02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 11 AĞUSTOS 2020 SALI Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görevden alınan tartışmalı ismi Ercan’la ilgili bir gelişme daha Hâlâ lojmandan çıkmadı! DOĞU AKDENIZ İÇİN FORMÜL ARAYIŞI SENA YAŞAR Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, özel sektörden “usulsüz atama” ile bakanlığın Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’na atadığı, yaklaşık bir yıllık görev süresinin ardından Haziran 2019’da görevden alınan Ecmel Ercan’ın, hâlâ bakanlık lojmanlarında kaldığı ortaya çıktı. Bakanlığın tartışmalı ismi, eski Destek Hizmetleri Daire Başkanı Ecmel Ercan, 5 yıl kamu görevini doldurmadan, özel sektörden daire başkanlığına atanmış, bir süre görevde kalmıştı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından Ercan hakkında “belgede sahtecilikten” suç duyurusunda bulunulduğu ortaya çıkmış, hakkındaki bu tartışmaların ardından Haziran 2019’da daire başkanlığı görevinden alınmıştı. Bakanlıkta başka bir kamu ve resmi görevi bulunmayan Ercan’ın hâlâ, Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait Söğütözü lojmanlarında kaldığı öğrenildi. Ercan’ın, yaklaşık iki yıldır lojmanda ikamet ettiği, yetkililer tarafından ise herhangi bir tahliye işleminin yapılmadığı belirtildi. ‘Personel sıra bekliyor’ Tarım Ormanİş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, konuya ilişkin Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, bakanlığın taşra kuruluşu sistemine göre çalıştığına dikkat çekerek şunları kaydetti: “Taşra kuruluşlarında lojman çok önemlidir. Arazi koşullarında çalışan insanlar, zaman zaman gerek ormanda, gerekse tarlada olağanüstü birtakım olaylar yaşayabilir. Bu hizmeti sunan memurların lojmanda olmaları çok önemlidir. Gelişecek olağanüstü olaya memurun müdahalesi kolay olur, alana rahat ulaşabilir. Zaten kuruluş kanununda da ki min nerede oturacağı yasayla da belirlenmiştir. Bu gerçekler dururken, şu anda hiçbir kamu görevi olmayan Ecmel Ercan’a lojman verilmesi asla doğru değil. Bu dönemde bu hukuksuzluklar giderek artıyor. Biz bu haksızlığın üstüne gideceğiz. Bunca personel lojman sırası beklerken, Ecmel Ercan gibi kişiler ne sıfatla lojmanda oturtuluyor? Yetkilileri denetleyen kimse yok mu bakanlıkta? Yapılanların doğru olarak kamuoyuna anlatılması herkesin borcudur. Ercan’ın eski atandığı destek hizmetleri dairesi. Lojman tahsisi, sosyal hizmetler, diğer idari binaların kullanım ve şekline bu daire bakar. Yani bu şahıs, maalesef kendine lojman ısmarlamış. Yıllarca kamuda, özellikle metropollerde tek maaşla çalışan birçok meslektaşımız var. Bunlar dışarıda dururken, yıllarca sıra beklerken bu adama hâlâ lojman tahsis edilmesi, hukuki olmadığı gibi gayri insanidir.” l ANKARA HDP Eş Genel Başkanı Buldan, partilerinin gündeminde ittifak olmadığını söyledi: Önceliğimiz demokrasi HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 31 Mart seçimlerinde kazandıkları 65 belediyeden 52’sinin HDP yönetiminden alındığını anımsa tarak “31 Mart ve 23 Haziran seçimle rinde kaybetmelerinin siyasi intikamını alıyorlar. Elbette bu devran böyle sür meyecek” dedi. CHP ile ittifak iddiaları na ilişkin ise “Bizim bir par tiyle ‘ittifak kuralım’ diye bir gündemimiz yok. Bizim önceliğimiz demokrasinin ILAYDA KAYA inşasıdır” diye konuştu. HDP Eş Genel Başkanı Buldan, partisinin düzenle diği “Demokrasi Buluşmaları”nın ikinci etabı ve gündeme ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Birçok alanda yurttaşlarla bir araya geldikle rini anlatan Buldan, “Demokrasi buluş malarının ikinci etabını tamamladık. Bu kapsamda fabrika ve tarlada işçiler le, çeşitli inanç kesimleriyle, çevreciler le, KHK’lilerle bir araya gelerek sorun larını dinledik. Bun ları en kısa sürede ra por haline getirip ka muoyu ile paylaşaca ğız. Ama halkın çare siz olmadığını, bu dev ranın böyle sürmeye ceğini gördük” dedi. HDP’li belediyele re kayyım atamaları na ilişkin Buldan, “31 Mart’ta kazandığımız Pervin Buldan 65 belediyenin 6’sı Yüksek Seçim Ku rulu (YSK), 46’sı kayyım ataması olmak üzere toplam 52’si hukuk dışı yollarla gasp edildi. 21 belediye eşbaşkanımız şu an tutuklu. Görevinden uzaklaştırı lan belediye ve il meclis üyemiz 76’dır. Kayyım darbesi 19 Ağustos 2019’da başladı. Bir yılda 52 belediyemizi gasp ederek halk iradesini ortadan kaldı ran darbeci AKP iktidarıyla karşı kar şıyayız. Sadece halkın parasını çalmı yorlar, halkın sandığa attığı oyu da ça lıyorlar. Yaptıkları demokrasi düşman lığıdır. 31 Mart ve 23 Haziran seçim lerinde kaybetmelerinin siyasi intika mını alıyorlar. Elbette bu devran böy le sürmeyecek. Kayyım darbesini ya panlar, hukuk önünde elbet hesap ve recekler” diye konuştu. ‘İttifak yok’ CHP’li Müslim Sarı’nın, “Bölünme paranoyasından kurtulmak zorundayız. CHP, HDP ile açık bir ittifak yapacak cesarete sahip mi” yönündeki açıklamasını da değerlendiren Buldan, “Bize göre Türkiye’nin temel meselesi seçim ittifakı değil, demokrasi mücadelesinde bir güç birliğinin sağlanmasıdır. İhtiyaç olan budur. Biz demokrasi mücadelesi için herkesin güç birliği yapması gerektiğini söylüyoruz. HDP’yle ittifak kurmak isteyenler varsa tabii ki görüşülür, konuşulur. Ancak bizim şu ya da bu partiyle ‘bir ittifak kuralım’ diye bir gündemimiz yok. Bizim öncelikli gündemimiz demokrasinin inşasıdır” ifadelerini kullandı. CHP’nin Kürt sorununa ilişkin çıkışını da değerlendiren Buldan, “Kürt sorunu, sadece HDP’nin sorunu değil, Türkiye’nin bir sorunudur. Demokrasi sorunuyla iç içe bir sorundur. O nedenle memleketin sorunları için demokratik siyaset üreten herkesin bu meseleye eğilmesi, kapsamlı çözüm politikaları oluşturması gerekir. Bu sorun siyasetle, siyasal yollarla ve demokratik adımlarla, ortak akılla çözülecektir. Çözüm yeri de parlamentodur. Bu sorunu çözme iddiasında olan herkesin çözüm politikasını net bir biçimde oluşturması ve ortaya koyması gerekir” dedi. GRUP YORUM ÜYESİ SULTAN GÖKÇEK: İbrahim Gökçek Sultan Gökçek Eşimin sesini son kez duymama izin vermediler KÜBRA KÖKLÜ İstanbul Okmeydanı’ndaki İdil Kültür Merkezi’ne yönelik polis operasyonunda gözaltına alınan 29 Kasım 2019 tarihinde tutuklanan Grup Yorum üyesi Sultan Gökçek, “Eşim İbrahim Gökçek ve Helin Bölek konser vermek istedikleri için hayatlarını kaybettiler. Eşimin sesini son bir kez olsun duymama izin vermediler. Türkü söylemesini beklerken, cenazesine gittim” ifadelerini kullandı. “Polise mukavemet, hakaret ve terör örgütü üyesi olma” gibi suçlamalarla tutuklanan ve Silivri 9 No’lu Kapalı Hapishane’den gazetemize mektup yollayan Gökçek, “16 Temmuz’da görülen 3. duruşmada siyasi bir kararla, talimatla tahliye edilmedik. O gün tam bir tiyatro oynandı. Mahkeme kapısında TEM polisleri tahliye edilmememiz için nöbet tutuyorlardı. 3 yıl içinde 4. kez tutuklanmışım ve bütün iddianamelerin hepsi aynı. Bir saniye dahi tutuklu kalmamam gerekir ken keyfi bir şekilde özgürlüğümden alıkonuluyorum. Tutuklama kararları artık bir silah, intikam aracı olarak kullanılıyor” dedi. Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek, “Yaşamayı çok seviyorum. Sadece türkü söylemek istiyorum” diyerek Grup Yorum üyelerinin tahliye edilmesi, konser ve diğer tüm yasakların kaldırılması talebiyle başlattığı ölüm orucunun 323. gününde yaşamını yitirmişti. Eşi İbrahim Gökçek ile ölmeden önce telefon görüşmesi yapmak istediğini ancak cezaevi idaresi tarafından engellendiğini söyleyen Sultan Gökçek, “Eşimi son bir kez olsun görmemem için beni tahliye etmediler. Eşimin türkü söylemesini beklerken cenazesine gittim. Biz taleplerimiz için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Tutukluluk gerekçemiz tek bir cümleden oluşuyor. O da ‘Grup Yorum üyesi’ olmak. Halkın türkülerini söylemek suç değildir. Yaşadığımız adaletsizliğin son bulması için direnmeye devam edeceğiz” diye yazdı. BAKIRKÖY’DE HDP BINASINA TAŞLI SALDIRI HDP Bakırköy ilçe binasına dün gece saat 04.00 sıralarında S.A isimli bir kişi tarafından taş atıldı. Atılan taşlarla ilçe binasının camları kırılırken gözaltına alınan S.A., Kartaltepe Polis Amirliği’ne götürüldü. S.A’nın ifadesinde “Ben HDP’yi desteklemiyorum. AK Parti’ye de üye olmak istedim, fakat kabul edilmedim. HDP binasını görünce, yerde gördüğüm taşları camlarına attım. Camlar kırıldı. Polis geldi. Olayla ilgili söyleyeceklerim bu kadar” dedi. HDP İstanbul İl Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise “Bu şuursuzca saldırılar karşısında ilgili devlet mercileri ve demokrasi güçlerini sorumluluk almaya davet ediyoruz” denildi. l İç Politika Timtik ve Ünsal’ın sağlık durumu kritik seviyeyi aştı Adalet İçin Dayanışma Platformu, adil yargılanma talebi ile ölüm orucundaki avukatlar Eb Ebru Timtik ru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın sağlık durumunlarının kritik eşiği çoktan aştığını belirterek duyarlılık çağrısı yaptı. Platform, avukatların durumuna dikkat çekmek amacıyla Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. “Adil yargılanmak hak, zorla müdahale cinayettir. Ebru ve Aytaç tahliye edilsin” pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Platform adına açıklama yapan Ezgi Bahçeci, avukatların adil yargı lanma talebinin yerine getirilmesi gerekirken her ikisinin de hastanede zorla müAytaç Ünsal dahale tehdidi altında olduklarını ifade ederek “Hastanede oldukları süre boyunca ise refakatçi kabul edilmesinden hastane odasının koşullarına kadar her şey işkence yöntemi olarak uygulandı. Son 10 gündür Ebru’ya kupa bardak verilmedi ve karton bardak midesini bulandırdığı için sıcak sıvı tüketemiyor” dedi. Ardından söz alan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, adil yargılanma talebinin sadece iki avukat için değil tüm Türkiye halklarının talebi olduğunu söyledi. l Haber Merkezi Akdeniz ülkelerini masaya çağırdı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Doğu Akdeniz’de gerilim yükselirken konuya ilişkin “Biz diyoruz ki gelin Akdeniz’deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim, herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım” çağrısı yaptı. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda toplanan ve yaklaşık 4 saat süren kabine toplantısının ardından konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: n Oturalım, formül bulalım: Bölgedeki sismik araştırma faaliyetlerimizi, Almanya Şansölyesi Merkel’in ricası üzerine iyi niyet nişanesi olarak bir süreliğine ertelemiştik. Ancak Yunan tarafı hüsnüniyetle hareket etmediğini bir kez daha göstermiş ve Mısır’la hiçbir hukuki temeli olamayan bir anlaşmaya yönelmiştir. Türkiye’nin hiç kimsenin hakkında, hukukunda, meşru çıkarlarında gözü yok. Tek talebimiz bize de aynı yaklaşımla yaklaşılması. Türkiye’yi görmezden gelip birkaç kilometrekarelik adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine rıza göstermeyeceğiz. Hiçbir ülke böyle saçma ve temelsiz bir talebe boyun eğmez. Biz diyoruz ki gelin Akdeniz’deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim, herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım. n Suni rüzgârlar: Türkiye ne zaman bölgesel hakları üzerinde adım atsa ekonomi üzerinden bir hesaplaşmanın devreye sokulduğunu görüyoruz. Türkiye, bu suni rüzgârlarla eğilip bükülebilecek ülke değil. n Babacan’a çattı: (IMF’den borç alma iddiası) Boşuna avcunuzu ovuşturmayın. Biz o kapıları kapadık. IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi. O zaman ekonomiye bakan zat “Bu borcu verelim mi” dedi. “Verelim” dedim. Bugün borcu alan yarın talimat alır. Şimdi parti kurmuş, bize ekonomi dersi veriyor. n Ekonomi olumsuz etkilendi: IMF, 2020 yılı için daralma beklentisini yüzde 4.9’a yükseltmiştir. Türkiye ekonomisi de salgından kısa vadede olumsuz yönde etkilenmiştir. Ancak aldığımız tedbirler sayesinde hızla toparladık. l ANKARA/Cumhuriyet ASBESTLİ BORULAR YENİLENMEMİŞ 12 milyon Avro’luk kredi nereye gitti? ÖMER DURAN Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, AKP’li eski belediye başkanı Yaşar Bahçeci’nin döneminde “kenti asbestli borulardan kurtarmak ve temiz içme suyu sağlamak” amacıyla Dünya Bankası’ndan 12 milyon Avro’luk kredi çekildiğini anımsatarak “Şehrin birçok yerinde hem asbetli hem de yeni hat üzerinden su verilmeye devam edildiğini öğrendiklerini” açıkladı. Belediyenin mali işlerden sorumlu belediye başkan yardımcısı Hamza Çam “12 milyon Avro, 2010 yılında çekilmiş bir kredi. 2015 yılında ödenmeye başlanmış ve biz hâlâ 5. ve 11. aylarda olmak üzere yılda 2 kez Avro üzerinden ödüyoruz bunu. Her taksiti 2 milyon 200 bin TL gibi bir rakam olmak üzere yılda 4 buçuk milyona yakın bir rakam ödüyoruz. Bununla ilgili belediyenin su gelirlerinin yüzde 24’ünün karşılığında bir sözleşme yapılmış. Şu ana kadar 5 yıl boyunca ödeme yapıldı ve yaklaşık 2039 yılına kadar ödemelerin devam edeceği öngörüsü var” dedi. Konuya ilişkin basın toplantısı düzenleyen CHP’li Selahattin Ekicioğlu, yurttaşlardan iletilen şikâyetlerin birçoğunu “su patlaklarının” oluşturduğunu söyledi. Tamir için bölgeye giden ekiplerin “içme suyunun hâlâ asbestli borulardan verilmeye devam edildiğini gördüklerini” ifade eden Ekicioğlu, şunları söyledi: “Şu anda şehrin birçok yerinde hem asbestli hem de yeni hat üzerinden su verilmiş. Yani şehrin içinde asbestli borular duruyor ve o hatların hepsinde su var. Tespit ettikçe bu boruları devre dışı bırakarak yeniliyoruz.” l KIRŞEHİR DİYARBAKIR’DA ÜLKÜCÜ TARTIŞMASI: Gıda kolilerini hayvanlarına verdi MHP Diyarbakır teşkilatında AFAD çadırı ve yardım kolisi üzerinden tartışma çıktı. Eski MHP Diyarbakır Kocaköy İlçe Başkanı Zeynel Can, MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp’in, AFAD çadırından kümes yaptığını ve kayyım yönetiminde olan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği gıda yardım kolilerini dağıtmayarak kümesteki hayvanları beslediğini ileri sürdü. İl başkanı Kayaalp’in yardımların bir bölümünü akrabalarına, 80 paketini de hayvanlarına verdiğini ileri sürerek görüntüler paylaşan Can, “Sakatın, fakirin haklarını hayvanlarına veriyor. Biz buna itiraz edince 3 ilçe başkanını görevden aldı” dedi. Can, kendisinin yerine getirilen ilçe başkanının Kayaalp’e rüşvet verdiğini de iddia etti. Kayaalp ise ANKA ajansına yaptığı açıklamada, görüntüleri izlediğini ve bunun büyükşehir belediyesinin yardımı olduğuna ilişkin bir unsurun yer almadığını söyleyerek “Kendi tarafımızdan aldığımız fakat patlamış olan iki kolinin yandaki binaya atılması. Yere dökülmüş. Belediye hiçbir kolisini AK Parti’ye de bize de vermedi. Biz kendi paramızla aldık, MHP’nin 3 hilaliyle dağıttık” diye konuştu. l Haber Merkezi MHP’li belediyeden suya her ay rutin zam! MHP’li Cengiz Ergün’ün başkan olduğu Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin suya her ay TÜFE oranında zam yaptığı ortaya çıktı. CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, 30 büyükşehir arasında en pahalı suyu kullanan ikinci ilin Manisa olduğuna dikkat çekti. Uğur Doğan isimli yurttaş, kentteki su fiyatlarına ilişkin belediyeye dilekçe vererek bilgi istedi. Belediyeye bağlı abone işleri dairesi başkanlığı’ndan Doğan’a verilen yanıt, suya her ay TÜFE oranında zam ya pıldığını ortaya çıkardı. 29 Temmuz’da Doğan’a gönderilen yanıtta, “01.01.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere her ay belirlenen TÜFE oranları metreküp fiyatlarına yansıtılmaktadır” denildi. CHP’li Bakırlıoğlu, “TÜFE üzerinden güncelleme denilerek zam yapılıyor. Böyle giderse bir iki aya en pahalı suyu Manisalılar içecek. Altyapı lazım ama belediyenin bunu çözme kabiliyeti yok. Çok ciddi sıkıntı yaşanacak” dedi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle