Katalog

HABER 3 11 EYLÜL 2020 CUMA 180/3 3 0 400/2 3 0 300/1 8 0 300/2 1 0 320/1 9 0 320/1 1 0 280/1 2 0 320/1 4 0 380/2 2 0 380/2 2 0 320/1 7 0 310/2 2 0 220/1 1 0 350/2 6 0 200/9 0 170/9 0 270/1 4 0 320/1 5 0 200/1 00 290/1 9 0 260/2 2 0 310/2 5 0 Şule İdil Dere davasında karar çıktı, anne isyan etti: Güvenimi yitirdim Nerede adalet? Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda, hafriyat kamyonunun altın Şule İdil Dere, henüz 24 yaşındayken Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda hafriyat kamyonunun altında kalarak can vermişti. da kalarak yaşamını yi Mahkeme sürecinde 7 bilirkişi raporu tiren Şule İdil Dere’nin alınmıştı. Raporların hepsinde Şule İdil (24) ölümüne ilişkin yar Dere kusursuz çıkmıştı. gılanan İBB çalışanla rı hakkında 4.5 yıl son ra karar çık tı. İBB ve İS TAÇ çalışanı ZEHRA şoför Mümin ÖZDİLEK Kılıç’a 3 yıl 10 ay, diğer çalışanlar İbrahim Ruhi Kelleci’ye 2 yıl 11 ay, Zafer Karasaçlı’ya 2 yıl 1 ay Şule İdil Dere hapis cezası verildi. Mahkeme Teyfur Bingöl, Saffet Altındağ, Ergün Ata ve Kamil Celal Yıldırım’ın ayrı ayrı beraatlarına karar verdi. Kelleci’nin bir günü 40 TL’den hesap edilerek hapis cezasının tümü 42 bin 400 TL’ye çevrildi. Karasaçlı’nın cezası da bir günü 35 TL’den 26 bin 425 TL’ ye çevrildi. Karara tepki gösteren anne Nesrin Aslan, “Adalete olan güvenimi yitirdim. Asıl sorumlular yar Nesrin Aslan zi gözden çıkarmışlar. İnancımı korumak istiyorum. Vicdanlı olunduğuna inanmak istiyorum. Adalet duygusunu yitirmek istemiyorum. Buradaki insanları tanımam ama Kadir Topbaş’ ı çok iyi tanırım. Öfkeliyim. Burada oturanlar gözden çıkarılmış. Asıl sorumlular yargılanmalıydı. O dönemin belediye başkanı asıl kusurludur” diye konuştu. Şoför Mümin ‘Vicdanlar resmi tatilde’ Nesrin Aslan, “Bu süreçte hukukun ne hallere düştüğünü gördüm. Benim kızımın başına gelenlerden asıl sorumlu olanlar devlet ve valilik tarafından korundu. Burada bir grup insan yargılandı. Onların içinden en sorumlu olan da şoför oldu. Benim açımdan bu konu kapanmadı. Burada bitmedi. Bitmesine izin vermem. Yaşadığım sürece elimden ne gelirse yapmaya devam edeceğim. Unutulmasına izin vermeyeceğim. Şimdiki belediye başkanı da bilsin. İBB, hafriyat kamyonlarıyla yüzlerce kişiyi gılanmadı” dedi. ‘Gözden çıkarılmışlar’ Kılıç’ın avukatı, “Nesrin Aslan’ın beyanlarına katılıyorum. Bursa’da benzer bir olayda bizzat öldürdü ve tarihe geçti. İBB bundan rahatsız olmuyor mu? Vicdan resmi tatile gönderildiği için arıyoruz sa Anne Nesrin Aslan gözyaşları belediye başkanı sanık olarak yar dece” diye konuştu. içinde, “Sorumlular korkuyor. Si gılanmıştır” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL AKP tarzı İslamcı iktisat AKPve yöneticileri, Cumhuriyetin halkın iradesine dayalı iktidar anlayışını tersine çevirip insanlığın ilkel dönemlerine ait “kutsal iktidar” anlayışını yaratmak istiyor. Böyle bir operasyon kesinlikle mümkün değil. Değil ama... HHH “Trabzon’da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, oğullarının yaptığı işler hakkında basında yer alan haberler hakkında, Sol’da yer alan habere göre, ‘Erkek evlatlarıma da taktılar. Onlarla da çok uğraşıyorlar. Yazıyorlar, çiziyorlar. Şu vakıfta var, bu vakıfta var. Tabii olacaklar. Sizden mi izin alacağız? Benim evlatlarım bu ülkenin vatandaşı değil mi? Bu ülkenin vatandaşı. Sosyal faaliyetlerde de bulunacaklar. İş de yapacaklar. Yeter ki devlette iş yapmasınlar. Olay bu kadar. Ben buna önem veriyorum. Ve benim evlatlarım şu anda bunu yapıyor. Biz bu konuda şunların bunların yazdıklarına bakmayız. Onlara rağmen yapacağız’ ifadelerini kullandı.” HHH Harbi bir soru soralım: Baba İstanbul belediye başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanı olmasaydı mahdum beylerin çekmecelerinde kaç tapu olurdu, bankadaki hesapları kaç sıfırla yazılırdı? Gerisi boş laf! Devletle iş yapmasınlarmış... Kim inanır! Yukarıdaki konuşma, İbni Haldun sayesinde hatırlanan “asabiye” anlayışının en kötü ve en gözü pek yorumu. Asabiye ile nepotizm ve ailekrasi karıştırılmasın! Asabiye, Arapların cahiliye (İslam öncesi) döneminde, aralarında baba tarafından kan bağı bulunan akrabaların bütün bireylerini birbirine bağlayan ve tehlike karşısında dayanışmasını gerektiren bir töredir. Aileden kabileye geçince asabiyet zayıflar. Günümüz devlet düzeninde asabiyet dayanışması yolsuzluğu temsil eder. Ekonomide ise asabiye töresi yoktur, olamaz. Bir kimsenin, akraba veya arkadaş olduğu için beceri, kabiliyet veya eğitim düzeyine bakılmaksızın istihdam edilmesine nepotizm denir ki AKP’nin en önemli ilkesidir. Kayırmacılık bağlamında tanıdık, eş dost kayırmacılığı için daha çok “kronizm”, siyasal ve dinsel kayırmacılık için “patronaj” ve iktidara ve seçmen kesimlerine yönelik kayırmacılık için de “klientelizm” terimi kullanılır. Nepotizm, kronizm, patronaj ve klientelizm, dördü birden, AKP’nin adresini gösterir. Her eylemin bir tarifi ve tanımlaması vardır! HHH Lümpen sözcüğü ile ilk kez Karl Marx’tan Fransa’da Sınıf Mücadelesi’ni (*) dilimize çevirirken karşılaşmıştım. Marx bu kitapta lümpen proletarya ile küçük burjuva (esnaf, dükkâncı) sınıflarını yerden yere vurur ki ben de aynı kanıdayım. Lümpen proletarya sınıfsız, onursuz rezil bir kitledir. (Şimdi AKP’nin beslediği insan yığışımıdır.) Küçük burjuvazi ise hep bir şeylere mızırdanır ama daima kurulu düzenden, iktidardan yanadır. Küçük burjuvaziye memurlar ve emekliler de dahildir ama düzeni ve iktidarı değiştirmek için hiçbir şey yapmazlar. CHP’nin dizinde, omuzunda ağlarlar ama oylarını AKP’ye verirler. HHH AKP, kendisine sürekli oy verecek bir robot kitle yaratmak için Müslüman Kardeşler’in yöntemini kullandı ve muhalif kitlenin verdiği vergilerle beslenen paralel bir toplum yarattı. Yukarıdaki paragrafta sözünü ettiğim lümpen yığışımı malzeme olarak kullandı, kullanıyor, önümüzdeki seçimde de kullanacak. Akıl almaz bir tuzaklı yöntem, AKP kendine muhalif kitlenin parasıyla kendine oy veren mesleksiz, işsiz ve asalak bir kitleyi besliyor. Bu alanda Müslüman Kardeşler’den çok daha başarılı. HHH AKP’nin hiçbir şey üretmeyen besleme seçmen siyaseti ülke ekonomisine büyük bir yük oldu. Özelleştirmelerden gelen paralar nereye gitti? Üretime yönelik yatırım yapılmadığına göre alınan vergiler; Cumhuriyetin mal ve mülkünün haraç mezat satışından gelen paralar nereye gitti? Mal ve mülk yok pahasına yandaşa satıldı, böylece AKP zenginleri sınıfının temeli atıldı ve gelen para da işsiz, aslak lümpen özel seçmen kitlesine dağıtıldı. AKP devletinden aldıkları afyonu (yardımı) yitirmemek için sigortalı çalışmayı kabul etmeyen bir dejenere insanlar yığışımı yaratıldı. Ülke ekonomisinin üretici kalkınmayla büyümesi umurlarında değildi; örneklerinde (Uzanlar, Karamehmetler) görüldüğü gibi türlü vesilelerle servetlere el konuldu. Tipik bir İslami yöntemdir. Amaç, iktidarlarını sürdürmek için gerekli olan köleseçmen yaratmaktı. Bunu başardılar. (*) M.E. imzası ile Sol Yayınları, 1967. 92 YAŞINDAKI YAZARA ÖNCE TUTUKLAMA, SONRA EV IZNI “Tanrıya Mektuplar”, “Tanrıyla Polemikler” ve “Ateist Tanrı ile Söyleşi” kitaplarının yazarı, 92 yaşındaki emekli edebiyat öğretmeni Hasan Basri Aydın, Malatya’dan sağlık sorunları nedeniyle geldiği İstanbul’da eski bakanlar Cemil Çiçek ve Şevket Kazan’a ‘hakaret’ ettiği iddiasıyla tutuklandı. İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınışını sosyal medyadan duyuran Aydın hakkındaki davaların düştüğü ancak adli sicilden silinmediği için gözaltına alındığı ifa de edildi. Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde ifade veren Aydın, Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Hasan Basri Aydın’ın yeğeni Nurettin Aydın, “Silivri’ye gittik. Nöbetçi Mahkeme, Covid19’dan dolayı dayımı 20 gün ev iznine gönderdi. Mahkeme dayımın alzheimer hastalığı için psikiyatriye görünme şartını da koydu” dedi. Aydın’ın alzheimer hastası olduğu ve ciddi sağlık sorunları nedeniyle yaşamını tek başına sürdürmesinin mümkün olmadığı belirtildi. l Haber Merkezi Hasan Basri Aydın Kürtaj reddi hak ihlali Anayasa Mahkemesi (AYM), nitelikli cinsel saldırı sonucu hamile kalan kadının kürtaj talebinin mahkemece reddedilmesini hak ihlali sayarak kadına 100 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi. ‘Kişisel özerklik ile ilgili’ AYM, başvurucunun, anayasa ile güvence altına alınan “kişinin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkının” ihlal edildiğine karar verdi. Kararın gerekçesinde, “kadınların istenmeyen gebeliği sona erdirmeyi talep etmesi AYM, tecavüze uğrayıp hamile kalan kadına tazminat ödenmesine hükmetti nin, kişisel özerklik ve ruhsal veya bedensel bütünlükleriyle doğrudan ilgili olduğu” vurgulandı. Gerekçede, şunlar kaydedildi: “İtiraz merciinin başvurucunun itirazlarını incelemediği ve gebeliğin sonlandırılması talebini sürüncemede bıraktığı görülmüştür. Olaydaki şartlar bütün olarak değerlendirildiğinde mümkün olan en kısa sürede verilmesi gereken karar, zaman faktörünün kritik öneme sahip olduğu yaklaşık iki aylık sürede bir türlü verilememiştir. Yargı makamlarının tutumu, başvurucunun gebeliğin sonlandırılması imkânına erişmesini imkânsız kılmış ve başvurucuya aşırı bir külfet yüklemiştir.” AYM, ihlalin tespit edilmesinin başvurucunun uğradığı zararların giderilmesi bakımından yetersiz olduğuna, bu nedenle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek manevi zararları karşılığında başvurucuya net 100 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi. l ANKARA / Cumhuriyet Bir kadın daha öldürüldü İzmir’in Buca ilçesinde, sınıf öğretmeni olduğu öğrenilen İrfan Temelli (51), 9 yaşındaki oğlunun gözleri önünde eşi Meryem Temelli’nin (50) boğazını keserek öldürdükten sonra 4. katta bulunan evinin balkonundan kendisini boşluğa bırakarak intihar etti. l İHA ‘Onun soyadı ağır geliyordu’ Balıkesir’in Edremit ilçesinde, boşandığı Tolga Yavaşer tarafından 4.5 yıl önce öldürülen Esra Gövem’in (24) annesi, torununun kendi soyadını kullanabilmesi için açtığı davayı kazandı. Ferdağ Gövem “O soyisim bana çok ağır geliyordu” diye konuştu. l AA Pozitife kırmızı, temaslıya mavi Karabük’te tek kullanımlık bileklik uygulaması başlatıldı. Karantinadaki 1600 kişiden pozitif vakalara kırmızı, temaslılara mavi bileklik takılıyor. l İHA 10 EYLÜL PERŞEMBE 107 BIN 702 1512 8 MILYON 212 BIN 924 6895 %7.3 58 1219 286 BIN 455 1209 255 BIN 407 Sorumlular da gereğini yapsın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, AKP Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman’ın oğlu için düzenlediği 1500 kişilik nikâh töreniyle ilgili, “Herkes tedbirlere uymak zorunluluğu hissediyor olmalı. Özellikle sorumluluk sahibi olan kişilerin gereğini yapıyor olması gerek” diye konuştu. Van, Muş, Hakkâri ve Bitlis’teki değerlendirme toplantılarının ardından açıklama yapan Koca, “Türkiye’de 13 aşı çalışması var. Aşının ortaya çıkması sanırım 2021’in başlarında olur. Muhtemelen ni sanmayıs ve haziranda birkaç çalışma sonuçlanabilir” dedi. Türkiye genelinde yatak doluluk oranının yüzde 52, yoğun bakım oranının 67 ve filyasyon için adresinde bulunamayanların oranının yüzde 9.2 olduğunu açıklayan Koca, “Aktif hastaların yaş ortalaması 42. Yoğun bakım hastalarının yaş ortalaması 65” dedi. Koca, Diyanet’e devredilen Heybeliada’daki sanatoryumla ilgili ise “İstanbul’da şu an ilave pandemi hastanesine ihtiyacımız yok” diye konuştu. l Haber Merkezi 233. sayımız sizi bekliyor Yapay görme ve b yon k göz le körlükler n önlenmes nde öneml adımlar atıldı Prof. Dr. Tülay Kansu Sorgulamak kültürü DOĞAN KUBAN Hayal, fantazi ve yaratıcılık MÜFİT AKYOS Aşısız çip tak! TANOL TÜRKOĞLU Mantarlar olmasa yaşam da mümkün değil, ama yalnızca yüzde 8’i biliniyor. Beslenme psikolojisi: Yediklerimiz ve duygularımız arasında derin ilişki var Korona dosyası: Okullar açılıken çocuklarımızı ve öğretmenlerimizi nasıl koruyacağız? REYHAN OKSAY Kuantum bombasını patlatmadan denetlemek CEM SAY “Ufo olayı” yeniden bilim gündeminde COVID19 aşıları MUSTAFA ÇETİNER Neurolink ve nöroetik ÖZLEM KAYIM YILDIZ Her Cuma beyin besleme günü Günlük bilim portalımız ve abonelik: www.herkesebilimteknoloji.com’da Tel: 0216 449 99 42