21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 24 TEMMUZ 2020 CUMA HABER CHP kurultayı için geri sayım sürerken kulislerde de büyük hareketlilik var Ulu Hakan ve M. Rupin Rona (Aybay) Hoca artık İznik’e yerleşmiş, zamanının çoğunu Darka’daki evinde çalışarak, yeni eserler kaleme alarak geçiriyor. Bu yeni düzen ona o kadar yaramış ki her ziyaretimde kendisini biraz daha gençleşmiş buluyorum. Son ziyaretimde de öyle oldu. Rona Aybay’ın yeni çalışmalarının yanı sıra eski yapıtlarından biri de daha önce bu sütunda sözünü ettiğim, “Tarih ve Hukuk Açısından Konsolosluk” ikinci baskısını yapmış. Birinci baskıdan sonra meydana gelen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan İstanbul Konsolosluğu binasında, 2 Ekim 2018 günü Riyad’dan özel uçakla gelen Suudi infazcılar tarafından öldürülmesi olayı ve cesedi yok edildikten sonra, Suudi uyruklu infazcıların da Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu’nun da ellerini kollarını sallayarak Türkiye’den ayrılmaları olayı ikinci baskıda, Türkiye, Suudi Arabistan ve uluslararası pratikler açısından hukuki olarak etraflıca incelenmiş. Başta Beyaz Saray olmak üzere, bütün dünyanın vurdumduymaz bir sessizlikle karşıladığı ve işlemiş olanın yanına kâr kaldığı Kaşıkçı cinayeti konusunda neler yapılıp neler yapılamayacağı anlatılmış. Ama ben, Rona Hoca’nın kitabında (sayfa 32) yer alan başka bir olaydan söz etmek istiyorum. HHH 1905 yılında Abdülhamit saltanatı döneminde meydana gelen olayın kahramanı M. Rupin, Fransa’nın Van Konsolosu’dur. O dönemde, Osmanlı İmparatorluğu’nun dört bir yanı, büyük devletlerin enformasyon toplamanın yanı sıra, adeta bir müfettiş yetkisiyle, imparatorluğun memurlarını da denetleyen konsolosları ile doluydu. M. Rupin’in de Fransa’nın Ermeni nüfusun yoğun olduğu Van’da konsolosluk görevini yürütürken, bir gün Muş’ta karakol basması devletin arşivlerine girmiş bir olaydır. Uzatmayalım, 1905 yılında bir gün M. Rupin, Muş’ta zaptiyelerin, serserice dolaştıkları istihbarat edilen iki Ermeniyi karakola aldıklarını öğrenince, tercümanı Mihran ile beraber polis karakolunu basar ve “Bunları ne için sorguluyorsunuz?” diye hesap sorar, gürültü çıkarır, nöbetçi polis memurlarından Ziya Efendi’ye hakaret edip sonuçta gözaltında olan iki kişinin salıverilmesini sağlar. Fransız Konsolosu’nun bu küstah ve saldırgan tavrı, üstelik de görev bölgesi olan Van dışında faaliyet göstermesi Dahiliye Vekâleti’nin (İçişleri Bakanlığı), Sadaret Makamı’na (Başbakanlık) başvurarak “devletin ihlal edilen onurunun iadesi”nin sağlanması için konsolosun değiştirilmesini istemesine neden olmuştur. Yazışmalardan anlaşıldığı üzere, Sadaret Makamı Fransız Büyükelçiliği’ne, Rupin’in yakışıksız tavrı dolayısıyla değiştirilmesi isteğiyle başvuruda bulunmuş, ama Büyükelçilik’ten “sözü geçen kişi hakkında yapılan başvurudan şaşkınlık duydukları, Osmanlı hükümetinin iyiliğini isteyen böyle bir kişinin azlini istemenin uygun olmadığı” yanıtı alınmıştır. HHH Dönem, Ulu Hakan denen, günümüzde özlemle anılan Abdülhamit dönemidir. Ve bu olayda da görüleceği gibi, bugün bize Ortadoğu’nun egemeni gibi takdim edilen Abdülhamit, değil o ülkelere hükümran olmak, Anadolu’da bile hükümranlığını kabul ettirememekte ve yabancı ülkelerin konsoloslarının polis karakolu basmasını, orada bulunanları azarlamasını, devletin memurlarına hakaret etmesini, bunların azli yönündeki isteğinin Avrupa’nın büyük güçleri tarafından terbiyesiz bir üslupla geri çevrilmesini sineye çekmek durumunda kalan bir zavallı idi. Boş büyüklük hayallerinin bahanesi olan Osmanlı, Ulu Hakan Abdülhamit Han döneminde ezilmiş, horlanmış, itilip kakılmış bir halde Anadolu’ya bile hükümran olamayan bir yarı sömürge konumundaydı. Şimdi o durumda büyüklük vehmederek bir tevatürün peşinden koşanların Ortadoğu politikalarının da kof çıkmasında şaşılacak bir yön yoktur. Anadolu’ya kontenjan CHP’nin 2526 Temmuz’da yapılacak kurultayında yeniden belirlenecek Parti Meclisi’nde (PM) Anadolu temsiliyetinin artacağı; gö rev alacak yeni isimlerin farklı kesimlerle teması olanlar ve sahada çalışanlardan oluşacağı belirtiliyor. Bu kapsamda MAHMUT CHP Genel Başkanı KeLICALI mal Kılıçdaroğlu’nun tek tek il başkanları ve belediye başkanları ile görüştüğü, örgütün ve tabanının PM konusundaki taleplerini dikkate alarak anahtar liste hazırlayacağı ifade ediliyor. Kılıçdaroğlu’nun; anahtar listede yer alıp almayacağı belli olmayan ve genel merkeze karşı olduğu görüntüsü vermek istemeyen milletvekillerine ise “Telefon gelmeden adaylık başvurusunda bulunmayın” dediği ifade edildi. Bu kapsamda PM için aday olacak pek çok milletvekilinin adaylık için son ana kadar bekleyeceği konuşuluyor. Edinilen bilgiye göre, Kılıçdaroğlu’nun 52 PM üyesi için yaklaşık 7080 kişilik bir anahtar liste, 8 üyeden oluşan Bilim Kültür ve Yönetim Platformu için de 12 kişiden oluşan bir anahtar liste hazırlayabileceği KILIÇDAROĞLU’NDAN MANIFESTO Kurultayda Kılıçdaroğlu’nun yapacağı konuşmanın bir manifesto olacağı ve bunu yayımlayacağı belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun ilkini 22 Nisan, ikincisini de 19 Temmuz’da gazetemizde kaleme aldığı iki yazının bu manifestonun ana aksını oluşturacağı kaydedildi. Bütün delegelere oylattıracağı ve imzalatacağı manifesto parti arşivine kaldırılacak. CHP kaynakları, delegelerin bu manifestoyu imzalayarak “CHP’yi iktidara getiren benim de imzam var” diyeceğini söyledi. Kaynaklar, Kılıçdaroğlu’nun 74 kişilik kapsayıcı bir anahtar liste hazırlayacağını ifade ederek, “Bu kişilerden de 52 kişiyi seçmesini isteyecek. Bu da birçok PM ve MYK üyesinin liste dışı kalması ihtimalini doğuracak” dedi. Kılıçdaroğlu, bununla birlikte herkesle çalışabileceğini, tüm delegelere güvendiğini ifade edecek ve iktidara hep beraber yürüme mesajı verecek. l Haber Merkezi konuşuluyor. Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesini hazırlarken PM’de Anadolu temsiliyetini artıracağı, büyükşehirlerin temsiliyet ağırlığının ise geçmişe oranla azaltılacağı ifade ediliyor. Anadolu temsiliyetinin artırılmasıyla birlikte PM’ye gi AVRUPA’DAN DA ISIM OLACAK Kurultayda Parti Meclisi (PM) için aday olan isimler yoğun biçimde kulis çalışması yürütürken, sürpriz isimlerin de Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer alabileceği belirtiliyor. Avrupa’daki 28 CHP temsilciliğinin 15’i CHP Münih Başkanı Gülbey Kılıç, CHP İngiltere Başkanı Kazım Gül ve CHP Berlin Başkanı Kenan Kolat’ın ismini Kılıçdaroğlu’na önerirken, 13 Avrupa temsilciliğinin ise farklı üç ismi önerdiği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun ise bu dönem PM’ye Avrupa’dan bir ismi yazacağı kaydedildi. PM için İzmir kontenjanından milletvekilleri Murat Bakan ve Tuncay Özkan konuşulan isimler arasında yer alırken, 2016’da partiyi eleştirerek CHP’den istifa eden Aylin Kotil’in de Kılıçdaroğlu tarafından PM listesine yazılacağı öğrenildi. Kotil ismine parti içerisinden büyük bir tepki olduğu kaydedildi. l İç Politika recek yeni isimlerin kamuoyunda tanınan ve yıldız isimler yerine; toplumun farklı kesimleriyle iletişimi olan ve sahada aktif olarak çalışma yürütecek isimlerden oluşacağı dile getiriliyor. Parti dışından PM’ye davet edilebilecek isimlerin de olabileceği konuşulu ANAHTAR LISTE IÇIN ADI GEÇENLER CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesi de kulislerin gündeminde. Bu kapsamda mevcut MYK üyelerinin büyük oranda PM için listede yer alacağı dile getiriliyor. PM üyelikleri devam edecek isimler arasında Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, Gülizar Emecan, Haluk Koç, Ali Öztunç, Selin Sayek Böke, Gamze Taşcıer, Erdoğan Toprak ve Gökhan Zeybek’in ismi konuşuluyor. Milletvekili olup PM üyesi olmayan ancak anahtar listeye girme ihtimali yüksek olan isimler ise Murat Emir, Ali Mahir Başarır, Murat Bakan, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Zeynel Emre ve Özgür Karabat olarak dillendiriliyor. Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinin son ana kadar değişebileceği de belirtiliyor. yor. Parti kaynakları; CHP’nin 31 Mart yerel seçimleri için belirlenen adaylarının genel olarak tanınmayan isimlerden oluştuğu ancak başarılı sonuçlar elde edildiğine dikkat çekerek, PM için de benzer bir yapının oluşturulacağı ifade ediliyor. l ANKARA İlk olarak Atıcı açıkladı, dün de Cihaner ve Yarman basın toplantısı yaptı Üç isim aday adayı CHP’nin 2526 Temmuz’da gerçekleştirilecek 37. Olağan Kurultayı’nda genel başkanlık için CHP Parti Meclisi (PM) üyesi İlhan Cihaner ile Tolga Yarman aday adaylığını açıkladı. CHP’de Aytuğ Atıcı’yla birlikte aday adaylığını açıklayanların sayısı 3’e çıktı. CHP’nin 37. Olağan Kurultayı öncesi dün parti genel merkezinde Cihaner ve Yarman, ayrı ayrı basın toplantısı düzenledi. Genel merkezde ilk açıklamayı yapan Cihaner, CHP’nin yaptıkları ve yapmadıklarıyla nasıl bir ülkede yaşanılacağının belirleneceğine işaret etti. Cihaner, temel eleştirilerinin partinin bu potansiyelini, devasa insan kaynağını ve tarihsel birikimini yeterince verimli kullanmadığı yönünde olduğunu ifade etti. Kurultayın pandemi şartlarında düzenlenmesinin verimli ve demokratik koşullarda yapılmasının önünde büyük engel oluşturduğunu ifade eden Cihaner, “Ancak şimdi bize düşen bu kurultayı tarihsel önemine uyacak şekilde gerçekleştirmeye çalışmaktır” görüşünü ifade etti. CHP’nin kurucu geleneğinin, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşı’nın en zorlu günlerinde bile mücadelenin kişilerle değil, Meclis’le yürütülmesiyle olduğunu kaydeden Cihaner, şunları söyledi: “Öyleyse bugün CHP’nin en güçlü yönetim organı PM olmalıdır. Liderin seçtiği PM’ye değil, üyelerin seçtiği PM’nin temsilcisi liderlere ihtiyacımız var. Liderin partisine değil, halkın partisine ihtiyacımız var. Liderin aldığı kararlara uyan milletvekillerine değil, üyelerin, delegelerin, milletvekillerinin karar alma süreçlerine katıldığı MYK ve PM’ye ihtiyacımız var. Bu ilkeleri parti yasalarına dönüştürmeyi amaçlayanlardan biri olarak genel başkanlığa aday oldum. CHP Genel Başkanlığı dünyayı değiştirebilecek bir konumdur. Önce partimizi, sonra ülkemizi, sonra dünyayı değiştirmeye talibiz.” Adaylık için gerekli desteği bulduğuna işaret eden Cihaner, “CHP Genel Başkanlığı’na adaylık için gerekli olan koşulları karşıladı Tolga Yarman İlhan Cihaner Aytuğ Atıcı AYTUĞ Adaylık için özgür ATICI: delegeye ihtiyaç var LEYLA KILIÇ gezdiğini ve kurultay delegelerinin tamamını aradığını kaydeden Atıcı, “Onları, Aytuğ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında genel başkanlık için ilk olarak aday adaylığını açıkla Atıcı’nın değil, manifestomuzun etrafında birleşmeye davet ettim” diye konuştu. İlhan Cihaner ve Tolga Yarman’ın aday aday yan Aytuğ Atıcı, “Verilen sözler yerine getirilirse imza sorunumuz olmaz. Hayallerimiz lığını açıklamasından da mutlu olduğunu kaydeden Atıcı, Kılıçdaroğlu’nun adaylaş büyüktür ve bunun için de özgür delegeye ihtiyacımız vardır” dedi. Eski CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, adaylık açıklamasının ardından geçen süreyi Cumhuriyet’e anlattı. Şu ana kadar 76 il ması için partililere talimat verdiği yönündeki iddialara ilişkin ise “Kurultay delegesi Kemal Bey’den talimat alarak imza vermez, vermemelidir. Kemal Bey’in de böyle bir talimat verdiğini zannetmiyorum” dedi. ğımız için bu açıklamayı yapmış bulunuyoruz. Ama daha 2 gün var ve daha güçlü bir hale getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. Cihaner, “Daha önce genel başkan adayı olan Muharrem İnce ile diyaloğunuz oldu mu” sorusuna da “Muharrem Bey partilimiz. Parti için önemli görevler yerine getirmiş bir dostumuz, yoldaşımız. Sürekli fırsat buldukça görüşüyoruz” diye konuştu. Yarman da açıkladı Cihaner’in açıklamalarının ardından kurultay onur üyesi Prof. Tolga Yarman da 37’nci Kurultay’da genel başkanlığa aday adaylığını açıkladı. Yarman, kurultayın toplum sağlığı açısından isabetli bir zamanda yapılmadığını belirterek, “Bugünkü CHP’yi çok daha iyi bir CHP yapmak için buradayım. Çok daha iyisini yapabileceğimize inandığım için buradayım. Çizgisinden saptığını izlediğimiz CHP’yi tekrardan coşkularla bu toplumun CHP’si, reçetesi, önderi ve özlemlerin sahibi kılmak için buradayım” diye konuştu. Atıcı, Cihaner ve Yarman’ın adaylıkları kurultay günü 68 delegenin imzasını bulduklarında kesinleşecek. l ANKARA/Cumhuriyet ONUR ÜYELERİNE MEKTUP: Misafir etmekten onur duyarız CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, onur üyelerine 37. Olağan Kurultay için mektup yolladı. Mektupta koronavirüs salgını nedeniyle kurultayın yapıldığı salona seyirci alınamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Salon dışında kurultay kampüsümüz içinde sizlerle birlikte olacağımız Covid19 kurallarına uygun bölümler yarattık. Eğer katılmak isterseniz buradaki dev ekranların bulunduğu bölümde sizleri misafir etmekten onur duyarız” dedi. Onur üyeleri mektubun yanı sıra telefonla da tek tek aranıyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin onur üyelerine gönderdiği mektupta, 37. Olağan Kurultay’ın 2526 Temmuz’da koronavirüs tedbirleri kapsamında Bilkent Üniversitesi Odeon Amfi Tiyatrosu’nda gerçekleştirileceğini anımsattı. Tedbirler kapsamında kurultay salonuna seyirci alınamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sizleri salona alamamaktan büyük üzüntü duyuyoruz. Ancak salon dışında kurultay kampüsümüz içinde sizlerle birlikte olacağımız Covid19 kurallarına uygun bölümler yarattık. Eğer katılmak isterseniz buradaki dev ekranların bulunduğu bölümde sizleri misafir etmekten onur duyarız” dedi. Kurultayın sosyal medya hesaplarından da yayımlanacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Kurultayımızı izleyebilir ve katkı sunabilirsiniz. Ülkemizin ve tüm dünyanın bu zorlu süreci geride bırakarak , bir an evvel normale dönmesini umuyor sağlıklı günler diliyoruz” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet CHP ELAZIĞ MİLLETVEKİLİ EROL: Yeni bir umudun başlangıcı olacak CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, 37. Olağan Kurultay’a ilişkin “Ülkemiz ve partimiz için yepyeni bir umudun başlangıcı olacaktır” dedi. Kurultaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erol, “2017’de Adalet Yürüyüşü ile başlayan, 2019’daki yerel seçimlerde devam eden Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki CHP’nin yükselişi yakın zamanda iktidar olacağımızın en önemli göstergesidir. Genel Başkanımızın Millet İttifakı partileri ile yürüttüğü toplumsal barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesi, yapacağımız kurultaya da hem söylem hem de kadro anlamında damgasını vuracaktır” dedi. CHP kurultaylarının her zaman çözüm ürettiğini söyleyen Erol, “CHP tarihine bakarsanız ülkenin en bunalımlı dönemlerinde ve hatta CHP’nin muhalefette olduğu dönemlerde bile partinin kurultayları ile ülkenin sorunlarına kalıcı ve köklü çözümler üretmiş, umutsuzluğu umuda çevirmiştir” diye konuştu. l İç Politika Bakırköy Belediye Başkanı Kerimoğlu, CHP kurultayına ilişkin sorularımızı yanıtladı: Delegenin beklentisi: Değişim ALİ AÇAR Ankara’da yarın ve pazar günü yapılacak CHP 37. Olağan Kurultayı’nı değerlendiren Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, “Bu kurultay da Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun 22 Nisan ve 19 Temmuz’da Cumhuriyet gazetesinde manifesto niteliğinde yazdığı, bizlerin de içselleştirdiği ve halka anlatmak için büyük bir heyecan duyduğu iktidar programı yer alacak. Aynı zamanda 31 Mart yerel seçimlerinde Genel Başkanımızın ilmek ilmek dokuyarak seçim başarısına dönüştürdüğü çabayı iktidar hedefiyle taçlandıracağımız bir kurultay göreceğiz” dedi. Kurultaya ilişkin sorularımızı yanıtlayan Kerimoğlu şunları söyledi: n CHP yarın 37. Olağan Kurultayını topluyor. Nasıl bir kurultay olacak? Sizce kurultayın ana fikri ne olur? 100 yıl önce bir kurtuluş dönemi yaşayan ülkemiz bugün tüm dünyanın gözünü çevirdiği bir demokrasi mücadelesi veriyor. Sayın Genel Başkan da bunun adına ‘Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırma mücadelesi’ diyor. Bu doğrultuda seçilecek olan parti kurulları önümüzdeki dönemin cumhurbaşkanı adayını daha doğrusu cumhurbaşkanını belirleyecektir. Tartışmaları bir kenara bırakarak bu kurultaya demokrasiyi yeniden inşa edecek, otoriterleşmeye son verecek, toplumsal refahı sağlayacak, bölgesel barışı tesis edecek gözle bakmalıyız. Bu kurultayda Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun 22 Nisan ve 19 Temmuz’da Cumhuriyet gazetesinde manifesto niteliğinde yazdığı, bizlerin de içselleştirdiği ve halka anlatmak için büyük bir heyecan duyduğu iktidar programı yer alacak. İçinde Anadolu aydınlanması, evrensel sosyal demokrasi ve CHP’nin temel programı olan 6 oku da kapsayan hümanist, kamucu ve kucaklayıcı bir sol yer alacak. Dolayısıyla 31 Mart yerel seçimlerinde Genel Başkanımızın ilmek ilmek dokuyarak seçim başarısına dönüştürdüğü çabayı iktidar hedefiyle taçlandıracağımız bir kurultay olacaktır. n Kurultay Millet İttifakı’nın geleceğini nasıl etkiler? Kesinlikle olumlu yönde etkileyecektir. 31 Mart başarısı sadece CHP’lilerin değil, belirli ilkeler ve değerler etrafında bir araya gelmiş Millet İttifakı’nın, sivil toplum örgütlerinin ve yurttaşlarımızın başarısıdır. 37. Olağan Kurultayımız Genel Başkanımızın hedeflerine destek olacak, demokrasi, laiklik, özgürlük, eşitlik, adalet, gelir dağılımında paylaşım gibi partimizin temel değerlerini savunacak parti emekçilerinden oluşacağı gibi Millet İttifakı’na da zarar vermeyecektir. n Peki nasıl bir PM oluşturulmalı? Delegenin hem PM’de hem de MYK’de de ğişim yönünde beklentisi var. Bu sık sık bize de aktarılıyor. Partiyi büyütmek adına herkes partide yer alabilir fakat yönetmek için mutfağında olamaz. Parti yönetimi ancak öz evlatlarla olur. Parti dilini bilmeyen, parti içi hassasiyetlerimizi göz ardı eden, çok güçlü akademik, bürokratik ya da siyasi kişiler de olsa parti kadrolarından süzülüp gelmeyenlerin PM’de olmasını, yani yönetim kadrolarında bulunmasını doğru bulmuyorum. PM üyeliklerini Anadolu illerine, özellikle de milletvekili çıkaramadığımız illere dağıtmak gerektiğini düşünüyorum. Ben; değişime öncülük edecek, Z kuşağını temsil edebilecek, dünyayla rekabet edebilecek, partimizin başkalaşmasına izin vermeyecek, laik, sosyal hukuk devletini tavizsiz savunacak, yerelde ve genelde kadınların başarısı için aktif görev üstlenebilecek kadınların ve gençlerin temsiliyetini destekliyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle