17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 13 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE HABER/YORUM Doğu Akdeniz Konferansı Erdoğan’ın Doğu Akdeniz konusunda yaptığı “Herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım” çağrısı, kuşkusuz kategorik olarak doğru bir çağrıdır. Ancak çağrının muhatap bulabilmesi için yapılması gerekenler var. Çünkü çağrı sahibinin en önemli problemi, muhataplarının bir kısmıyla muhatap olmamasıdır! Bugün Erdoğan’ın çağrısından hareketle sorunu hangi temelde ele almamız ve hangi yöntemle çözmemiz gerektiğini tartışacağız... İki sorun, tek çözüm Doğu Akdeniz’deki durum, “Türkiye ile Libya’nın yaptığı anlaşma mı, yoksa Yunanistan ile Mısır’ın yaptığı anlaşma mı hukuka uygun” sorusu etrafında tartışılıyor. Meseleyi bu dar çerçeve içerisine hapseden bir anlayışla, Doğu Akdeniz’deki sorunlar çözülemez. Çünkü kimi sorunlar, mevcut hukuk sözleşmeleriyle, kavramlarıyla, anlayışıyla çözülemeyecek durumdadır. Öte yandan çerçeve geniştir; iki temel sorun vardır ve bunlardan biri tarihi geçmişi olan, diğeri ise son 20 yıla dayanan bir sorundur: Birinci sorun, özetle Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorundur; sınır, adalar, egemenliği tartışmalı ada, adacık ve kayalıklar, adaların silahlandırılması sorunları... Kökleri İtalya’nın Trablusgarp’ı işgaline kadar giden bu soruna ek olarak bir de Doğu Akdeniz’de Kıbrıs merkezli sorun vardır. İkinci sorun, Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarının bulunması, paylaşılması, çıkarılması ve pazara ulaştırılması sorunudur. Bütünlüklü strateji ihtiyacı İki sorun da birbirine eklemlenmiş durumda. O nedenle Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve KKTC’nin hak ve çıkarlarının savunulabilmesi için bütünlüklü bir strateji belirlenmelidir. Doğu Akdeniz meselesi, bir ucu Suriye, diğer ucu Libya olan bir meseledir aynı zamanda. Türkiye’nin bu hattı tek bir cephe gibi düşünerek strateji oluşturması gerekmektedir. Ankara’nın hattın bir ucunda Rusya’yla, diğer ucunda ABD’yle çalışmak diye özetlenebilecek neoAbdülhamitçi taktiğinin işe yaramadığı ortada. Güvenlik kuşağı inşası Küresel güçleri ve bölge ülkelerini kapsayan bu soruna yaklaşımda iki temel model var: Biri yayılmacılığı besleyen jeopolitikçiliktir. Bunu dış politikanın en önemli ve neredeyse tek faktörü haline getiren anlayış risklerle doludur. Bu anlayış özetle sorunu komşusunun topraklarında, komşusuna rağmen çözmeye çalışır (Suriye ve kısmen Libya’da olduğu gibi). Atatürk’ün uyguladığı “komşularla güvenlik kuşağı oluşturma” anlayışı ise sorunu yine sınırların dışında ama komşuya rağmen değil, komşuyla birlikte çözer: Balkan Paktı bunun tipik uygulamasıdır. Ulusal çıkar esaslı dış politika Sorunu komşularla birlikte çözme anlayışında, ideolojik angajmanlar yoktur; ulusal çıkarlar vardır. Atatürk, Balkan Paktı’nı inşa ederken komşularının rejimine bakarak hareket etmedi; “iki dünya savaşı arası” sürecin tehditlerine bakarak Türkiye’nin çıkarlarını gözetti. Suriye’de Esad yönetimine, Mısır’da Sisi yönetimine İhvancılık nedeniyle karşı olmanın Türkiye’nin çıkarlarına yaramadığı ortada. Suriye ve Mısır’daki rejimler, Suriyelileri ve Mısırlıları ilgilendirir, bizi değil. Tıpkı bizim “tek adam rejimi” sorunumuzun da başkalarını ilgilendirmediği gibi. Ne yapmalı? Tüm bunların ardından hızla şu politikalar hayata geçirilmelidir: Türkiye kendi münhasır ekonomik bölgesini (MEB) “artık” ilan etmelidir! Suriye, Doğru Akdeniz, Libya hattında Rusya’yla işbirliğini esas almalıdır. Şam yönetimiyle anlaşarak Amerikan Koridoru sorununun en az maliyetli çözümüne, Suriye ordusunun kendi topraklarında egemen olmasının sağlanması çözümüne geçilmelidir. Şam’la anlaşmak, Kahire’yle buzları eritir. Kahire’ye Dışişleri Bakanı gönderilerek diplomatik ilişkiler başlatılmalıdır. Mısır’ın Yunanistan’la 15 yıllık müzakerenin ardından ve Meis Adası’nı dikkate alarak bir anlaşma yapması, Ankara ile Kahire arasında Doğu Akdeniz’de hâlâ işbirliği yapılabileceğinin göstergesidir. Çünkü Türkiye’yle anlaşılması halinde Mısır’ın deniz yetki alanının daha çok olduğunu Kahire görmektedir. Kahire’yle anlaşmak, Türkiye’nin Lübnan ve İsrail’le de Doğu Akdeniz’de anlaşma yapabilmesini kolaylaştıracaktır. Nitekim Türkiye’yle anlaşması halinde İsrail’in deniz yetki alanı da artacaktır. Bu politikaların hayata geçirilmesi, bölgede ABD emperyalizminin etkisini azaltır ve “Doğu Akdeniz sorunu Doğu Akdenizlilerin sorunudur” düzleminde buluşulmasını sağlar. Son tahlilde, toplanacak bir “Doğu Akdeniz Konferansı” ile herkesin hakkını koruyan ve yararını gözeten bir anlaşmaya gidilebilir. Çünkü sorunun çözümünün gecikmesinin ekonomik kayıp olduğu tüm ülkeler tarafından görülmektedir. 13 AĞUSTOS 2020 SAYI: 34641 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:27 06:05 13:14 17:04 20:13 21:44 Ankara 04:16 05:52 12:58 16:47 19:55 21:24 İzmir 04:45 06:17 13:21 17:08 20:16 21:42 Sorular üstüme yağıyor: “İnce, parti kuracak mı?”, “Niye partiyi bölüyor? Kendine ve partiye yazık etmiyor mu?”, “CHP’den yüzde kaç oy götürür?”, “İnce’nin parti içinde mücadele etmesi daha doğru değil mi?” Yanıtlar beynimde bazen değişerek şekilleniyor. Siz bu satırları okurken, yani perşembe sabahı, Muharrem İnce basının önünde tüm bu konulara açıklık getirecek. Dolayısıyla yazdıklarımız, her an güncelliğini kaybedebilir. İnce, geçen haftaki kararında ısrarcı olup “Yılbaşına kadar parti kuracağım” da diyebilir, “Ben onu demek istemedim, oyumu yüzde 31’den yüzde 51’e çıkaracak yeni bir harekete başladım, onu paylaşmak istiyorum” da... Bunları zaten yaşayarak öğreneceğiz. Boşuna tahmin yürütmeyelim, çünkü Türkiye’de yüzyıl yorgunu siyasi virajlar ve çıkmazlarla güncel veriler buluşurken lider adayları da anlık stresler içinde hangi yoldan yürüyecekleri konusunda fikir değiştirebilirler. CHP’nin bölünmesinin gündeme gelmesi dahi hoş değil tabii ki. 92 yaşındaki annem, sıkıntıdan uyuyamıyor. Arada ben de ondan fırça yiyorum, “Siz deli misiniz, niye mâni olmuyorsunuz?” şeklinde... 10. yıl nutkunu meydanlardan canlı dinlemiş, CHP Gençlik ve Kadın Kolları’nın kuruluş süreçlerini, 27 Mayıs devrimini içinden yaşamış bir insanın, ne bugün Türkiye’nin yaşadıklarına o meşhur Z kuşağı gibi uzaktan ve soğukkanlı bakmasını bekleyebilirsiniz ne de Kılıçdaroğlu gibi “giden gider, kalan sağlar bizimdir” söylemine girmesini... Aslında, genç yaşından beri CHP’de siyaset yapan İnce, şayet partiden ayrılsa, en çok kendisi üzülür. O duygusallık içinde kendini ailesinden soyutlanmış hissedebilir, ki bu da çok insancıl bir duygudur. CHP’ye bunları yaşatmak, gerçekten yazık. Kılıçdaroğlu, neden parti içi gerçek demokrasiden bu kadar korkuyor? Özgüven eksikliği mi, yoksa Türkiye’nin değişmez hasta ni, sadece o bölgenin tüm üye leri seçerse, CHP hiçbir şekil de bölünmez. Yoksa bugün kü anlayışla, CHP ne uzar ne kısalır, devrimini yapamadan güdük kalır. CHP’yi firesiz kurtaracak yegâne formül, tü Bakın, CHP nasıl zük devrimidir. Korkuyorum, THY bölünmez! ateşle oynuyor Uçağa bindiğinizde, sizi en çok ilgilendiren konu nedir? lığı olan koltuğa yapışma sendromu Sandviç ya da kahvenin kali mu? Bir tek şey kesin... Bugün İnce tesi mi? Yoksa... sağ salim gideceği hangi kararı açıklarsa açıklasın, gü niz yere iniş yapmak mı? Ben yanıtı nümüz CHP’sinin her türlü demok nızı biliyorum. ratik etik anlayıştan uzak yönetim Şu günlerde uçağa biniyorsanız, mantığı böyle süremez! şunu bilmelisiniz ki ne yazık ki pi Eski CHP Genel Başkanı Hik lotlarınız son derece rahatsız. Mad met Çetin ve eski SHP Genel Başka di ve manevi çok büyük sıkıntılar ya nı Karayalçın’ın, Kılıçdaroğlu ile tema şıyorlar ve uçağa binerken hiçbir sa geçmeleri bizlerde öncelikle parti sükunetleri, rahatlık veya huzurları nin bölünmemesi için gösterilen bir ça kalmadı. Pandemi başladığından be ba olarak yansıdı. Ancak Karayalçın’ın ri, pilotlar maaşlarının sadece yüz görüşme sonrası “şantaj”dan bahse de onunu alıyorlar! Kimi pilotlar, mec den İnce karşıtı açıklamaları beni şa buren çocuğunu okuduğu kolejden ge şırttı, her ne kadar sonra “Ben öyle de ri çekti, kimisi ev almıştı ve bugün ça mek istemedim” diye dönüş yapsa bi resizlikten kıvranıyor. Lütfen kendini le... (Bu arada arşivler, Karayalçın’ın zi onların yerine koyun, okuyan çocu 2001’de CHP’den istifa edip 2002’de ğunuzun cep harçlığını veremediyse yeniden SHP’yi kurmasını hatırladı.) niz, evinize bankalardan icra kâğıtları CHP’de esas duyulan ihtiyaç, bir geliyorsa, aile hayatınız çatırdıyorsa, an önce liderlik sultasına son vere siz o uçağı rahatça göklere çıkarabi cek bir tüzük değişikliğine gidilmesi. lir veya indirebilir misiniz? Allah’a şükür Mesela bence Muharrem İnce kim sevgili pilotlarımız bunu alınlarının akıy seden cumhurbaşkanlığı adaylığı la yapmayı sürdürüyorlar. Ancak maa garantisi istemez. Ama cumhurbaş lesef yaşam tecrübesi bunun sonsuza kanı adayını CHP’nin tüm üyelerinin dek süremeyeceğini gösteriyor. “Bu kendi oylarıyla seçmesinin garantisi gün insan güvenliği hiçe sayılıyor, 5 da ni ister! Ki bu da en doğal hakkıdır, za kikalığına konsantrasyonunuzu kaybe ten partinin bu şekilde yönetilmemesi derseniz uçakta güvenlik yok olur” di gerçekten 21. yüzyıla hiç mi hiç yakış yor bana bir pilot dostum. Peki, o za mamaktadır! man biz neyi bekliyoruz? Bir kaza ol Çözüm Kılıçdaroğlu’nun partinin tüm masını ve ardından gerekçelerin araştı adaylarını belirleyecek ve sürekli ken rılmasını mı? disini seçtirecek yönetim modelinden Bakın, burada konu particilik değil. uzaklaşmayı kabul edebilmesinden Bu yazıyı yazma sebebim AKP’yi yıp ibarettir. Derhal yapılacak bir kurultay ratmak değil. Acilen bir hatadan dö la, bir sıfata erişecek her örgüt üyesi nülmesini ve belki böylece korkunç bir kazanın yaşanmasını engellemeye çalışmak. THY’nin bugünkü yönetimindeki isimlerin büyük çoğunluğu, ilginç bir şekilde Kartal İmam Hatip Lisesi’nden geliyor. Tabii liyakat açısından insan bunun gerekçelerini çok merak ediyor. Konu havayolları olduğunda işin en önemli tarafı insanın güvenliğine dokunması, her gün 10 binlerce yolcu uçuyor. Lütfen biraz empati yapın: Pilotsunuz, uluslararası prestije sahip resmi havayolunda çalışıyorsunuz ve birden maaşınız yüzde 10’a iniyor! Ayrıca sürekli bir mobbing yaşandığı da bana aktarılan veriler arasında. Dünyada böyle uygulaması olan bir şirket yok! THY’nin parçası olduğu Star Alliance grubunun lider şirketleri de kimseyi işten çıkarmadı. Bu arada bu maaş kesintisinin dışında Türk pilotlar günde 12 saatin üzerinde uçmaya zorlanıyorlar ve şaşırarak öğrendiğime göre artık pazar mesaileri veya otoyol ücretleri de kesilmiş durumda, aynı şekilde senede aldıkları dört ikramiye de iptal olmuş. Pilotlarımız greve de gidemezler çünkü 2012’de grev hakları iptal edilmiş. Bu arada mesela kadın hosteslerin kırmızı ruj sürmeleri artık yasak (yoksa yönetim bütün erkeklerimizi boğa mı zannediyor?) ve tüm personelin sosyal medya hesapları didik didik ediliyor. Konuyu siyasallaştırmak istemediğim için buna benzer detaylara girmek istemiyorum. Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu ITF, 5 Ağustos’ta THY’yi uyardı ve acilen Havaİş ile pazarlık masasına oturma çağrısı yaptı. Çünkü onlar konunun ne kadar büyük ve ivedi can riskleri taşıdığını herkesten daha iyi biliyorlar! Sayın Ulaştırma Bakanı veya Sayın Erdoğan acilen THY yönetiminin yaptıkları bu ağır hataya müdahale etsin. Onlar bunu yapmıyorlarsa, muhalefet partileri derhal konuyu parlamentoya taşısın. Mühim olan bunları başımıza bir kaza gelmeden gündeme almamız! Çünkü insanlık, mantık ve uygarlık zaten bunu gerektiriyor. İçişleri Bakanlığı, Hatay’da 1448 personelin katılımıyla “Yıldırım5 Amanoslar Operasyonu”nun başlatıldığını duyurdu. Yıldırım5 Amanoslar Operasyonu başladı İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bölücü terör örgütünü tamamen ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla Adana Jandarma Bölge Komutanlığı’nca “Yıldırım5 Amanoslar Operasyonu”nun başlatıldığı kaydedildi. Operasyonda, Adana İl Jandarma Komutanlığı’nın idaresinde, HatayOsmaniye ve Gaziantep il jandarma komutanlıklarında görevli jandarma komando, jandarma özel harekât, polis özel harekât ve güvenlik korucularından 97 operasyonel timdeki 1448 personelin görev yaptığı belirtildi. Bakanlık koordinesinde, temmuz ayında başlatılan “Yıldırım” operasyonlarıda bugüne kadar 15 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtilen açıklamada, 30 mağara, sığınak ve deponun imha edil diği, çok sayıda silah ve mühimmat ile gıda ve yaşam malzemesinin de ele geçirildiği kaydedildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, operasyona ilişkin, “Türkiye’yi terörle terbiye etmeye çalışanlar, terörü destekleyerek, terör kamplarına, Kandil’e giderek müzakere yapanlara bu millet, birliği ile beraberliği ile vakarı ile ve devlet geleneği, millet bütünlüğü ile gerekli cevabı verecektir. Terör örgütleriyle petrol ve yönetim pazarlığı yapanlar, dersini alacaktır. Milletimizin hiç derdi olamasın. Tarihimizin en güçlü dönemindeyiz” dedi. 20 terörist gözaltında Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında, Zeytin Dalı bölgesinde terör faaliyeti yürüttüğü tespit edilen 20 PKK/YPG’li teröristin gözaltına alındığı bildirildi. l ANKARA/Cumhuriyet “Yıldırım5 Amanoslar Operasyonu”nda birlikler mağara, sığınak ve depoları imha etti. 1 KORUCU ŞEHIT Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik yürütülen PençeKaplan Operasyonu’nda yaralanan güvenlik korucusu Mehmet Ali Taş, tedavi gördüğü hastanede şehit oldu. Jandarma Genel Komutanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre 5 Ağustos’ta teröristlerle çıkan çatışmada yaralanan Taş, yapılan müdahalelere karşın kurtılamadı. Taş’ın naaşı, Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Topraklı köyünde toprağa verilecek. l ANKARA FETÖ ÜYELERI, ARDIŞIK ARAMALARI ŞIFRELEYEREK YAPMIŞ Şifreleme sistemleri çözüldü Adana merkezli 14 ilde FETÖ/PDY’ye yönelik operasyonda gözaltına alınan 17 şüpheliden 3’ü tutuklandı, diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerin, örgütün mahrem imamlarıyla yaptığı ardışık aramalarda şifreleme sistemi kullandıkları ortaya çıktı. İl Emniyet müdürlüğü kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şubesi ekiplerinin, 5 Ağustos’ta Adana, İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin, Hakkâri, Diyarbakır, Şanlıurfa, Sivas, Kocaeli, Bursa, Kayseri, Konya ve İzmir’de şafak vakti düzenlenen operasyonda gözaltına aldığı 17 zanlının Emniyet’teki işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen zanlılardan 3’ü tutuklandı, 14’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aralarında muvazzaf bir subayın da bulunduğu bazı şüphelilerin, ankesörlü ve sabit hatlardan yaptıkları ardışık aramada, örgütün “mahrem imamının” nu marasının tespitini zorlaştırmak için çeşitli yöntemler kullandığı belirlendi. Zanlıların, cep telefonlarına kaydettikleri telefon numaralarının son iki hanesini 99’dan çıkararak kaydettikleri öğrenildi. Şüphelilerin, 33’le biten bir numaranın son hanelerini 66 olarak telefon rehberine ekledikleri, arama yaparken de 99’dan 66’yı çıkararak gerçek numarayı buldukları ortaya çıkarıldı. Şüphelilerin, örgütün “mahrem imamı” ile yaptıkları görüşmenin ardından, numaranın tespitini zorlaştırmak için son 4 rakamının yerlerini değiştirerek tekrar aramalar yaptıkları da saptandı. 14 ilde düzenlenen operasyonda 26 zanlı gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden 12’sinin aktif görevdeki askeri personel, birinin de öğretmen olduğu belirlenmiş, adliyeye sevk edilen 9 zanlıdan 2’si tutuklanmış, diğerleri adli kontrol şartıyla bırakılmıştı. l AA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Kamil Masaracı yıllık izninin bir bölümünü kullandığından çizgilerine bir süre ara vermiştir. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Tokmaklar 1 E C E V İ T T A la vurularak 2 R A B M U T A F çalınan ve 3 G İ R İ F T A R daha çok La 4 Ö Z E T A V A R tin Amerika 5 R E H İ N A Z A müziklerine 6 M E L İ P S H kullanılan, 7 Afrika kökenli ksilofon. 2/ Birkaç renkli 8 9 EK AVA EV Z İ L İ T İ NA T İ LK İ ŞEN iplikten yapılmış dokuma... Büyük demiryolu durağı. 3/ Bir nota... Gemi demirinin zincirini denize ver me. 4/ “Hayat zamanda bırakmaz” (A. İl han)... Zayıf, kuru, sıska. 5/ Elektrik direnç birimi... Algılanan nesnelerin temel niteliği. 6/ Hatay yöresine özgü, tarhana, nohut ve ayranla yapılan çorba... Tuzak, kapan. 7/ Cezayir’de bir liman kenti... Taş dibek. 8/ Su taşkını... Mısır İmparatorluğu’nun en parlak dönemindeki başkenti. 9/ Bahçeler de yazın oturulmak için yapılan kafes biçi minde süslü çardak. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Eskiden Tuna korsanlarına verilen ad. 2/ Bir cins İngiliz birası... Asma, fasulye gibi sarılgan bitkilerin tutunması için yan larına dikilen sırık. 3/ Eski Mısır’da güneş tanrısı... Afrika’da yaşayan bir antilop. 4/ Az sözle çok şey anlatma... Hayvanlara vurulan damga. 5/ Konya ilinde bir baraj... Bitim noktası... Bir cetvel türü. 6/ Doğan kuşunun erkeği... Baş, kafa. 7/ Açık alanlar dan ve kalabalık yerlerden duyulan korku. 8/ Reşat Nuri Güntekin’in bir romanı. 9/ “Çıktıdalına / Anda yedim üzümü” (Yunus Emre)... Düzgün ve parlak bir kâğıt türü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle