Katalog

11 EYLÜL 2020 CUMA SAN FRANCISCO KIZILA BOYANDI ABD’nin Kaliforniya eyaletinde süren orman yangınlarının dumanı San Francisco’nun üzerine çöktü. Şehir, çöken dumanlar nedeniyle kızıl renge büründü. Kaliforniya, kayıtların tutulmaya başlandığı 1987’den bu yana en büyük orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Eyaleti etkisi altına alan sıcak hava dalgası nedeniyle sıcaklıklar rekor düzeylerde seyrederken 28 noktadaki yangınların söndürülmesi için 14 binden fazla personel çaba gösteriyor. SONUÇLARI 6 17 26 27 40 48 6 BİLEN: 18 milyon 698 bin 020 TL (Devretti) 5 BİLEN: 28.402.30’ar TL 4 BİLEN: 541.80’er TL 3 BİLEN: 28.35’er TL 2 BİLEN: 3’er TL NÂZIM HIKMET, İSTANBUL’DAN HABER SANIR AMA.... ‘Bir de DEV ATATÜRK HOLOGRAMI 9 EYLÜL’E ÖZEL HAZIRLANDI Münevver’i getirdim!’ Nâzım Hikmet’in Moskova’da manevi kızı Münevver Rzayeva ile tanışması ilginçtir. Ekber Babayev yanındaki konukları söyleyince ‘büyük usta’, heyecanlanır. “Bir de Münevver’i getirdim!” deyince Nâzım’ın kalp atışları bir anda hızlanır. İstanbul’dan Münevver gelmiş diye düşünür. Nâzım büyük bir hüzünle, “Buraya geldiğimden beri ilk defa Münevver’in adını işitiyorum, bir an kötü oldum!” der. Hologram teknolojisiyle eşzamanlı olarak Gündoğdu Meydanı, Karşıyaka ve Karantina’da yapılan gösteride 26 Ağustos Büyük Taarruz, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve Atatürk’e ait görüntüler İzmirlilerin ortak hafızasını yeniden canlandırdı. Adına yakışır bir final İzmir’in işgalden kurtuluşunun 98’inci yıldönümünü birbirinden farklı etkinliklerle kutlayan Büyükşehir Belediyesi lazer ışık ve hologram gösterisiyle kentte kurtuluş coşkusu yarattı. Gündoğdu Meydanı’nda Körfez vapurundan yapılan lazer ışık gösterisine marşlar eşlik ederken 9 Eylül’e özel hazırlanan hologram gösterisi iz leyenlere duygu dolu anlar yaşattı. Karabağlar’da zafer turu yapıldı. Ka rabağlar Belediyesi Otoparkı’ndan hareket eden, Atatürk ve Türk bayraklarıyla, kırmızı beyaz balonlarla donatılmış araçlar ilçe sokaklarını turladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Kemeraltı İkinci Beyler Sokağı’nda 65 yıldır her 9 Eylül’de düzenlenen EfeZeybek buluşmasına katıldı. Geleneksel kutlamada 9 Eylül coşkusu efelerin zeybek gösterileri ile renklendi. Buca Belediyesi, pop müziğinin sevilen sesi Yaşar’ı konuk etti. Koronavirüs tedbirleri nedeniyle sosyal medyadan canlı yayımlanan konsere yoğun ilgi gösterildi. l İZMİR / Cumhuriyet WWF: YABAN HAYVANI NÜFUSU 50 YILDA YÜZDE 68 AZALDI Felakete imza Münevver Rzayeva’nın yaptığı Nâzım büstü. Kasım 1954, Moskova’da ‘Peredelkino’daki iki katlı evin önünde bir araba durur. Ekber Babayev, birkaç Azerbaycanlı gençle araçtan iner. Ziyarete gel KONUK YAZAR TOLGA AYDOĞAN zetmişlerdi.” Vatan aşkıyla yanıp tutuşan Nâzım’ın böyle bir duruma maruz kalması Münevver’i son derece üzer. dikleri yer Nâzım Hikmet’in evidir. Galina kapıda karşılar gençleri. ‘Kızım olur musun?’ Nâzım Hikmet çalışma odasından çı Münevver, 1954’ün kışında ağır karak “Ekber, bana kimleri getirdin” bir zatürreeye yakalanır. Nâzım, diye seslenir. Münevver’i yaşatabilmek için en iyi Ekber yanındakileri saydıktan sonra doktorları bulur, genç kıza öz evladı “Bir de Münevver’i getirdim!” deyince gibi bakar, hastalığı zor da olsa yen Nâzım’ın kalp atışları bir anda hızla mesini sağlar. Sonunda da Münevver’e nır. İstanbul’dan Münevver gelmiş di hiç beklemediği bir teklifte bulunur: ye düşünür. Tırabzandan kafasını uza “Münevverciğim benim oğlum var, tınca farklı bir Münevver ile göz gö istiyorum ki kızım da olsun. Sen be ze gelir, canı sıkılarak odasına döner. nim kızım olur musun?” Gençler, Nâzım’ın yanına gidince, şair Babasını küçük yaşta kaybeden Mü büyük bir hüzünle, “Buraya geldiğim nevver, Nâzım Hikmet’in bu teklifin den beri ilk defa Münevver’in adını işi den büyük bir onur duyar, teklifi kabul tiyorum, bir an kötü oldum!” der. eder ve Nâzım’ın yanına taşınır. Nâzım, İşte o gün Surikov Sanat Münevver’e o günün hatırası olarak bir fotoğraf hediye eder. Fotoğ Nâzım’ın desteğiyle rafın arkasına, “Adaşın benim yüzümden kara baht lı oldu, sana faydam doku nur inşallah kızım” yazar. Nâzım, Moskova’da başka bir Münevver’e kavuşmuş olur. Münevver Rzayeva, Nâzım Hikmet’in desteğiyle Azerbaycan’ın ilk kadın monumentalist (Anıtsal) heykeltıraşı olur. 1992’de Azerbaycan hükümeti tarafından ‘Emektar Ressam’ ödülünü alır. Yüze yakın anıtsal heykel yapar. 6 Haziran 2004’te vefat eder. Münevver Rzayeva bugün Azerbaycan’ın en bilinen kadın heykeltıraşıdır. Enstitüsü’nde okuyan Münevver, Nâzım Hikmet’e büstünü yapmak istediğini söyler. Nâzım, kabul eder ve aylar sürecek çalışma başlar. ‘Tüküren olmamıştı’ Bir gün Münevver, büstte oluşan çatlağı fark edip onarmaya çalışırken yanında su pompası olmadığını fark eder. Yanı başında duran çaydanlıktan bir miktar su alıp büste ağzıyla püskürtür. Bunu gören Nâzım, “Bu yaşıma geldim, hiç yüzüme tüküren olmamıştı” diyerek bir anısını anlatır: “Bir defa İstanbul’da sokaktan geçiyordum. Bir adamın afişe tükürdüğünü gördüm. İleri gidip ben de baktım. Köpeğin başını benim şeklime ben Vasiyeti İki sene zarfında Münevver birçok anıya şahitlik eder. Münevver, 1956’da okulunu bitirince Nâzım Hikmet kızının Baku’ya dönmemesi için ısrarcı olur. Ama Münevver iki durumdan ötürü dönmek ister. İlki annesine, “Okul bitince döneceğim” diyerek verdiği söz, ikincisi ise ‘Nâzım’ın kızı’ değil ‘heykeltıraş Münevver’ olarak tanınmak isteyişidir. Münevver, Nâzım’ın vatan hasreti ile diline dökülen vasiyetini şöyle anlatır: “Benden son dileğini derin üzüntüsüyle anımsıyorum. ‘Münevver biliyorum ben öldükten sonra anıtımı yapacaksın. Anıtımın üstünde uzakta kalmış bir kadın sureti, benim ise gözlerimi işle. Yaşamak istiyorum. Bakmak, görmek istiyorum.’ Nâzım, büstteki çehresine İstanbul’da bıraktığı Münevver’in hüznünün işlenmesini istemiştir. Münevver Rzayeva ise Nâzım Hikmet’in vasiyetini yaptığı bu büst ile yerine getirir. Büst bugün Zaqatala Müzesi’ndedir. Son yolculuk Münevver, Nâzım’ın cenazesinde Onu “Güz” şiirini mırıldanarak uğurlar, “Niye böyle geç kaldın” dizesi Münevver’in Nâzım’a buruk bir veda cümlesidir. Münevver, manevi babasına olan minnettarlığını büstü yaparak anma geceleri düzenleyerek ödemeye çalışır. (www.tolgaaydogan.net) Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) yeni yayımladığı Yaşayan Gezegen Raporu, yaban hayvanları nüfusunun son 50 yılda üçte iki azaldığına dikkat çekiyor. Bu düşüşün nedenleri arasında, Covid19 benzeri küresel salgınların ortaya çıkışında da etkili olan ormansızlaşma, sürdürülebilir olmayan tarım ve yasadışı yaban hayatı ticareti gibi insan kaynaklı çevre sorunları yer alıyor. Raporda, “felaket derecesindeki” bu düşüşün hiçbir yavaşlama belirtisi göstermediği gibi, doğanın insan eliyle tahribatının görülmedik bir seviyeye çıktığı vurgulandı. Acil adımlar atılmalı Türkiye’de ise doğal alanlarımızı ve tür popülasyonlarımızı hızla kaybediyoruz. Anadolu’daki pek çok göl son 20 yılda kurudu. Son 30 yılda İstanbul’un ormanları çeşitli nedenlerle yüzde 17.5 azaldı. WWF, dünya liderlerini ve herkesi gidişatı 2030 yılına dek tersine çevirmek için doğal habitat kayıpları ile ormansızlaşmaya son verecek ve gıda sistemlerimizi iyileştirecek acil adımlar atmaya çağırdı. 1970 2016 yılları arasında 4 binden fazla omurgalı türünün 21 bine yakın popülasyonunu izleyen kuruluşun raporuna göre, tatlı Florida’da genç bir Karayip manatisi (Denizineği). Tatlısu kaynağında kışın soğuğundan korunuyor. ‘Kraliyet’te sayılı Dünyanın bilinen en küçük nilüferi nymphaea thermarum, Ruanda’da bir sıcak su kaynağının taşmasıyla oluşan çamurlu alanda yaşıyordu. 2008’de sıcak su kaynağını besleyen akarsuyun yatağı tarımsal faaliyetler için değiştirildiğinde, bu türün son bireyi kurudu ve öldü. Şu an için bir grup bitki doğal yaşam alanının dışında, Kraliyet Botanik Bahçeleri’nde varlığını sürdürüyor. su habitatlarında bulunan yaban hayatı popülasyonlarının yüzde 84’lük bir düşüş yaşadığını gösteriyor. Yılda yüzde 4’e karşılık gelen bu oran, bir habitat türünün ortalama popülasyonunda görülen en keskin düşüş. Örneğin, Çin’in Yangtze Nehri’nde yumurtlama dönemindeki mersinbalığı popülasyonu, akarsu üzerine inşa edilen baraj nedeniyle 1982 ve 2015 yılları arasında yüzde 97 oranında azalmış durumda. WWF Küresel Direktörü Marco Lambertini, “Rapor, insanlığın neden olduğu doğa yıkımının sadece yaban hayatı popülasyonları üzerinde değil, aynı zamanda kendi sağlığımız ve hayatımızın tüm yönleri üzerinde de felakete varan etkilere yol açtığını açıkça ortaya koyuyor” dedi. l Cumhuriyet Milli Eğitim Bakanı Selçuk, sosyal medyadan öğretmenlere not aldırdı Canlı sınıflara ağırlık Anlamlı sergi Edirne’de, koronavirüs salgınıyla mücadelede yaşamını yitiren sağlık emekçileri anısına fotoğraf sergisi açıldı. Osman İnci Müzesi’ndeki sergide, aralarında Prof. Dr. Feriha Öz ve Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun da bulunduğu 51 sağlık çalışanının mozaikfotoğraf tekniğiyle hazırlanmış fotoğrafları yer alıyor. l AA Tıp fakültesi öğrencisi öldü Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi intern doktor Merve Mercan, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Rektör Prof. Dr. Metin Aksoy, yaptığı açıklamada, “Sağlık ordusu en genç üyelerinden birini, üniversitemiz saygın bir onur öğrencisini kaybetti” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi DTO: 600 SAĞLIKÇI POZITIF Diyarbakır Tabip Odası (DTO) temmuzağustos ayı raporunda, kentte 600’e yakın sağlık çalışanının koronavirüse yakalandığını duyurdu. Diyarbakır’da bazı günler vakaların 650700’ü bulduğu ifade edilen raporda, “Aile Sağlığı Merkezleri’nde koruyucu ekipman dağıtımı durduruldu” denildi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sosyal medya hesabından, eğitime ilişkin 3 notunu, “Lütfen uzaktan eğitime, EBA TV’ye, can lı sınıflara ağırlık verin. Yüz yüze eğitime özenli ve oldukça kontrollü bir geçiş yapacağız. Biz öğretmen lerimiz, okul yöne ticilerimizle büyük bir eğitim ekibiyiz. Her bir adımında büyük zorlukların içinden geçtiğimiz şu salgın günlerin de, işin bu kısmını bize bırakın” sözleriyle paylaştı. Selçuk Öğretmenlerin birbirlerine “Ho cam” dediğini belirten Selçuk, “Çünkü öğretmenler, biraz da her kesin öğretmenidir” ifadelerini kul landı. Selçuk, özetle şunları kay detti: “Bu ülkenin öğretmenlerine güvenin ve siz tedbirinizi almaya, çocuklarımıza evde destek olmaya, onları her türlü kaygıdan uzak bü yütmeye odaklanın. Notlar bugün lük bitti; sınav yok, sözlü serbest. Siz de düşüncelerinizi paylaşabilir siniz.” l ANKARA / Cumhuriyet