28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 9 AĞUSTOS 2020 PAZAR Meral Hanım’a öneri: Bir kurt ile kuzu masalı! Kısa bir yazı arası sonrası neyle başlasam diye şaşırıyor insan, merhaba. Önce şu İYİ Parti Bahçeli meselesini, eteğimdeki taşları döküp aradan çıkarayım. Bahçeli, Meral Hanım’ın Ayasofya’yı ziyaretini vesile ederek birden onu yerli ve milli ilan etti ve eve (MHP’ye) dön çağrısı ile onurlandırdı! Ne büyük lütuf! Meral Hanım da Bahçeli’yi RTE’ye şikâyet etti: Başımıza sarma ortağınızı! RTE de Meral Hanım’ı okşayıcı siyasi latifelerde bulundu. Derkeeeen! Siyasi analizler gitti, olay artist magazin haberlerine, neredeyse 3. sayfa haberlerine dönüştü adeta: Meral Hanım MHP’ye katılır mı, yoksa Cumhur İttifakı’na mı geçecek? Tabii, MHP’den atılan, Tanrı Dağı’nın eteklerinde Ergenekon ve ötesine yönelik kurt uluması filmleri çektiren Enginyurt’un “Meral Hanım’ın kazandığı kongreyi bizzat ben iptal ettirdim” jenerikleri eşliğinde. ‘Adalet iktidarın emrinde’ Aaa sahi bunu unutmuştuk! Ne olmuştu? İktidarın yargısı, Meral Hanım’ın MHP kongresindeki müthiş mücadelesini ve başarısını, çeşitli mahkemelerin hukuksuz siyasi kararlarıyla haksız yere iptal etmişti. 700 delegenin katılımıyla olağanüstü kongre toplamışlardı. Sinan Ogan ne demişti bir bakın: “Bu karar göstermiştir ki Türkiye’de adalet iktidarın emrindedir. Adalet, hâkimlerin vicdanları yerine hükümetin talimatıyla yapılıyor. Dün FETÖ’nün emrine giren adalet bugün AKP’nin emrindedir. Bugün en acil konu adaleti iktidar ve FETÖ tahakkümden kurtarmaktır. Adaleti tahakkümden kurtarmadan Türkiye normalleşemeyecek, ülkede demokrasi sağlanamayacaktır.” Sonra MHP’nin kapısı göründü Meral Hanım ve arkadaşlarına! RTE iktidarı, Bahçeli’yi kurtarmış ve MHP’nin başında kalmasını sağlamıştı. Yıl kaç? 20162017, referanduma hayır diyecek ve ekimde de İYİ Parti kurulacaktı. Sonra CHP’nin milletvekili desteğiyle onları Meclis’te görecektik. MHP ile AKP arasında da bir mecburi birlikte varoluşun dönemi başlayacaktı. Bu anımsatmalar siyasi analiz için önemli. Meral Hanım ‘eve dön’er mi? Yani bir siyasi parti var ortalıkta.. Hadi geçmişi unutalım ve her şey yeni başlıyormuş gibi soralım: Meral Hanım ve tabii İYİ Parti’nin önündeki soru şudur: İktidar blokuna katılırsak ne kazanırız, Millet blokunda kalsak ne kazanırız? Çünkü bir siyasi partinin varoluş nedeni esas olarak iktidar olmak ve ülke yönetmektir. MHP’ye döner mi? Kendini bitirir... Bahçeli veya RTE’nin “Dön”erine takılır.. Ama şu koşulla Meral Hanım ve benzer görüşteki arkadaşları için bir yol açılabilir: Bahçeli, şu veya bu şekilde çekilir ve büyük çoğunluk Akşener’i başkanlığa davet ederse bir birleşme olabilir. Fakat unutmayın, bu bile çok çok zor. Türkiye’de bıraksanız tüm yöneticiler lider doğdu. MHP’de o kadar lider adayı var ki! Siyasi çıkarı ne olacak? Yani unutun bunu, yüzde 99. Bir olasılık da Meral Hanım’ın siyasi iddiasını yitirmesi ve iltihak etmesi.. Bunu da unutun: Yüzde 99. Bir de şu durum var: Meral Hanım evet dese bile partinin merkez sağ kanadı sırt çevirir. İYİ Parti neden katılsın Cumhur İttifakı’na? RTE’nin başkanlığına neden destek versin? Bir siyasi çıkar söyleyin. Yani bu siyasi mavrayı kapatın. Millet İttifakı’nın, kendi dinamizmi ile iktidar olasılığı çok yüksek. Ben ilk seçimlerde, eğer normal bir süreç yaşayacak olursak, bir millet koalisyonu görüyorum iktidarda; belirli program çerçevesinde... Ayrı durum, aslında Gelecek ve DEVA partileri için de geçerli. İktidar cephesine katılırlar mı? Siyasi soru şudur: Neden katılsınlar? Erimek, eritilmek ve yok olmak için mi.. Numan Kurtulmuş vb. gibi... Var olmak içinse amaçları bu partilerin, muhalefetle birlikte şansları var. İktidarın yanında da yok olmak, yandı bitti kül oldu hikâyesi. HHH “Eve Dön”, aslında bir bildik kurt ile kuzu masalı. Daha çok dinleriz. Meral Hanım ve İYİ Parti’ye düşen ise ülkenin ekonomik olarak derin yoksullaşmasının ve diğer ağır sorunların ortağı olduğu için, MHP’yi sistematik olarak karşılarına almak. Bu konuda cesaretleri ise sıfır. n Baş tarafı 1’de İnce, dün “Parti kurmuyorum, hareket başlatıyorum” dedi. İnce’nin kimi milletvekilleri ile temaslar yaptığı da biliniyor. Konu önemlidir... Bir parti den “ayrılma” ve “bölünme” söz konusudur. Bu konuda da değişik görüşler ortaya atılmış bulunuyor. Kimileri İnce’nin bu hareketinin, CHP’nin oylarında bölünmeye yol açacağını ileri sürerken kimileri de böylesi bir hareketin yararlarını ortaya koymaya çalışıyor. Yeni kurulacak partinin ayrışma değil, ümit yaratacağını hatta birleşme sağlayacağını ileri sürenler de bulunuyor. Bölücülük suçlamalarına karşılık Kılıçdaroğlu’nun “Biz dostlarımızla ittifak kuracağız” sözlerini eleştirerek kendisine yönelik tepkilere sosyal medyadan yanıt veren İnce, “Değişime imza veren milletvekillerini, belediye başkanlarını, kurultay delegelerini dışla, sonra dostlarınla hayal kur. Bölücü olan kim?” dedi. Kılıçdaroğlu da dün parti meclisinde yaptığı açıklamada, İnce’nin hareketini “partiyi bölme girişimi” diye niteledi. Cumhuriyet’in tavrı Cumhuriyet gazetesi, temel olarak ciddi bir siyasal gazetedir. Cumhuriyet gazetesinin aydın kitle ve CHP tabanında etkin bir yeri vardır. Cumhuriyet gazetesinin siyasal gelişmelerde çekinmeden tavır alan bir niteliği de vardır. Örneğin, Ecevit’in başalttığı Demokratik Sol hareketinde Cumhuriyet kesin bir tavırla Ecevit’in yanında yer almıştı. Ancak Cumhuriyet gazetesi, yeni hareket konusunda herhangi bir gruba “angaje” değildir. Ne İnce’yi destekleyecektir ne de genel merkezi koruyup savunacaktır. Cumhuriyet gazetesi, bu konuda tüm gelişmeleri doğru, objektif ve yansız olarak okuyucuya ulaştıracaktır. Bu karar gazetenin kurumsal tutumudur. Kuşkusuz, yazarlar kendi köşelerinde düşüncelerini ileriye sürmekte özgürdürler. Ancak bu düşünceler gazeteyi değil, yazarları bağlar. Cumhuriyet gazetesi bir “referans gazetesi”dir, en ciddi siyasal gazete olarak Cumhuriyet gazetesi bir “başvuru kaynağı”dır ve bu konuda yansız çizgisini sürdürecektir. Gerek CHP tabanı gerek aydınlar gerekse her görüşten okuyucu, en doğru haberleri ve gelişmeleri Cumhuriyet’ten öğreneceklerdir. Türkiye’de siyasal yaşam, iskambil destesinin yeniden karılışı gibi bir durumla karşı karşıyadır. Kâğıtlar adeta yeniden karılıyor. Cumhuriyet, gelişmeleri ve haberleri titizlikle izleyip yansız olarak okuyucuya yansıtacaktır. E. Koramiral Erenoğlu’ndan, Doğu Akdeniz uyarıları: Kıbrıs’a deniz üssü kurulmalı Emekli Koramiral Can Erenoğlu, Doğu Akdeniz’deki askeri gerilimin Türkiye tarafından artırılmaması gerekti ğine dikkat çekerek, “Doğu Akdeniz’de olma iddiası olan Türkiye, öncelikSENA li olarak Kıbrıs’a deYAŞAR niz ve hava üssü inşa etmelidir. Bu, bölgedeki gemilerimizin lojistiği için elzemdir” dedi. Erenoğlu, Mısır ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması yapmasının ardından, Türkiye’nin bölgedeki varlığını güçlendirmek için atması gereken adımları Cumhuriyet’e değerlendirdi. Erenoğlu, Türkiye’nin olası adımlarını şöyle sıraladı: l Türkiye, bu noktada Doğu Akdeniz’de askeri çatışmaya girmemeli, gerginlik birdenbire en üst düzeye çıkarılmamalı. Askeri gemileri çıkarıp, orada gösteri yapmanın zamanı değil. Yunanistan bölgede Türkiye’yi tahrik edecek. Türkiye, bu tahriklere kapılmamalı. Doğu Akdeniz’de yapılacak en son iş, son çözüm savaşmaktır. Bu kapsamda, tahrik için oralara giren başka ülkelerin gemileri olursa, ikaz edilerek uzaklaştırılmalıdır. ‘Oruç Reis’i gönderin’ l Verilecek öncelikli mesaj, Doğu Akdeniz’deki hakkımızdan vazgeçmeyeceğimizi bildirmek. Bunun için ilk adım, sismik araştırma faaliyetini sürdürecek, denizden güvenliği sağlanacak bir araştırma gemisi göndermek. “Doğu Akdeniz’de yapılacak en son iş, son çözüm savaşmaktır” diyen Erenoğlu, Oruç Reis gemisinin bir an önce gönderilmesi gerektiğini söyledi. Barbaros gemisi şu an Kıbrıs ta Suriye ve İsrail ile düşmanlık ta rafında. Navtex’imiz gereği Oruç rafı seçilmemeli. Mısır’ın bu ka Reis’in Meis güneyindeki göre rarı siyasi olarak verdiği, aslında vi, Yunanistan ile artan sözde Yunanistan’a güvenmediği unu gerginliğin azaltılma tulmadan hareket edilme sı için Almanya’nın gi li. Bu anlaşmalar, değiş rişimi üzerine ertelen mez kanunlar değil. Su mişti. Bu durum Tür riye, Lübnan, İsrail hatta kiye aleyhtarı faaliyet Mısır’la bile tekrar görü lerin bir odak nokta şülmeli. sının da Almanya ol l KKTC’de mutlaka de duğunu tekrar kanıt niz ve hava üssü tesis et ladı. Türkiye, Oruç meli. Lojistik destek dik Reis gemisini bir an Emekli kate alınmalı. Kıbrıs’ta önce göndermeli. Böl Koramiral Can kara gücümüz zaten ko gede, sismik araştır Erenoğlu lordu düzeyinde var. Ya ma gemisinin varlı pılacak deniz ve hava üs ğı önemli. Bu, hakla sü, Türkiye’nin Doğu Ak rımızdan vazgeçmeyeceğimizi deniz’deki varlığını güçlendirir, gösteren bir adım. lojistiğini garantiye alır. l Türkiye, 29 Kasım 2019’da Bir l Rusya’nın yıllardır bölgede, leşmiş Milletler’e bildirdiği kıta sa Tartus’ta üssü var. Üstelik üs hanlığı sınırlarından asla taviz ver sü giderek geliştirdi. Fransa, Gü memeli. Doğu Akdeniz’de bugüne ney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) kadar ilanı geciktirilen MEB’i, der ile üs için anlaştı. İngiltere’nin hal ilan etmeli. zaten GKRY’de “kendi egemen l Uzun vadede, Lübnan, Suri alanım” dediği iki üssü var. Do ye, İsrail ve Mısır ile MEB anlaş ğu Akdeniz’de olma iddiası olan ması için masaya oturulmalı. An Türkiye’nin öncelikli olarak laşma sağlanırsa, MEB’in kenar Kıbrıs’a deniz üssü inşa etmesi ları ve sınırları çizilmeli. Mısır, gerekir. l ANKARA Cumhur İttifakı çökerken... Erdoğan’ın yol haritası, bize göre üç madde: 1 Ekonomi iyiye gidiyor havası yaratmak. 2 Bir dış zafere imza atmak. 3 Millet İttifakı’nı parçalamak. Birinci şıkkı yaşıyoruz... Erdoğan, “Türkiye dimdik ayakta” diyor ama ayakta olan, sürekli yükselen altın, döviz, işsizlik, enflasyon... Türk Lirası’nın değer kaybetmesi demek, her şeyimizin erimesi demek. İkinci şıkkın fotoğrafı Libya. “Suriye’de olmadı ama Libya’da Türkiye’nin gücünü göstereceğiz” dediler. Şimdi oradaki varlığımızın güvenliği tartışma konusu... Geriye Millet İttifakı’nı parçalamak kalıyor. Önce şunu zorladılar: PKK eşittir HDP, HDP ile CHP kol kola, bu durumda CHP terör örgütü ile beraber, CHP ile İYİ Parti ittifak halinde olduğu için İYİ Parti de terör örgütü ile... İYİ Parti’nin burada ne işi var? Bu tutmayınca CHP’nin içini karıştırmayı denediler, olmadı. Şimdi İYİ Parti’yi Cumhur İttifakı’na çekme operasyonu başladı. Önce Bahçeli, Akşener’e “evine dön” dedi. Cuma günü de Erdoğan bu çağrının çok makul olduğunu ilan edip ekledi: “İYİ Parti gibi yerli ve milli bir yapı...” Erdoğan’la Bahçeli’nin düne kadar İYİ Parti’yi vurmak için kullandıkları sopa nasıl barış çubuğuna dönüştü? HHH AKP ile MHP’yi nasıl toplarsanız toplayın, oylar iktidarda kalmaya yetmiyor; Millet İttifakı’nı parçalamak şart! Sözün özü; ErdoğanBahçeli’nin Akşener’e çağrısı İYİ Parti’ye duydukları sevgiden değil, boğulmamak için duydukları ihtiyaçtan. Anadolu diliyle söylemek gerekirse Akşener de yedi baharın yoğurdunu yedi. Bu numaraları yutacağını sanmıyoruz. Cumhur İttifakı batışa doğru giderken İYİ Parti’nin onlara can simidi olması akılcı bir yol değil. Tam tersine İYİ Parti böyle bir yola girerse o batışın içinde kalabilir. İYİ Parti’nin içinde Cumhur İttifakı’na meyledenler de olabilir. Ancak Akşener partide genel olarak hâkim durumda. Eylüldeki kurultayda bunun değişmesi beklenmiyor. HHH İşte böyle bir ortamda Muharrem İnce sahneye çıktı, “Ben varım” dedi. Neye varsın? “Onu sonra açıklayaca ğım.” Ne yapacaksın? “Birinci olacağım...” Parti mi kuracaksın? “Tam öyle değil...” Parti kurmayacak mısın? “Öyle de değil...” Ya ne? “Bir hareket başlataca ğım...” Bu hareket nereye otu racak? “İktidarmuhalefet tüm partilere karşıyım, bunların dışında olacak...” Bu sürdürülebilir bir durum değil. Büyüyebilir bir durum da değil... CHP Genel Merkezi de işi dalgalanmaya bırakmış görünüyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün, iktidar hedefine giderken bölücülerden söz etmesi, konuya bu açıdan baktığını gösteriyor. Yarından itibaren solun hayattaki liderlerinden Hikmet Çetin, Altan Öymen ve Murat Karayalçın’ın Kılıçdaroğlu ile görüşüp inisiyatif alması beklenebilir. Bugünkü durum devam ederse... 1 İnce, önererek değil eleştirerek yol alma yöntemiyle daha fazla yıpranır. 2 CHP’den ayrılırsa biter. 3 CHP’de kalıp bugünkü tavrını sürdürürse genel merkezle gerilim yükselir. İş tatsızlaşır. 4 CHP yönetimi İnce’yi küçümser, “geleceği Emine Ülker Tarhan, Metin Feyzioğlu olur” derse hata olur. CHP’nin mevcut durumu parti içinde çok “küskün”, “tedirgin”, “gergin” biriktirdi, beklenmedik gedikler oluşur. 5 Parti içindeki kadro gücünün “faydalı mı” “fay dalı mı” olacağı genel başkanın yönetimine bağlıdır. Kılıçdaroğlu ağırlığını parti içindeki gücü yönetmeye değil, partinin etrafında dost biriktirmeye veriyor. Bu politika CHP’yi güçlendirmez, iktidara taşısa bile güçlendirmez. 6 Cumhur İttifakı’nın Türkiye’nin üstüne çöktüğü şu günlerde CHP öncelikle kendi gücüyle halka umut verip büyüyemiyorsa, söylemesi acı ama bugün için görünmeyen CHP dışında bir iktidar kombinezonu oluşur. Tarihten bir yaprakla noktayı koyalım: Demirel Cumhurbaşkanlığı dönemi de bittikten sonra gazetecilerle sohbet ederken, “geçmişe baktığınızda keşke dediğiniz ne var” sorusuna şu yanıtı vermişti: “Bizden ayrılıp Demokrat Parti’ye geçenleri fazla küçümsedim...” VEFAT Ailemizin sevgili ve saygın büyüklerinden REFİK COŞKUN Vefat ederek aramızdan ayrılmış, acısı yüreğinde taze ve canlı olan özlem duyduğu sevgili eşi Ayla Coşkun ile buluşmaya gitmiştir. Acımız büyüktür. Cenazesi 9 Ağustos 2020 günü, Bağlarbaşı Şakirin Camii'nde Saat 13:30'da kılınacak cenaze namazını müteakiben Topkapı’daki aile mezarlığında toprağa verilecektir. Tüm aile mensuplarımıza, dostlarına ve tanıdıklarına duyurulur. AİLESİ ADINA KIZI PINAR COŞKUN İnsan Güneş’in yavaş yavaş alçalmakta olduğunu görür ama gene de birden karanlık olunca korkar (Anonim) Sen bizim Güneş’imizdin. Derin bir hüzün ile ama bize verdiklerin için minnet ve şükranla seninle vedalaşıyoruz; herşeyden çok sevdiğim eşim, Biricik Babamız ve Kayınpederimiz, Dedelerin en sabırlısı, sevgili Emmi’miz, Eniştemiz ve Dünürümüz, Oğuz DoğuoğluSchibler Yük. Inşaat Mühendisi İTÜ 1960. SIA 14 Mayıs 1936 20 Temmuz 2020 St Gallen Tevazun ve sakinliğin bizim için yol gösterici olacak. Valerie DoğuoğluSchibler Erol Doğuoğlu Zannol ve Domique Zannol Esra ve Alev ile İdil Doğuoğlu Posey ve Carl Posey Ayşe Doğuoğlu Diener ve Tobias Diener, Flynn ile Ulvi Doğuoğlu ve Alice Prchal Doğuoğlu, Milo, Evin ve Mavi ile Ayla Doğuoğlu, Alp, Selim, Mete, İpek Doğuoğlu ve aileleri Roloff ailesi, Senn ailesi, Schibler ailesi Taziye evi: Valerie DoğuoğluSchibler, Tigerbergstrasse 5, 9000 St. Gallen Anma toplantısı: 15 Ağustos 2020 Cumartesi günü saat: 14’ten itibaren Hotel EinsteinFoyer Berg, Berneggstr 2, St Gallen.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle