09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 9 EYLÜL 2020 ÇARŞAMBA DOLAR AVRO STERLIN FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET EKONOMİ ALTIN 24 AYAR 7.4820 1.9 kuruş 8.8220 0.4 kuruş 9.8090 5.2 kuruş 13.24 Sabit 1.090 7.20 puan 3117.77 4.53 lira 463.50 4 kuruş Salgın nedeniyle işten çıkarma yasaklanmasına rağmen işsizlik ödeneği talebi arttı 7 ayda 1 milyonu aştı Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) ağustos ayıyla ilgili “Aylık İstatistik Bülteni”, ülkenin büyük sorunu olan işsizliğin Covid19 salgınında daha da ağırlaştığını bir kez daha ortaya koydu. Bültene göre, işsizlik ödeneği almak için ilk 7 ayda başvuran işsiz sayısı 1 milyon 66 bin 303 kişiye ulaştı. Bu kişilerin sadece 366 bin 974’ü ise sık sık eleştirilen ağır çalışma günü ve prim şartlarını karşılayarak ödenek almaya hak kazandı. Salgın nedeniy Ocaktemmuz döneminde, İŞKUR’a işsizlik ödeneği almak için başvuran emekçi sayısı, haziran ayına göre 96 bin 186, mart ayına kıyasla 564 bin 107 kişi arttı. le 17 Nisan’dan bu yana işçi çıkarma yasağı uygulanmasına rağmen temmuzda önceki aya göre işsizlik ödeneği için başvuran kişi sayısı 96 bin 186, ödenek alanlar 27 bin 656 kişi arttı. ‘Açık iş’ de yok Ayrıca mart ayına göre başvuran işsiz sayısı 564 bin 107, ödenek alanlar 127 bin 239 kişi çoğaldı. Yine bültene göre, işverenlerin eleman talebini gösteren “açık iş” sayıları da azalmaya devam ediyor. İŞKUR’a kayıtlı açık iş sayısı ağustos ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 31.2 azalarak 114 bin 113’e düştü. İlk 8 ayda ise açık iş sayısı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 32.8 azalarak 964 bin 265 adede geriledi. Açık iş sayısı özel sektörde yüzde 34.2 (936 bin 872) düşerken, kamuda yüzde 166.3 (27 bin 393) arttı. Buna paralel olarak işe yerleştirilen kişi sayısı da, ağustos ayında yüzde 27.6 azalarak 75 bin 217, ilk 8 ayda yüzde 43.4 azalarak 537 bin 3 kişiye geriledi. Ayrıca cinsiyete göre bakıldığında ilk 8 ayda işe yerleştirilen kadın sayısı yüzde 41.4 azalarak 181 bin 434, erkek sayısı yüzde 44.3 azalarak 355 bin 569 kişiye indi. l Ekonomi Servisi IPSOS: NORMALLEŞEMEDIK 4 yurttaştan 3’ü gidişattan umutsuz Ipsos’un yaptığı Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması’na göre, yaklaşık her 4 yurttaştan 3’ü normalleşme sürecindeki gidişatın çok kötü olduğunu düşünüyor. Vatandaş aynı zamanda, maske takmayanlara gerekli yaptırımların uygulanmadığı görüşünde. Bu yaptırımın yeteri kadar uygulanmadığını düşünenlerin oranı (yüzde 59) uygulandığını düşünenlerden (yüzde 32) daha yüksek. Ipsos Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Sidar Gedik, “Toplumun yüzde 72’si normalleşme sürecinin kötü ilerlediğini düşünüyor. Normalleşemedik” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Cirolardaki erime sürüyor Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Sinan Öncel, “AVM’lerdeki sezon sonu indirimlerine rağmen, cirosu yüzde 50’nin altında kalan üyelerimizin oranı temmuzda yüzde 17 iken, ağustosta yüzde 24’e ulaştı” dedi. Pandeminin etkilerini ölçek için son birkaç aydır üyeleriyle düzenli olarak anket yapan BMD, ağustos verilerini paylaştı. Öncel, “Ağustosta her dört üyemizden biri, AVM’lerdeki mağazalarında yüzde 50 ciroyu tutturamadı” diye konuştu. “AVM’lerdeki hazırgiyim mağazalarında cironun yüzde 50’nin altında kaldığını beyan eden üyelerimizin oranı temmuzda yüzde 19 iken ağustosta yüzde 31’e ulaştı” diyen Öncel, şöyle devam etti: “Aynı dönemde cirosu yüzde 81’in üzerinde olan hazırgiyim firmalarımızın oranı yüzde 49’dan yüzde 29’a geriledi. Caddelerde de mağaza ciroları yüzde 81’in üzerinde olan firmalarımızın oranı yüzde 57’den yüzde 45’e düştü.” l Ekonomi Servisi Cirolardaki en fazla düşüş, hazırgiyim firmalarında görüldü. T.C. İSTANBUL 4. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/30 Davacı Oya Esen KILIÇ tarafından, davalı Hüseyin Deniz KILIÇ aleyhine açılan Boşanma davasının yapılan açık duruşmaları sonunda: Mahkememizin 02/07/2020 Tarih ve 2019/30 Esas, 2020/267 Karar sayılı ilamı ile; Davanın kabulü ile RİZE İli, ÇAYELİ İlçesi, ALTINTAŞ, Cilt 43, Hane 2’de nüfusa kayıtlı, BEDRİ ve ELVİDE’den olma, 22/07/1973 doğumlu 68044059972 TC kimlik numaralı davacı OYA ESEN KILIÇ ile aynı hanede nüfusa kayıtlı AHMET ve HATİCE’den olma 29/03/1968 doğumlu 36221082228 TC kimlik numaralı davalı HÜSEYİN DENİZ KILIÇ’ın TMK’nın 166/1. Maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, peşin alınan harcın mahsubuyla bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yapılan 95,20 TL peşin harç gideri ile 1.285,14 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.380,34 TL giderin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı davayı vekille takip ettiğinden 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının davacıya iadesine karar verilmiştir. Davalı Hüseyin Deniz KILIÇ’ın adresi tespit edilemediğinden ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra başlamak üzere iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulmadığı taktirde kararın kesinleşeceği tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1217426) T.C. İSTANBUL 4. AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NDEN ESAS NO: 2019/150 Davacı Ali İhsan KIÇAR vekili Av. Deniz KATAR tarafından, davalı ELİF KIÇAR aleyhine açılan Boşanma davasının yapılan açık duruşmaları sonunda:Mahkememizin 12/03/2020 Tarih ve 2019/150 Esas,2020/204 Karar sayılı ilamı ile; Davanın kabulü ile ANTALYA İli, MANAVGAT İlçesi, ÇALTEPE, Cilt 23, Hane 65’te nüfusa kayıtlı, Mehmet ve Asiye’den olma, 16/11/1966 doğumlu, 10264693900 TC kimlik numaralı davacı Ali İhsan KIÇAR ile aynı hanede nüfusa kayıtlı Dumitru ve Elena’dan olma 12/12/1977 doğumlu 10079556902 TC kimlik numaralı davalı Elif KIÇAR’ın TMK’nın 166/1. Maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 10 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı tarafça talep edilmediğinden vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, bakiye gider avansının davacıya iadesine karar verilmiştir. Davalı ELİF KIÇAR’ ın adresi tespit edilemediğinden ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra başlamak üzere iki hafta içinde istinafyoluna başvurulmadığı taktirde kararın kesinleşeceği tebliğ yerine geçmek üzereilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1217418) T.C. HATAY 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN T.C. İSTANBUL ANADOLU 17. AİLE MAHKEMESİ’NDEN T.C. ŞANLIURFA 4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Esas No:: 2014/2036 Karar No.: 2020/318 Sanık:Ali ALİDİP, İbrahim ve Delen oğlu, Suriye uyruklu, 1962 doğumlu, Yabancı kimlik numarası: 99998986434 Suç: Transit rejimi kurallarına aykırılık (Mülga) Suç yeri: Hatay/Merkez Suç tarihi: 09/09/2014 Karar Tarihi: 05/02/2020 Kanun maddesi:5607 S.Y nın 3/18 Verilen ceza: 2 Yıl 6 Ay hapis cezası ile 100 TL Adli Para Cezası Yukarıda özeti yazılı kararın Tebligat Yasasının 28 ve müteakip maddeleri gereğince Resmi Gazetede ilanına, ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içindekararı veren mahkemeye veya bulunulan yer Asliye Ceza Mahkemesine verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyleİstinafnezdinde istinaf edilebileceği,yasal bir başvuru olmadığı takdirde kararın kesinleşeceği hususları ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1217658) ESAS NO: 2019/863 Esas DAVALI: HALİL İBRAHİM İŞCİ Davacı/Davacılar tarafından aleyhinize açılan Nafaka (Önlem Nafakası) davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Durusma Günü: 12/01/2021 günü saat: 09:35’da duruşmada duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi taktirde 6100 Sayılı HMK’nun 139.maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı ve yokluğunuzda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz gibimuvafakatiniz olmadan karşı tarafın iddia ve savunmasını değiştirebileceği yahut değiştirebileceği hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1217397) T.C. İSTANBUL 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/860 Esas KARAR NO: 2020/146 Davacı ALAATTİN KESKİN aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1Davanın kabulüne, Mardin ili, Nusaybin ilçesi, Abdülkadirpaşa mahallesi/köyü, cilt no: 1, hane no:570, BSN:6 ‘de nüfusa kayıtlı,30167215870 TC. Kimlik nolu, Mehmet Halim ve Temirtaşoğlu, 05/09/1992Nusaybin doğumlu Alaattin Keskin ‘nın adının “Ali” olarak tashihine, 2Kararın gazetede ilanına, 3Karar verildiği ilanen tebliğ olunur.06/08/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1217335) DOSYA NO: 2015/265 KARAR NO: 2020102 Dolandırıcılık suçundan Mahkememizin yukarıda Esas ve karar numarası yazılı 17/01/2020 tarihli ilamı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 157/1 maddesi gereğince 6.000,00 TL ve 80,00 TL ADLİ PARA CEZASI ile cezalandırılan, Gazi Mahallesi Oğuzkaan Kardeşler Apt. K: 3 No: 14 Silifke / MERSİN isimli yerde ikamet eden, Sabahattin ve Perihan Kızı, 06/01/1983 Mersin doğumlu, REYHAN YILDIZ tüm aramalara rağmen bulunamamış, gerekçeli karar tebliğ edilememiştir. 1 7201 sayılı Tebligat Kanununun 29. maddesi gereğince hüküm özetinin RESMİ GAZETEDE İLANEN TEBLİĞİNE, 2 Hüküm fıkrasının ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağına karar verilmiş olup, İLAN OLUNUR. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1217341) T.C. İSTANBUL 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/48 KARAR NO: 2020/73 İstanbul 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/06/2020, tarih 2020/48 Esas 2020/73 sayılı kararı ile İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi, Küçükpiyale Mah. CN:30, HN:1581, BSN:17’de nüfusa kayıtlı Vedat ve Emine’den olma 20/03/1979 d.lu Sibel Gülbenzer’in nüfustaki soy isminin’’Ülker’’ olarak tashihine nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 31/08/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1217362) Dış ekonomi politikaları etkileşimi Dış politika, ekonomi politikasından bağımsız değildir. İktisat terminolojisi ile ekonomi politikası bağımsız, dış politika bağımlı değişkendir. İzlenen ekonomi politikası, dış politikayı yönlendirir. Bağımsız dış politika, ancak bağımsızlık amaçlayan ekonomi politikası üzerine oturur. Dışarıya hem finansal hem de stratejik girdilerin sağlanması açısından bağımlı bir ülke, zaman zaman kükrese de bağımsız dış politika izleyemez. Emperyal güçler ekonomiyi yönlendirdiği gibi, dış politikayı da yönlendirirler. Bağımsız dış politika için izlenecek ekonomi politikasının ana hatları: kaynakların verimli kullanılması için planlama, ithal ikamesi stratejisi ile temel girdilerin yurtiçinde üretilmesi, devletin kamu yararına ençoklamak amacıyla, üretici ve düzenleyici olarak görev alması, dış borçlanmanın yatırım amacıyla sınırlı tutulması, kalkınmanın olabildiğince iç kaynaklarla fonlanması olmalıdır. Yabancı sermaye teşviki, serbest ticaret, neoliberal para politikası, dış borçlanma ile kalkınmış tam bağımsız bir ülke tarihte yoktur. Yabancı emperyal güçler, yerli sesyayarları aracılığıyla da serbest dış ticaret, kontrollerin kaldırılması, yabancı sermaye teşviki, özelleştirme, üretim yerine ithal etme, borçlanarak fonlama gibi telkinleriyle de ülkenin üretim gücünü azaltarak dışa bağımlılığını artırırlar. Dışa bağımlılık, dış güçler güdümünde politika izlenmesi, Osmanlı Devleti örneğinde olduğu gibi başarısızlıkla, siyasi yıkıntı ile sonuçlanır. Osmanlı Devleti’nin XIX’uncu yüzyılın ikinci yarısında hızla çöküşünde, emperyal güçlerin telkinleriyle dış borçlanma da etkili olmuştur. Dönemin emperyal gücü İngiltere, borçlandırarak kendi yönetiminde bir merkez bankası kurdurarak Osmanlı Devleti’ni kontrol altına almayı planlamıştır. 1855 Kırım Savaşı’ndan sonra Osmanlı’nın Batı finansal pazarlarından yüksek faizle borçlanmasıyla başlayan süreç, kısa sürede devletin borç ödeyemez duruma düşmesiyle sonuçlanmıştır. 1875 yılında dış ve iç borçların ödenmesini durdurmak zorunda kalan devlet, borç ödemek için bazı gelir kalemlerinin toplanmasını, idaresini, yabancı bir banka olan Osmanlı Bankası’na bırakmak zorunda kalmıştır. İngiltere de devletin mali müzayaka, güç duruma düşmesinden yararlanarak 1878 yılında Osmanlı Devleti’ne yardım ve koruma alalamasıyla Kıbrıs üzerine oturmuştur. Devlet, 1881 yılında çıkardığı Muharrem Kararnamesi ile borç ödemelerine tahsis edilen gelirleri alacaklılar lehine yönetmek üzere Düyunu Umumiye İdaresi kurulmuş; devlet, dış onay almadan bütçesini dahi düzenleyemez duruma düşmüştür. Bu gelişmelerin olduğu dönemde padişah II. Abdülhamit’tir. Cumhuriyet hükümetleri, dış borçlanmanın siyasal ve ekonomik sonuçlarını, vahametini bildiklerinden; denk bütçe, dolanıma para çıkarmama, dış dengeyi koruma, dış borçlanmadan kaçınma politikası izlemişlerdir. 1933 yılında, ithal edilen malları yurtiçinde üretme, milli sanayiyi oluşturma, sınayileşmeyi yurt düzeyine yayma amaçlı, her açıdan dengeli Birinci Sanayi Planı’nı uygulamaya koymuş, başarı ile uygulamışlardır. 19289 dünya büyük ekonomik krizi, ardından II. Dünya Savaşı hazırlıkları, altı yıl süren savaşın getirdiği kısıtlamalar, ülkenin kalkınmasını sınırlayan dış etkenler olduğu gibi, topluma yükler de getirmiştir. Çok partili siyasal yaşama geçildikten sonra, çekilen sıkıntıların amacı ve nedenleri göz ardı edilerek, DP tarafından her açıdan istismar edilerek siyasal rant sağlamıştır. 1950 sonrası ithalatta genişleme, savaş yıllarında biriktirilen dış rezervin kısa sürede tüketilmesi, izlenen enflasyonist politika sonucunda ülke, tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birine girmiştir. Ekonomi, 1960 sonrası yeniden dengelenmeye başlanmış, uygulamaya konulan I. Beş Yıllık Kalkınma Planı ile yıllık ortalama yüzde 7 dolayında büyüme hızına ulaşılmış, enflasyon bir ölçüde kontrol altına alınmıştır. İsmet Paşa hükümetlerinden sonra plan uygulaması bir ölçüde savsaklanmış, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası emperyal güçlerin ciddi ambargo, yaptırım uygulamaları ekonomide sıkıntılar yaratmıştır. Yaptırımlar, ülke dışında mal varlıkları olmadığından, ithalat güçlükleri yaratılması yoluyla olmuştur. Ecevit hükümeti bir yandan açılan akreditifleri öderken, öte yandan yeni akreditif açmak için kuvertür tesisi, peşin ödeme yapmak zorunda bırakılması, ülkede ithal malları kıtlığı yaratmış, kuyrukların oluşma ve uzamasına yol açmıştır. Yaratılan ithal güçlüklerine ilaveten, emperyal güçlerin yerli uzantılarının vurgunsal amaçlı stoklama politikaları da ekonomik sıkıntıları artırmış, politika değişikliği için uygun ortam yaratılmıştır. 24 Ocak 1980 Kararları ile, emperyal güçlerin önerdikleri şekilde finansal liberalizim, yabancı sermaye teşviki, dış borçlanma, kontrollerin kaldırılması, devletin küçültülmesi gibi uygulamalar, emperyal güçlerin ülke üzerinde etkinliğini artırmıştır. Ekonominin yabancı güçlerin güdümüne girmesinin bir sonucu olarak da siyasal İslamın iktidara getirilmesi süreci başlatılmıştır. IMF telkiniyle, ekonominin enflasyonu düşürme alalamasıyla krize sokulmasıyla, siyasal İslamın iktidara getirilmesi sağlanmıştır. Üretim gücü azalan, dış borcu artan, tarım ürünleri dahil ekonomi için stratejik girdileri dışarıdan sağlamak zorunda olan Türkiye, zaman zaman çıkışlar yapsa da tam bağımsız dış politika izleyemez. Bağımsız dış politika için ekonomi politikasının, ekonominin yapısının, ekonomi yönetiminin değişmesi gerekir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle