ortadoğu’da adeta gövde gösterisi yaptı. Bombardıman uçağı B52’nin Suudi Arabistan F15’leriyle birlikte Basra Körfezi üzerinde uçtuğu duyuruldu. ABD Merkez Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, Louisiana’daki üsten kalkan B52 uçağının ABD’nin bölgesel güvenliğe bağlılığını gösterdiği belirtildi. Trump döneminde İran’a baskı politikası sürerken gözler Biden yönetiminde TahranWashington ilişkilerinin nasıl şekilleneceğinde. İran, ABD’ye yeniden uluslararası nükleer anlaşmaya dönmesi için 21 Şubat tarihine kadar müddet vermişti. Eşitlik vurgusu Öte yandan Biden, “sistemik ırkçılığın” ülkesi için önemli bir sorun olduğunu dile getirerek ırk eşitliği konusunda 4 kararname imzaladı. YPG’YE DESTEĞE DEVAM ABD Merkez Komutanlığı’ndan (CENTCOM), Suriye’de terör örgütü YPG kontrolündeki Kobani’den IŞİD’in çekilmesinin yıldönümü vurgusuyla “kutlama mesajı” geldi. BD liderliğinde, IŞİD’e karşı uluslararası koalisyonun sözcüsü Wayne Marotto’nun paylaşımını alıntılayan CENTCOM Twitter hesabı, 26 Ocak’ta “Kobani’nin kurtuluş günü kutlu olsun” şeklinde paylaşımda bulundu. Marotto’nun alıntılanan tweetinde YPG’ye atıfla “güvenilir ve kabiliyetli bir ortaklık” ifadesi kullanıldı. Tunus’ta mecliste kabine değişikliği oylanırken dışarda yoksulluk, işsizlik ve polis şiddetine karşı protestolar vardı. Polis, göstericilere gözyaşartıcı gazla müdahalede bulundu. Tunus’ta kırılgan hükümet Tunus’ta yeni kabine uzun pazarlıkların ardından önceki gün meclisten güvenoyu aldı. Başbakan Hişam Meşişi’nin 16 Ocak’ta oluşturduğu kabinenin görüşüldüğü oturum yaklaşık 10 saat sürdü. “Arap Baharı”nın ilk ortaya çıktığı Tunus’ta yeni tip koronavirüs salgını ile birlikte ekonomik kriz daha da ağırlaşmış durumda. Önceki günkü meclis oturumu sırasında da başkent Tunus, yine protesto gösterilerine sahne oldu. Gösterilerde hükümete yeterli adımları atmama suçlamaları yöneltildi. Başbakan Meşişi, yeni kabinenin protestoculara kulak verecek şekilde oluşturulduğunu savundu. Nahda Hareketi, Tunus’un Kalbi, Islah, Onur Koalisyonu ve Ulusal Blok, Meşişi’nin 11 bakanın değiştiği yeni kabinesine güvenoyu verenler arasında yer alırken Demokratik Blok ve Özgür Anayasa partileri ile bağımsızlardan bazı milletvekilleri karşı oy kullandı. Özgür Anayasa Partisi ayrıca Meclis Başkanı Raşid Gannuşi ve Meşişi’den güvenoyunun çekilmesi için hazırladığı dilekçeye imza toplamak için meclis önünde eylem başlattığını duyurdu. Gözler Said’de Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ise geçen pazartesi yaptığı açıklamada, Meşişi’nin kabine değişikliğini onaylamayacağı sinyalini vermişti. Said kabinede kadın bakan olmamasını eleştirmiş ve yolsuzluk şüphelisi isimlere onay vermeyeceğini söylemişti. Yeni kabinede de kadın üye bulunmuyor. Çavuşoğlu dün Ankara’da İrlandalı mevkidaşı Simon Coveney’i ağırladı. Görüşmede AB ile ilişkiler de ele alındı. Çavuşoğlu, Atina ile başlatılan ön görüşmelere, diyaloğun önemine işaret etti. “Yeter ki karşılıklı olumlu adım atılsın” dedi. ‘Somut adımlar için yol haritası hazır’ AnkaraBrüksel hattında karşılıklı sıcak mesajlar sürüyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve Avrupa Birliği’nin (AB) bir zaman çizelgesi dahilinde “somut adımlar için bir yol haritası” üzerinde anlaşma sağladığını belirtti. Türkiye ile Hollanda arasındaki kapsamlı istişare mekanizması olan TürkiyeHollanda (Wittenburg) Konferansı’nın sekizincisi dün Çavuşoğlu ve Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok’un eş başkanlıklarında videokonferans yöntemiyle yapıldı. ‘Tek ortak yan lale değil...’ Türkiye ve Hollanda’nın “lalelerin dışında pek çok ortak yanının olduğunu” söyleyen Çavuşoğlu, Avrupa’nın farklı köşelerindeki iki ülke olarak kıtadaki sorunların ele alınmasına katkıda bulunacak çok şeye sahip olduklarını kaydetti. Geçen yılın, TürkiyeAB ilişkilerinde zorluklarla karşılaşılan bir yıl olduğunu belirten Çavuşoğlu, “AB, aralık zirvesinde Türkiye’ye elini uzattı ve biz de olumlu yanıt verdik. Şimdi Türkiye ile AB arasında yenilenen bir diyalog için fırsat penceremiz var” dedi. Çavuşoğlu, 2022 Ocak tarihlerinde Brüksel ziyareti kapsamında görüştüğü AB Konseyi Başkanı Charles Michel’le bir zaman çizelgesi dahilinde “somut adımlar için bir yol haritası” üzerinde anlaşma sağladıklarını söyledi. “Türkiye, aday ülke olarak, en yüksek düzeyde kararlılıkla gerçek bir ortaklığa hazır” diye konuştu. Çavuşoğlu, Türkiye’nin AB’den beklentileri arasında 2015 tarihli göç mutabakatının tüm boyutlarıyla yenilenmesi, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi, üst düzey diyalog ve terörle mücadelede işbirliğinin ele alınması gibi konuların bulunduğunu kaydetti. Hollanda Dışişleri Bakanı Blok ise iki ülke arasında bazı konularda farklı görüşler olsa da ortaklığın son derece önemli olduğunu söyledi. Hollanda ve Türkiye’nin, göç akını ve terör örgütü IŞİD’le mücadele gibi konularda ortaya koyduğu işbirliğinin önemine değindi. ‘Göç’ övgüsü Göçün getirdiği tehditlerle de baş edebilmek için Türkiye ve Hollanda’nın birbirine ihtiyacı olduğunu söyleyen Blok, “Bu anlamda, Türkiye’nin, göç akınını kontrol edebilmek için inanılmaz çabaları var” dedi. “Türk Sahil Güvenlik Kuvvetleri göçmenleri bir taraftan denizden kurtarmaya çalışırken bir taraftan da bununla ilgili siyasi çelişkiler de yaşıyoruz çünkü Avrupa’daki ülkeler istenilen sayıda mülteciye ev sahipliği yapamıyor. Aynı zamanda mültecilerin sağlık ve eğitim hizmetlerine de erişmesi gerekiyor. Türkiye bu çocukların okullara entegre edilmesi gibi birçok başarıya imza attı” ifadelerini kullandı. lANKARA/ Cumhuriyet Yeni dönem değerlendirmesi NATO üyesi ülkelerin genelkurmay başkanları ittifakın misyonunu ve operasyonlarını tartışmak üzere dün Brüksel’de bir araya geldi. NATO’nun Savunma Şefleri Askeri Komitesi toplantısına Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler de dahil olmak üzere bazı ülkeler videokonferans ile katıldı. Toplantıda, AvrupaAtlantik bölgesinin caydırıcılığı ve savunması konseptindeki ilerlemenin gözden geçirileceği belirtildi. Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden’ın, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile önceki günkü görüşmesinde ülkesinin ittifaka bağlılığını teyit ettiği belirtildi. İkili ilişkiler Trump döneminde gerilmişti. Avrupa’ya aşı suçlaması Dünyayı sarsan yeni tip koronavirüs (Covid19) salgınında küresel çapta dün itibarıyla vaka sayısı 100 milyon 938 bin 482’ye, can kaybı 2 milyon 169 bin 911’e yükselirken Avrupa Birliği (AB) ile aşı firmaları arasındaki kavga kızışıyor. AstraZeneca CEO’su Pascal Soriot önceki gün La Repubblica gazetesine verdiği demeçte, AB ile yapılan sözleşmedeki taahhütleri ihlal etmediklerini savundu. AB ülkelerinin aşılarını başkalarına satmadıklarını söyleyen Soriot’un, “Dünya nüfusunun yüzde 5’ine sahip olan Avrupa, aylık küresel tedarikimizin yüzde 17’sini alıyor” ifadeleri dikkat çekti. Soriot, “Dünyada 7.5 milyar insanın yaşadığını, mevcut durumda Avrupa’nın talep ettiği 100 milyon dozun çok fazla olduğunu” Direniş sürecek Hindistan’da hükümetin tartışmalı tarım reformuna yönelik gerilim dinmiyor. Geçen kasım ayından bu yana ülkenin farklı bölgelerinden başkent Yeni Delhi’ye akın ederek yoğun protestolar düzenleyen tarım işçileri ve çiftçiler önceki gün polis barikatlarını aşarak tarihi Kızıl Kale’yi işgal etmişti. Polis, sert müdahalede bulunmuştu. Olaylarda bir kişinin yaşamını yitirdiği, 200 kişinin gözaltına alındığı gündeme yansıdı. Onlarca kişinin yaralandığı belirtildi. Dün ise yetkililerle bir kez daha yapılan görüşmeler sonucunda bazı tarım işçileri, “eylemlerini barışçıl şekilde sürdürmek için bölgelerine dönme kararı aldığını” duyurdu. söyledi. AB’nin AstraZeneca’yı “belirli sayıda aşı tesliminde sözleşmeye dayalı taahhütlerden caymakla” ithamına atıfla Soriot, “Bunu deneyeceğimize söz verdik ama sözleşme ile böyle bir taahhüt altına girmedik” diye konuştu. Dün ise önce AstraZeneca temsilcilerinin, AB yetkilileriyle tedarik kesintisi konusunda yapılması planlanan toplantıya katılmadığı haberleri gündeme yansıdı. Ancak şirketten bu iddialara yalanlama geldi. Aşı üreticileri ABD ve Almanya ortaklığındaki BioNTech/Pfizer ve merkezi İngiltere’de bulunan İngiltereİsviçre ortaklığındaki OxfordAstraZeneca’nın üretimdeki aksaklıklardan dolayı Avrupa’ya kısa vadede planlanandan daha az aşı teslim etmek durumunda kalacaklarını açıklamalarının ardından AB yasal yollara başvurabileceklerini duyurmuştu. Pekin’e tepki Guardian gazetesinin haberine göre ise Çin’de koronavirüs nedeniyle yakınlarını kaybedenler “hükümet tarafından susturulmaya çalışıldıkları” suçlamasıyla salgının kaynağını bulmak için araştırmalar yapan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ekibiyle görüşmek için çağrıda bulundu. Öte yandan Fransız ilaç şirketi Sanofi, AB ülkelerine aşı tedarik edilmesi amacıyla BioNTechPfizer aşısını üreteceklerini açıkladı. Acı kaybımız Yaşamını 1947'de mezun olduğu Saint Joseph Lisesi’ne ve öğrencilerin eğitimine adamış, iyi ve güzel insan, 1930 İzmir doğumlu hocamız Frère Pierre Caporal 24 Ocak 2021'de Beyrut’ta vefat etmiştir. Mekânı cennet olsun. Saint Joseph Fransız Erkek Lisesi 1984 Dönemi