06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR 13 1 OCAK 2021 CUMA Yılın Sanat Haberciliği Ödülü Öznur Oğraş Çolak’ın Uluslararası Anadolu Tiyatro Ödülleri Seçici Kurulu, Cumhuriyet gazetesinde başta tiyatro olmak üzere sanat ve kültür alanında yapılan haber, söyleşi ve yorumları çok değerli bularak “Yılın Sanat ve Kültür Haberciliği Ödülü”nü gazetemizin editörlerinden Öznur Oğraş Çolak’a değer buldu. Uluslararası 7. Anadolu Tiyatro Ödül Töreni’nin salgın koşulları nedeniyle 17 Mayıs 2021 tarihine ertelendiği açıklandı. Türkiye’den 27 il ve yurtdışından 10 ülkede tiyatro sanatına katkı sunan kişi, kurum ve kuruluşlara ödülleri, mayıs ayındaki törenle sahiplerine sunulacak. Tiyatro Gazetesi, bugüne kadar Türkiye, Makedonya, Kosova, Azerbaycan, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere iki yüz seksen beş tiyatro sanat emekçisini ödüllendirdi. Ödül, kategori listesinde bu yıl Türkiye’den 27 kent ile Almanya, Ukrayna, Azerbaycan, Kazakistan, Gagavuz, Moldova, Tataristan, Kırgızistan, Rusya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden sanatçılar yer alıyor. Ödülle ilgili yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Bugüne kadar verilen pek çok saygın ödülün İstanbul merkezli olduğunun altını çizmekte yarar var. Herkesin bildiği gibi kurumlar daha çok İstanbul merkezli değerlendirmeler yapıyor ve ödüller Öznur Oğraş Çolak de yine İstanbul merkezli olarak sahiplerini buluyor. Oysa tiyatro yalnızca İstanbul’da ya da büyükşehirlerde yapılmıyor. Ülkemizin hemen her yerinde tiyatrolar başarılı oyunlar sergiliyor. Tercihler ya da imkânsızlıklar, İstanbul’un dışındaki tiyatroların emeklerini taçlandırmaya yetmiyor. Tiyatro Gazetesi olarak uzun zamandır bu gerçeği görüp, Anadolu Tiyatro Ödülleri’ni hayata geçirdik. Bu kararımız, Anadolu’da tiyatro yapan topluluklar ve okuyucularımız tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Anadolu Tiyatro Ödülleri şimdi yeni bir atılım gerçekleştirerek uluslararası bir kimlikle var olacak. ‘Nerede bir tiyatro varsa Tiyatro Gazetesi oradadır’ şiarımız gün geçtikçe daha anlamlı hale geliyor. Tiyatro sanatına hizmet etmek bizi çok heyecanlandırıyor. Bu heyecanı sizlerle paylaşmak ise ayrı bir onur.” Sanal fuar ücretsiz olduğu için 6 Ocak’a kadar gezebilirsiniz Contemporary’de Pandemi Orkestrası’nın ilk konseri yayında Pandemi sürecinde geliri olmayan müzisyenlere destek olmak amacıyla kurulan Kadıköy Belediyesi Pandemi Orkestrası’nın 7 Aralık’ta Süreyya Operasında şef Rengim Gökmen yönetiminde gerçekleşen ilk konseri 1 Ocak Cuma günü saat 17.00’de çevrimiçi ücretsiz yayımlanacak. Solistliğini büyük piyanist İdil Biret’in üstlendiği seyircili konserde J. Sebastian Bach, T. Albinoni ve A. Durdağ’ın eserleri icra edilmişti. Konser linki Kadıköy Belediyesi sosyal medya hesaplarından öğrenilebilecek. Pandemi Orkestrası 4 Ocak’ta Oğuzhan Balcı ile Gökhan Aybulus ile Süreyya Operası’nda seyircili ikinci konserini verecek. 4 gün boyunca sınırsız sesli kitap deneyimi Dinlebi uygulaması, herkesin evlerinde gireceği yılbaşı gecesi için sesli kitap arşivini 4 gün boyunca ücretsiz olarak kullanıma açıyor. Sokağa çıkma kısıtlamasının etkili olacağı 31 Aralık tarihinden itibaren 4 Ocak 2021 tarihine kadar geçerli program kapsamında kullanıcılar 2 bine yakın sesli kitabı sınırsız dinleyebilecek. Mobil olarak Google Android ve iPhone Apple Store üzerinden indirilebilen Dinlebi uygulamasının internet sitesi ise “app.dinlebi.com.tr”. Yeldeğirmeni Sanat’ta 2021 Ocak konserleri Kadıköy Belediyesi Yeldeğirmeni Sanat Merkezi ocak ayı programını açıkladı. Merkezin pandemi süresince aldığı sosyal mesafe ve özenli sağlık tedbirleri çerçevesinde hazırladığı ve kısıtlı sayıda seyirciye sunacağı programlar saat 18.00 19.00 saatleri arasında çarşamba günleri klasik müzik, cuma günleri caz konserleri olarak gerçekleşecek. İlk konseri 8 Ocak Cuma akşamı Asena Akan Contempo’yu verecek. Caz vokali ve bas gitarist Asena Akan, çağdaş, minimalist ve atmosferik bir sound içinde pozitif titreşimlerle bağ kuracak. Caz konserleri Sedef Erçetin Trio 15 Ocak; Ayşe Gencer Trio 22 Ocak; Yürüyen Merdiven 29 Ocak Cuma günleri yapılacak. Yılın ilk Çarşamba Klasikleri konserinde ise CelloPianoDuo 13 Ocak’ta sahne alacak. Naxos tarafından çıkarılan “Turkish Music for Cello and Piano” adlı CD albümleri olan ve Andante Kayıt Ödülü’ne sahip ikili viyolonselde Dilbağ Tokay ve piyanoda Emine Serdaroğlu yer alıyor. Klasik konserler Lepidus Ensemble 20 Ocak ve Gökçe Çiçek Resitali 27 Ocak ile çarşamba günleri devam edecek. Kadıköy Rasimpaşa Mahallesi’nde bulunan merkezin konser biletleri bilet.kadikoy.bel.tr adresinden veya konser günü Yeldeğirmeni Sanat Merkezi gişesinden temin edilebilir. yine kayboldum... Yılbaşı yasakları nedeniyle evlerde kalındığı bugünne virtual.contemporaryistanbul.com adresinde çevrimiçi bir şekillerde yapılacak aktivide gezerken kaybolacateler aranıyorsa, çevrimiçi olarak hayata geçirilen “Sanal” ContemORHUN ATMIŞ ğımı hiç düşünmemiştim. Bilgisayarla, internetle aram iyidir, siteye porary İstanbul, “virüyelik işlemlerimi yatual.contemporaryistanbul. pıp girdikten sonra sırasıycom” adresinden gezilebilir. la galerileri gezmeye başlaİnternet üzerinden yapılması dım. Galeri isimlerine “tıklanedeniyle bazı galerilerin da dıktan” sonra “Galeriye git” ha fazla eserle katıldığı fuar bölümünden, her galeri için da, ilgi çekici birçok eser bu ayrıca tasarlanmış odalara lunuyor. Örneğin fuarın en girdim. Klavyenin yön tuşlapahalı eserlerinden olan Fer rıyla dolaştım, eserlere yaknando Botero’nun “Lawyer laştım, uzaklaştım. Galerileand Secretary” eserini İngiliz ri benimle birlikte gezen miOpera Galerisi’nde görebilir nik kuklalarla birlikte esersiniz. Botero’nun 2010 yılın lerin önünde durdum, bazılada yaptığı esere, tam 1 mil rı ilgimi çekti, üzerlerine tıkyon 400 bin dolara fiyat bi ladım. Böylece hem detaylarıçilmiş. Yine Botero’nun “Go nı hem de eserleri satın alma od Morning” eseri de 950 bin seçeneklerini gördüm. Ardındolara satışta. dan galeriye geri döndüm ve Biz de fuarı çevrimiçi ola “shift” tuşuyla arada bir hızrak gezen binlerce kişi ara lanarak gezdim gerçekte olsındaydık... Lütfi Kırdar duğu gibi arada bir “space/ Kongre ve Sergi Sarayı’nda boşluk” tuşuna basarak zıplageçen yıllarda Contempodım! Dolaşırken bir kedi resrary İstanbul’u gezerken mi gördüm, “bunun bir ekran hem kalabalıktan bunalıp görüntüsünü alayım sonra” hem de yorgunluktan ayak diye gezmeye devam ettim ve larıma kara sular iner, kay sonra kayboldum... Uzun uğbolduğum ya da bazı galeri raşlar ve tekrar tekrar gördüleri görmeden geçtiğim za ğüm eserlerden sonra resmi manlar olurdu. Ancak bu se tekrar buldum... Fuarın en pahalı eserlerinden olan Fernando Botero’nun “Lawyer and Secretary” eserini İngiliz Opera Galerisi’nde görebilirsiniz 6 Ocak’a kadar... Sanal fuar ücretsiz olduğu için 6 Ocak’a kadar istediğiniz gün ve saatte gezebilirsiniz. “Sanal” Contemporary Istanbul’da 11 ülkeden, 37 galeri, 550 sanatçı ve 1500 eser ve 13 inisiyatif yer alıyor. İnternet sitesinin ana sayfasında isterseniz galerileri, isterseniz sanatçıları veya sponsorları görebiliyorsunuz. Rehber kısmındaki “Ajanda” bölümünden ise çevrimiçi etkinliklerin tarihlerini öğrenebiliyorsunuz. Öte yandan, galerilerle çevrimiçi iletişim kurma şansına da sahipsiniz. Yeni besteciler aranıyor Kadıköy Belediyesi’nin Türk bestecilerini yeni eserler yaratmaya özendirmek amacıyla düzenlediği “Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası Ulusal Beste Yarışması”nın beşincisi ilan edildi. “Keman Piyano Eseri” üzerine düzenlenen yarışmaya son katılım tarihi 13 Eylül 2021. 36 yaşından gün almamış Türk bestecilere açık olan yarışma, çoksesli evrensel müzik dilinde, özgün telif eserler yaratılmasına, böylelikle yerli müzik eserleri repertuvarının zenginleşmesine katkıda bulunmayı hedefliyor. Yarışmada keman ve piyano için bestelenen eserlerin 14 18 dakikayla sınırlı olması ve kompozisyonlarda ülkenin geleneksel ses duyarlılığından esinlenmeler, işlemeler veya yansımalar içeren özgün bir çalışma olması şartı aranıyor. Yarışma jürisinde Cihat Aşkın, Oğuzhan Balcı, Turgay Erdener, Rengim Gökmen, Özkan Manav, Gülsin Onay ve Hasan Uçarsu yer alıyor. Seçici kurulun derece sıralaması yapmadan seçtiği en çok dört bestecinin eseri 2021’in aralık ayında gerçekleşecek final konserinde Süreyya Opera Sahnesi’nde seslendirilecek. Final konseri sırasında seçici kurulun yaptığı oylamayla ödüle hak kazanan eserler, aynı gün gerçekleşecek ödül töreninde açıklanacak. Yarışma’da birinciye 12 bin TL, ikinciye 10 bin TL, üçüncüye 8 bin TL ve mansiyon için 6 bin TL ödül verilecek. Ayrıca seçici kurul tarafından uygun görülen eserlerin CD kaydı yapılarak, müzik marketlerde müzikseverlerin erişimine sunulacak. (Ayrıntılı bilgi: sureyyabesteyarismasi.kadikoy.bel.tr) TELEFON MELODILERIYLE ÇIZGI FILM Emre Senan ve Semih Fırıncıoğlu’nun işbirliğinden doğan “Ringtone Rhapsody” projesi sanatseverlerle buluştu. Emre Senan’ın çizgileriyle hazırlanan çizgi film, günlük hayatın sıradanlaşan tuhaflıklarını, yaşadığımız olağanüstü dönem üzerinden gözler önüne seriyor. Film müziğinin Fırıncıoğlu tarafından akıllı telefonlarda var olan zil ve uyarı sesleri üzerinden hazırlandığı “Ringtone Rhapsody” ücretsiz olarak video paylaşım platformu Vimeo üzerinden (https://vimeo. com/486805491) izlenebilir. Eleştiri ahlakı Bir düşüncenin, yargının, tutumun, doğruluk ya da yanlışlığını ortaya çıkarmak, gerçekliğini kanıtlamak için yapılan, özü araştırmaya, incelemeye dayanan eleştiri, aklın, bilginin olanaklarını, sınırlarını taşır özünde. O nedenle eleştiride dogmacılığa, kuşkuculuğa yer yoktur. Bizde eleştirme, TV ekran tartışmalarında sıkça rastlandığı gibi bağırıp çağırmak, birbirinin sözünü kesmek, daha da kötüsü, eleştiri yapanı aşağılamak için ağzına geleni söylemek olarak anlaşılıyor. Oysa gerçeği zedeleyen bu ilkellikler, en başta eleştiri ahlakına aykırıdır. Nesnel bakış Türkiye’nin yine darboğazlara girdiği 2001’deki ekonomik krizde, dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in önüne yazarkasa fırlatan esnaftan Ahmet Çakmak, bundan dört ay önce, ona yöneltilen soruyu “Ülkenin ekonomisi şu an ağlanacak halde. Artık emekliyim. Esnaf olsam tepkimi koyardım” diye yanıtladı. İyi ki emekli! Yoksa tepkisini göstermek için yazarkasa fırlatmaya kalksaydı, ülkemizin kuraklık yaşadığı şu karmaşık ortamda ortalık kan gölüne dönerdi. Sözcü gazetesinin haberine göre, soruya yanıtından da belli, üzerinden zaman geçince, yaşananlara nesnel bir bakışla yaklaşıyor Çakmak: “Ülkenin ekonomisini görünce çok üzülüyorum. Ekonomi düzgün yönetilmiyor. Ancak kimse sesini çıkaramıyor. Ya gerçekten mağdur değiller ya da korkuyorlar. Tarih boyunca böyle bir esnaf hareketi sadece 2001 yılında oldu. Ancak bugün insanlar korkuyor, hükümete laf edemiyor. Çünkü sağcılara FETÖ, solculara PKK damgası vuruluyor. İnsanlar bu damgayı yemek istemiyor.” Kişisel korunma Ayrımcılığın somut örneklerine sıkça rastlanan günümüzün toplumsal ortamında, erdemliyle kin güdücü arasında uyum sağlamaya çalışmak boşunadır. Hele bir kesimin korunup öbür kesimin özgürlük arayışlarının kısıtlandığı dönemlerde dayanışmadan söz bile edilemez. Ahmet Çakmak, yıllar sonra rahatlıkla şöyle bir açıklama da yapıyor: “Eylemi yaptıktan sonra bütün herkes bana yardım etmek istedi. Bülent Ecevit’in iyiliğinden başka bir şey görmedim. MHP’li Mehmet Şandır ne ihtiyacımız varsa gönderiyordu. O günlerde derdini anlatan insanlara sahip çıkan bir devlet anlayışı vardı. Ancak bugün öyle değil.” Sözünü “Ancak bugün öyle değil” diye bağlayarak dipten dibe sözde günümüz yöneticilerinin tutumunu eleştiriyor. Oysa sorunu kişiselleştirmek, en yerinde eleştirinin bile etkisini azaltır. Çakmak, zamanında yaşadıkları açısından geçmişteki tutumunu değerlendirirken, herkesin kendisine yardım ettiğini, Ecevit’in iyiliğini, MHP’li Mehmet Şandır’ın gereksindiklerini karşıladığını dile getirirken bilmem yalnızca kendini öne çıkardığının ayrımında mıdır? İbret sayfaları Tarih ibret alınacak sayfalarla doludur. Bugünlerde yine parti kapatma tartışmaları yapılırken, belleklerde iz bırakan Bülent Ecevit’in, Fazilet Partisi’nin kapatılmasına karşı çıkarken, 10’. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, Milli Güvenlik Kurulu’nda anayasayı onun önüne fırlatması da tarihin ibret alınması gereken önemli sayfalarından biri olarak anılmalıdır. Siyaset yapanın, çelikten de sağlam sinirleri olmalıdır. Ancak o zaman toplum vicdanında kendine yer bulabilir. İyisi mi, korona belasının, devleti, halkı, toplumları umutsuzluğa sürüklediği sıkıntılı bir yeni yıla girerken kapışmaları bir yana bırakıp ırkdinkökenülke ayrımı yapmadan, yönetici ya da yönetilen, hangi konumda olursak olalım, toplumu esenliğe erdirecek yollar aramalı, insanlığa yalnızca bedensel değil, ruhsal sağlık da dilemeliyiz! Sinemaların açılış tarihi ertelendi Sinema sektörünün talebi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla yapılan görüşmeler sonucunda; 31 Aralık’a kadar faaliyetlerine ara verilen sinema salonları için bu süre 1 Mart’a uzatıldı. Genelgede, kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra salgının seyri ve olası riskler göz önünde bulundurularak hayatın her alanına yönelik uyulması gereken yeni kurallar ve önlemler alındığı belirlendiği hatırlatıldı. Alınan önlemler kapsamında sektörün talebi doğrultusunda sinema salonlarının faaliyetlerinin de 31 Aralık tarihine kadar durdurulması kararlaştırıldığı anımsatıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle