08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 21 OCAK 2021 PERŞEMBE HABER/YORUM Kılıçdaroğlu, Ahmet Hoca Enstitüsü ile görüşürken, asıl CHP’nin muhafazakâr bir parti olduğunu söynelik için: [email protected]) Türkçe ezan Osmanlı’dan geliyor! ledi. Ardından da “Hepimizin dedesi, babaÖncelikle bilinmeli ki, Türkçe ezan, Atası bir şekliyle CHP’liydi. Mesela önemli şatürk veya CHP’nin ortaya attığı bir konu irlerden Necip Fazıl Kısakürek CHP’nin değil. Türkçülük duyguları yükselme süparti meclisi üyesidir bir dönem. Adnan recindeyken, Sultan Abdülaziz döneminMenderes CHP’lidir. Tek parti var zaten, de hayatı olaylarla dolu Türkçü “Genç Os‘CHP’li Necip Fazıl’, çok değişik görüşlerden, kimliklerden insanlar o tek parti döneminden parlamentoda ya da parlamento dışında partiyi temsil manlı” yazar Suavi, “dinde reform gerekir” düşüncesinden hareketle, hutbenin her milletin kendi dilinde okunmasını ısrarTürkçe ezan fobisi ve etmişlerdir. Ayrışma çok partili hayata geçtikten sonra başlamıştır” diyor. Söyleyecek la ilk olarak gündeme taşıyan kişiydi. Dinde tutucu dogmalara karşı çıkmak, TanziKılıçdaroğlu… söz bulamıyorum. Sağ kesimden oy almak için Menderes ve Necip Fazıl’dan mat döneminden beri takip edilen bir devlet politikasıydı. Ziya Gökalp’in dizeleri de söz ederek bir CHP profili çizilemez, o dönemde yol göstericiydi. “Tek parti döneminde onlar da CHP üye nin bugün yadsıyabilmesi, hatta bir vekilini ihHafız Ali Rıza Sağman, “Tanrı uludur, siydi” şeklinde bir siyaset oluşturulamaz. raç edebilmesi yenilir yutulur lokma değil. Par Tanrı uludur” tercümesini yapan din adamımız. Bunlarla kitlelere güven veremezsiniz, özel tide “değişmez önder”in kimi sözlerini seçip likle tüzüğünüzde “çağdaş, demokratik, sol kafanıza göre sansürleyip suç unsuru haliSoner Yalçın, OdaTV’de konuyu kaleme alırken Şafii bilginlerin, Kuran’ın başka dillerde bir siyasal parti” yazıyorsa! Sayın Kılıçdaroğ ne getiremezsiniz? Ezanın illa yalnız Arap de okunabileceğini savunduklarını anlatıyor. lu bunları toplumdaki gerilimleri azaltmak için ça okunmasını istediğini savunanlar da İmam Azam Ebu Hanife, “Ezan Farsça da yaptığını düşünse de partinin kimliği ve geçmi tabii ki olabilir. Ama hiç kimsenin, Atatürk okunabilir, yeter ki ezan olduğunu anlayalım şi ile çelişkiye düşüyor. Ekmeleddin İhsanoğ Türkiyesi’nin devrimler döneminin simge ve namaz vaktinin geldiğini fark edelim” diyor. lu olayını ise unutmadık ve unutmayacağız! çıkışlarından biri olan “Türkçe ezan” ko Yine aralarında Ebu Hanife, Alauddin KasaBu konu bana “Şebi Arus töreninde İBB nusunda haddini aşarak “cadı avı” baş ni, Zeyla’i gibi isimlerin olduğu İslam âlimleri, tarafından Türkçe ezan mı okutuldu?” tartış latma hakkı yoktur! “Kuran’ın tercümesi de Kuran’dır” görüşünü malarını hatırlattı. Ortam son derece sert sal Türkiye’yi Araplaştırmak isteyenlerin bu fi savunanlar arasında… volara, dini konular üstünden siyasi kavgala kirle kendilerini doğal müttefik haline getirme Demek ki neymiş? “Türkçe Kuran” CHP ra doğru evrilmişti. Konu tabii ki hemen Ata leri normal de CHP’nin agresif tavrını anlamak dönemi veya Atatürk’ün bir “icadı” değiltürk dönemi ve ezanı Türkçe okutmak ismümkün değil. Artık parti şunu öğrensin: Şe miş. Halbuki topluma bu hep böyle sunuluteyenlerle hesaplaşma üzerinden günümüz CHP’sinin kötülenmesiydi. Erdoğan, “Buldukları her fırsatta tek parti faşizmine dönüyorlar. Kuran’ı Türkçe okutma riata özenenler veya köktendincilerle pazarlık da olmaz, orta yol da! Türkiye’de bunu deneyen merkez sağ, bildiğiniz gibi 90’lar boyunca adım adım eridi ve müflis bir tüccar gibi her yor. “Camileri ahır yaptılar” palavrasının bir tamamlayıcısı gibi… İşin mantıkanlamfelsefi yönleri gibi bir garabet İstanbul’da sergilendi” diye şeyini kaybetti. Gericiliğe ödünler verilerek la Lise sonda felsefe hocamız bir rahipti, rek CHP’yi suçladı. Kasım 2018’de ise tersine, ikdemokratik bir Cumhuriyet savunulamaz! Monseigneur Dubois. İnanılmaz donanımCHP Milletvekili Öztürk Yılmaz Türkçe ezaO mükemmel siyasal gençlik dergisi lı, zarif ve derin bir insandı. “Din ve felsefe, nı savunduğunda, Kılıçdaroğlu hızlı bir kararla Çözümleme’de bu konuları işliyorum, son ay çok farklı şeyler” demeyin, din felsefesi diye onu partiden ihraç ettirmişti. larda. Önce, 90’lar boyunca solun gaflarını, bir dal var. Yeter ki, benzer sorulara farklı yaÖncelikle, CHP’nin bu konudaki tavbu sayıda ise merkez sağın kendini yok edişi nıtlar gelebilse de aydın bir bakış açısı olsun! rından son derece rahatsızım. Atatürk ni ele aldım. (Önümüzdeki sayı ise 2. cumhu Din insanı da filozof da kendine benzer soruTürkiyesi’nin simgelerinden biri haline geriyetçi medyanın nasıl kullanılma sürecini ta lar sorar. “Ben kimim, nereden geldim, ölümlen Türkçe ezanı, Mustafa Kemal’in partisi mamlayıp tasfiye edildiğini anlatacağım. Abo den sonra ne var? Hangi kurallar altında yaşamam lazım? (İster dini, ister etik, ister sosyal) Evren sonsuz mu?” Tabii ki din ve felsefenin birbirinden ayrılan sayısız bölmesi de var ama kesişme alanları da küçümsenemez. Sonuçta felsefi metinlerin nasıl birer anlamı, içeriği, çözüm stratejisi geliştirme yöntemi varsa, din de aynı şekilde bir mesaj, bir bakış açısı, bir kaideler dizisi taşıyor. Ama ülkemizde biz bunu şöyle bir farkla yaşıyoruz: Bu ezan ve Kuran’ın Türkçe ele alınışı, büyük bir sorun olarak görülüyor! Adeta Türklerin Kuran’da ne dendiğini anlamamaları isteniyor! Sanki bundan açıkça korkuluyor! Zülal Kalkandelen, Cumhuriyet’te Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cağfer Karadaş’ın, Kuran’ın Türkçe çevirisinin gençleri deizm ve ateizme yönlendirdiğini iddia ettiğini hatırlattı. O zaman Sayın Karadaş’ın söyledikleri akla iki şey getiriyor; ya “Kuran’ın ne dediği anlaşılırsa bu o kadar inandırıcı gelmeyecek ki gençler deist veya ateist olacak” ya da demek Diyanet iddia ediyor ki, “Kuran’ın Türkçe meali kötü bir çeviri olduğundan okuyanlar başka yola gidiyorlar”. Ben şahsen Karadaş’ın hangisini ima ettiğini merak ettim! (Mantıken üçüncü bir şık var mı, siz söyleyin?) İşin AKP açısından son ilginç hatırlatması, 2014’te çözüm süreci devam ederken Erdoğan’ın Batman’da Kuran’ın Türkçe çevirisi ile halka seslenip siyasi destek istemesi! O günlerde Bahçeli’nin bu olgu hakkında Erdoğan’ı nasıl teşhir edip tanımladığının araştırmasını lütfen siz yapın, beni aşar! Dünyada, kendi vatandaşlarının dinini anlamasının önüne bu kadar dikenli tel çeken başka bir ülke yok! İktidar kesimini tamam da Kılıçdaroğlu kendisini anlamamı beklemesin! Acaba Atatürk kendisinin koltuğunda bu iddialı ve sert “Türkçe ezanKuran olmaz” görüşlerinin yükseldiğini duysa, neler düşünürdü? Hakkında neler düşünüyordur? BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 23 4 5 678 9 1/ Bir devletin ya da bir şirketin yönetimini birlikte yürüten üç kişilik topluluk... Olum1 2 3 4 K OMB İ N E E OB İ R İ ME L MAS L AHA T B VATAN P suzluk belirten 5 İ K A Z N E B İ bir önek. 2/ Oyun, 6 N O K U L T A R dolap... Halojenler 7 A Ç T O R L İ grubundan bir 8 A F P A L A N element. 3/ Gün 9 U K A L A A D A lük yaşama ait küçük ve geçici belgeleri toplama şeklindeki koleksiyonculuk. 4/ Eski dilde su... Hiç doğurmamış hayvan. 5/ Kutsal inanç... “ eder insanı bu dünya / Bu gece, bu yıldızlar, bu koku” (Orhan Veli). 6/ Frengi hastalığına verilen bir başka ad. 7/ Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler... Satrançta bir taş... Bir nota. 8/ İtalya kökenli bir tür pasta. 9/ İri, kart... Tütsüyle kurutulmuş et ya da balık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yunan mitolojisinde, gözleri kapalı ve elinde bir terazi tutar biçimde betimlenen adalet tanrıçası... Uzaklık işareti. 2/ Bir cins antibiyotik ilaç. 3/ İspanyolların sevinç ünlemi... Harman yerindeki tahılın taş ve toprakla karışık kalıntısı. 4/ Bir tür hafif ve kaba ayakkabı... Yiyecek bulamayan, yoksul kimse. 5/ Rütbesiz asker... Mikroskop camı. 6/ Kredi mektubu. 7/ Karadeniz yöresine özgü, mısır ununa çeşitli sebzeler karıştırılarak yapılan ekmek... Asker. 8/ Japon lirik dramı... Vilayet... Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse. 9/ Eskiden dervişlerin giydiği, tiftikten yapılmış ince külah. MILLI SAVUNMA BAKANI AKAR, IRAK ZIYARETINİ DEĞERLENDIRDI: İşbirliği artacak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, terör örgütü PKK ile mücadele kapsamında Ankara ile Bağdat ve Erbil arasında bilgi değişimi için “uygun mekanizmalar” kurulacağını belirterek “TürkiyeIrak, TürkiyeErbil arasındaki işbirliği terörle mücadele konusunda çok önemli birtakım gelişmelere sebep olabilecek” dedi. Akar, “bu konuda özellikle bölgesel yönetimin iradesinin çok değerli, anlamlı ve saygıdeğer olduğunun’’ da altını çizdi. Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile birlikte yaptığı 2 günlük Irak ziyaretinin sonunda temaslarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akar, “PKK terör örgütü ile mücadele ve güvenlik konuları başta olmak üzere Türkiye ve Irak arasındaki konulara ilişkin karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Görüşmelerin sonucunda görüşlerimizin ve yaklaşımlarımızın birbirine çok yakın olduğunu görmekten memnun olduk. Birçok konuda mutabık kaldık” dedi. Türkiye’nin komşularının toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu, bununla birlikte terör örgütü PKK ile mücadelesini de sürdüreceğini muhataplarına ilettiğini kaydeden Akar, “Onların da bizimle benzer şekilde düşündüklerini gördük. Karşılıklı heyetler arası görüşmelere devam edeceğiz. Bunların da kısa zamanda araziye çok olumlu şekilde yansıyacağına inanıyorum” diye konuştu. Akar, “Araziye olumlu yansıması” ifadesiyle kastının ortak bir operasyon olup olmadığının sorulması üzerine “Böyle bir şey söylemek yerine, karşılıklı bilgi alışverişimizi sürdüreceğiz, bilgi değişimi konusunda uygun mekanizmaları kuracağız” ifadelerini kullandı. Akar, Irak ziyaretinin sahadaki yansımasının nasıl olacağının sorulması üzerine ise şöyle konuştu: “Önümüzdeki dönemde işbirliğimizin gerçekleşmesi ve bununla alakalı uygun mekanizmaları kurmak suretiyle TürkiyeIrak, TürkiyeErbil arasındaki işbirliği terörle mücadele konusunda çok önemli birtakım gelişmelere sebep olabilecek. Bu konuda tarafların istekli olduğunu gördük. Hem uluslararası ortamı hem de mevcut durumu değerlendirdiğimizde artık PKK’nin herhangi bir şekilde kaçacak deliğinin kalmadığını ve bunların sonlarının geldiğini söyleyebiliriz.” Irak’ta merkezi hükümet ve IKBY’nin tüm silahlı grupların Sincar’ın dışına çıkarılması için yaptıkları anlaşmanın ardından Sincar’daki son duruma ilişkin değerlendirmesi sorulan Akar, “Şu an içinde bulunduğumuz durumda teröristlerin özellikle Sincar çevresinden tamamen ayrılmadığına dair bilgilerimiz var. Bu konuda özellikle Bağdat yönetimi, çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ettiler” yanıtını verdi. l ANKARA/Cumhuriyet Öğrencilerden sorumlu ‘mahrem abi ve abla’ya gözaltı FETÖ’nün, askeri öğrencilerden sorumlu “mahrem abi” ve KYK öğrencilerinden sorumlu “mahrem abla” pozisyonunda olduğu belirtilen iki kişi Ankara’da yakalandı. 2016’dan itibaren firari olan Y.M. ve K.M’nin Ankara Etimesgut’ta bulunan “gaybubet evi”nde gizlendiklerini belirlendi. Gözaltına alınan iki zanlının, sahte kimlik taşıdığı ve kılık değiştirdiği tespit edildi. K.M’nin örgütte askeri öğrencilerden sorumlu mahrem abi, Y.M’nin ise KYK öğrencilerinden sorumlu mahrem abla pozisyonunda bulunduğu belirtildi. Söz konusu evin, örgüt üyelerince sahte kimlik temin etme merkezi olarak kullanıldığı kaydedildi. Eski emniyetçi tutuklandı FETÖ/PDY üyesi olduğu gerekçesi ile 2016’da meslekten ihraç edilen, hakkında kesinleşmiş 6 yıl 3 ay hapis cezası olduğu belirtilen eski Emniyet Müdürü Ömer Faruk Çoban da yaklaşık bir ay süren çalışmalar sonucu Keçiören’de bir eve düzenlenen operasyonla yakalandı. Zanlı sevk edildiği mahkemece tutuklandı. l ANKARA/ Cumhuriyet IÇIŞLERI: EREN2 LICE BAŞLATILDI İçişleri Bakanlığı, 2 bin 24 personelin katılımıyla Eren2 Lice Operasyonu’nun başlatıldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, bölücü terör örgütü PKK/KCK’ye yönelik ilki Tendürek’te başlayan Eren operasyonları devam ediyor. Bu kapsamda, jandarma komando, jandarma özel harekât (JÖH), polis özel harekât (PÖH) ve güvenlik korucularından oluşan 116 operasyonel tim, 2 bin 24 personelin katılımıyla “Eren2 Lice Operasyonu” başlatıldı. l ANKARA/ Cumhuriyet 21 OCAK 2021 SAYI: 34802 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:48 08:17 13:20 15:51 18:14 19:38 Ankara 06:31 07:59 13:05 15:38 18:01 19:23 İzmir 06:52 08:18 13:28 16:05 18:28 19:48 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Erdoğan’ın ‘ABD’yi AB’yle dengeleme’ taktiği Erdoğan’ın dış politika anlayışını, uzun bir süredir neoAbdülhamitçilik olarak isimlendiriyorum. Özetle neoAbdülhamitçilik, Erdoğan’ın “Rusya’yla anlaşarak kendisine alan açması, bunu ABD ile pazarlığında kullanması ve iki büyük kuvveti de AB ile dengelemeye çalışması” çabasıdır. Benzerini 19. yüzyılın sonunda II. Abdülhamit uygulamış; büyük kuvvetler arasında denge kurmaya, birine karşı diğerine taviz vererek ayakta kalmaya, iktidarını korumaya çalışmıştı. O anlayışın tipik sonuçlarından biri, II. Abdülhamit’in Rusya’ya karşı İngiltere desteği kazanmak için, bu ülkeye 1878’de Kıbrıs’ı vermesiydi! Asıl sorun S400 değil, PYD devleti ABD başkanlık seçimini Joe Biden’ın kazanmasından bu yana Erdoğan ve kurmayları ABD ve AB’ye “beyaz sayfa” açma çağrısı yapıyorlar. Üstelik, içi boş bir “beyaz sayfa” çağrısı da değil bu: Doğu Akdeniz’de geri adım atmaktan, ekonomi ve hukukta reform yapma hedefi açıklamaya uzanan, geniş yelpazede ödünler var içinde... Ancak AKP’nin bu “beyaz sayfa” çağrısı ABD’den çok AB’yi hedef alıyor. Çağrının esas adresi Washington değil, Brüksel... Şundan: TürkAmerikan ilişkilerinin en önemli sorunu olarak S400 konuşuluyor hep. Ancak S400, Erdoğan’lar açısından çözülebilir bir sorun aslında: AKP medyasına yansıyan “tetikte ABD’li komutanın da olması” gibi seçenekler bile iktidarın “uzlaşmaya” açık olduğuna işaret ediyor. Kaldı ki iktidarın bagajında, füze savunma sistemini ilk alan Çin’in iki yıl boyunca oyalanması ve sonra satışın iptal edilmesi de var. O nedenle TürkAmerikan ilişkilerinin en önemli sorunu S400 değil, Suriye’nin kuzeydoğusunda inşa edilmekte olan PYD devletidir. Devletlerarası ilişki bakımından elbette... Yoksa AKP hükümeti ile Washington arasındaki sorunlar listesinde, Rıza Sarraf ve Halk Bankası konusu daha üst sıradadır büyük olasılıkla... ABD’yle pazarlığın iç politik zorluğu AKP hükümeti açısından şu seçenek de masada hâlâ: Suriye’nin kuzeydoğusunda PYD devleti karşılığında, Suriye’nin kuzeybatısında AKP denetiminde ÖSO devleti... İktidarın, uçağını düşürdüğü Rusya’yla ve Suriye’den çıkarmak istediğini ilan ettiği İran’la bile müttefik olması ama Şam’la ilişkileri düzeltmemekte ısrar etmesi, işte bu nedenledir. Ancak Erdoğan, “iyi bir taktisyen” olarak, ABD ile dış politikada bu pazarlığın, iç politikada elini oldukça zayıflatacağını, dahası iktidarına mal olacağını görmekte... Çünkü bu tablo, iç siyasetin yeniden düzenlenmesi demektir. Anımsayın: AKP, Türkiye’yi Irak ve Suriye’nin kuzeyine doğru genişletme hedefi yürütürken, içeride de bunun gereği olarak Kürt açılımı yapıyordu. Şimdi ABD’yle PYD devletine karşılık ÖSO devleti pazarlığına girmesi, Cumhur İttifakı’nın dağılması demektir; AKP’nin MHP ve BBP’yi yitirmesi demektir, tabanındaki “Milli Görüşçüleri” SP’ye bırakması demektir ve en önemlisi askeri bürokrasinin desteğinden olması demektir. İşte bu nedenle Erdoğan açısından, 2023 hedefine ya da zorunlu bir erken seçime yürürken, müttefik değişikliğine gitmesi oldukça zor görünüyor. Bu da PYD devleti pazarlığına girememesi, dolayısıyla da ABD’yle ilişkileri “tamamen” düzeltememesi demektir. Erdoğan’ın AB beklentisi Bu tablo nedeniyle AKP hükümeti “beyaz sayfayı” daha çok Brüksel’le açmaya çalışıyor. Erdoğan, ABD’yle ilişkileri düzeltememesi koşullarında, AB’yle ilişkileri düzeltmesinin “Batı’dan kopmadan” iktidarını sürdürebilmesinin bir yolu olduğunu düşünüyor. Yoksa “Türkiye’nin AB üyeliğinin” mümkün olmadığını Erdoğan da biliyor. Ancak AB kapısında bulunmanın 18 yıl önce kendisine iktidar yolu açtığı gibi, bugün de iktidarını sürdürme yolu açacağını düşünüyor. Erdoğan, AB’yle ilişkilerin düzeltilmesinin, Biden’ın ABDAB ilişkilerini restore etme hedefi içinde elini güçlendireceğini, hatta bu durumda TürkAmerikan sorunları listesindeki bazı başlıkları en azından kolaylaştıracağını hesaplıyor. Olası mı, bunu da tartışırız... HDP’li Hatice Kocaman duruşmada tutuklandı Terör soruşturması kapsamında açılan davada yargılanan eski HDP Siirt Milletvekili Hatice Kocaman’ın, dün Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşması görüldü. Duruşmada avukatı ile hazır bulunan Kocaman, suçlamaları reddederek beraatına karar verilmesini talep etti. Mahkeme, Kocaman’ın tutuklanmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Hazırlanan iddianamede Kocaman hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Ğözaltına alınan Kocaman’ın işlemlerinin ardından cezaevine gönderileceği öğrenildi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle