17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 13 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE Yüz yüze eğitim bir ay ertelendi. Okullar 31 Ağustos’ta ‘uzaktan’ açılıyor AŞAMALI BAŞLANGIÇ Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 20202021 eğitim öğretim döneminin 31 Ağustos’ta uzaktan, 21 Eylül’den itibaren ise aşamalı ve seyreltilmiş olarak yüz yüze başlayacağını açıkladı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, eğitim gündemi ile Bakan Fahrettin Koca başkanlığında toplandı. Toplantının ardından yazılı açıklama yapan Koca, “Türkiye, vaka sayılarını ilk günden beri şeffaf şekilde açıklamakta. Spekülasyonlar, tedbirden çok tehdide hizmet etmekte. Tedbirlere riayet hâlâ istediğimiz, arzuladığımız seviyede değil. Bu konudaki gevşeme bize bu günlerimizi aratabilir. Vaka sayılarındaki artış eğilimini hepimiz görüyoruz. Artış bu hızla devam ederse bir daha yaşamak istemediğimiz ağır tedbirlere dönmemiz gerekebilir” dedi. Özel okullar 17 Ağustos’ta Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Bilim Kurulu toplantısının ardından basın açıklaması düzenledi. Okulların sağ lık ve güvenle açılabilmesi için sınıfların sosyal mesafeye göre ayarlanması, dezenfektan, maske tedariki, mesafe ve fiziki yeterlilikler konusunda tüm detayların çalışıldığını, hazırlıkların ve standartların tamamlandığını söyleyen Selçuk, “Bilim Kurulu’nun tavsiye kararları neticesinde aşamalı ve seyreltilmiş bir modelle 20202021 eğitim öğretim yılına başlıyoruz. Buna göre, 31 Ağustos’ta okulları uzaktan eğitimle HES’le takip Bakan Selçuk, “Okullarımızı açtığımızda öğrencilerimize, öğretmenlerimize, okullarımızın destek personeline, servis sürücülerine varana kadar okullarla ilgili herkesin sağlık durumu, HES kodları marifetiyle takip altında olacak. Ailesinde ya da yakın çevresinde virüs tanısı konmuş kişiler sistem sayesinde tespit edilebilecek ve gerekli önlemler alınacak” dedi. açıyoruz. 21 Eylül’de, Bilim Kurulu tarafından tavsiye edilen sınıflarda aşamalı ve seyreltilmiş şekilde yüz yüze eğitimin başlamasına karar vermiş bulunuyoruz. Dileyen özel okullar 17 Ağustos’tan itibaren uzaktan eğitim araçları ile faaliyetlerine başlayabilecek” diye konuştu. Öğrenciler, öğretmenler ve veliler için rehberler hazırlandığını kaydeden Selçuk, maske tedarikinin bakanlık tarafından da devam edeceğini belirt ti. Selçuk, “Okullarımızın uyması gereken hijyen standartları konusunda birtakım kılavuzları daha önce hazırlamıştık. 2 bin denetmenimiz şu anda sahada ve okullardalar” ifadelerini kullandı. Okulların hijyeninin sağlanması için temizlik ve personel alımlarının devam ettiğini kaydeden Selçuk, personel sayısında artışa gidildiğini aktardı. Seyreltilmiş sistem Hangi yaş gruplarının öncelikli olarak yüz yüze eğitime başlayacağının, bilim insanlarının tavsiyeleri doğrultusunda belirleneceğini söyleyen Selçuk, aşamalı ve seyreltilmiş eğitime ilişkin ise şunları dile getirdi: “Belli sınıf düzeylerinin öncelikli olarak açılmasından; derslerin ve konuların seyreltilmesi yani içeriğin tümüylü yüz yüze, aynı saat ve süre içerisinde değil, belirli konuların belirli noktalarının öncelikle işlenmesini kastediyoruz. Seyreltilme sonucunda oluşabilecek açık uzaktan eğitimle, canlı dersler ve EBA TV vasıtasıyla giderilecek” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ AKSOY Yunanistan’a ‘Türk azınlık okulu’ tepkisi Yunanistan’ın Batı Trakya’daki Türk azınlığa ait sekiz ilkokulu daha öğrenci sayısının yetersizliği gerekçesiyle kapatmasına Türkiye’den tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Yunanistan’ı, Lozan Barış Antlaşması hükümleriyle bağdaşmayan, azınlık mensubu çocukların eğitim haklarını çeşitli bahanelerle ihlal etme politikasına son vermeye ve bahse konu okulları yeniden açmaya davet ediyoruz” dedi. Yunanistan’ın son 25 yıldır Batı Trakya Türk azınlığına ait olan ilkokulları, ülkedeki tasarruf tedbirleri ve öğrenci sayılarının yetersizliği gerekçesiyle Türk azınlığa danışmadan sistematik olarak “geçici durdurma” yoluyla kapattığını belirten Aksoy, “Bunun son örneğini, azınlığın sekiz ilkokulunun daha kapatılması teşkil etmiştir. Bu kararla, 25 yıl önce 231 olan Türk azınlık ilkokullarının sayısı 115’e inmiştir. Yunanistan’ın bu uygulaması, Batı Trakya Türk azınlığına yönelik olarak on yıllardır sürdürülen asimilasyon ve baskı politikasının bir parçasıdır. Avrupa Birliği de bir üye ülkede insan haklarının sistemli bir biçimde ihlal edilmesine seyirci kalmaktadır” ifadelerini kullandı. Destek verdi Bu konuda Batı Trakya Türk azınlığını temsil eden kurum ve kuruluşların yaptığı açıklamaları desteklediklerini belirten Aksoy, “Batı Trakya Türk azınlığının eğitim sorunlarının çözülmesi için Yunanistan makamları nezdindeki girişimlerimiz Lozan Barış Antlaşması’nın tesis ettiği mütekabiliyet esasına göre kararlılıkla sürdürülecektir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’Lİ İLGEZDİ ‘Bağış yoksa kayıt da yok’ MAHMUT LICALI CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi; okul kayıtları için velilerden kırtasiye, temizlik gibi isimlerle zorla bağış talep edildiğini belirterek, “Bakanlık, kayıt için velilerden ‘zorunlu bağış’ almayı kesinlikle yasaklamasına rağmen, bağış yapamayan velilerin çocukları okullara kaydedilmiyor. Okul yöneticileri ‘Bağış yoksa kayıt da yok’ diyerek velileri geri çeviriyor” açıklamasını yaptı. Yaşanan mağduriyetlerin sık sık sosyal medya ve şikâyet sitelerinde veliler tarafından dile getirildiğini söyleyen İlgezdi, “Kendi mahallesindeki okul yerine daha iyi olarak nitelendirilen okullara kayıt yaptırmak isteyen veliler için ise kayıt paraları 15 20 bin TL civarlarına kadar çıkmaktadır. Özel okul fiyatlarında bağış talepleri olmaktadır” görüşünü ifade etti. İlgezdi, konuyu TBMM gündemine de taşıyarak, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a, “Velilerden zorunlu bağış alındığı gerekçesi ile yapılan kaç şikâyet başvurusu vardır? Kaç okul idarecisi hakkında işlem yapılmıştır?” sorularını da yöneltti. l ANKARA ‘İSTANBUL SÖZLEŞMESI’ EYLEMİNE POLİS MÜDAHALESI Polis kadınları yaka paça gözaltına aldı. 25 kadına gözaltı Ankara’da, İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin basın açıklaması yapmak isteyen kadınlara polis müdahale etti. 25 kişi gözaltına alındı. Ankara Kadın Platformu, Kolej Meydanı’nda İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin basın açıklaması yapmak üzere bir araya geldi. Kadınların etrafını çevreleyen çok sayıda polis, grubu dağıtmaya çalıştı. Kadınların tepki göstermesi üzerine polis ile grup arasında arbede yaşanırken, 25 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kadınlar araçlarda sözleşmenin maddelerini okuyarak “İstanbul Sözleşmesi yaşatır, demeye devam edeceğiz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Kadın cinayetlerinin hızla artış gösterdiği dönemde MEB’den tepki çeken kitapçık: Erkekler daha mağdurmuş SARP SAĞKAL Kadına şiddet ve kadın cinayetleri tartışmaları gündemdeyken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) internet sitesinde yer alan “Gazetecilik İnternet Haberciliği” başlığıyla yayımlanan 2011 tarihli bir kitapçık yeniden gündeme geldi. Bu kitapçıkta öğrencilere örnek olarak gösterilen bir haber, yurttaşlardan da tepki topladı. “Kocasını Tanınmaz Hale Getirdi” başlıklığıyla verilen haberde, İstanbul’da bir kadının kocasına yönelik şiddet uyguladığı ve erkeğin sığınma evinde yaşamak zorunda kaldığı anlatıldı. “Erkekler de korunmaya muh MEB internet sitesinden yayımlanan kitapçıkta “Kocasını Tanınmaz Hale Getirdi” başlığıyla bir ör nek haber yayımlandı. Haberde “erkeklerin kadınlar tarafından daha çok şiddete uğradığı” iddia edildi. Bakanlık, kitapçığı savundu. taç” ara başlığı atılan haberde, ŞefkatDer Genel Başkanı Hayrettin Bulan’ın konuya ilişkin kullandığı, “Bugüne kadar kadın kadar erkeklerin de zaman zaman bir yerlere sığınma ihtiyacının olduğunu söylemeye çalıştım. Aslında yardıma muhtaç mağdur erkeklerin sayısı daha fazla” ifadeleri yer aldı. MEB: Eleştirel Rehberi Meclis gündemine taşıyan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Gülüm, önergesinde, “Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında önemli sorumlulukları bulunan bakanlığınızın öğrenme materyalinde kadınların yok sayılması ve şiddet uygulayan olarak lanse edilmesi, toplumsal gerçeklerle örtüşmediği gibi tersi bir algının da oluşmasına ve cinsiyetçiliğin yeniden üretilmesi ne neden olmaktadır” dedi. Gülüm, Selçuk’a, “Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin göz ardı edilmesi; kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve cinsel istismarı tetikleyeceğinin farkında mısınız?” sorusunu yöneltti. Gülüm’e yanıt veren Selçuk ise kitapçığı savundu. Kadına şiddet haberlerine “farklı bir bakış” getirmek istediklerini ileri süren Selçuk, “Günümüzde kadına şiddet haberlerinin yoğunluğuna farklı bir bakış açısı getirerek durumu düşünülenin aksine eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmek maksadıyla ilgili modüle metinde yer verilmiştir” dedi. l ANKARA ‘Tarikat yurdu’ iddiasına yalanlama CEMİL CİĞERİM Ordu’nun Gülyalı ilçesi Kestane Mahallesi Büyükkaya Tepesi’ne yapılan ve ‘yurt mu’, ‘otel mi’ olduğu kesin olarak açıklanmayan binanın inşaatı devam ediyor. Ormanın içerisinde Araplara yönelik turistik tesis olarak planlandığı yorumları da yapılan binanın aslında içinde çocukların kalacağı ‘tarikat yurdu’, ya da ‘tarikat oteli’ olarak hizmet vereceği iddia ediliyor. Binayı yapan Cevat Özata’nın avukatı Şakir Yılmaz ise yaptığı paylaşım da iddiaları yalanlayarak “Burası müvekkilimin hissedarı olduğu bir arazi olup orman arazisi değil. Müvekkilimin ikametgâhı burada. Ne medrese, ne tarikat yurdu. Burası bir ticari işletmenin hazırlık aşamasıdır. Buradaki ev çok önceden yani Ordu ili büyükşehir olmadan önce yapılmış bir evdir” dedi. Kestane Mahallesi’ndeki Büyükkaya Tepesi’nin bulunduğu alanın eski AKP’li Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ile eski AKP’li Gülyalı Belediye Başkanı Talip Şen döneminde imar planının ticaret alanı olarak değiştirildi ği ve inşaatının da 2018 yılında çıkarılan İmar Affı’ndan yararlanarak devam ettiği biliniyor. Muhtardan paylaşım Kestane Mahallesi Muhtarı Yusuf Yurtseven de Büyükkaya Tepesi’ne yapılan binanın son görüntülerini sosyal medya hesabında paylaştı. Muhtar Yurtseven, “İlimizin ilçemizin mahallemizin ekonomisine, tanıtımına çok çok katkı sağlayacak büyü bir yatırım için aslı astarı olmayan yakıştırmalarda bulunuluyor” dedi. AKP 19 yaşında: Bilanço ağır... 14Ağustos 2001’de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 19 yaşına girdi. Kuruluşundan 15 ay sonra iktidara gelen AKP döneminde Türkiye büyük değişimler, başkalaşımlar yaşadı. Ciddi bir deneyim oldu. Bu süreç aşıldığında, Türkiye’nin yeniden yapılanma süreci başladığında her şey daha çarpıcı biçimde görünecek. Zira “alıştıra alıştıra” o kadar çok erozyon yaşandı ki heyelanın boyutu kayboldu. AKP ile birlikte demokrasinin kendi kendini yok etme kapasitesi de ortaya çıktı. Bunun kitabi bir söylem olmadığı görüldü! AKP işbaşına geldiğinde Türkiye’ye temel vaatleri şunlardı: Meclis’te kaldır parmak indir parmak olmayacak. Milletvekilleri özgürce iradelerini ortaya koyacak. AB’ye tam üyelik hedefini gerçekleştirmek için her şey yapılacak. Demokratikleşme hedefleri muhalefetle birlikte uygulamaya konacak. HHH Bunları vitrine koyan AKP, daha ilk günden “gitmemek üzere” devlete yerleşmenin adımlarını attı. Yolda sürekli “dönemsel ortak” değiştirdi. AB’ye tam üyeliğin bir devlet politikası olduğunu ilan edip devletin temellerini sarsacak her adımı attı. Bunlara eleştiri gelince yanıt hazırdı: Yoksa sen AB’ye karşı mısın? 2007’ye gelindiğinde AKP’nin AB’den alacakları bitmişti! O güne dek AB’ye her konuda çanak tutan AKP, sonrasında kafa tutarak devam etti. İktidarının ilk 10 yılında HDP’yi siyaset üretimine ortak etti. Sonrasında ise HDP yerine MHP ile yürüme kararı aldı. Yine iktidarın ilk diliminde her alanda FETÖ ile mukavele etti; devleti köklerinden koparıp FETÖ kadrolarına teslim etti. İkinci dilimde ise iktidarda kalmanın, muhalefete saldırmanın başlıca unsuru şu oldu: FETÖ ile mücadele! Ekonomiyi getirdiği nokta şöyle özetlenebilir: Türkiye’ye 18 yılda dışarıdan 1 trilyon dolar girmesini sağladı, aynı zaman diliminde 3 trilyon dolarlık varlığımızın yurtdışına çıkmasının yolunu açtı. Küresel sermaye için bundan daha iyi ülke olur mu? Dış politikada yazılacaklar kaç cilt tutar bilinmez! AKP’den önceki Ecevit hükümetinin düşmesinde, ABD’nin Irak’ı işgal etmesine karşı çıkmasının rolü olduğu bir gerçek. AKP’nin gelişi Irak’ın işgaline paralel yürüdü. Ancak TBMM, 70 bin ABD askerinin işgal koşullarında Türkiye’de konuşlanmasına izin vermedi. O gün Türkiye’ye şu bakış pekişti: “Bize Türkiye gibi ülkelerde Meclis ve benzeri kurumlar lazım değil. Tek kişiyle muhatap olup her şeyi ondan istemek en iyisi!” Devamında bugünkü Türkiye’ye geldik. Geldiğimiz Türkiye’nin yargıdaki görünümü şöyle: Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tüm yapıyı kontrol ediyor. HSK üyelerini, Cumhurbaşkanı, TBMM ve Adalet Bakanlığı seçiyor. Yani HSK’nin üçte birini Recep, üçte birini Tayyip, üçte birini Erdoğan seçiyor. İşte size kuvvetler ayrılığı! Medya için şunu vurgulamakla yetinelim: 1945 Hitler Almanyası’nda Sovyet tankları Berlin’e girene dek, Alman halkı zaferden zafere koştuklarını sanıyordu. Çünkü medya öyle söylüyordu! HHH AKP’nin ideolojisi ne? İnternet ansiklopedisi Vikipedi bu sorunun yanıt bölümüne şunları yazmış: Muhafazakâr, ekonomik liberal, sağ popülist, sosyal muhafazakâr, yeni Osmanlıcı, İslamcı... Demokrasiyi kullanıp devlete çullanan AKP için ikiyüzlü demek de mümkün değil! Ansiklopedik olarak da görüldüğü gibi daha fazla yüzü var. AKP iktidarı ile birlikte barıştan demokrasiye, özgürlükten uzlaşmaya kadar kirlenmedik kavram kalmadı. Bütün değerleri kullanıp tükettiler. 19. yılla birlikte yeni bir arayış içindeler. Siyaset zeminini TBMM’den alıp Saray’a taşıdılar. Bu yapının devam edeceği, “iktidar partisinin hiç değişmeyeceği çok partili sistem” oturtmak istiyorlar. Türkiye, bu dayatmayı kabul etmediğini son yerel seçimlerde gösterdi. Bu iradeyi genel seçimde de ortaya koyacak. Gidiş öyle. Bu iradeden nasıl bir iktidar çıkacak? Türkiye’nin gündeminde bu soru var. Siyasetin bugünkü gündeminde ise şunlar var: AKP’nin 19 yaş kutlaması... KılıçdaroğluAkşener İzmit buluşması... Muharrem İnce’nin basın toplantısı... TSE’den ‘Okulum Temiz’ belgesi Türk Standartları Enstitüsü (TSE), koronavirüs salgınının ardından yeniden kapılarını açmaya hazırlanan okullara “Okulum Temiz” belgesi vermeye başladı. İlk belge, törenle Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları yetkililerine verildi. TSE Başkanı Adem Şahin, Özel Ayşeabla Okulları’nda düzenlenen törende, “Velilerimiz, öğretmenlerimiz, çocuklarımızın evden çıkıp tekrar dönünceye kadarki bütün aşamalarda eğer tedbirleri yerine getirmişlerse okula böyle bir belge takdim ediyoruz. Dolayısıyla bu, eğitimin tüm tarafları açısından bir güvence anlamındadır. Bu sistemi dinamik bir şekilde izlemek ve güçlendirmek durumundayız” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle