Katalog

EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 15 4 TEMMUZ 2020 CUMARTESİ l İsmet Lokman Sevgili okurlar, “aklımızı” yitireli 6 DAMDAKİ lerde mizahın yapılamayacak bir hale ge MİZAHÇI Temmuz’da 25 yıl olu yor!.. Zira mizahın bü leceğine” dair acı şeyler söylemişti. Haya yük ustası Aziz Nesin’i tında yaşamadığı bas 6 Temmuz 1995’te, Cihan DEMİRCİ kı ve acı kalmamış bundan 25 yıl önce bir mizah ustası ola kaybetmiştik!.. “Dam Üstünden Anılar”ın bu Dam rak belli ki ardında bırakacağı genç kuşak Üstünden haftaki konuğu olan Aziz Nesin usta geriye mizahçılara üzülüyordu. Dedikleri fazlasıy Anılar6 dopdolu bir hayat, re kor sayıda muhteşem la çıktı. 1984 yılı... Güldü bir üretim ve en önem rü Üretim Merkezi’nde lisi “aklın gücü”nü bıraktı. yazarçizerim. Yanımdaki masa Bu akla ziyan ülkede asla önem ya dev bir usta geldi: Aziz Nesin!.. semediğimiz, insana özgü en bü Güneş’ten Hürriyet’e transfer ol yük güç ondan bize mirastır. Bu muşuz ve günlük mizah sayfası güç, bağnazlığa, tutuculuğa karşı hazırlıyoruz. Aziz Ağabey aramı aklın gücüdür. Ne yazık ki toplum za felçli katıldı. Sağ tarafı tutmu aradan geçen 25 yılda o mirasın yor, yazamıyor ama peltek de olsa zerresini bile kullanmadığı gibi konuşarak, sekreterin daktilo etti akılla olan sorunlu ilişkisinin ara ği bir tefrika yazdı ve aylar sonra sını tamamen açtı ve kopardı!.. felci de genç mizahçıların arasın Bu coğrafyada akla seslenen da yendi!.. bir mizah yapmak ne zor bir iş O, hep mücadele insanıydı, tir bilir misiniz; 42 yılı bulan 200’den fazla takma adla yazmak bir süredir hem yazar hem de çi zorunda kaldı. Hayatının beş bu zer olarak hayatımı mizaha ada çuk yılı aşkın süresi cezaevlerin dığım için iyi biliyorum. Birlik de geçti. Yargılandı, dışlandı, an te çalışma onuru yaşadığım ve geldi işsiz kaldı, ama pes etmedi, ustalarımdan biri saydığım Aziz mizahı her daim küçümseyen ede Ağabey’le ölümünden 18 gün ön biyat dünyamıza kendini kabul et ce son kez İzmit’te bir araya gel tirdi. Kendiyle de, çevresini saran miştim ortak söyleşimizde. O gün “ödlek” aydınlarla da hep dalgası ateşler içinde yanıyordu, 40 dere nı geçti, bu ülkede hiçbir yazarın ce ateşi vardı, gözleri seçemiyor yapamadığını yaparak, kitapları du, Sivas yangınının yorgunuydu. nın geliriyle çocukların yetiştiği Ama o halde bile hatırı sayılır bir müthiş bir vakıf kurdu ve o vakıf kalabalığın karşısındaydık 30 de tüm zorluklara rağmen yaşıyor!.. receyi aşan bir sıcak!.. O gün söy Gün olur da hani aklımıza yeni leşi öncesinde inatla Keltepe’ye den sahip çıktığımız bir gün gelir çıkmak istemişti. İzmit’in en te se hani, o gün Aziz Nesin de yeni pesinde bana acınacak gözlerle den aramıza dönmüş olacak, bü bakmış, “Bu ülkede gelecek gün yük ustanın anısına sevgiyle... l Ercan Baysal l Akdağ Saydut l Dr. Kadir Doğruer YÜKSEK YERİLİM HATTI Erdinç UTKU l Mehmet Selçuk l Burak Ergin Fizik Profesörü falcıya 100 bin lira kaptırmış: metaFİZİK profesörü! H Milli zayıflama stratejimiz: Göbek maşallah! Diyet inşallah... H siYAS olsun o kentin adı bundan sonra! H Tüm özgürlükler aynı hızla karartılıyordu, birinciliği ekrana verdiler... H Kampanyalar moda şimdi. Baksana DEMOKRASİ de taksitle! l Kürşat Coşgun l Ahmet Öztürklevent l İbrahim Tuncay CUK Atatürk aydınlanmasından nasibini almamış zihniyete “Yeni CahiliGünel ye” diyebilir ve ağzını ALTINTAŞ “CeHaPe zihniyeti” di ye bozanları bu terim ile bozguna uğratabilirsiniz. H Koronavirüsün yarasalardan insanlara geçtiği doğruysa, siz istediğiniz kadar önlem alın, yarasa yemeyi yasaklamadıkça, virüs, dalgalar halinde sağlık ülkemizi dövmeye devam edecektir. l Musa Keklik l Zafer Temoçin l Birol Çün HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ Günhan AYDIN Öldürmeyip Süründüren Saat Kulesi 29 HAZİRAN: Adını bir türlü öğrenemediğim; bir ağacın altında muazzam sıcağa tahammül ve ağaca gıpta ederek oturuyorum. Zaten adını söyleseler bile hemen unuturum, ağaç adlarını aklımda tutamıyorum. Kar altında ya da yoğun sıcakta, bu sabırlı varlıkları çok havalı bulmuşumdur. Ne terapiste ihtiyaçları olur ne de günah çıkarmaya… (Rıza, bir defasında, “Sana terapistin faydası dokunmaz, bir exorcist araştır en iyisi” demişti… Rıza’nın karakter zaafları bir yana, “acaba işe yarar mıydı” diye düşündüğüm olmuştur.) Muhakkak onların da içlerinin sıkıldığı, kalplerinin sıkıştığı anlar oluyordur, ama kökleri toprakta dağıldıkça, dallar yükseklerde birbirlerine karıştıkça, dünyayı ve varlığı, belki de zamansızlığı, bizim asla farkına varamayacağımız bir sevinci hissediyorlardır… Bunları Rıza’ya anlatsam, hezeyanlarımın yeni bir covid belirtisi olabileceğini, virüsün doğrudan beynime saldırmış olma ihtimalini göz ardı etmememiz gerektiğini söylerdi muhtemelen. Memuriyet hayatım sıkıcı insanlarla geçti, emekliliğimde de rahat vermiyorlar. Keşke Kumsal Lokantası’nda bir ağacın anlattığı fıkraya gülebilseydim; hani “ayı ile karga uçağa binmişler…” ya da “Azrail Temel’e demiş ki…” Sıcağa tahammül etmekten daha zor bazen başkalarına tahammül etmek… Başkalarının sana tahammül ettiğini hissetmek. Muhakkak altında oturduğum bu havalı ağacın da hafızasında boşluklar oluyordur, geçmişin bazen kimin uydurduğunu bilmediğin bir hikâyedir, ama ağaçların en azından daha nitelikli bir muhitleri var; dünyayı hayatta tutan kökleri… Onlar hamur olmuş kâğıtlarla prafa oynamak zorunda değiller. Öldürmeyip süründüren bir saat kulesi varmış meçhul bir şehirde. Kollar bacaklar kırılır, intihar girişimleri hep boşa çıkarmış. Atlayıp ölmeyi başaramayan adamlardan biri toparlanınca kulenin altında tesbih satmaya başlamış. Bir gün Françoise Hardy’ye benzeyen bir kadın, adamın tespih tezgâhının üzerine düşmüş. O da ölmeyi başaramamış. Birbirlerine âşık olmuşlar… Sıcağın içinde bu hikâyeyi bana ağaç anlattı desem, Rıza örümcek gibi tavanda gezdiğimi düşünür. İnsan arkadaşlarını dikkatli seçmeli… l Oğuz Gürel l Raşit Yakalı l Murteza Albayrak