09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 21 OCAK 2021 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.4490 0.8 kuruş 9.0190 1.9 kuruş 10.2090 4.8 kuruş 14.78 Sabit 1.569 5.34 puan 2983.41 24.81 lira 444.50 3.04 lira İnşaat sektörünün toplam kredileri kasım sonu itibarıyla 284.13 milyar liraya ulaştı İnşaatçıda ‘para’ korkusu Sekiz çeyrek art arda daraldıktan sonra pandemi döneminde hükümetin genişleyici politikalarının desteğiyle iki yıl arayla büyüme kaydeden inşaat sektörü, sıkı para ve maliye politikasına geçilmesiyle yeniden ivme kaybetmeye başladı. Sektör temsilcilerine göre destek paketlerinin sona ermesi, Merkez Bankası’nın 2021’in önemli bir bölümünde yüksek politika faizi uygulayacağı öngörüsü ve kredi faizlerinde beklenen yüksek seyir sektörün 2021 performansını sınırlayacak. İşler geriledi BDDK verilerine göre hükümetin kredi destek paketlerini devreye aldığı nisandan kasım sonuna kadar inşaat sektörüne kullandırılan nakdi krediler 49 milyar lira Düşük faizli kredilerinin bitmesi sonrası inşaat sektörü zorda. İvme kaybı yaşanan inşaat sektöründeki finansman koşulları 2021’i desteklemiyor. arttı. Sektörün toplam kredileri kasım sonu itibarıyla 284.13 milyar liraya ulaştı. Türkiye ekonomisi ve istihdamının temel dinamiklerinden inşaat sektörü, hükümetin pandemi döneminde hayata geçirdiği kredi destek paketleri, gerileyen faiz oranları ve konut satışlarındaki güçlü artışla üçüncü çeyrekte yüzde 6.4 büyüme kaydetmiş; yarım kalan projeler açılan kredi muslukları sayesinde tamamlanarak firmalara nakit girişi sağlanmıştı. Stratejist ve ekonomi danışmanı Can Fuat Gürlesel, “Mevcut işler gerilemeye başladı. Mevsimselliğin de etkisiyle önümüzdeki birkaç ay işlerin daha da yavaşladığı bir döneme gidiyoruz. Kapatma ve kısıtlamalar ilk çeyrekte inşaat işlerini düşürecek. Kredi faizleri ve konut kredi faizleri de inşaat sektöründe büyümeyi destekleyecek olmaktan çıktı. Yani finansman tarafında da 2021’i çok fazla destekleyecek koşullar yok” diye konuştu. Akkuş Grup Başkanı Abdülkadir Akkuş da “Faizlerin yeniden yüzde 1’in altına indirilmesiyle şekillenecek yeni bir destek paketine ihtiyacımız var” dedi. l Reuters, Ekonomi Servisi KONUT ZAMLARI YÜZDE 30’U AŞTI Merkez Bankası’nın (TCMB) 2020 Kasım ayı Konut Fiyat Endeksi (KFE) aylık bazda yüzde 1.5 oranında artarak 152.2’ye çıktı. Endeks, yıllık bazda ise yüzde 30 oranında yükseldi. İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2020 Kasım’da bir önceki aya göre üç ilde de yüzde 1.7 oranında artış gözlendi. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 27.8, 30.1 ve 29.9 oranlarında artış gösterdi. l Ekonomi Servisi SODEXO GELIŞTIRDI Akıllı telefonlar POS cihazı oldu Pandemiyle birlikte hijyenin öneminin artması, şirketlerin de yeni uygulamalar geliştirmesine yol açıyor. Sodexo avantaj ve ödüllendirme hizmetlerinin üye işyerlerine yönelik geliştirdiği Cep POS mobil uygulaması aracılığıyla akıllı telefonlar POS cihazı gibi çalışabilecek. Şirketten yapılan açıklamada, “Sodexo’nun Cep POS uygulaması sayesinde akıllı telefonlarından temassız ve hijyenik bir şekilde ödeme alabiliyorlar” denildi. l Ekonomi Servisi AYGAZ’DAN YATIRIM Bangladeş’te LPG ortaklığı kurdular Aygaz’ın Bangladeş’te LPG temini, dolumu ve dağıtımı için United Enterprises&Co. Ltd. ile anlaşma imzaladığı ve Asya pazarına ilk adımı attığı açıklandı. Hisse devir işlemlerinin tamamlanmasıyla eşit yönetime dayalı ortaklık sağlandı. Aygaz, bu iş için kurulan United LPG şiketinin yüzde 50’sini 605 bin dolara aldı. Aygaz Genel Müdürü Gökhan Tezel, “60. yılımıza önemli bir kilometre taşı daha ekliyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi ILK 3’E OYNAYACAK Işık Plastik bugün talep toplayacak SPK’nin halka arzını onayladığı Işık Plastik’in “sabit fiyatla talep toplama ve satış” yöntemiyle borsaya gireceği açıklandı. 16.1 lira fiyattan talep toplama bugün ve yarın yapılacak. Halka açıklık oranı yüzde 21.8 olacak. Genel müdür Abdullah Çeker, 60’a ülkeye ihracat yaptıklarını, elde edilecek geliri daha çok büyümek için kullanacaklarını söyledi. Işık Plastik Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Abdullah Çeker, şu anda Avrupa’da ilk 6 içinde bulunduklarını, halka arz geliriyle Avrupa’da ilk 3’e girmeyi hedeflediklerini söyledi. GOLDMAN’A YETKİ Kenan, Migros’taki hisselerini satıyor Migros Ticaret’in yüzde 11.77 hissesine sahip olan Kenan Investments SA, bu hisselerin satışı için Goldman Sachs International ile anlaşmaya vardığını KAP’a bildirdi. Satış fiyatı, işlemin yapılmasıyla birlikte kamuya duyurulacak. Bu hisselerin güncel değeri ise 940 milyon lira olarak hesaplanıyor. l Ekonomi Servisi Yüksek kura bağlı girdi maliyetleri, çiftçiyi zorlamaya devam ediyor Çiftçi destek bekliyor BÜLENT ECEVİT Tarımsal üretimde kullanılan gübre ve ilaçta dışa bağımlılıktan kurtulamazken tohumda son yıllardaki gelişmelerle dışa bağımlılığın yüzde 50 azaldığı ancak desteğe ihtiyaç olduğu belirtildi. “Üretim maliyetleri düşürmenin etkin yolu girdilerde dışa bağımlılıktan kurtulmaktır” diyen Antalyalı tohum üreticisi Mehmet Yapıcı, çiftçinin artan döviz kurları nedeniyle her geçen yıla göre daha pahalı gübre, ilaç ve tohum kullanmak zorunda kaldığını anlattı. Antalya Aksu’da 2010’dan bu yana aktif tohum üretimi, ArGe çalışmaları ve denemeleri yapan Yapıcı, toplamda 127 dönüm arazi üzerine kurulu tesiste, 200 kişilik çalışan kadrosu ve 10 bine yakın çeşit üzerinde denemeler yaptıklarını ancak yerli üretici olarak hükümetten, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan destek görmediklerini belirtti. ‘Bakanlık destek olmalı’ İşletmeyi ziyaret eden CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar ise “Burada Türkiye’nin en kaliteli tohumları üretiliyor ancak hükümet tohumu dışarıdan ithal ediyor. 30 yıl önce AB ülkelerine ihracat yapabilir durumdayken gelinen noktada büyük ölçüde Rusya pazarına bağlı bir ülke haline gelmemiz, AKP’nin yanlış dış politikasından kaynaklanıyor” dedi. Bayar, “Dış siyasette sıfır sorun noktasından sıfır dost noktasına gelen gelişmelerde yakın komşularımıza ihracat yapma olanaklarımız dahi ortadan kalktı” diye konuştu. İhracatta yaşanan sıkıntıların yanı sıra yerli üreticinin emeğini, ArGe çalışmalarını görmezden gelerek üstüne bir de tohum ithal eden iktidarın kendi üreticisi‘MUZ’ VE ‘BULGUR’ ni kaderine terk ettiğini için soruşturma söyleyen Bayar şöyle devam etti: “Tarım ve Orman Rekabet Kurulu, MerBakanlığı başta olmak üzere hükümet yetkilileri bu üretime destek olmalı. Milyon dolarlık bütçelerle ArGe sin Bozyazı ve Anamur ilçelerinde toptan muz ticaretiyle uğraşan 17 şirket ve Bozyazı Komisyoncular Derneği hakkında rekabet soruşturması başlattığını duyurdu. Kurul, yapan uluslarabir süredir resen ön araştırrası tekellerma yapıyordu. Kurul, ayrıca le rekabet ede daha önce “soruşturmaya gebilmek için rek yok” kararının mahkemedevlet desce iptali sonrası Duru Bulgur Gıteği şarttır da hakkında yeniden soruşturve bu desma açtı. Soruşturma, bu şirketin tek acilen Konya ve Karaman’daki perakensağlande zincirlerine yönelik satışlarında malı.” yeniden satış fiyatı belirlediği iddial ANsını içeriyor. l Ekonomi Servisi TALYA İHRACATÇININ YILLIK ENFLASYONU YÜZDE 37.6 TÜİK’in “Yurtdışı Üretici Fiyat Endeksi, Aralık 2020” raporuna göre YDÜFE, 2020 yılı aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0.76 azalırken 2019’un aynı ayına göre yüzde 37.56 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 22.69 artış gösterdi. Bu kapsamda yıllık YDÜFE, ara malında yüzde 38.93, dayanıklı tüketim malında yüzde 50.24, dayanıksız tüketim malında yüzde 36.26 ve sermaye malında yüzde 37.82 artış, enerjide ise yüzde 11.25 azalış olarak gerçekleşti. l Ekonomi Servisi Gelir İdaresi, Türkiye’nin en çok gelir ve kurumlar vergisi verenlerini açıkladı Vergi rekortmenleri yine saklandı Gelir İdaresi Başkanlığı, özellikle salgın nedeniyle uzun bir gecikmeden sonra 2019 yılına ilişkin vergi rekortmentleri listelerini dün açıkladı. Türkiye’nin 2019 yılı gelir vergisi rekortmeni isminin açıklanmasını istemezken ikinci sırada 70 milyon 511 bin liralık vergiyle Sinan Tara yer aldı. Gelir vergisi listesinin 3. sırasında 70 milyon 456 bin liralık vergiyle 2018’de yine üçüncü olan Rahmi Koç yer aldı. 2018 yılıyla ilgili listede ilk iki sıra ismini gizlemişti. Kurumlar vergisi rekortmeni ise 11 milyar 52 milyon lira vergiyle bir kez daha Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası oldu. Kurumlar vegisinde Merkez’i 2 milyar 739 milyon lirayla Ziraat Bankası, 2 milyar 39 milyon lirayla Garanti Bankası izledi. 100 milyar TL ‘gelir’ İlk 100 listelerine giren birçok mükellef bir kez daha adının açıklanmasını istemedi. Bu mükellef sayısı gelir vergisinde 67, kurumlar vergisinde 20 oldu. Öte yandan 2019 vergilendirme dönemi için toplamda 3 milyon 475 bin 38 mükellef gelir vergisi beyannamesi verildi. Bunlarla 99.6 milyar TL matrah beyan edilirken bu tutar üzerinden 27.8 milyar TL gelir vergisi tahakkuk ettirildi. 825 bin 139 kurumlar vergisi mükellefi de 499.4 milyar TL matrah beyan etti. Bunlara da 98.3 milyar TL vergi tahakkuk ettirildi. l Ekonomi Servisi ... ve ‘Birleşik Krallık’ Kapitalist uygarlığın ABD örneğine bakmıştık. İkinci örnek de kapitalizmin beşiği, ABD’den önceki hegemonya merkezi, neoliberalizmin doğduğu ikinci ülke, finans piyasalarının merkezi olarak Birleşik Krallık’tır. (ya da “Great Britain” Büyük Britanya) Aşırı durumlara örnek olarak da Brexit ve Covid19 fiyaskolarıyla Johnson hükümetinin “Siyah Yaşamlar Önemlidir” hareketiyle yükselen ırkçılıkla mücadele karşısındaki tutumumu alabiliriz. ‘Yeniden büyük yapmak’ ve diğer fanteziler Brexit, Britanya’yı yeniden “büyük yapma” fantezisinin, referandum sırasında Trumpçı yöntemlerle halka birbiri ardına söylenen yalanların ürünüydü ama arkasında bir tarih ve bir gerici, “süreç olarak faşizm” içinde değerlendirilebilecek proje vardı. İmparatorluğunu, sömürgelerini kaybettikten, “Süveyş krizinden” sonra küresel konumunu koruyabilmek için ABD’ye bağımlı ülke olmayı kabullenmek, daha sonra Avrupa Birliği projesine, isteksizce de olsa katılmak durumunda kalan Birleşik Krallık, 1970’lerden başlayarak dünya ekonomisi içindeki öneminin, uluslararası ilişkilerde etkisinin gerilemesinin sancılarını çekiyor, egemen sınıfların entelijansiyası arasında, zaten hiç kaybolmamış imparatorluk nostaljisi giderek güçleniyor, Muhafazakâr Parti’nin içinde bir kanat AB üyeliğini hazmedemiyordu. AB projesi ilerledikçe, Almanya bir merkez ülke olarak ekonomiksınai ve siyasi gücüyle etkisini göstermeye başladıkça, Birleşik Krallık, egemen sınıf entelijansiyası içinde, AB’de AlmanyaFransa ekseninin hegemonyası altına girme korkusu yayılıyor, AB üyeliğini hazmedemeyen kanadın etkisi artıyordu. Bu korkular haksız da değildi; neoliberalizm, İngiltere sanayisinin içini boşaltmış, ekonomi esas olarak finansal merkezin tüm dünyadan artıkdeğer emme kapasitesine indekslenmişti. İstihdamın korunması da artık, çokuluslu şirketlerin AB pazarına yönelik fabrikalarında çalışanlara, turizm, lokantacılık sektörüne, yerel pazara ve çokuluslu şirketlerin tedarik zincirlerine bağımlı küçük ve orta büyüklükte işletmelere dayanıyordu. Brexit, “siyasi olarak bağımsız”, diğer bir deyişle sağlık, çevre, işçi hakları, göçmen hakları alanlarında AB standartlarından kendini kurtarmış bir siyasi iktidar, bu iktidarla Avrupa kıyısında bir “Yeni Singapur” yaratma fantezisine dayanıyordu. Brexit ve ırkçılık Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve diğer milliyetçi fantezilerle desteklenen Brexit, şimdi “gerçekleştikten” sonra tarihin “ticareti zorlaştıran ilk ticaret anlaşması” olarak, son derecede çirkin biçimler sergilemeye başladı. Tam da beklendiği gibi, tedarik zincirleri kırıldı, küçük ve orta işletmelerin, tarım sektörünün, balıkçılığın AB pazarına ihracatı durma noktasına geldi, İskoçya’nın ayrılma olasılığı güçlendi, Kuzey İrlanda’nın ekonomisi İngiltere’den kopmaya başladı. Kısacası “Yeniden Büyük” yapılacak “Birleşik Krallık”ın dağılma süreci hızlandı. Covid19 krizi, neoliberal politikalarının mirasının tüm zaaflarını ortaya koydu. İngiltere, artık milyon kişi başına 16.7 ölümle dünya birincisiydi. İçi boşaltılmış sağlık sistemi iflas noktasındaydı, hükümet olayların gerisinde kalıyor, “Yeniden Büyük” yapılacak ülkenin ekonomisini ayakta tutmak için yüz milyarlarca sterlin harcanırken Muhafazakâr Parti, işsizlik yardımına 20 sterlin eklemeye direniyordu. Hükümetin ırkçılığa karşı mücadeleyle mücadele etmeye başlaması bu resmin içine “cuk” oturuyor. Aktarmıştım, hükümet, özellikle siyah ve etnik azınlıklardan temsilcilerini kullanarak ülkeyi “yapısal bir ırkçılık olmadığına”, bu iddiaların aslına gerçek deneyimlere değil, algılara dayandığına ikna etmeye çalışıyor. Bu sırada Covid19’dan ölen doktor, hemşire, sağlık görevlileri içinde siyah ve etnik azınlıkların orantısal ağırlığını gösteren raporun bulguları, medyadan kayboluyor, BBC’nin başına Muhafazakâr Parti’den ve BBC’nin çok solcu olduğunu düşünen biri atanıyordu. AB kıyısından “Singapur” hayali kuranlar, işçi sınıfını bölmek ve birbirine düşürmek için ırkçılığı körüklerken, Brexit öncelikle küçük ve orta işletmeleri, beyaz işçi sınıfını, diğer bir deyişle Brexit’e oy verenleri vurmaya devam ediyor. ABD ve İngiltere örnekleri adeta “süreç olarak faşizmin” zamanın ruhuna damgasını vurmaya başladığını düşündürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle