17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 10 TEMMUZ 2020 CUMA DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.8990 0.9 kuruş 7.7950 1 kuruş 8.7100 5.1 kuruş 9.96 Sabit 115.793 2.919 puan 2698.90 2.81 lira 401.39 1.35 lira Jale Özgentürk PANDEMI, DÜNYADA EN FAZLA PERAKENDE SEKTÖRÜNÜ VURDU Markalar sarsılıyor YAKIN PLAN [email protected] Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), iki gündür 50’den fazla devlet ve hükümet başkanı, işveren ve sendika liderleri ile “Covid19 ve İş Dünyası” konusunu tartışıyor. İşçi ve işverenleri bir araya getiren bu büyük buluşmanın amacı, pandeminin yarattığı ekonomik ve sosyal yıkımı konuşmak. İşçinin de işverenin de gündeminde dünyada 300 milyonu aşacak istihdam ve üretim kaybı var. “Bu yeni ortamda tam ve üretken istihdam nasıl teşvik edilir? Uluslararası toplum nasıl gerçek ortak bir amaç ile bir araya gelebilir” gibi sorulara yanıt aranıyor. Yangın büyük. Dünya pandeminin yarattığı işsizlik ve yoksulluk tufanı ile nasıl baş edecek? Henüz bilinmiyor. Çünkü henüz fatura ortaya çıkmadı. Desteklerle, hibelerle hükümetler, sorunu şimdilik birkaç ay sonraya öteliyor. İşsizliğin patlamasında iki sektörün etkisi çok fazla: Turizm ve perakende. Turizmde durum ortada. Sınırlar açılsa da insanların tatil yapmak gibi bir isteği henüz yok. Perakendede ise dünyada büyük bir kriz yaşanıyor. Tüketici talebi yerlerde sürünüyor. 200 yıllık Brooks iflas etti Bir süredir dünya basınında teker teker yer alıyor. Ünlü iç giyim markası Victoria’s Secret, dünya başkanlarını giydiren 200 yıllık giyim markası Brooks Brothers, perakende devi JC Penny iflas etti. İngiltere’nin ünlü perakende markası Macy’s if Türkiye’de alışveriş merkezleri yatırımcıları ile perakendeciler arasında yaşanan “ciro üzerinden kiralama” konusu çözümsüz bir noktaya doğru giderken dünyada perakende sektörü bir altüst oluş sürecinde. Kimi iflas ediyor, kimi dünya çapında mağaza kapatıyor, kimi de üretimi durduruyor. KOÇ’UN FAVORİSİYDİ Başkanların giyim markası olarak tanınan Brooks Brot hers, işadamı Rahmi Koç’un da favori markalarından. Koç’un şahsi şirketi RKM Clas sic Giyim ile Türkiye’ye gelen markanın 4 mağazası bulunuyor. Koç’un hedefi mar kayı Anadolu’ya yaymaktı. Mağazaların ne olacağı henüz belli değil. las tehdidi altında. Zara, binlerce mağazasını kapatıyor. Chanel, Hermes, Patek Philippe, Rolex üretimi durdurdu. Starbucks, 400’den fazla mağazasını kapatacağını duyurdu. Michael Kors ve Versace, satışlarının 70 düşmesinden sonra 170 mağazasını kapatacak. Hindistan’da, alışveriş merkezlerinde yüzde 77 küçülme olduğu, caddelerde ise yüzde 62 küçülme olduğu belirtiliyor. İngiltere’de Pera kende Araştırma Merkezi (CRR), iflas eden İngiltere perakende firmalarında en az 24 bin 348 kişinin işini kaybettiğini belirtiyor. Ünlü iş dergisi Forbes’ta yer alan araştırmada yapılan yoruma göre “salgın, geleneksel mağazaların tabutlarındaki son çivi.” Dünya perakende sektörü daha salgının başında bunu yaşıyor. İkinci dalganın gelmesi halinde ise sonrasını kimse bilmiyor! TÜRKIYE’DE EN KÖTÜSÜ HENÜZ YAŞANMADI Dünyada yaşanan bu fırtına tabii ki Türkiye’de de yaşanıyor. Zorunlu normalleşme ile birlikte alışveriş merkezleri açıldı ama hayatın normale dönmesi zor. AVM yatırımcılarının “cirolar yüzde 60’ları buldu” açıklamasına karşın perakendecinin umudu kırık. TEPAV’ın perakende endeksi gelecek üç ayda işlerin iyi gitmeyeceğini gösteriyor. Alışveriş merkezi yatırımcıları ile perakendeciler arasında kira ve genel gider tartışması ise çözümsüz bir konuya dönüşmüş gibi. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel’e hem dünyadaki bu altüst oluşu sordum hem de son durumu. AVM sahiplerinin temmuz ayında kira faturalarını kesmeye başladığını söylüyor Öncel. Dünyada yaşananların benzerinin Türkiye’de de yaşanabileceğini söylüyor ve “Ama siz Titanik batarken şezlongların yerini değiştiriyorsunuz” diyor. Öncel, şunları söylüyor: “Kira ve kısa çalışma ödeneği desteklerinin sonuna geldik. Durum ortada. Dünyada yaşananlar ortada. Bizim de aynı akıbeti yaşamamamız için ciro kirasına geçilmek zorunda. Turist yok, tüketici alım yapmıyor. Toparlanmamız mümkün değil. Tek çaremiz kalıyor, mağazaları kapatıp küçülmek.” Mağaza kapatmalar Türkiye’de de başlamış. Sessiz sedasız çok sayıda mağaza kapanıyor. Türkiye’de konkordato ve iflas konusunda üstü kapalı bir yasak olduğu için gerçek durum henüz bilinmiyor! Tabii genç işsizliğin yüzde 25’leri geçmesi gerçeğinden başka! Türk şirketleri radarda, yeni PEAK’ler yolda Koronavirüs salgını, 2020 yılını kayıp bir yıl haline getirdi. Ayakta kalma mücadelesi veren şirketlerin önemli sorunlarından biri tabii ki finansman. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde büyümek isteyen şirketlerin öz sermaye sorunu büyük. Bunun için de ortaklıklar, hisse satışları önem kazanıyor. Pragma, önemli satın almalara aracı lık eden bir danışmanlık şirketi. Ocak ayında Pragma yöneticileriyle bir araya gelmiştik. Bu yıldan büyük umutla söz etmişlerdi. Yönetici direktörlerden Özlü Yalaza’ya salgın sürecinde neler olduğunu sordum. “2020 fena gitmiyor” sözleriyle başladı. Şirket satışları çok etkilenmemiş. Geçen günlerde Pay Guru’nun Ortadoğulu bir şirkete satıl dığını, Doğan Holding’in ise Sesa’yı satın aldığını hatırlatarak “Halen teknoloji, gıda ve enerjide 56 büyük satış görüşmesi için masadayız” diyor. Özellikle Peak’ın 1.8 milyar dolara ABD’li Zynga’ya satılmasıyla teknoloji konusunda gözlerin Türkiye’ye çevrildiğini söyleyen Yalaza, “Türkiye’de çok iyi teknoloji şirketleri var. Oyun, siber güvenlik, sağlık ve ödeme sistemleri konusunda daha çok ortaklık duyulacak. İyi Türk şirketleri radarda” diyor. Yalaza, tek sorunun Türkiye algısı nedeniyle şirketlerin değerini bulamaması olduğunu söylüyor ve “Türkiye’den böyle şirketler çıkmaz diye bakılıyor ve iskontolu satılıyor. Bu algıyı kırmamız lazım” diye ekliyor. Yemek kartlarıyla ay sonunu getirmek zor Pazarlama Türkiye için Aksoy Araştırma’nın yaptığı “Yemek Kartları Araştırması”, kart bakiyesiyle ay sonunun getirilemediğini ortaya koydu. Buna göre: 4 Çalışanların yüzde 25.1’inin kartlarına aylık 200399 TL, yüzde 21.9’una 400499 TL, yüzde 17.2’sine de 500599 TL bakiye yükleniyor. 4 Ortalamada ise kartlara aylık 417.8 TL yüklenmiş oluyor. 4 Bu miktarla birinci haftada bakiyelerini tüketenlerin oranının yüzde 10.7 olduğu belirtildi. 4 Kart sahibi çalışanların yüzde 53.2’si bu bakiyeyi market alışverişlerinde kullanıyor. 4 55 yaş üstünde olan katılımcıların yüzdesi 64.3’ü yemek kartlarını market alışverişlerinde kullandıklarını söylüyor. 4 Araştırmaya göre en genç grup olan 1519 yaş arasındaki katılımcılar da yüzde 40 oranında market alışverişi yapıyor. l Ekonomi Servisi ‘Restoranlar Evde’nin geliri çalışanlara Covid19 salgını nedeniyle zor günler yaşayan yemeiçme sektörüne, Doğan Burda Dergi Grubu ve İstanbul Life dergisi işbirliğiyle yayımlanan “Restoranlar Evde” adlı dergikitapla destek geliyor. İstanbul’un 100’ün üzerinde restoranından tarifleri ve şehrin lezzetini hatırlatan yazıları bir araya getiren dergikitaptan elde edilen tüm gelir, restoran çalışanları yararına kullanılıyor. Gastronomi yazarı Cemre Torun’un hazırladığı “Restoranlar Evde” 100 TL’ye satışa sunulacak. Elde edilen tüm gelirin aktarılacağı ihtiyaç sahipleri, sektörün en kuvvetli temsilcilerinden Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği tarafından belirlenecek. l Ekonomi Servisi İZOLE TAKSI DÖNEMI BiTaksi ve Fiat, kabinli taksi dönemini başlattı. Yolcuyla sürücü arasındaki virüs bulaşma riskinin en aza inmesi amaçlanıyor. Pandemi sürecinde yüzde 90 azalan taksi yolculuklarının canlandırılması amacıyla sürücüyle müşteriyi virüs bulaşma riskinden koruyan kabinli taksi dönemi başlatıldı. BiTaksi, şoför ile yolcu arasında izole bir yolculuk yapılabilmesi amacıyla Fiat’la işbirliğine gittiğini duyurdu. Tofaş ArGe Merkezi’nde geliştirilen izolasyon sistemi ile aracın sürücü ve yolcu bölümleri panel ile ayrıldı ve bu panelin bağımsız hava filtreleriyle desteklendiği belirtildi. Bununla, içerideki havadan virüs bulaşma riskinin en aza indirilmesi amaçlanıyor. BiTaksi Genel Müdürü Kaan Sancaklı, “Kullanılan filtre, 0.05 Sistem, yalnızca sürücüyle yolcuyu panel ile birbirinden ayırıp, virüsün havayoluyla bulaşma riskini en aza indiriyor. Müşteriler arasındaki güvenliği kapsamıyor. Altan Aytaç mikron boyutunda mikroorganizmaları ve partikülleri tutabildiğinden 0.10 mikron boyuta sahip Covid19 virüsünün de geçişine engel oluyor” dedi. Sancaklı ve Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç’ın verdiği bilgiye göre dün itibarıyla 100 araçla İstanbul’da başlayan bu sistemde, Kaan Sancaklı herhangi bir ücret artışı olmayacak. Bu sistemi yaptıracak Egea sahipleri de Fiat bayi ve yetkili servislerine giderek bu koruma panellerini satın alıp otomobillerine montajını yaptırabilecek. Fiyatlandırma ise KDV ve montaj işçiliği dahil 2 bin 500 TL olacak. l Ekonomi Servisi TEB ‘Girişim Evi’ne bekliyor Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ile birlikte oluşturduğu “Girişim Evi”nin, girişimcilerin Start Up ve Level Up programlarına başvurularını 15 Temmuz’a kadar kabul ettiği açıklandı. TEB KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Gökhan Cengiz, “Danışman Banka” anlayışıyla girişimcilik ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamak için çalıştıklarını belirterek “TEB Girişim Bankacılığı ile işlerini büyütürken destek oluyor, kendilerine yol gösteriyoruz. Bu kapsamda 15 Temmuz’a kadar teknoloji şirketlerini programlarımıza başvurmaları için bekliyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Maskede hibe şartı kaldırılsın Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, cerrahi tulum ve maske ihracatında hibe şartının kaldırılmasını istediklerini belirtti. Eskinazi, her cerrahi maske ihracatı için bir, üç cerrahi tulum ihracatı için ise bir tulumun ilgili kuruluşlara hibe edildiğini, bunun cerrahi ürün ihracatına önemli maliyetler yüklediğini savundu. Pandemi döneminde ihracatçıların cerrahi maske ve tulum satışıyla soluk aldığını ifade eden Eskinazi, “Hibe şartı nedeniyle ihracatçılarımızın maliyetlerinde yüzde 100’e varan artışlar meydana geldi. Pahalı kaldığımız için ihraç pazarlarımızı kaybetmeye başladık” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Güneş yatırımcısına avantajlı finansman Garanti BBVA Leasing ve güneş enerjisi sektörünün oyuncularından Smart Energy arasında imzalanan protokolle güneş enerjisi yatırımcısına avantajlı fiyat ve vadelerle finansman desteği sağlanacak. Garanti BBVA Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen ve Smart Energy Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ’ın katılımı ile düzenlenen imza töreninde konuşan Halil Demirdağ, güneş enerjisi sektörünün hayata geçirdiği yatırımlarda, şirketlerin öz sermayesine ek olarak finansman imkânı sağlanabilmesinin her açıdan büyük bir önem taşıdığını vurguladı. “İmzaladığımız bu anlaşma sonuçları itibarıyla hem sektörümüze hem de ülke ekonomisine milli ve sürdürülebilir katkı olarak geri dönecek” dedi. l Ekonomi Servisi Hendek patlamaları... Yeni normalde yeni toplumsal sözleşme... Sakarya Hendek’teki havai fişek fabrikasındaki facialar... İlki zaten peş peşe ihmalleri içeriyordu. Bedeli 7 işçinin canı oldu. 122 işçi yaralandı. Yetmedi... Patlayıcılar imha edilmeye götürülürken bu kez kamyon patladı. İmha timinden 3 asker şehit, 6 asker yaralı. Afet uzmanı Dr. Kubilay Kaptan hemen açıkladı. İmha öncesinde 15 gün boyunca soğutma yapılması, hatta bu işlemin köpükle gerçekleştirilmesi gerekiyormuş, yapılmamış. Üstelik bu, aynı tesiste 2006 yılından beri yaşanan 6. ölümlü patlama... Peş peşe bu ihmaller zincirinin tek bir açıklaması var: İşçinin hayatının, iş güvenliğinin hem patron hem de hükümet nezdinde değerinin olmadığı... Fabrika sahibi aynı zamanda MÜSİAD Başkanı. Yani işveren derneklerinden birinin başı. Ama hemen sorumluluğu yöneticilere ve işçilere yıkabiliyor. Derneğin diğer patron üyeleri başkanlarına derhal moral yemeği düzenleyebiliyorlar... Adam, başkanlıktan istifayı aklından bile geçirmiyor. Türkiye, iş mevzuatı açısından zengin ama denetim ve uygulama açısından fakir bir ülke. Kimya Mühendisleri Odası, hemen açıklamasını yapıyor ve sıralıyor patlayıcılar ile ilgili çalışmalarda uyulması gereken mevzuatı: l 4857 Sayılı İş Kanunu l 6269 Sayılı Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında Kanun l 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu l Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik (BEKRA) ve daha bir sürü kanun ve yönetmelik.. Belli ki ne bunlara uyulmuş ne de gerekli denetimler yapılmış, cezalar kesilmiş.. Her şey allahlık... Tıpkı maden ocaklarında yaşanan iş cinayeti gibi kazalar, tıpkı bir dönem tersanelerde yaşanan ölümlü kazalar gibi... Sistem, çarkların ne pahasına olursa olsun dönmesi üzerine kurulu olduğunda; Sistem, kanunsuzlukları dillendiren sesleri “düşman” olarak görüp onları bastırmak üzerine kurgulu olduğunda; Sistem, emekçinin pazarlık gücünü düşürmek üzerine yapılandırıldığında; Tüm bunların yaşanması da normal... Kamu yararını korumak için kurulmuş olan baroları, odaları bölmek, işlevsizleştirmek.. Tam da bunun bir parçası... Yeni normalde yeni bir sözleşme mümkün mü? Peki... Dillerde yeni normal.. “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” söylemi ısıtılıp ısıtılıp sofraya sürülüyor. Yeni normal, COVID19 pandemisi ile geldi. İşten çıkarmalarla, eşitsizliğin ve yoksulluğun artması ile tuttuğu yolu ilerliyor. Öte yandan tüm bunlar yeni bir toplumsal sözleşme ihtiyacını da gözler önüne seriyor. Aman yanlış anlamayın; biz halkların değil asıl kapitalizmin belini biraz doğrultup eski gücünü kazanması için gerekiyor bu. Zaten daha pandemi öncesinde bile Davos camiasında “kapitalizme küresel olarak yeniden format atılması gerektiği” dillendirilmeye başlanmıştı: İşgücünün yeni teknolojilere adaptasyonu, eğitim politikalarının yeniden şekillendirilmesi, sosyal güvencenin ve sosyal korumaların artırılması... Özetle; işverenler ve hükümetler eliyle çalışanlarının refah düzeylerini artırıcı koşulların yaratıldığı “iyi işletmeler, iyi işler”. Bunların olmamasının hayli yüksek siyasi ve sosyal maliyetlerinin olduğu artık biliniyor. Üstelik parçalanmış aileler, madde bağımlılığının artması, suç oranlarındaki yükseliş, kurumlara ve hükümetlere güvenin azalması, kutuplaşmaların, popülist milliyetçiliklerin artması gibi çok önemli başka sonuçları da var. Dani Rodrik ne diyor? Prof. Dani Rodrik’in önemli bir uyarısı var: Ürettiklerimiz, onları nasıl ürettiğimiz ve bu kararlarda kimlerin söz sahibi olduğu... Bu üçlüyü yeniden masaya yatırmalı ve değiştirmeliyiz. Bunu yaparken iklim değişikliğini de hesaba katmalıyız. Yeni ekonomik düzenin dinamikleri, “nitelikli işgücü, iyi altyapı, çevreci ve adil bir ekosistem” olmalı. Yeni strateji öncelikle “Büyüme odaklı politikalar mı? Sosyal politikalar mı?” ikileminden arındırılmış olmalı. Çünkü biri diğerinin alternatifi değil. Ekonomik büyüme, oyunun taşlarını sadece “dar bir seçkin gruba” dağıtarak sınırlandırmak yerine, daha küçük firmalar ve üretken inovatif fırsatlar için ortamların yaratılması ile daha hızlandırılabilir. O zaman şu soruyu ortaya atalım: Tüm bunlar neden asla ve asla tartışılmıyor?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle