17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 24 TEMMUZ 2020 CUMA 340/2 0 0 350/2 5 0 260/1 7 0 340/2 2 0 330/1 8 0 320/1 2 0 280/1 4 0 330/1 6 0 400/2 3 0 390/250 310/180 340/2 4 0 250/140 340/260 250/1 5 0 190/1 1 0 260/1 6 0 380/210 220/130 300/1 8 0 290/2 4 0 290/2 3 0 TARİHTE BUGÜN 1908: II. Meşrutiyet, II. Abdülhamit’in emriyle yayımlanan resmi bildiriyle ilan edildi. 1923: Türkiye’nin bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınmasını sağlayan Lozan Barış Antlaşması imzalandı. 1950: Gazeteciler Cemiyeti, sansürün kaldırıldığı “24 Temmuz’u (1908) Basın Bayramı ilan etti. Hayati önemden Erdoğan ailesinin desteklediği KADEM İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için pek çok çalışma ‘kaldırıveririz’e yaptı: Türkiye için en önemli adım SARP SAĞKAL AKPGenel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un “Na sıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır” sözleriyle tartışmaya açılan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Halk isterse kaldırın” sözleriyle hedef haline gelen İstanbul Sözleşmesi’nin en önemli destekçilerinden biri de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar olan Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM). KADEM sözleşmeyle ilgili pek çok çalışma yaptı. Bu çalışmalarının başında 2015’te düzenlenen “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesinde İstanbul Sözleşmesi Çalıştayı” geldi. Çalıştay sonunda sonuç bildirisi yayımlayan dernek, sözleşmeyle ilgili “İstanbul Sözleşmesi’nin hukuki boyutunun İstanbul Sözleşmesi’nin nasıl ‘gözden düştüğü’ Erdoğan’a sunulan skandal raporla ortaya çıktı. Rapora göre sözleşme ‘kadını maskülen, erkeği feminen yapıyor, toplumu çökertiyor’. Rapora sitesinde yer veren gazeteci Murat Yetkin yazısında “Erdoğan tarikatların, cemaatlerin ve İslamcı entelijensiyanın baskısında” dedi. ‘KAFAYI CINSIYETE TAKMIŞLAR’ Türkiye Düşünce Platformu tarafından hazırlanıp Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulan İstanbul Sözleşmesi raporunda “Cinsiyet algısı silinmek isteniyor, cinsel sapmayı meşrulaştırıyor. Din, kültür, örf, töre, namus, edep kavramları değersizleştiriliyor” denildi. Raporun detaylarını yazan Murat Yetkin, 13 sayfalık raporda 38 kez ‘cinsiyet’ kelimesinin geçtiğini belirterek “Kafayı cinsiyete takmışlar” yorumunu yaptı. Yetkin, “Raporun yazarları, ‘ka dınların daha maskülen, erkeklerin ise daha feminen bir davranış şekline kaydığını’ gözlemliyormuş. Sözleşme toplumu ‘cinsiyetsizleştirmeyi’ amaçlıyor, cinsiyet algısı tamamen silinmek isteniyormuş. ‘Töre cinayeti, namus cinayeti gibi kavramsallaştırmalar da’ toplumu ayakta tutan değerlerin itibarını azaltmaya’ yönelikmiş. Sözleşme, ‘her türlü cinsel sapma hareketini, cinsel yönelim kavramı ile meşrulaştırıyor ve ahlaki ve toplumsal yaptırımlardan muaf” kılıyormuş.” Yetkin rapo run Erdoğan’a hakaret anlamına geldiğini dile getirdi. Yetkin raporun imzacılarını da şöyle kaleme aldı: “Düşünce Platformunun Onursal Başkanı Hayrettin Karaman. Kadınların erkekle eşit şahitlik yeteneğini sorgulamaktan boşanan kadının nafaka almasını caiz bulmamaya dek yol açtığı çok tartışma bulunuyor.” Yetkin yazısında “Sadece belli tarikat ve cemaatler değil İslamcı entelijensiya da Erdoğan üzerinde baskı kuruyor” ifadesini kullandı. l Haber Merkezi yanı sıra, şiddeti sona erdirme, ayrımcılığı sonlandırma ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama konusunda sosyal boyutu bulunmaktadır. Bu noktada Türkiye, sözleşmedeki önleme, koruma, soruşturma dışında Türk toplumunun temel hassasiyetlerini de göz önüne alarak politika üretme yükümlülüğünü de yerine getirmelidir” çağrısında bulundu. Bildiride sözleşme için bütçe verilmesi gerektiği de belirtilerek “İstanbul Sözleşmesi’nin birçok hükmünün başlıca 6284 sayılı kanun ve iç hukuktaki sair düzenlemelerde karşılığı bulunmasına karşın, hayati öneme sahip olan kanunun uygulanması için yeterli bütçe tahsisi yapılmalıdır. Ayrıca ve yeterli şekilde bütçelendirilmelidir, bu devletin Anayasa’da yer alan devletin sosyal ve iktisadi ödevinin de gereğidir” denildi. Sözleşmeyi destekleyen öneriler Bunun yanı sıra sözleşmeyle ilgili 60 KEZ ŞIKÂYET EDILMIŞTI Durdurulamayan cinayet Meclis’te Gazetemizin gündeme getirdiği ve hakkında uzaklaştırma kararı çıkarttırmasına karşı evli olduğu erkek Özhan Şahin tarafından boğularak öldürülen Sevtap Şahin’in, 60 kez şikâyette bulunmasına rağmen işlem başlatılmaması TBMM gündemine taşındı. CHP Milletvekili Gamze Taşcıer, erkek şiddeti sonucu yaşamını yitiren Sevtap Şahin’in ölümünde ihmali bulunanların ortaya çıkarılmasını istedi. Taşcıer, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, “Cinayetin öncesinde Şahin’in 60’a yakın kez şikâyette bulunduğunu açıklayan ailesinin anlattıkları, cinayetin göz göre göre geldiğini ve Şahin’in korunmadığını ortaya koymuştur” dedi. l Haber Merkezi Kaburga kıran MERT dayak iddiası ÇİLLER’E DAVA Eski başbakanlardan Tansu Çiller’in oğlu Mert Çiller, iki çocuğunun annesi Zeynep Çiller’i dövdüğü iddiasıyla mahkemelik oldu. Kaburgaları kırılıncaya kadar dayak yediğini iddia eden Zeynep Çiller, Mert Çiller’e boşanma davası açarak çocuklarının velayetini istedi. Sözcü’nün haberine göre Aile Mahkemesi, Mert Çiller hakkında evden uzaklaştırma ve Zeynep Çiller’e yaklaşmama cezası verdi. Dava dilekçesinde Tansu Çiller hakkında da avukatı ile birlikte aile konutuna gelerek polislerin işlem yapmasını engellemeye çalışma suçlaması yöneltildi. l Haber Merkezi YARGI ERKEĞİ KORUDU Tecavüze uğradı, eşi öldürdü Muş’ta eşinin kardeşi tarafından tecavüze uğrayan 6 çocuk annesi Fatma A. (32), 12 Temmuz’da eşi Kazım A. (38) tarafından başından vurularak öldürüldü. Katil zanlısı eş tutuklandı. Kadına tecavüz etmekle suçlanan kayınbirader Sinan A. ise serbest bırakıldı. Kadının avukat ağabeyi Mir Bedirhan Ayaz, “Tecavüzcü adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Aynı gün, Sinan A. serbest kaldıktan sonra Kazım A., ‘Eşim, kardeşime iftira atmaktadır. Bu işi temizlememiz gerekiyor’ diyerek kardeşimi öldürdü. Mahkeme kardeşimin beyanını esas almadı, tecavüzcünün katilin beyanı esas alındı” dedi. l Haber Merkezi GREVIO (Kadınlara Karşı Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Uzman Eylem Grubu) Komite Başkanı’nın konuk olduğu seminerler düzenleyen dernek, 2017’de de “Türkiye’nin GREVIO’ya Sunacağı Dönemsel Anket Cevabı İçin STK Gölge Raporu” çalışmasını hazırladı. Rapor İBB’DEN EK SEFER İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Ayasof ya Camii’nde kılınacak ilk Cuma Namazı için ek 25 sefer düzenledi. Eminönü – Sultanahmet Beyazıt çatalında ise tramvay seferleri yapılmayacak. Yenikapı, Kazlıçeşme ve Gülhane’deki İSPARK otoparkları ücretsiz hizmet verecek. KAPALI YOLLAR Ayasofya’da namaz nedeniyle Atatürk Bulvarı, Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi’nden Tarihi Yarımada istikame tine giden tüm yollar ve Galata Köprüsü, Kennedy, Reşadiye, Ragıp Gümüşpala caddeleri kapalı. Avras ya Tüneli açık. Metro ve Marmaray çalışıyor. da, “Türkiye için kuşkusuz en önem li adım, Nisan 2011’de İstanbul’da Av rupa Konseyi’nce kabul edilen Kadın lara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şidde tin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ne ev sahipliği yapmış olması ve bu söz leşmeyi ilk imzalayan ülke olmasıdır. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi olarak da literatüre giren ve şiddetin tanımını genişleten sözleşmeyi, Mayıs 2011 ta rihinde imzalamıştır” denildi. Raporda sözleşmenin daha iyi uygulanabilme si için “İstanbul Sözleşmesi’ne taraf ol maktan kaynaklanan yükümlülükler gereği cinsel suçlara ilişkin önleyici ve mağdurlara yönelik koruyucu düzen lemeler yapılması, yeterli sayıda ‘Cinsel Şiddet Kriz Merkezleri’ kurulması” 3 imam, 5 müezzin önerileri yer aldı. l ANKARA Babanın çaresizliği Ayasofya çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, İstanbul Yeni Cami Hatibi Ferruh Muştuer, İstanbul Fatih Cami İmam Hatibi Bünyamin Topçuoğlu’nun Ayasofya Camii’ne imam olarak atandığını açıkladı. İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç “Ayasofya’ya 3 imam 5 müezzin atanmış. Yağma Hasan’ın böreği...” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Ceren Özdemir’in babası: “Yargı talebimizi reddedecek, eminim.” Ordu’da cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürülen üni versite öğrencisi Ceren Özdemir’in (20) babası Yılmaz Özdemir, Muğla’da katle dilen Pınar Gültekin’in ailesini telefonla ara yarak taziyelerini ilet ti. Kızının katili Özgür Arduç’un aldığı cezaya yaptığı itirazın istinaf mahkemesi tarafından reddedildiğini anımsatan Özdemir, “Şimdi Özdemir Yargıtay’a müracaat ettik, Yargıtay’ın da reddedeceğine eminim” dedi. Öte yandan, Muğla’da öğrenci Pınar Gültekin’i (27) öldüren Cemal Metin Av cı, cezaevinde tek kişilik hücreye konuldu. Avcı’nın ailesinin işlenen cinayete ilişkin haberlerin engellenmesi için savcılığa gizli lik talebinde bulunduğu öğrenildi. l DHA İmamoğlu: AYASOFYA’DA İLK CUMA Davet edilmedim İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ek AKŞENER KARANTINADA rem İmamoğlu, Ayasofya İ Camii’nde kılınacak ilk cu Yİ Parti Genel Başkanı programa davet edildiği, ma namazına davet edil Meral Akşener’in Aya Akşener’in de bu davet mediğini belirterek “Bugü sofya Camii’nin ibadete ten memnuniyet duydu ne kadar, İstanbul’da han açılması dolayısıyla dü ğu ifade edildi. gi açılış ya da tören yapıl zenlenecek programa ko Akşener’in programa dıysa hiçbirinden davet ronavirüs karantinasında katılmaları için partileri gelmedi” dedi. olması nedeniyle katıl nin TBMM Grup Başkanı İmamoğlu “Benim çalış mayacağı bildirildi. Orhan Çakırlar, Parti Söz ma arkadaşlarımdan iste İYİ Parti’den yapılan cüsü Yavuz Ağıralioğlu ve yen rahatlıkla gidebilir. Ben açıklamada, Akşener’in, Kalkınma Politikaları Baş yarın Ankara’dayım. Hacı Diyanet İşleri Başka kanı İsmail Tatlıoğlu’nu Bayram Veli Camii’nde ola nı Ali Erbaş tarafından görevlendirdiği bildirildi. cağım” dedi. l İç Politika Ayasofya Camii’ndeki l ANKARA/Cumhuriyet ‘DİYANET BELİRLEDİ’ İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 86 yıl sonra yeniden ibadete açılan Ayasofya Camisi’ndeki son hazırlıkları yerinde inceleyerek gerekli tedbirlerin alındığını söyledi. Yerlikaya, Ayasofya Camisi’ne alınacak misafirlerin davetlerinin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yapıldığını söyledi. Cami içi ve çevresinde namaz kılma yerlerinin belirlendiğini kaydeden Yerlikaya “Erkekler için Ayasofya Meydanı, Sultanahmet Meydanı ve Yerebatan Caddesi; kadınlar için Sultanahmet Türbesi yanındaki alan ile Mehmet Akif Parkı tahsis edildi. Namaz kılınacak alanlara ise Beyazıt Meydanı, Sirkeci ve Çatladıkapı’dan gelinecek. 11 ayrı kontrol noktasında polisler tarafından arama yapıldıktan sonra içeri alım yapılacak” dedi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli, Ayasofya’yı ziyaret etti. Ziyarette ‘Ayasofyai Kebir Camii Şerifi’ tabelası asıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, darphanenin Ayasofya için özel para bastığını duyurdu. Siyasal İslam ve Davutoğlu Okuyacağınız yazıyı 20 Mart 2020 günü yayımlamayı düşünmüştüm. Araya başka yazılar girdi. Belki bir süre daha yayımlamayacaktım ama 8 Temmuz akşamı kendisiyle TELE 1’de yapılan söyleşiden sonra yayımlamaya karar verdim. HHH Bilkent Üniversitesi’nde gençlerle bir araya gelen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, söyleşi katılımcılarından birisinin “11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘Siyasal İslam tüm dünyada çöktü’ ifadelerine görüşleriniz nelerdir” sorusunu “Çok ezberci bir tutum olarak görüyorum bunu” diye yanıtlamış. Daha sonra “siyasal İslam”a ilişkin düşüncelerini şu cümlelerle dile getirmiş: “Trump’ın zihni, siyasallık bakımından ve Hıristiyanlığın siyasal kullanımı açısından İslam dünyasındaki liderlerin çok daha ötesindedir. Netanyahu’nun zihni için de, Yahudiliğin siyasetle ilişkisi bağlamında aynı durum söz konusudur. Biz niye Trump’a siyasal Hıristiyan, Netanyahu’ya siyasal Yahudi demiyoruz da, Müslüman dünyada din ile siyaset ilişkisini tanımlamak gerektiğinde siyasal İslam diyoruz? Bir kere bunu sorgulamak gerek. Çok ezberci bir tutum olarak görüyorum bunu. Ne zaman Trump siyasal Hıristiyan olarak tanımlanır ve sorgulanırsa, bu tarafta da aynısını yapabiliriz. Bütün Ortadoğu coğrafyasında bir sıkıntı var. Siyasal İslam başarısız oldu demek, Sisi gibi bir darbecinin, Esad gibi kendi halkını katleden birisinin başarısı anlamında mı söylenir?” HHH Sığ ve çocukça değerlendirmeler. Buna “Gördüğünden göz kirası istemek” denir. Netanyahu’dan, Trump’tan bize ne, sen İslam dünyasına bak: Hıristiyan ve Yahudi (Musevi) dünyasında Taliban, El Kaide, IŞİD, El Nusra benzeri terör örgütleri var mı? Yok! Zaman zaman İslam karşıtı bireysel saldırılar oluyor ama örgütlülük söz konusu değil. HHH Koskoca profesör başkanın bir Yahudi (Musevi) anadan doğmamış kimsenin Yahudi olamayacağından haberi bile yok. Din olarak yayılmacı Musevilik diye bir şey yok. Hıristiyanların dünyayı Hıristiyanlaştırma davasından vazgeçmelerinin üzerinden en azından yüz yıl geçti. Yapıyorlarsa bile misyonerler kullanarak barışçı yolla yapıyorlar. Trump’ın bir Hıristiyan Enternasyonali (Panhıristiyanizm) peşinde olduğuna kimse inanmaz. Adam pandolarizm peşinde. Aklı olan varsa hurdalaşmış Panislamizmi bırakıp pantörkişlira peşine düşer. HHH Kimse evrensel tanımları değiştiremez. Günümüzde İslamcılık (İslamizm) dinsel radikalizmin eşanlamlısı olarak kabul ediliyor. Ama İslamcılık ya da siyasal İslam 197080’li yıllarda ortaya çıktı, siyasal alanda din olgusuna geri dönüş hareketini temsil ediyordu. Kökenine bakacak olursak, sömürgeleşmiş İslam ülkelerinde “sömürge ve sömürgecilik” düzenine karşı ortaya çıktı. Sömürgeci devlete ve sömürge hayatına karşı çıkıp Batı’yı ve Batı tarzı hayatı reddediyorlardı. Böylece Batı karşıtı Panislamist hareket ortaya çıktı. Artık “İslamı modernleştirmek” değil, “Moderniteyi İslamileştirmek” söz konusuydu. HHH Sonunda 1928 yılında, Hassan alBanna (19061949) Müslüman Kardeşler’i kurdu. Bu hareket , Türkiye’de Yoldaki İşaretler kitabıyla tanınan Seyyid Kutup tarafından militanlaştırıldı. “Allah amacımız (hedefimiz), Hz. Muhammed önderimiz, yolumuz cihattır” şiarları idi. Başka bir deyişle Müslüman Kardeşler Allah’ın partisi idi; Allah partinin başkanı ve Hz. Peygamber partinin genel sekreteri idi. Parti, yeryüzünde Allah’ın egemenliğini kurmayı, insanın yeryüzü egemenliğine son vermeyi, insan elinden çıkma yasaları kaldırıp yerine İslam şeriatını getirmeyi amaçlıyorlardı. “Hakk”a zafer kazandırmak, “Batıl”ı ezmek için sonuna kadar savaşmak gerekiyordu. “Cihat” zaten Allah’ın emriydi. Siyasal İslam budur! Yumurtasından Taliban, El Kaide, IŞİD ve öteki İslami Cihat örgütleri çıktı. Milli Görüş partileri ve AKP de bu yumurtadan çıktı. HHH Eski Cumhurbaşkanı Gül, günümüz siyasal topluduruma (konjonktüre) bakarak cihatçı siyasal İslamın sona erdiğini söylüyor. Ama Ahmet Davutoğlu, “Siyasal İslamın sona ermediği”ni bir sempati ifadesi olarak kullanıyor. Bunu açıklaması gerek! HHH İslam dünyası 11. yüzyıldan önce eline geçen Reform ve Rönesans fırsatını kaçırdı. Artık böyle bir sürece giremez. İslam dünyası, ne yazık ki yeniden sömürgeleşmeye mahkum. Din engelini aşmış dünya tarafından sömürgeleştirilecek. Bu kaderden sadece Türkiye kurtulabilir. Cumhuriyetin somut hedeflerini gerçekleştirebilirse… Köpeğe tecavüz iddiası Ankara Çankaya’da köpeğe eziyet ederek öldürdüğü iddiasıyla suçlanan Volkan Uzun tutuklandı. Uzun’un köpeğe tecavüz ederek öldürdüğü iddiası önceki akşam sosyal medyada büyük tepki çekti. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden, “22.07.2020 günü ilimiz Çankaya ilçesinde meydana gelen olayla ilgili 9 ayrı suç kaydı ve aranması olan şüpheli yakalanarak gözaltına alınmış, 23.07.2020 günü cezaevine teslim edilmiştir” denildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle