02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 11 11 AĞUSTOS 2020 SALI Son iki yıldır yaşanan ekonomik krize eklenen Covid19 salgını, yurttaşı işsiz bırakıyor Toplumsal kriz büyüdü Mayıs ayı itibarıyla işsizlik yüzde 12.9’a yükselirken, iş bulma ümidi olmayanların sayısı da son bir yılda 558 binden 1 milyon 358 bine çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “İşgücü İstatistikleri, Mayıs 2020” raporu, Türkiye’nin en büyük toplumsal sorunu olan işsizliğin özellikle Covid19 salgının da etkisiyle hız kesmeden devam ettiğini ortaya koydu. Mayısta geçen yılın aynı ayına kıyasla işsizlik oranı 0.1 puanlık artışla yüzde 12.9’a yükselirken, özellikle işgücündeki azalma nedeniyle işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 331 bin kişi azalarak 3 milyon 826 bin kişi oldu. Tarım dışı işsizlik oranı da yüzde 15’ten yüzde 15.2’ye çıktı. Yine Mayıs 2020’de, istihdam edilenlerin sayısı 2 milyon 411 bin kişi azalarak 25 milyon 858 bin kişiye, istihdam oranı 4.7 puanlık azalışla yüzde 41.4’e inerken, işgücü sayısı 2 milyon 742 bin kişi azalarak 29 milyon 684 bin kişiye, işgücüne katılma oranı da 5.3 puanlık azalışla yüzde 47.6’ya düştü. Gençlerde yüzde 25 1524 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı ise 1.6 puanlık artışla yüzde 24.9, istihdam oranı 6.8 puan azalarak yüzde 26.6 ol du. İgücüne katılma oranı da 8.2 puanlık azalışla yüzde 35.4’e indi. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise 5.1 puan arttı ve yüzde 29.1 oldu. Öte yandan son 1 yılda “işgücüne dahil olmayan” nüfus 28.9 milyon kişiden 32.7 milyon kişiye yükseldi. Bu kapsamda yer alan “iş aramayıp çalışma hazır olanlar”ın sayısı 2 milyon 294 bin kişiden 4 milyon 713 bin kişiye çıkarken, bu kapsamda “iş bulma ümidi olmayanlar”ın sayısı da 558 binden 1 milyon 358 bin kişiye ulaştı. TÜİK’in açıklamasını göre ayrıca, 2020 yılı II. döneminde toplam kamu istihdamı 2019’un aynı dönemine kıyasla yüzde 4.3 artarak 4 milyon 767 bin kişi oldu. Öztrak: Beka sorunu Sonuçları, özellikle gençler açısından yorumlayan CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak ise şu vurguyu yaptı: “Ailelerin ve ülkemizin umudu olan 4.7 milyon gencimiz, evde oturup ailelerinin eline bakıyor. Ülkemizin geleceği olan gençlerimizin işsizliği, bu ülkenin en önemli beka sorunudur.” l Ekonomi Servisi İŞ ARAMA SÜRESI UZADI Genç İşsizler Platformu, son açıklanan TÜİK ve İŞKUR verileri üzerinden “İşsizlik ve İstihdam Raporu, Ağustos 2020“yi yayımladı. Buna göre 1534 yaş grubunda 2 milyon 209 bin genç işsiz. Finansal istikrarsızlıkla başlayan ve Nisan 2018’den itibaren etki si belirginleşen ekonomik kriz sürecinde 1534 yaş grubu genç çalışan sayısı 1 milyon 827 bin kişi azaldı. Ayrıca işsizlikteki artışa ek olarak işsizlik süresi de gittikçe uzuyor. 1 yıldan fazla süredir iş arayan 1534 yaş arası genç sayısı son 1 yılda 376 binden 501 bine çıktı. İşsiz sayısı ve iş kaybı 17.2 milyona yükseldi DİSK Araştırma Merkezi (DİSKAR), TÜİK’in Mayıs 2020 için açıkladığı verileri Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) yöntemini esas olarak yeniden değerlendirdi ve Covid19’un Türkiye’de yarattığı gerçek istihdam kaybını ve işsizliği hesapladı. “TÜİK açıkladığı dar tanımlı işsizlik oranı ve işsiz sayısı ile Covid19’un yarattığı depremi yansıtmaktan oldukça uzaktır” denilen açıklamada yer alan şu veriler dikkat çekti: n Mayıs 2019’dan Mayıs 2020’ye geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyon 890 bin kişiden 10 milyon 114 bin kişiye çıkarken, bu tür işsizlik oranı yüzde 19.8’den yüzde 29.3 ulaştı. n Covid19 nedeniyle mey dana gelen eşdeğer iş kaybı ise 8.6 milyon olarak gerçekleşti. Mayıs 2020’de, revize edilmiş geniş tanımlı işsiz sayısı (tam zamanlı istihdam kaybı dahil) Mayıs 2019’a göre 7 milyon 123 bin artarak 17 milyon 237 bine yükseldi. Buna göre, 34 milyon 508 bin olarak hesaplanan geniş tanımlı işgücüne kıyasla revize edilmiş geniş tanımlı işsizlik (istihdam kaybı dahil) oranı da yüzde 50 oldu. n Ayrıca verilere göre, kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamalarının yaygınlaşmasıyla çalışma saatlerinde de düşüş meydana geldi. Mayıs 2019’da 44.5 saat olan işbaşında olanların haftalık ortalama çalışma süresi, Mayıs 2020’de 39.7’e geriledi. Kadın istihdamı 15 bin azaldı TÜİK verilerini inceleyen Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre kadın istihdamının 15 binlik azalışa karşılık, işgücünde 12 binlik artış olduğunu vurguladı. Kadın tarım dışı işsizlik oranı 0.4 puan artarak yüzde 18.2 oldu. Erkek işgücü ve istihdamında sırasıyla 77 ve 131 binlik azalış oldu. İşsizlik de 0.4 puan artarak yüzde 15.5 oldu. Enflasyondaki düşüşün pazarda karşılığı yok Kemal Nebioğlu anıldı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) kurucularından, eski DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu, ölümünün 14. yılında mezarı başında anıldı. Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki anmada konuşan Gıdaİş Genel Başkanı ve DİSK Yönetim Kurulu üyesi Seyit Aslan, “Kemal Nebioğlu işçi sınıfının birlikte mücadelesini savunurdu. Biz de bugün sorumluluklarımızı yerine getirirken ayrım yapmamanın öneminin farkındayız” dedi. Anmada Türkiye işçi sınıfının bugünkü sorunlarını dile getiren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise “Bizleri açlığa, işsizliğe, ücretsiz izin adı altında asgari ücretin yarısı bir parayla yaşamaya mahkum ediyorlar. Bir yandan da sermayeye verdikleri teşviklerle süreci kendileri açısından fırsata çevirmeye çalışıyorlar” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Bal ihracatı yetersiz kaldı Süt ürünleri üretimi düştü Süt ürünlerinin üretimindeki düşüş sürüyor. TÜİK verilerine göre, OcakHaziran 2020’de bir önceki yılın aynı dönemine göre içme sütü üretimi yüzde 11.9 artarak 841 bin 811 tona çıktı. Aynı dönem aralığında yoğurt üretimi ise yüzde 2.5 azalarak 534 bin 199 tona geriledi. Koyun, keçi ve manda sütlerinden elde edilen peynir çeşitleri yüzde 4 düşerken, ayran üretimi yüzde 19.1 geriledi. OcakMayıs 2020’de de bazı süt ürünleri üretimi yüzde 2.8 ila 22 aralığında azalmıştı. l Ekonomi Servisi Türkiye’de yıllık 110 bin ton bal üretildiğine dikkat çeken Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, “Bunun 80 bin tonu tüketiliyor. Kalan 30 bin balı satmamız lazım. Sadece çam balı satarak bu iş olmaz” dedi. Verim düşüyor Türkiye’nin arı varlığı bakımından dünyada 2. sırada yer almasına rağmen bal üretiminde gerilerde yer aldığını vurgulayan Şahin, “Endemik bitkileri yönünden en zengin ülkelerden biriyiz. Ancak biz hep arıya yatırım yaparken, arı sayısını artırırken, verimli alanları katlettik ve verimli alanları oluşturamadık. Çin’de bir kilometrekareye 1 kovan düşmüyor. Türkiye’de 10 kovan düşüyor. Böyle bir bal üretimi olur mu? Dolayısıyla öncelikle bal üretim alanlarına ihtiyacımız var” diye konuştu. l İHA BASK Başkanı Zengin, sebzedeki mevsimsel ucuzlamanın, düşük enflasyona gerekçe gösterildiğine dikkat çekti: “83 milyon vejeteryan ilan ediliyor.” MUSTAFA ÇAKIR Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Bayram Zengin, TÜİK’in yaz aylarında bazı sebze ve meyve fiyatlarının düşmesini gerekçe göstererek enflasyonu “vejeteryan moduna” bağladığına dikkat çekti. Zengin, “TÜİK’in rakamlarına bakarsak nisan ayı gelir gelmez 83 milyon insan vejetaryen ilan ediliyor. Enflasyondaki düşüşün çarşı pazarda karşılığı yok” dedi. Maaşlar eridi Memur maaşlarındaki erimeye de dikkat çeken Zengin, kamu çalışanlarına reva görülen yüzde 4’lük artışın yüzde 14.5’inin eridiğini vurguladı. Zengin, memur maaşlarındaki erimeyi şöyle örneklendirdi: “12/1 derece ve kad rodaki bir hizmetlinin, temmuz aylığındaki 140.94 TL’lik artışın 21.61 TL’si erimiştir. 9/1 derece ve kadrodaki bir memurun aylığındaki erime miktarı 23.16 TL’dir. 7/1 derece ve kadrodaki bir öğretmenin 26.26 TL. 8/3 derece ve kadrodaki bir pratisyen doktorun aylığında 37.87 TL. 12/3 derece ve kadrodaki bir hemşirenin aylığında 25.41 TL. 1/4 derece ve kadrodaki bir mühendisin (büro) aylığında 40.23 TL erime olmuştur. Bu kayıplar memur ve emeklilerin telafi edemediği ve sineye çektiği kayıplarıdır.” Öte yandan, Türkiye’de yaklaşık 10 milyonun üzerinde asgari ücretli bulunduğunu belirten Zengin, ekonomi deki bozulmaların insanları ürküttüğünü söyledi. Gelir dağılımındaki eşitsizliğe dikkat çeken Zengin, şöyle devam etti: Paralar mutfağa “Asgari ücretli, gelirinin büyük kısmını mutfağa harcıyor. Enflasyon da mutfağı vuruyor. Ancak bir bakıyorsunuz, pandemi döneminde bile ekonomik bozulmadan rant sağlayan bir grup var. Milyonerlere yenisi eklendi. Bunların kim olduğunu merak ediyoruz. Ne yapıyorlar da milyoner oldular? Bu, alınan tedbirlerin yeterli olmadığını, birbirini tamamlamadığını, düşük gelir gruplarını korumadığını gösteriyor.” Kuveyt yaşlı ve hasta işçiyi sınır dışı edecek Kuveyt hükümeti, işgücü piyasasındaki dengesizliklerin ve demografik yapı üzerindeki etkilerinin giderilmesi gerekçesiyle yarım milyondan fazla yabancı işçiyi sınırdışı edecek. Kuveyt Ekonomi Bakanı Meryem el Akil, kısa vadeli çözüm olarak ülkede ikamet eden 360 bin yabancı işçinin sınır dışı edilmesinin planlandığını dile getiredi. Bunlar içinde 120 bin kişinin yasadışı, 150 bin işçinin 60 yaş üstü ya da kronik hasta, 90 bin kişinin ise eğitimsiz ve vasıfsız işçilerden oluştuğunu kaydetti. Ayrıca, özel sektörde muhasebe, hukuk, bilgisayar, inşaat ve makine mühendisliği mesleklerinde 160 bin iş istihdamının kademeli olarak ortadan kaldırılmasının teşvik edileceğini aktaran Akil, böylece devlet sektörüne akışın da azaltılmasının planlandığını vurguladı. l AA 20 MILYON GENÇ ‘KOD’LAYACAK Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile imzaladığı protokol kapsamında, 20 milyon öğrenciye kodlama eğitimi vereceğini duyurdu. MESS’in Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, “Eğitimler dört seviyede, toplam süresi 34 saati bulan 248 online videodan oluşuyor. Tamamı MEB’in online eğitim platformu olan Eğitim Bilişim Ağı’na (EBA) yüklendi” dedi. l Ekonomi Servisi İş işten geçmeden Beyrut’un patlatılmasının sonuçları üzerinden yaşanan kaos gün gün korkutucu yeni boyutları üretmeye aday.. Yetmez Suriye, Libya’dan, Türkiye’nin can damarları ile içine sürüklendiği gelişmelerin kaosuna ilişkin günübirlik haberlerle gidişatın ana seyri, bir gün öncesine kadar uzun soluklu çabalar, hesaplarla atılmış adımların sonuçlarını tepetaklak edebiliyor.. Virüsün getirdikleriyle katlanan ekonomik, sosyal, siyasal gelişmelere ilişkin kaosta, günlük gelişmelerle katlanan çaresizliğimiz üzerinden yaşamak zorunda kaldıklarımızla nefes alamıyoruz.. Sabah gözümü açtığımda beş binadan oluşan kooperatifimizin “onarılmaz” raporu alınmış komşu binadaki boşaltılmış katları sayıyorum.. Benim cephemden göremediğin en alt katın camlarını saymazsam, galiba yarı yarıya boşalma olmuş. Kiracılardan ödeyebilecekleri fiyatta ev bulanlar sessiz, günübirlik kaçıp gidiveriyorlar. Ev sahipleri çaresiz.. Aslında ışıklar içinde yatsınlar şimdi aramızda olmayan DİSK’e bağlı OLEYİS Sendikası’nın yönetici kadrolarından Ali Kocaman, Nihat Turan, Mukbil Zırtıloğlu, Kemal Akar.. Sağlam temellerle dayanıklı yapı için işin başını sıkı tutumuşlardı. Sahilden, denizden gelen fay hatları komşu binayı daha ağır hasarlamış. Bizimki için desteklerle geçen yılın taramasına göre onarım şansı vardı. Emekli sendikacı, işçi kökenli ailelerin bütçesi denk düşmeyince çatılardan gelen su akıntısı durduruldu, dipten kolonları çembere alma işlemi için para toplanamadı. Devlet desteğinde onarım, destek, olmadı yenilemeye dönük umuru olan, kapımızı çalan yok. Komşular birazcık bilgi sahibi olabileceğimi gözeterek, işten gelirken yolumu kesip sorguluyorlar. Ne söyleyebilir, nasıl yol gösterebilirim ki. 1970’lerden günümüze İstanbul’u artık alarm zilleri çalarak tehdit eden deprem dalgasının en hafifinde, şanslısında bile gündemde olan vahim yıkım boyutlarını öngören sayısız bilimsel veri, araştırma ile yüzleşmişken ne diyebilirim? Elimden geldiğince bize gelene kadar bekleme lüksümüzün olmadığını, korkmak yerine yapabileceklerimiz için kafa patlatmamızı öneriyorum.. Sabah gazetenin yolunu tutacakken, geleneksel kapımızın önüne gelen sebzecinin başında toplanmış komşularla selamlaşırken, göreceli en iyi koşullarda sayılabilecek emekli komşum, “Elimdeki yüz lira bitti, almak istediklerimin yarısından fazlası kaldı” cümlesi ile bana günaydın diyorsa.. “Bir yıl gecikmeli yarım kalan destek onarımı için en az iki katı para toplamak zorundayız” cümlesini nasıl kurabilirim ki? HHH Beyrut’un patlatılması, yangın yeri üzerinden dün yapılan canlı yayınlarda, yıkılmış yüz binlerle evin enkaz görüntülerinin arasından, çaresiz, öfkeli Beyrutluların bakanlık binaları işgalleri eylemleri, polis çatışmasında gördükleri şiddetin görüntüleri vardı. Az sayıda onurlu siyasi lider, bakan milletvekillerinin istifa edenler sayılıyor, seçim yenilemesi ile işin içinden çıkmaya çalışan hükümete öfke patlaması büyüdükçe büyüyordu. Malum ortalığa çok fazla kirli çamaşır saçılmıştı. Siyasal rüşvetler, insandan, Beyrut’tan yana kullanılmamış iktidar erkine karşı geçikmiş çaresiz öfke patlaması ile gidiş nereye? Bizden yardım eli, güçlü, sıcak, etkileyiciydi. Askeri dev uçakla, bizim olanaklarımıza göre çok insanlıkçı, güçlü yardım eli uzatılmıştı. Aradan biraz belki ayıplı, erken de olabilir.. Limanın yeniden inşaatına gönüllü olmuştuk. Bakanlarımız konuşurken LübnanTürk bayrakları alkışlı destek alıyorlardı. Başkaca bu boyutlarda yardım elini uzatan bir ülke var mı bilemedim. Ama elimde olmadan, parası olmadığından çocuklarına sebze, meyve alamayacağı için, gözlerini kapatarak manavın önünden geçen babamızı da düşünmeden edemedim. Meyve almayı unutun, karın doyurmaya dönük yaşlı, çocuk, ailenin gereksinmeleri için çözümleri olmayan yüz binler, hele de doktora, ilaca bile ulaşamamanın, aileden pek çok işsizin çaresizliği üzerinden hangi duygular içinde olabilirler ki? Metro istasyonuna gitmek için, Bizans surlarının dibinden, eski Roman evlerini restore etme yalanı üzerinden, TOKİ’ye sayısız yasa, yargı kararı çiğnettirilerek yaptırılmış, sözde Osmanlı mimarisi özentisi, bitişik nizam lüks blokların bugün içine düşürülmüş ucube tablosu.. Ana yol kapatılmış, toz toprak şantiye. Fatih Belediyesi, Büyükşehir’e geçmiş havuzun yanındaki dar çukura, spor tesisleri ile rekabet etmeye heveslenmiş.. Bizden bağış alınmış dar alanın devamında çoktan yıkılamayacak yapılar çıkmış. Tam önümde, önce cemaatin, şimdi hangi tarikatların olduğunu bilmediğim komşu binadan geceleri sık sık okunan Kuran sesini duyuyorum. Sıcakta açık pencereden sallanan perdelerin arkasından yetiştirilen delikanlıların bir tekinin başı çıkmıyor.. Görünmeleri yasaklı..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle