Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                10 9 AĞUSTOS 2020 PAZAR  HABER/YORUM  Sözle uslanmayanın  hakkı kötektir  Önüme Hindistan’dan bir haber düştü. 1 milyar kişinin yaşadığı Hindistan’da korona olup da hafif geçirenlerin sokağa çıkmamaları için alınlarına sabit  boyayla bir işaret konuluyormuş. İşaret, 15 günden önce  çıkmıyormuş, işaret alınlarında sokağa çıkanları da çev  redekiler döverek eve sokuyormuş.  Gülmeye başladım ve hemen aklıma temizlik imandan  gelir düsturunu benimsemiş çok muhterem halkımızın geri  de bıraktıkları piknik alanları, deniz kıyıları, orman içleri gel  di ve hemen bazı projeler oluşturdum: Bir, yolu yok, plaj gi  rişlerine, orman girişlerine, kıyılara üniformalı iki adam ko  yacaksın. Ve ilan edeceksin, büyük boy çöp paketin yoksa  buraya giremezsin! Bu iki üniformalı adam (üniforma gerek  li çünkü bizim halk üniformadan korkar) giriş yapan ailele  ri tek tek kontrol edecek. Yanlarında büyük boy çöp pake  ti olanları içeri salacaklar. Pa  ket yoksa kıyı da yok, orman  da. Şimdi bu önleme gülme  yin, karşı çıkmayın, bu bay  ram sonrası kıyılardan topla  nan çöp 400 ton olmuş. Her  kes pisliğini bırakıp yoluna  devam etmiş. En çok da bok  lu çocuk bezi bulunmuş, üste  lik bunu kıyılarda kuma göm  müşler. Bu arada ormanlarda  her bir kilometreye dört üni  formalı düşmeli, kim çalı çırpı toplayıp ateş yakmaya çalışıyorsa anında para cezası  İnsanoğlunun çağlar boyunca değişmeyen pozu.  kesilmeli. Yaktıkları ateşi sön  dürmeyi bile bilmeyenler ancak bundan anlar.  İki, iyice şımarık bir halk olduğumuz, şu üç ay içinde  evde kalınca kendini fazlasıyla belli etti. Millete bir hal ol  du. Özellikle kıyılarda her beş dakikada bangır bangır ulu  yan bir müzik eşliğinde partiler veriliyor. Millet kucak ku  cağa dans ediyor, adeta kendinden geçiyor, mesafe,  maske hak getire. Sanki yıllarca süren bir hapisten çık  mışlar ya da yıllarca süren savaş bitmiş gibi inanılmaz bir  haz patlaması. Arkadaş kusura bakmayın, ne bu be! Evet,  sözle anlamayanın hakkı kötektir. Ne oluyoruz, devletin  size verdiği tatil kredisini siz ödeyeceksiniz. Çocukların  okul parasını siz ödeyeceksiniz. Binlerce dükkâna kilit vu  ruldu, haberiniz yok mu? Eski normale dönmek mümkün  olmayacak. Ha bu tatilde de kucak kucağa dans etmeyin!  Bunları yazarken kendime kızıyorum ama bence bu çılgın  eğlencelere yasak gelmeli! Biraz sakinlik, biraz başkaları  na saygı. “Nedenmiş efendim, insan dünyaya bir kere ge  liyor, kim benim eğlencemi yasaklayabilir” mi diyorsunuz,  o zaman ne yazık ki köteği hak ediyorsunuz.  Şimdi üniformalı yasakçılardan söz ediyorum diye bana  kızıyorsunuz. Ama siz sözüm ona özgürlüğün keyfini sürer  ken üniformalılar başka yerlerde kadın cinayetlerinin peşin  den koşan, çocuk ve köpek tecavüzcülerinin en yüksek ce  zayı alması için protesto yürüyüşleri yapan kadınların kolla  rını kırmayı kahramanca beceriyorlar. Size de toplum sağlı  ğı için birkaç yasak gelse iyi olmaz mı?  Geçenlerde bir psikolog arkadaşımla konuşuyordum,  söz “insanların geleceği düşünmeden nasıl bu kadar aşı  rı davrandıklarının nedenine” geldi. Ve çok tehlikeli bir  analiz yaptık. Bu korona gösterdi ki hiçbir şeyin garantisi  yok, ne gelecek belli ne de geçmişin değerleri içinde bu  lunduğumuz zamanı açıklıyor. Hani bir vezir fıkrası var  dır, efendim padişah vezirine emrediyor, “Vergileri artır!”  Vergiler artıyor, padişah soruyor, “Halk ne yapıyor?” Ve  zir, “Kara kara düşünüyor” diyor. Padişah, “Öyleyse ver  gileri biraz daha artır!” Vergiler artıyor, padişah soruyor,  “Halk ne yapıyor?” Vezir, “Kara kara düşünüyor” diyor.  Padişah, “Öyleyse vergileri biraz daha artır!” Vergiler atı  yor, padişah soruyor, “Halk ne yapıyor?” Vezir yanıt ve  riyor, “Meydanlarda çalıp oynuyorlar.” Padişah “tamam”  diyor. “Artık vergi artırmak yok.” Bence durum böyle, kıy  metli bir analiz oldu değil mi?  Ah unutmuşum, bütün bunlar olurken yollarda, sokak  larda tam bir sokak faşizmi yaşanıyor. Minibüslerde, taksi  lerde maşallah tüm sürücüler maske çene altında dolaşı  yor, söz söylemeye korkar olduk, çünkü anında patlıyorlar!  Müşteri de öyle. Yollar tam bir korku filmi gibi. Fethiye’de  gece dört aylık gebe bir kadınla, kocası bir arabayı solla  yıp geçtikleri için yolları kesilip tartaklanıyorlar, polise git  tiklerindeyse “şikâyetinizi geri alın baskısı” yapılıyor ve kapı  ya çağırılan mağdur adam, “Bak daha çok yolun var,ona  göre” diye tehdit ediliyor. Bir dostum arabada çocukla  rıyla kırmızı ışıkta bekliyor, arkadan bir araba gelip çarpı  yor, arkadaşım dışarı çıkıyor, “ne oluyor” diye soruyor ve  kırmızı ışığı gösteriyor, öbür araba içinde çocuklar olan  arabaya bir kez daha vuruyor, arkadaşım hızla arabaya  binip kapıları kilitliyor ve polise haber veriyor, polis geli  yor ve arkadaşımı bir köşeye çekip “abi arabada çocuk  ların var, bunlar belalı, sen yoluna git” diye nasihat ve  riyor. Bir başkası bankadan para çekerken, maskeli bir  adamın bıçaklı saldırısına uğruyor. Ve bu ülkede hiç dur  madan kadınlar öldürülüyor. Hâkimler iyi hal indiriminden  bir türlü vazgeçmiyor. Öyleyse her yerde haykıralım: Po  lisler, gerçek işinize dönüp toplum sağlığını korumak için  uğraşın, kadınların kollarını kırmayı bırakın! Hâkimler, siz  de şu indirimden vazgeçin, sokaklarda sizin de kızlarınız,  çocuklarınız dolaşıyor ve hatta varsa köpekleriniz!  9 AĞUSTOS 2020 SAYI: 34637  İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN  Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA  Yayın Koordinatörü Serkan Ozan  Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar)  Görsel Yönetmen Münevver Oskay  Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün  l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel  l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport  İzmir. Tel: (0232) 441 12 20  Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu.  l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer  Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.  Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir.  NAMAZ VAKİTLERİ  İmsak  Güneş Öğle İkindi Akşam  Yatsı  İstanbul 04:21  06:01  13:15  17:06  20:18  21:51  Ankara 04:10  05:48  12:59  16:49  20:01  21:31  İzmir  04:40  06:14  13:22 17:10  20:20  21:48  Fotoğraf: Işıl Özgentürk  Tavşanlar da ateş eder! İktidarın yapılacak diye tutturduğu Kanal İstanbul’un, 1936’da imzalanan Montreux Boğazlar Sözleşmesi’ni bypass ya da kadük edemeyeceği; Türkiye’nin Karadeniz’e gelip giden gemileri hiçbir biçimde bu yeni suyolundan geçmeye mecbur bırakamayacağı, Rusya ve ABD başta olmak üzere gerek uluslararası merciler, gerekse yerel uzmanlar tarafından defalarca vurgulandı. Ama liyakate değil biata bakan ve ulusal yararı, toplumsal kazancı hiçe sayıp yakın çevresinin çıkarını kollayan muktedir irade, halen dehşet verici oranlarda zarar eden ve bazı havayollarının iflasına da yol açan son marifeti, İGA’da olduğu gibi uçuk kaçık kanal projesinde ısrarlı. Ulusal yararı sıfır, doğal çevreye zararı büyük ve beklenen Marmara depremine devasa bir afet zemini yaratacak olan bu kanalın, yalnızca Arap zenginlerini söğüşlemek ve iktidar çevresinin de bu söğüşten nasiplenmesi için açılacağını artık biliyoruz. Nasıl biliyoruz? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kanal kıyılarının imar planlarını askıya çıkardı. Tarla diye alınan yerlere imar izni verildi. Kanal İstanbul için başta Katar, Arap ülkeleri medyalarında “Oteller, AVM’ler, lüks restoranlar, golf sahaları, yatlar, yelkenliler vb.” imgeleriyle adeta Disneyland reklamları dönüyor. Sizin anlayacağınız Kanal İstanbul  diye, bir Arap Disneyland’ı kuruluyor! Arap tufeyli ile Araplaşan Türkler, bu beton derede yatlarıyla, yelkenlileriyle Karadeniz’den Marmara’ya gide gele oynaşacaklar. Disneyland heyecanı yaşamak için, belki kıyılara birkaç korsan mağarası da koyarlar! Disneyland deresinde tanzim satış kuyruğu İktidarın Türk halkına söylediği bin bir yalandan, Araplar için kurulan Disneyland’ın kamuflajı en kabası: Yük gemileri, savaş gemileri bu beton dereden geçecekmiş de para bırakacaklarmış. Kanal açılınca Karadeniz ile Marmara arasında geçen gemi sayısı ikiye katlanacakmış da mış, mış, mış. Derinliği 25 metrelik kanaldan büyük tonajlı gemilerin geçmesi zaten mümkün değil. Yüzeyde 150, dipte 125 metre olacak genişliğinden ötürü, kanala sığabilen koster tipi gemiler de tek tek geçebiliyor. Yani Karadeniz’e çıkan bir gemiyle Marmara’ya inen bir başkasının aynı anda kanalı kullanmaları mümkün değil. Tek yönlü kanal trafiğinde, buradan geçmek için can atan gemi sayısı ikiye katlanınca ne yapacaklar, acaba? Tankerleri, kruvazörleri tanzim satış kuyruğuna mı sokacaklar? Büyük tonajlı on beş tankerin ya da  son teknolojilerle donatılmış ikiüç savaş gemisinin maliyeti, İstanbul Kanalı’nın maliyetini geçer. Bu gemiler Boğaz’ı düşük bedel karşılığında, bazılarına bedelsiz geçiş hakkı tanıyan Montreux Sözleşmesi dururken kanala para vermez, hatta kanaldan geçmek için üstüne para isterler. Çünkü bazen varlıkları, bazen de taşıdıkları yük, bir Disneyland deresinde riske atılmayacak kadar değerlidir! Kanala komşu ABD üssü Türkiye’deki siyasal İslamcı iktidar, her anlamda çökerken iflasa sürüklediği ekonomiyi, kamuoyundan “cambaza bak” tekniğiyle gizlemeye çalışıyor. Oysa halkımız ibadete açılan Ayasofya’ya, İstanbul’u yaracak Kanal İstanbul’a bakarken sadece Hazine boşaltılmıyor. Düşmanla kuşatılıyoruz. Devletin bekasına pusu kuruluyor. ABD ve Yunanistan, temmuz ayı sonunda salt İstanbul Boğazı ve bizlere gemi geçecek, para gelecek diye yutturulan Arap Disneyland’ı Kanal İstanbul’u değil, Çanakkale Boğazı’nı da devre dışı bırakacak bir proje başlattı. Lozan Antlaşması’na göre askerden arındırılmış olması gereken sınır bölgesi Dedeağaç’a Amerikan deniz ve hava üssü kuruldu. Resmi törenle açıldı. Yunanistan ve ABD, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu akti olan Lozan Antlaşması’nı açıkça ihlal ettiler ve bizdeki siyasal İslamcı iktidar, öylece durup baktı.  TSK’nin vurucu gücü dışarıda Önünüze bir harita açıp Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’nın konumuna bakın. Her üçü de artık AB ve NATO üyesi. ABD’nin Bulgaristan ve Romanya’da da üsleri var. Bunlara Yunanistan’daki Dedeağaç üssü eklendi. ABD ve müttefikleri, böylece karadan ve denizden Karadeniz’in batısında bir kalkan oluşturdular. Türkiye’deki iktidarın yapacağını ilan ettiği Arap Disneyland’ı beton derenin 2030 km. uzağında, artık devasa bir ABD hattı var. ABD, P8A ve RC135 uçaklarıyla her gün semalarda “it dalaşı” yapıyor Rus uçakları Su27’lerle. Doğu Akdeniz’de aleyhimize gerilim artıyor. Suriye’de yaklaşık on yıldır süren savaşta Amerikalı ve Rus askerleri henüz birbiriyle savaşmadı. Ama biz, beş yüze yakın askerimizi şehit verdik. Suriye’nin Doğu petrollerini ABD ve PKK, Batı’daki petrol ve limanlarını Rusya kontrol ediyor. Ekleyin Suriye’deki, Irak’taki Türk askeri varlığının üstüne Libya’daki “milli çıkar” savaşımızı, halen TSK’nin tüm vurucu gücü dışarıda bulunuyor... Peki, içeride ne var? Ekonomik iflas, on milyon besleme sığınmacı, kılıç kuşanan Diyanet İşleri Başkanı, cihat çığlıkları atan Ayasofya müritleri, okulları kapatılan TSK’de din hizmetleri başkanlığı kuran ve Lozan’ı gömmek isteyen siyasal İslamcı bir iktidar. Charles de Gaulle, “Savaş ava çıkmak gibidir, ama savaşta tavşanlar da ateş eder!” der. Trablus’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var.  Reyiz, 3. cumayı da en ön safta kıldı. (Arkasında namaza durmayan 4 koru  mokrasi var. Artık Damad’a Hazine’den para yerine Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kendi  ma.) Yanında da Erbaş.  si veriliyor..  Kılıcı ve minberi  H  Ayasofya’nın yeni başimamı  Şanslıyız. Bakanlığı kabul et  Mehmet Boynukalın devraldı.  ti ama kayınpederinin bağışlaya  Allah tırlatmasın.. Hutbeyi de o okudu. Ama kaleme alan/aldıran yine Diyanet Başkanı Erbaş’tı.  cağı arazide, köşkte gözü yok. Kendi göbeğini kendi kesebiliyor. Kanalİstanbul’un çevresin  Sıfırlatmasın.. Bu hutbe yine ülkemizin 90 bin dolayındaki camisinde aynı anda okundu.  de tarlalar satın alıyor. Birkaç yıl sonra da bu tarlalar proje uygulama ve imar planlarıyla  Bu kez lanet ve gıybet yoktu. Ne yazık ki İslamın bin dört yüz yıllık hutbe adabına pek uygun değildi. H Tereciye tere satacak halimiz yok. Reyiz imam hatipli. Gözü gibi sakındığı Diyanet Başkanı da ilahiyat profesörü. Adap, erkânı mülkiyede öğrenmedik. Nuruosmaniye Camii Kuran kursunda, hafız Hasan Akkuş da bu konulara girmezdi. Sultanahmet’in 33 yıllık efsane imamı Emrullah Hoca ise sadece hutbenin insanların yüreğinde Allah korkusu yerine Allah sevgisi uyandırmasıyla ilgiliydi. H Evet, son hutbe Hz. Muhammed’in öngördüğü ölçülere pek uymuyordu. Elimizdeki en sağlam kılavuz Erbaş’ın yönettiği Türkiye Diyanet Vakfı yayını İslam Ansiklopedisi’dir. (44 cilt ve düzenli olarak ek ciltleri de yayımlanmakta.) Hutbe özü ile şöyle analtılıyor: 1 “Hutbeler maddi ve manevi hayatın ihtiyaçlarıyla yakından ilgili” olmalıdır. 2 “Bireysel ve toplumsal sorunların çözümüne yönelik” bir içerik  lık ve işsizlikten ne de dövizdeki yangından söz ediliyor. Bunun nedeni dileyelim cemaatin arasında Reyiz’in bulunması ve medyadaki “otosansür”ün Diyanet’e de sirayet etmesi değildir. H Reyiz birkaç yıl önce “Twitter en büyük başbelasıdır” demişti. Danışmanları 7/24 bir çaba ile dileyelim milletin başına bela olmak için izleyici sayısını 16.4 milyona çıkarmadı. Şimdi de Saray tam kadro “#BeratAlbayrakınYanındayız” seferberliği başlattı. Neden TL’nin demeyelim. Ama neden “HazineMaliyeBakanı’nınyanındayız ” değil de Berat Albayrak’ın yanında? Bakanlık fani, “damatlık” baki de ondan mı? Sağlık Bakanı Koca dahil, koca koca bakanlar geçmişler mavi kuş Twitter’ın başına koro halinde “AlbayrakınYanındayız” diye ötüp duruyorlar. (“kuş beyin” falan iması yok valla; “tweet” malum ingilizce de “cıvıldamak” demek.) H Dileyelim İslam Ansiklopedisi’nin  “konut + ticaret alanı” oluyor. Aynı beceriyi günlerdir hoplamaya zıplamaya doymayan döviz ile altını zapturapt altına almakta da gösterse keşke. H Tarihe geçmek için Damad’ın önünde ikisi vasat, biri de berbat üç adet damat numunesi var: Kanuni’nin Rüstem Paşası, 2. Selim’in Sokollu Mehmet Paşası ve Abdülmecid’in “Damat Ferit”i.. Sonuncusu evlerden ırak; en berbat damatlar bile yanında melaike kalır. Kurtuluş Savaşı ordularına karşı “Hilafet Ordusu” kurdu. Mustafa Kemal için idam fermanı çıkardı. Eniştesi Vahdettin ile yurtdışına kaçıp Nice’de (1923) ölmüştür. Mezarını Türkiye’ye getirmeye kalkacak birisi çıkmaz diyelim. H Damadını çocuklarından daha çok sevdiğini yazanlar var. Biri de bendeniz.. Reyiz, çocuklarının hepsini Amerika’larda okutup, vakıflar, dernekler kurdurup, gemilere ve şirketlere mükerreren sahip kılmış şefkatli bir babadır.  te olmalıdır.  DAMAD’a çok geniş yer ayırması ha  Ama nedense gül gibi dört öz  H  yırlara vesile olsun:  evladı dururken, devletin hazine  Bu iki ölçüt, Hz. Muhammed’in hut  “Padişah soyundan kız alanlar için  sini  maliyesini sonuçta elin oğlu  belerine dayandırılıyor.  kullanılan bir sıfattır. Farsçadır. ‘Ana ba olan Damad’a teslim etti.  Buna göre, hutbenin dünyevi gerçek baya göre kızlarının kocası’ anlamında  Acaba kimilerinde babalık da  lerden kopuk olmaması, ülkenin ve hal dır. Tarihi açısından değeri ‘hanedandan marı, kayınpederlik damarı kadar  kın (cemaatin) sorunlarına ve gereksin kız alınması’dır. Damadın ağırlık ve hedi sağlam değil mi?  melerine ışık tutması gerekiyor.  yeleri sağlayabilmesi için gerekirse ha  Yine de ilk fırsatta Ayasofya’ya  Oysa, son hutbede “Covid 19 sal zineden para yardımı yapılır, çeyizler de gidip iki rekât namaz kılarak dua  gınında mesafe, maske ve temizliğe  hazineden karşılanır. (..)  edelim..  çok dikkat edilmelidir!” dışında, “yaşa Damada ayrıca, İstanbul’un çeşit  Zalim kaderin Bilal’e sordur  dığımız hayatın gerçekleri” ve “birey li yerlerinde arazi ve köşkler verilir, rüt duğu o hain “sıfırladın mı oğlum”  sel toplumsal sorunlar” konusunda  besi de yükseltilerek vezirlik, müşirlik kumpas sorusunu Reyiz, dev  en küçük bir nokta yok.  (mareşal) gibi görevlere getirilirlerdi.” letin hazine ve maliyesi için de  Ne her geçen gün katlanan pahalı  Çok şükür cumhuriyet ve de  Damad’a sormasın!  KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK  behicak@yahoo.com.tr  Kuzey Irak’ta 1 şehit Milli Savunma Bakanlı ğı (MSB), dün Kuzey Irak’ın Haftanin bölgesinde PKK terör örgütüne yönelik yürütülen PençeKaplan Operasyonu’nda teröristlerle çıkan çatışmada Piyade UzSüleyman Ural man Çavuş Süleyman Ural’ın şehit olduğunu, 2 askerin de yaralandığını açıkladı. Ural’ın, Samsun’daki ailesine acı haber ulaştı. Şehidin naaşı askeri uçakla Merzifon Havaalanı’na getirildi. MSB’nin açıklamasında, “PençeKaplan Operasyonu bölgesinde, 8 Ağustos’ta teröristlerle çıkan çatışmada üç kahraman silah arkadaşımız yaralanmış, yapılan tüm müdahalelere rağmen bir silah arkadaşımız kurtarılamayarak şehit olmuştur. Çatışmada beş bölücü terör örgütü mensubu etkisiz hale getirilmiştir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet DİYARBAKIR BAROSU KINADI ‘Çocuklar derhal serbest bırakılmalı’ Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, sosyal medyada bazı çocukların PKK’ye katıldıklarına dair paylaşılan videoya ilişkin açıklama yaparak, çocukların derhal serbest bırakılmasını istedi. Komisyon açıklamasında, “Çocukların hangi sebeple olursa olsun savaşların ya da çatışmaların tarafı haline getirilmesini kabul etmiyor ve kınıyoruz. Çatışmalarda yer almaya ve savaşın araçları olmaya zorlanan çocukların barış içinde bir yaşam sürme ve şiddetten korunma hakları ihlal edilmektedir” denildi. Öte yandan Twitter’dan açıklama yapan HAK İnisiyatifi Derneği, PKK’ye Cenevre Çağrısı ile imzaladığı taahhüdün gereğini yerine getirme çağrısı yaptı. Açıklamada, “Çocuklar derhal ailelerine geri göndermelidir” ifadelerine yer verdi. l Haber Merkezi TANRIKULU AÇIKLADI: Selahattin Demirtaş’a buzdolabı verilmedi CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın buzdolabı alma talebinin cezaevi idaresinde reddedildiğini yazdı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ekonomideki krize yönelik eleştirilere tepki göstererek “Çamaşır ve bulaşık makinesi satışlarımız arttı” demiş ve buzdolabı satışı verilerini paylaşmıştı. Sosyal medya üzerinden Erdoğan’ın buzdolabı satışının artışına ilişkin açıklamalarını paylaşan Tanrıkulu, Demirtaş’ı ziyarete gittiğini, pandemi ve sıcak hava koşullarında buzdolabı alma talebinin cezaevince reddedildiğini belirtti. Tanrıkulu, Erdoğan’ın buzdolabı verilerine göndermede bulunarak “Aslında bu rakam daha fazla olabilirdi” dedi. l Haber Merkezi  CUMARTESİ ANNELERİ  ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI  kamilmasaraci@gmail.com  Muhabir Ferhat Tepe için adalet istendi Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 802’ncisini düzenledi. Bu haftaki eylem de koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden canlı yapıldı. Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemlerinde 28 Temmuz 1993 tarihinde gözaltına alınarak kaybedilen ve daha sonra cenazesi bulunan Özgür Gündem gazetesinin Bitlis muhabiri Ferhat Tepe için adalet talebinde bulunarak faillerinin yargılanmasını istedi. Haftanın basın açıklamasını okuyan İHD Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Sevil Turgut, Tepe ailesinin, oğullarının kaçırılması, kaybedilmesi ve öldürülmesi ile ilgili yaptığı tüm başvuruların sonuçsuz bırakıldığını söyledi. l Haber Merkezi   
            
    
