22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 7 16 AĞUSTOS 2020 PAZAR Washington’ın İran’a silah ambargosunun uzatılmasına yönelik tasarısı reddedildi BMGK’de İran düellosu Tasarıya ABD dışında sadece Dominik Cumhuriyeti’nden onay geldi. 11 ülke ise çekimser kaldı. TahranWashington hattındaki yüksek tansiyon önceki gece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) yeni bir sürece taşındı. Konseydeki oylamada, ABD’nin İran’a yönelik silah ambargosunun uzatılmasına yönelik karar tasarısı reddedildi. ABD ve İsrail kararı sert biçimde eleştirirken İran ile Çin memnuniyetini duyurdu. BMGK’nin 13 yıldır İran’a uyguladığı silah ambargosu, 2015’te imzalanan nükleer anlaşma kapsamında ekim ayında sona eriyor. 2018’in mayıs ayında tek taraflı olarak anlaşmadan çekildiğini duyuran ABD, sürenin dolmasına yakın, yeni bir karar tasarısını sunarak sürenin uzatılmasını talep etmişti. BMGK, karar tasarısını büyük bir çoğunlukla reddetti. 15 üyeden yalnızca ABD ve Dominik Cumhuriyeti tasarıya “evet” dedi. 11 ülke ise çekimser kaldı. Almanya, Fransa ve İngiltere prensipte ambargonun uzatılmasından yana olsa da nükleer anlaşmayı kurtarmak için oylamada çekimser oy kullandı. Rus PETROL TANKERLERİ ALIKONULDU TahranCaracas hattında petrol işbirliği daha önce gündeme yansımıştı. ABD yönetimi, İran’dan Venezüella’ya akaryakıt taşıyan 4 tankere el konulduğunu açıkladı. Adalet Bakanlığı’ndan önceki gün yapılan açıklamada, ABD tarafından “terör örgütü” ilan edilen İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun, Venezüella’ya gönderdiği tespit edilen petrolleri taşıyan tanker gemilerine el konulduğu ve böylece milyonlarca do ların akışının kesildiği öne sürüldü. ABD basınına yansıyan haberlerde, Luna, Pandi, Bering ve Bella adlı 4 gemiye, yakın zamanda açık denizde el konulduğu ve gemilerin Teksas eyaletine bağlı Houston Limanı’na getirilmek üzere yolda olduğu kaydedilmişti. İran’ın Venezüella Büyükelçisi Hojat Soltani ise tankerlerin İran’a ait olmadığını duyurdu. ya ile Çin ise ABD’nin tasarısına karşı ret oyu verdi. ABD’nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook, BMGK’de ambargo yenilenmezse nükleer anlaşmada yer alan ihlal durumunda ABD’nin yaptırımlarının yeniden devreye sokulması mekanizmasını hayata geçirebileceğini duyurmuştu. Hook, nükleer anlaşmayı destekleyen 2231 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının İran’a yönelik birçok BM yaptırımını kaldırdığını ancak bunların tekrar uygulanmasına imkân tanıyan yasal bir mekanizma (snapback) da yarattığını söylemişti. İran’ın anlaşmayı 10 yıl içinde ihlal etmesi durumunda yaptırımların yeniden uygulanması mekanizmasının hayata geçirilebileceğini ve bunun için konseye ihtiyaç olmadığını savunmuştu. Kimi uzman bu nedenle Washington’ın sert ifadeler içeren bir tasarıyı BMGK’nin önüne getirdiğini savunuyor. İran’a yaptırımların geri getirilmesi durumunda ise nükleer anlaşmanın rafa kalkacağı, bu nedenle anlaşmaya taraf diğer ülkelerin (Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) bu adıma karşı olduğu belirtiliyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran nükleer sorununu, Çin, ABD, İngiltere ve Fransa’nın yanı sıra Almanya ve İran liderlerinin de katılacağı video konferans zirvesinde ele alma çağrısı yapmıştı. Pompeo: Affedilemez ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ret kararının ardından “BMGK, dünyanın önde gelen terör destek çisi devletine, 10 yıldan uzun süredir ilk kez hiçbir BM kısıtlaması olmadan konvansiyonel silah alma ve satma yolu açmıştır. BMGK’nin uluslararası barış ve güvenliğin savunulmasında kararlı davranamaması affedilemez” dedi. İsrail de ABD’nin karar tasarısının geri çevrilmesini bir “utanç” olarak niteledi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise “ABD’nin komplo teorilerinin aşağılanma ile sonuçlandığını” söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Abbas Musevi, “BM’nin 75 yıllık tarihinde ABD’nin hiç bu kadar yalnızlaşmadığı” görüşünü dile getirdi. Çin’in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, kararın “tek yönlülüğün destek görmediğini ve zorbalığın başarısız olmaya mahkum olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu” ifade etti. Rus aşısında ilk parti hazır Dünyayı kasıp kavuran yeni tip koronavirüs (Covid19) salgınında dün itibarıyla vaka sayısı 21 milyon 410 bini aşarken Rusya Savunma Bakanlığı, hafta başında tescil edilen Sputnik V adlı koronavirüs aşısının ilk partisinin üretildiğini açıkladı. Rusya, 11 Ağustos’ta geliştirilen aşının ilk tescil edildiği ülke olmuştu. Öte yandan Rusya Sağlık Bakanlığı Etik Komisyonu’nun üyelerinden Profesör Alexander Chucalin’in istifa ettiği haberleri gündeme yansıdı. Chucalin’in istifasına gerekçe gösterilmedi ancak kısa süre önce güvenli bir aşı için uzun süreli testler yapılması gerektiğini söylediği belirtildi. Moskova’nın aşı duyurusunun ardından kimi uzman 3. faz tamamlanmadan bir aşının tescil edilmesinin riskli olduğuna dikkat çekmişti. Salgında küresel çapta can kaybı 764 bin 390 kişiye yükseldi. GENÇLERDEN İŞ İSYANI... Gü ney Afrika’da can kaybının önceki gün itibarıyla 25 bin 139’a yükseldiği duyuruldu. Ülkede salgın kısıtlamalarıyla birlikte ekonomik kriz de derinleşmiş durumda. Pretoria’da önceki gün iş bulamayan gençler hükümeti protesto etti, istihdam yaratılması çağrısı yaptı. İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da önceki gün Filistinliler protesto gösterisi düzenledi. O esnada İsrail askerlerinin çevrelediği bir gencin korku dolu bakışları obektiflere yansıdı. Nasrallah ulusal birlik hükümeti çağrısı yaptı Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 4 Ağustos’ta meydana gelen ölümcül patlamanın ardından gözler olayla ilgili soruşturma sürecinde. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah önceki gece televizyonda yayımlanan konuşmasında örgütün Beyrut Limanı’ndaki patlamaya ilişkin araştırmanın sonucunu bekleyeceğini söyledi. Sonuçların İsrail tarafından bir sabotajı işaret etmesi halinde “bunun bedelini ödeyecekler” tehdidinde bulundu. Limandaki depoda tutulan tonlarca amonyum nitratın patlaması sonucu en az 172 kişi yaşamını yitirmiş, 6 bin kişi yaralanmıştı. İsrail’den olayla ilgilerinin olmadığı çıkışı gelmişti. Nasrallah ayrıca ülkede yönetim karşı tı protestolara, hükümetin istifasına da değindi. Ulusal birlik hükümetinin kurulması çağrısı yaptı. “Belli bazı siyasi güçler, patlamanın ilk anlarından itibaren insanların acılarını Devlet Başkanı Mişel Aun aleyhinde fırsata çevirerek, patlamanın sorumluluğunu kendisine yükleyerek istifaya zorlamak istediler” diyen Nasrallah, “Parlamentoyu da itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Ancak Aun’u ve meclisi düşürme girişimleri başarısız oldu” ifadesini kullandı. ‘MEŞRU HEDEF’ TEHDİDİ İsrailBirleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında varılan ilişkilerin normalleştirilmesini içeren anlaşmaya İran’dan tepkiler sürüyor. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, BAE’nin bu adımının ihanet olduğunu söyledi, “hatadan dönün” çağrısında bulundu. Öte yandan İran’ın aşırı muhafazakâr kanada yakın Kayhan gazetesinde yer alan haberde, bu anlaşmanın BAE’yi Tahran yanlısı güçler için meşru bir hedef haline getireceği tehdidinin yer aldığı aktarıldı. Anlaşma sonrasında ise dün gündeme İsrail’in Kanal 13 muhabirinin Dubai’yi ziyaret ettiği haberi yansıdı. OKTAN ERDİKMEN Montaigne, 1592’de hayata veda etmeden önce, “Ömrüm ne korkunç talihsizliklerle geçti” diye yazmıştı. Oysa dünya tarihindeki savaşların, soykırımların ve salgınların en büyükleri, onun dönemine denk gelmemişti. Bizden sonraki kuşaklar 2020 hakkında ne düşünecekler bilemiyoruz. Ancak şu ana kadar yaşanan yangınlar, depremler, salgın hastalıklar ve ekonomik darboğaz bize bu senenin talihsiz bir sene olduğunu düşündürüyor. Almanya’da salgın nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 9 bini geçti. Ölenlerin yüzde 95’i 60 yaşın üzerinde. Bağışıklık sistemleri daha güçlü olan gençler, hastalığı büyük ölçüde yenebiliyor. Salgının ekonomik etkilerinde ise durum tam tersi. Halkın yüzde 31’i, yani 3 Almandan biri, marttan sonra gelir kaybına uğradı. Bu oran 60 yaş üzerinde yüzde 15’e düşüyor. 1829 yaş arası gençlerde ise yüzde 50’yi buluyor. Alman ekonomisinin temel dinamiklerinden biri olan meslek eğitimi (Ausbildung) sistemi de bu süreçte yara aldı. Şirketler, bu dönemde yeni meslek öğrencisi almak istemiyorlar. Devlet de çırak başına 2 bin Avro teşvik vererek sistemi korumaya çalışıyor. Almanya ekonomisi, ikinci çeyrekte yüzde 10.1 küçüldü. Bu, ülke tarihindeki en büyük daralma. Yıllık küçülmeninse yüzde 11.7 olması bekleniyor. Mayıs ayında, şirketlerin yarıdan fazlası kısa çalışma ödeneğine başvuru yapmıştı. Bu, 6 milyon 700 bin kişinin devlet destekli maaş alması anlamına geliyor. Hükümet, 1 trilyon 200 milyar Avro’yu bulan kurtarma paketleri ve kredi imkânlarıyla, ekonomiye can ver Ne korkunç talihsizlik... meye çalıştı. Bu süreçte büyük şirketle Ekonomi Bakanı Altmaier de es rin kayırıldığına yönelik eleştiriler oldu. ki kısıtlamalara geri dönülmemesi için, Bazı holdinglere 9 milyar Avro’luk kay “her şeyin yapılması gerektiğini” savu nak aktarılırken küçük işletmelere des nuyor. Öncelikle mevcut kurallar da tek, üç ay için 15 bin Avro ile sınırlan ha sıkı takip edilmeye başlandı. Risk dırıldı. Buna rağmen ekonomi yönetimi li ülkelerden gelenlere havalimanların başarılı oldu ve kısa çalışmadaki şirket da zorunlu ve ücretsiz test yapılıyor. sayısı yüzde 42’ye düştü. Ancak 4 şehir dışında, riskli bölge ka bul edilen Türkiye’den gelenler, testleri Almanya da borç alacak ni Türkiye’den çıkmadan yaptırmak, hat Almanya, ekonomiye kaynak aktara ta negatif sonuçlarını hava yolu şirketle bilmek için, 6 yıldır takip ettiği sıfır borç rine ibraz etmek zorundalar. Bu testle politikasını terk ederek borçlanmaya rin ücreti, önce 110 lira olarak belirlen gitmek zorunda kaldı. Düşük faizler ve mişti. Almanya zorunlu tuttuktan sonra, negatif faizli hazine bonoları göz önüne 250 liraya yükseltildi. Onu da tatilci ken alındığında, bunun Türkiye’nin borçlan disi ödemekle yükümlü. Türkiye ile ya masından farklı bir borçlanma olduğunu pılan özel anlaşma, tur şirketlerine, İz da vurgulamak gerekir. Yine de virüs mir, Antalya, Aydın ve Muğla’da seyahat le mücadelede işler kötü gider de, yeni yasağının kaldırıldığına yönelik güzel bir den bir genel karantina ilan edilirse, hü reklam cümlesi verdi. Otellerde hızlı test kümet maddi kaynak yaratma konusun imkânı getirilmesi de yabancı turistlerin da zorlanacak. Çünkü insanlar, bugü mağduriyetini bir nebze giderdi. Ancak nün faturasının gelecek kuşaklara bıra bütün bunlar, ailesini ziyarete gelen gur kılmasını istemiyor. betçileri olumsuz etkiledi. Alman halkının büyük kesimi, eko nomide hızlı bir toparlanma bekleme se de süreci iyi yönettiğini düşündü ğü Şansölye Merkel’i ve partisini des tekliyor. Hıristiyan Demokrat CDU, anketlerde yüzde 38 ile popüler dö nemlerinden birini yaşıyor. Koalisyon ortağı sosyal demokrat SPD, anket lerdeki yüzde 15’lik oranla, oylarını daha net siyasi çözümler öneren sol liberal Yeşiller’e (yüzde 18) kaptırmış Salgınla mücadelede alınan kısıtlama önlem görünüyor. Alman halkı, korona ile lerinin kaldırılması talebiyle aralarında aşı mücadelede iyi sonuçları iktidarın bü rı sağcıların, komplo teoricilerinin de olduğu yük ortağına, kötü sonuçları ise kü gruplar protesto düzenliyor. çük ortağına mal ediyor. Her halükârda, önümüzdeki yıl yapılacak federal meclis seçimleri sonrasında, Almanya’nın geleceğinin bu üç partiden en az ikisi tarafından şekillendirilmesi bekleniyor. ‘2. dalga biziz’ protestoları Diğer taraftan, büyük şehirlerde on binlerce gösterici, her şeyin yalan olduğunu savunmaya ve mitingler düzenlemeye devam ediyor. Alman siyasetçiler, “İkinci dalga biziz” pankartlarıyla yürüyen protestoculara tepkili. SPD Genel Başkanı Esken, bu kişileri Covid ve idiot kelimelerinden türetilen “Covidiot” ifadesiyle tanımladı. Eski Yunancada, idiotis, ortak çıkarları düşünmeyen, bencil insanlar için kullanılıyordu. Halkın yüzde 91’inin karşı olduğu protestocularsa, kendilerinden başka kimsenin gerçeği göremediğini düşünüyorlar. Öyle ya, her yıl sigaraya bağlı hastalıklardan 8 milyon kişi ölüyor. Ancak kimse sigaranın yasaklanmasını konuşmuyor. Bankalar, verdikleri karşılıksız kredilerle milyonlarca hayatı darmadağın ediyorlar ancak bankaların girişlerine “Kredi alanlar için tehlikeleri” anlatan uyarı yazıları asılmıyor. Almancada her sene yılın kelimesi seçilir. Covidiot, bu sene en güçlü adaylardan biri olacak gibi görünüyor. Geçen senenin kelimesi ise herkese temel bir emeklilik aylığı bağlanması anlamına gelen “Saygı aylığı Respektrente” idi. Almanya’nın gündemi, sadece altı ayda, her emekliye insanca temel gelir tartışmalarından, Bill Gates’in herkese zorla aşı yapıp, çip takacağını düşünen on binlerin yürüyüşlerine evrildi. Ne korkunç bir talihsizlik... lFRANKFURT Lukaşenko karşıtı eylemlerde yaşamını yitiren Alexander Taraikovsky (34) için dün başkent Minsk’te anma töreni düzenlendi. MinskMoskova hattı diyalogda Belarus’ta geçen pazar düzenlenen devlet başkanlığı seçimlerinde 26 yıldır ülkeyi yöneten Aleksandr Lukaşenko’nun yine kazandığının açıklanmasının ardından protestolar dinmiyor. Avrupa Birliği, yaptırım için yeşil ışık yakarken Lukaşenko’nun dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi yaptığı belirtildi. Kremlin’den yapılan açıklamada, “İki lider yaşanan sorunların yakın gelecekte çözüleceğine dair karşılıklı güvenini, bu sorunların başka ülkelerin avantajına dönmesi ihtimalinden dolayı iki ülke ilişkilerine zarar verilmesi konusunda kaygılarını dile getirdi” denildi. Belarus Devlet Başkanı, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Ukrayna ve Gürcistan’da yaşanan “Renkli Devrim” olarak bilinen eylemlere atıfta bulundu. “Derinlerde neler olduğunu görüyoruz. Bizi barışçıl eylem ve gösterilerle uyutmanıza gerek yok. Renkli devrim metotlarının yanında dış müdahale unsurları da vardı. Gösterilere katılanların çoğu, yaşananların ne ifade ettiğini anlamıyor. Bunu sadece koordine edenler ve yönlendirenler anlıyor” dedi. “Kargaşaların organizatörleri, kamuoyunu etkilemek için mizansen görüntüler hazırlıyor ve yalan haberler yayıyor” iddiasını dile getirdi. Wagner krizinde ‘iade’ AB’nin dışişleri bakanlarının önceki günkü toplantısının gündeminde Belarus da vardı. AB Dış İlişkiler Konseyi, “Belarus’taki seçimlere hile karıştırıldığı gerekçesiyle düzenlenen gösterilerde şiddet kullanılmasının kabul edilemez olduğunu” belirtmişti. “Şiddet kullanımı, baskı ve seçim sonuçlarının değiştirilmesinden” sorumlu tutulan kişilere yaptırım uygulanması konusunda mutabık kalındığı duyurulmuştu. Belarus Dışişleri Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada ise “Minsk yönetiminin AB ile diyaloğa bağlı olduğu ancak yaptırımların diyaloğun sonu anlamına geleceği” belirtildi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise Belarus’taki durumu yakından takip ettiklerini söyledi. Öte yandan Minsk, Rusya ve Belarus arasında krize neden olan, Rus özel güvenlik şirketi Wagner’e bağlı olduğu belirtilen 33 kişiden 32’sini Moskova’ya iade etti. Bir kişinin Belarus vatandaşlığına sahip olması nedeniyle ülkede kaldığı dile getirildi. Lukaşenko bu kişilerin seçimler öncesinde ülkede karışıklık çıkarmayı amaçladıklarını savunmuştu. Polonya’ya ek ABD askeri ABD Dışişleri Bakanı Mi ke Pompeo, Po lonya Savun ma Bakanı Mari usz Blaszczak’la dün Varşova’da bir araya gelerek ülkesinin Pompeo ile Blaszczak Polonya’daki birliklerini artırmaya yönelik an laşmayı imzaladı. Söz konusu anlaşma uyarın ca, Almanya’dan çekilecek Amerikan askerleri nin bir kısmı gelecek yıldan itibaren Polonya’da konuşlandırılacak. Polonya’da halihazırda bulu nan 4500 ABD askerine ek olarak bin askerin daha bu ülkeye gönderilmesini öngören anlaş ma ayrıca, ABD’ye Polonya’nın askeri tesisleri ne erişim ve mevcut yerleşkelerin modernleşti rilmesi imkânı tanıyor. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, im za töreninde yaptığı konuşmada, anlaşmanın olası bir tehdit durumunda ABD ve Polonya askerlerinin omuz omuza durmasına olanak sağlayacak bir “ilave garanti niteliği’’ taşıdığı nı ifade etti. ABD Savunma Bakanlığı, geçen ay yaklaşık 12 bin Amerikan askeri personeli ni Almanya’dan çekeceğini açıklamıştı. Seçime posta servisi gölgesi ABD’de 3 Kasım’daki başkanlık seçimleri öncesinde Başkan Donald Trump’ın hedef gösterdiği postayla oy vermeye dair tartışmalar sürerken Amerikan Posta Hizmetleri (USPS) mektupla kullanılacak milyonlarca oyun, seçim gününde sayılabilecek kadar erken ulaştırılamayabileceği uyarısında bulundu. USPS, geçen ay ülke genelindeki eyaletlere yazdığı mektuplarda “belli teslim tarihleri, Posta Hizmetleri’nin dağıtım standartlarına uygun düşmüyor” dedi. Koronavirüs salgını nedeniyle, rekor sayıda seçmenin mektupla oy kullanması bekleniyor. Trump, mektupla oy kullanılmasının güvenliğini tartışmaya açmıştı. ABD Başkanı öte yandan posta servisinin teknik ve güvenlik alt yapısı için ek fon ayırma talebine karşı çıkmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle