09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 17 EYLÜL 2020 PERŞEMBE 1013 YAŞ ARASI KIZ ÇOCUKLARINDA OKULLAŞMA ORANI 1417 YAŞA GÖRE DAHA FAZLA YAŞ ARTTIKÇA OKULA GIDEN AZALIYOR İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstanbul İstatistik Ofisi’nin, 2019 2020 eğitim öğretim yılına ilişkin hazırladığı rapora göre kız öğrencilerde yaş oranı arttıkça okula giden sayısının azaldığı belirtildi. Raporda, Türkiye’de yaklaşık 19 milyon öğ renci bulunurken İstanbul’da ise 3 milyon 242 bin 185 öğrenci, 166 bin 715 öğretmen ve 9 bin 420 okul bulunuyor. Öğrencilerin yüzde 8.7’si okulöncesi eğitim, yüzde 28.3’ü ilkokul, yüzde 28.8’i ortaokul, yüzde 23.5’i ortaöğretim ve yüzde 10.7’si açık öğretim kurumlarında eğitim alıyor. Okul çağındaki öğrenci sayısında ilkokulda yüzde 94.6, ortaokulda yüzde 96.6 ve ortaöğretimde yüzde 89.2 oranında devamlılık sağlandı. Kız çocuklarında net okullaşma oranı, 1013 yaşta yüzde 98.9 olurken, 1417 yaşta yüzde 92.9’a geriledi. l İç Politika MERSIN’DE 3 KIZINA YILLARCA CINSEL ISTISMARDA BULUNAN S.D. TAHLIYE EDILDI ‘Öldürmediği için mi serbest!’ Işık İkizoğlu ESKİ EŞİNE DAVA AÇMIŞTI Kazandığını göremedi İzmir Dikili’de, boşandığı eşi tarafından 2017’de 32 yaşındayken öldürülen Işık İkizoğlu, açtığı davayı yaşamını yitirdikten sonra kazandı. Kamuoyunda “çekiçli vahşet” adıyla bilinen cinayetten bir yıl önce İkizoğlu, eski eşi Yahya Cengiz Küçük’e şiddet, tehdit ve basit yaralama nedeniyle uzaklaştırma davası açtı. Dikili 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’ne tutuklu olduğu Alanya L Tipi Kapalı İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS aracılığıyla katılan Küçük, “Suçsuzum” dedi ve beraatını istedi. Ancak Küçük’e bu davadan istinaf yasa yolu açık olmak üzere 1 yıl 6 ay ceza verildi. Sanık Küçük, 3 Mayıs 2018’de Işık İkizoğlu cinayetinden ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Abla İkizoğlu, “Bugün Işık’ın sağken 2016’da açtığı dava için buradayız. Bugün kardeşimin aramızda olmadığı bu davadan sanık ceza aldı. Bu cezanın önemi çok büyük. Çünkü kardeşimin bu dünyada yarım kalan işlerinden biriydi ve sonuçlandı” dedi. l DHA BAŞINDAN VURULDU 18 gün önce evlenmişti ABİDİN YAĞMUR Mersin’de, 3 kızını senelerce istismar ettiği ortaya çıkan ve tutuklu yargılanan S.D., Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tahliye edildi. Sanığın tutuksuz yargılanacak olmasına tepki gösteren Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği Başkanı Saadet Özkan, sanık yakınlarının, mağdur kız kardeşleri ve eşlerini tehdit ettiğini belirterek “Bu tutuksuz yargılama kamu vicdanına atılmış büyük bir yaradır. Bu aileler güvende olmayacaklar” dedi. H.G. (34), S.D. (30) ve S.D., (28) adlı kardeşler, babaları S.D. tarafından cinsel istismara uğradıklarını yıllar sonra açıklama cesareti bulmuş ve açılan dava sonucunda baba S.D. tutuklanmıştı. Tahliyeye tepki Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında, sanığın tahliye edilmesi ve tutuksuz yargılanması yönünde karar çıktı. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı da 11 Kasım’a bıraktı. 5 yaşından 19 yaşına kadar babasının istismarına uğradığını iddia eden H.G., tahliye kararına tepki göstererek “Sahte şahitler bulmuşlar. O adam tutukluyken bile bizleri tehdit ediyordu. Şimdi bir zafer kazanmış gibi dışarı çıkacak ve korkusuz bir şekilde bizlere saldıracak. Yıllar sonra adalet yerini bulsun, yaşadığımız kötü günleri başka hiçbir kadın yaşamasın diye adalete başvurduk. Ama nafile. Tecavüzcüyü serbest bırakarak, yarım bıraktığı işi tamamlamasını mı istiyorsunuz? Ne benim, ne kız kardeşlerimin can güvenliği var. Kardeşlerimi ve beni öldürmediği için mi bu adam serbest bırakıldı?” dedi. l MERSİN Hatun Koç, uzun süreli tedaviye karşın koltuk değneğiyle yürümek zorunda kaldı. ESKI EŞINI POMPALI TÜFEKLE YARALADI ‘Talihsiz’ diye savundu Mersin’de iddiaya göre, 27 Mayıs’ta Özkan Yarbi (35), velayeti 2 yıl önce boşandığı Hatun Koç’ta (28) olan kızını bayram alışverişine götürmek istedi. Hatun Koç, kızıyla Yarbi’nin aracına bindi. Özkan Yarbi’nin barışıp yeniden bir araya gelme teklifinde bulunması üzerine tartışma çıktı. Yarbi, otomobili ıssız bir yöne doğru sürmeye başlayınca Koç, aracın yavaşladığı anda inip kaçmaya başladı. Yarbi ise Koç’a pompalı tüfek ile 3 el ateş etti. Koç, sağ ayağından vurularak yaralandı. Yarbi ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mersin Adliyesi 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 4’üncü duruşmasına, tutuklu sanık Özkan Yarbi, SEGBİS aracılığıyla katıldı. Yarbi, “Korkutmak için ayağının yanına sıkmak istemiştim. Talihsiz bir şekilde yaralandı.Tahliyemi istiyorum” diye konuştu. l DHA BALKONDAN SARKITTI Adana’da Z.Z.Y., kız ar kadaşı olduğu nu ileri sürdüğü S.T’nin evine gi rip genç kadını önce feci biçim de darp etti. Ar dından 9. katta ki dairenin balkonundan aşağıya Z.Z.Y. sarkıttı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Zanlı, Özel harekât polislerinin ka pıyı kırıp eve girmesiyle yakalandı. S.T’yi kurtaran ekipler, zanlıyı gözal tına aldı. Zanlı, Emniyet’teki işlem lerinin ardından çıkarıldığı mahke mece tutuklandı. l AA Töre hakkında ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten suç duyurusu Mobbing iddiaları yargıda Eşinin silahıyla yaşamına son vermek istedi. Ankara’da, 18 gün önce evlenen hemşire Sevginur Aktaş (22), polis eşinin tabancasından çıkan kurşunla ağır yaralandı. Hayati tehlikesi süren Sevginur Aktaş’ın intihara teşebbüs ettiğini öne süren eşi polis Müslüm Aktaş (27) tutuklandı. Sevginur Aktaş’ın babası Neşet Ayçiçek şunları anlattı: “Yüzüğü taktıktan bir süre sonra anlaşamadıklarını öğrendim. Kızımı sürekli tehdit ediyordu. Tuttukları evde sadece 4 gün yaşadılar. Kızımın bana döneceğini biliyordum ama senaryonun böyle olacağını, yoğun bakıma düşeceğini bilmiyordum. Komşularıyla görüştüm. Bir komşu, ‘Yatak odalarımız bitişik. Yarım saat kavga ettiler. Kızın bağırıyordu, ‘aç kapıyı gideceğim’ diyordu. Silah sesini duyunca hepimiz çıktık ama kızın vurulmuştu’ dedi.” l DHA DİDİM Fotoğraftan teşhis etti Aydın’ın Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay ile başkan yardımcısı Ö.G., meclis üyeleri A.Ç. ve Ö.Ç.’nin cinsel saldırısına uğradığını öne süren S.T., dün teşhis için Emniyet’e çağrıldı. Avukatıyla birlikte Emniyet müdürlüğüne gelen S.T’nin kendisine gösterilen fotoğraflarda tecavüz ettiğini öne sürdüğü 4 kişiyi teşhis ettiği belirtildi. S.T’nin iş istemek için Atabay ile görüştüğü, bir çiftlik evine götürüldüğü ileri sürüldü. l DHA SEFA UYAR Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Müdür Vekili Hüdayi Baş’ın, usulsüzlüğe karşı çıktığı için Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre tarafından baskıya uğradığı ve baskı sonucu yaşamını yitirdiği iddialarının ardından Töre hakkında, “taksirle ölüme sebebiyet vermek” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu. Öte yandan, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), sınava ilişkin iddialar hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi. Baş, 8 Eylül’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti. Baş’ın kalp krizi geçirmesinin arkasında, Töre tarafından, kuruma alınacak kişilerin listesinde usulsüzlük yapmadığı için “istifa et” baskısına maruz kalmasının olduğu belirtilmişti. Töre Baş Eşi Esen Baş’ın avukatı Yaşar Güzeller, Töre hakkında, “taksirle ölüme sebebiyet vermek” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Töre’nin, “mobbing ve baskıların verdiği manevi şiddet nedeniyle Baş’ın kalp krizi geçirmesine ve ölümüne neden olduğu” öne sürüldü. Güzeller, Usta Öğrenci alımı için oluşturulan sınav komisyonunun “usulsüz” oluşturulduğunu belirt ŞIDDET KAMERADA Halil Sezai İstanbul Tuzla’da sokakta çekim yapan şarkıcı Halil Sezai, mahalle sakini Necati Meriç (67) ile tartışma yaşadı. Çekime izin vermeyen Meriç ile Sezai ve yanındakiler kavga etti. Darp edilen Meriç’in şikâyeti üzerine Halil Sezai ve yönetmen Aytaç Ağırlar, Taner Okçular ve Ecem Ağırlar ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü. 4 kişi ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Olayla ilgili kamera görüntüleri ortaya çıktı. Sezai, görüntüler üzerine ifadeye çağrıldı. Görüntülerde Halil Sezai ve beraberindekilerin tartış tıkları kişiye vurdukları görülüyor. Görüntülerin ardından açıklama yapan Sezai, "Benim yaptığım şey de ‘hayvanlık’ buna söyleyecek bir lafım yok.. Üzgün müyüm? Hem de çok. Ama dayanamadım işte. Taş olsa çatlardı, aylardır süren bu kadar ağır küfür ve tacize. Olan oldu. Herkesten de özür diliyorum” dedi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Sezai’nin, “silahla kasten yaralama”, “hakaret”, “konut dokunulmazlığının ihlali” ve “tehdit” suçlarından ifadesi alınmak üzere ek talimat verildiğini bildirdi. l DHA ti. Güzeller, “Kurum amiri başkan olması gerekirken ilçe milli eğitim şube müdürünü, komisyona başkan olarak atamışlar” dedi. Baş’ın, kazananlar listesinin değiştirilmesi yönünde baskı yapılmasının ardından Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’ne durumu ilettiğini ve “Yaptığın doğru, kazananları yayınla, biz arkandayız” yanıtı aldığını söyleyen Güzeller şunları kaydetti: “31 Ağustos’ta Hüdayi Baş, il milli eğitim müdürlüğüne gidiyor, Listenin değiştirilmesi isteniyor. Karşı çıktığında da kendisine kötü muamelede bulunuluyor. Liste elinden alınmak isteniyor ama vermiyor. Fenalaşıyor, 112 aranıyor ve hastaneye kaldırılıyor. Tedavisi sırasında, başka bir öğretmenin de bulunduğu esnada, ‘Bana köpek gibi davrandılar’ diyor.” l ANKARA KADİR ŞEKER DAVASI HAKSIZ TAHRIK INDIRIMI İSTENDI Konya’da, sevgilisi Ayşe Dırla’yı döven Özgür Duran’ı, dayağa engel olmak isterken kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan 20 yaşındaki Kadir Şeker’in yargılandığı davada dün savcı esasa ilişkin mütalaasını verdi. Savcı, Kadir Şeker’in “haksız tahrik altında kasten adam öldürme” suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Ayrıca mütalaada haksız tahrik indiriminin de üst seviyeden uygulanması talep edildi. Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması ve esasa ilişkin savunmaların hazırlanması için Şeker’in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 14 Ekim’e erteledi. l AA Anayasa Mahkemesi’nden büyük Soylu var! İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Ankara’da mücadele ettiği kesimleri toplasak metrekareye dört kişi düşer! Saray ailesinin içi var, dışı var… AKP’nin içi var, dışı var, çevresi var… MHP’nin iktidar ortaklığından doğan bağları kabul eden var, etmeyen var… Muhalefetle zaten kavgalı… “Günaydın” deseler, “günaydın sana derler” diye başlayıp açacak ağzını... Son olarak Anayasa Mahkemesi’yle (AYM) gösteri yarışına girdi. AYM, karayollarında gösteri yasağını anayasaya aykırı bulunca Soylu’nun tepesi attı. Canı sıkıldı. Terör örgütleriyle, onların sağ kolusol kolu partilerle, iktidara karşı tehdit oluşturan sivil toplum örgütleriyle, meslek odası şemsiyesi altında hükümete muhalefet etmeye kalkan haddini bilmez densizlerle mücadele ederken AYM tutmuş, gösteri yasaklamak yasaktır, demiş. Olacak şey mi? AYM Başkanı Zühtü Arslan’ı bisiklet düellosuna davet etti. “Ama” dedi, “yalnız gel!” HHH Gelinen nokta, hâlâ nereye oturacağı belirsiz mevcut sistemin sistem olmadığını, halkın bu sistemi kabul etmesi için söylenenlerin gerçek olmadığını gösteriyor. Ne dediler? Bakanlar, siyasi olmayacak. Seçimle gelmeyeceği için oy kaygısına düşmeyecek, sadece işine odaklanacak. Ne oldu? Her bakan işi gücü bıraktı AKP propagandacısı oldu. Hangi bakanın siyaset dışında kaldığı iddia edilebilir? Tam tersi oldu. Halkın değil, Saray’ın ne diyeceği önemli olduğu için oranın gözüne girmeye çalışıyorlar. Üstelik bakanlar öyle kişiler seçildi ki bırakamazlar da. Zira işleri de çok bozulur! Sağlık Bakanı’nın özel hastanesi var… Milli Eğitim Bakanı’nın özel okulu var… Turizm Bakanı’nın seyahat şirketi var… Mübarek bakanlar kurulu değil, işine bakanlar kurulu! Zaten ortada bakanlar kurulu diye bir kurum da yok. Her bakan tek başına Saray’a bağlı özel temsilci durumunda. Bakanın Meclis’le bağı yok, milletvekili değil. Gensoru benzeri hiçbir denetim mekanizması yok. Meclis’ten bağımsız! Bakan’ın bakanlığı ile bağı yok. Müsteşarlık makamı kalktı. Müsteşar, bakanlığın içinden gelirdi, işleyişe hâkimdi. Bakan olmasa bile bakanlık çarkı dönüyordu. Şimdi bakan yardımcılığı geldi. Onu da makam bulunamayanları tatmin etmek için kullanıyorlar. HHH Soylu’ya dönersek… Biz yargı bağımsız olmalı diyorduk ama demek ki İçişleri Bakanı yargıdan bağımsızmış. Soylu’nun terörle ve toplumla mücadelede seçtiği yöntem, geçmişte de denendi, sonuç vermedi. Bu yöntemle bakanlıkta kalmaya devam edeceğini düşünüyorsa, sağlıklı bir yol değil. Tek kişi yönetimlerinin altında ister istemez parçalı yapılar, güç merkezcikleri oluşur. Ana güce giden en kestirme yol arandığında seçenekler ortaya çıkar. Soylu’nun seçtiği yöntem buna da yaramaz. Soylu’nun çıkışları AKPMHP tabanında karşılık bulmuş görünüyor. Sosyal medyada hareketlenme yarattığı dikkati çekiyor. Bu destek onu Saray katında güçlü kılar mı? Sanmıyoruz. Zira tek merkez yönetimleri tabanda “gereğinden fazla” destek bulan kişileri sevmezler. AYM’nin aldığı kararın özü ayrıca önemli. Soma’da maden işçileri 5 yıldır alamadıkları haklarını elde etmek için yürümüş, İçişleri Bakanlığı da 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na göre yolda yürümenin suç olduğu ileri sürüp işlem yapmıştı. Manisa’daki yerel mahkeme işçileri haklı bulup konuyu AYM’ye taşımıştı. AYM de 12 Eylül artığı yasanın bu maddesini iptal etti. Soylu burada işçileri karşısına almış oluyor ama önemli değil. Asıl mesele Saray! Göksu Dalgalı Göksu ile aynı karede İstanbul’da kendisini hoca olarak tanıttığı kadınları evliliklerini kurtarma vaadiyle dolandırdığı, vücutlarına yazılar yazarak cinsel istismarda bulunduğu ileri sürülen Burhan Dalgalı’nın ifadesinde, “Bana kumpas kuruldu. Ben kimseyi bu zamana kadar taciz etmedim” dediği öğrenildi. Sahte hoca Burhan Dalgalı’nın Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksü ile görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Göksu ve Dalgalı bir dönercinin açılışını yaparken görülüyor. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle