21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELIF TOKBAY / BURAK YURTTAŞ 3 2 TEMMUZ 2020 PERŞEMBE 330/1 7 0 360/2 4 0 280/18 0 340/1 8 0 350/1 9 0 300/1 1 0 240/1 0 0 310/1 4 0 380/2 1 0 320/2 5 0 310/2 0 0 350/25 0 260/1 7 0 350/2 4 0 230/1 2 0 250/1 5 0 230/1 5 0 330/1 8 0 200/1 5 0 310/1 8 0 290/2 3 0 280/2 2 0 TARİHTE BUGÜN 1932: Keriman Halis, Türkiye Güzellik Kraliçesi seçildi. 1961: Ernest Hemingway intihar etti. 1972: Bülent Ecevit, CHP Genel Başkanı seçildi. 1993: Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’ta bulunan yazar ve sanatçıların kaldığı Madımak Oteli ateşe verildi. 35 kişi öldü. Doku ailesinin avukatı: Savcılık taleplerimizi reddediyor ‘Tüm aksilikler Gülistan soruşturmasını buluyor’ Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi 2. sı nıf öğrencisi Gülistan Do ku (21) tam 180 gündür kayıp. Mart ayında, Doku ailesinin avukatı Ali MEHMET KIZMAZ Çimen’in, Tunceli Cumhuri yet Savcılığı’ndan soruşturmanın derin leştirilmesi için talep ettiği bazı konu lara 4 ay sonra yanıt verildi. Talepleri nin çoğunun reddedildiğini belirten Çi men, “Bunlar dosyayı sürüncemede bı rakıyor. Bugüne kadarki taleplerimizin sadece yüzde 15’i kabul edildi. Onlar da hızlı bir şekilde yerine getirilmiyor. Ka yıp dosyalarında acil hareket edilme si gerekiyor. Buna dikkat edilmiyor. Ta leplerimizin çoğu bir müzakereyle ya nıtlanabilir. Tüm aksilikler nedense Gülistan’ın dosyasını buluyor” dedi. YURTTAN ATTILAR, BURSLARI KESTİLER KÜBRA KÖKLÜ Tunceli’de Gülistan Doku’nun bulunması için düzenlenen eyleme katılan 5 üniversite öğrencisi, kaldıkları yurttan atılarak bursları kesildi. Eyleme katılan öğrencilerin isimlerinin Tunceli Emniyet Müdürlüğü tarafından Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Tunceli Kız Öğrenci Yurdu Müdürlüğü’ne bildirildiği ve öğrencilerin yurtla ilişkilerinin kesilmesinin istendiği iddia edildi. Yurttan atılan Munzur Üniversitesi öğrencisi Hivda Tekkaynar “Eylemi başlatmadığımızı, zaten Gülistan için bir eylemin olduğunu ve katıldığımızı söyledik. Bize ‘Sizlik bir sıkıntı yok, en fazla uzaklaştırma alırsınız’ dediler. Evime kâğıt gönderdiler, arayıp yurtla ilişkimin kesildiğini söylediler. Şu an kalacak yerim yok. Doku arkadaşımızdı. Onun için ses çıkarmamıza bile izin vermiyorlar. Üniversitede de aynı durumlar yaşanıyor. Memur ların hep gözü üzerimizde” dedi. Doku ailesinin avukatı Ali Çi men 5 öğrenciyle ilgili karara itiraz ettiğini duyurarak “Bu öğrencilerin Gülistan Doku’nun akıbetini sormasından neden rahatsız olunduğu anlaşılmamıştır. Olay 5 öğrenci tarafından düzenlenmemiştir” dedi. Kız Öğrenci Yurt Müdürlüğü ise 5 öğrencinin yurttan çıkarılması ve bursunun kesilmesine ilişkin, “Dışarıya konu hakkında bilgi vermemiz kesinlikle yasak” dedi. l İSTANBUL İKRANUR TOPRAĞA VERILDI Görüntü bozuldu Doku’nun Sarı Saltuk Köprüsü’ndeki bariyerlerin arasında otururken bir araçtan çekildiği belirtilen görüntüleri, incelenmesi için Ulusal Kriminal’e kayıtlı özel bilirkişiye gönderilmişti. Ancak bilirkişi kendilerine gönderilen görüntüleri, birden fazla kopyası alınarak kalitesi düştüğü gerekçesiyle savcılığa iade etti. Bilirkişi, savcılıktan bu görüntülerin ilk kaydını istedi. Ayrıca iki tanığın da Doku’yu en son, saat 16.41’de aynı köprü üzerinde gördüğünü söylemesine rağmen plaka tanıma sistemi (PTS) kayıtlarının saat 12.3013.30 aralığı dışında gece 00.00’a kadar alınması yönünde Doku ailesinin yaptığı talep de reddedildi. HTS taleplerine ret Doku’nun en son bulunduğu yerdeki baz istasyonundan sinyal alan kişilerin tespit edilmesi yönündeki talep de yine savcılık tarafından kabul edilmedi. Erkek arkadaş Abarakov’un kullandığı telefon hattının sahibi, eski polis üvey baba E.Y. adına kayıtlı tüm hatların HTS kaydının incelenmesi talebi de reddedildi. Doku’nun en son görüştüğü kişi olan ve olayda adı şüpheli olarak geçen Zaynal Abakarov ile kaybolduğu gün kafe önünde yaptığı görüşmelerin içeriğinin dudak okuma yöntemiyle çözülmesi yönündeki talep kabul edildi. Anne isyan etti: 3’te 2’sini yatıp çıkacak İzmir’in Bornova ilçesinde, üniversite öğrencisi Zülal Tütüncü’yü (21) 2017’de babasına ait kılıçla öldüren Günhan Öztürk (26) ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Duruşmanın ardından konuşan Zülal’in annesi Bedriye Tütüncü karara tepki gösterdi. Tütüncü, “Ağırlaştırılmış müebbet cezası bekliyorduk. Aldığı cezanın 3’te 2’sini yatıp çıkacak. Benim kızım uyurken kılıçla öldürüldü. Bu caninin başkasının canını yakmayacağının da garantisi var mı?” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet İkranur Nazlı Tirsi Serdar Tirsi Giresun’un Bulancak ilçesinde 5 gün önce kaybolan ve dün öğleden sonra cansız bedeni evine 7 km uzakta dere içinde bulunan 7 yaşındaki İkranur Tirsi son yolculuğuna uğurlandı. Küçük kızın annesi Nazlı ve babası Serdar Tirsi güçlükle sakinleştirildi. Küçük kızın bedeninde ilk tespitlere göre, travmatik bulguya rastlanmadı. Giresun Valisi yaptığı açıklamada ilk bulgulara göre istismar izi bulunmadığını söyledi. l Haber Merkezi Bakan Koca, il il koronavirüs hastalarına ilişkin bilgi verdi Vakaların yarısı İstanbul’da 1 TEMMUZ ÇARŞAMBA 52 BİN 313 1192 3 MİLYON 443 BIN 963 5 BİN 150 362 19 2 BİN 311 201 BIN 98 1035 175 BİN 422 Eleştirene soruşturma Türk Tabipleri Birliği (TBB) Covid19 İzleme Grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında, Bursa Valiliği’nin talebiyle Uludağ Üniversitesi tarafından “halkı yanlış bilgilendirmek” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturma, Pala’nın iktidarın salgın politikasını eleştirmesi nedeniyle açıldı. TTB ve birçok ildeki tabip odaları açılan soruşturmayı kınadı. l Haber Merkezi Bilim Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında il il koronavirüs hastalarına ilişkin bilgi veren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Vakaların yüzde 53.74’ü İstanbul’da. Son bir haftada İstanbul’daki vakaların tüm vakalara oranı yüzde 51.16. Son iki hafta içinde Ankara, Gaziantep, Bursa, Konya ve Diyarbakır’da vaka sayılarında artış olmuştur” dedi. Bakanlığın internet sitesinde tüm kentlerin bilgilerinin paylaşılacağını duyuran Koca, “Nüfusa kıyasla toplam vaka sayısının en düşük olduğu iller Gümüşhane, Tunceli, Kars, Burdur ve Bartın. Vaka sayısında istikrarlı azalma gösteren iller Tekirdağ, Balıkesir, Samsun, Kırşehir, Düzce. Gümüşhane’de iki haftadır hiç vaka yok” diye konuştu. Salgına ilişkin yaş ortalamalarını da paylaşan Koca, “Ölümlerde 60 yaş üzeri ve hastalığı olanların oranı yüzde 72’ye yakın. Yoğun bakım hastalarındaki artışla birlikte entübe hastaların yaş ortalaması da yükselmekte. Bir önceki ay 65.2 olan ortalama bu ay sonu 67.4’e yükseldi. Son bir ayda vefat edenlerin yaş ortalaması 70.1. Hastanede yatanların yaş ortalaması 47.5. Evde takip edilenlerin 37.4. Zatürree gelişen vakaların yaş ortalaması 36 iken 52.9’a çıktı. Virüs erkeklerde ve ileri yaşlarda daha ölümcül” ifadelerini kullandı. Almanya’ya heyet Koca, Almanya’yla turizm görüşmelerine ilişkin de “Yarın (bugün) Dışişleri Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı ve Sağlık Bakanlığından da bakan yardımcımız Almanya’ya gitmiş olacaklar. Yapılacak sunumun ardından kaygının ortadan kalkacağını düşünüyorum” dedi. l ANKARA edemeden çalıştırıldığını görebilirsiniz. Salgın sürecinde hapsedildiler Cehennem “Kriz” dedim ya, peki salgın sürecinde gardiyanlar nasıl yaşadı? bekçileri de Bir gardiyanın cezaevine tıpkı mahpus gibi, xray’den ateşte yanıyor geçerek, cebindeki telefonu dışarıda bırakarak girdiğini hatırlatayım. Eyfel Kulesi’ni gördünüz mü? En azından bir gün Paris’e giderseniz göreceğinizi bilirsiniz. Ya Özgürlük Heykeli’ni? Belki hiç düşünmediniz ama yolunuz New York’a düşerse orada durduğunun farkındasınız. Bir gezdiren olursa Tivoli Bahçeleri’nin altını üstüne getirirsiniz. Yeter ki Kopenhag’a bir varın. Gidersiniz, görürsünüz, bilirsiniz... Sanırım şu dünyada en zor karşılaşacağınız şey aslında en yakınınızdadır. Bir finans kralının çocuğu olan asker, boğazdaki yalıda doğmuş polis, sanayicilerin arasında büyümüş bir gardiyan bugüne kadar hiç görmedim. Davalarını izledim, gözaltına alındım, hapis yattım. Hepsi yeniden yaşansa yine de halkın arasından çıkmamış bir tanesiyle karşılaşabileceğimi sanmıyorum. Merak edip sordum. Kimi bir öğretmen çocuğu, kimi işçi aileden, kimi öksüzyetim. Ülkeyi yönetenler onları pek çok kez halkla karşı karşıya getirmeye çalışır. Bunun için de en başından, halkla aralarına duvar örmek için ayrıcalıklı olduklarını vaaz eder. Bütün ayrıcalık hayallerinin yıkıldığı kriz dönemleri tüm yanılsamaları ortadan kaldırır. Mühendis ya da Salgının ardından alınan ilk kararla önce cezaevindeki gardiyanlar üçe bölündü. Bir grup evde karantinaya, ikinci grup bir otelde karantinaya alındı. Üçüncü grubun ise cezaevinden çıkmasına izin verilmeden, tıpkı bir mahpus gibi cezaevi içinde açılmış odalarda yaşaması sağlandı. En az ikişer haftalık periyotlar halindeki bu üç duraklı dolaşım, gardiyan için yeni bir hayat demekti. 45 günün 15’inde hapishanede kilitli, 15’inde bir otel odasında kilitli, 15’inde ise evde kapalı bir tür hapishane. Salgın ilerleyince bu periyotlar üçten ikiye düştü. Yani en az 15 gün hapishanede, 15 gün ise evde kapalı bir hayat. Evden dışarı çıkıp çıkmadıklarının görevliler vasıtasıyla kontrol edildiği, gardiyanın gardiyanlığını yapan bir düzen. Söylemek istediğim şu: Süreç bir gardiyanı da fiilen cezaevinde mahkum olduğu çalışana dönüştürdü. Üstelik görevli sayısının azalması nedeniyle çalışma saatleri arttı. Bir kişi birkaç kişilik iş yaptı. En az 15 gün hapiste kapalı kalan, ailesi ile sınırlı bir görüşme imkânı olan gardiyanın koşulları ağırlaştı. Zaman zaman 24 saat kesintisiz çalışmanın olduğu vardiyalar, insan bedeni için kaldırılması zor bir mesai ortamı oluşturdu. iktisatçı gardiyan Salgın döneminde cezaevindeydim. Mahpusları da yakınlarını da onlar için kanun yapanları da günlerce konuştuk. Bir eksik kalmıştı: Gardiyanlar. Onların bu süreçte yaşadıklarını kimse anlatmadı. Daha da önemlisi onlar adına onların sesi olacak neredeyse kimse yoktu. Gözleri “keşke biri anlatsa” der gibi bakıyordu. Bu Kimi günlerce görmediği ailesine, çocuğuna ağladı. Kimi bu şartlar altında “mahpustan ne farkımız var” diye kendi kendine söylendi. Kimi de “tutuklu insanları artık daha iyi anlıyorum” diye iç geçirdi. Diyeceksiniz ki herhalde dişe dokunur bir fazladan mesai ücreti almışlardır. Bu sorunun yanıtı da elbette hayır. görev de bize kaldı. Biliyorum, Fransızcadan aldığı mız “gardiyan” kelimesinden hoş Yönetenler için önemsizler lanmıyorlar. Arap dilinden uyar İnsanlar için hapis kararı veren ladığımız “infaz memuru” ise ba adalet saraylarındaki odalar sal na pek soğuk geliyor. Neredey gın nedeniyle kapalıydı. Ama kose tüm edebiyatımıza mal olmuş, şulları ağırlaşmış tutukluhüküm söylemesi kolay, halkın kabul etti lüler, devletin gördükleri tek yüzü ği şekliyle “gardiyan” ifadesini da ne, yani gardiyana tepki göster ha bizden görüyorum. “Gardien”in diler. Bunu da gardiyan göğüsle karşısında yazan “cehennem bek mek zorunda kaldı. çisi”, hapishaneyi de yapılan işi de Öte yandan kendileri de her bi daha iyi anlatıyor. ri yüzlercebinlerce insanı barın Okudukları okullar bana bir şey dıran cezaevinde hastalık tehlike anlatıyor. Yıllar geçtikçe üniver siyle yaşadı. Türkiye’deki sistem siteyüksekokul mezunu gardi sorununun son düğmesi olarak, yan sayısı artıyor. Hayır, bunun yönetenler için ne kadar önem nedeni maaşların yüksek olması siz olduğu gerçeğiyle tanıştı. filan değil. Yakından bakınca fark Mahalle bekçileri günlerce konu ediyorsunuz ki Türkiye’deki işsiz şulurken, “cehennem bekçileri” bir lik, hele okumuşların işsizliğinde gün bile tartışılmadı. ki artış, bambaşka fakültelerden Söylemesem, anlatmasam mezun olmuş halk çocuklarının eksik kalırdı. Gazeteci, kend gardiyanlığa zorunlu olarak yö isinin üzerine kapıyı kilitleyen nelmesini sağlamış. insanların uğradığı haksızlıkların “Memur” lafını kullanmaktan da tanığıdır. Çoğumuz farkında kaçmamın bir nedeni daha var. olmasak da cehenneme atılan “İş güvenceleri” olan eski memu lanetlenmişlerin de cehenneme riyet düzeni her yerde olduğu gibi bekçilikle görevlendirilmişlerin de yerini “sözleşmeli” lafına terk et mutluluğu kapıları içeriden açılan miş. İncelediğinizde birçok gar bir dünyadadır. İşte bu neden diyanın artık “sözleşmeli” deni le, unutursak hepimiz birbirimize lerek istikbalini bilmeden, daha aynı halkın çocuğu olduğumuzu düşük maaşla, şartlarına itiraz hatırlatalım.    Van Gölü’nde batan tekne için aramalar sürüyor 6 cansız bedene ulaşıldı Süleyman Soylu, dün Van Gölü’nde 60’a yakın kaçak göçmenin bulunduğu iddia edilen batık tekneyi arama çalışmalarını incelemek üzere dün kente geldi. Soylu gölden çıkarılan ceset sayısının 6’ya çıktığını belirterek “Yeri henüz tespit edilmiş değil. Çelişkili ifadeler üzerine tahminle arama çalışmalarını başlattık” dedi. Soylu, “28 Haziran saat 18.00 itibarıyla bir muhtarımızın ihbarı neti cesinde Van Gölü’nde bir teknenin battığı konusunda bir haber aldık. Medeni Akbaş ve Servet Akbaş yönetimindeki bu teknede göçmenler olduğu ihbarı geldi. Yapılan mülakatlarda teknenin içerisinde 5560 civarında kaçak göçmenin bulunduğuna yönelik bir değerlendirmeye ulaşıldı” diye konuştu. Teknenin sahibi Medeni Akbaş ile birlikte 11 kişinin gözaltına alındığı açıklandı. l İç Politika EverGuard TPO Membran Sistemi Dünya çapında 300 milyon m2 üzerinde satışla performansı kanıtlanmış, uzun ömürlü ve güvenli TPO membran sistemi. Birbiriyle tam uyumlu detay çözümleri ve geniş ürün gamı. Sosyal, ticari, kamu yapıları ve sanayi, lojistik tesislerinin çatıları için. bmigroup.com/tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle