08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 3 EYLÜL 2020 PERŞEMBE HABER İktidara yakın derneklerin, İstanbul ve Ankara’da paralel baro kurma çabası sonuç vermedi 2 bin imza toplayamadılar İktidarın baroları bölmek için Meclis’ten çıkardığı “çoklu baro” düzenlemesinin ardından İstanbul ve Ankara’da yeni baro kurmak isteyen yandaş hukuk dernekleri, avukatlardan gerekli 2 bin imzayı toplayamadı. İktidarın baroları bölALICAN mek amacıyla Meclis’ten ULUDAĞ çıkardığı çoklu baro ya sası 15 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasa, en az 5 bin avukatın kayıtlı olduğu ilde 2 bin avukatın imzasıyla yapılacak başvuru sonucunda yeni bir baro kurulabileceğini öngörüyordu. Yandaş hukuk derneklerinin öncülüğünde İstanbul 2 No’lu Barosu’nu kurmak üzere harekete geçen 4 avukat, 2 bin imzayı toplamadan “kurucular kurulu” sıfatıyla 17 Ağustos’ta doğrudan Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) başvurdu. TBB de hazırladığı uhap.com.tr adlı özel sitede, yasada hükmü olmamasına karşın elektronik imza toplamaya başladı. Ankara’da ikinci baroyu kurmak isteyen avukatlar Yakup Erikel, Ali Aydın Akpınar, Eyüphan Korkmaz ve Mehmet Hakan Yılmaz, TBB’ye 21 Ağustos’ta resmi başvuruda bulundu. Ankara’da 250 imza Ankara ve İstanbul’da iktidarın desteğiyle uzun süredir çalışma yapan avukatlar, aradan geçen zamana karşın 2 bin imzaya ulaşamadı. Dün itibarıyla yaklaşık 50 bin avukatın olduğu İstanbul’da ikinci baro kurmak amacıyla 1280, yaklaşık 20 bin avukatın bulunduğu Ankara’da ise 250 avukat imza verdi. İmza sayısı, yasanın aradığı 2 bin rakamını bulmadı. Kamu avukatlarının da sürece dahil edilmesine karşın, avukat İSTANBUL BAROSU BAŞKANI DURAKOĞLU: Amaçları, çoklu baro için algı yaratmak İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Timtik’in pan kartının asılması nedeniy le kendilerine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yanıt verdi. Durakoğ lu, Erdoğan’ın kafasında farklı bir avukatlık modeli olduğunu kay detti. Bu modelin “hukuk devletinin avukatı” olmadığını kayde Mehmet Durakoğlu den Durakoğlu, hukuk devletin de bir kişinin suçlu ilan edilmesi için hakkında kesinleşmiş mah keme kararı bulunması gerekti ğini kaydetti. Böyle bir mahke met Selim Kiraz’in şehit edilmesinde me kararı olmadan bir kişiyi peşinen en küçük dahli olmadığı halde, henüz suçlu ilan edemeyeceklerini kaydeden kesinleşmemiş olan kararda bu yönde Durakoğlu, şunları kaydetti: bir iddia olmadığı halde, bir algı ope “Erdoğan’ın kafasındaki senaryoy rasyonuyla olayı başka bir noktaya la, avukat Ebru Timtik’in savcı Meh getirmeye çalışıyorlar. İstanbul Baro su sanki bunun parçasıymış gibi algı yaratıyor. Oysa asılan pankartı polis değil, biz indirdik. Biz bunun açıklamasını yaptığımız halde Cumhurbaşkanı’na böyle bir senaryo yazdılar. Gerçekmiş gibi görünmesini istiyorlar. Burada amaç, İstanbul Barosu üzerinden daha evvel çoklu baro sistemiyle getirmek istedikleri bir algıyı devam ettirmek. Avukatların özellikle içinde bulunduğumuz süreçte daha sessiz kalmalarını sağlayacak ne varsa onu yapmayı çalışıyorlar. Otoriterleşmeye giden dünyada avukatları susturmaya çalışıyorlar.” Durakoğlu, mevcut Avukatlık Yasası’nda zaten terörle ilişkili olanların meslekten men edileceğinin düzenlendiğine de işaret etti. ların paralel baroya sıcak bakmadığı görüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün, Ebru Timtik’in fotoğrafının asılması üzerinden İstanbul Barosu’nu hedef göstermesinin perde arkasında da her iki baronun yeterli imzayı bulamamasının yattığı öğrenildi. Baro kulislerinde, Erdoğan’ın mevcut baroları ve avukatları “terörle ilişkilendirerek” avukatların yeni barolara geçmesine etki etmeye çalıştığı konuşuldu. Ekimdeki seçimde yoklar Yeni baroların yeterli imzaya ulaşamaması, iktidar cephesinde sıkıntı yaratacak. Çünkü Avukatlık Yasası’na eklenen geçici maddeye göre, görev sürelerine bakılmaksızın tüm barolarda baro başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyelikleri ile TBB delege seçimleri 2020 yılı ekim ayının ilk haftasında; Birlik Başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyelikleri seçimleri ise 2020 yılı aralık ayı içinde yapılacak. İstanbul ve Ankara’da yeterli imzaya ulaşamayan avukatlar, ekim ayında seçim yapma şanslarını da kaybetti. Çünkü, yeni kurulan baronun TBB’de temsil edilmesi için ilk seçimli genel kurulunu yapması gerekiyor. Yasaya göre bunun için de en az 30 gün önceden genel kurul çağrısı yapılmak zorunda. Yeterli imzaya ulaşamayan ve kuruluşunu gerçekleştiremeyen her iki grup, yasanın istediği bir ay önceden yapması gereken duyuru süresi ni de kaçırdı. Bu durum, her iki grubun ekimde baro başkanlığı seçimlerini yapamamasına ve TBB’ye delege gönderememesine neden olacak. İktidar, aralık ayında yapılacak TBB Başkanlığı seçimlerinde yandaş baroların desteğini alamayacak. Öte yandan TBB, Avukatlık Yasası’na eklenen çoklu baro düzenlemesine uyum kapsamında ilgili yönetmelikte değişiklik yaptı. Yasadaki hükümleri yönetmeliğe ekleyen TBB, en az 5 bin avukatın kayıtlı olduğu ilde yeni baro kurulması için 2 bin avukatın imzasıyla başvuru yapılması şartını da ekledi. Yönetmelikte, yasada olmamasına karşın internet üzerinde elektronik imzayla başvuru yapılabileceğinin düzenlenmesi dikkat çekti. SİLİVRİ’YE GİTTİLER HKP’den tutuklu gazetecilere ziyaret Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) üyeleri, önceki gün Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, muhabir Hülya Kılınç ve Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel’i ziyaret etti. Ziyarete ilişkin açıklamada üç gazetecinin de yapılanlara karşın yazmaya, bilgilendirmeye ve halkı aydınlatmaya devam edeceğini vurguladıklarını ifade eden HKP’liler, davaya ilişkin sıradaki duruşmanın 9 Eylül 2020’de görüleceğini anımsatarak şunları kaydetti: “HKP olarak yurtsever, namuslu, halksever aydınlarımızı yalnız bırakmamıştık yine yalnız bırakmayacağız. Ergenekon, Balyoz zamanlarında bu aydınlarımızı yargılamaya kalkan FETÖ yargısı idi, bugünlerde AKP’giller yargısıdır. Ama nafile! Ne demişti Barış Pehlivan tutuklandığı duruşmada, ‘Hapse giren adamı hapisle korkutamazsınız, gireceğim ve orada da gazetecilik yapacağım. Çıkacağım, çıkınca da gazetecilik yapacağım.’ İşte böyle korkusuz, onurlu, yurtsever insanlarımız oldukça bu ülkede umut var demektir.” l İç Politika ÜÇ SALDIRGAN TUTUKLANDI Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Barış Atay’a yapılan saldırıya ilişkin gözaltına alınan 3 kişi, Emniyet’teki işlemlerinin ardından dün sabah İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildi. Soruşturmayı yürüten İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade veren şüpheliler Ö.C., Ç.Ç., Ç.B’nin; Barış Atay ve arkadaşının önlerinde yürüdüğünü, yol istediklerini, yol vermemeleri üzerine tartıştıklarını, olayın bu şekilde meydana geldiğini söyledikleri öğrenildi. Üç kişi “kasten yaralama” suçundan tutuklandı. Polisin, tespit ettiği dördüncü kişiyi de arama çalışmalarını sürdürdüğü açıklandı. l İç Politika TİP’TEN AKP SÖZCÜSÜ ÖMER ÇELİK’E YANIT: Tecavüzcüler sokakta dolaşıyor Türkiye İşçi Partisi (TİP), AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in AKP MYK toplantısının ardından TİP Hatay Milletvekili Barış Atay hakkında söylediği “Birisi ‘tecavüz kollayıcısı’ diye bir ifade kullandığı zaman biz de böyle bir cevap veririz, İçişleri Bakanımız doğru yapmıştır“ sözlerine tepki gösterdi. TİP, “Kadınlar öldürülüyor, şidde te uğruyor. Siz parlementer sistemi kötülüyorsunuz. Aydınlar, gazeteciler, avukatlar, siyasetçiler cezaevinde, tecavüzcüler ise sokakta dolaşıyor. Siz halkın vekilini karalıyorsunuz. Alınmayan tedbirler nedeniyle pandemide her gün hekimler, yurttaşlar ölüyor. Siz gerçek rakamları gizliyor, halkı suçluyorsunuz” ifadelerini kullandı. Ayrıca TİP, pandemi, Musa Orhan’ın serbest bırakılması ve Barış Atay’ın saldırıya uğramasına ilişkin de soru yönelterek “İçişleri Bakanlığı halka ve temsilcilerine tehdit savurma makamı mıdır? Musa Orhan’ın tarafında mısınız, İpek Er’in tarafında mı? Pandemiye ilişkin gerçek rakamları ne zaman açıklayacaksınız” diye sordu. l İç Politika HDP, SELAHATTİN DEMIRTAŞ VE ÇOCUKLARINA HAKARET EDEN AKP’LI AKKAL IÇIN HAREKETE GEÇTI: Hukuki başvurularda bulunduk HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, AKP Manisa Milletvekili Tamer Akkal’ın Selahattin Demirtaş’a hakaret etmesine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada Akkal hakkında hukuki başvurularda bulunulduğu bildirildi. Edirne Cezaevi’nde 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş çocuklarının babalarıyla görüşmesine cezaevi yönetimi tarafından izin verilmediğini iddia etmişti. Bunun üzerine AKP’li Tamer Akkal sosyal medya hesabından “Selo iti enikleriyle görüşemiyormuş” ifadeleriyle paylaşımda bulunmuştu. Akkal paylaşımın üzerine gelen tepkilerin ardından, açıklamayı kendisinin değil danışmanının yaptığını savunmuştu. ‘Trollük itirafı’ Yaşanan gelişmelerin ardından HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Sancar konuya ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Akkal için hukuki yollara başvurulduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “AKP Manisa Milletvekili Tamer Akkal’ın, önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’a ve ailesine yaptığı hakaret insanlık dışı ve skandaldır; kabul edilemez. Paylaşımı Twitter hesabında 1 saat 39 dakika kaldıktan sonra tepkiler üzerine paylaşım silinmiştir. Akkal’ın sonrasında yaptığı paylaşım ise adeta bir trollük itirafıdır. Suçluluğun telaşı içerisinde başvurulan ucuz bir manipülasyondur. Tüm kamuoyunun dikkatine sunmak isteriz ki Akkal’ın yazdıkları her türden insanlık değerlerini ayaklar altına alan nefret dilinin bir dışavurumudur. Akkal hakkında hukuki başvurularda bulunduğumuzu da kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.” l ANKARA/ Cumhuriyet BAŞAK DEMİRTAŞ’TAN SAVCIYA: Yazdıklarımın hepsi doğru Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’ın, telefon görüşmelerinin kısıtlandığı ve çocuklarının babasıyla birlikte görüşmesine izin verilmediği iddiasını yalanlayan Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’na yanıt verdi. Twitter hesabından açıklama yapan Başak Demirtaş, “Yazdıklarımın hepsi doğru. Ben en son, korona tedbirleri alınmadan önce, 13 Mart’ta Edirne’de Selahattin ile kapalı görüş yaptım. Daha sonra aile görüşleri yasaklandı. 13 Mart’tan sonra, Selahattin ile ilk defa, tam 3 ay 5 gün sonra 17 Haziran’da kapalı görüş yaptım. Bu görüşte sadece bir kişiye izin verdiler. 17 Haziran sonrası, Selahattin ile ikinci görü şüm 22 Temmuz’da oldu. Kızlarımı da bu görüşe götürmek istedim. Ancak sadece bir kişiye izin verebileceklerini, ikinci kişinin görüşmesinin mümkün olmadığını belirttiler. Dolayısıyla bu görüşe de tek başıma gittim. Başsavcı açıklamasında, tüm görüşlerde en fazla iki kişiye izin verildiği şeklinde bir algı yaratmaya çalışmış. Oysa haziran ve temmuz aylarındaki görüşlerde sadece bir kişiye izin verilmişti. Başsavcı bunu gizlemiş. Ağustos ayındaki durum, haziran ve temmuzda da geçerliymiş gibi bir hava vermeye çalışmış. Tekrar belirtiyorum, her iki kızımızın babalarıyla birlikte görüşmelerine izin vermediler. Ailece görüşmemizi engellediler” ifadelerini kullandı. l İç Politika İBB EKİPLERİNİN ÇALIŞMASI İlk Atatürk Anıtı restore edildi Sarayburnu’nda bulunan 3 Ekim 1926’da Avusturyalı heykeltraş Heinrich Krippel tarafından yapılan ilk Atatürk anıt heykeli restore edildi. Anıt, bakımsız kalması nedeniyle tepkilere neden olmuştu. Uzun süredir temizlenmeyi ve restore edilmeyi bekleyen anıt için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ekipleri çalışmalar yaptı. İBB ekiplerince yapılan çalışmalarda bronz döküm olan heykel üzerindeki atık ve kirlerin temizlendiği, yaldız boya ve diğer boya kalıntılarının uzaklaştırılması işleminin ise uzman restoratörkonservatör ekip tarafından yapıldığı öğrenildi. Heykelin yüzeyindeki yoğun korozyon ise temizlenerek koruyucu uygulandı. Öte yandan heykelin çevresinde de düzenleme yapılması bekleniyor. İBB tarafından hazırlanan “Sarayburnu çevre düzenleme projesi”nin, onay aşamasında olduğu öğrenildi. Ayrıca İBB Meclisi’nde, Atatürk anıt heykelinin ‘arkeolojiktarihi sanat değeri olan anıt eser’ olarak tescillenmesine geçen aylarda oy birliğiyle karar verilmişti. l DHA Ekrem İmamoğlu 130 BİN KİŞİYE ULAŞACAK İBB kurban etlerini dağıtıyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Kurban Bayramı öncesinde internet üzerinden başvuru yöntemiyle, bağış kampanyası düzenledi. Kampanyaya, 8 bin 223 bağışçı katılıp hissedar oldu. Bu kapsamda 1189 adet kurbanlığın kesimi yapıldı. Kavurma ve kıyma olarak konservelenen etler, 21 günlük dinlenme süresine alındı. Yaklaşık 130 bin ihtiyaç sahibi aileye ulaştırılacak olan konserveler, İBB depolarına ulaştı. Dağıtıma çıkmadan önce Merter’deki İBB deposunda çalışanlarla bir araya gelerek başarılar dileyen İmamoğlu, “İnşallah vakfımız da daha verimli bir süreci seneye planlarsa, çok daha ciddi bir talebin olacağını düşünüyoruz. Sürecin her açıdan verimli, birçok insanın dini vecibeyi yerine getirirken güvendiği bir kurum üzerinden yürümesi önemli. Şimdi de insanlara dağıtılacak. İstanbul Vakfı’nı çok önemsiyoruz. İşbirliğimiz sürecek. Şimdi inşallah öğrenci burslarına katkı bekliyoruz. Kreşlerimize katkı bekliyoruz. O konuda da çalışmalara devam edelim. İstanbullu’nun vakfı olduğunu hissettirelim” dedi. l İç Politika İZMİR BELEDİYE BAŞKANI SOYER: Fuarı düzenlemek boynumuzun borcu MEHMET İNMEZ 89. İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), 4 Eylül’de koronavirüs salgınına karşı alınan önlemlerle kapılarını açacak. Maske, mesafe ve temizliğin ön planda olacağı fuar içerisinde aynı anda 40 bin kişiden fazla olmayacak. Fuar boyunca konserler, tiyatro ve sinema gösterimleri, yediden yetmişe herkese hitap edecek etkinliklerle dolu 5 gün yaşanacak. Fuara giriş ücretleri 5 lira olarak belirlenirken, tüm etkinlikler ücretsiz olarak gerçekleşecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, fuarın kent için önemine değindi. Soyer, “Fuar 2. Dünya Savaşı’nda bile kapılarını açmış. Tarihin hiçbir döneminde kapalı kalmamış. Bizim de bir biçimde sınırlı da olsa bu fuarı düzenlemek boynumuzun borcuydu” yanıtını verdi. Bu yıl Çim Konserleri, pandemi önlemleri kapsamında düzenlenemeyecek. Onun yerine Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda sosyal mesafe kuralına uyularak konserler yapılacak. 4 Eylül akşamı açılış konseri İzmir Senfoni Orkestrası eşliğinde Akdeniz Kentleri Müziği olacak. l İZMİR İZMİR DÜNYADA BİR İLKİ BAŞARDI Metroya 50 milyon Avro’luk Çin kredisi İzmir Büyükşehir Belediyesi ABD ve Avrupa ile sağladığı finansal işbirliklerine bir yenisini ekledi. Yapımı devam eden Narlıdere Metro Hattı Projesi için Çin merkezli Asya Altyapı Yatırım Bankası’ndan (AIIB) Hazine garantisiz 50 milyon Avro tutarında finansman kaynağı sağlandı. AIIB, dünyada ilk kez bir belediyeye kredi verirken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu sözleşme, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin itibarını ve güvenilirliğini bir kez daha ortaya koydu. Başlattığımız işbirliğini daha da ileriye taşımak istiyoruz” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle