Katalog

HABER 3 28 OCAK 2021 PERŞEMBE 50/ 1 0 160/7 0 140/7 0 50/10 30/ 2 0 40/0 0 10/ 8 0 30/0 0 60/0 0 100/30 30/ 3 0 120/4 0 30/0 0 150/1 2 0 110/3 0 20/ 4 0 120/5 0 140/6 0 30/0 0 140/5 0 40/ 3 0 140/5 0 TARİHTE BUGÜN 1920: Osmanlı Mebusan Meclisi’nin gizli oturumunda Misakı Milli kabul edildi. 1986: Amerikan uzay mekiği Challenger kalktıktan 72 saniye sonra patladı, 7 kişi öldü. Sağlıkçı markette Sağlık meslek lisesi bölümlerinin acil tıp teknisyeni, anestezi, tıbbi sekreter, radyoloji, diş protez, çevre sağlığı, ortopedi ve hemşirelik bölümünden mezun olanlar KPSS Pandemide önemleri ortaya çıkan nitelikli personel atama mağduru. Sağlık lisesi mezunları kadro bulamıyor, bazıları markette çalışıyor ile yapılan son 6 atamada kadro verilmediği için atanamaye konuştular. Atama bekleyenlerin AYŞE BARAN: Acil tip teknisyenliği bödı. Sağlık Meslek Lisesi toplam sayısı 25 bini buluyor. lümü mezunuyum. Bize ayrıcalık tanınsın (SML) mezunlarının kadRADYOLOJI TEKNISYENI MU istemiyoruz. Kadrolar tüm branşlar araroya geçişte mağdur edil Heybet Aslan AZZEZ ACAR: KPSS’de yüksek pu sında adil dağıtılsın, biz de başkaları da diklerini belirten Tüm an almama rağmen kadro açılmadı mağdur olmasın istiyoruz. Yeterli kadro SIBEL Radyoloji Teknisyenleğı için yerleşemedim, mağdur edildik. İşimi açılmadığı için atanamıyoruz. Artık adil BAHÇETEPE ri ve Teknikerleri Derneği Ge yapmak istiyorum. Aileme katkı sunmak atama istiyoruz. nel Başkanı Heybet Aslanoğlu, ve geleceğimi kurmak istiyorum. PINAR TEZCAN: Anestezi bölümünsağlık atamalarında şeffaflık ve adalet iste ÇEVRE SAĞLIĞI TEKNISYENI ÖZLEM den mezun oldum. Hastanın ameliyathadiklerini söyledi. Aslanoğlu, “Özellikle Co YILMAZ: Zor şartlarda maddi zorluk çe neye alınmasından itibaren uyutulması, vid19 pandemisi nedeniyle sağlık persone kerek okudum. Bölüm yıllardır 510 kişi cerrahi operasyon dönemi boyunca takiline en çok ihtiyacımızın olduğu bu süreç gibi çok düşük alım yapıyor. Adından da bi, uyandırılmasını içeren süreçte hastate atanmayı bekleyen donanımlı ve nitelikli alışıldığı gibi koruyucu sağlık hizmetleri nın bütün hayati fonksiyonlarını yürüten, sağlık mezunlarının yeri evde oturmak de nin başında yer alan çevre sağlığı teknis pandemi sürecinde solunum fonksiyonlağil sahada olmasıdır” dedi. yeni olarak artık atanmak istiyorum. rının takibinde gerekli eğitimi almış anes25 bin kişi bekliyor HÜSEYIN EŞIBAYAN: Ortaöğretim tıb tezi teknisyenleri yok sayılıyor. bi sekreterim. Çalışma alanı geniş bir bö SEVDA MUTLU: Sağlık meslek liseAdil atama beklediklerini söyleyen sağ lüm okumama rağmen kadrolarda adil si tıbbi laboratuvar bölümü mezunuyum. lıkçılar ise “Gelecek kaygısı yaşıyoruz. Sağ dağıtım yapılmıyor. Yerimize taşeronlar Sağlık kuruluşlarında pandemi sürecinde lık Bakanı Fahrettin Koca’ya sesleniyoçalıştırılırken ben ise markette çalışıyo PCR laboratuvarlarında personel eksikliruz! Yıllardır atanma umudu ile bekleyen rum. Bizler ortaöğretim tıbbi sekreterler ğine rağmen yıllardır olduğu gibi yine yok SML mezunlarının sesini duyun. Atamalar Covid19 pandemi döneminde sahada ol sayılıyoruz. Gelecek kaygısı yaşıyoruz. da branş dağılımında adalet istiyoruz” di mak istiyoruz. Artık umudumuzu yitirmek üzereyiz. 65 yaş yasağı mahkemeye taşındı Ortak Yaşamı Geliştirme Vakfı, 65 yaş üstüne uygulanan sokağa çıkma yasağının iptali için dava açtı. Kamunun ayrımcılık, ihmal ve istismara yol açtığını belirttikleri uygulamanın sonlandırılmasını talep eden vakıf, acilen bu düzenlemede değişikliğe gidilmesi gerektiğini ifade etti. Uygulamanın yaşlı ayrımcılığı olduğunu ve anayasada güvence altına alınan seyahat özgürlüğünü ihlal ettiğini ifade eden vakıf, ihlal ve istismara yol açmayacak düzenlemelerle yaşlı yurttaşlar için çözümler geliştirilebileceğini kaydetti. Vakıf Başkanı Yusuf Doğan, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu’na seslenerek “Yaşlılar nezdinde yürütülen uygulamaların bir insan hakları ihlaline, yaşlılar için ayrımcılığa ve istismara neden olmayacak biçimde tavsiyelerini acilen gözden geçirmeleri gerektiği kanaatindeyiz” dedi. Doğan, 65 yaş üstünün maruz bırakıldığı uygulamanın büyük oranda ruhsal ve bedensel sorunlara neden olduğunun da altını çizdi. l Haber Merkezi İŞYERI HEKIMI VIRÜSTEN ÖLDÜ Türk Tabipleri Birliği (TTB) Twitter adresinden Tekirdağ Çerkezköy’de işyeri hekimi olarak çalışan Dr. Tayfun Kepiç’in, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıkladı l Haber Merkezi RİZE’DE KOMŞUYA FİLYASYON Rize’de koronavirüs testi pozitif çıkan bazı hastaların, temaslılarını gizledikleri ortaya çıktı. İl Sağlık Müdürlüğü, testi pozitif çıkan kişinin temaslı olarak belirttiği kişilerle birlikte, çevresindeki yakın temas ihtimali yüksek olan kişilere de test yapılmasını kararlaştırdı. Filyasyon ekipleri bundan sonra vakaları aza indirebilmek amacıyla sonucu pozitif çıkan hastaların olduğu eve komşu durumdaki apartman dairesi ile mahalle ve köy yerlerindeki müstakil evlerde yaşayan vatandaşlardan uygun gördükleri kişilerden numune alacak. l DHA Gökçek’e var yurttaşa yok ‘Aşıya yılda 200 milyon TBMM Genel Kurulu’nda eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in koronavirüse karşı aşı olması gündeme geldi. Konuya ilişkin söz alan CHP’li Mahmut Tanal, aşılama sırasında adaletsizlikler olduğuna dikkat çekerek, bir yurttaşın Şile İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazdığı dilekçeyi okudu. Dilekçedeki, “65 yaş üzeri kızım ve damadımla birlikte ikamet ediyorum. Melih Gökçek’in yararlandığı aşı uygulamasının kızım ve damadıma da yapılmasını arz ederim” ifadelerini aktaran Tanal, “Ancak diyorlar ki: ‘Efendim, biz bunu yapmayız’. Peki, Melih Gökçek’e bu uygulamayı nasıl yaptınız? Böyle kayırmacılık, böyle adaletsizlik olmaz” dedi. Gökçek, sırası gelmeden aşı olmuş, gelen tepkilere de “Kayınvalidem 105 yaşında. Aynı adreste 65 yaşın üstünde iseniz öncelikten siz de yararlanıyorsunuz” karşılığını vermişti. l ANKARA Tüfekle vurup intihar etti İzmir Bayraklı’da Mikail G.(29) eşiyle yaşadığı evine gelen evli ve 2 çocuk annesi Hediye D’yi (41) çıkan tartışmada pompalı tüfekle vurarak yaraladıktan sonra aynı silahı başına ateşleyerek intihar etti. Tedavi altına alınan Hediye D’nin hayati tehlikeyi atlatamadığı öğrenilirken ikilinin ilişki yaşadığı iddia edildi. Başlatılan soruşturma sürüyor. l DHA dolar ödüyoruz’ Şahin: Türkiye yurtdışına bağımlı hale getirildi 27 OCAK ÇARŞAMBA 179 BIN 419 29 MILYON 7 BIN 915 2 MILYON 449 BIN 839 7 BIN 489 675 25 BIN 476 1765 132 8 BIN 803 %4.7 2 MILYON 331 BIN 314 Bakan: 75 yaş üstüne aşılama bugün başlıyor Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugünden itibaren 75 yaş üzeri yurttaşlarda koronavirüse karşı aşılama sürecinin başlayacağını duyurdu. Koca, “75 yaş üzeri vatandaşlarımız sağlık kuruluşlarından randevu alarak aşı olmaya gidebilecekler” dedi. Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrasında yazılı açıklama yaptı. Koca, esnafın koronavirüs tedbirlerinin gevşetilmesi yönündeki beklentisine karşın “Tedbirlerdeki kontrolsüz gevşemeler bir sonrakini daha zor atlatabileceğimiz dalgalanmalara yol açabilir. Tedbir ve temkini elden bırakmamamız gerekiyor” açıklamasını yaptı. Alınan tedbirlerle vaka sayısında yüzde 80’e varan düşüş sağlandığını belirten Koca, “Dünyada da artan risk durumu göz önüne alındığında tedbirlere sıkı sıkıya uymaya devam etmemiz gerekir” dedi. Türkiye’ye 6,5 milyon dozluk aşı daha geldiğini anımsatan Koca, “Gerekli testlerin tamamlanmasından sonra aşılar kullanıma sunulacaktır” dedi. l ANKARA SİBEL BAHÇETEPE Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın (TÜSEB) resmi internet sitesinde yer alan “Türkiye’de Aşı ve Serum Üretiminin Tarihçesi” başlıklı yazıda “Türkiye’nin aşı üreten ve ihraç eden bir ülke konumundan aşı ihtiyacını dış ülkelerden karşılayan bir ülke konumuna getirildi” tespitinde bulunuldu. CHP Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Fikret Şahin, yazıyı “Ulusal aşı bağımsızlığımızı kaybettiğimizin itirafıdır” ifadeleriyle değerlendirdi. Türkiye’nin şu anda aşı ihtiyacını karşılamak için her yıl 200 milyon dolar ödeme yaptığını anımsatan Şahin, özetle şunları söyledi: “1928 yılında kurulan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’yle birlikte kendi aşımızı üretmeye başlamıştık. Ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda 18 tür aşı bu tesiste üretiliyordu. Hatta bu aşıları yurtdışına ihraç eder duruma dahi gelmiştik. 2011 yılında ise yerli ve milli olduğu iddiasında olan AKP iktidarı, 663 sayılı KHK ile bu kurumu kapattı. Gerekçe ise tesisin teknolojik olarak geri kaldığı ve modernize edilmesi için 40 milyon dolar harcanması gerektiğiydi.” l İSTANBUL latan mektuplar. Ve bu mektuplar üzerine zaten kısa süre sonra da çözüm süreci başladı, İmralı çözüm süreci.” “Aslında patenDemirtaş’ın altında ti bana ait değil” diyordu. Yani sözün gerçek sahibi kendisi kaldığı masa değildi. Peki kimdi? Her şeyin bir vakti var. Kuşkusuz insanın da. “Rönesans’ın devlere ihtiyacı vardı, yarattı” diyor Engels. Dönemler, topraktan ya da sudan değil ama olaylardan insanlar yaratıyor. Selahattin Demirtaş’ın Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden gazetecilere yazdığı mektubu ve eklerini okurken düşünüyordum. İki sayfalık mektubun en çarpıcı yeri kuşkusuz şuydu: “Bana ve HDP’ye yönelik eleştirileri büyük bir saygıyla karşılıyor, eleştirilere değer veriyor, onları anlamaya çalışıyorum. Geçmişteki siyaset tarzımız, söylemimiz, pratiklerimiz konusunda özeleştirel yaklaş“İsmini söylemeyim” diyerek “bir hükümet yetkilisinin kullandığı cümle”yi işaret eden Demirtaş, sözün çıkışını şöyle anlatıyordu: “Yakında barış gelecek ve Öcalan da bu barışın mimarlarından biri olacak ve heykeli dikilecek. Sembolik olarak denir ya hani, barışı getirecek insanın heykeli dikilir kardeşim, halk arasında kullanılan bir deyimdir. Böyle heykeli dikilecek insan, heykeli dikilecek adam, heykeli dikilecek kadın denir ya. Böylesine kullandığım bir sözü, Erdoğan’ın da kendisi de biliyor, bakın o dönem çıkıp itiraz etmiyor hiç kimse itiraz etmiyor.” mak gerektiğine de samimi Erdoğan neden yetle inanıyorum.” Demirtaş, Türkiye’nin yaşadığı yaptığımı biliyor krizin tek bir aktörün üzerine bıDemirtaş’ın söylediklerinden rakılamayacağını da söylüyordu: anlaşılan, hükümetle yaptıkları “Türkiye bugün bu haldeygörüşmelerde “barışın mimarse her siyasi aktörün kendi öl larının heykeli dikilir” sözleri, çüsünde sorumluluğu var, bu meydanda bu hale dönüşmüşna muhalefet de dahil. Barıtü. Yıllarca o konuşmaya hiçbir şı sağlayamadık, demokrasi ge soruşturma açılmazken; yıllar tiremedik, ekonomi çöktü, top sonra sözler Erdoğan tarafınlum ağır bedeller ödüyor. Başa dan miting meydanlarında “barılı olsaydık bunların hiçbiri ya kın neler söylemiş” diye izletilşanmayacaktı. Durum bu kadar miş, dava açılmış, Demirtaş’ı nettir. Bence bu saatten sonra hapse götürmüştü. mazeretlerin arkasına sığınmaDemirtaş, Erdoğan’a mahkenın da bir anlamı yok.” meden şöyle sesleniyordu: Demirtaş’ın kendisini anlatmak “O konuşmayı niye yaptığızorunda kalmasının nedeni, hü mı kendisi de biliyor, o dönekümet medyasında kendisi hak min bakanları da biliyor. Kenkında çıkan tek yanlı haberlerdi: disi o videoyu izletirken mey“Benimle ilgili medyada yazı danlarda şunu da ekleseydi salan, çizilen, söylenen neredey mimiyetine inanırdım. Deseyse her şey, bariz bir yalan ve ifti di ki, ‘Bak, Demirtaş ‘Öcalan’ın raya dayanmaktadır. Bazı sözle heykelini dikeceğiz’ dedirim bağlamından koparılarak algı ği günde var ya, Öcalan baoluşturulmaya çalışılmıştır. Hak na çözüm süreciyle ilgili iki takımdaki tüm kumpas suçlamala ne mektup yazmıştı. Onlar da rını mahkemelerde bir bir çürüt benim elimdeydi. Zaten hemen tük ve bunları Avrupa İnsan Hak bu konuşmadan iki ay sonra ları Mahkemesi (AİHM) önünde da İmralı’da resmi görüşmelere de ortaya koyup haklı bir şekilde başladık. Kamuoyu, halk bundavayı kazandık.” dan bilginiz olsun’ deseydi saDemirtaş, mahkemelerin simimiyetine inanırdım.” yasi baskılar nedeniyle vermeDemirtaş’ın konuşmasının si gereken kararları veremediğini devamında şu sözler dikkat çesöylüyordu: kiyordu: “Benimle ilgili son beş yıldır o “Tamamı komplocu bunların kadar yoğun şekilde ve korkunç komplocu. Zihniyet komplocu. bir algı operasyonu yürütüldü ki, Tuzak kurma üzerine. Bunlara mahkemeler, dışarıda üretilen elini veren kolunu kaptırıyor.” algı ile dava dosyamın gerçeği arasındaki uçurumda sıkışıp İmralı tutanakları ne kalmış durumdalar.” zaman başlıyor? Mektubun yanında 20 farklı dosya bulunuyordu. Dosyalarda; olmayan gizli tanık, sahte hesaplardan atılmış mesajlar, içeriği değiştirilmiş resmi tutanaklar, FETÖ iltisaklı 29 yargı mensubunun hazırladığı fezlekeler, katılmadığı 107 eylem gibi dava sürecine dair pek çok somut eleştiri vardı. Demirtaş, bunlara dayanarak yaşadıklarını “kumpas” olarak adlandırıyordu. Dosyalar bitince zaman zaman bu köşede yer verdiğim İmralı tutanaklarını açtım. Öcalan’ın “Tarihi önemde bir toplantıya başlıyoruz. Nasıl bir yöntem izleyelim” diye başladığı, “Sizce nasıl uygunsa” yanıtını aldığı ilk tutanak, gerçekten de heykel konuşmasından 2 ay sonra, 23 Şubat 2013 tarihini taşıyordu. Belli ki yıllar önceki “Apo heykeli” sessizliğinin ne‘Öcalan’ın heykeli’ sözünün patenti deni pişen “süreç”ti! Peki, Demirtaş’ın “komplo” dediği şey neydi? Asıl mesele... Belli ki Demirtaş, AKP ile Demirtaş’a yapılan suçlama PKK’nin yürüttüğü “müzakere ların önemli bölümü konuşmala süreci”nde “sorumluluk almaya” rına dairdi. O da “bağlamından çağrılmıştı. Elbette kendisi de koparıldı” dediği ifadelerin tama bu işin gönüllüsüydü. Demirtaş’ı mını gazetecilerle paylaşıyordu. hem sevenleri hem düşmanlaDikkat çeken, konuşmaları için popüler yapan kariyerirın neredeyse tamamının, kimi nin ivmelenmesi de bu dönemde lerinin “çözüm süreci” kimileri olmuştu. “Çözüm süreci”nde nin “müzakere süreci” dediği dö İmralı’da gündeme gelen “Türnemde yapılmış olmasıydı. kiye partisi” projesi HDP’yi yaİlk merak ettiğim, “Öcalan’ın ratmış, Demirtaş adı da bu heykelini dikeceğiz” sözlerini devrin içinde büyümüştü. Öyle nasıl açıkladığıydı. Belki de sü ki “süreç”in son seçiminde HDP rekli gündeme gelmesinden ola yüzde 13.1 oy almış, 80 milletcak, 4 numaralı dosya bir tek bu vekili çıkarmıştı. Ancak ortaya konuya ayrılmıştı. çıkan tablo, hem PKK için hem Demirtaş; söz konusu ifaAKP için murat edilen şey olmadeyi, 13 Aralık 2012 tarihinde, yınca “süreç” sona ermişti. Yerel Mardin’in Kızıltepe ilçesinde dü seçimlerde devlet televizyonuna zenlenen mitingde kullanmıştı. çıkarılan Osman Öcalan’a, AnaBu sözler, Ankara 19. Ağır Ce dolu Ajansı’ndan mesajı paylaza Mahkemesi’nde devam eden şılan Abdullah Öcalan’a bakıyargılamanın da konusuydu. lırsa; devrilen “masa”nın altınDosyada, Demirtaş’ın bu konuş da Demirtaş kalmıştı. Öcalan’ın manın hikâyesini anlattığı 24 Nisan görüşme tutanakları boyunca 2019 tarihli mahkeme kaydı vardı. “hepimiz yargılanırız” dediği O günü şöyle anlatıyordu: uyarının muhatabı ne AKP ne “Ben, ‘Öcalan’ın daha hey PKK, Demirtaş olmuştu. kelini dikeceğiz’ dediğim Dönemler insanları yaratıyor, günde, Erdoğan’ın elinde insanlar da dönemleri. Sanmayın İmralı’dan Öcalan tarafından ki zaman, akrep ve yelkovanla yazılmış iki tane mektup vardı. akıyor. Kaybolup giden hikâyeler Yeni İmralı çözüm sürecini baş hepsinden fazla. ‘Sınıfları seyreltin, atama yapın’ Şentop: Vekile aşı külliyen uydurma Aşıda öncelik tartışmaları yaşanırken bir haber kanalında, TBMM ile Sağlık Bakanlığı arasında aşı protokolü imzalandığı, milletvekillerinin önümüzdeki haftadan itibaren koronavirüse karşı aşılanacağı iddia edildi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Külliyen uydurma. Sağlık Bakanlığı ile yapılmış bir protokol yoktur; aşı yapılması konusunda milletvekilleri için bir planlama yoktur” dedi. l ANKARA CEMİL CİĞERİM Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Arzu Topaloğlu, okullarda yüz yüze eğitime geçilmeden önce önlemlerin alınmasını ve yüz yüze eğitimin aşı takvimine göre planlanması gerektiğini söyledi. Topaloğlu konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamasında “Israrla vurguladığımız, sınıfların seyreltilmesi ve bunun için ek atama yapılması, eğitim kurumlarının temizlik altyapılarının düzenlenmesi, öğrencilerin servis ve beslenme sorunlarının pandemi koşullarına uygun bir şekilde planlanması yapılmadan eğitim kurumlarını açmaya çalışmak ileride telafisi imkânsız sonuçlara yol açacaktır” dedi.