08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 11 EYLÜL 2020 CUMA Gazeteciler Pehlivan, Kılınç ve Ağırel, mahkeme kararını Cumhuriyet’e değerlendirdi Özgürlüğün ilk günü Libya’da şehit olan MİT mensubunu “ifşa” ettikleri gerekçesiyle 6 ay ce zaevinde tutulan ve önceki gün tahliye edilen Oda TV Ge nel Yayın Yönetme ni Barış Pehlivan, ODATV muhabiri Hülya Kılınç ve Ye ZEHRA ÖZDİLEK niçağ yazarı Murat Ağırel özgürlüklerinin ilk gününde Cumhuriyet'e konuştu. Barış Pehlivan, “Bu davada suç yok. Bu davada bizim gaze tecilik hayatımızı cezalandır ma amacı var. Biz bunu biliyo ruz. Bana kalırsa mahkeme de bunu biliyor. Tüm Türkiye'nin bunun böyle olduğunu kanun lar nezdinde göreceğine inanı yorum. Hem bu dava için hem de gazetecilik mücadelemiz devam edecek. 187 günlük tecridin sonunda tekrar haya tın olağan akışına alışmaya çalışıyorum. Meslektaşlarım la sevdiklerimle görüşüyorum. Türkiye'de, buluşmaları değil de daha çok ayrılıkları konuş mak gerekiyor. İnsanlar neden ailelerinden, sevdiklerinden, hayatlarından çalınıp cezaevi ne atılıyor. Ayrılıklar yaşıyor lar, bizim bunlar üzerine kafa yormamız gerekiyor” dedi. ‘Savcılara yakışmadı’ Pehlivan cezaevinde darp edilme olayına ilişkin olarak ise, “Görüntüleri ile sabit bir darbı iddianameye yalan diye koymayı Türkiye Cumhuriyeti savcılarına yakışmadığını düşünüyorum. Ama işte güneş balçıkla sıvanmıyor. Bugüne kadar gazetecilik hayatımda hak ihlallerini yazmış bir gazeteci olarak bunu kamuoyuna duyurmalıydım. Orada gariban insanların başına da böyle şeyler gelebiliyor. Öznesi ben de olsam bunu Türkiye'ye duyurmalıydım. O konuda Adalet Bakanlığı'nın vereceği kararı bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Son olarak içerdeyken en çok sınırı olmadan, duvarla karşılaşmadan yürümeyi özlediğini dile getiren Pehlivan uzun bir yürüyüş planladığını söyledi. ‘İfşanın ifşası olmaz’ Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, hak etmedikleri bir suçtan dolayı ceza aldıklarını dile getirerek, “Anayasa Mahkemesi, MİT Kanunu’nun iptali için açılan davada vermiş olduğu kararda ‘ifşanın ifşası olmaz’ diyor. Burada öncelenen MİT şehidinin gerçek kimliğinin ortaya çıkması. Gerçek kimliği dediğim kod adı faaliyetinin ortaya çıkması. Burada şehit olmuş bir MİT mensubundan bahsediyoruz. Onun için bir ifşa söz konusu değil. Daha önce bu haberi yüz binlerce kişi paylaşmış. Ağırel Kılınç Pehlivan Gazetecilerin yargılandığı davanın önceki gün yapılan duruşmasında kararını açıklayan mahkeme Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç’ı “MİT Kanunu’na muhalefet” suçundan 3 yıl 9 ay, Murat Kılıçdaroğlu’ndan gazetecilere telefon CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tahliye edilen gazeteciler Hülya Kılınç, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel’i telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Ağırel, Ferhat Çelik ve Aydın Keser’i 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, tutuklu kaldıkları süreyi göz önünde bulundurarak Pehlivan, Kılınç ve Ağırel’in tahliyesine hükmetti. Ben dört gün sonra bir tweet mesajı paylaştım. Mesajdaki bir kelimeyle ben MİT'in ifşası ile suçlandım. Eğer adalet varsa herkesi gözetmesi gerekiyor. Onu belgelerle çürüttük. Suç isnat etti ama delil sunmadı, ‘suçsuzluğunu sen ispat et' dedi, onu da yaptım. Mahkemeye ilk celsede 40 tane belge sundum. Tek tek belgelendirdim. Ama ben artırılarak 4 yıl ceza aldım. Bu cezayı hak ettiğime inanmıyorum” diye konuştu. Hukuk çerçevesinde hakkını arayacağını dile getiren Ağırel, “Şu bir gerçektir ki casusluk suçlamasından beraat ettik. Üzerimize casusluk kılıfını giydirmeye çalışanlar başaramadı. Umarım bundan sonra kişilere göre uygulanan özel hukuku değil hukukun üstün olduğu günleri yaşarız. Daha önce bizim sütten ağzımız yandı yoğurdu üfleyerek yedik. Onun için bizim gazeteci olarak görevimiz uyarmak. Bunları 3. ağızdan değil bizzat yaşayarak uyardık. Bizi adil yargılayın dedik, sadece adalet istedik. Herkes için adalet istiyoruz. Biz gazeteciyiz, gazetecilik suç değildir” dedi. ‘Gökyüzünü özledim’ Ağırel içerideyken en çok yalınayak toprağa basmayı özlediğini söylerek sözlerine şöyle son verdi: “Gökyüzüne sınırsızca bakmayı özledim. Tabii ki çocuklarım, ailem bunlardan önce geliyor. Ama inanılmaz derecede gökyüzünü özledim. Ben deniz âşığıyım. Mavilik hastasıyım. AKAR’A 20 BİN TL TAZMİNAT ÖDEYECEK Yıldız’ın 5 TL’lik davasına ret ALİCAN ULUDAĞ OdaTV Ankara Haber müdürü, gazeteci Müyesser Yıldız, gizli tanık Abdullah’ın ifadelerini haberleştirdiği gerekçesiyle Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a 20 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Yıldız’ın Akar’a açtığı 5 TL’lik dava ise reddedildi. Davanın karar duruşması, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Yıldız’ın avukatı Erhan Tokatlı ise müvekkilinin bir gazeteci olarak gizli tanık Abdullah’ın beyanlarını haberleştirdiğini belirterek “Buradan adil bir karar çı kacağını düşünmüyorum. Adalet bugün değilse yarın tecelli edecektir” dedi. Yargıç, duruşma sonunda 20 bin TL manevi tazminatın yanı sıra “Yıldız’ın Akar’ın kişilik haklarına yönelik yaptığı tecavüzün kınanmasına”, bedeli davalılardan alınmak kaydıyla hüküm özetinin tirajı en yüksek gazetede yayımlanmasına hükmetti. 8 Eylül’de avukatı olmadan SEGBİS ile yapılan tutukluluk değerlendirilmesi sonucunda tutukluluk halinin devamına karar verilmesine Yıldız, “Demek ki IŞİD militanı liderden daha tehlikeliyim. Bu mudur hukuk? Bu mudur adalet?” dedi. l ANKARA İnanılmaz özlemişim. Çıktığım zaman sırf 20 dakika gökyüzünü izledim.” OdaTV muhabiri Kılınç ise, “Haksız ve hukuksuz altı ayımızı çaldılar. Gazetecilik yaptığımız için cezalandırmaya maruz kaldık. Geçmiş dönemlerde bunun daha ağrıları da yaşandı. Kimileri canlarıyla, kimileri de işkence görerek bedelini ödediler. Bize düşen de ustalarımızın kararlılık ve cesaretini örnek olarak üzerimize düşeni yapmak. Elbette baskı dönemlerini yaşayacağız, yaşıyoruz ama biz her zaman dik duracağız ve derin karanlıkları aydınlığa çıkaracağız. Cezaevindeyken en çok oğlumu özledim. 2 yıl önce babasını kaybetti ayrıca pandemi dönemi. 17 yaşında çok güçlü bir çocuk. O da her şeyin farkındaydı. Telefonda birbirimize güç olduk. Yüz yüze sadece bir kere görüşebildik. 8 Mart Kadınlar Günü’nde oğlumla görüşebildim. Sonra pandemi başladı, yasaklar geldi. Tek başına olduğu için dışarıya da çıkamadı. 188 gün sonra oğluma kavuştum. Tabii kaldığım yerden mücadeleme devam etmeyi de özledim. Kararlılıkla gazeteciliğe devam edeceğiz” dedi. Cezaevinde çok zayıfladığını dile getiren Kılınç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kantine her istendiğinde ulaşamıyorduk. Fiziksel olarak kilo vermiş olabilirim ama ruhsal olarak çok dayanıklı ve güçlü çıktım. Cezaevine girerken Barış Terkoğlu ile biraz konuşmuştuk. Cezaevi ile ilgili önerilerde bulunmuştu. Onlar bana çok yararlı oldu.” l İSTANBUL Barbaros Hayret tin Paşa’nın bu ada da doğduğunu? Adanın ovaları, dağları, zeytin, kök nar, çınar ve kayın ağaçları olduğunu? Mesela, bilse in Yassıada ve san bunu, mültecilerin ateşiyle yanan Midilli arasında... ağaçlar ve insanlar ve iktidarlar üzerine anlamlar yüklemeye Birbirine uzak ve birbirine yakın iki ada. Birbirinden uzak ve birbirine yakın iki küçük haber. Haberin birinde özne Midilli’deki mülteciler, diğerinde Yassıada ve siyasiler. Midilli’deki mülteci kampında yangın çıkmış. Mülteciler korona karantinalarına isyan edip kampı yakmışlar ve adanın merkezine yeter mi gücü? Bu dünyanın gerçekleri ve değerleri birden değişir mi gözüne? Ya da; Yassıada’nın düz bir arazisi olduğunu ama kıyılarının denize dik dik aktığını öğrense? Adayı dışarıdan tırmanılmaz ama içinden de kolay kolay dışına çıkılmaz bir kaleye benzetiverse? doğru yürümeye başlamışlar. Binlerce insan... adanın dağ larına, ormanlarına dağılmışlar. Belki de o yüzden çok çok eskiden üzerine manastır yapıldığını, manastırın altındaki deh Güvenlik güçleri onları durdurmakta zorlanıyormuş. lizlerin de zindan olarak kullanıldığını anlasa? Üzerlerine gaz bombala Issızlığının cazibesine kapılıp rı atılmış. Olağanüstü hal ilan adada yaşamaya heveslenen edilmiş. bir İngiliz sefirinin yılgınlığıyla, Denizin ortasında bir adada sonraki sahibi Mısır Hıdivi’nin kimsesiz çocuklar ve kimsesiz yılgınlığı arasında müstehzi yetişkinler... bağlar kursa? Savaştan kaçmanın ve sa Bir dönem Deniz vaşa varmanın çaresiz öfkesiy Kuvvetleri’nin olan ve 60 dar le bir salgının içinden bir başka besi sonrası sadece mahke salgına doğru... yürüyormuş. melere değil, idam sehpalarına Ölüyormuş. Deliriyormuş. da ev sahipliği yapan bu adada Adada... Denizin ortasında... kimlerin kimlerin hayaletlerinin Etrafı sularla çevrili bir yangın dolaştığını düşünse? nasıl olur da sönmez? Mevcut iktidarın bu adaya, Ve nasıl olur da dünyanın vic bir adaya, bir ülkeye sahip ol danı o yangında küle dönmez... ma isteğinin son halkasında diye mi öfkelenmeli insan? asılı duran eylemler ve niyetler Yoksa; arasına bağlantılar kurar mı? İktidardaki siyasilerin yarın Darbeleri basamak yaparak Marmara’da, Yassıada’da 12 yükselen ve vardığı yerden ge Eylül Askeri Darbesi’nin kırkın riye baktığında kutsaması ge cı yıldönümü “şerefine” yapa reken darbelerle şekillenmiş bir cakları... geçmişi, hamasi konuşmalarla Ve gelmiş geçmiş darbelerin yeren ve asla samimi görünme bu ülkeye ve demokrasiye ver yen bir siyasi söylemin çıngıraklı diği zararları konuşacakları... gösterilerine yine de kanar mı? Utanmadan konuşacakları... Bu ülkenin gerçekleri ve ken Hem de bunu Yassıada’da ko di değerleri birden değişir mi? nuşacakları... Bir düşünün... Hâlâ konuşacakları toplantı Ortalık hayata değil, sadece ya mı öfkelenmeli? ve sadece kâr ve zarara yöne Bu iki haberin de küçücük ol lik önlemler alındığı için ardı ar ması insana aslen ne düşün dına ölen insanların haberlerin dürmeli? den yıkılırken... Midili’de olanları anlamak ve Aslen hangi gündem daha Yassıada’da olanları anlamlan önemlidir bir diğerinden. dırmak için neleri bilmek ge Hangi ada daha yakın ya da rekli? uzak kalbimizden ve fikrimiz Midilli’nin asıl adı olan den... Lesbos’u, antikçağların lezbi Ve iktidarlar yüzünden ba yen şairi Sappho’dan aldığını şımıza gelen tüm bu korkunç bilmek mesela? şeylerden? MADEN ŞIRKETI, KÖYLÜLERI TEHDIT ETTI: Buraya 200 asker yığarım! Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde maden arama çalışması yürütmek isteyen Fimar Madencilik isimli şirket yetkilisi, maden arama çalışmasına karşı çıkan köylüleri “200 tane asker yığarım buraya” diyerek tehdit etti. CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, “Bu tehdit cezasız kalmaz” dedi. Ağıl Köyü’nün Kızıltepe mevkiinde Fimar Madencilik isimli bir şirket, demir madeni arama faaliyetleri başlattı. İlçedeki birçok köy derneği ve muhtar olayı yargıya taşıdı ancak maden şirketi faaliyetlerini sürdürdü. Fimar Madencilik şirketi, köylüleri “Buraya 200 tane asker yığa rım” sözleriyle tehdit etti. Olayı Kemaliye Dayanışması isimli bir Twitter hesabından paylaşan köylüler, duruma “Madenci bu cesareti nereden alıyor? Ülkenin askerini artık kendi halkına tehdit unsuru olarak kullanan bu maden şirketine kim dur diyecek” sözleriyle tepkilerini gösterdi. Bir başka tweet’te ise bu kez “Ve askeri yığar... Asker an itibariyle Ağıl Köyü’nde” ifadeleri kullanıldı. CHP’li Öztunç, “Çağırmakla tehdit ettiğiniz asker, bu toprakları korumakla görevli halk çocuklarıdır. Askerimiz sizin zenginliğinizin, sömürü düzeninizin bekçisi değildir” diye konuştu. l Haber Merkezi İçişleri Bakanı Soylu, yazarımız Terkoğlu’nu ‘Berduş’ diyerek hedef aldı Öfkeli ‘kaymakam’ savunması İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, FETÖ iddialarıyla görevden alınan kaymakamların 812 yıllık olduğunu belirterek “Sırf nedamet getirdi diye bilerek isteyerek böyle bir atama yapılması söz konusu değildir, olmayacaktır” dedi. Soylu, gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu’nu da isim vermeden hedef aldı. Soylu, 106. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’nde konuştu. Cumhuriyet’in “FETÖ kaymakamları” manşeti ile gündeme getirdiği, FETÖ iddialarıyla görevlerinden alınan kaymakamlar hakkında açıklama yapan Soylu, “Hem eksik ve yanlış bilgiyle hem de maksatlı olarak yapılan bu yorumların tamamı yalandır. Yapılan bu işlemin buna delil olacak hiçbir tarafı yoktur” dedi. Açığa alınanların yeni kaymakamlar olmadığını kaydeden Soylu, “Bu hadiseyi, saçma sapan mesnetsiz iddialarına delil yapanlara bizim söylediğimiz net ve açıktır. Sırf nedamet getirdi diye bilerek böyle bir atama yapılması söz konusu değildir. Soruşturma açılmış, mahkeme beraat kararı vermiş, siz de idari işlem açısından eksiklik görmemişseniz görevine iade edersiniz. Sonradan kişinin hakkında yeni delil bulunmuş... Bu ilk defa yaptığımız bir işlem değil. Bundan 1.5 ay önce, yaklaşık 15 kaymakamımızın kimini açığa aldık, kimini pasif göreve çektik” ifadelerini kullandı. 15 Temmuz’u unutarak işlem yapanların hain olduğunu söyleyen Soylu, “Gereğini titizlikle yapıyoruz ama anlamak istemiyorlar çünkü gözlerini kindarlık bürümüş. FETÖ’yle mücadele ediyoruz, FETÖ’cüler, Cumhuriyet gazetesi, OdaTV, BirGün, ana muhalefet partisinin sözcüleri saldırıyor. Elbette bunları bizlere yapanların sebeplerini bilmiyor değiliz” dedi. Bu coğrafyada bu ülkeyi yönetmeye çalışanların idamlık ve bayramlık olmak üzere iki gömleği olduğunu kaydeden Soylu, gazetemiz yazarı Terkoğlu’nu, dün yazdığı “Ben ihanet ediyorumdur’ diyen Bakan” yazısı nedeniyle hedef gösterdi. Soylu, “Yalanı ve ihaneti muhatap almazsanız hata edersiniz, Allah’ın emridir, muhatap alacaksınız. O berduşa sesleniyorum. Ben senin gibi birinin öbürünün adamı değilim, bu milletin adamıyım. Kimin adamı olduğun da belli. Kimlerle iş tutuğunuz, kime uşaklık ettiğiniz de belli” dedi. Tören sonrası açıklama yapan Soylu, görevden alınan kaymakamlara ilişkin ifadelerinin medyada yanlış aktarılmasına tepki gösterdi. Gazetecilere “Yanlışınızı düzelteceğiz” diyen Soylu, “Kaymakamları açığa almışız ama esas sizi açığa almak lazım. Kaymakamlık eğitimi veriyoruz ama gazetecilik dersi de vermemiz gerekiyor herhalde” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet CEZAEVİNDEKI SKANDAL TAYIN ETTIRDI Cumhuriyet’in gündeme getirdiği aynı isimli bir mahkumun cezası dolan kişinin yerine geçerek firar etmesi ve eski Cezaevi Savcısı Hüseyin Hisli’nin H.G isimli bir mahkumla kayıtdışı görüştürülmesi haberinin ardından Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafın dan cezaevi müdürü Tuncay Avanaş, Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na tayin edildi. Cezaevinde görevli 5 memur hakkında ise disiplin cezası verildi. Olayla ilgili CHP Milletvekili Çetin Osman Budak, Meclis’e soru önergesi vererek “Bu cezaevinde neler oluyor bilmek is tiyoruz” demişti. l LEYLA KILIÇ Terörist Bayat tutuklandı Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te düzenlenen 53 kişinin hayatını kaybettiği 2 ayrı bombalı saldırının sorumlularından IŞİD’li terörist Ercan Bayat tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yayladağı ilçesine bağlı Denizgören mevkii Suriye sınırının sıfır noktasında yakalanan Bayat, 2 gündür Hatay’da gözaltında tutuluyordu. l İHA ACI KAYBIMIZ İzmir eski Belediye Başkanlarından merhum Avukat Hulusi Selek ve merhume Kevser Selek’in kızı, Avukat Okan Ayşe Selek, Güzen Avukat Onur Postalcı, Nazan Selek ve Özden Selek’in kardeşi, Ece Postalcı, Efe Postalcı, İdil Kerem Dilber, CemilCeren Bora’nın teyzeleri, Ozan Selek ve Elif Ertekin’in halaları Uzm. Dr. Yeşim Koşay ve Prof. Dr. Can Koşay’ın anneleri, Sonat Kanberoğlu, Tan Sarp Gerzile, Selen Koşay’ın büyük anneleri, Merhum Prof. Dr. Sadun Koşay’ın Kıymetli Eşi EGE ÜNİVERSİTESİ EMEKLİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. SEZEN KOŞAY 09 Eylül 2020 Çarşamba günü aramızdan ayrılmıştır. Cenazesi, 11 Eylül 2020 Cuma, öğle vakti saat: 12.00’de, Bornova Kabristanı’ndaki aile mezarlığına defnedilecektir. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle