08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 3 EYLÜL 2020 PERŞEMBE HABER/YORUM Ulusal güvenlik için dış politika Ekranlarda AKP’nin dış politikasını savunan destekçilerinin (ki bir kısmı AKP üyesi değil), yapılan eleştiriler karşısında dile getirdikleri üç argümanı var: 1. Ulusal güvenlik, siyaset üstüdür! 2. Uygulanan hükümet değil, devlet politikasıdır! 3. Tamam, geçmişte yanlışlar yapıldı ama önemli olan bugün doğru yapılan işin arkasında birlik olmaktır! 1. Ulusal güvenlik siyaset üstü mü? Ulusal güvenlik siyaset üstü değildir. Her şey siyasete dahildir. Çünkü ulusal güvenlik konusu, en sonunda tehdidi saptama, tehdidin kaynağını yalnızlaştırmaya çalışma ve tehdide karşı müttefik kazanma işidir. Bunlar da siyasetle (politikayla) yapılır. Dış politika, zaten esas olarak ulusal güvenliği sağlamak için yapılır. Bu konuda en fazla “ulusal güvenlik, günlük dar siyasi çekişme içine sıkıştırılmamalı” denebilir ama orada da konunun esas muhatabı muhalefetten ziyade iktidardır. Zira dış politikayı, içeride iktidarını sağlamlaştırmada kullanan ve iç politikaya alet eden iktidardır. 2. Uygulanan devlet politikası mı? Uygulanmakta olan dış politikanın hükümet değil, devlet politikası olduğu iddiası iki nedenle doğru değildir: Birincisi, yeni sistem nedeniyle zaten Türkiye adım adım parti devletine dönüşmektedir. AKP’nin genel başkanı devletin başıdır zaten. İkincisi, dış politika hükümetin İhvancılık bağı üzerinden yapılmaktadır. Tek başına Mısır örneği bile bu gerçeği göstermektedir. AKP hükümeti, İhvana karşı yapılan darbe nedeniyle Kahire’yle diplomatik bağı kesmiş ve Mısır’ın Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı cephede konumlanmasına, hatta Mısır ile Yunanistan arasında MEB anlaşması yapılmasına zemin sağlamıştır. Zira o anlaşma tam 17 yıldır müzakere edilmekte ve Kahire anlaşmayı geciktirmekteydi. Hükümet yerine devlet politikası olsa, devlet ulusal çıkar gereği, Mısır’da bugün kimin iktidar olduğuna bakmaksızın, devletten devlete ilişkiyi sürdürürdü. 3. Ulusal birlik sorunu AKP destekçilerinin “geçmişte yapılanların yanlış olduğunu savunması”, çözüm bulmak amacıyla değil, AKP’nin bugünkü “yanlış” dış politikasına destek bulmak amacıyladır! Çünkü yanlışı düzeltmek isteyen, işe Şam ve Kahire ile anlaşma arayarak başlamalıdır. Şam ve Kahire karşıtlığını sürdürerek dış politikayı doğru bir çizgiye getiremezsiniz. Kaldı ki iliklenen ilk yanlış düğmeyi tespit etmek kritik önemdedir. “Aman bunları konuşmayalım” diyerek yapılan şey, Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etmez ama AKP’nin yarın yanlış diyeceğiniz bugünkü yanlışlarına hizmet eder! İşte son örnek Meis’e Yunanistan’ın asker çıkarması konusudur. Bugün sanki yeniymiş gibi tepki gösteriliyor ve 83 milyondan AKP’nin arkasına dizilmesi isteniyor. Oysa Meis’e de diğer adalara da uluslararası anlaşmalara aykırı olarak Yunanistan 15 yıldır asker çıkarıyor, silahlandırıyor... Bu konuda hükümete geçmiş yıllarda uyarı yapanlara “derdiniz Yunanistan’la savaş çıkarmak mı” diye tepki gösteriliyordu. Tersine, uyarı zamanında ve daha ilk ada silahlandırıldığında yapılsaydı savaş riski olmazdı ama göz yumuldukça, diğer adalar da silahlandırıldıkça o risk artmaya başladı. Aynı durum Doğu Akdeniz için de geçerli değil mi! Kasım 2019’a kadar Doğu Akdeniz bu hükümetin umurunda olmadı. Dahası AKP’nin desteklediği Annan Planı sayesinde Güney Kıbrıs’ın önü açıldı. Rumlar AKP hükümetinin sessizliği sayesinde MEB ilan etti; Mısır’la, Lübnan’la, İsrail’le MEB sınırlandırma anlaşmaları imzaladı. “Aman bırakalım dünkü yanlışları, bugün ülkemizi (aslında AKP’yi) destekleyelim, birlik olalım” diyenlerin yaptığı kaba propagandadan ibarettir, çünkü ulusal güvenlik hedefli dış politikanın arkasında ulusun birliğini sağlamak, hükümetin işidir. Ama o hükümet 30 Ağustos kutlamalarını salgın nedeniyle yasaklayıp, 31 Ağustos’ta kendi mitingini yapıyorsa, derdi “milli birlik” değildir; tersine “kutuplaşma” ile iktidarını sağlamlaştırma peşindedir! 3 EYLÜL 2020 SAYI: 34662 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:56 06:26 13:08 16:47 19:41 21:05 Ankara 04:44 06:11 12:53 16:31 19:25 20:46 İzmir 05:10 06:36 13:16 16:53 19:46 21:06 Fransız Loulou Dedola’yı hatırlarsınız. Daha önce, kendisini “Kemalist” çok Türkten daha iyi içselleştirdiği bir noktaya gelmiş... Hani ülkemizde, yıllardır “si olarak tanımlayan bir müzis yasiler” ince veya abartılı bindir yen ve yazar olarak müca melerle her sıkıştıklarında Ata delesini aktarmıştım. Ayrıca türkümüze saldırıyorlar ya? Ha ocak sonunda bir söyleşi için ni bazı sözde Diyanet Başkan İstanbul’a davet etmiştim. Dedola, 10 kişilik ekibi ile yeni Barış Günü’nde ları ve görevlileri ama özde nankör, saygısız bazı insanlar, mil den ülkemize geldi. Araların leti birbirine düşürmek isterce Dedola: Kemal yaşıyor! da kendileri de müzisyen olan sine, provokasyon dozunu ar iki oğlu Adedola ve İskender, tırarak güya Atatürkümüzü yok Adedola’nın eşi olan ve güzel çok daha önemli bir “gün”. Dün sayıyorlar veya hakarete yelte liğiyle Kleopatra’nın nedimesi gi yada barıştan ve tüm insanların niyorlar ya? Hani bazı büyük za bi duran zarif Firenze, Dedola’nın birbirine duyduğu sevgi ve say ferlerimizi halkın kutlayamaması 6 yaşından bu yana en yakın ar gı içinde yaşamasından daha üs için bin dereden su getiren sözde kadaşı olan, ona hiç “ihanet etme tün bir değer olabilir mi? Her in devlet görevlileri var ya? Musta miş” Gerald “Gege” Covarel, lo sana, adaletin tam yaşanabildi fa Kemal’in izlerini nasıl silecekle jistikten sorumlu Albert Ceretti, ği, her dünya vatandaşının kendini rini bilemeyen, onca bahtsıza ba onun eşi, dansçılardan Helene de savunma hakkını özgürce kullana kın “Kemal yaşıyor!” sloganıyla an vardı. Loulou’ya beş çocuk veren bildiği, kimsenin sesini duyurmak tik tiyatroyu ayağa kaldıran Dedo değerli eşi, Fildişi Sahilleri’nden için “ölüm orucu”na gereksinim la ne yanıt veriyor: Marceline, yani Dedola ve RCP duymadığı bir dünya diliyorum! “Kemalizmin temellerini anla grubu Bodrum’un sanatsever Be dıktan sonra bilinçli bir insanın bu lediye Başkanı Ahmet Aras’ın da Ayakta kalan tek ideoloji ideolojiye saldırması, ona karşı ta vetlisiydiler. Antik tiyatroda, 1 Ey Dedola, özetle 20. yüzyıla vır alması mümkün değil. Onun lül Dünya Barış Günü’nde çarpı damgasını vuran faşizm, sosya hakkında olsa olsa saçmalıklar cı bir konser verdiler. Keşke Covid lizmkomünizm ve 21. yüzyılı et söylenebilir, o da cehaletten! Ke gölgesinde kalmadan, daha kala kisi altına almaya çalışan kök malizm evrensel bir değerdir. Ke balık ve mesafesiz olabilseydi. De tendincilikliberal vahşi kapi mal, Jean Jaures gibi barışçı, Je dola, hem Atatürk ve onun efsa talizm arasından hiçbirinin ça an Moulin gibi direnişçi, Nelson nevi sloganı “Yurtta sulh, cihan ğımızda geçerli çıkış olamadı Mandela gibi hümanistti. Tarihte da sulh” etrafında 34 parça bes ğını, aralarında yalnız Kemaliz onun bir dengi yok! Bütün bu say telemiş hem de kendi geliştirdi min ayakta kalmayı başarabile dıklarım, onu bir Tanrı ya da hepi ği müziğin çarpıcı örneklerini Bod ceğini savunuyor (Bu da yıllar mizin üstünde bir varlık haline ge rum için hazırlamış. Reggaerap dır Kemalizmi bir “izm” olarak ka tirmiyor! Ama onun çizdiği yol ger Fransız rocketnik Afrika müziği bul edememiş bazı “kompleksli çekten inanılmaz ve hepimize bir protest rock arasında gidip gelen solcu”larımıza ders olsun!) Kema esin kaynağı oluşturmalı. Bana so parçaları coşkulu ve sizi kendi et lizmi, Batı ülkeleri ve Afrika dahil, rarsanız 21. yüzyıl sorunlarına yanıt kisine alıyor! Sahne ve müzik keyfi bugünün sorunları açısından tek Kemalizmdedir.” açısından çok başarılı olan konser, yol açıcı alternatif olarak görüyor. LE PERE TURC isimli, mecburen kısa yorumlarla geçildi “Yurtta sulh, cihanda sulh” sloga Loulou’nun kaleme almış oldu ve saat tam 23.00’te bitirildi. Kay nı ise onun her an gözlerini yaşar ğu, çok ilginç kurgusuyla genç makamlık ancak bu kadarına mü tan evrensel bir duruşun adı. Hat bir Fransıza Türkiye’nin geçmi saade etmişti. ta size şunu söyleyebilirim ki bel şini anlatan harika resimli roma Dünya Barış Günü, her şeyden ki bu cümlenin derin anlamını bir nı artık Türkçeleşti ve ülkemiz de “TÜRK ATASI” olarak bu hafta benim önsözümle birlikte Prestij Yayıncılık’tan çıktı. Başarılı çizeri de Lelio Onaccorseo... Ne mutlu bizlere ki bir istisnai askeri deha olmasına karşın, yaşam felsefesini barış üstüne kurmuş büyük bir önderin, dikkatli bir sanatçı gibi tasarladığı ve bize hediye ettiği topraklarda yaşıyoruz! Bir lider düşünün ki 1934 yılında, Çanakkale Savaşı’nın anma gününde Avustralyalı ve Yeni Zelandalı annelere o tarihi mektubu yazmıştır: “Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” Atatürk, Dedola’yı görebilse mutlu olurdu. Başardığı büyük devrimin, “Kemalist” duruşun, aradan bir asır geçtikten sonra nasıl genç ve yaratıcı bir Batılı samimiyetle sahiplenildiğini görür, gözleri yaşarırdı. “Kemalizm karanlık değil IŞIK, savaş değil BARIŞTIR, cehalet değil BİLGİDİR, karamsarlık değil UMUTTUR, ağlamak değil GÜLMEK, kavga değil DOSTLUKTUR, renktir, sanattır, her şeyden önce ÖZGÜRLÜKTÜR, ZİNCİRLERİ KIRMAKTIR” diyen Dedola, sizce Türkiye’de siyasilerimize Cumhuriyet kazanımları dersi vermeli mi? Barışın hiçbir zerresinde eksik olmadığı, sanatın her noktasından taştığı farklı bir Türkiye’de, bir dünyada buluşmak umuduyla! FETÖ üyesi eski 3 Jet ski üzerinde yakalandılar asker Sakız Adası’na kaçacaktı FETÖ VE IŞID OPERASYONLARI 8 tutuklama kararı Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) üyelerine “mahrem imamlık” yaptığı öne sürülen zanlılara yönelik İzmir merkezli 28 kentte yapılan operasyonda gözaltına alınan 30 kişiden 8’i tutuklandı. Aralarında örgütün Deniz Kuvvetleri mahrem yapılanmasında üst düzey faaliyet gösterdiği tespit edilen B.K. ve R.E’nin de bulunduğu 29 şüpheliyi yakalama çalışmaları ise sürüyor. l İZMİR / Cumhuriyet İzmir Çeşme’den Yunanistan’ın Sakız Adası’na, satın aldıkları jet ski ile kaçmak isteyen FETÖ şüphelisi eski 3 asker, Sahil Güvenlik ekipleri tarafından yakalandı. Ege Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığı ekipleri, Çeşme Pırlanta Plajı açıklarında jet ski ile Sakız Adası’na geçmek isteyen 3 kişi olduğu bilgisi üzerine çalışma başlattı. Ekipler 3 kişiyi yakalayarak İl Jandarma Komutanlığı ekiplerine teslim etti. Jandarma ekipleri tarafından yapılan in celemede kaçanların FETÖ üyesi olmak suçundan yargılanmaları devam eden eski üsteğmen T.K. ile eski astsubay E.S. ve H.B. oldukları tespit edildi. Öte yandan yakalanan zanlıların denizyoluyla yurtdışına kaçmak için İstanbul’dan İzmir’e geldikleri, Çeşme ile birlikte Selçuk ve Dikili ilçelerinde keşif yaptıkları ve jet ski satın aldıkları belirlendi. Zanlılar, jandarmadaki gözaltı işlemlerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. l İHA Diyarbakır’da 12 kilometrelik beton duvarın yapımına başlanmıştı O duvar askıya alındı 3 TERÖRIST IKNAYLA TESLIM OLDU İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın ikna çalışmalarıyla, 3 terör örgütü üyesinin Şırnak’ta güvenlik güçlerine teslim olduğu belirtildi. l ANKARA / Cumhuriyet SILIVRI’DE 1 GÖZALTI PKK terör örgütünün internet grubuna yönelik operasyondan dolayı hakkında yakalama kararı bulunan A.B’nin İstanbul Silivri’de olduğu belirlendi. Adrese yapılan baskında A.B. gözaltına alındı. l DHA 2 METRE YÜKSEKLIĞI OLACAKTI Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), hafta başında, Diyarbakır’da bulunan tren rayları boyunca 2 metre yüksekliğinde 12 kilometre uzunluğundaki beton duvarın yapımına başladı. Duvar yapımına tepki gösteren kentteki 21 sivil toplum kuruluşu, duvar ile kentin batıdan doğuya ikiye bölündüğünü belirterek projeden vazgeçilmesini istedi. Kent sakinleri ise ray boyunca çift taraflı yapılacak duvarla, komşularından ayrı düşeceklerini, yayaların geçişinin engelleneceğini belirterek tepki göstermişti. l Haber Merkezi ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] 1 Suriyeli gözaltında Kayseri İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından dün sabah Talas’ta belirlenen adrese operasyon düzenlendi. Operasyonda, terör örgütü IŞİD üyesi olduğu belirlenen 1 Suriyeli gözaltında alındı. Şüpheli, sorgulanmak üzere Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. l DHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Bele kadar 1 Ş A H M A N P A göğsü sıkıca 2 A L İ T Ü N İ K saran bir 3 V E D R E İ N İ kadın giysisi. 4 2/ Gözleri görmeyen... Sırtında büyük di 5 6 7 UMR E İ HAM R OT AMAK MA F İ Ş LOT A T OM K E T E kenleri olan 8 E B E D İ E R bir balık. 3/ 9 U Ş İ O N İ K S Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Rumların oluştur duğu müzik türü. 4/ Utanılacak şey, ayıp... “ söz erin yüküdür / Çok söz hayvan yüküdür” (Yunus Emre)... Saçı dökülmüş olan kimse. 5/ Hz. Muhammed’i övmek ve ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside... Bir yasanın, bir kararın yürür lüğe girmesine karşı çıkma hakkı. 6/ Petrol ürünlerinden biri. 7/ Normal... Bir nota. 8/ Gövde yapısı. 9/ Sakıncasız, teh likesiz... Kilime benzer, renkli ve motifli uzun yolluk. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Volkanik bir dağın yamaçlarını yaran oluk. 2/ Emirler, beyler... Mikroskop camı. 3/ Çölden esen rüzgâr... Zonguldak yöre sine özgü bir halkoyunu. 4/ Yurdumuzun sulak alanlarında da yaşayan bir ördek cinsi. 5/ “Büvelek” de denen kan emici bir sinek... Kimse, kişi. 6/ Özel gezinti gemisi... Kolyos, uskumru, sardalye gibi balıkların yavrusu. 7/ Bir kitap ya da defterin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konan küçük kâğıt... Bir nota. 8/ Bir tür füze... Satrançta bir taş. 9/ Osmanlı Devleti’nde kullanılmış gümüş bir para.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle