21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 10 TEMMUZ 2020 CUMA EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Türkiye ayağına kurşun sıkıyor Öyle anlaşılıyor ki daha bir süre koronavirüs ile birlikte yaşayacağız, daha doğru deyişle, daha bir süre koronavirüsten ölmeye devam edeceğiz. Resmi açıklamalar bile hastalığın yayılma hızında beklenen yavaşlamaya bir türlü erişilemediğini, durumun endişe verici olduğunu bildiriyor. Ortada şaşılacak bir durum yok. “Ekonomik darbe mi? Korona dalgası mı?” ikileminde, Türkiye’yi yönetenler ikinci şıkkı tercih ettiklerinden, her alanda hızla “normalleşme” sürecine geçildi ve önlemler bir kenara atıldı. Görünen o ki bir “vur patlasın çal oynasın” dönemine giriyoruz. Bu arada bilimi ciddiye alan ve sorumluluklarının farkında olan bilim adamları ise yönetimi ve toplumu uyarma görevlerini yerine getirmek için gerekli açıklamaları yapıyorlar. Bunlardan biri de koronavirüs salgını ile ilgili bilimsel verilerden yola çıkarak uyarılarda bulunan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala. HHH Aynı zamanda, Türk Tabipleri Birliği Covid19 İzleme Grubu üyesi olan Dr. Pala’nın bir internet sitesine yaptığı pandemi ile ilgili açıklamalar üzerine Bursa Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü, halkı yanlış bilgilendirmek ve paniğe yöneltmek suçlamasıyla savcılığa başvurmuş. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmanın sonunda görevsizlik kararı vererek dosyayı Uludağ Üniversitesi’ne göndermiş. Bunun üzerine de üniversite yönetimi, Prof. Dr. Pala hakkında soruşturma başlatmış. Bu gidişle, yeni bir Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu olayıyla daha karşılaşabiliriz. Bilindiği gibi, uluslararası çapta bir epidemoloji ve halk sağlığı uzmanı olan Onur Hamzaoğlu’nun 2011 yılında Kocaeli Üniversitesi’nde öğretim üyesiyken yaptığı Dilovası ile ilgili çalışma üzerine gelişen olaylar da böyle başlamıştı. Türkiye’de kanserden ölüm oranı yüzde 12 iken Dilovası’nda çarpık sanayileşmenin sebep olduğu kirlenme yüzünden bu oranın yüzde 33.7’ye çıktığını çalışmalarıyla ortaya koyan Onur Hamzaoğlu, Kocaeli Belediye Başkanı’nın tepkisini çekmiş, halkı yanlış bilgilendirmekle suçlanmıştı. Sayın Belediye Başkanı bununla da yetinmemiş, Hamzaoğlu’na “şarlatan” demişti. Onur Hamzaoğlu, bu konuda açtığı davayı kazanmasına rağmen Kocaeli Üniversitesi’nin soruşturma açmasına da KHK yoluyla üniversiteden uzaklaştırılmaya da mani olamamıştı. Dilovası’nda herkesin gördüğü gerçeği bilimsel çalışmasıyla göz önüne sermiş olan Onur Hamzaoğlu yerel ve merkezi yöneticilerin tepkisini çekmiş, açılan soruşturma sonunda KHK ile görevinden uzaklaştırılmış, bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de 2018 yılında HDK’nin, AKP’nin Suriye politikasını eleştiren “bu suça orta olmayacağız” bildirisini imzaladığı bahanesiyle tutuklanmış ve 5 ay hapis yatmıştı. HHH Dilovası’nda insanlar, çevre kirliliğinden ağır metaller tarafından öldürülürken, bu gerçeğe dikkati çeken bilim adamı doktor Onur Hamzaoğlu’nun da bilimsel gerçeği açıklaması dolayısıyla başına gelenler de Kocaeli Belediye Başkanı’nın suçlamaları ve üniversitenin soruşturma açmasıyla başlamıştı. Şimdi Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın da, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ile aynı akıbete duçar olması olası. Bu olasılığın gerçekleşmesi halinde Türkiye, bir kez daha kendi ayağına kurşun sıkmış olacaktır. Bilindiği gibi Almanya, Türkiye’ye seyahat sınırlamasını kaldırmamakta direnmektedir. Bu davranışın nedeni, Türkiye’nin koronavirüs olaylarıyla ilgili açıklamalarının inandırıcı olmayışıdır. Bu şeffaflık eksikliği yüzünden Türkiye’ye Alman turist gelmemektedir. Ruslar da Türkiye uçuşlarını hâlâ tam açmadılar. Tam bu ortamda, Türkiye’de bir bilim insanının korona ile ilgili endişelerini dile getirmesine soruşturma açılması, Ankara’nın inandırıcılığını daha da zedeleyecektir. Evet, korona öldürür, ama hamakat da süründürür. AHMET DAVUTOĞLU: Çeteye karşı direniriz Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci’nin “Pelikan” grubunu eleştirdiği için ifadeye çağırıldığını belirterek “Temurci’nin kılına dokunulursa ve herhangi bir baskı görürse 15 Temmuz’daki gibi direniriz” dedi. Davutoğlu, önceki gün TELE1 televizyon kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu, Temurci’nin “Pelikan” grubunu eleştirdiği gerekçesiyle ifadeye çağırıldığını belirterek “Kullandıkları yöntem FETÖ’den gelen bir kültür. Temurci’ye şahsiyet suikastı yapılıyor. 28 Şubat’ta da başka yöntemlerle aynı şeyler uygulanırdı. Şimdi sosyal medya üzerinden bir algı operasyonu yapılıyor” dedi. Başkanlık sistemini demokrasiye tuzak olarak gördüğünü anlatan Davutoğlu, “çoklu baro” düzenlemesine ilişkin şunları söyledi: “Çoklu baro neye yol açar biliyor musunuz? Şu baro Sünni baro, şu baro Alevi baro, şu baro Kürt baro, şu baro sağcı, şu baro solcu... Ya sen ülkeyi nasıl parçalarsın.” l İç Politika Kılıçdaroğlu iktidarın engellemelerde bulunduğu büyükşehir belediye başkanlarına seslendi: Hizmetleri aksatmayın 25 KATLI YENİ BİNAYA LOGO ASILDI ‘İletişim’ tartışmalı binada SEFA UYAR Ankara’nın Çukurambar semtindeki yaklaşık 25 katlı binaya Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı logosu yerleştirildi. Söz konusu bina alanı, görevden el çektirilen Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Melih Gökçek döneminde firari Akın İpek’e ait Atlantik AŞ’ye verilirken şirket tarafından alana yurt binası yapılmış, şirkete ve binaya 15 Temmuz sonrası el konulmuştu. Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Çukurambar semtinde bulunan yaklaşık 25 katlı binaya, halihazırda Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün eski binasında bulunan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ismi ve logosu asıldı. Söz konusu bina alanının statüsü, Gökçek döneminde, 2006’da belediye meclisi kararı ile “konut servis alanı” statüsünden “konut ve ticaret alanına” çevrilirken emsal oranı da 2’den 3’e çıkarılmıştı. Soruşturma istenmişti Binaya el konulması ile birlikte söz konusu alanın mülkiye tinin Hazine’ye geçtiği; binanın kullanımının ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda olduğu öğrenildi. Öte yandan ABB Başkanı Mansur Yavaş, 2016’da, İçişleri Bakanlığı’na yaptığı başvuru ile Gökçek’in söz konusu alan için yaptığı tahsisin soruşturulmasını istemiş, İçişleri Bakanlığı ise iddiaların işleme konulmaması kararı vermişti. l ANKARA CHP’Lİ GÜRSEL TEKİN’DEN İMAR UYARISI TOKİ’nin arsa satışına yakın takip CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından arsa satışı için yeni müzayede yapılmasına tepki göstererek, “Satışların tamamını yakından takip edeceğim. Daha önceki satışları da bundan sonraki satışları da kamuoyuna sunacağız. Satışlarla ilgili en ufak imar değişikliği yapılırsa gök kubbeyi kafalarına yıkarım” dedi. TOKİ, dün çeşitli illerdeki 162 bin 740 metrekarelik arsanın satışı için müzayede düzenledi. Küçükçekmece’deki bir otelde yapılan müzayedeye katılan Gürsel Tekin CHP’li Gürsel Tekin, “FETÖ’nün Zaman gazetesinin olduğu yer, 2005 yılına baktığımızda deprem toplanma ve fidanlık alandı. Fidanlık alanı olarak satın al dılar ama sonra çok büyük bir imar uygulamasıyla çok büyük bir gelir elde ettiler. Üsküdar ve Acıbadem’deki deprem toplanma alanını da satışa çıkardılar. Satışa çıkardıklarında en düşük imar uygulamalarıyla satıldı. Sonra yapılan imarla yandaş beton lobisi kazandı. Bugünkü satışların önemli kısmı da tıpkı o geçmişte yapılan satışların benzeri” dedi. En çok satışın Marmara Bölgesi’nde yapıldığını kaydeden Tekin, satışların tamamını yakından takip edeceğini söyledi. l İç Politika Soyer: Öncelik tarım ve turizm Tunç Soyer İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye Kalite Derneği İzmir Şubesi’nin (KalDer) düzenlediği İzmir Yönetim Buluşmaları’nın konuğu oldu. Sorulara yanıt veren Soyer, “yeni normal” denilen dönemde rotayı öncelikli olarak tarım ve turizm sektörüne çevirdiklerini söyledi. Pandemi döneminin, tüm dünyada kendi kendine yeten bir ekonomi için tarımın önemini bir kez daha ortaya çıkardığını anlatan Soyer, “Üretimimizi artırmak, yerli tohumu güçlendirmek, küçük üreticiyi örgütleyerek kooperatif çatısı altında buluşturmak, tarımsal ürünü sanayi ürü nüne dönüştürmek için çalışıyoruz. İzmir’in güvenilir, sağlıklı bir kent olduğu algısını ortaya çıkarmak, iç ve dış turizmi canlandırmak için ‘turuncu çember’ uygulaması başlattık. İzmir’i yurtiçi ve yurtdışında tanıtacak Visit İzmir mobil aplikasyonu hazırlıyoruz” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet CHP’de yarış PM üyeliği için CHP’de 37. Olağan Kurultay öncesinde kulislerde Parti Meclisi’nin (PM) yüzde 80’inin değiştirileceği ve sadece 20 millet vekilinin listede yer alacağı konu şulurken eski Ge ALI nel Sekreter Ön AÇAR der Sav’ın ba şını çekti ği “İrade Grubu”nun da 20 kişiyle PM’yi zorlaya cağı öğrenildi. Kurultay da milletvekillerinin yanı sıra Ankara Büyükşehir Bele diye Başkanı Mansur Yavaş dı şındaki tüm belediye başkan larının da PM’ye adam soka bilmek için yoğun kulis yaptığı kaydedildi. CHP’de 2526 Temmuz’da Ankara’da düzenlenecek olan 37. Olağan Kurultay’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden se çilmesine kesin gözüyle ba kılırken PM üyeliği için gerek mevcut yönetime yakın isim ler gerekse muhalif kanatta olanlar yoğun kulis yürütüyor. PM’nin yüzde 80’inin değiş tirileceği konuşulan CHP ku lislerinde il ve ilçe başkanla rının aday yapılmayacağı be lirtiliyor. Kılıçdaroğlu’nun mil letvekillerinden sadece 20’si ni PM’ye almayı düşündüğü belirtilirken çarşaf liste olarak girilecek seçimde anahtar lis te uygulamasına gideceği ko nuşuluyor. CHP liderinin itti fakları genişletme düşünce si nedeniyle muhalif kanattan da PM’ye Ali Babacan ve Ah met Davutoğlu ismine karşı çıkmayacak isimleri yazabile ceği belirtiliyor. Aykut Erdoğ du, Gökçe Gökçen, Selin Sayek Böke ve İlhan Cihaner gibi isimleri ise liste dışı bıracağı ifade ediliyor. ‘14 isim kesin gibi’ Kulislerde konuşalanlara göre eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın yeğeni Yiğit Günay, eski İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, Ankara Milletvekili Murat Emir, Afyonkarahisar milletvekili Burcu Köksal, İstanbul mil letvekili Av. Turan Aydoğan, 31 Mart seçimlerinde Bursa Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mustafa Bozbey’in Kılıçdaroğlu tarafından yeni PM’ye alınmasına kesin gözüyle bakılıyor. Yine Kılıçdaroğlu’nun mevcut PM listesinde yer alan Erdoğan Toprak, Faik Öztrak, Tekin Bingöl, Haluk Koç, Oğuz Kaan Salıcı, Gamze Taşcıer, Bülent Tezcan ve avukatı Celal Çelik’in de yeni dönemde görev alacağı konuşuluyor. Kılıçdaroğlu’nun yeni dönemde Faik Öztrak’a parti sözcülüğü görevinin yanısıra idare ve mali işler görevini de vereceği CHP kulislerinde dillendiriliyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş dışındaki tüm belediye başkanlarının PM’ye kendilerine yakın isimleri sokabilmek için yoğun kulis yaptığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 5 ismi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ise kampanya sürecinde kendisine destek olan Rıfat Nalbantoğlu’nu listeye yazdırmak için çaba gösterdiği belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’a “Oy moy yok” çıkışı ile dikkat çeken ve bu seçimde ilk kez oy kullanacak olan “Z kuşağı”nı temsilen 6 genç ismin de PM’ye girmesine kesin gözüyle bakılıyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Türk Eğitim Derneği (TED) Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan oğlu Kerem ile birlikte bir grup akademisyenden görüş aldığı ve onların önereceği 6 ismin, gençlerin temsilcisi olarak PM’ye alınacağı belirtiliyor. Kılıçdaroğlu ve ekibinin “Z kuşağı” ile ilgili Gezici Araştırma Şirketi’nin sahibi Murat Gezici’den 1.5 saatlik brifing aldığı ve her ay sonu yapılan çalışmalar hakkında Kılıçdaroğlu’na bilgi verileceği söyleniyor. ‘Delme girişimi’ Kılıçdaroğlu’nun listesini delmek amacıyla aralarında eski Genel Sekreter Önder Sav’ın başını çektiği “İrade Grubu” da PM’ye adam sokmak için yoğun çalışma yürütüyor. Türkiye genelinde 300 delegesi bulunan grubun, Kılıçdaroğlu’nun karşısına 52 kişilik anahtar liste mi yoksa 20 kişilik liste mi çıkaralım, diye görüşmeler yaptığı ve aralarında İlhan Cihaner ve Muharrem İnce’nin de bulunduğu isimlerin desteklediği 20 ismin PM’ye girmesi için karar aldığı da kapalı kapılar ardında konuşuluyor. Öte yandan Almanya, Fransa ve Belçika’nın da aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinde yapılan “Birlik Başkanları” toplantısında, Kılıçdaroğlu’na Kenan Kulat ve Mehmet Yıldırım’ın isminin önerileceği belirtildi. l İSTANBUL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin büyükşehir belediye başkanlarına iktidarın engellemelerine karşın vatandaşa hizmette aksama olmaması, belediyelerin gelirlerinde koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan düşüşe karşın bunun vatanda şa yansıtılmaması gerektiği talimatı verdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidarın üzerleriMAHMUT ne çok geldiğinden LICALI şikâyetçi olan başkanlara, “Hukuk içerisinde ve yasalara uygun çalıştığımız sürece hiçbir şey yapamazlar” dedi. Kılıçdaroğlu partisinin büyükşehir belediye başkanları toplantısına başkanlık etti. Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un da katıldığı toplantı Ankara Büyükşehir Belediyesi Mogan Sosyal Tesisleri’nde basına kapalı olarak yapıldı. Koronavirüs salgınından sonra başkanlar ilk kez fiziksel olarak bir araya gelirken, pandemi nedeniyle başkanların birbiriyle tokalaşmadığı, sözlü olarak birbirleriyle selamlaştıkları gözlendi. Yaklaşık 4.5 saat süren toplantının açılışında Kılıçdaroğlu başkanlara yönelik bir konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu’nun pandemi sürecinin henüz bitmediğine işaret ederek “Çalışmalarınızı bu durumu göz önünde bulundurarak yapın. Pandemi sürecindeki hassasiyetiniz salgın tamamıyla bitmeden devam etmeli” diye başkanları uyardığı ifade edildi. CHP’i büyükşehir belediye başkanları ortak yaşadıkları sorunları dile getirdi. Başkanların, özellikle hizmetlere yönelik iktidarın yaptığı engellemeler ile belediyeyi iş yapamaz hale getirme girişimlerinden şikâyetçi olduğu belirtildi. Pandemi süreci nedeniyle belediyelerin gelirlerinde yaşanan düşüşe dikkat çeken başkanlar, bu kapsamda belediyelerin gelirlerini artırıcı tedbirlerin alınması gerektiğine işaret etti. ‘Üzerimize geliyorlar’ CHP’li büyükşehir belediye başkanları, salgın döneminde vatandaşa hizmet etmek için bütün imkânları seferber etmesine karşın iktidarın vatandaşa hizmet için belediyelere kolaylık sağlamak yerine belediye ‘Çoklu baroyu AYM’ye götüreceğiz’ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen çoklu baro düzenlemesini öngören yasa teklifinin yasalaşması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götüreceklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Üniter yapının güvenliği açısından çoklu barodan vazgeçilmeli. Vicdanı olan herkesin el kaldırmaması lazım” diye konuştu. Toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlandığı gün biz Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Bu çoklu baro, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniter yapısına ihanettir. Üniter yapının kalbine sokulan bir hançerdir. Dolayısıyla buna izin verenler, bu düzenlemenin yasalaşması için el kaldıranların tarihsel sorumluluğu vardır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul’u işgal eden işgal güçleri de çoklu baro istemişlerdir. Lozan’da da çoklu baro istemişlerdi. Şimdi bunun aynısını yapıyorlar. Dün de iktidardaki partinin grup başkanvekili, ‘Terör örgütleri baro kurabilirler’ diyor. Ne demek kurabilirler? Bunu da itiraf ediyorlar. Biz bu anlayışla bir devletin yönetilemeyeceğini; bu anlayışla yönetildiğinde beka sorununun ortaya çıkabileceğini; toplumun kutuplaştırılması, ayrıştırılması, bölünmesi büyük bir risktir.” l ANKARA lerin daha çok üzerine gittiğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu’nun belediyelerde yaşanan gelir düşüklüğünün kesinlikle vatandaşlara yansıtılmaması gerektiğini dile getirdiği ifade edildi. Toplantının ardından Kılıçdaroğlu gazetecilerin soruları üzerine “CHP belediye başkanları bir tarih yazdı. Hiçbir ayrım yapmadan, bulunduğu, çalıştığı, yönettiği beldede her vatandaşa ulaştı, yardım getirdi. Türkiye’de yeni bir anlayışın yerel yönetimlerde egemen olmasını sağladı” diye konuştu. Kılıçdaroğlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan atamayla ilgili soru üzerine, “Belediye başkanımız çalışıyor, günün 24 saati üretiyor. Bütün belediye başkanlarımızla gurur duyduğumuz gibi Ekrem Bey’le de gurur duyuyoruz” karşılığı verdi. l ANKARA CUMHUR İTTIFAKI MERSIN’I KILITLEDI Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in borçlanma yetkisi talebi ikinci kez Cumhur İttifakı’na takıldı. Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin geçen aylarda yapılan toplantısında gündemine getirilen ancak Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP ve MHP gruplarının oylarıyla reddedilen 250 milyon liralık borçlanma yetkisinin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer’e verilmesine ilişkin teklif yeniden ele alındı. Teklif, ikinci kez AKP ve MHP oylarıyla rededildi. Borçlanma yetkisine ilişkin bilgi veren Seçer, Mersin’de neredeyse tüm ilçe belediye başkanlarının meclislerinden borçlanma yetkisi aldığını, Akdeniz Belediye Meclisi’nde HDP ve CHP gruplarının AKP’li Başkan Gültak’a borçlanma yetkisi verdiğini anlattı. Seçer, bazı ilçe belediye başkanları nın, “Borçlanma yetkisini neden istediğinizi açıklayın” şeklindeki çağrılarına hem gelir rakamlarını hem gider rakamlarını tek tek anlatarak yanıt verdi. Bütün belediyelerin son 3 ayda gelir kaybına uğradığını ifade eden Seçer, “Bu siyasi inatlaşma konusu olamaz. Sizlerin desteği olacak ki biz yardım yapalım, hizmet yapalım. Ben bir taraftan gelir sağlayamazsam, eksik kaldığım noktalarda makul şartlarda borçlanamazsam, bu arabayı yürütemem. Mağduriyeti Mersin halkı yaşar” dedi. Oylama öncesinde AKP’li Akdeniz Belediye Meçlisi’nde başkan Mustafa Gültak’ın meclis üyelerine sataşması, CHP’li belediye başkanlarının sözünün kesilmesi, MHP’li Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşin Yılmaz’ın kürsüye yürümek istemesi gerginliğe neden oldu. l MERSİN/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle