Katalog

HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / BURAK YURTTAŞ 9 10 TEMMUZ 2020 CUMA Gazeteci Müyesser Yıldız ile Bakan Hulusi Akar’ın açtıkları tazminat davası görüldü ‘Tutuklanmamda bu davanın etkisi var’ Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davada yoğun güvenlik önlemleri alınırken Yıldız, yazılı savunma yaptı. Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan OdaTV Haber Müdürü Müyesser Yıldız ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın karşılıklı açtıkları tazminat davası görüldü. Yıldız, yazılı beyanında, “10 yıl sonra ikinci kez haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanmamda bu davanın da önemli etkisi var” dedi. Müyesser Yıldız’ın, gizli tanık kod Abdullah’ın 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık sıfatıyla Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar hakkında söylediklerini haberleştirmesi sonrasında, karşılıklı olarak açtıkları tazminat davası dün görüldü. Bakan Akar, Yıldız’a 2018’de 250 bin TL’lik tazmi nat davası, Yıldız da, Akar’a 5 liralık tazminat davası açmıştı. Her iki dava da birleştirilmişti. Dışkapı Adliyesi’nde 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, polisin yoğun güvenlik önlemi dikkat çekti. Müyesser Yıldız Mahkemede, SEGBİS uygulaması olmadığı için Yıldız’ın duruşmaya bu şekilde katılma talebi reddedildi. Duruşma esnasında, heyet ile Yıldız’ın avukatları arasında usul tartışması yaşandı. Adliye koridorundaki yoğun polis birikimine dikkat çeken Yıldız’ın avukatları, bu konunun tutanağa geçirilmesini istedi. Hâkim, konunun yargılama konusuyla ilgili olmadığını söyleyerek, bunu tutanağa geçiremeyeceklerini ifade etti. Hakim, yargılamanın yazılı yapılmasını talep ettiği için Yıldız’ın beyanını okutmadı. Yıldız, beyanında 10 yıl önce, dönemin savcısı FETÖ firarisi Zekeriya Öz’e tazminat davası açtığını anımsatarak, “Güç Zekeriya Öz’deydi, tutuklandım. O tazminat davasına da Silivri’den katılmaya devam ettim. O dava halen devam ediyor. Bu gidişle beni Zekeriya Öz’e tazminat ödemeye mahkum ederlerse şaşırmam” dedi. ‘Ona dava açmadı’ Akar’ın, hakkında hem ceza davası hem de 250 bin TL tazminat talebiyle dava açtığını belirten Yıldız, beyanında şunları kaydetti: “TSK’ye saygım, ayrıca bu tür davaların zenginleşme aracı değil de sembolik olması gerektiğine inandığım için sadece 5 TL talep ettim. Olayda dikkat çekici kısım şudur: Akar, bir yıl önce albaylığa terfi ettirdiği kod adı Abdullah olan gizliği tanığı bu haberden sonra emekli etti, üstüne onun ‘kripto FETÖ’cü’ olduğunu da öne sürdü ama yine dava açmadı. Peki neden? Devletin bu en muteber gizli tanığının bugüne kadar anlattıklarıyla görülen davaların boşa düşmesi ve yeni bir şeyler anlatabileceği endişesi olabilir mi; bilmiyorum.” Akar’ın açtığı ceza davasının geçen mart ayında sonuçlandığını ve para cezasına çarptırıldığını anımsatan Yıldız, “Akar’ın, ‘meslekten men edilmem’ arzusu yerine gelmedi. Gelmedi, ancak 8 Haziran’da evim bir hücre evi gibi basıldı, tüm arşivime el konuldu. Önce ‘askeri casusluk’, sonra ‘devletin gizli bilgilerini açıklamak’ ile suçlandım ve tutuklandım. Bir aydır Sincan Cezaevi’nde olduğum için de huzurunuza gelemedim. 10 yıl sonra ikinci kez haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanmamda bu davanın da önemli etkisi olduğunu düşünüyorum. Gazetecilikten ‘men edilmedim’ ama böylece mesleğimi yapmam fiilen engellendi” ifadelerini kulandı. ‘Kravat alsınlar’ “Gazeteciyim, gerçekçiyim, sizden Hulusi Akar’ın 250 bin TL’lik tazminat talebini tümden reddetmenizi istemeyecek kadar da ülkemiz gerçeklerine vâkıfım” diyen Yıldız, şunları kaydetti: “Talebim şudur: İki yüz elli bin TL çok yüksek bir meblağ. Bu nedenle daha düşük; örneğin kendilerine, Genelkurmay Başkanı’na ve kuvvet komutanlarımıza benden hatıra olacak şekilde kravat almasına yetecek bir meblağa hükmetmenizi diliyorum.” Duruşma ertelendi Mahkeme, Akar’ın açtığı ceza davasının kesinleşme şerhini talep ederek, duruşmayı 10 Eylül’e erteledi. l ANKARA/Cumhuriyet PEHLIVAN YENI YAŞINI CEZAEVINDE KARŞILADI Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan’ın bugün doğum günü. Meslektaş ları ise onun doğum günü dolayısıyla Kadıköy’de bulunan Özgürlük Parkı’nda bir araya gelerek Pehlivan’ın doğum gününü kutladı. “İyi ki doğdun Barış Pehlivan, iyi ki varsın” yazılı pankartın açıldığı kutlamada toplu fotoğraf çekimi yapıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet GAZETECİ MURAT İDE’Yİ EVİNE KADAR TAKİP EDİP SALDIRDILAR Darp için 1 yıla kadar hapis istemi SEYHAN AVŞAR Murat İde’nin saat 13.45 sı ralarında Maslak’ta bir sitede Gazeteci Murat İde’yi takip ederek evinin bulunduğu si bulunan evine kendi otomobiliyle geldiği, müştekiyi araç te içerisinde saldırarak darp eden larıyla takip eden şüphelile 6 şüpheli hakkında yürütülen so rin site içerisinde müştekiye ruşturma tamamlandı. Savcılık saldırarak darp ettikleri kay şüpheliler hakkında “Basit yarala dedildi. ma” suçundan 4’er aydan 1’er yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. İstanbul Cumhuriyet Asliye cezada yargılanacaklar Savcılığı’nca hazırlanan iddiana Murat İde Murat İde’nin, adli tıp rapo mede, müşteki Murat İde’nin Ye runa göre basit tıbbi müda niçağ gazetesi yazarı ve basın danışmanı haleyle giderilebilecek şekilde hafif nite olduğu aynı zamanda İYİ Parti’nin de ba likte yaralandığı ifade edilen iddianame sın danışmanlığını yaptığı belirtildi. Olayın de, şüphelilerin eylemi önceden planla gerçekleştiği 28 Aralık 2019 tarihinde ise dıkları, şüphelilerden Fırat Ç. ve Muham med Yavuz A.’nın müştekiye yönelik eylemi olmasa da darp eylemini gerçekleştiren diğer faillerle birlikte hareket etmeleri sebebiyle olaydan sorumlu tutulmaları gerektiği anlatıldı. Şüpheliler Kürşat A. ile “Tanker” lakaplı Furkan’ın kimlikleri belirlenemediğinden haklarındaki dosya ayrıldı. İddianamede, suçun uzlaşmaya tabi suçlardan olduğu ancak uzlaşma sağlanamadığı belirtilerek şüpheliler Cengizhan K., Erkan D., Fırat Ç., Muhammed Yavuz A., Muhammet Furkan E., Sefa E. hakkında “Basit yaralama” suçundan 4’er aydan 1’er yıla kadar hapisleri istendi. Şüpheliler, önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargıç karşısına çıkacak. l İSTANBUL/Cumhuriyet Şehit babası: Oğlumun kıyafetlerini giyiyorum Şehit Eker Marmaris’te, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında FETÖ/ PDY’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı otele düzenlediği suikast girişimi sırasında polis memuru Nedip Cengiz Eker, kalbine isabet eden kurşunla şehit oldu. Aydın’ın Efeler ilçesinde oturan Nedip Cengiz Eker’in annesi Güzel ve babası Nihat Eker, oğullarını kaybetmenin acısını hâlâ derinden hissediyor. 6 Temmuz’da Marmaris’in Armutalanı Mahalle si’ndeki yazlık evlerine gelen ve evlerinin duvarlarını şehit oğulları Nedip Cengiz Eker’in fotoğrafları ve eşyalarıyla donatan Eker çifti, darbe girişiminin 4’üncü yıldönümüne açıklamalarda bulundu. Şehit oğlundan kalan 3 çanta dolusu eşyayı bir vakıf aracılığıyla doğu illerindeki ihtiyaç sahibi ailelere gönderdiğini belirten Nihat Eker, “Oğlumun polis üniforması ile diğer bazı kıyafetlerini sürekli giyiyorum. Acımı ancak böyle dindirebiliyorum” dedi. l DHA GÖREVİNE İADE EDİLEN POLİSLER HAK KAYBI YAŞADIKLARINI İDDİA ETTİ ‘İltisaklı olsaydık ihraç edilmezdik’ İsmini vermek istemeyen polis memuru A., 4 yılın ardından görevine iade edildiğini belirterek, “Ben ve benim gibi diğer arkadaşlar tekrar eski görevimize dönmeyi beklerken İçişleri tarafından kurulan Araştırma Merkezine atamamız yapıldı. Burada özlük ve maaş olarak birçok hak kaybı yaşadığımız gibi hiçbir gerekçe gösterilmeden bizleri araştırma merkezine vererek sanki hâlâ suçlu muamelesi görmekteyiz. Örgütle herhangi bir bağımızın olmadığının kanıtlanmasına rağmen, hâlâ varmış gibi hareket edilerek bizleri eski görevlerimize vermediler” dedi. Polis B. ise FETÖ kumpası ile 677 sayılı KHK ile ihraç olduğunu ve 6 ay ceza ZEHRA ÖZDİLEK Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen ve “FETÖ mağduru” oldukları ortaya çıkınca OHAL Komisyonu kararıyla görevlerine dönen polisler, iade kararına karşın mali ve sosyal hak larda önemli kayıp yaşadıklarını iddia etti. evinde yattığını belirterek 3 buçuk yıl boyunca yargılandığını, hayatının mahvolduğunu söyledi. Açılan davalar sonunda beraat ettiğini dile getiren A. şöyle konuştu: “Tam 64 kriterle incelendikten sonra OHAL komisyonu kararıyla görevime iade edildim.Yaklaşık 3 ay olmasına rağmen halen görevime başlatılmadım. MEB personeli 15 günde başlayıp hakkını alırken biz bekliyoruz. Bunca mağduriyetin üzerine bir de bu mağduriyetle uğraşıyoruz. Evlenip yuva kuracağım ama bu işler yüzünden adım atamıyorum. Benim durumumda olan yaklaşık 150 polis memuru var.” Polis C. de “7 Ocak 2017’de açığa alınıp 7 Şubat 2017’de 686 nolu KHK ile haksız ihraç işlemine muhatap oldum. Bu tarihten 38 ay sonra EGM mensubu olarak 5 Mart 2020’de OHAL Komisyonu’ndan kabul kararı aldım ancak üzerinden geçen 3 buçuk ayda göreve başlamak için gerekli işlemler gerçekleştirilmedi” dedi. Polis D. de 1 Eylül 2016 yılında 672 sayılı KHK ile Şırnak’ta görev yapmakta iken mesleğinden ihraç edildiğini belirterek şöyle konuştu: “Ocak ayında takipsizlik aldım ve 31 Mart 2020’de göreve iade edildim. 4 ay da boşu boşuna cezaevinde kaldım. Yaklaşık 3 aydır beklemedeyiz ama ne arayan ne soran var. Atamamız yapılsa da Araştırma Merkezi adı altında daha düşük maaşla valiliklere düz memur olarak atanıyoruz. Ne yazık ki mağduriyetler devam ediyor.” l İSTANBUL ADALET BAKANI GÜL AÇIKLADI: Sadece 8 kişi ‘dinleme’den hüküm giydi SENA YAŞAR Ceza infaz kurumlarında, 2019’un ağustos ayı itibarıyla “kişiler arasındaki konuşmaların din lenmesi ve kayda alınması” suçundan 8 hükümlü bulunduğu ortaya çıktı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 2007’den itibaren yasal olmayan dinleme vakala rının arttığına, bunla rın çoğunun hukuk dışı gerekçeler ve yöntemlerle yapıldığına BAKANLIK ILK KEZ SAYI dikkat çekerek konuyu Meclis gündemi VERDI ne taşıdı. Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği soru önergesinde, “konuşmaları dinleme ve kayda alma suçundan hüküm giyen ve tutuklu bulunan kişi sayısını, illere ve cinsiyete göre dağılımını, hükümlülerin yaş ortalamasını” sordu. Tanrıkulu’nun önergesine yanıt, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’den geldi. Gül, 2019’un ağustos ayından itibaren “Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” suçundan ceza infaz kurumlarında 8 hükümlü olduğunu açıkladı. Gül, hükümlüle Tanrıkulu, 24. ve 26. yasama dönemlerinde ilgili bakanlıklara birçok kez telefon dinlemeleriyle ilgili soru önergesi vermiş, dinlemelerin toplumun her kesiminde tepkiye ve kaygıya neden olduğuna dikkat çekmişti. Tanrıkulu özellikle 20072014 yılları arasında askeri, siyasi, yargı ve üst düzey bürokratların telefonlarının dinlendiğine dikkat çekerek bunlarının kaçının mahkeme kararıyla, kaçınını yasal olmayan yollarla yapıldığını sormuştu. Ancak bakanlıklardan konuya ilişkin net yanıt alamamıştı. rin 7’sinin erkek, birinin kadın olduğu ve anılan suçtan ceza infaz kurumlarında barındırılan tu tuklu bulunmadığını da belirtti. Bakanın yanıtına ilişkin açıklama yapan Tanrıkulu, “Yasadışı dinle melerin bu kadar yoğun olduğu, neredeyse her kesin dinlendiği bir yerde, bu suçtan hüküm gi yenlerin sayısının bu kadar az olmasının mantık lı gerekçesi yoktur. Bu sayılar bize, yasadışı din lemelerin yetkilendirilmiş insanlarca hükümet ta rafından yaptırıldığını kanıtlıyor. Yasadışı dinle meyi yapanlar zaten görevli olduğu için demek ki bir ceza almıyor” dedi. Avrupa İnsan Hakla rı Mahkemesi’ne (AİHM), dönemin Diyarbakır Ba rosu Başkanı Tahir Elçi ile birlikte, “Milli İstihba rat Teşkilatı’nın 2005’te gerçekleştirdiği dinle melere karşı” başvuru yaptığını anımsatan Tan rıkulu, “AiHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiğine karar verdi. Ben MİT tarafından dinlenmeme rağmen, ‘potansiyel’ din lenici olabileceğim için haklı bulundum. Türkiye, tek bir kararla neredeyse herkesin dinlenebilece ği bir ülke haline getirildi” ifadelerini kullandı. BELEDİYELER KARAR ALDI Etkinliklerde havai fişek kullanılmayacak Sakarya Hendek’te Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda yaşanan facianın ardından bazı CHP’li ve HDP’li belediyeler, düzenlenen etkinlik ve gösterilerde havai fişek kullanmama kararı aldı. Belediye Meclisi’nde alınan kararı kamuoyu ile paylaşan Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, “Her canlının yaşam hakkına saygılı olmayı ilke edindiğimiz Bakırköyümüzde, çevreye ve insana da zararı ortada olan havai fişeklerin kullanımını yasaklayan teklifi oy birliği ile kabul eden tüm siyasi parti meclis üyelerine teşekkür ederim” dedi. Kerimoğlu’nun ardından İstanbul’da CHP’li Bakırköy, Beylikdüzü, Sarıyer, Ataşehir, Maltepe, Küçükçekmece, Adalar, Kadıköy Belediyesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi, Edirne Belediyesi ve Rize’de Fındıklı, Muğla’da Datça ile Samsun’da Atakum belediyeleri de düzenlenen etkinliklerde havai fişek kullanmama kararı aldıklarını duyurdu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Özel gün kutlamalarını tüm görkemiyle sürdüreceğiz. Ancak beş dakikalık gösterinin vereceği keyif yüzünden canlıların ölmesine, doğanın kirlenmesine müsaade etmeyeceğiz” açıklamasını yaptı. Havai fişek kullanmama kararı alan HDP’li Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen de sosyal medya hesabından, “Kullanmadık, kullanılmasını eleştirdik, kullanmayacağız. Zevkimiz için hiçbir canlının ölümüne izin veremezdik” dedi. l Haber Merkezi MHP’li başkana ‘hakaret’ cezası Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, geçen dönem belediye meclis üyelerine karşı meclis toplantısında hakaret ettiği iddiasıy Serkan Acar la yargılandığı davada, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan ceza aldı. Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ve dönemin belediye meclis üyeleri Bahar Deniz, Erol Güngör ve Ulviye Öztürk’ün mağdur sıfatıyla müdahil olduğu davada, hem o dönemin hem de yeni dönem belediye başkanı MHP’li Acar ve belediye meclis üyesi Hilkat Çelik, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret”ten suçlu bulundu. Mahkeme, Acar ve Çelik’e 7 bin 600 TL para cezası verdi. Verilen ceza, sanıkların denetim süreci içinde kasten yeni bir suç işlememeleri kaydıyla 5 yıl geri bırakıldı. l İZMİR/Cumhuriyet