17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 6 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE CHP’de, parti meclisinin ilk toplantısı bu hafta sonu yapılacak MYK kulisleri çok hareketli MAHMUT LICALI CHP kurultayıyla belirlenen yeni parti meclisinin (PM) ilk toplantısı bu hafta sonu yapılacak. PM toplantısında üyelere sunuş konuşması yapması beklenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplantı öncesinde ise Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) açıklayabileceği belirtiliyor. 8 Ağustos’ta yapılacak PM öncesi parti içi kulislerde MYK üyeliği için görüşme trafiği hızlandı. Bu kapsamda parti içinde pek çok ismin kulis yürüttüğü, Kılıçdaroğlu’nun MYK için değerlendirmelerine son ana kadar devam edeceği dile getiriliyor. Edinilen bilgiye göre MYK’de görev yapan mevcut üyelerin büyük bir kısmının göreve devam edeceği belirtiliyor. Parti kulislerinde 18 üyeli yapının korunacağı, yalnızca bazı alanlarla ilgili yeni tanımlamaların yapılabileceği konuşuluyor. Öte yandan 18 üyeli yapı içerisinde bazı alanların birleştirilerek 15 üyeli bir yapıya dönüştürülebileceği de dillendiriliyor. Parti içinde Ünal Çeviköz’ün PM’ye girememesinin ardından Dış İlişkiler için Selin Sayek Böke ve Yunus Emre’nin ismi konuşulurken, bu koltuğun boş bırakılarak Çeviköz’in başdanışman olarak göreve devam edebileceği de dile getiriliyor. MYK’de daha önce görev yapan Bülent Tezcan ve Erdoğan Toprak’ın yanı sıra PM’ye yüksek oyla seçilen ve daha önce MYK’de görev yapmamış Ali Öztunç ve Gamze Taşcıer gibi isimlere de yeni dönemde görev verilebileceği kaydediliyor. l ANKARA MUHARREM İNCE’DEN YANIT ‘BÖLÜCÜ KIM’ CHP’den istifa ederek parti kuracağı iddialarına karşı sessizliğini koruyan Muharrem İnce, parti içinde eleştirelerin artması üzerine sosyal medya hesabından açıklama yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Biz dostlarımızla ittifak kuracağız” sözlerini eleştirerek kendisine yönelik tepkilere yanıt veren İnce, “Değişime imza veren Milletvekillerini, Belediye Başkanlarını, Kurultay Delegelerini dışla sonra dostlarınla hayal kur. Bölücü olan kim?” dedi. l İç Politika Sendikalara toplusözleşme yetkisinin siyasi makam olan bakanlık tarafından verilmesi eleştiriliyor Yandaşlığa zorlanıyorlar! MUSTAFA ÇAKIR Sendikalara toplusözleşme için gerekli olan yetkinin siyasi makam olan bakanlık tarafından verilmesi eleştiri konusu oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Belediyeİş Sendikası’na 10 aydır yetki verilmemesinin “hakkın suiistimali” olduğuna işaret eden Girne Amerikan Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Engin Ünsal, “Yetki sorunu sendikacılığımızın üzerinde Demokles’in kılıcıdır. Sendikalarımız özgür değildir ve adeta iktidar partisinin yandaşı olmaya zorlanmaktadır. Bu zulmü sona erdirmek için gerekli çalışmalar mutlaka başlatılmalıdır” dedi. ‘Yanlış bir düzenleme’ Sendikaların yetki için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na başvurmak zorunda olduklarını anlatan Ünsal bunun son derece yanlış bir düzenleme olduğunu belirterek “Çünkü bakanlık siyasi bir makamdır ve bakanlığın siyasi tercihleri yetki verilmesine gölge düşürmektedir” dedi. Bunun son örneğinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşandığına işaret eden Ünsal, “İşçilerin çoğunluğunu örgütlemiş ve AKP yandaşı olmayan Belediyeİş Sendikası’na yetki verilmemesi açıkca bir hakkın suiistimalidir” diye konuştu. Ünsal, yetki konusunda bakanlığın aradan çıkması gerektiğini söyledi. Bu konuda iki düzenlemenin akla geldiğine işaret eden Ünsal, şöyle devam etti: “Birincisi Almanya’da olduğu gibi kendini çoğunluk sahibi gören sendika doğrudan işverene başvurup sözleşme yapma isteğini iletir. İşveren yanaşmazsa sendikanın grev hakkı vardır. İkinci yol işkolu barajı kaldırılır, gene bakanlığa başvurulabilir ama bakanlığın kararına karşı yargıya gitmek yerine referanduma başvurulabilir. Referandum hem demokratik hem de yargının yükünü azaltan bir yoldur. Yargıya başvurma sendika üyelerinin toplu sözleşme hakkını kaybetmesine bile yol açabiliyor. Çünkü yetki itirazları 34 sene sürebiliyor.” Ünsal, yasada değişiklik için konfederasyonların ortaklaşa hareket edebileceğini veya Türkİş’in tek başına hazırlayacağı bir değişiklik önerisini hükümetin gündemine getirilebileceğini vurguladı. l ANKARA DİLİPAK’IN YÖNETİCİSİ OLDUĞU VAKIF: İstanbul Sözleşmesi tartışmasından çekiliyoruz İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Mayıs 2020’de rapor sunan Türkiye Düşünce Platformu gelen tepkiler üzerine “bu konudan çekilme” kararı aldıklarını duyurdu. Onursal başkanlığını Hayrettin Karaman’ın yaptığı, yöneticileri arasında Abdurrahman Dilipak’ın da bulunduğu Türkiye Düşünce Platformu’ndan yapılan açıklamada, “En son hazırladığımız İstanbul Sözleşmesi’nin sakıncalı yönlerine dikkat çeken ve yerine kendi değerlerimize uygun bir tasarı öneren raporumuz ile mayınlı alana girdiğimizi fark ettik. İstanbul Sözleşmesi’nin karşısında olanlar ile sözleşmeyi savunanları bir araya getirip konunun çözümü için mücadele ettik. Onlarca görüşme yaptık, bazen gururumuz incindi, olmayacak kişilerden olmayacak sözler işittik. Fakat gelinen süreçte bu konu taraflarının ortak bir zeminde çalışma yapma imkânlarının kalmadığını müşahede ettik. Biz platform olarak artık bu konudan çekiliyoruz, herhangi bir şekilde bu işin bir parçası olmayacağız çünkü çok yorulduk, yıprandık, yapacağımız diğer hayırlı işlere enerjimiz kalmıyor.” Sözleşmeyi savunanlar için “fahişe” ifadesini kullanan ve AKP’nin dava açacağını duyurduğu Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’a da isim vermeden göndermede bulunulan açıklamada, “Platformumuz istişaresinde, yönetiminde bulunan değerli zevatın bu konudaki bireysel çalışmaları Platformu bağlamaz” ifadelerine yer verildi. l Haber Merkezi AKŞENER’DEN BAHÇELİ’NİN ‘EVİNE DÖN’ ÇAĞRISINA YANIT: Meral Akşener Erdoğan ortağıyla ilgilensin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, koronavirüs salgını nedeniyle ara verdiği yurt gezilerine dün Nevşehir’den yeniden başladı. Nevşehir merkezi ve ilçelerinde esnaf ziyareti yapan Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “evine dön” çağrısına yönelik de gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin çağrısını “siya si magazin” olarak nitelendiren Akşener, “Bahçeli başta ben olmak üzere partime sardırıyor. Biz bundan bıktık, Sayın Erdoğan lütfen ortağıyla ilgilensin. Siyasi magazin konularından konuşmayı, siyasi nezaketle hiç bağdaştırmadığımı söylemek isterim. Sayın Bahçeli’nin en önemli özelliği, kendisinin altını ısrarla çizdiği nezaketidir ama ekonomik problemler olduğu dönemde, salgın yaşadığımız bir dönemde, esnafımızın, işsiz gencimizin, tarımımızın pek çok sorunu varken, milletin sesini duymak yerine, o sese cevap vermek yerine siyasi magazinle meşgul olmasını hiç hoş bulmadığımı ifade etmek isterim. Sayın Erdoğan, ortağınızı üzerimize sardırmaktan alın. Bizim derdimiz millettir, milletin sesidir” diye konuştu. l İç Politika Aysel Çelikel Kemal Kılıçdaroğlu Murtaza Çelikel Cenazeye katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Murtaza Çelikel’in eşi Prof. Dr. Aysel Çelikel’e taziyelerini bildirdi. Murtaza Çelikel’in cenazesi omuzlarda taşındı, Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi. İş insanı Murtaza Çelikel toprağa verildi Türkiye iş, ekonomi ve siyaset dünyasının tanınmış isimlerinden, Ülke Politikaları Vakfı Danışma Kurulu Başkanı Murtaza Çelikel (89) dün düzenlenen törenin ardından İstanbul Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi. Çelikel için dün Levent Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanlarından Altan Öymen ve Murat Karayalçın, eski bakanlardan Zekeriya Temizel ve Hüsamettin Özkan, CHP ilçe belediye başkanlarından Muammer Keskin, Şükrü Genç, Rıza Akpolat, Gökhan Yüksel, Şerdil Dara Odabaşı, Battal İlgezdi, Bülent Kerimoğlu, Turan Hançerli, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP’li milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Seyit Torun, Oğuz Kaan Salıcı, Zeynel Emre, Yüksel Mansur Kılıç, Enis Berberoğlu, CHP PM üyesi Ay lin Nazlıaka, Ülke Politikaları Vakfı Başkanı Engin Akman, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, CHP’li eski milletvekilleri Barış Yarkadaş ve Mehmet Sevigen, AKP’nin kurucu üyelerinden eski milletvekili Burhan Kuzu ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) üyeleri katıldı. Ayrıca cenaze törenine İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve İstanbul’un bazı ilçe belediye başkanları ile sivil toplum kuruluşları çelenk gönderdi. Cenaze namazından önce Çelikel’in eski Adalet Bakanı ve eski ÇYDD Genel Başkanı olan eşi Prof. Aysel Çelikel, kızı Ayşe Eser Danışoğlu, torunu Deniz Danışoğlu, kardeşi Yakup Çelikel ile yakınları taziyeleri kabul etti. Burada konuşan Aysel Çelikel, “65 yıllık be raber geçirdiğimiz hayatı bitirmiş olduk. O en çok vatanını severdi, sonra da beni severdi. Bugün ona duyulan sevgiyi görmelerini isterdim. Gazeteci arkadaşlar çok güzel yazılar yazmışlar. Gururlandık. O da çok mutlu olurdu. Umarım hissediyordur. Sevgi dolu bir insandı. Bir köy çocuğuydu, kendini geliştirdi ve herkesin de elini tuttu. Huzurla gittiğini düşünüyorum. Eşi bulunmaz bir insandır. Ülkeye yararlı işler yapmam için hep destekledi. Onun bu topluma, bu Cumhuriyet’e, Atatürk’e ve bu vatana yapması gereken her şeyi yaptığını düşünüyorum. Mekânı cennet olsun” dedi. Kılıçdaroğlu da Çelikel’in yakınlarına başsağlığı diledi. Öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Çelikel’in naaşı, omuza alınarak cenaze aracına taşındı. Kılıçdaroğlu da cenazeye omuz verdi. Murtaza Çelikel’in cenazesi Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi. l İç Politika AKP’DE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TARTIŞMASI ‘Parti içinde sözleşme karşıtları çoğunlukta’ iddiası İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin iktidara yakın bazı çevrelerce başlatılan tartışma dünya basınının da ilgisini çekti. Reuters haber ajansı, İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili tartışmaları AKP’lilere sordu. Ajansa konuşan yetkililer, parti içinde değerlendirmenin sürdüğünü ve nihai kararın önümüzdeki haftaya dek verile ceğini söyledi. Üst düzey bir parti yetkilisi ise ajansa yaptığı açıklamada, “Parti içinde çekilmenin doğru olacağını savunanlar az bir farkla çoğunlukta” dedi. Bir diğer yetkilisi de ‘şiddeti azaltmanın yolunun sözleşmeden çekilme olacağını’ savunup, kararın gelecek hafta verileceğini söyledi. l Haber Merkezi GELECEK PARTİSİ LİDERİ DAVUTOĞLU: İstanbul Sözleşmesi genel ilkeler rehberidir Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, dün FOX TV’de Çalar Saat programına katılarak soruları yanıtladı. AKP tarafından tartışmaya açılan İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nin başlığı şudur: ‘Kadına karşı şiddetin ve aile içi şiddetin önlenmesine yönelik ulusla rarası sözleşme.’ Diğer bütün maddeler buna göre yorumlanır. Bunu bir yönetmelik veya yasa zannediyorlar, bu sadece bir çerçeve metindir. Sözleşme bir genel ilkeler rehberidir, onu uygulayacak olan sizsiniz. Bu sözleşmede hiçbir yerde LGBT dahil, Türkiye’yi temel ahlaki meselelerde müeyyide altına sokan bir madde söz konusu değil” dedi. l İç Politika Endişe duyuyorum, endişe duyuyorlar! Ya açlıktan ya koronadan ölecekler, bari biz popomuzu kurtaralım diye “yeni normal” icat edip herkesi sokağa saldılar. Önce Ayasofya açılışı, sonra Kurban Bayramı derken meydanlar, plajlar bayram yeri! Sokakları, kıyıları, eğlence yerlerini, kurban pazarlarını dolduran ve sosyal mesafe kurallarına uymayan kalabalıklardan endişe duyuyorum! Korona mutasyon geçirmiş, daha az öldürüyor ama daha çok bulaşıyormuş, İstanbul ve Bodrum’a Ankara ve Güneydoğu eklenmiş, birinci bitmeden ikinci patlamış! Yoğun bakımlar doldu, taştı; hastanelerde de yer kalmadı diyorlar, koridorlara kıvrılıp ölür müyüz diye endişe duyuyorum! Ayasofya şovu bitmedi. Adam hâlâ hutbe merdivenlerinde kılıç sallıyor. Numan Kurtulmuş, durup durup heybeden bir başka şov çıkarıyor, sırada kurtarılacak başka bir cami varmış? Bu işin sonu nereye varacak, hilafet ne zaman ilan edilecek, Arapçaya ne zaman geçilecek, endişe duyuyorum! İşsizlik, iflaslar, yoksulluk tavan yaptı, insanlar bu dini şovların hiçbiriyle ilgilenmiyor. Millet karnını doyurma, kirasını ödeyemediği evinden atılmama derdinde. Hükümet ise müteahhit alacağını sektirmeyip ödüyor? Yarın öbür gün memur ve emekli maaşlarını ödeyemezlerse ne olacak halimiz diye endişe duyuyorum! Temmuz ayında 36 kadın birlikte oldukları koca, sevgili, oğul, erkek şiddetine maruz kalarak vahşice öldürüldü. Kimini bıçakladılar, kimini boğdular, kimini yaktılar. Gerekçe hep aynı: Seviyordum, beni terk etti. Seni sevmiyorum dedi! Bu kadar basit. Şiddetten kaçıp kurtulmak isteyeni öldürüyorlar. İktidara vız geliyor, tam tersine, İstanbul Sözleşmesi’ne taktılar. Kutsal aile dağılıyor, kadın evi terk ediyor ya da adamı uzaklaştırtıyormuş. Halbuki otursun evinde, yesin dayağı, yesin bıçağı? Ne var, adam seviyor işte, karısı değil mi, döver de sever de! Yok ayrılsın da bir de nafaka mı ödesin? İstanbul Sözleşmesi de kalkarsa erkekler elde bıçak sokakta kadın mı kovalayacak diye endişe duyuyorum! Onlar da endişeli! Sadece biz mi? Onlar da çok fena endişeli, bütün bunlar o yüzden! Anketler yavaş yavaş eridiklerini gösteriyor. Hele partiden attıkları yeni partiler kurmuyor mu, yüzde birkaç da alsalar muhtaçlar o birkaça. Evde huzur vermedikleri asi kızlarını Yuvana dön Meral diye çağırmaları boşuna mı? Koltuk alttan kayıyor diye endişe duyuyorlar! Demokrasi böyle bir şey, bugün varsın, yarın yoksun, seçimle geldin, seçimle gidersin değil mi? Ama seçimle gitmiyorlar. Bütün su başlarını tuttular, oyunun ortasında kural değiştirdiler, rejimi yıktılar. Şu andaki ucube sistem kendi ayaklarına kurşun sıkmak oldu, yüzde 51’i tutturmak için Bahçeli’nin eteğine yapışıp ne derse yapıyorlar. Bahçeli’den de endişe duyuyorlar! Aslında gitmekten çok, yargılanmaktan, adaletin eline düşmekten korkuyorlar! Belli mi olur, ya değiştirmedikleri birkaç vicdanlı hâkim kalmışsa? Ya bir gün Yüce Divan yolları açılırsa, iktidardan düşmekten çok, yargılanma ihtimalinden fena halde endişe duyuyorlar! Ha bir de çok ilginç ama “İbne olmaktan” çok fena endişe duyuyorlar. Nedense? İstanbul Sözleşmesi yüzünden hepsi ibne olacakmış. İçinde varsa olursun, mahalledeki şeyh bozuntusunun “bademleme”sine ben mi razı oluyorum? Tarikat yuvalarında sözüm ona bakılan gariban çocuklarını kim beceriyor? Ama ille de gökkuşağı sembolü korkusu, sonra Bülent Ersoy, başköşede itibar görüyor! Nedense endişe duyuyorlar ama seviyorlar da? Paralar suyunu çekerse dağıttıkları ulufelerle yanlarında duranları kaybetmekten endişe duyuyorlar! İstanbul’u feda etmeye bunun için hazırlar. Kanal İstanbul’a kazmayı bir vursalar, bir satsalar geri kalan araziyi, bir iki yıl daha idare ederler. İstanbul yok olurmuş, Türkiye batarmış, ondan endişe etmiyor, para biter, oylar gider, saltanat biter diye fena halde endişe duyuyorlar! Herkesin endişesi kendine göre, sizinki mesela ne? Bayrak iner, ezan susar, camiler kapanır mı? Ay niye güldünüz canım? Halini görmeyip bu ENDİŞEYLE oy veren yok mu? 18 yıldır, çoook! İBB’nin pandemiyle mücadelesi dünyaya örnek İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) pandemi ile mücadelesi Avrupa’da ses getirmeye devam ediyor. İBB’nin pandemi sürecinde aldığı önlemler, Avrupa Şehirler Birliği (EUROCITIES) raporunun ardından, OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) raporunda da yer buldu. Raporda İBB’nin sağladığı maddi ve sosyal yardımların üzerinde geniş kapsamlı duruldu. 2020 Haziran ayı itibarıyla İBB tarafından toplam 860 bin aileye nakit yardım ulaştırıldığı ve özel alışveriş kartları tahsis edildiği bilgisi kaydedildi. OECD raporunun, “Yoksul ve Düşük Ücretli Çalışanlar” adlı bölümünde de “Askıda Fatura”dan bahsedildi. İBB’nin pandemiye karşı aldığı önlemler Montreal, Washington, New York, Los Angeles, Manchester, Yeni Delhi, Chicago, Seul, Mexico City, Toronto, Londra, Sydney, Tokyo ve Avrupa şehirleriyle aynı kategoride değerlendirildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle