21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 8 TEMMUZ 2020 ÇARŞAMBA TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER KIDEMI KUŞA Türkİş, işçileri hazırladığı bir ‘özel ekte’ ÇEVIRECEKLER kıdemi fona dönüştürme girişimlerine karşı uyardı: Kıdem tazminatının fon ya da emeklilik sisteminin bir parçası haline getirilmek istenmesine karşı harekete geçen Türk İş, emekçilere bir kez daha kıdemin kırmızı çizgi olduğunu hatırlattı. Türkİş, hükümetin fona dönüştürmek istediği kıdem tazminatı hakkında “Kıdemime Dokunma” başlıklı özel ek çıkararak işyerlerine ve sendi kalara gönderdi. İşçileri yapılmak istenen düzenleme hakkında bilgilendiren Türkİş, “Bu cilalı MUSTAFA paketle geleceği beÇAKIR lirsiz bir fona devredilmek istenen, işçinin yıllarca çalışarak sabırla biriktirdiği kıdem tazminatı kuşa çevriliyor” dedi. “Yağma yok” diyen Türkİş, kıdemin “kırmızı çizgi” olduğunu, aşılması halinde yanıtlarının “genel grev” olacağını vurguladı. Türkİş’in genel kurullarda kıdem tazminatı konusunda alınan genel grev kararının anımsatıldığı ekte, “kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir” başlıklı yazı yer aldı. Türkİş bu yazıda şu değerlendirmelere yer verdi: n İşçilerin, 1936 yılından bu yana en önemli güvencesi olan kıdem tazminatına yönelik yapılmak istenilen müdahaleler yeni değil. Yaklaşık 50 yıldır kıdem tazminatına el koymayı, fona devretmeyi hedefleyen girişimler hep gündemde oldu. Şimdi yine süslü cümlelerle, dayanaksız, içi boş teminatlarla, kıdem tazminatımızı yok edip, fona devretmeyi planlıyorlar. n Geçmişte olduğu gibi bu sefer de yasal düzenlemelerle ilgili hazırlık çalışmalarına, işçi sendikaları hiçbir şekilde dahil edilmedi. 2022 yılında uygulanmaya başlanacağı belirtilen düzenleme metni, sendikalara resmi olarak verilmedi. İşçi konfederasyonları, kı dem tazminatını küçültme yi hedefleyen bu düzenlemeyi, basına “sızdırıldığı” kadarıyla öğrenebildi. n Dünyayı ve ülkemizi etkileyen, binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açan salgında bile evinde kal(a)mayan, işine, işyerine, tezgâhına sahip çıkan işçilerin 84 yıllık hakkı kıdem tazminatına bir kere daha göz dikildi. Salgının zaten ekonomik olarak vurduğu işçiler, bu kez kıdem tazminatı üzerinden bir darbe daha alacak. n Alın teriyle geçinenlerin her geçen yıl tükenen yaşamının birikimi olan, emeklilik sonrası bütün planlarını bağladığı, sabırla beklediği en önemli güvencesi kıdem tazminatı yok edilmek isteniyor. n 25 yaşından küçük, 50 yaşından büyük olan işçilere, esnek çalışma adı altında, sosyal güvencesiz, kıdem tazminatsız çalışma sistemi dayatılıyor. Ama yağma yok! Kapalı kapılar ardında hazırlanarak işçilere, “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” (TES) adıyla şık bir ambalajla sunulan bu düzenlemeyle, halen 30 gün üzerinden hesaplanan kıdem tazminatı 19 güne düşürülmek isteniyor. Kıdem tazminatının budanmasına, daraltılmasına hayır. n Bugünkü uygulamasıyla, işçiler için bir anlamda iş güvencesi sağlayan kıdem tazminatının, bu düzenlemeyle fona devredilmesinin, iş güvencesini ortadan kaldıracağı, işten çıkar maları kolaylaştıracağı göz ardı edilmemelidir. Güvencesiz çalışma zulümdür, kabul edilemez. n Gündeme getirilen düzenlemeyle mevcut uygulamada, işçinin son giydirilmiş brüt ücreti üzerinden net olarak ödenen kıdem tazminatının hesaplama yöntemi de değiştiriliyor ve işçinin çalıştığı süre boyunca aldığı ücretlerin ortalaması üzerinden kıdem tazminatı hesaplaması öngörülerek emekçilere bir darbe de oradan vuruluyor. İşçinin emeğinin yok olmasına izin vermeyeceğiz. n Bu cilalı paketle geleceği belirsiz bir fona devredilmek istenen, işçinin yıllarca çalışarak sabırla biriktirdiği kıdem tazminatı kuşa çevriliyor. Taslağa göre, işçi 60 yaşına geldiğinde, fonda biriken paranın sadece yüzde 25’ini alabilecek. 60 yaş ile 75 yaş arasında ise fonda biriken paranın yüzde 75’i SGK’den alacağı yaşlılık aylığına ilave için kullanılacak. Daha sonrası ise bilinmezliklerle dolu. n Bir daha uyarıyoruz; hangi adla olursa olsun, Türkiye işçi sınıfının en önemli güvencesi kıdem tazminatının gasp edilme sine, işçileri güvencesiz kılacak esnek istihdam modellerine, işsizliği artıracak, ücretleri geriletecek dayatmalara sessiz kalmayacağız. İşçiyi küçümsemeyin. İşçiyi yok saymayın. İşçinin sesine kulak verin. Kıdemimiz kırmızı çizgimizdir; aşılırsa cevabımız genel grevdir. l ANKARA VEDAT ARIK Ergün Atalay MEKTUP DA GÖNDERILDI Bu arada Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay ile Türkİş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, köşe yazarlarına, gazetecilere, siyasi partilere mektup da gönderdi. Kıdem tazminatının tamamen kaldırılmak istenildiğine işa ret edilen mektupta, yaşanan süreçte böyle bir teklifin gündeme gelmesi ve tartışılmasının çalışma hayatının zaten bozulmuş dengelerini tümden altüst ettiği vurgulandı. Çalışanların da işveren lerin de huzursuz olduğuna dikkat çekilen mektupta, TES ile amaçlananın emeklilerin gelir kaybını telafi etmek değil, ekonominin kaynak ihtiyacını karşılamak olduğu kaydedildi. Tasarrufların artırılmak istendiği ancak işçilerin gelirlerinin tasarruf edecek düzeyde olmadığına dikkat çekilen mektupta, tamamen farklı olan kıdem tazminatı ile TES’in iç içe geçirilmesinin “hayal” olduğu vurgulandı. Mektupta, bu ikisinin birbiriyle bütünleşmesinin ekonomik ve sosyal dengelerin tüm dünyada alarm verdiği bir dönemde oldukça riskli bir girişim olacağına işaret edilirken, adı ne olursa olsun kıdemin 2022 yılında kaldırılmak istendiği belirtildi. Mektubun sonunda, “Konfederasyonumuz kıdem tazminatının özünü zedeleyecek hiçbir düzenlemeye katılmayacaktır. Kıdem tazminatı hakkına ilişkin 21, 22 ve 23. genel kurullarımızda aldığımız kararlar bulunmaktadır. Bunun gereğini yerini getirmekte işçiler kararlıdır” denildi. Cumhuriyet Savcısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 yaverinin yeniden tutuklanmasını istedi Yaverlerin tahliyesine itiraz İZMIR’DE GÖÇMEN OPERASYONU İzmir’in Narlıdere ilçesinde bir balıkçı barınağına yanaşan gemiye düzenlenen operasyonda 8 kişi, yasadışı geçişi organize ettikleri iddiasıyla gözaltına alındı. Gemide 276 göçmen yakalandı. Emniyet Müdürlüğü ile Sahil Güvenlik ekipleri, bir grup düzensiz göçmenin yasadışı yollarla yurtdışına çıkarılacağı bilgisi üzerine çalış ma başlattı. 1 aylık teknik ve fiziki takibin ardından sahile yaklaşan gemiye operasyon düzenledi. Gemide, aramada yakıt deposuna benzer kapalı ve hava almayan bir bölmede Afganistan, Bangladeş, Suriye, Orta Afrika, Somali ve İran uyruklu 46’sı kadın 59’u çocuk 276 sığınmacı tespit edildi. l İZMİR / Cumhuriyet Denizde 65 göçmen kurtarıldı Karaburun ve Foça ilçelerinde Yunan Sahil Güvenlik unsurları tarafından Türk karasularına geri itilen 65 göçmen kurtarıldı. 15Temmuz darbe girişimi sırasın da Cumhurbaşkanlı ğı Muhafız Alayı’ndaki eylemlerine ilişkin da vada savcı, aralarında eski 3 Cumhurbaşkanı yaverinin de bulunduğu 5 sanığın tahliye Cumhuriyet yaverlerin tahliyesini dün 1. sayfadan manşetten duyurmuştu. edilmesine itiraz etti. mir, dün “delil durumu”, “su Ankara 19. Ağır Ceza çun vasıf ve mahiyeti”, “kuv Mahkemesi’nde görülen da vetli suç şüphesinin varlığı” vanın 3 Temmuz’daki duruş ve “kaçma şüphesi” gerek masında, 22 uzman çavuş, çesiyle 5 sanığın yeniden tu 3 astsubay ve 2 subay adli tuklanması talebiyle Anka kontrol şartıyla tahliye edildi. ra 20. Ağır Ceza Mahkeme Gazetemiz dün yayımlanan sine itiraz etti. Savcı Özde manşetten, Cumhurbaşka mir, 3 Temmuz’da sundu nı Recep Tayyip Erdoğan’ın ğu esas hakkındaki müta yaverleri Mete Semercioğ laasında eski binbaşılar Se lu ve Erkan Kıvrak’ın tahli mercioğlu ve Kıvrak hakkın ye edildiğini duyurmuştu. da, “anayasal düzeni ortadan Erdoğan’ın yaveri Şafak De kaldırmaya teşebbüs suçuna liacı da geçen mart ayında yardım”dan 20’şer yıla kadar tahliye edilmişti. Cumhuriyet hapis cezası talep etmişti. Savcısı Mehmet Fatih Özde l ANKARA/Cumhuriyet Metin Akpınar Müjdat Gezen Akpınar ve Gezen hakkında dava açıldı Sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan 4’er yıl 8’er aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Müjdat Gezen ve Metin Akpınar Halk TV’de yayımlanan ‘Halk Arenası’nda söylediği sözler nedeniyle 24 Aralık’ta polis eşliğinde Anadolu Adliyesi’ne getirilerek ifadeleri alınmıştı. “Halk Arenası”nda Akpınar, “Bireylerin özgür iradesiyle geleceklerini tayin edebildikleri rejim demokrasidir. Bizim polarizasyondan, bu kargaşadan kurtulabilmemizin tek çaresi de demokrasi diye düşünüyorum. Oraya ulaşabilirsek ne âlâ, kavga dövüş olmaz, biz bu işin içinden çıkarız. Ulaşamazsak her faşizmin olduğu gibi, karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki adı geçen başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonlar yaşayabilir ama bize yazık olur, biz harap oluruz” demişti. Gezen de “Herkesi azarlıyor, herkese parmak sallıyor, millete ‘haddini bil’ diyor. Bak Recep Tayyip Er doğan, sen benim, bizim vatanseverliğimizi sınayamazsın. Haddini bil” ifadelerini kullanmıştı. Yaptıkları açıklamalar nedeniyle sanatçı Metin Akpınar hakkında “Halkı T.C. hükümetine karşı silahlı isyana tahrik”, “Cumhurbaşkanına hakaret”, , “halkın bir kesimini aşağılama” ve “suçu ve suçluyu övme” suçundan soruşturma başlatılmıştı. Müjdat Gezen ise “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan aynı soruşturmada yer almıştı. Akpınar ve Gezen hakkında yürütülen soruşturma Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tamamladı. Her iki isme de ayrı ayrı hapis cezası istendi. İddianamede her iki ismin de suç teşkil eden sözler sarf ettiği yönünde medyada haberler yer aldığı, ihbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Gezen ve Akpınar’ın cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediğinin anlaşıldığı belirtildi. İddianame mahkemece kabul edildi. Yargılanmalarına önümüzdeki günlerde asliye ceza mahkemesinde başlanacak. l İSTANBUL/Cumhuriyet Gelibolu’da yangın sonrası hüzün Küle dönmüş arazilerini görünce yıkıldılar Çanakkale’nin Gelibolu ilçesine bağlı Ilgardere mevkiindeki ormanlık alanda çıkan ve 19 saatte kontrol altına alınan yangında ekili tarlaları zarar gören köylüler, büyük üzüntü yaşadı. Önceki gün saat 14.50’de çıkan yangın, havadan ve karadan yapılan mücadele sonrası dün sabah saatlerinde kontrol altına alındı. Yangın nedeniyle Eceabat’ın Kumköy ve Yalova köylerinde yaşayanlar, gelişmeleri kaygıyla izledi. Alevlerin sardığı ormanlık alanların yanı sıra köylülerin ekili ve hasat yapılacak tarlaları da zarar gördü. Dumanların etkisini yitirdiği bölgede yanan ağaçlar ve buğday tarlalarında günün ağarmasıyla yangının verdiği zarar, ortaya çıktı. Kumköy’deki, yangında buğday tarlasının yandığını gözyaşı dökerek anlatan Fatma Gülen, “Yangın buğday tarlamızı yaktı, çok üzgünüm. Çok kötü oldu. Yapacak bir şey yok. Yanan tarlamızın sigortası da yoktu. Allah’a şükür canımıza bir şey olmadı. Buğday tarlamızdan rekor verim bekliyorduk. Emeklerimize yazık oldu” dedi. Bölgede inceleme yapan ve soğutma çalışmalarının birkaç gün sürebileceğini belirten Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise 450 hektar orman alanının yanı sıra hasat edilen ve henüz edilmeyen tarım alanlarının da zarar gördüğünü açıkladı. Geçen sene ve bu yıl kıyaslaması yaptıklarında, bu sene YUSUFELI’NDE YANGIN 35 EV KÜL OLDU Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Dokumacılar köyü Kaynarca (Sahlep) mezrasında, dün saat 11.00 sıralarında, belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın, kısa sürede büyüyerek çevredeki diğer evlere sıçradı. İhbar üzerine olay yerine gelen ekiplerin yaklaşık 4 saatlik çalışmasının ardından, yangın kontrol altına alındı. Ölen ve yaralananın olmadığı yangında ilk belirlemelere göre 35 ev kullanılamaz hale geldi, 2 büyükbaş hayvan öldü. Yusufeli Kaymakamı Ömer Faruk Özdemir, ilk bilgilerin, yangının kullanılmayan bir binadan elektrik kontağından çıktığı yönünde olduğunu belirtti. l AA çok daha fazla yangın çıkmasına rağmen çok daha az yanan alan olduğuna değinen Bakan Pakdemirli özetle şunları söyledi: “İnşallah böyle gider. İnşallah bu yangınımız son olsun, diyelim. Şu ana kadar yaklaşık 450 hektar alanımız etkilenmiş gözüküyor. Kesin tespitler yangın tamamen söndürüldükten sonra yapılır. Ağaçların haricinde tarım arazilerinde de hasarların olduğunu görüyoruz. Ağırlıklı olarak hasat edilen arazilerde bazı hasarlarımız oldu.” l İZMİR/Cumhuriyet 10 yılda binlerce hektar orman yok oldu CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker’in Türkiye’deki orman yangınlarına ilişkin verdiği soru önergesine verilen yanıtta son bir yılda 2 bin 388 orman yangın meydana geldiği ve 6 bin 665 hektar alanın yangından etkilendiği belirtildi. Şeker, bakanlık verilerine göre 10 yıl boyunca 23 bin 880 orman yangınında 66 bin 650 hektarın etkilendiğini ve kaba bir hesapla 93 bin futbol sahası kadar alanının yok olduğunu söyledi. CHP’li Ali Şeker ülkemizde orman yangınlarına ilişkin geçen günlerde Tarım ve Orman Bakanı Be kir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle soru önergesi vermişti. Şeker’in soru öngersine bakanlık tarafından verilen yanıtta son bir yılda Türkiye’de meydana gelen 2 bin 388 orman yangınının meydana geldiği, yangın sebeplerinin ise ihmal, dikkatsizlik, kasıt ve kaza olduğu kaydedildi. Pakdemirli imzasıyla verilen yanıtta faili meçhul yangınlarda 163 yangın ile İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü ilk sırayı alırken, onu 124 faili meçhul orman yangını ile Muğla Orman Bölge Müdürlüğü takip etti. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle